Kitap Kurtları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap Kurtları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2024 Pazartesi

Kitap Kurtları//Emily Henry Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yine ben, yine kitap yorumlarım. :D Haziran ayında hem temizlik hem de bayram olunca diğer aylara göre çok fazla paylaşım yapamadım gibime geliyor. Kitap okuma konusunda beş yazıyla ayı tamamlamışız, az. Ben daha çok paylaşım yapma kafasındaydım ama olmadı. Sağlık olsun, darısı Temmuz ayına. :)
Kitabımızı Hepsi Burada'nın 4 kitap 199₺ kampanyasından alınma, gelir gelmez konusunu sevdim diye başladım. Yazarın bundan önce Tatilde Tanıştığımız İnsanlar kitabı okumuş beğenmiştim, bunu da beğendim. Hatta bu kitabı diğerinden daha güzel bana göre. :)



Küçük bir tatil.
İki rakip.
Akıllarının ucuna bile gelmeyen bir aşk.
Nora Stephens’ın hayatı kitaplardan ibarettir. Zira yaptığı iş de kitaplarla ilgilidir. Daha doğrusu yazarlarıyla...
Ne var ki o, her kitapta tarif edilen tipik kadın karakterlerden değildir. Kontrol edemediği her şeyden nefret eder. Onun için her şey muntazam ve mükemmel olmalıdır; hem işinde hem de hayatında. Umursadığı iki şey vardır sadece: o da amansız bir yazar temsilcisi olarak muazzam anlaşmalar yaptığı müşterileri ve biricik küçük kız kardeşi Libby.
İşte bu yüzden Libby ona tatile çıkmayı önerdiğinde onu kıramaz ve iki kız kardeş en sevdikleri kitabın geçtiği kasaba olan Sunshine Falls’a doğru yola çıkarlar. Nora bu tatilde her şeyi değiştirmeye kararlıdır; çayırlarda piknik yapacak, yakışıklı bir kasaba doktoruyla tanışacak ve onunla doludizgin bir aşk yaşayacaktır. Fakat hayat küçük oyunlarına
devam eder ve bunun yerine onu hiç de hazzetmediği meşhur editör Charlie Lastra’yla karşılaştırır.
Ve bu iki kitap kurdu hem kendilerini hem de birbirlerini keşfederek bir dizi tesadüfün onları bir araya getirdiği hikâyelerinde şu âna kadar bildikleri her şeyi en baştan yazacaklardır.


Nora şinde başarılı bir yazar danışmanıdır. Bir gün kardeşiyle işlerin çokta yolunda gitmediğini düşündüğü an onunla en sevdiği kitabın geçtiği kasabaya bir aylığına tatile gitme kararı alır. Amacı kardeşinin derdini öğrenmek ve ona iyi gelmektir ama işler çokta istediği gibi gitmez.
İlk olarak şehir insanı olduğu için evini özler, kardeşi bir şey saklıyordur ve bunu kendisine söylemiyordur. Ve en önemlisi çok yanlış zamanda tanışıp, hiç sevmediği başarılı editör Charlie geldikleri kasabanın sakinlerinden biridir.
Hem iş, hem de kardeşiyle zaman geçirmeye çalışan Nora bir de kafasındaki gel gitli duygularla uğraşmak zorundadır.
Nora tam bir iş kolik ve her şeyi yoluna koymayı kafaya takan biri. Annelerinden vakitsiz ayrılığından sonran kardeşine anne gibi olan Nora'nın kardeşine yaptıklarını takdir ettim ama biraz fazla buldum. Saplantılı gibi her şeye karışan biri. Tamam saplantılı biraz fazla oldu ama kadın evlenmiş, bir sürü çocuğu var ama yaşayacakları evi Nora tutuyor.
Tamam kitabın çıkışı bu olsun diyelim, o zaman ismi değiştirip direkt kasabanın ismini verselerdi daha güzel olurdu.
Yani kitap kurtları dendi ama ben şöyle oturup kitap bitirecek, üzerinden konuşacakları karakterler bekledim. Neyse, bu konuya sonra değinmek istiyorum.


