Gülben Sakar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gülben Sakar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ekim 2025 Salı

Doksan Artı Dört 2//Gülben Sakar Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Fanatik Galatsaray'lı olarak sonunda geçen sene başladığım serinin sonunda ikincisini okuyup, bitirdim. Geçen aylarda sürekli okumak için elime aldığım zaman sürekli erteledim. Kitabın değişik bir aurası var, akıcı, güzel ama oku oku bitmiyor. Eylül ayının sonunda başlayıp, hemen bitirmeyi düşünüyordum ama ne yazık ki Ekim'in başında baya saldım. Hem ben okuyamadım hem de kitap bir türlü bitmiyordu.
Kötü değildi, okumaktan aşırı sevk aldım tabii.
Sadece yazarı bir garip. Yani ben merak etmişim, almışım senin kitabını. Bu zamana kitabının dahil olduğu bir sürü reels çekmişim ama ne bir yorum, beğenme ya da paylaşım var.
Sonra kitabı okurken hikayede paylaşımlarım oldu ve yazarı da birkaç kez paylaştım. Ama ne oldu biliyor musunuz? Tenezzül edip bir beğeni yine olmadı.
Yabancı yazarlardan beklemiyorum, zaten etiketlemiyordum da ama kendi yazarlarımız olunca insan bir beklenti içine giriyor.
Tabii benim başka bir tahminin var ama onu da artık devamında yazarım.
Bu sebeple Instada kitap hakkında detaylı bir yorumda bulunmadım. Burada da çok fazla detay girmeden yorum yapıp geçeceğim.


Beklemediği bir anda hayatına giren Merdan Efe’yle tüm dengeleri bozulan İzgi’nin, artık en büyük savaşı kapattığını sandığı ancak hâlâ izleri süren geçmişiydi. Merdan Efe’den kaçtıkça ona daha da tutulan İzgi, hissettiği tüm kötü duyguları ve endişeleri erteleyip dursa da ertelenen her şey günü geldiğinde ortaya çıkacaktı. Bazen sevmek yetmezdi; güven, sevgiyi ayakta tutan yegâne duyguydu.
İzgi’yi gördüğü ilk andan itibaren sevgisini içinden tutamayan Merdan Efe, onun duvarlarını aştığını düşünürken aslında o duvarların dışında kaldığını geç de olsa fark edecekti. Aşk dengeleri bozardı, sevgi büyütürdü, güven ise sonu olmayan bir hayatın kapılarını aralardı.
İki beden, tek kalp; İzgi Gökyel ve Merdan Efe Yüceer. Birbirlerinin dönüm noktaları olmuşken tüm engellere karşı sırt sırta mücadele edebilecekler miydi?
Onların doksan dakikalık maçında bir kazanan yoktu. Beraberlik iki kalp için tek bir galibiyetti.
Maç, uzatmaların dördüncü dakikasında sonlanmış, beraberlikle birlikte asıl kazanan belli olmuştu.


Buradan sonrasını birinci kitabı okuduysanız okuyun, spoiler olabilir.
İzle ve Merda Efe kazadan sonra daha çok bağlanırlar ve İzgi artık aşkından emindir.
Ama geçmişin sırları, çaresizliği ortaya çıkınca iki aşıkta sınanacaktır.
Merdan Efe yine bildiğiniz gibiydi. Adama yürüyen Galatasaray resmen. Tabii aile, aşk, evlilikler derken kitabımız akıyor gidiyor ama en sevdiğim kısımlar Merdan Efe'nin maçları izlemeye gitmesiydi.
Sadece birinci kitapta geçen Merdan Efe'nin evindeki müzeyi daha çok ziyaret etmek lazımdı. Yazık oldu o kadar sahne bence. :D
İzgi birinci kitaptan çok farklıydı. Çok şükür şu etik değilden kurtuldu, bu kitapta çok nadir geçti ki onlarda zaten dokundurma diyebiliriz.
Ama karakter olarak aşırı yumuşak huyluydu. Tamam eski sevgilin psikopat ama arkadaş sen avukatsın, iki üç sosyal medya yorumlarında bu kadar düşersen nasıl avukat oluyorsun?
O zaman dava kaybedince işler değişiyor mu?
Garipti bu kısımlar, yani avukat olan karakterin bu kadar cıt kırım olması saçmaydı.
Sonradan bazı şeyler oluyor, bunlar hemen neden olmadı kafasında. Ablasım bir sabır yaaaa.
Ama onun dışında ailesi ile olan gelişmeleri sevindim.



