Lynn Painter etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Lynn Painter etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2023 Cumartesi

Bay Yanlış Numara//Lynn Painter Kitap Yorumu^

 Herkese merhabalar^^
Yaz bitmeden yazın okunacak kitapları okumaya çalışıyorum bu ara. Bu kitabımızda onlardan biri. Aslında yazın daha sert kitaplar okunmaz mı diye düşünebilirsiniz ama kitaplığın önüne geçtiğimde canım hiç o tarz okumak istemiyor, hep böyle akıcı, romcom kitaplar okumak istiyordu, işte bu kitapta o.
Gardrops hesabımdan çok uyguna almıştım, gelir gelmez okudum diyebilirim. Geçen sene yazarın Filmlerden Daha Güzel kitabını okuyunca böyle minnoş, eğlenceli bir şey bekledim ama farklı bir şey çıktı. :D Kötü anlamda değil ama şaşırdım açıkçası. :D



Çok satan Filmlerden Daha Güzel kitabının yazarı Lynn Painter’ın bu yeni romantik komedisinde, bilinmeyen bir numaradan gelen ateşli bir mesajın anonim bir ilişkiye nasıl dönüştüğüne tanık olacaksınız. Kötü şans, daima Olivia Marshall'ın peşinde olmuştur. Ya da belki de ailesinin düşündüğü gibi her şeyi batıran kişi, bizzat Olivia’nın kendisidir. Ama yanlış numaradan gelen "Üstünde ne var?" mesajı, anonim de olsa, hayatının en ateşli ve en eğlenceli ilişkisine dönüşür. Olivia, bir an için şansın, yüzüne gülmüş olabileceğini düşünür. Colin Beck, Olivia'yı her zaman yakın arkadaşının sinir bozucu küçük kız kardeşi olarak görür. Oliva ise başına gelen talihsiz bir olayın ardından Colin’in evine taşınır. Colin, onun tamamen farklı ve insanın aklını başından alan çekici birine dönüştüğünü fark eder. Haftalardır ateşli mesajlar gönderdiği karşı konulmaz Bayan Yanlış Arama’nın, Olivia olduğunu fark edene kadar mesafesini koruyabileceğinden emindir. Ancak şimdi, işler karışmadan önce, ateşi harlayıp harlamayacağına karar vermesi gerekir.


Olivia başına gelenlerden sonra abisinin yanına taşınmak zorunda kalır ama bir sıkıntı vardır. Abisi tek değildir ve bu abisinin arkadaşıyla yıllardır anlaşamıyordur.
Bunun yanında bir de iş bulmak zorundadır ve eski evinde çıkan yangın yüzünden bütün kıyafetleri yanmıştır.
Hayatını düzene sokmaya çalışan Liv bir gece telefonuna gelen mesajla sıkıntılarının yanında az da nefes almayı öğrenir ve bay yanlış numara ile mesaj yoluyla bir nevi arkadaş olur.
Ama günler geçtikçe evde varlığından rahatsız olduğunu düşünen Colin’in iyi davranması, ona yardım etmesi işleri farklı bir yere sürükler.
Liv çok çatalak bir karakterdi, sanki bütün talihsizlikler bu kızı buluyor gibi. Bir de sevgilisin aldatması yok mu, üzüldüm kıza. Tabii bazı şeyleri anlamadan, dinlemeden önyargılı olması çok hoşuma gitmedi ama hikmetse beni sinirlendirmedi de. :D Hak verdim çünkü, en çokta sondaki olayda.
Başarılı bir köşe yazarı olması hoşuma gitti, böyle ilginç karakterleri okumayı seviyorum.


Colin, ev arkadaşının kız kardeşinin evlerinde kalmasına pek fazla takılmamaktadır. Kendi işine gidip gelirken bir gün mesaj attığı kişinin yanlış kişi olduğunu öğrenince orada bırakmaz ve mesajlaşmaya devam eder.
Kısa bir zaman sonra aslında mesajlaştığı kişinin Liv olduğunu öğrendiğinde ise konuşmayı kesmek ister ama artık Liv onun karşısında bambaşka biridir.
Colin’i sevdim ama verdiği kararlar çok saçmaydı, gerçi bir yerde hak verdim. Kıza nasıl gidip ben bay yanlış numarayım desin. Bu spoiler değil bu arada, konuda yazıyor. O yüzden bahsettim. :D
Ama güzel sevdi, ay ben aşık mı oldum şaşkınlığı az oldu. Bunu seviyoruz ama o sonda yaşananlar. Bu konu hakkında ufak bir spoi detayı açabilirim, bilirsiniz içimde tutamam. :D

