Kitaplar hakkında etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitaplar hakkında etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ekim 2025 Salı

Doksan Artı Dört 2//Gülben Sakar Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Fanatik Galatsaray'lı olarak sonunda geçen sene başladığım serinin sonunda ikincisini okuyup, bitirdim. Geçen aylarda sürekli okumak için elime aldığım zaman sürekli erteledim. Kitabın değişik bir aurası var, akıcı, güzel ama oku oku bitmiyor. Eylül ayının sonunda başlayıp, hemen bitirmeyi düşünüyordum ama ne yazık ki Ekim'in başında baya saldım. Hem ben okuyamadım hem de kitap bir türlü bitmiyordu.
Kötü değildi, okumaktan aşırı sevk aldım tabii.
Sadece yazarı bir garip. Yani ben merak etmişim, almışım senin kitabını. Bu zamana kitabının dahil olduğu bir sürü reels çekmişim ama ne bir yorum, beğenme ya da paylaşım var.
Sonra kitabı okurken hikayede paylaşımlarım oldu ve yazarı da birkaç kez paylaştım. Ama ne oldu biliyor musunuz? Tenezzül edip bir beğeni yine olmadı.
Yabancı yazarlardan beklemiyorum, zaten etiketlemiyordum da ama kendi yazarlarımız olunca insan bir beklenti içine giriyor.
Tabii benim başka bir tahminin var ama onu da artık devamında yazarım.
Bu sebeple Instada kitap hakkında detaylı bir yorumda bulunmadım. Burada da çok fazla detay girmeden yorum yapıp geçeceğim.


Beklemediği bir anda hayatına giren Merdan Efe’yle tüm dengeleri bozulan İzgi’nin, artık en büyük savaşı kapattığını sandığı ancak hâlâ izleri süren geçmişiydi. Merdan Efe’den kaçtıkça ona daha da tutulan İzgi, hissettiği tüm kötü duyguları ve endişeleri erteleyip dursa da ertelenen her şey günü geldiğinde ortaya çıkacaktı. Bazen sevmek yetmezdi; güven, sevgiyi ayakta tutan yegâne duyguydu.
İzgi’yi gördüğü ilk andan itibaren sevgisini içinden tutamayan Merdan Efe, onun duvarlarını aştığını düşünürken aslında o duvarların dışında kaldığını geç de olsa fark edecekti. Aşk dengeleri bozardı, sevgi büyütürdü, güven ise sonu olmayan bir hayatın kapılarını aralardı.
İki beden, tek kalp; İzgi Gökyel ve Merdan Efe Yüceer. Birbirlerinin dönüm noktaları olmuşken tüm engellere karşı sırt sırta mücadele edebilecekler miydi?
Onların doksan dakikalık maçında bir kazanan yoktu. Beraberlik iki kalp için tek bir galibiyetti.
Maç, uzatmaların dördüncü dakikasında sonlanmış, beraberlikle birlikte asıl kazanan belli olmuştu.


Buradan sonrasını birinci kitabı okuduysanız okuyun, spoiler olabilir.
İzle ve Merda Efe kazadan sonra daha çok bağlanırlar ve İzgi artık aşkından emindir.
Ama geçmişin sırları, çaresizliği ortaya çıkınca iki aşıkta sınanacaktır.
Merdan Efe yine bildiğiniz gibiydi. Adama yürüyen Galatasaray resmen. Tabii aile, aşk, evlilikler derken kitabımız akıyor gidiyor ama en sevdiğim kısımlar Merdan Efe'nin maçları izlemeye gitmesiydi.
Sadece birinci kitapta geçen Merdan Efe'nin evindeki müzeyi daha çok ziyaret etmek lazımdı. Yazık oldu o kadar sahne bence. :D
İzgi birinci kitaptan çok farklıydı. Çok şükür şu etik değilden kurtuldu, bu kitapta çok nadir geçti ki onlarda zaten dokundurma diyebiliriz.
Ama karakter olarak aşırı yumuşak huyluydu. Tamam eski sevgilin psikopat ama arkadaş sen avukatsın, iki üç sosyal medya yorumlarında bu kadar düşersen nasıl avukat oluyorsun?
O zaman dava kaybedince işler değişiyor mu?
Garipti bu kısımlar, yani avukat olan karakterin bu kadar cıt kırım olması saçmaydı.
Sonradan bazı şeyler oluyor, bunlar hemen neden olmadı kafasında. Ablasım bir sabır yaaaa.
Ama onun dışında ailesi ile olan gelişmeleri sevindim.



