Osmanlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Osmanlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2025 Pazartesi

Zehr-i Bal//Sezgin Irmak Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bundan yıllar yıllar önce ilk çıktığından konusundan, kapaklarından dolayı çok almak istemiştim.
Aradan yıllar, yıllaaar geçti ve sonunda çok iyi indirimden aldım.
Kitapların tanesini 40-45₺'ye aldığımı düşünün, ha işte öyle bir indirdi. Şu an indirim devam ediyor mu bilmiyorum ama linki eklerim^^
Kitap beklediğim gibi güzeldi, heyecanlıydı, akıcıydı ama kitabın bazı yerleri çok şaşırttı beni. Bu kadar beklemiyordum açıkçası ve keşke olmasaydı dedim.



Aşk... Tarih... Polisiye...
1870 yılında başlayan çarpıcı ve sürükleyici bir aşk hikâyesi...
Dönemin Üsküdar Kadısı Rauf Efendi'nin güzeller güzeli biricik kızı Gülpare ile ailesini çocuk yaşta kaybetmiş, bıçkın bir delikanlı olan Kalaycı Hamza'nın yolları bir adakla kesişir. Aşkın zehri ilk görüşte onları sararken hesaba katmadıkları bir şeyler vardır: Sultan karşıtı bir isyan, gizli bir aşk ve acı kayıplar.
Sultan'a sadakatiyle bilindiği için başı belada olan Rauf Efendi'nin hayatını şans eseri kurtaran Hamza da artık topun ağzındadır. Kadı'nın gözüne girmeyi başaran Hamza, yanına aldığı yeni dostu Rıfkı, Gazi Berber Selim ve Turşucu Bekir ile bu olayı gün ışığına çıkarmaya çalışacak ve Kor Cevat ile adamlarını alaşağı etmek için savaş verecektir.
Bir yanda yüreğini kuşatan Gülpare'nin aşkı; diğer yanda ortasında kaldığı bir isyan...
Ancak kader zaten en başından yazılmıştır.


Karakteri ayrı ayrı yazmayı düşünüyorum, çok fazla detay yok çünkü. O yüzden toplu halde, kısacık yorum yapmayı düşünüyorum. :)
İlk olarak Gülpare. Evin tek çocuğu olduğundan annesi, babası ve teyzesi sayesinden el bebek gül bebek büyütülmüştür.
Bir gün yapmak istediği şeyin olması dolaysıyla bahçesindeki bütün güllerden gül şerbeti yapar ve Cuma namazından sonra dağıtacağını söyler.
Güzel bir adak olması için içecekleri bardakları da özel yaptırmak isteyen Gülpare çarşıda gittikleri kalaycıda gördüğü delikanlıya il görüşte aşık olur.
Annesi ve babasını bir yangından kaybeden Hamza kulakları duymayan çırağıyla beraber kalaycıda yatıp, kalkar. Bir gün hiç ummadığı bir güzellikten sipariş alınca sırf onunla daha fazla vakit geçirmek isterken bir anda kendini sorguda bulur.
İlçesini ve sultanının seven Rauf Efendi nereye gitse orayı güzelleştiren kadıdır. İyi işler yaptığı için sürekli hedef halindedir ama bu sefer işler daha da karışacaktır.


Esas karakterlerimiz bu üçlü ama başka karakterlerde vardı. Yine de olaylar bu karakterlerin etrafında geçince sadece onlardan bahsetmek istedim.
Tabii bazı karakterimizin de çok önemli yerlerde, çok önemli olayları oldu. Onları şimdi yazmayayım, spoiler olur falan. Sadece bazısında çok şaşırıp, bazısında olmaz olsaydı diyeceksiniz. :D


Kitabımız hem aksiyonu bol tutmuş, hem sevdayı. Ama Hamza'nın önceki zamanlarda yaptığı şeyi çok onaylamadım açıkçası. Tamam o zamanın babayiğitleri, uçarı delikanlıları ama bu da bir kitap, hayal ürünü. Hamza'yı bazı şeylere bulaştırmasaydı yazar Gülpare olan sevdaları daha güzel işlenebilirdi.
Haa yine çok güzel işlendi ama o kısımları düşününce gereksiz buldum açıkçası.
Bir de Gülpare'nin pimpirikli ailesi kitabı çok boğdu ya. Tamam o zaman yaşananlar şimdi ki gibi değil, çok sıkılıyormuş kız çocukları ama bunlara sırf aşık oldu diye karalar bağladılar. Aşırı gereksiz tepkilerdi. Bir de Gülpare'ye yaptıkları(falcı vs) Tam annesi ve teyzesinden çektik derken bazı yerlerde Rauf Beyin saçmalaması ise komikti. Hamza ikide bir suçlanır konuma geldi, yazık. :D
Yani bu kısımları atarsak kitap gerçekten güzeldi.


Klasik kitap okurum, az çok nasıl kitaplar ya da olaylar olduğunu bilirim ve kitapların tam o zamanda yazılması da ayrıca bu kitaplardan farklı ama bu kitapta sanki o zaman yazılmışta, günümüze gelmiş gibiydi. Ben çok sevdim bu olayı, keşke nasıl yabancılar hsitorical tarzda çıkarıyor, biz de Osmanlı zamanlarında geçen kitapları çıkarsak. Yani azıcım bilgim olsa ben yazarım :D
Şaka bir yana cidden sektörde olması gereken konular bunlar. Ve bu tarz bildiğiniz varsa öneri olarak bekliyorumm
Kitabımızın sonu fena bitti, arayı fazla açmadan devam etmek istiyorum inşallah^^




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"...Müslüman kadının zevcesine verebileceği en büyük armağan, kimseye lütfetmediği samimi gülüşüdür."


*****


"Nimetlerin üzerinde her faninin adı yazar ve sadece o kişi nimetten faydalanır,"


*****


"Sana tek söyleyeceğim söz şudur ki bir kovada sadece tek bir kraliçe arı olur. Yürekte ikincisine yer yoktur," dedi Halim Efendi.
"yoksa..."
"Yoksa bal olmaz değil mi?"
"Bal zehirlenir evlat!"







Diğer yeni yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^