Netflix etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Netflix etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ekim 2022 Salı

Aşk ve Dondurma//Blogları Canlandırma Projesi Eylül Ayı^^

 Selamlar^^
BCP Eylül ayında Yemek Teması vardı. Vakitsizlikten önceden izlediğim filme yorum yapayım dedim. Aslında çok fazla yemek temalı yapımlar, kitaplar var ama çok yanlış zamana denk geldi bu tema.
Bu sefer ki film Aşk ve Dondurma kitabından uyarlanan Netflix filmi. Kitabı okumadım, izledikten sonra da iyi ki okumamış dedim. :D


Kızımız annesini kaybettikten sonra vasiyetini yerine getirir ve yaz tatilinde İtalya'ya gider. Orada  annesinin arkadaşlarını görür, tanır. İtalyan yemekleri yer ve aşık olur ya da olamaz. Burası karışıktı, aslında en karışık olanda buydu.
Filmi iki şeyle sevdim, biri İtalya'yı gezmişiz gibi göstermeleri, ikincisi ise yemekleri. Öyle detaylı yemekler yoktu ama gösterdikleriyle bile yetti bence. O sokak arasında, gizlice alınan çörekleri aşırı derecede merak ettim. ^_^
Dondurma mevzusu da güzeldi. Bunları izleyerek öğrenmenizi öneririm ama gerisi için pek bir şey diyemem. Aşk mesela. :P


Oyuncular;
Susanna Skaggs
Saul Nanni
Tobia De Angelis
Owen McDonnell
Valentina Lodovini






Şu günlük mevzusu güzeldi.




Aşk konusunu sevmediğimi başta yazmıştım. Filmde aşk üçgeni var diyeceğim olmayacak, yoktur da diyemiyorum ama değişikti. Kız bir şeye karar verdi mi veremedi mi bizde anlamadık. Belki kitapta daha detaylı anlatmışlardır ama İkizle hem fikir olarak filmi sevmedik.
Böyle güzel başlangıçtan sonra saçmalaması güzel değildi.
Ve hikayenin kopuk kopuk gitmesi de sıkılmamıza sebep oldu.
Film hakkında diyeceklerim bu kadar. Seri gerçekten ilgimi çekiyordu ama filmini izledikten sonra şu an iyi ki almamışım dedim. Yine de sırf merakımdan pdf bulursam bir göz gezdirmek istiyorum.
Üç kitaplık seri olduğu için filmde öyle devam eder mi zaman gösterecek. :)




Blogları Canlandırma Projesi Eylül ayı böyleydi, Ekim ayında Zombi ve Gotik temasını var. Tam ayına uygun değil mi?
Katılmak isterseniz istediğiniz kitabı okuyup, filmi&diziyi izleyip blogunuz da paylaştıktan sonra bize yazabilirsiniz. :)


Diğer ayların yazılarını okumak isterseniz Burayı tıklayabilirsiniz. :)

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^






31 Temmuz 2022 Pazar

Bridgerton 1.Sezon//Yabancı Dizi Yorumu^^

Selamlar^^
Nasılsınız bakalım? Yaz nasıl geçiyor?
Bundan bir kaç ay önce izlediğim ama daha yeni yorumuna başladığım diziyle geldim sonunda. Aslında izledikten sonra aşırı heyecanlanmıştım, hemen yorumunu falan yazarım dedim ama ilk önce sezonları ayrı ayrı yazayım dedim, sonrasında zaten yoğunluk başladı bir türlü blogla içli dışlı olamadım.
Şimdi boş kalmışken yazayım dedim yoksa yine sürünecek yorum buralarda.
Normalde sürekli önüme düşüp ama izleme isteğimin hiç olmadığı bir dizi Bridgerton. Zaten Historical kitapları uzun zamandır okumuyorum, sevmiyorum.
Sonrasında İkizle, gelinimiz izleyip Esra ısrarla sen de izle, yanında konuşamıyoruz falan dediler. İyi tamam bakarım, zaten spoiler üstüne spoiler yedim, en azından içeriğini, kim kimdir diye bakarım dedim ve arkadaşlar inanamazsınız ama çok sevdim.
Kitapları okuyanlar birebir aynı olmadığından, hatta o kadar farklı çekilmiş ki izlenmez bu dizi diye yorum yapanlar çok oldu. Neyse ki ben kitapları okumadan izledim, gerçi böyle de sevdin mi diye sorsanız konu olarak güzeldi evet ama oyuncuların kimyası, uyumu bana geçmedi. İkinci sezon hakkında şu an bir şey demeyeceğim, onu da onun yorumunda okursunuz artık. :D
Sadece kitapla aynı olmamasına rağmen ki yine diyorum ben bilmiyorum, buna rağmen kostümler, müzikler, danslar ve dekorlar çok güzeldi. Bunlar bile izleme zevki verdi resmen. :)