Diğer karakterlerde Medih ve Ebrar hem çok azdı hem de olunca sürekli didişmeleri sıktı. Yani o benim avukatım, o benim abim, kardeşim. Yani bu mu aile sevgisi, saadeti?
Tamam çok iyi anlaşıyorlar, çok iyiler ama hep laf atma. Hele Gökdeniz'e sürekli sataşmaları yetti yani.
Onun olayı da ayrıca garipti. Tabii gerçeklik olması güzel olmuş ama sonradan olan?
Kitap birinci kitaptan daha duygusal, olaylardan çok karakterlere yoğunlaştığı için böyle bir yorum yapıyorum.
İzgi'nin arkadaşı Sevcan bir an patlayıp, kardeşim benimde dertlerim var biliyor musunuz? diyeceke diye bekledim asdfghjklş
İzgi'nin sıkıntıları Sevcan'ın sıkıntılarından çokta önemli değildi mesela.


Onun dışından nadir olan GS maçları cidden çok güzeldi. Bazı maçlarda oynama yapılmış, yani başka bir evrende GS, canım takımım 21-22.sezonda şampiyon oluyor. 13. değil. :D
O sezon normalde Trabzonspor oluyor ve keşke kitapta da olsaydı. Gökdeniz çok sevinirdi. :D
Gökdenizcim, gerçek evrende hayallerin gerçek oluyor. :D
Kitapta en eğlendiğim Merdan Efe geçen aylarda GS'mize nankörlük yapan kişiyi baya övüyor, o kısımlar birinci kitapta çok güzeldi ama nankörlük yapmadan önce. Hatta keşke yaz içinde okusaydım dedim, üzüldüm açıkçası.
Ama Merdan Efe övdükçe ben baya saydım sdfghjkl
Sonra şampiyonluk olayında yapılan şeye bayıldımmm
Gerçekte öyle bir şey olduğunu düşünsenize, bayıldım, bayıldımmmm


Eğer sizde benim gibi fanatik Galatasaray taraftarı iseniz öneririm, yazarını boşverin artık. Hak etmiyor aslında ama olsun, güzel ve sevdiğimiz kitapları öneririm^ ^
Instagramda kalitesi kötü diye paylaştığım kitabı okuyup, sevip ve önerdim. O yüzden bunuda öneririm yani.
Yazarın başka bir kitabı daha var, o da elimde. Okumak için erken ama zaten ikinci kitapta çıkmadı. O yüzden beklemedeyimm.



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

İzgi: Bebeğim... Yarın nikahta görüşeceğiz.
Merdan Efe Yüceer: Gelin ve damat olarak mı?


*****


"Yine bilmediğim adamlar hakkında konuşmaya başladın, Merdan Efe."
"Yavrum Melo'yu da bilirsin ama... Bir ara konuşalım mevzuyu. Bak takım değişecek diye kadro ezberlemeni ağustos ve eylül ayına bıraktım."


*****


"Galatasaray'dan başka takım tutulmasına anlam veremiyorum İzgi, ne yapayım?"
"Ne kadar da her görüşe açık bir bey..."


*****


Varlığı hayatımda çok büyük yer kaplarken değil bir hafta, ondan bir gün bile ayrı kalmam artık mümkün değildi. Hep bir nefes kadar uzağımda olmalı, kalbi kalbii tamamlamalıydıç


*****


Merdan Efe'ye karşı bir merhabam, hayatıma karşı tüm olumsuzluklara hoşça kal dememi sağlamıştı.


*****


Benzetmesine karşı sırıttım. Kırmızısı olmayan sarı, Fatih Terim'i olmayan Galatasaray Muslera'sı olmayan bir kale...


*****


"Nasıl da seni hem körkütük aşık yapıp hem hovardalıktan hem de karakollardan kurtardım ama?"