Kitabı sevdim ama daha uzun olmasını isterdim. Doyamadım desem yeridir, çünkü yazar sonu oldu bittiye öyle bir getirmiş ki ben şok. :D
Kitabı hem Liv’in, hem de Colin’in gözünden okuyoruz, en en en sevdiğim şey. <3
Kitap kısa olduğu için her şey oldu bittiye gelmemişti, hatta birbirlerine olan duygu değişimi bile yavaş yavaş oldu.
Sadece lisede kız kardeşine çıkma teklifi eden birine saldıran abinin bu ilişkiyi öğrenince sakin kalması şaşırttı beni, imkansız bir ilişki okumak hoşuma giderdi, buna beraber okuduğum Zencefilli Kitaplıktan Melisa'da hak verdi.  :D
Sonrasında ikisinin de aileleri çok değişikti, en çokta Liv’in. Ona karşı davranışlarını okurken şok oldum, yani bir aile nasıl böyle davranır. Colin en azından kendi yolunu çizmiş ama Liv. Sabırlı kızdı vesselam. :D

-Spoiler başlangıcı-

Liv’in iş mevzusunu hemen Colin yaptı demesi beni çok kızdırmadı ama önyargılı olması hoşuma da gitmedi. :D Normalde ben buna çok kızarım, hayret ettim kendime. :D
Sonrasında bay yanlış numarayı öğrenmesi ve verdiği tepkiyi sonuna kadar destekliyorum, Colin çok fazla geri plana attı, kısa zamanda söyleyebilirdi. işte bu olay sonda olunca kavuşmaları da aşırı saçma oldu.
Ayrılmalarından sonra bir ay geçiyor, Liv özlemiş mi, özlememiş mi anlamıyoruz bir anda şükran günü ve abisinin Colin gidiyor demesiyle, ‘Bana neden söylemedi?’ saçmalığıyla beraber hemen kendini Colin’in evinin önüne atması aşırı saçmaydı.
Yani Liv’in gereksiz tavırlarına değilde yazarın böyle yapmasına aşırı sinir oldum, hani bir gif var ya kitabı atıyor camdan, o raddeye gelmiş olabilir. :D
Bir bölüm daha ekleyebilirdi yazar, çok oldu bittiye gelmişti ve bu benim hoşuma gitmedi.
Kitabı sevdim ama o son -_-

-Spoiler sonu-

Başta yazarın kalemini daha tatlı bekledim, smut olmaz diye düşünüyordum ama vardı, hatta ilk sayfadan baya baya konuşmalarda vardı. Bu beni şaşırttı ama genel kitaplar gibi fazla da değildi. Yine de okurken kal geldi asdfghjkl
O zaman Filmlerden Daha Güzel gençlik kitabı diye tatlı yaptı, bu da yetişki içerikli oldu. :D
Neyse, okursanız bunu bilerek okuyun. :)
Sonu istediğim gibi bitmediğinden 'Seri mi?' demiştim. Evet seri ama ikinci kitap Liv'in abisinin kitabıymış. Belki orada bizimkileri görürüz, ha ne dersiniz?


Beklentimi hem karşıladı, hem karşılamadı ama yine de sevdim. Akıcıydı, olaylar beklenmedikti ve güzeldi. Garip ailelere, olaylara rağmen sevdim.
Çok pahalıya almaya gerek yok ama, benim gibi ikinci el bulursanız alın. :)
Bu arada abinin arkadaşına aşık olma mevzusu var diye ona benzer bir çin dizisine başladım, ayy orada da abi, kardeş anlaşamaması, oğlanın nazik hareketleri çok tatlı.
Son olarak, kitapta baskı hatası vardı. İkinci baskıda düzeltilmiş ama ben söylenmese anlamazdım, sadece neden böyle oldu derdim.
İlk baskıdan okursanız eğer ilk sekizinci bölümden sonra onuncu bölümü okuyun, sonra dokuza geçin. :)
Şöyle; 8.bölüm, 10.bölüm, 9.bölüm.


Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Muhteşem bir geceydi ve gerçekten eğleniyordum.
    Yanlış bir numarayla konuşuyordum.
Tanrım, ne acınası bir haldeyim.


*****

"Bir aya kalmadan gideceğinden asla şüphe duymadım," 
Jack homurdandı. "Öyle mi? Dostum, sen ona benden çok daha fazla güveniyorsun."


*****

Komikti, başarılıydı, yakışıklıydı ve zor durumda bırakmak konusunda ustaydı ama biz, "bize" bir seferlik bir hatadan başka bir şey demezdik. O mükemmeldi, bense... neyse. O bir Audi'ydi, bense Hyundai'ydım. Colin ve ben, hiçbir anlam ifade etmiyorduk.





Bir yorum daha biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^

20 Eylül 2022 Salı

Filmlerden Daha Güzel//Lynn Painter Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız? Hep bu soruyla başlıyorum ama genel olarak cevap verilmiyor. :D Olsun ben hal hatır sorayım öyle başlayayım yazıma. :) Yine kitap yorumu ile devam ediyorum paylaşımlarıma. Dizi konusunda bu aralar gerçekten iyi değilim, eski zamandaki gibi böyle heyecanla izleyeyim, gece vaktimi ayırayım falan yok. Ya diziler artık iyi değil ya da benim hevesim kaçtı bilemiyorum. :'( Ama üzülüyorum bu duruma. Kitapta böyle hızlı bitiremiyorum falan, bu konuyu daha sonra başka bir yazıda yazarım. :D
Kitabımız şu sıralar Instagram'da ünlü olan bir kitap, eğer azıcık gezerseniz çoğu bookstgram bu kitabı okudu. Zaten biz de bundan mütevelli aldık yaa. :D Ama konusu falan gerçekten çok güzel, işleyişi daha iyi yapsalardı tadından yenmezdi.



Liz Buxbaum, hayatı boyunca aşka inanan biri olmuştur. Aşk hayatında, umduğu heyecana sahip olamasa bile çocukluğundan beri iç içe olduğu romantik komedi filmleri sayesinde, bir gün O’nu bulacağını biliyordur. Bulmak zorundadır. Bu yüzden, çocukluk aşkı Michael Young, hayatına tekrar girince Liz’in bütün umutları yeşerir ve aklında kırk tilki dolaşmaya başlar. Böylece Liz, çocukluğundan beri en büyük düşmanı olan ve onu rezil etmeyi görev edinmiş Wesley Bennett ile aşk uğruna işbirliği yapmak zorunda kalır. Ama aşk her şeye değerdir, değil mi?
Liz, bir yandan Wes’le planlar yapıp adım adım Michael’a yaklaşmaya çalışırken öte yandan sürekli Wes’le takılmaya başlar. Bu durum, insanların dikkatini çekmeye başlayınca işlerin sarpa sarması kaçınılmaz bir hâl alır ve Liz, kendini hiç ummadığı bir yerde bulur.
Zaten söz konusu aşk olunca her şeyin planlandığı gibi gittiği nerede görülmüştür ki?


Liz annesinin ölümünden sonra hayatını romantik filmlerle devam etmeye ve hayatının aşkını bulmaya adamıştır. Bir gün, yıllar önce mahalleden ayrılan çocukluk aşkı geri gelince onun gözünde daha güzel olduğunu ve eskisi gibi olmadığını göstermek için fırsat kollar ama önünde çok engel vardır.
Bunun yanı sıra yıllardır düşmanı olan yan komşusu Wes ile de uğraşmak zorundadır ama bu uğraşlardan sonra ona muhtaç olacaktır ve iş birliği yapmak için ona teklifler sunacaktır.
Liz'i sevdim desem yalan olur sevmedim desem olmayacak, arası bir şey desem daha doğru olur. İlk olarak gözlerinin kör olması beni çileden çıkarmasının yanında bir de eski aşkının ortaya çıkması ve onun için saçmalaması, ona kafayı takması hiç hoşuma gitmedi. Sevmiyorum bu tarz şeyleri, burada da sahte ilişki olmasına rağmen kızın önündekileri görmemesi okuma şevkimi kırdı resmen.
Sonradan toparlar gibi oldu ama yok yani. Kendine hak vermedim değil ama böyle gözlerinin önüne perde inmiş gibi davranlarına artık kıl olmaya başladım. :P