Konusu;
Bridgerton ailesinin en büyük kızı Daphne Bridgerton, ailesinin izinden gidip çok seveceği bir adamla evlenmek ister. Genç kadının seçenekleri çok olsa da ağabeyi teker teker adayları eler. Ancak Leydi Whistledown’ın hazırladığı bir skandal, Daphne’nin adının lekelenmesine neden olur. Bu sırada sosyeteye yeni katılan kızların annelerinin gözdesi olan Hastings Dükü ile Daphne arasında bir çekim oluşur.

Oyuncular;
Phoebe Dynevor//Daphne Bridgerton
Regé-Jean Page//Simon Basset
Ruth Gemmell//Lady Violet Bridgerton
Jonathan Bailey//Anthony Bridgerton
Claudia Jessie//Eloise Bridgerton
Luke Newton//Colin Bridgerton
Luke Thompson//Benedict Bridgerton
Nicola Coughlan//Penelope Featherington
Golda Rosheuvel//Queen Charlotte
Ruby Barker//Marina Thompson
Adjoa Andoh//Lady Danbury



Meşhur Bridgerton ailesi^^


Ve bir diğer meşhur çiftimiz Daphne&Simon^^
Dizimizin esas çifti, başlardaki çekim güzeldi, aralarındaki anlaşmalı birliktelikleri güzeldi ama sonradan olanlar, aralarında yaşananlar ve kimyaları. Bana geçmedi arkadaşlar, kitapta neler neler oluyor bilemem ama öyle ki kitabı okumak bile pek içimden gelmiyor. :D
Belki bir gün okurum. :D
Oyuncu olarak yakışmışlar ama senaryonun verdiği his güzel değildi bence. Simon'ın soğuk oluşu, Daphne'nin gerekçeleri falan derken arada kimya kalmadı. Zaten Simon o kadar dik başlıydı ki sonunda olanlara inanamadım ne yalan. :/


Featherington kardeşler^^
Dizide hep bir skandalın içindi bu aile asdfghjk Yani öyle ulu orta bir skandal değil ama birinci sezonda olanlar beni benden aldı.
En soldaki Penelope'nin kitabı var. Rüyalar Gerçek Olsa, okumak isterseniz buradan tıklayabilirsiniz.
Ailenin en aklı başında kişisi, zaten okuyanlar nasıl biri olduğunu biliyor. Bu aileye fazla bile Pen. Seviyorum kendisini yaa, üçüncü sezon Pen ve Colin'in. Ayy seride şu an en sevdiğim kitap, bakalım inşallah güzel yaparlar, mutlu oluruz. :D



Kitapta var olmayan bir kraliçe, tabii var kraliçe ama dizideki kadar ön planda değil. Hatta dizide bazı gösteriler kraliçe yüzünden, birazdan ondan da bahsedeceğim. :)



Lady Dumbary, kadın kitapta herkesin asaplarını bozuyor gibi ama dizide ben çok sevdim. Çiftleri bir nevi onun ayarlaması falan bence çok tatlı.