Böylece bir yorum daaha biter^^
Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^












2 Ekim 2024 Çarşamba

Doksan Artı Dört//Gülben Sakar Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yazın oynanan Milli takım maçından sonran herkeste bir maç sevdası oldu. Ben önceden de GS maçlarını izliyordum ama şu an öyle böyle değil. Instagram hesabıma bakarsanız her maç günü paylaşım yapıyorum. Kerem Aktürkoğlu favorim ama artık kendisi Avrupa'da oynuyor. Kalbimiz ve desteğimiz onunla. Şimdi diyeceksiniz bu maç konusu nereden geldi. Tabii ki şu an okuduğum kitaptan. :D
Öylesine Insta keşfette dolanırken GS taraftarı erkeğin, FB'li kız aşkı deyince kesin çok kavga olur diye yorum yazdım ama baktım benim yorum yazarın gruplarından dolanıyor hemen mesajlar geldi kitap çok iyi diye. Tabii ben de ekledim sepete, almak istediğim kitaplar sıralamasından en baştaydı bu kitap ve aldım, ve okudum. :D Çünkü daha fazla bekletemezdim. :D
Kitaba bayıldım <3 Tam bir fanatik GS için yazılmış bir kitap ki ne zaman maç olsa, eski oyunculardan falan bahsetse böyle kitaba olan ilgim çok arttı.
Ben çok sevdim kitabı, ama akıcılığı, son ve devamı hakkında bazı şeyler söyleyeceğim. :/



Yüceerler ile çalışan başarılı Avukat İzgi Gökyel, bir Galatasaray maçında yaşanan mağlubiyet sonucu karakola düşen müvekkilini kurtarmak için Ankara’ya gider ve müvekkilinin fanatik Galatasaraylı erkek kardeşi ile tanışır.
Galatasaray fanatiği genç işadamı Merdan Efe Yüceer, yaşadığı öfke problemleri ve derin fanatikliği nedeniyle maç sonralarında kavgalara karışır. Ankara’daki maç sonunda gerçekleşen bir kavga nedeniyle bu kez abisiyle birlikte karakola düşer. Abisinin avukatı olan İzgi’yi de ilk kez orada görür.
Aşktan olabildiğince kaçıp, güven problemi yüzünden kalbinin kilidini yıllarca en derin kuytulara iten İzgi ve hayatında o zamana dek aşka dair hiçbir kırıntı bulunmamış, tamamen futbola odaklanmış Merdan Efe bu tanışmalarının aslında hayatlarının dönüm noktası olacağından habersizlerdir.
Maç doksan dakika, top yuvarlaktı.
Belki maçın skoru uzatmalarda değişecekti, belki de onlar için asıl galibiyet beraberlikte gelecekti.


İzgi Yüceerlerin avukatlık şirketinden çalıştığı zaman ailenin abisi olan Medih'in avukatıdır. Bir gece aldığı telefonla gittiği Ankara'da koyu fanatik olan Merdan Efe ile tanışır. Zamanla sürekli yan yana geldikçe Merdan Efe'nin ona olan ilgisini anlar ama geçmişte yaşadığı güvensizlikten dolayı her şeyi yavaştan almak zorundadır.
İzgi'ye baştan aşırı kıl oldum, sürekli etik değil diye diye kafa şişirdi ama sonunda -Yüceer ailesi sayesinde- bu etik mevzusunu rafa kaldırdı. Bundan sonra ise sevdim çünkü ne zaman Merdah Efe sen GS'lisin dese hayır FB'liyim diyor ama yine de bıyık altı gülüyor. Yav kız GS Müzesine gitti ya daha ne olsun. :D
Güven konusundan haklı buluyorum, yine buna rağmen duygularını ön planda tutması sonunda işleri yoluna koydu ama o son olmadı be. Devamını az çok tahmin ediyorum ama, aması var işte. :/


Merdan Efe, gecelerin yakışıklı prensi ve çapkınıdır ama en çok tutkusu Galatasay'dır. Defans maçlarını bile izlemeye giden Merdan Efe hayatının tek aşkı GS olacağını düşünürken bir gün hayatına İzgi girer. O günden sonra hem İzgi'yi aşkına ikna etmek hem de GS'nin şampiyon olmasını kafaya takmıştır. Bu süreçte önüne engeller çıksa da kader bu ya sürekli yan yana geliyorlar ve İzgi artık etik demekten vazgeçmeye başlamıştır.
Merdan Efe aşkı için elinden geleni yapmasına hayran kaldım ama en çokta GS hayranlığına hayran kaldım. <3 Bu kadar mı sevilir ama İzgi'den sonra kendine gelmesi, biraz daha usturuplu maç izlemesi(kavga vs. yok) :D O yüzden çok sevdim Merdan Efe'yi. Tabii kıskanç halleri falan derken olaylar daha farklı oluyor, hoş oluyor. :D
Şeyi beğendim mesela, kız kardeşine karşı daha duyarlı olması, onu kısıtlamaması, destek olması, giyimine karışmaması çok tatlıydı. Tabii bu giyim mevzusundan İzgi'ye de karışmadı, o da çok tatlıydı.
Kısacası kavga vs. anları haricinden harika bir karakterdi. Böylesi bizi bulmaz yav. Bir de zengin yaa sdfghjkl Adam deplasmana özel uçağıyla gidiyor. :O Daha ne olsun neee???? :D


