Rainbow Rowell etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rainbow Rowell etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mart 2018 Çarşamba

Fangirl//Rainbow Rowell Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Uzun aralıklar sonrası kitap yorumlarım gelmeye devam ediyor. Bu yorum biraz geç gelecek ama yapacak bir şeyim yok, ilk önce Camlar Şehri yorumum var. Kitabımıza gelecek olursam, yazarın Eleanor&Park kitabına My Twin ile bayılmıştık. Zaman sonra yeni çıkan kitabı hediye olarak geldi ama nedense okumak içimden gelmedi, ilginç değil mi? Tabii sonunda okudum ve Pegasus'un ahımı tutuyor ne çıkardıkları kitapları 10 günde anca bitiriyorum.(Bknz. Bülbül.)
Kitabı sevdim ama yarıdan sonra. Bir Eleanor&Park olmaz ama yine de pek bir sevdim. ;)

Cath bir Simon Snow hayranıdır.
Öyle ya, tüm dünya Simon Snow hayranıdır...
Ancak bu Cath için bir hayat felsefesidir ve o takipçi olma konusunda çok iyidir. İkiz kız kardeşi Wren'le çocukluklarından beri Simon Snow kitaplarını defalarca okumaktan, hayran kurgusu yazmaya kadar, kendilerini seriye adamış, annelerini kaybetmelerini de ancak bu şekilde atlatabilmişlerdir. Büyüdükçe Wren'in hayranlığı azalsa da Cath'in vazgeçmeye niyeti yoktur.
Üniversiteye gidecekleri sırada Wren, onunla aynı odada kalmak istemediğini söyleyince Cath kendi rahat dünyasının tamamen dışında, bir başına kalır. Son derece utangaç olan Cath, kendini yazdığı hayran kurgusuna kaptırmıştır. Hikâyesinde her zaman ne diyeceğini gayet iyi bilmekte ve gerçek hayatta hiç tecrübe etmediği romantizmi öyküsüne yansıtabilmektedir. Wren elinden tutmadan da Cath her şeyin üstesinden gelebilecek midir? Kendi hayatına başlamaya gerçekten hazır mıdır? Ya kendi hikâyelerini yazmaya?..
En önemlisi de Simon Snow sevdasını geride bırakma pahasına yola devam etmeyi istemekte midir?


Konuyu ilk okuduğum zaman aklımda farklı bir konu belirdi ve okuduğum zaman aklımda olanlar çıkmadığı için biraz şaşırıp bocaladım. İlk olarak kitabımıza ikiz kız kardeşler var. Biri içine kapanık diğeri ise insanlarla haşır neşir olmayı baya bir seviyor. Kızlar yaşadıkları ailevi sorunlar nedeniyle kendilerini Simon Snow(Harry Potter gibi) serisine kaptırırlar. Dünyaca ünlü seri için Hayran kurgusu yazmaya başlayan kız kardeşler(Cath&Wren) Üniversite başlayıp, hayatları başka bir şehirde deva etmeye başlayınca değişir. Dışa dönük olan Wren Cath ile yurtlarının ayrı olmasını istemesiyle Cath'in bütün dünyası başına yıkılır ve tek başına ne yapacağını bilemez. Buradan sonra konu başlıyor. Cath karakterine kitap boyunca biraz ısındım, biraz ısınamadım. Değişik bir karakterdi, hem de öyle öyle değil. Bir kere dış dünyaya bütün gözlerini kapatan bir karakter için fazla cesurdu. Eğer çok kapanıksa en azından içinde biraz korku olsun, kısacası Cath korkak mıydı, yoksa çevresine rol mü yapıyordu anlamadım gitti. :/ Koskoca bir şehre okumaya gidiyorsun ve kampüsten sışarı adım atmıyor. Senin bir şeylere ihtiyacın yok mu? Az çık gez vs. gibi şeyler yap bakalım nasıl bir yermiş oralar. Bu kitapta ne yazık ki yazarın bir kaç hatası vardı. Acaba ilk kitaplarından biri mi? Gerçi Eleanor&Park'da da vardı böylesi hatalar. Bunların yanı sıra ikiz kardeşinin yaptığı hatalara karşı duruşunu sevdim, bende olsam aynısı yapardım, hatta daha beterini. Fazla geri de kalması olmadı, sonuçta kaç senelik ikizin senin. 25 senelik ikizim olduğu düşünülürse. :D