Bir de bu olay var.
Burayı biraz spoiler olara yazacağım.
Şimdi Marian Featheringtonların akrabası oluyor ve bir süreliğine yanlarında kalıyor, normalde kızın hedefi orduda olan sevgilisinin gelmesiyle onunla kaçıp gitmek, ama mektuplarına karşılık gelmeyince sevgilisinin onu unuttuğunu düşünür ve kız hamiledir. Burada Featheringtonların annesi devreye girer ve onu hemen birileriyle baş göz etmek ister, yaşlı vs. fark etmez tabii.
En sonunda Marian'ı ilk görüşte beğenen Colin'e kancayı takarlar. Pen bundan rahatsız ama ne yapabilir ki, tabii Lady Whistledown Pen olunca ailesini skandala sürüklemesi pahasına Marian'ın suçunu ortaya çıkarır.
Şimdi burada Colin'in umutsuz aşkı, Marian'ın bencil davranışları aşırı sıktı. Kızım sana uygun kişilerde gelse ağzını burnunu eğiyorsun, ne bu dik başlılık?
En sonunda aklı başına geliyor ama olan Colin'e, skandalı çıkarmak zorunda kalan Pen'e yazık değil mi? Kim bilir üçüncü sezonda Colin'in Pen'in gerçek kimliğini öğrenince neler olacak.
Spoilerın bitti.



Bu kısım kitapta yok, yaşı gelen kızları sosyeteye tanıtıyorlar, balolara götürüyorlar bu bilindik ama kraliçenin gözdesini seçmesi falan sadece dizide var. Olmasa da olabilirdi ama sekiz bölümlük diziyi anca doldurabildiler bence. Tabii kraliçenin bazı konularda çiftlere destek çıkması çok hoştu.




Şimdi çift olarak yakışmışlar, kimya yok dedim ama bu çiftten kaynaklı değildi senaryodan kaynaklı bence. Kitapta Simon'ın sarışın, Daphne'nin de kumral-esmer oluşu ama dizide farklı olmaları peki?
Tamam olmamış ama beni herkes kadarda rahatsız etmedi, sadece bazı görüşleri destekliyorum. Mesela o zamanlarda ırkçılık çok fenaymış. Siyahi insanlar sürekli dışlanılıyormuş, bu dizileri çekince vicdanlarını mı rahatlatıyorlar anlamış değilim. Her ırktan olsun dizimizde demişler, evet bu hoş ama farklı bakış açısıyla baktığınızda gerek yoktu diyorsunuz.
Dediğim gibi benim için sıkıntı yoktu ama katıldığım düşüncelerde oldu.
Şimdi üçüncü sezonda nasıl şeyler olacak merak konusu, mesela Benedict için saçma bir şey düşünüyorlarmış, inşallah olmaz. Büyük tepki alır haberleri yok. -_-





Gifler^^






Pen ve Eloise kitapta da, dizide de çok yakın arkadaşlar ama ikinci sezonun sonunda neler oldu neler, yeni sezonda neler olacak merak konusu. ;)





Burada kadınların gücüne hayran kaldım, o zaman tabii kadına hiçbir hak verilmiyor, dinlenmiyor. Namusu lekelendi mi, skandal çıktı mı tamam evde kaldı ya da evden uzaklaştırılıyor. Burada da olanlar oluyor ama kraliçenin dahiyane fikriyle her şey on numara beş yıldız oluyor. Bu sahne favorim. :)




Pen seni uyardı tatlı oğlan, şimdi böyle gülme -_-




Pen ve Colin hakkında çok şey yazamam çünkü ortada doğru düzgün bir şey yok. Yeni sezonda neler olacak, Colin'in o sonda yaptıkları ne alaka falan diyoruz. Bakalım ne olacak ama Colin'in Pen'e karşı bazı davranışlarını gerçekten tatlış buluyorum. Esas çifte göre bu ikilinin kimyası muazzam. ;) Umarım yeni sezonda saçmalamazlar. :P




Kostümlerin, dansların yanında müziklerde çok güzeldi. Yeni, eski popüler şarkıların orkestra versiyonları çalıyor sahnelerde. Mesela Billie Eilish Bad Guy, Maroon 5 Girls Like You, Taylor Swift's Wildest Dreams, Shawn Mendes  In My Blood. İkinci sezonda daha farklı ve daha çok tanıdık sanatçılar var. Ama bunlarda güzeeeel. :) Diziyi izlemesenizde açın bir tane Bridgerton dizi müziği dinleyin. :)



