Altın Bilek Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Altın Bilek Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Haziran 2014 Perşembe

Asla Başkasını Sevme//Susanna Dubot Kitap Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Bugün sizlere uzun zamandan sonra okuduğum kısa romanın yorumunu yapacağım. İlk elime ulaştığında konusu ilgimi çekti, ne de olsa içinde imkansız aşk var :D Tabii bu imkansız aşkları okuyup sinir olsam da yine hepsi okunası, sevilesi :)))
Neyse efenim kitabımıza gelecek olursak yazar az ve öz bir dille harika bir kitap yazmış. Yanii kitap uzun da olsa sadece 80 sayfa olmasa da okunurdu. Konu uzatılmaya müsaitti ama yazar kısa bırakmayı uygun görmüş.

Konusuna bakacak olursak;
Louis ve Felix çocukluktan arkadaşlardır. Bu arkadaşlık zamanla güçlü duygulara bırakmıştır ve güçlü bir aşk başlamıştır aralarından. Ama aşklarının önünden çok büyük engeller vardır. Ailelerin mevkileri ve maddi durumları nedeniyle iki aile büyükleri de bu aşkın evlilikle sonuçlanmasın diye ellerinden geleni yaparlar ve kazanırlar. Her iki gençte bilinmezlik hayatlara savrulurlar. Yıllar sonra acı bir şekilde karşılaşmaları ise kaderin bir oyunu gibidir.
Konumuz böyle.



Acı gerçeği öğrendiğimde şok oldum ve çok üzüldüm :( Sevgililer ayrılmamalılar!! :'(
Aşlarına bittim. Sadakat, güven ve unutulmaz, derinlere gömülmüş sonsuz aşk.


Her yerde kötü kaynanalar var burada olmazsa olmaz zaten :P Bir avuç suda boğulası ama rahat mı bıraksam acaba?? :/
Dediğim gibi kitabımız 80 sayfacık, kitabın kapağını açıp kapatmamız bir oluyor. Tabii ben okuduğum zaman hasta olduğum için bir günümü aldı :(
Uygun biz zamanda okuyup sadece bir saatinizi alacak enfes bir roman. Yazarın başka kitapları varsa üstüne atlayabilirim :)) O kadar sevdim .Hemen araştırmam lazımm!!

Tavsiye kısmına gelecek olursak bu kısa ama öz kitabı kesinlikle okuyun derim, sizde benim kadar çook seveceksiniz ;)

Kitaba puanım ise; 5/5


Harika ve tek alıntım;

Aşkın herkesi kapsayacak kadar gerçek olması inanılmaz bir şeydi!!


Başka bir yorumda görüşmek üzere^^


12 Mayıs 2014 Pazartesi

OKK 29.Blog Turu Serafina//Mine Duran Kitap Yorumu^^



Herkese Merhaba^^

Turumuzun son günü ve kitap yorumumuza geldik :)) Kitabımızın kapağına ve ismine baktığımızda değişik bir kitap olduğu belli oluyor, zaten  içeriği de bunu destekliyor. Yazarın anlatım biçimi güzeldi, zaten kitabı okumaya başladığınız ne zaman başladım, ne zaman bitti anlamıyorsunuz.



 Konuya bakacak olursak; 
Rus savaşından kızı ve dadıları ile gelen bir adamın yalnızlığı ve kızının yaşadığı hayatını konu alan kitap bir insanın içinde iki insanın nasıl yaşayacağını, insanları ve aileyi nasıl etkilediğini bize sunuyor.
Konudan bu kadar bahsedeceğim çünkü her bir kelimem spoiler olur ://

Kitabımız tüylerimiz ürpertecek kadar gizemli ve unutulmaz. Sayfayı her çevirdiğiniz de acaba serafina'nın başına neler gelecek diye merak içinde kalıyorsunuz. Şahsen  ilk okumaya başladığım zaman değişik bir şey bekliyordum ama bu kitap beni ters köşe yaptı :)




 Olayla öyle gelişiyor ki daha ne olduğunu anlamadan bir de bakmışsınız kitap bitmiş. Her duyguyu yaşattığı bir gerçek, yeri geldi ürktüm ne oluyor yaa dediğim, çok üzüldüğüm ama bir o kadar da kızdığım yerler. Serafina bazı kişileri öyle bir şekilde anlatıyor ki sinir olmamak elde değil!! 