Diğer karakterler de Wren'i hem sevdim hem kendisine kızdım. Cath'in arkadaşları(Evet bir kaç arkadaş edindi, o da zorla. :P) Levi ve Reagan'ı çok sevdim. Kitap devam ettikçe daha çok sevdim hatta. En çokta Levi'yi. O dağınık sarı saçlarına ise bayıldım, artı sürekli gülmesine, karşılıksız iyilik yapmasına vs. İşte öyle karakterler gelin bize yazarlarımız. :D


Kitaptan yarıya kadar sıkıldım ne yalan. Yazar belli bir zaman hep tekrarladı, işte Cath yemekhaneye inmedi gofret yedi, ödevlerini yaptı, yattı, derslere girdi. Levi ve Reagan'la konuştu vs. Bunlar gerçekten sıkıcıydı ama yarıdan sonra olaylar farklı bir boyuta geçinde sevmeye başladım. Hatta devamında neler olacak diye baya merak ettim. Buna rağmen kitabın yarısının boşa gitmesi benden eksi puan almasına yol aştı maalesef. Yazarın kalemine ve yazığı değişik karakterlere bayılıyorum ama. Hele o sonlaaaaaar!!! Bu kitabı bitirip bıraktığım zaman vay beee, gerçekten güzel bir kitaptı dedim. Konunun sona doğru klişe olmasından değil, karakterlerin ilginç ve kendilerini sevdirmelerinden bence. Sonu hakkında değişik bir şey yazmış olsam da yazarın en az bir kitabını okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır. :)
Bunların yanı sıra kitapta geçen Simon Snow hikayesini sona doğru atladığım doğru. Harry Potter'ı okumadım ama okuyanlara göre çok benziyormuş ki büyü okulu denince akla ilk gelen Harry Potter olunca normal bilinmesi. Bu hikayenin sonunda neler oldu olayını yazmamış yazar, çünkü bununda ayrı bir kitabı var. Yeni çıkan Asla Vazgeçme. Kitabı beğenen çok olduğu için almayı düşünüyordum ama olayı anladığım an vazgeçtim. Spoi olmayacağı için söylüyorum. Asla Vazgeçme kitabın ana karakterleri erkek ve aralarında ilişki söz konusu. Son zamanlarda okuduğum kitaplarda bu tür olaylarla sıkça karşılaşıyorum ama yan karakterler olduğu için pek rahatsız etmiyor beni ama bu kitapta ana karakterler olunca okumak içimden gelmiyor, sevmiyorum çünkü. Herkesin kendi hür düşüncesi, tercihi ama benim de bu yönde tercihim varsa kimse beni yargılayamaz. O yüzden yazarın Sabit Hat kitabından devam etmeyi düşünüyorum. Ve Simon Snow için sonradan neler olduğunu bir şekilde öğrenebilirim. :)



Baya bir şey yazdığıma göre tavsiye kısmına geçebilirim. Kitabı gerçekten sevdim ve öneriyorum. Böyle klişe ama değişik karakterli kitaplar hoşunuza gidiyorsa şans verin derim. ;)
Son olarak bize hediye ettikleri için canlarımıza kucak dolusu teşekkürleeeeer, sevgileeeer.^^




Eleanor&Park Yorumu İçin Tık Tık!!




Kitaba Puanım 4/5^^



Alıntılar^^


"Biriyle ders çalışacağım."
"Çok geç olursa odaya yürüyerek dönme," dedi Levi.
"Ben odaya hep yürüyerek dönerim," dedi Reagan terslenerek.
"İkisi farklı," dedi Levi ona sıcak bir gülümseme sunarak. "Sen insanlarda Kırmızı Başlıklı Kız izlenimiz yaratmıyorsun. Tersine onları korkutuyorsun."



*****


Levi gülümsedi ama zaten sürekli gülümsediği için dudaklarında var olan gülümsemenin genişlediğini söylemek daha uygun olurdu.