Bu el tutuma olayı ikinci sezonda da var, geleneği bozmaz üçüncüye de koyarlarsa var yaa tadından yenmez. Tabii düzgün bir yerde olsun lütfeeeen :P


asdfghjklşi bu sahne ve Colin'in dedikleri. :D
O zaman kızlar cahil tabii. Ne bileyim o zaman mı güzelmiş yoksa şimdi her yaşın her şeyi bilmesi mi?
Ama kör cahil olmakta kötü bence. :/

Şimdi biri dizi için demişti ki kardeşlerin arası kitapta daha güzel, daha iyi diye. Evet dizi de öyle ahım şahım bir dayanışma falan yok, genel olarak kitapları okumadığım içinde bir şey diyemem.
Yine de okuduğum kadarıyla Rüyalar Gerçek Olsa'da Colin'in kardeşleri arasında ki bağ güzeldi ama Son Söz Aşkın kitabında Benedict'in kardeşleri arasındaki bağı tam okuyamadık. Zaten Colin'de, Benedict'de ayrı evlere çıkıyorlar falan. Bunları ilk iki kitapta okuyacağız bence. :)





Ve son^^
Dizi hakkında genel olarak yukarıda ne yazdıysam onu düşünüyorum. Sevdim ama sevmediğim yerlerde oldu. Yani kitapları okumadıysanız aşırı eğlenirsiniz ama okuduysanız çok hoşunuza gitmeyecek gibi. Yine de sadece karakter isimlerini vs. almış, gerisini kendilerine göre uyarlamışlar gözüyle bakarsanız zevk alırsınız. Doğrusu karşı çıkanlara hak veriyorum, düşünsenize kitabı okurken hayal ettiğiniz kişiler yok, konu saçmalıyor, gereksiz olaylar vs.
Sırf dizi dolu dolu olsun diye farklı karakterler getirip diğer yan rollere senaryolar yazıyorlar, saçmalıyorlar, skandallara çıkarıyorlar. Bu konuda ben yazara kızıyorum, bu kadar saldım çayıra yapmasaydı daha hoş olurdu. Mesela cinsiyet konusunda kitabında hiçbir şekilde farklı bir şey yok ama Netflix dizisi yaa olmasın mı yaniii -_- İşte Benedict içinde böyle bir şey düşünülüyormuş, sevenlerinin haberi olsun da memnun değilse karşı çıksın, ben istemiyorum mesela.
Uyarlama hiçbir dizi-film kitaplarla aynı gitmiyor, ya eksiği ya da fazlası oluyor ama bu dizi gerçekten aşırı çizgisinden çıkmış. Kesin kararı da okuduğum kitapların uyarlamalarını izleyip söyleyeceğim artık inşallah. :D
Spoiler konusunda Lady Whistledown'ın kim olduğunu daha ilk çıktığında öğrendim, o yüzden çokta zevk vermedi ama kendimi kitabı okurken aslında kim olduğunu öğrendiklerinde okurların yerine koyuyordum da aşırı heyecanlı, yerlerinde olmak isterim.:)


Birinci sezonun yorumu üç ayda geldi, ikinci sezonun yorumu da herhalde üçüncü sezon çıkınca gelir. :P Eğer izlediyseniz yorumlarınızı bekliyorum, bakalım sizler sevmiş misiniz. ;)





Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^





16 Haziran 2022 Perşembe

Rüyalar Gerçek Olsa//Julia Quinn Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Şu an bu yorumu yazarken bu kitabın siparişini daha yeni verdim. :D Bu nasıl oluyor diye soruyorsunuzdur kesin, ilk olarak ben Bridgerton dizisine başladım, sonra İkiz kitapların pdf'ini isteyince zar zor bulduk ve dizide de gözüne kestirdiği Penelope ve Colin'in kitabını merak etmiş. Yirmi dört saat dolmadan okuyup bitirmesin mi. :O Ama nasıl övüyor, sen de oku, izle deyince başladım. Birinci sezon bitince ikinciye geçmeden baktım kitabı okuyorum. :D Normalde historical kitapları sevmem, eski okuduklarım da rahatsız edici derecede smut(ingilizce daha iyi :P) vardı ama bu kitapta varsa da diğerlerine göre aşırı, aşırıııı azdı ve rahatsız etmedi. Biri kitaplar için günümüz aşk gibi ama tarihi demişti. O kadar haklıymış ki, o yüzden şu an serinin ilk üç kitabı ikinci elden alındı ve bu kitabı da sıfır aldım. Kitap fiyatları malum, bazı yayınevleri de işin cılkını çıkardıkları için alamıyorduk, uzun lafın kısası Hepsi Burada'dan kupon, indirim derken kitabı 54₺'den 26₺'ye aldık. Şu an sevincimden ağlıyorum bu fiyata aldım diye. Bundan da yola çıkarak benimde Pdf okuduğumu anlamışsınızdır, bazen pdf çok iyi oluyor ya. :'(



Herkes Colin Bridgerton'un Londra'daki en çekici erkek olduğunu biliyordu... Penelope Featherington en yakın arkadaşının ağabeyine aşık olmuştur. Ömrünün yarısı onu uzaktan izleyerek geçiren Penelope, onun hakkındaki her şeyi bildiğini düşünmektedir, ta ki en gizli sırrını öğrenip aslında genç adamı hiç tanımadığının farkına varana dek. Colin Bridgerton tutkuları ve unvanları yüzünden içten içe ağabeylerini kıskanan, Leydi Whistledown'ın Cemiyet Gazetesi'nden ne kadar yakışıklı olduğuna dair yaptığı yorumlar dışında dünya üzerinde kalıcı hiçbir şey bırakamadığından şikayet eden gözde bir bekardır. Hayatın sıradanlığından yorgun düşmemek ve annesinin evlilik konusundaki ısrarlarından kurtulmak adına sık sık ülke dışına seyahatler yapmaktadır. Fakat bu kez Londra'ya geri döndüğünde hayatında bir şeylerin değişmiş olduğunu keşfeder - özellikle de Penelope Featherington'un! Penelope'nin de kendine sakladığı bir sırrı vardır. Colin bu sırrı öğrendiğinde bunu bir tehdit olarak mı görecektir, yoksa bu sır ne olursa olsun mutlu sonu etkileyemeyecek midir?


Şimdi yoruma başlamadan önce dizinin kitapla aynı gitmediğini söyleyeyim, kitapları okumadığım içinde rahatsız etmedi ama okuyanlar hiç sevmedi.
Dizi de Leydi Whistledown daha ilk sezonda kim olduğu ortaya çıkıyor, kitaplarda ise bu okuduğum kitapta öğreniyor okurlar. Kim olduğunu biliyorum ama okumayan ve izlemeyenler için sır olarak ben de kalacak, sadece spoiler kısmında azıcık bahsederim, belki azıcık. :D
Bu kitaba beni çeken şey Penelope'nin imkansız aşkıydı. Yıllarca balolarda sürekli geri planda kalan, evlilik yaşını geçmiş evde kalmış olarak bilinmektedir. Bu da işine gelmiştir, çünkü Colin'den başka kimseyle evlenmek söz konusu bile değildir, Colin Penelope'yle evlenmeyi düşünmese bile.
Bir gün hiç beklemediği yerde Colin'i karşısından bulan Pen artık Colin'le aralarında sadece duygusal bağ değil sırlarda olacaktır.
Pen'e bayıldım ve aşkından vazgeçmemesine hayran kaldım. Ve bu aşk imkansız olmasına rağmen, gerçi en azından duygusal bir bağ olmayacağını düşünse de sürekli yan yana gelmeleri bile güzel.
Dizideki Pen'i de çok sevdim, şu an bol bol edit izliyorum bu çift için. Üçüncü sezon Benedict diyorlar ama yapımcı belki sıralamayı değiştirip Pen ve Colin yapabilir, yapsın da NE OLUUUUUR!!! :'(
(Yorum yayımlanana kadar belli oldu, üçüncü sezon Pen&Colin'in olacak<3)