Kitap hikaye için de hikaye barındırıyor. İlk olarak Serafina'nın oğlundan bahsediyor onun da bazı korkuları var ama zamanla her şeye alışmış. Yazarın hayal gücüne hayran kalıyorsunuz ilk olarak. Nasıl bir hayal gücü ve bu kadar merak edici yazmış diye merakta kalınıyor.  
Kitap bizi yeterince bilgilendiriyor da ;) Mesela özel yazım da Yerebatan Sarnıcı hakkında bilgi yayınladım. Şahsen bu kitaptan önce hiç bilmezdim ama sayesinde öğrendim. ;)


Tavsiyeden önce kapağa hayran kaldığımı söylemek isterim. Kitabın içini o kadar iyi bir şekilde aktarmış ki bu kadar olur anca diyorsunuz.


Tavsiye kısmına gelecek olursam gizemli beni benden alacak her bir sayfayı merak edeceğim bir kitap arıyorum diyorsanız bu kitap tam sizlik :)) Bence kaçırmayın derim ;))

Kitaba Puanım ise 5/4

Diğer yorumları merak ediyorsanız buyurun linkler^^


Çekilişi halen daha devam etmekte, kitabı kazanmak isteyenler LİNKİ tıklayabilir^^

Bir turumuzun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız, yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler^^
En çokta katkılarından dolayı Altın Bilek Yayınlarına^^



11 Mayıs 2014 Pazar

OKK 29.Blog Turu Serafina//Mine Duran Geçmişten Miras Yerebatan Sarnıcı^^


Herkese turumuzun ikinci gününden merhaba^^
Bugün sizlere kitabımız da geçen Yerebatan Sarnıcı yeri hakkında bilgi vereceğim ;) Ama ilk olarak Sarnıç'ın ne olduğunu öğrenelim :)

İçinde su birikintisi olan, toprak altına yapılan depodur. 



Eskiden evlerin altında olurmuş ve tatlı su bulunmaktaymış. Şok olacaksınız ama daha yeni öğrendim :O Dizi-filmlerde görüyordum, hatta diyordum burası neresi harika bir yer İstanbul'a (belki bir gün :/ ) gidersem ziyaret edeceğim yer.

Yerebatan Sarnıcına gelecek olursak;
Ayasofya'nın yanında bulunan Sarnıç 6 yy. da İmparator İustinianos tarafından yapılmış. O zaman halkın su ihtiyacını karşılayan sarnıç 138 metre uzunluğa ve 64,6 metre genişliğe sahipmiş. 








Duvarları ise su geçirmez özel bir harç ile sıvanmış ve bu yolla su sızmalarının önüne geçilmeye çalışılmış.

Burada Müze kartı geçersiz olduğu için Yabancılar için 10 TL, bizler için ise 5 TL ücret ödenmesi gerekiyormuş ;) Bu önemli bilgi, giriş ücretli!!


Sarnıçta su olan yerde bir de balıklar mevcutmuş. İlginç :)) 

Sarnıç fetihten sonra neredeyse yüzyıl fark edilmemiş ama insanların balık tutması ile fark edilebilmiş.


Bu ise üzerindeki oymalar ile adı Gözyaşı Sütunu veya Ağlayan Sütun olmuş.



Bu da sarnıçta olan Mebusa heykeli. Bu konudan Pudra Tozu bilgi verecek ;) 
Kitabımızda öneli bir yeri var.

Yazım bu kadar canlar^^ 
Fazla bahsedip müze dersinde sunum yapmışım gibi olmasın. Şahsen 2-3 hafta önce böyle bir sunum yaptım :P

Diğer yazıları merak edenler için takvimimiz;

Pudra Tozu-Mine Duran'la Röportaj
Kitap Tutkusu -La Fontaine Masalları
Pudra Tozu-Genç Bir Kadın ve Medusa Sendromu
Fighting!!-Geçmişten Miras Yerebatan Sarnıcı

12.05.2014
Yorum


Kitabımızı merak edenler ve kazanmak isteyenler için ÇEKİLİŞ!

Yorumda görüşmek üzere^^







10 Mayıs 2014 Cumartesi

OKK 29.Blog Turu Serafina//Mine Duran Tanıtım Ve Çekiliş^^



Herkese merhaba^^
OKK olarak 29. blog turumuzla sizlerleyiz. Konuğumuz Mine Duran’ın yazmış olduğu Serafina kitabı. Değişik bir kurgusu olan bambaşka bir kitap. Okuma sürecinde güzel bir olayda yaşadık. Kitabın arka kapağında OKK takipçilerini bir sürpriz bekliyor!!