Diğer karakterlerde Medih ve Ebrar hem çok azdı hem de olunca sürekli didişmeleri sıktı. Yani o benim avukatım, o benim abim, kardeşim. Yani bu mu aile sevgisi, saadeti?
Tamam çok iyi anlaşıyorlar, çok iyiler ama hep laf atma. Hele Gökdeniz'e sürekli sataşmaları yetti yani.
Onun olayı da ayrıca garipti. Tabii gerçeklik olması güzel olmuş ama sonradan olan?
Kitap birinci kitaptan daha duygusal, olaylardan çok karakterlere yoğunlaştığı için böyle bir yorum yapıyorum.
İzgi'nin arkadaşı Sevcan bir an patlayıp, kardeşim benimde dertlerim var biliyor musunuz? diyeceke diye bekledim asdfghjklş
İzgi'nin sıkıntıları Sevcan'ın sıkıntılarından çokta önemli değildi mesela.


Onun dışından nadir olan GS maçları cidden çok güzeldi. Bazı maçlarda oynama yapılmış, yani başka bir evrende GS, canım takımım 21-22.sezonda şampiyon oluyor. 13. değil. :D
O sezon normalde Trabzonspor oluyor ve keşke kitapta da olsaydı. Gökdeniz çok sevinirdi. :D
Gökdenizcim, gerçek evrende hayallerin gerçek oluyor. :D
Kitapta en eğlendiğim Merdan Efe geçen aylarda GS'mize nankörlük yapan kişiyi baya övüyor, o kısımlar birinci kitapta çok güzeldi ama nankörlük yapmadan önce. Hatta keşke yaz içinde okusaydım dedim, üzüldüm açıkçası.
Ama Merdan Efe övdükçe ben baya saydım sdfghjkl
Sonra şampiyonluk olayında yapılan şeye bayıldımmm
Gerçekte öyle bir şey olduğunu düşünsenize, bayıldım, bayıldımmmm


Eğer sizde benim gibi fanatik Galatasaray taraftarı iseniz öneririm, yazarını boşverin artık. Hak etmiyor aslında ama olsun, güzel ve sevdiğimiz kitapları öneririm^ ^
Instagramda kalitesi kötü diye paylaştığım kitabı okuyup, sevip ve önerdim. O yüzden bunuda öneririm yani.
Yazarın başka bir kitabı daha var, o da elimde. Okumak için erken ama zaten ikinci kitapta çıkmadı. O yüzden beklemedeyimm.



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

İzgi: Bebeğim... Yarın nikahta görüşeceğiz.
Merdan Efe Yüceer: Gelin ve damat olarak mı?


*****


"Yine bilmediğim adamlar hakkında konuşmaya başladın, Merdan Efe."
"Yavrum Melo'yu da bilirsin ama... Bir ara konuşalım mevzuyu. Bak takım değişecek diye kadro ezberlemeni ağustos ve eylül ayına bıraktım."


*****


"Galatasaray'dan başka takım tutulmasına anlam veremiyorum İzgi, ne yapayım?"
"Ne kadar da her görüşe açık bir bey..."


*****


Varlığı hayatımda çok büyük yer kaplarken değil bir hafta, ondan bir gün bile ayrı kalmam artık mümkün değildi. Hep bir nefes kadar uzağımda olmalı, kalbi kalbii tamamlamalıydıç


*****


Merdan Efe'ye karşı bir merhabam, hayatıma karşı tüm olumsuzluklara hoşça kal dememi sağlamıştı.


*****


Benzetmesine karşı sırıttım. Kırmızısı olmayan sarı, Fatih Terim'i olmayan Galatasaray Muslera'sı olmayan bir kale...


*****


"Nasıl da seni hem körkütük aşık yapıp hem hovardalıktan hem de karakollardan kurtardım ama?"






