Jill Shalvis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Jill Shalvis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2022 Perşembe

Aşk Dileği//Jill Shalvis Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın ikinci ayına girmiş bulunmaktayız, herkes Ocak ayı çok yavaş geçti diyor, gerçekten öyle. Sanki yeni yıl bir kaç ay önceydi ama geçen senede böyle olmuştu hatırlıyorum, sonrasında daha ne olduğunu anlamadan bahar oldu, yaz geldi gitti falan. Bu senede öyle olacağını düşünüyorum, sağlık olsun da gerisi olur.
Hazır kış ayındayız tam bu zamanlarda okunacak kitapla geldim. Yazarın ilk okuduğum kitabı, okurken baya heyecanlandım, konusu çok ilgimi çekti ve daha yüz sayfada yazarın diğer kitaplarını sepete atıyorum falan ama yarıdan sonra kitaptan bi soğudum anlatamam. Nedenini birazdan açıklayacağım. :)



İlk aşkı elinde bir kedi taşıma çantasıyla dükkânına girdiği sırada, Willa Davis dirseğine kadar köpek pisliğine batmıştı. Çikolata rengi gözleri çaresizlikle dolu olan genç adamın acilen bir kedi bakıcısına ihtiyacı vardı. Fakat Willa’nın isteyeceği son şey, kendisini hatırlamayan bu adama yardım etmekti.
Hasta olan büyük teyzesinin cehennem kaçkını kedisine bakmak zorunda kalan Keane Winters, onu işini bilen birinin ellerine teslim etmek için bir evcil hayvan dükkânına gitmeye karar vermişti. Dükkân sahibesinin kendisine neden kızgın göründüğünü bir türlü anlamamıştı, ama bu huysuz kadının gerçekten çok güzel olduğu da gözünden kaçmamıştı.
Willa, Keane’in liseden bu yana değiştiğini itiraf edebilirdi. Genç adam artık eskisi kadar küstah değildi. Ancak Willa kalbinin yine kırılmayacağından emin olabilir miydi?
Aşk havuzuna bir bozuk para atıp yeni yıl için dilek tutmanın vakti gelmişti. Geri kalanı da ökseotunun maharetine bırakacaktı…


Kitap noel zamanında geçiyor, bir artı puan. Geçmişteki ona yanlış yapan yakışıklı erkek ortaya çıkıyor, bir artı puan daha. Sonra bol bol kediler, köpekler var, daha da artı puan ama, aması var işte. Yani böyle on numara konuyu nasıl böyle yaptı yazar anlamış değilim. Willa zorluk içinde büyüyüp sonunda hayatını yoluna soktuğu, çok sevdiği arkadaşları ve çok sevdiği işini yaptığı zamanları yaşıyordur. Meydanda olan dilek çeşmesine ise her gün aşk dileyip para atıyor. Bir gün, yıllar önce kalbini kıran Keane'ı elinde pembe çantayla dükkanının kapısında bulur. İlk saniyede hatırlayan Willa'nın aksine Keane hiçbir şey hatırlamaz ama Willa'nın tavrını garipser. Petshop'u olan Willa'ya büyük teyzesinin bir kaç günlüğüne emanet ettiği kedisini işi bitene kadar bakmasını söyler, Willa baştan istemese de kediye dayanamaz ve alır. Bir kaç gün böyle gider ve Keane hala hatırlamaz, hatırlamadığı gibi Willa'yı çok çekici bulur ve onunla görüşmek ister.
Willa'yı kitabın ilk yarısında sevdim, sonrasında yazarın azizliğine uğruyor ne yazık ki. Küçük yaşta yaşadıklarına az değiniyor, büyük ihtimal serinin ilk kitabında bundan az da olsa bahsedilmiş ki burada çok üstünden durmamış yazar. O kadar çok takdir ettim ki Willa'yı tek başına ayakta durmasını bilen karakterlere ayrıca bayılıyorum. Keane ise bağlanmak istemeyen ama farkında olmadan sevdiklerini koruyan biri. En basitinden yıllardır görmediği teyzesinin kedisini kabul etmesi bile ne kadar düşünceli olduğunu gösteriyor. 



İki karakterleri de sevdim, itici ya da mıymıy gelmediler. Sıkıntı sonradan oluyor.
Şimdi başlarda Willa o kadar çok kızıyor ki Keane'ye yüzüne bakmayacak ama hem yakışıklı hem de ilgi gördüğünde geçmişi unutmaya başlıyor, sonra gerçek ortaya çıkınca -ki o kadar saçmaydı ki, neyse- affediyor. Kitabın asıl konusu bu ama yazar o kadar oldu bittiye getirmiş ki Willa bir anda takıldığı geçmişten kurtulup, Keane'yle ilk defa görüşmüş gibi davranmaya başladı. Nerede o eski kalbi kırık Willa?
Keane için bir şey diyemem, saçma bahanesinden sonra öyle davrandığı için bi kafasını taşlara vurmadığı kaldı. Bundan sonra ise Keane'nin bağlanma sıkıntıları, sonra Willa'nın başta aşk aşk deyip sonradan ya ben aslında bunu istiyormuşum deyip saçma bir triplere girmesi kitabı yükseklerden yere çaldı resmen. Lise zamanında yaşanan olayın biraz daha uzun sürmesini isterdim. Sevmediğim kısımda sürekli cinsellik vardı, yani bi oturun konuşun, sohbet edin, gezin tozun ama yok. Bu da beni rahatsız etti, zaten bağlanma konusu da burada başladı. -_-

Seri dedim ama her kitabın karakteri farklı, tabii diğer kitaplarda da okuyoruz ama çok detaya inmiyor yazar. En merak ettiğim bir çift var, belki onların hatırına bir şans daha veririm yazara ama bu fiyatlarla zor. Nemesis yayınları zamları çok farklı anlamış bence, diğer yayınevleri makul şekilde zam yaparken karton kapaklı, bir esprisi olmayan kitaplara, ciltli, 700 sayfalık kitap fiyatı biçmişler. Zor indirim yaparlar kesin. -_-


Kitap hakkında genel görüşüm böyle, akıcı kitap olsa da yazarın kalemini sevemedim. Ya çeviride sıkıntı vardı ya da yazarın kalemi böyle, bilemiyorum ama okurken zorlandım, bir yandan hızlıca biterken bir yandan anlamakta zorluk çektim kısacası.
Kedili, köpekli kitaplara ayrıca ilgim olduğundan ve bu kitapta da çok güzel işlendiği için puanımı ona göre vereceğim. ;)
Yorumuma göre de alıp almamak size kalmış, belki siz seversiniz. ;) Kötü değildi ama ben sevemedim. ;)



Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^

"Ama arkadaşlar bunu yapmaz. Yapmaz, Keane." Ona ağzını açtırmıyordu. "Ben de bunu sorun etmeyecektim. Ama sonra karşıma geçip Harry Potter okuduğunu söyledin." Tereddüt edip onu inceledi. 
"Hangisini okudun?"
"Hepsini."
Willa elleriyle yüzünü kapatıp acınası bir sesle inledi. "Hepsini," diye mırıldandı. "Ben ölmüş bir kadınım. Az önce beni öldürdün."
"Çok kitap okurum," dedi Keaneü şansını daha da artırmak için. "Sadece Harry Potter değil."
"Bu daha da kötü..."


*****


Yerinden kalkarken Pita'ya baktı. "Uslu dur."
Kedi ona "belki ama muhtemelen hayır" der gibi baktı.






Böylece yorum burada biter^^
Yeni yorumlarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle, sağlıcakla kalın^^