Fazla detay vermeden konumuza bakalım;


ZİHNİNİZDE İKİ FARKLI KİŞİYLE  YAŞIYOR OLSAYDINIZ BUNUNLA NASIL  BAŞA ÇIKARDINIZ?  
Serafina ruhunda gömülü ikinci bir insanla yaşadıklarını bir sis perdesinin arkasından seyrediyordu. Üstelik adını meleklerden alacak kadar güzeldi. Rus topraklarından kaçıp Osmanlı’ya sığınan meczup bir adamın tohumu, yalnızlıkla örülü bir dünyada büyüyen masum bir ruhtu o. Çektiği acılardan kurtulmak ve geçmişini unutmak için zihninde yeni bir kişilik yaratmıştı. Ancak yarattığı bu yeni benlik ona acıdan başka bir şey vadetmiyordu. Serafina, her sayfasıyla soluksuz okuyacağınız kişisel bir savaş… Gencecik bir kadının düşlere sığınırken kendini kaybedişinin öyküsü… Geriye yalnızca sessizlik kaldığında, çığlık atmak en öldürücü silahlardan biri olabilir… Belki de öldürücü çığlığı atan, iyilik ateşini yakan sizsinizdir ama bunu bilmiyorsunuzdur…



Ürkütücü bir masal, postmodern bir şehir efsanesi gibi gizemli ve etkileyici… 
Okuyan Kızlar Kulübü ^_^


Konumuza da baktığımıza göre bakalım bu turumuz da sizleri ne bekliyor :)

Takvimimiz;

10.05.2014
Tanıtım-Çekiliş
Çekiliş: Fighting!!

11.05.2014
Pudra Tozu-Mine Duran'la Röportaj
Kitap Tutkusu -La Fontaine Masalları
Pudra Tozu-Genç Bir Kadın ve Medusa Sendromu
Fighting!!-Geçmişten Miras Yerebatan Sarnıcı

12.05.2014
Yorum

Vee yarışmamız;


a Rafflecopter giveaway

2 Kişiye Serafina kitabımız hediyee!! Hemde yanında harika bir SÜRPRİZ ile^^
Kuralların tek birini yapmayan çekiliş hakkını kaybedecektir!


Katkılarından Dolayı Altın Bilek Yayınlarına Çok Teşekkürler^^



26 Nisan 2014 Cumartesi

Fighting!!'de Bir İlk!! Cenk Kayakuş Röportajı!!^^


Herkese Merhabalar^^
Fighting'de yine bir ilk gerçekleştiriyorum! :)) Çok sevinçliyim ^_^
Piri Reis'in Sırrı kitabının yazarı Cenk Kayakuş ile harika bir röportaj yaptım, sizler için sorular sordum sağ olsun cevapladı :)


Lafı fazla uzatmadan röportaja geçmek istiyorum :)

Keyfili Okumalar^^

Son romanınız Piri Reis'in Sırrı geçtiğimiz ay piyasaya çıktı. Kitabı merak eden birine nasıl anlatırdınız?

Bu ünlü Osmanlı denizcisinin hayatına alternatif bir bakış atmak, Hürmüz Kuşatması'na onunla birlikte çıkmak, haritası hakkında yeni şeyler öğrenmek, idamına tanıklık etmek ilgisini çekiyor ve çokça da eğlenmek istiyorsa tam aradığı şey olduğunu söylerdim.


Macera/gerilim romanları hakkında ne söylemek istersiniz?

Macera romanları okuyucuya pratik hayata dair pek çok fikir armağan ediyor ve hikâyedeki çeşitli unsurlarla okurların genel kültürlerini genişletmeye de ön ayak oluyor. Ayrıca hikâyedeki kahramanların üstün davranışları ve olağanüstü durumlarda verdikleri anlık ve cesurca kararlar günlük yaşantının bayağılığı ile karşılaştırıldığında insanlara daha heyecanlı bir hayatın kapılarını aralıyor diyebiliriz. Indiana Jones'tan James Bond'a pek çok isme hayranlık beslememizin nedeni budur aslında. Yapılamayanı bizim yerimize yapan, empati kurabileceğimiz karizmatik kahramanlar onlar...


Peki Türkiye'de macera romancılığının yeri nasıl sizce?