Böylece bir yorum daaha biter^^
Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^












6 Ekim 2025 Pazartesi

Sonbahar Kitap Önerileri//Blogları Canlandırma Projesi Eylül Ayı^^

Selamlar^^
BCP Eylül ayında çok fazla tema vardı, seçenekte çoktu ama ben bu sefer öneri yapmak istedim. Sadece kitaplar için ama, genelde bu tarz önerileri sosyal medyadan yapıyorum ama burada da yapsam daha iyi olacak.
Sonbahar gelen soğuklardan, bolca kışlık hazırlığından vs vs derken çok benlik bir mevsim değil. Ama renklerine, yağmura, yağmurlu havalara hayranım. Renkleri sevdiğimden bu tarz kapakları olan, bu hissiyatı veren ya da tam bu mevsimde okunacak kitapları önermek istiyorum.


Her telden kitaplar önerdim, azıcık kitaplar hakkında yorumlara yapacağım, hepsinin yorumları blogumda mevcut, merak edenler oralardan bakabilirsiniz. :)



Hem Türk yazar, hem balkabağı hem de tam bu mevsimlerde okunacak en en en iyi kitap. Geçen sene bu mevsime özel okumuştum, öneririm. :)



Hem romantik olsun, hem erkek arkadaş grubunun kitap okuma kulübüne bataniye&kahve-çay&kitap eşliğinde dahil olmak isterseniz öneririm. :)



Mandalina zamanlarının kitapları, üç kitaplık bir seri ve çok nahif  yazılmış. Kesinlikle öneririm. :)



Elinde sadece üç kitap kalacak, bunlar hangi kitaplar olurdu diye soran olursa işte o üç kitaplardan biri bu olurdu.
Çooook severim, seride güzel ama bu bambaşka^^



Biraz dram olsun, bilinçlenelim ve hem üzülüp hem de farkındalık kazanalım derseniz işte o kitap. Harikaydı. :/



Dark romanları sevmiyorum ama böyle karanlık kitaplar okumak istiyorum derseniz işte o kitap. Ama şöyle ki yazarın son yazma sıkıntıları var, ben seriye devam etmek için son kitabı bekliyorum. :D



Tabii ki de bu mevsimin kitabı o...
Hem dizileri, hem kitabı bambaşka^^



Dünyada daha çok Müslümanlara yapılanları konu alan o muazzam kitap.
Herkese ama herkese öneririm.
Tabii yazarın bu kitabı diğer kitaplarından daha anlamlı olsa da benim daha çok tercihim Şehir, Zehir ve Hamza'dır. Onu da okuyabilirsiniz. :)



Spor romantizm ve Galatasaray severlerin kitapları^^
Şu an okuyorum ve resmen fanatikliğim şahlanıyor. :D Galatasaraydaşlarıma da öneririm^^



Yazarın Caraval serinin yan serisi, ilk onu öneririm ama bence bu daha çok tercih edilebilir. İlk bunu da okusanız olur bence, ilk seriden çok spoiler yok aslında. :)



İlk kitap Yalnızlığın Kara Laneti, çıkmamış fotoğrafta.
Çirkin ve Güzel uyarlaması, ben kış gibi okudum ama bence fantastik severler için önerilebilir. :)



Birazda gerilim.
Diğerleri beni kesmedi, ben gerilim, polisiye seviyorum derseniz o kitap işte.



Ben sırf filmini izlemek için yazın okudum ama tam bu mevsimlerin kitabı. Çok güzeldi ama garipti de. Eğer kitabını okumam derseniz filmini izleyin, çok güzeldir. :)




Pumpkin Spice Kafe'yi aldım ama hemen arkasından ikinci kitap çıktı. Tam bir sonbahar kitabı istiyorsanız işte o kitap^^
Kapaklara bayıldımmmm <3





Umarım önerilerimden memnun kalmışsınızdır^^
Böyle öneri yazıları gelsin mi? :)

Ekim ayı temamız henüz belli değil, olunca burayı güncellerim^^
Diğer BCP için yazılarımı okumak isteseniz Buradan bakabilirsiniz. :)





Başka yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^









  

21 Eylül 2025 Pazar

Toktiker 2//Kader Arvas Kitap Yorumu^^

 Herkese merhaba^^
Aylar öne okuduğum kitabın devamı ve son kitabı gelince arayı fazla açmadan okuyayım dedim. Kitap tiktok camiasının kitaplarından biri gibi gözüküyor ama değil gibide.
İlk kitabı okuyanlar yorumumu okuyabilir ama ilk kitabı okumayanlar bu satırlardan sonra devam etmemenizi öneririm. :)
İlk kitap giriş kitabıydı bu kitabımız ise gelişme ve sonuçtu. Yani birinci kitaba göre güzeldi, ben bu kitabı daha çok sevdim diyebilirim.
Zaten iki kitapla bitmesi güzelken, seriye güzel bir şekilde veda etmemiz ayrı güzeldi. :)