*****


"Hiçbir şey bilmiyorsun..."
"Bilmem gerekmiyor," dedi Levi "Kalbim senden yana."



*****


Cath bakışlarını Levi'den ayrımadan muzu yedi. "Sana şu an gözkyüzündeki ayı bile verebilirim." dedi.
Gözleri mutlulukla parlayan Levi tek kaşını kaldırdı. "Peki onu benim için feda eder misin?

Alıntıya not: Bu sahne ve öncesi çok tatlıydııı.^^





Bir yorum daha biter. Başka ve daha hızlı gelen yorumlarda görüşmek dileğiyle.
Sevgiyle ve bol kitapla kalın.^^



 Buralarda da varım^^





26 Mart 2016 Cumartesi

Eleanor&Park Rainbow Rowell Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Sonunda Eleanor&Park yorumumu yazıyorum. Bu kitabın yorumu için o kadar üşendim ki anlatamam. Yaa halen daha kitabın etkisinde olmamdan yada gerçekten üşendiğimden paylaşımda bulunamadım. Vee uzun lafımı kısa kesip, herkesin sevdiği benim de çok sevdiğim kitabımızın yorumuna başlayayım :D

İki uyumsuz insan Sıradışı bir aşk.
Eleanor
Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.
Park
Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...


Konumuzun başından dediği gibi sıradışı bir aşk mevcut kitapta. Evet çok sıradışılar, hatta sadece aşkları değil, hayatları, davranışları ve kıyafetleri de sıradışı. İlk olarak Eleanor karakterimle başlamak istiyorum karakter analizi için :P 
Eleanor okulunun ilk gününde okula nasıl gideceğini düşünürken otobüsü binmekten başka seçeneği olmadığını anlar ve el mahkum otobüse biner. Okulun yeni kızı olması okulun ve mahallenin popüler öğrencileri tarafından aşağılanma hakkı vermektedir. Buna maruz kalan Eleanor oturacak yer bulmak için zorluk geçer ve iyi kalpli Park ona mükemmel! bir şekilde yanında oturması için izin verir. Sabah ve akşam bu düzen böyle gider ve zaman sonra aralarında ilk olarak Çizgi Romanları, müzik arkadaşlığı başlar ve sonunda iş aşka dönüşür. Eleanor'u sevdim ama bazen Park'a olan davranışları beni deli etmedi değil. Evet dediğim gibi sıradışı biri ama yazar biraz fazla sıradışı yapmış bizim Eleanor'u :D Yine yaşadıklarına üzülüyor insan :(


Park. Kendisi anne tarafından Koreli olup tam annesine çekmiştir. Çekik mi çekik Koreli biri kitabımızda mevcut. Zaten beni de kitaba çeken bu oldu. İlk defa Koreli bir karakterin kitabını okudum. Çoğu Çinli oluyor da :P Neyse, kitabımız 1986 yıllarında geçmekte ve bu dönümde Amerika da ırkçılık sıradan bir şey. Ama Park Koreli olmasına rağmen kendi popülerliğini mahalledeki kız sayesinde kazanmıştır. Bu sebeple Eelanor ile olan arkadaşlığına fazla karşı çıkan olmaz, hatta Eleanor'a bu sebeple iyi davranan bile olur. Eleanor ile ilk karşılaşmaları pek iyi olmasa da zamanla Çizgi Romanlarının yanındaki kişi tarafından okunduğu görünce onun için bir iyilik yapmak ister ve bu iyilik zamanla aşka dönüşür.
Park'ıda Eleanor gibi sevdim ama Park'ada kızdığım yerler oldu. Yani hak da veriyoruz ama işte bir anlık kızgınlık yaşadım kendi için :P