Ne yazık ki yerli macera romancılığı ülkemizde bugüne kadar sadece Metal Fırtına ile yoğun bir şekilde gündeme geldi ve büyük etki yaratan bu ilk kitaptan sonra okurlar daha iyi bir alternatif bulamadı. Bu türün temsilcileri de ülkemizde yok denecek kadar azken, macera romancılığını denemeye cesaret eden yazarlar ayrı bir ilgiyi hak ediyor aslında. Çünkü bu romanlar, sadece detaylı karakter analizleri ve duygusal ilişkiler ile çevrelenen ve nispeten daha kapalı kurguları içeren bir türe hizmet etmediği için, üstelik kısa bir bölümünü yazarken bile pek çok disipline hakim olmak gerektiği için, üretmesi de en zorlu edebiyat türlerinden diyebiliriz.



Romanlarınızda hep aynı karakterin adını görüyoruz; Hakan Geda. Onun hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?

Hakan, ilk bakışta tuhaf soyadı dışında bizden çok da farklı olmayan biri aslında. Arkeoloji bölümünden mezun, fotoğrafçılıkla uğraşıyor ve gerçek bir kayak tutkunu. Bunların dışında Kara Güneş adlı romanda daha da ortaya çıkan alkol bağımlılığı ve tuhaf bir aspirin alışkanlığı var.
Hakan hayatın karşısında baştan aşağı özgürlükçü bir tutum izliyor. Takım elbiselerden nefret ediyor ve hayatı boyunca bir kere bile boynuna kravat bağlamamış biri. Çamurlu botlarının ve lekeli tişörtlerinin de okuyucuya yer yer gösterdiği gibi her daim özgür ve başına buyruk olmayı seviyor. Bütün bunların yanında ne olursa olsun hayatını kendi istediği yönde yaşıyor ve bağımsız mizacı yüzünden çılgınca kararlar aldığını görüyoruz sürekli. Bu anlamda okuyucuları kendi hayatlarındaki tekdüzeliğe kıyasla, olumlu yönde etkileyebilen bir katalizör olarak da görebiliriz Hakan’ı.


Yaşadığı tüm bu olaylara nasıl bulaşıyor peki? Öte yandan, sahip olduğu tüm bu özgüven nereden geliyor?

İlk romandan bu yana Hakan’ı diğer insanlardan ayıran ve hayatının geri kalanını etkileyen şey, üniversiteyi bitirdikten ve arkeoloji bölümünden mezun olduktan sonra askerliğini yaptığı dönemde ortaya çıkıyor. Fiziksel kondisyonu ve pratik düşünme yeteneğinin son derece iyi olması, ayrıca da askeri anlamda gösterdiği başarılar yüzünden ordu içinde oluşturulan gizli bir askeri birliğe, Gizli Operasyonlar Birliği adındaki özel bir birime kendi rızasıyla transfer olmuş olduğunu görüyoruz. Okuyucular henüz bu dönemle ilgili detaylı bilgi sahibi olmasalar da, anlıyoruz ki karakterin yeniden doğuşu bu günlerde yaşadığı bazı olaylarla olmuş. Kısacası geçmişinde yer alan bu karanlık kısım onu silahlara ve mücadeleye daha yatkın, gerçeklerin daha farkında biri yapıyor.

Ancak, Hakan Geda sahip olduğu askeri geçmişine rağmen milliyetçi duygulardan oldukça uzak bir karakter ve sadece kendisi için yaşamayı, tehlikeyi sevdiği için yapıyor ne yapıyorsa...



Hakan Geda'nın başrolde olduğu başka romanlar da okuyacak mıyız?

Evet. Elimde Hakan'ı kullanmayı düşündüğüm en az beş roman fikri daha var. Ayrıca bir sonraki roman üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaya başladığımı da söyleyebilirim. Tema olarak Cumhuriyet sonrası dönemle ve Atatürk ile ilgili... Piri Reis'in Sırrı'ndan bile daha ilgi çekici bir konu olduğundan emin olabilirsiniz. Aslında bunu, yazacağınız konu hakkında derinlemesine araştırma yaparken hissedebiliyorsunuz. Okuyucuyu şaşırtacak bir bilgi elime geçtiğinde oldukça heyecanlanıyorum. Okuduğum anda beni bile şaşırtıyorsa oluşturduğum kurgunun içinde nasıl duracağını görebiliyorum.

Not: Süper bir haber :)


Harika bir röportajın sonuna geldik :)
Röportaj teklifini kabul eden  Cenk Kayakuş yazarımıza çoook teşekkürler^^ 
Bizi çok mutlu etti :)

Son olarak kitabı imzalı kazanmak için linki Tıklayın!!
TIK TIK!!

Başka bir yazı da görüşmek üzere, sevgiyle kalın :)