TikTok’ta var olmak istiyorsanız doğrularınız yanlışların içinde, görünen ise bilinmeyenin ardında kaybolur. Kemerleriniz sıkıysa oyunun ikinci perdesi, gökkuşağımızın sekizinci rengi meydana çıkmak üzere. Bu eksik kalanların değil, yıldız olmayı göze alabilenlerin hikâyesi...
Sırtında bir kambur gibi taşıdığı gölgesiyle, yeni başladığı aşk serüvenini yasamaya çalışan Zeliş, hiç ummadığı yerden sınanacaktır.
TikTok zirvesinde yerini koruyan Zeliha ve Aytuğ’un önüne engeller çıkarken tarih tekerrür edecek ancak bu defa beklediği hiçbir şey gerçekleşmeyecektir. Çünkü platoniğine kavuşamayan Zeliha’dan daha tehlikeli biri varsa, o da sevdiklerine zarar verilmiş olan Zeliha’dır. İşte, şimdi kalemi eline alma ve her şeyi istediği renge boyama zamanıdır!


Zeliha, nam-ı diğer Zeliş. Platonik aşkıyla sonunda beraberdir ama geçmişte yaşadıkları yüzünden sürekli diken üstündedir. Hem okulu idare eden, hem de ajansa gidip Influencerlık yapan Zeliş bir yandan da okulunu halletmeye çalışıyor.
Hayallerindeki aşkına kavuşan Zeliş onun mutluluğunu yaşayamadan sosyal medyada onun üstüne atılan iftiralarla başa çıkmaya çalışır.
İlk kitaba göre Zeliş'i sevdim. Orada hem çok sulu gözlü hem de çok fazla üstüne düşmeyen mevzuların içinde buluyordu ama burada öyle değildi. Artık yazar yorumumu okudu yoksa Zeliş üniversite öğrencisi olunca olgunlaştı. :D

    
Aytuğ kendisine platonik aşık olan Zeliş'in hislerini öğrendikten ve büyük sıkıntılar yaşandıktan sonra kendisininde Zeliş'e hisler beslediğini anlar. Tabii bunu birinci kitabın sonunda anlıyor, burada aşık bir Aytuğ okuyoruz ve aşırı tatlıydı.
O kadar tatlıydı ki Zeliş aşık mı ki? dedim şahsen. Bu kitap resmen Aytuğ’un kitabıydı. Ama her ne kadar onun olsa da(bana göre) daha çok okumak isterdim.
İlk kitapta o kadar beklemişken neden böyle oldu anlamadım ama az da olsa çiftimizin okuduğum sahneler çok güzeldi, bayıldımmm


Diğer bir çiftimizin durumları ilk kitapta çok fenaydı, burada da öyleydi ama işler bir şekilde değişti. Bu değişimde çok oldu bittiye geldi.,
Bunun için mi ben o kadar bekledim. Bu çiftin mevzusu bu değildi ama belli mi olur belki yazar onları da yazar(sanmıyorum ama) yine de umut fakirin ekmeği. :D
Diğer karakterimiz yine olayların içindeydi ama bakın burada yine Zeliş için bir serzenişte bulunacağım.
Zeliş’in sevdiği ve Zeliş için elinden geleni yapan güzel bir arkadaş grubu var ama Zeliş’in arkadaşlarını böyle tepeden bakması, onlar kim ki gibi davranması, Zeliş esas arkadaşının Derya gibiı bu kitapta beni yine sinir etti. Diğerleri ne acaba? Senin için her şeyi yapacak bir arkadaş grubun var ama sen sadece Derya diyorsun ve diğerleriyle sürekli dalga geçiyorsun.
Onlar senin için neler yaptı neler.
Bu kısımdaki Zeliş’in bencilliği beni benden aldı.