Her iki karakterimiz de mükemmeldi bazı şeyler dışında. Eleanor'un hayatı Park'ın hayatından çok kötü ve her gün zorluk yaşamaktadır. Üvey bir baba, sesini çıkaramayan bir anne ve 4 kardeş. Buna yıkık dökük, kapısı dahi olmayan bir banyo eklenince hayatı için gerçekten üzüldüm. O yüzden hayatı hakkında pek bir beklentisi yok. Ta ki Park gelene kadar. Kendisine olan bu ilgiden başta korksa da ne çıkar ki der ve yoluna devam eder. Üvey babasını boğmak istedim. Eelanor'un bazı şeylere susmasına ise sinir oldum. Burada yine diyorum hak veriyoruz ama çekmektense bir şeyler için çaba göstermek daha iyi değil mi? Park zaman sonra Eleanor'un hayatından olanları öğreniyor, hatta okulda ona yapılan davranışlara tahammül bile edemiyor ve cezasını veriyor. Burada Park'a bir alkış, adamsın :D 
Bir kere ikilinin aşkına bittim. "Ne kadar uleeynn bunların aşkı!!" diyesim geldi. O kadar naif bir aşk ki insan okudukça doyamıyor. Hele ilk konuşmalar, dokunuşlar yok mu insanı o kadar derinden etkiliyor ki. Bu yüzden kitabın etkisinden çıkamamış olabilirim. Bu konuyla ilgili alıntı gelecek ama kitabı okumadan pek anlayacağınızı düşünmüyorum :( 


Yazarın kalemi doğrusu biraz karışıktı. İkilinin arasında geçen esprileri doğru düzgün anladığımı sanmıyorum. Zaten yazarda kimse anlamaz diyor. Ama ben okuyunca anlamadıktan sonra niye okuyorum :P Yine de çiftlerin aşkı yüzünden bunu es geçiyorum. Belki bu espri olayı sadece bu kitaba özgüdür ki inşAllah öyledir çünkü Fangirl'ü merakla bekliyorum. Hayal kırıklığı olmasın :D
Sonuna gelecek olursam, aslında sonu hakkında pek bir yazı yazmıyorum ama bu kitabın öyle bir sonu vardı ki işte o saniyeler yazardan nefret etme saniyeleriydi. Sonrasında acaba yazar devam edeceğim o yüzden böyle bıraktım yada ben burada bitirdim gerisini siz kafanızda bitirin mi dedi çok merak ediyorum. Bizim kafamızda bitecekse iş çoktan mutlu son :P Ama biz yazarın yazdığı sonu okumak istiyorduk. Bi röportajında belki devam ederim demiş. Tamam da kendisi devam etse, bir sene de yazar, bir sene de hazırlık sonra ki sene çıkış ve sonra ki sene de Türkiye'ye geliş. Etti mi sana 4 yıl. Ben bu kitabı unutur tekrar okurum -_- Eğer şu an yazmış ve bitmek üzere ise yazarım olursun ama öyle değilse "Bizımla değılsın!"


Bu kadar yazdıktan sonra, hatta sonunun saçma bittiğini söyledikten sonra bile kesinlikle tavsiye ediyorum. İyi ki Kore sevdası nedeniyle almışım, çok sevdiğim ve etkisinden çıkamadığım bir kitap oldu. Okuyanlar vardır ama okumayanlar için kesinlikle okuyun, okutun diyorum.


Kitabıma puanım 5/5


Alıntılar^^

"Eh,"dedi Park koridora doğru bakarak, "artık Smiths'i biliyorsun."
Ve o...
Eleanor güldü.

Alıntıya Not: Kitabı okuyunca anlayacaksınız :D


*****

Eşarbı parmaklarına dolaya dolaya Eneanor'un elini kendine doğru çekti. Ardından kumaşla kaplanan parmaklarını onun avucuna bıraktı.
Eleanor tepeden tırnağa dağıldığını hissetti.


*****

Bu sözler Eleanor'u nihayet gülümsetti. O gülümsediğinde Park'ın içinde bir şeyler koptu.
Hep böyle olurdu.


Daha çok şey yazıp, alıntı paylaşmak isterdim ama spoi olur, siz en iyisi okuyun bu kitabı :)





Resimlere gelecek olursam, normalde paylaşmam böyle bolca resim ama o kadar güzel çizmişler ki bayıldım. Çizenlerin ellerine sağlık^^






En sevdiğim^^



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Bol kitaplı günler^^

Buralarda da varım^^