Colin uçarı, düşünceli, beyefendi, yakışıklı ve özgür ruhlu biridir. Çıktığı yurtdışı seyahatlerinden ailesinden çok Pen'le konuşması ona kendini daha yakın hisseder. Bir gün Pen'in ondan istediği şeyle şaşırmış olsa da istediği şeyi gerçekleştirdikten sonra hayatı değişecektir. 
Colin'e Pen kadar bayıldım. Pen'i baştan beri kardeşlerinden ayırmaması, ona destek olması, kimse dans etmemesine rağmen onunla sürekli dans etmesi çok güzeldi. Bu dizide oluyor, Colin Pen'i yalnız bırakmıyor, onunla dertleşiyor, mektuplaşıyor falan. Yani nasıl sevilmesin şimdi böylesi? Pen'de haklı hani. :D

Şöyle üstünkörü nasıl yorum yapabilirim bilmiyorum, yazacak o kadar çok şey var ki yazsam olmayacak, o yüzden bütün şevkimi spoiler kısmına saklıyorum. :D
Dizi için karakter konusunda Pen biraz yapılı kalmış olabilir, kitaba göre de öyle ama kitabında değişime uğruyor çünkü seneler geçmiştir ve Pen 28 yaşındadır artık.
Uzun zaman sonra historical'e böyle giriş yapmam güzel oldu, o zaman bir kaç yazar okudum ama Julia Quinn'in hiç kitabını okumamıştım, hata yapmışım. :D Belki bu yazarı deneseymişim belki de soğumazmışım historicalden, geç olmasın güç olsun, yoksa dizileri izlerken çıldırırdım. :D
Bilmeden çok sevemedim, bilsem neler olurdu. :D


Diğer kardeşlerden çok az bahsediyor, hatta onların yaşadıkları şeylere değinmiyor bile, sadece isimleri ve kaldıkları yer geçiyor. Bu da demek oluyor ki her kitabı ayrı ayrı okuyabiliriz. :)
Kardeşler arasında Eloise'ye dizide de burada da bayıldım, o sonda yaptıkları çok güzeldi. Zaten dizide kardeşlerin sürekli atışması ama sürekli birbirlerine destek olması çok güzeldi, kitapta da Colin'e çok destek oluyorlar mesela.
Lady Danbury ve Pen'in arasındaki arkadaşlıkta çok hoşuma gitti, zaten dizide kendisini sevmeye başlamıştım, burada daha çok sevdim.
Colin ve onun yemek yeme aşkı, yani çok önemli meseleler konuşuluyor ama o sürekli nerede yemek, yemek getirin derdinde. Bu kısımları okurken çok eğlendim. Sonrasında Pen'in yapması gerekenleri yapmasına çok sevindim, eğer peşini bırakmasaydı çok üzülürdüm. Ve Colin'in ne yapmak istemesi, bunla mücadelesi ve sonunda olanlar. Yani kısacası her şeyiyle on numara kitaptı. Colin'le Pen'in arasındaki çekim, Colin'in Pen için düşündükleri kitabı sevmeme en büyük nedendi. Böyle sevilmeyi en çok Pen hak etti bence. :)


Yazarın kalemi akıcıydı, iki günde bitirdim. Şimdi yeni kitapları gelsin sırasına göre ya da merak ettiğim karakterlere göre okumayı düşünüyorum, bakalım artık. :)
Kitapta tek sevmediğim yer son kısımdı, çünkü çok fazla kısa tutulmuştu, acaba sonra ki kitap Eloise'in, onda mı daha detaylı anlatılmış okuyup göreceğiz artık. 
Ve gelelim en önemli yere, Spoilera sdfghjkl