Bunun dışından seriyi sevdim, gerçekten.
İlk kitabın yanından büyük bir değişim ve güzellik vardı. O yüzden güzel bir final kitabıydı. Ne öyle aşırı ergence bir kitaptı ne de yetişkin bir kitaptı. Orta halliydi bu, birinci ergenceydi ama bunu bilmenizi isterim.
Yazarın kalemini sevdim ama bir yandan gülerken bir yandan duygulanmak, bunu herkes yapamaz. O yüzden bu tarz kitaplar çıkarmaya devam ederse alırım diye düşünüyorum.
Kitabın ismi Toktiker, Tiktok kitabı diye anlaşılabilir ama değil. Bunu ilk kitapta anladım, bunda o yüzden şaşırmadım ama daha çok böyle popüler şarkılar, mevzular dönseydi güzel olurdu.
Ve kitapta bir diğer sevdiğim şeyde her türde karakterin olmasıysı. Beş vakit namazını kılanda vardı, sürekli içen biride. Tamam içen iyi değildi ama bu tarz insanların yan yana gelmesi aşırı eğlenceli ve olabiliyormuş dedirtiyor ama kitapta. :D
Ben bu grubu sevdim, komiklerdi. Birkaç kitap daha olsaydı okur muydum? Yaniii :D




Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


“Sen olman Zeliş, seni özel yapan kendin olman. Çünkü gördüğüm kadarıyla sen, senden bir tane daha olamayacak kadar farklı yaratılmışsın. Ve farklılıkların, seni güzel kılan yegane şey.”


*****


Ailesi tarafından duygusal olarak doyurulmuş ve arkadaşları yüzünden hiç dışlanmamış ya da yalnız hissetmeyen biri olmuştum. Hepsinin bana hissettirdikleri farklıydı ancak Aytuğ, açıklayamayacağım derecede ben olmanın en güzel haliyle beni sevdiğini hissettirdiği için bambaşkaydı.







Başka yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^














30 Ağustos 2025 Cumartesi

Ben Ölmeden Önce//Meryem Nart Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Kitabın ilk tanıtımını gördüğümde isminden dolayı çok okumam demiştim ama kapak, tasarım o kadar güzeldi ki okumak istedim. Beni bazı yerlerde aşırı sinir etse de sevdim. Gerçek hikayeden alınması ve bunun gerçekte de yaşanması aşırı kalbimi kırdı ve kitaba karşı olan düşüncelerimi değiştirdi tabii.
Ama gerçekten kapak çok güzel değil mi?
Ve iç tasarımı^^
Bayıldımmm


Herkes gibi bir yaşantısı olan Cemre'nin, on üç yaşındayken annesini trajik bir şekilde kaybetmesi sonucu hayatı tepetaklak olur. Babası ve ablası, annesinin ölümünden Cemre’yi sorumlu tutar ve ablası evi terk eder. Baba, ailesinin dağılmasının sebebi olarak Cemre’yi görür ve hayatı ona zindan eder. Ablası gitmeden önce ona tek bir cümle söylemiştir: “Seni kimse sevmeyecek Cemre çünkü annemizi öldürdün.” Cemre bu sözün gerçek olmadığını göstermek için elinden geleni yaparken daha çok hatanın içine düştüğünü sonradan fark eder. Babası tekrar onu sevsin diye çalışsa da istediği sevgi ve şefkati göremeyince bu duyguları başka yerlerde arar. Bu süreçte Cemre’nin hayatına birçok erkek girer. Sevgiyi bu erkeklerde bulabileceğini zanneder. Yaşadığı her olayda ders almak yerine daha dibe batarken günün sonunda kendini karar verme aşamasında bulur. Ya bu diyardan gidecek ya da kendini sevmeyi öğrenip hayatına kaldığı yerden devam edecektir.

Cemre genç yaşında, başına buyruk, başında kavak yelleri esen bir öğrencidir. Aile içerisinde yaşadığı sıkıntıları okulda ve belli bir süre yurtdışında okuyarak geçirsede pandemi zamanında eve döner ve ablasının engellemelerine rağmen okula gider. İşte o günden sonra her şey değişir.
Cemre’nin aşırı üstüne gidildiğini düşünüyorum ama o dönmede bizde çok korkuyorduk, tedbirsiz olanlara aşırı kızıp, bir şey olursa suçlu varsayabilirdik. Çok saçma günlerdi ve Allah bir daha yaşatmasın inşallah.
Burada ablası ve babasına azıcık hak versemde sonrasında çok fazla tepki verdiler. Ergen bir kız, bu kadar üstüne gidilmesi ki devamında da çok şey yapılıyor bence hak etmedi.
Ama ondan sonra Cemre’nin tercihleri, sevgi açlığı, yanlış kararları beni gerçekten çok yordu. Evet haklı, sevgiyi dışardan arıyor ama hazır arıyorsun bari telefondan değil adam gibi yüz yüze ara dedim.
En sonki vaka zaten bambaşka bir şeydi. Yine de gerçek olması ve bu olayların gerçek hayattada var olması beni daha da üzdü ve kızdırdı. Allah kimseyi bu tarz şeylere başvuracak kadar sevgisiz bırakmasın.
Son kısımda ise yine başkasını düşünüp, o hallere düşmesi daha da yaraladı kalbimi.