Diğer yan karakterlerdekilerin hepsini sevdim. İzgi'nin arkadaşı Sevcan bu aşk için çok şey yaptı. Her insana bir Sevcan lütfennn. Medih ve nişanlısı Ebrar'da çok tatlılardı. Sonrasında Ebrar'ın kararı biraz abes kaçtı, neden böyle bir dip not eklediler anlamadım. Belki ikinci kitapta yazar yazar.
Gökdeniz ve Sabi. Gökdeniz Merdan Efe'nın Trabzon Sporlu arkadaşı. Bu kadarını desem yeter. :D
Sabi ise Yüceer ailesinin tek kızı ve onunda kalbi kırık tabii.
Hepsi birbirinden güzeldi anlayacağınız. Tabii saçma karakterlerde vardı, neyse ki işler karışmadı.


Bu kadar güzel olmasının yanından tabii ki hataları vardı. Mesela kitap nedense akıcı değildi, yani bir sayfayı o kadar zor okuyordum ki bu kitap ne zaman bitecek diye baya düşündüm. Bakın Gökçen kalın, punto küçük falan derken akıyordu kitap ama bu hiç akmadı ya. Başlarda çok akıcıydı ama. Aslında olaylarda o kadar karmaşık değildi ama neden zor okundu ki okuyan birkaç takipçimde aynısını söyledi. İlginç.
İkincisi bence kitap tek kitapta bitirmeliydi, yani olmuş zaten dört yüz küsur sayfa, yap beş yüz bitsin. Devamından ne yazacak merak ediyorum açıkçası ve büyük ihtimalle ikincide en sevdiğim yerler yine maçlar olacak gibi.
Bu arada Merdan Efe maçlara gittiğinden bende youtubedan özetini izliyordum, başta 21-22 sezon sandım ve o zaman GS ligde 13.olarak bitirmiş, dedim tamam Merdan Efe ortalığı inletir ama ben yanlış bakmışım. 20-21 sezonuymuş ve orada da bir golle şampiyonluğu kaçırıyoruz. :D Ve o sırada ortalık karışıyor ama ne anlamda acaba??? :D


Genel olarak gerçekten sevdim, elimde çok uzun kalması beni yordu ama fanatik GS mevzularını okumak çok eğlenceliydi ve UltrAslan'la beraber maç izlemek. Vay anasını sayın seyirciler. Kısacası böyle sonuna kadar GS fanatikliği yaşıyorsunuz, eğer sizde benim gibi bu tarz kitaplara tav oluyorsanız hemen hemen alın okuyun :)
Bu arada İzgi'nin FB'li oluşu çokta göze batmadı çok şükür. Yani yazarda koyu GS'li olunca herhalde böyle kavgalı, gürültülü şeyler olmazdı. Eğer fanatik olmasaydı olurdu belki. :/
Şimdi ikinci kitabı almak var sırada, bu arada yayınevinden ve yazardan okuduğum ilk kitap ve ben ilk okumama rağmen yazar yayınevinden ayrıldı sdfghjkl
Şaka mı??? :D



Kitaba Puanım 5/4^^



Aslından tam puan hak ediyordu ama hem ağır okunmasından hem de gereksiz(bence) uzaması yüzünden bir puan kırdım. Yoksa GS mevzuları tam puanı hak ediyor. :,(





Alıntılar^^



"Medih'in Ebrar'a, senin de Galatasaray'a olan aşkın imrenilesi."


*****


"Kırmızının sarısı eksik ama olsun," dedi bakışlarını kırmızı kazağından çekip gözlerime çevirirken. "Bende sarı var. Sarım kırmızını tamamlar."


*****


"Gerçek taraftar görmek istersen Ali Sami Yen Spor Komleksi'ne, başarı ve kupa görmek istersen de Galatasaray Müzesi'ne gelirsin o zaman İzgi."




Bana çok güzel demişti, ne kadar güzel olduğundan habersiz.


*****


"Doksan artı dört seni kazandım. Bu saatten sonra mağlubiyetin bile bir önemi yok."


Kerem'i eklemeseydim olmazdı. :/




"Geçmişi düşünecek vaktim yok, çok güzel bir gelecek yazmakla meşgulüm."




Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^