Çiftimiz 💓💓



-Spoiler başlangıcı-

Colin'in Pen'e karşı olan duyguları kime göre şak diye ortaya çıkmış gibi olabilir ama bence zaten bastırılmış duygular vardı sadece zamanını bekliyordu. İçten içe seviyordu ama her şey öpüşmeden sonra değişti ve buna da Pen'in olanak sağlaması çok güzeldi. Yoksa Colin gezer, Pen evde kalmış bir şekilde yaşarlardı.
Ve Pen'in öğrenilen sırrı, dizide öğrenmeseydim büyük ihtimal Colin gibi şaşırıp kalırdım ama yazar öyle yazmış ki büyük ihtimalle ilk okuyanlar öğrendiklerinde kitabı ellerinden bırakıp, yüzlerinden bu neydi şimdi şokuyla kalmışlardır. Bu yüzden çokta zevkli olmadı açıkçası.
Sonrasında Colin'in Pen'le evlenmesi, Colin'in Pen'i neredeyse pamuklara sarıp bakacak kıvama gelmesi, sürekli ben nasıl Pen'i görmedim ya da diğer herkes nasıl Pen'in güzelliğini görmedi diye kafasını taşlara vurması çok iyiydi :P Sürün Colin :P
Ve Colin'in de kendi için bir şeyler bulması, yazması çok hoş değil miydi?
En sonda ailecek Pen'e sahip çıkmaları, Zamk gibi yapışma mevzusu ve onunla dönen espriler aşırı iyiydi. Ve en sonda Colin'in yaptığı gösteri, of of offff yani asdfghjk
Yok arkadaş bu kadarı bize fazla, kitaplardaki aşk bu kadar güzel olmamalı, resmen boşluktayız şu an :D
Bu arada şu şantaj kısmında Pen'e o kadar hak verdim ki, şahsen ben de olsam benim o kadar emeğim hiç sevmediğim, bana sürekli zorbalık yapan birine kalsın. Oldu canım başka? Tabii Colin'i de anlıyorum ama dediğim gibi Pen en iyisini yaptı.
Kısacası aşklarına hayran kaldım, şanslı Pen azminle sonunda kaptın sevdiceğini sdfghjk


-Spoiler Bitiş-




İçimi döktüğüme göre yorumu bitirebilirim. Bir kaç ufak detay olarak, Zamk gibi yapışma mevzusu aşırı iyiydi. Colin'in en sondaki gösterisi evlere şenlikti resmen. Kitapta her şey olup bitse de şu an diziyi bekliyoruz, inanın oyuncular arasından öyle bir kimya var ki birinci sezonda Colin'in başına gelenlerden sonra bile aralarından etkileşim bütün sosyal medyayı sarmış resmen. Tiktok'a Penelope ve Colin yazın bakın neler çıkıyor neler. :D
Dizi yorumum en kısa zamanda gelecek inşallah, orada daha çok şeyden bahsedeceğim ama en çok bahsedeceğim çift Colin ve Penelope olacak gibi. :)
Bu yorumuma göre okuyup okumamak size kalmış, ben inşallah kitap gelirse bir kez daha şöyle göz gezdirmek istiyorum. :)
Not: Dizideki Pen&Colin çiftinden sonra kitabı sevmem çok normal, sizi de hayal kırıklığına uğratmamak adına beklentinizi fazla yüksekte tutmayın derim, belki siz sevemeyebilirsiniz. ;)



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^


 Aşk buydu işte. Bu aşk, aşk, aşk, aşk, aşk, aşktı. Evet, bu belki de sözcüklerin saçma şekilde tekrarlanmasıydı ama Penelope çok pahalı yazı kağıdına aynen bunu yapıyordu.


*****

Karşılıksız aşk kolay değildi ama Penelope Featherington buna alışmıştı.


*****

İnsanlar iyi şaraba benzerler. Eğer baştan iyilerse, zamanla daha da iyileşirler.


Penelope iç geçirdi. Bu adama işte bu yüzden aşıktı. Annesine bu kadar iyi davranan biri mutlaka mükemmel bir koca olurdu.


*****

"Yapmam gereken işler var," dedi Colin. "Ve eğer seni düşünürsem, ağlamana üzülürüm, üzülüp üzülmediğini merak ederim, konsantre olamam.





Bir yorum daha bitti, yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle.
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^