Diğer anlatacağım adam akıllı bir karakter yok. Sadece Cemre’nin arkadaşı var, tek iyi oydu ama işte onuda Cemre çok dinlemedi. :D
Onun dışında diğer hiçbir karakter işe yaramıyordu. Hele o erkek olacak varlıklar. Gerçekte varsa şöyle karşımıza çıksalar keşke. Bir de utanmaları yok ki sormayın gitsin.
Neyseeeeeeee, Allah’larından bulsunlar.

Cemre’nin babası ablası gibi değildi ama işte o da çok kötüydü. Sona doğru tam düzeldi derken işlerin karışması. Hiçbiri, hiçbir şeyi hak etmiyordu. Ama asıl ablası hiçbir şeyi hak etmiyor. Tamam ortada bir şeyler var, suçlayacak birileride olabilir ama bu kadar değil. Üvey kardeş misin hayırdır derler adama.
Çok sıkıntılı bir karakterdi, gerçekte kimseyle karşılaşmasın bu kız.
Bu da karşıma çıksa tekme tokat girişirim yani, o kadar sinir etti beni. Cemre’ye az da olsa destek olsaydı belki bu kadar şeyler olmazdı. O son olmazdı…


Kitap hakkında çok yazacak şeyim var ama spoiler olur diye yazamıyorum. Ne yazık ki kalp kıran ve üzen türden bir kitap. O yüzden detayda veremiyorum. Bu tarz okumayı sevenler okuyabilir, benim gibi size bol bol sövebilirsiniz.
Bu arada yazardan okuduğum ilk kitap, diğer kitapları böyle eğlenceli gibi dursa da aslında tam tersi kitaplar yazıyormuş. Kalemi güzel ve akıcı, ben beğendim. Başka kitaplarını okumak isterim ama baya bir  bekleyip, nasıl bir kitaplar olduğunu çözdükten sonra tabii. :D




Kitaba Puan 5/4^^





Alıntılar^^


Sevgisiz bir evde şiddetin gölgesinde büyüyünce, gördüğün en ufacık bir sevgi kırıntısı dahi fazla gelirdi sana.


*****


"Bir kez duran bir kalp bir daha kırılabilir mi?"


*****


Biten bir olayın peşine düşmeyin. Biten bir ilişki için çabalamayın. Gidenin arkasından koşmayın. Bunların hepsi sadece size zarar verecek.


*****


Bu karanlık günlerin ardında bir ışık olduğunu hepinize göstereceğim. Sadece şunu bilin: Sizden gitmek isteyen kişi, size hiçbir zaman gelmemiştir zaten.


*****


İnsanlar birbirlerinin hayatlarına girer, sonra da giderlerdi. Giderken karşı tarafa verdikleri zararın ne olduğunu asla düşünmezlerdi. En çok da çocukken hayatımıza giren insanların verdiği zarardan bahsediyorum.







Başka yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


















22 Temmuz 2025 Salı

Bir Adım Arkanda//Mark Edwards Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Bu sefer çok farklı bir kitapla geldim. Normalde ben ne gerilim ne de polisiye okuyan biriyim. Beni aşırı gerer ve psikolojik olarak çok tercih ettiğim bir tür değil ama yayınevinden okumak için gönderilince arada gerilim okumak lazım deyip kabul ettim. Yani psikolojik olarak beni çok germese inanın ben gerilim okuruyum. Okumam falan dedim ama bir türlü kitabı elimden bırakamadım. İkiz sürekli gelip, beni kitap okurken görünce yeter bırak şu kitabı ya da çok sevdin herhalde bırakamadın elinden deyip durdu.
Bir evet sevdim, iki kitap o kadar akıcıydı ve heyecanlıydı ki devamından neler olacak diye gerçekten çok merak ettim.


