Kelebek Adası//Sarah Jio Kitap Yorumu--Blogları Canlandırma Projesi(BCP)^^

 Selam^^

Blogger arkadaşlarla ortaklaşa başlattığımız Blogları Canlandırma Projesi'nin ilk yazısı geldi. Detayları Burada! okuyabilirsiniz. :)

Ocak ayında Umut&Başarı hikayelerini anlatan kitap, film ya da dizi izleyecektik. Ben ilk kitabımı yorumlayacağım, sonra film inşAllah. Dizi için söz veremem, bitmiyor çünkü. :D

Gelelim kitabıma. Sarah Jio fanıyım desem kimse karşı gelmez diye düşünüyorum, bütün kitaplarını okudum hatta tekrardan başlasam yeridir, bunun bir sebebi var. Cevabı yorumumun devamında.

Kitabımız adaya düşüp kurtarılma umudu taşıyan karakterlerimizi anlatıyor.

Yeni evlendiği eşiyle balayı için gemi turuna çıkan Charlotte eşinin deniz tutmasına rağmen güzel vakit geçirmektedir. Gemi Bermuda'da mola verince çiftimiz etkinlik için korsan gemisine binerler, ama bu kısımda Charlotter tek başına devam etmek zorunda kalır. Gemi saatler sonra kaybolup dalgalara yenik düşünce hayatta kalan sadece Charlotte ve akşam yemeğinde gördüğü yabancı adam Gray kalmıştır.

Günlerce zorluk çeken Charlotter ve Gray sonundan farklı bir adaya düşerler. Kurtarılmayı bekleyen çiftimiz adayı keşfetmeye her çıktıklarında ise farklı şeylerle karşılaşacaklardır.

Konuyu ben yazdım, umarım az çok bir şeyler anlatabilmişimdir. Zaten şimdi karakterler hakkında bahsettiğim zaman birazda buradan konuyu öğrenebilirsiniz.

İlk olarak kitabımızı anlatan Charlotter'la başlayayım. Uzun yıllardır beraber olduğu adamla evlenen Charlotte çok mutludur, eşini deniz tutmasına rağmen büyükannesinin balayısı gibi bir balayı ister ve büyük fedakârlık gösteren eşiyle gemi turuna çıkar. Arada tek başına kalsa da güzel vakit geçiren Charlotte eşinin unutkanlığı sebebiyle tek başına etkinlik gemisine biner ve yola çıkarlar, rotalarını kaybedip, gemi büyük dalgayla sarsılınca kendilerini hayatta ama ıssız adada bulurlar.

Charlotte'u sevdim, sıradan bir karakterdi. Ne çok aşırı bayılacak işler yaptı ne de bizi sinirlendirecek şeyler. O yüzden sıradan bir karakter deyip geçiyorum. :D

Gray hakkında yazacağım tek şey sırlarla dolu olan doktor kendisi. Adaya doktorla düşmekte güzel ama işler pek ona kalmayacak gibi. Bu karakterimiz hakkında yazacaklarım spoiler olacak diye burada bırakıyorum.

Charlotte'un eşi Erik'i sevmedim, bir şeyler çeviren biri gibi duruyordu. Peki öyle miydi? Onu okuyup öyle öğrenin derim. :)

Bir sürü karakter de vardı kitapta, farklı farklı hikayeler de. Bunlar kafamı aşırı karıştırdı, hepsinin bir sebebi vardı, hikaye içinde hikaye yapmış Sarah Jio'muz ama birazcık sınırlı yapsaydı ne güzel olurdu.

Sarah Jio'nun geçmiş, günümüz hikayelerini seviyorum, hele mektuplu falan olsun daha güzel oluyor. Ama bu diğerlerine göre farklıydı. Mektup falan vardı evet ama bu sefer ki gerçekten başkaydı.

Kitabın kelebeklerin, daha doğrusu mavi kelebeğin efsanesinden yola çıkarak yazılmış gibi ma öyle değil. İlk kitabı açtığınız zaman yazarın bizlere, yani Türk okurlara hitaben yazıyı okuyorsunuz. Burada kitabın yazma süreci hakkında yazmış, yazıp bir süre bırakan yazarın hayatı birazcık zorlu geçmiş. Bunun hakkında bir kaç tahminim var ki siz de tahmin edersiniz diye düşünüyorum, o yüzden yazmayacağım. Sonuçta kitabı hakkında konuşuyoruz, sadece böyle zorlu süreçte bunu yazdığı için biraz karışık olması normaldir diye düşünüyorum.

Kitapta sevdiğim yön adanın değişikliklerle ve mucizelerle dolu olmasıydı. Öyle ki okurken bazı yaşananlara çok şaşırdım. Geri kalan kısımda ise sizi zorlamayan bir okuma oluyor. Sarah Jio'nun kalemini seviyorsanız okuyabilirsiniz.

Lakin, umarım yazar ilk kitapları gibi kitaplar çıkarmaya yeniden başlar. Çünkü okuduğum bundan önce ki iki kitabı büyük hayal kırıklığı oldu, bunda biraz karışık olsa da yine de sevdim, güzeldi. Bir de son hakkında yazmak istiyorum, ikizim hiç sevmedim dedi ama bence güzeldi. Tabii öyle olmalı mıydı? Bilemiyorum, farklı olsaydı az biraz sıradan olurdu gibime geliyor. Sonuçta amaç aşkı, sevgiyi, umudu ve özlemi anlatmaktı.

Daha fazla yazarsam spoilera doğru yol almaktan korktuğum için burada bırakıyorum, zaten yeterince yazdığımı düşünüyorum. :)

Yazar hakkında bir not eklemek istiyorum, şu an okuduğum kitabı Pena yayınlarından ama yazar Epsilon Yayınlarıyla anlaşmış. Yeni kitapları oradan çıkacak bundan sonra, haberiniz olsun^^

Issız adaya düşen kişilerin kurtulma umudu barındırdığı için bu ay ki BCP için bu kitabı okudum, sizlerde bize katılmak isterseniz yukarda paylaştığım linke yorum bırakabilirsiniz. :) 

Şubat ayının konusu Uzak Doğu, bekleriz^^

Kitaba Puanım 5/4^^

Alıntılar^^

“İstenildiği gibi olan ya da olmayan şeylere üzülmekle o kadar zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır. Sadece yaşa ve bırak olsun gitsin.”

Şöyle kitaptan bir tane alıntı bulmam beni azıcık üzdü. :D Eskisi kadar olmuyor nedense, nasıl okuyorum ben ya. :D

Bir yorum daha biter, başka yorumlarımda, yazılarımda görüşmek dileğiyle^^

Sevgiyle kalın^^

Buralarda da varım^^

Facebook

Twitter

Instagram

Youtube