Charlie ailesi yüzünden geldiği kasabada yıllar önce tanıştığı yazar temsilcisi Nora ile karşılaşacağını düşünmemişti. Hayatındaki değişimlerin üstüne bir de hiç ummadığı Nora'nın varlığı kafasını karıştırır.
Chalie'nin mevzusu çok başkaydı ama bir o kadarda tanıdıktı. Kendince çok çok haklı ama o da Nora gibi azıcık takıntılı biri. Ama tam bir aşk adamıydı. Ya böyle erkek karkaterler yazarken kadın karakterler neden bu kadar sinir ediyor insanı anlamış değilim. Sözüm Nora'dan dışarı ama öyle değil mi?
Adam aşkından bitiyor ama kadın sürekli bir engelle ortaya çıkıyor. Hayır siz ne istiyorsunuz yazarlar?? Ajitasyon seviyorlarsa demek ki sdfghjkl

Nora'nın kardeşi Libby'yi çok çok iyi anladım ama kardeşinden bir şey saklaması, bunu hissettirmesi üzdü beni açıkçası. Çünkü aileden sadece siz varsınız, böyle şeyler benimde kalbimi kırardı.
Neyse, bunlar spoiler değil, okuyunca anlayacksınız. :)

Kitabı sevdim gerçekten. O aşkı, aile bağlarını çok güzel anlatmış yazar, bunu beğendim ama yukarıda da dediğim gibi keşke kitabın ismini değiştirseymiş. Tamam aile sıkıntıları vs. değinmeleri olması gerektiği gibiydi ama o zaman kapak ve isim değişmeliydi.  Ben kitaplarla haşır neşir olacaklarını düşünürken böyle bir şey okumayı beklemiyordum. Eğer benim gibi bu beklentiyle okumayı düşünüyorsanız bence o beklentiden çıkın.
Nora'nın ailesine olan baskı tarafı bazen çok fala geldi ama anlamaya çalıştım kendisini. Zor bir süreç ve hayallerine veda etmesi vs. gerçekten zor. O yüzden çok fazla bir şey diyemiyorum kendisine.


Yazarın kalemi akıcı, konu seçimleri de orijinal. Beğendim yani, mesela örnek verecek olursam genelde kasabaya gidenler gittikleri yere bayılır ya, burada tam tersi tamam seviyor ama evimde evim kafasında Nora. Bunun diğerlerinden farklı olması hoşuma gitti açıkçası, bazen değişiklikler güzel oluyor. :)
Yazarın diğer kitabına göre burada aşkı daha çok hissettik ve çok güzeldi. O sona bayıldım kiii.

Kitaba ilk başladığım zaman uyguna aldım diye kötü çıkarsa acımam diyordum ama fazlada versem yine acımazdım. Haa unutulmaz kitabım olmadı. Bir bakmışım ikinci el bile satıyorum ama yine de sevdim ben, içeriği farklı olsa da(arada kitap üzerinden çalıştılar falan) böyle Kitap Kurtları isminden kitabımın olması hoş. Kitaplığımdan güzel duracak gibi. :)
Çok beklentiye girmeden okursanız seveceğiniz kitaplardan. Alıp almamak siz kalmış. :)
Not: Çok olmamakla birlikte yetişkin içerikler mevcut. 




Kitaba Puanım 5/4





Alıntılar^^

Kadınların olayı budur. Belki de kadın olmanın iyi tarafı bile yoktur. Çünkü ne zaman biraz olsun duygularımızı açık etsek bir anda histerik oluruz. Ama onları içimize atıp da erkek arkadaşımızın ilgisine ihtiyaç duymadığımızı gösterdiğimizde de kalpsiz s....ğün teki olarak yaftalanırız.


*****


Sonuna bakma dürtüsüne direndi; dünyada çok fazla kitap olduğunu ama hepsini de okuyacak yeterli zaman olmadığını fark ettiğimden bu yana çocukluğumdan kalan alışkanlıktı bu. 


*****


İçeri adım attığımda sanki bir labirente girmiş gibi hissetim; esintinin uğultusu, rüzgar çanları ve kuş cıvıltıları bir anda susup ortalığı sessizliğe bürüdü, ılık sedir ağacı ve kurumuş kağıt kokusu etrafımı sardı.


*****


Bazı kitapları okumaktan çok yaşarsınız ve onlardan birinin sonuna gelmek bana her zaman derin bir dalıştan yüzeye yükseliyormuş gibi hissettirdi. Sanki çok hızlı yüzeye çıkarsam vurgun yiyebilirmişim gibi.






Bir yorumda böylece biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^