 Avrupa'yı trenle dolaşmaya karar veren Daniel ve Laura çifti için başta her şey bir rüya gibidir. Bu yolculuk, ilişkilerini daha da güçlendirecek, onlara unutamayacağı güzel anılar bırakacaktır. Ta ki yanlış trene binip yanlış durakta inene kadar... Geri dönüş yolunu aradıkları ormanın derinliklerinde şahit oldukları o korkunç olay, yalnızca tatillerini değil, tüm hayatlarını paramparça eder. Gerçek karanlık onları ele geçirmiştir. Evlerine bir şekilde geri dönmeyi başarırlar ama o geceden kimseye ama kimseye söz etmezler. Geçmişi arkalarında bırakmak ve tüm bu olanları bir an önce unutmak istiyorlardır. Oysaki geçmiş arkalarında kalmamıştır. Tüm o vahşet, kapının arkasına saklanmış bir hâlde, evlerinde onları beklemektedir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. 

Karakter yorumlamamı ayrı ayrı yapmayı düşünmüyorum, buradan detaylı yorum yazarak devam edeceğim. 
Başlangıçta çiftimizi avrupa seyahatinden görüyoruz ve çok heyecanlılar. Bindikleri treni ne yazık Daniel yatılı vagon almadığı için işler karışıyor ve trenden atılıyorlar. Burası spoiler olur diye geçiyorum.
Gecenin bir vakti, her yer karanlık ve tek gidiş yerleri tren rayları. Bazı sebepler yüzünden ormanın içine girip, terk edilmiş bir ev ve çığlıkları duyunca cesaret edip bakmaya giderler ama o günden sonra hayatları eskisi gibi olmaz.
Buradan sonra gerçekten hayatları hiç önce ki gibi olmuyor, çünkü gördükleri şey çok hayatlarının her alanını etkileyecek türde ve bize bir yere kadar ne gördüklerini bilmiyoruz.
Bu kısmı çok merak ettim, Daniel bir şekilde kafasını toplasada Laura'nın çok kötü olması acaba ne gördü, oradan neden hiç bahsetmiyorlar ve neden bu haldeler?
Bu kısımlar gerçekten çok merak edilesiydi. Daniel ne kadar çabalasa da Laura'nın adım atmaması ve garip davranması daha da gerdi beni.


Kitabı hem birkaç karakterin gözünden okuyoruz ama en çok Daniel'in. Bir karakterin gözünden okumamız beni çok üzdü ve bir yerlerde, bizim bilmediğimiz, görmediğimiz şekilde bunların olduğuna çok eminim.
Yakınımızda çoluk, çocuk demeden öld*renleri görüyoruz, Allah bilir arka planda neler neler var. Benim bazı insanlar için ümidim hiç kalmadı, o tür insanlarından bunlar beklenir ki zaten olaylar ortaya çıktığından nereden geldiğini, neden böyle olduğunu anlıyoruz. 
Kısacası olma olasılığı çok yüksek olan şeyi yazmış yazar.

Genel olarak sevdim, yazdığım gibi çok heyecanlıydı ve belli bir yere kadar acaba karakterler hayal mi görüyor falan dedim. Genelde travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle kafalar karışabilir dedim.
Peki öyle miydi? İşte onun cevabı kitapta, çünkü iki karakterlerimizin de çok farklı duygusal çöküntüsü vardı.
Birkaç karakter için çok üzüldüm, bir de en son öğrendiğim sırdan sonra o mevzu olmamalıydı. Karakterlerimizin en baştan beri sıkıntısı olaylara kendilerinin durup inanması.
O kısmı yazar daha farklı yazabilirdi mesela. Buralar çok fazla üstünde durulmamış gibi yazılmış geldi bana, basit kalmıştı. Bu yüzden sürekli gerilim okuyan okurlar için birazcık basit kaçabilir ama genel olarak heyecanlı olması onlarında ilgisini çekebilir tabii.


Kısa, hemen okunan ve akan bir kitaptı. İlk elime aldığımda hemen okumayı düşünmüyordum ama o sıra çay için abimleri beklerken baya bir okumuş oldum ve elimden bırakamadım.
Gerilim tarzı kitapları sevenlere öneriyorum ama beklentinizi çok yüksek tutmayın. Daha iyi gerilim kitapları okumuşsunuzdur, o yüzden çok beklentinizi karşılamaz ama kendini de okutur. ;)
Kitapta yetişkin içeriz azdı ama bazı durumlardan dolayı yetişkin içerik ibaresi konulmuş. Ona göre okumanızı tavsiye ederim. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


Ama anlamayacakları bir şey vardı; kendimi bir denizde boğuluyor gibi hissediyordum ve tutunabileceğim tek şey Laura'ydı.