Wes, Liz'in yan komşusu ve düşmanıdır. Küçük yaştan Liz'e yaptıklarından sonra Liz Wes'i hedef haline alır ama durum bambaşkadır. 
Wes'in yaptıklarına düştüm arkadaşlar, işte bu yüzden Liz'e çok kızdım. Karakterleri bu kadar saf yapmaları beni çileden çıkarıyor yaa, neden yani NEDEN?
Bu konuyu belki spoiler olarak yazabilirim ama Wes'i Liz'den daha çok sevdiğim bir gerçek. O kadar ince düşünceli, o kadar tatlıydı ki Wes bırak kör gözlü Liz'i biz seni daha iyi tanıyoruz asdfghjklşi

Buraya kadar genel yorumumu anladığınızı düşünüyorum, kitabı bu yüzden yüzde elli sevdim, yüzde elli sevmedim işte. Wes'le olan güzel sahnelerde düşerken Liz'in düşünceleri ve davranışları ile sinir stres oluyordum. Bunun yanı sıra yazarın kaleminden mi yoksa çeviriden mi bilemiyorum ilk kısımları aşırı zor anladım. Sonradan bu tarz sıkıntı yaşamama ve kitap romantik-gençlik kitabı olması rağmen ağır ilerledi. Yani oturuşta bir otuz sayfa okuyayım yoktu. Bilemiyorum bir yerde bir sıkıntı vardı ama çözemedim gitti.
Kitapta geçen filmlere bayıldım ama, o kadar bilmediğim filmler vardı ki canım romantik filmler aradığında hemen kitaba sarılacağım gibi.

   

Kitaptaki arkadaş mevzuları güzeldi, Liz'in içe kapanması, yalan söylemek zorunda kalması ama bunun sebebinin acı olması üzdü beni. Bir de üvey anne mevzusu vardı, Liz'i anlıyorum az çok ama önündeki duvarları yıkması bu kadar zor olmamalıydı. Davranışlarındaki değişiklikler beni bile mutlu diyordu diyeyim siz anlayın.
Yazarı bir şeyde takdir ettim ama. Şimdi hem yeni hem de gençlik kitaplarda genelde şu benim sevmediğim şeyler oluyor ya bunda olmamasına hayret ettim. Bismillah, çok şükür dedim. Yani herkesin sevdiğini söylemek doğru olmaz, dini farklı olanlar bile buna karşı. Neyse mevzu o değil ama okumamak gerçekten çok güzeldi.
Kitapta unutamadığım sahnelerden biri Liz'in yaralanması, piyano çalma isteği ve yağmur yağdığı akşam. Cidden çok güzeldi buralar, diyorum ya Wes'e düştük düştük kalktık. Bu kadar düşmeye rağmen yazarın son kısımları kısa tutması beni aşırı sinirlendirdi. Kardeşim neredeyse üç yüz sayfa okuduk bize layık gördüğün sahneler bu mu dedim. Oyyy çok dertliyim arkadaşlar, o yüzden alıp almamak, okumak size kalmış benim yorumum böyle. Yazarın kalemi de aman aman değil, kitabın işleyişi de böyle ama benim için sıkıntı yok, yeter ki sahte ilişki olsun ben her türlü okurum derseniz listeye alabilirsiniz. ;)
Yukarıda spoiler yazarım dedim ama bence buna gerek kalmadı gibi. Çok yazacak bir şeyde kalmadı açıkçası.



Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^


Dürüst olmak gerekirse, romantik komedilerdeki baştan aşağı yenilenme bölümünü seven tarafımın, biraz kafası karışıktı.
Ama kendimi seviyordum. Kıyafetlerimi seviyordum.


*****


Tabii tek fark, Wes'in başrol olmaması ve benim de ona aşık olmamamdı.
Alıntıya not: İşte demek istediğim bu! -_-



*****

"Balo, sanki hayatındaki en büyük hatanın, giyinip süslenip karşında başkasıyla gösteri yapması gibiydi."


*****


"Bazen ne istediğimize dair fikirlerimize öyle kapılıyoruz ki aslında elde edebileceğimiz şeyin harikalığını kaçırıyoruz."
Alınıtıya not: Bu söz en başta söylenmeliydi. :P




Yeni yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^