*****


"Gerçekten biraz dışarı çıkmalısın, Dan. Berbat görünüyorsun. Ayrıca biraz delirmiş gibi davranıyorsun. Bir şeyleri de unutuyorsun."
"Belki de öyleyim."
"Belki de, ne?"
"Deli."






Diğer yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



8 Temmuz 2025 Salı

İrlanda&İskoçya Temalı Kitaplar ve Filmler//Blogları Canlandırma Projesi Haziran Ayı^^

 Selamlar^^
BCP için Haziran ayı temamızın için İrlanda&İskoçya teması vardı(ben önermiş olabilirim +_+). İki ülkede Avrupa'da gitmek istediğim ülkelerdendir ama en çok İrlanda. En son karpuzun sembolü olan yere olan destekleri konusunda İrlanda benim gözümde dünyada en iyi ülke konumuna geldi. İskoçya ise etekleriyle meşhur ülke ve bunu kitap, film konusunda hiç çekinmeden gösteriyorlar. O da öyle dikkatimi çekiyor(komik) ama ülkelerin en güzel tarafı yemyeşil olmaları...


 İlk filmlerden bahsedeceğim, kitap çok yok çünkü. :)
Filmlerin tamamı İrlanda'da ya da İskoçya'da geçmiyor, ufacıkta olsa oralarda geçen filmler^^ Bunuda dipnot olarak düşeyim dedim. :)



Bu film İrlanda'yı en iyi şekilde gösteren filmdi. İrlanda Rüyası ismi.
Hem romantik, hem fantastik gibi gibi bir film. Öneririm. ;)



Bu filmi de baya severim.
Karakterlerimizin yolu bir şekilde İskoçya'ya gidiyorlar. Azıcıkta geçse o kadar güzeldi ki, bayıldımmm
Filmde çok güzel bu arada. ;)



Yıllar önce izlediğim güzel filmlerden biri.
Yine ülkenin güzelliklerini biz gösteren filmlerden. Zaten bu ülkelerde çekip göstermemek ayıp olurdu yaa. :)



Bu film serisini izlemiştim ama ilk filmde tatile gittikleri yerin İrlanda olduğunu bilmiyordum. :)
Bu filmin Gurur ve Önyargı uyarlaması olması kalbimi kırsa da yine de güzel film. :)




Hyun Bin'in Crash Landing On You dizide bu ülkelerde geçiyor sanıyordum ama o İsviçre'de geçiyormuş. Yine de öneririm. ;)




Kitaplarda aklıma gelenleri yazacağım. :)
Genelde Historical kitaplar İskoçya'da geçiyor ve seveni çok. Hatta iskoç etekleri giyen erkek figürleri kapakları süslüyor. :D Hemen birkaç örnek. :D



Neden etekleri tam anlamıyla göstermemişler yaa :D
Hiçbirini okumadım bu arada, çok okumam zaten ama eskidende İskoç kitaplarını okumadım diye hatırlıyorum. :D




Bu kitabı da okumadım ama Francesca'nın İskoçya'ya gelin gittiğini biliyorum. :D
Tabii dizide umarım yapmak istediklerinden vazgeçerler, iğrenç dizi ekibi. -_-




Bu kitabı okuyun!!!
Hem çok güzeldi hem de kendileri İrlanda'da geçiyor.
Filmler gibi olmasa da okuduğumda resmen gözümde canlandı İrlanda <3




Bu kitabı hiççç sevmemiş olsam da hem İskoçya'da geçiyor hem de karakterler etek giyiyor asdfghjk Hatta İskoçya kraliyetinde geçiyor, o da güzeldi ama yazar hiççç güzel yazmamıştı.





Okuduğum ya da aklıma gelenler böyleydi.
Sizin okuduğunuz ya da izlediğiniz film-dizi ya da kitap varda isim beklerim^^
Filmler romantik ya da romcom olursa sevinirim. :D Bu benim isteğim ama siz başka önerilerde bulunun. :)





Temmuz ayı temamız Ağaç, Orman, Deniz ve Çocuk. 
Her zaman bekleriz, diğer BCP yazılarım için tık tık^^





Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^