30 Mayıs 2018 Çarşamba

Go Back Couple//Kore Dizi Yorumu^^


Selamlar^^
Yine bir dizi yorumu ile karşınızdayım. Dizi yorumlarımın biriktiğinden haberiniz vardır, birikme o kadar fazla ki düşünün bu dizi bittikten sonra bir tane yarım dizi bitirip, şimdi ki dizimde 6.bölümdeyim. :) O derece geç kalmışlık var. :D Neyse birazcık dizimizden bahsedelim. Diziye başlamamdaki sebep Jang Na Ra ve tarihi bir dizi olması sebebinden. Bir kaç video görmüştüm dizi hakkında ve merak edip başladım. Konu bakımından gerçekten güzel bir diziydi ama yaşanan olayları sevmedim ve eğer böyle bir konuya başvurduysanız gidişatını da ona göre yapsaydınız dedim. Yine de sıkmadan izleyip bitirdim ve ana karakteri geçersek yan karakterler çok tatlı ve komiklerdi. 
Dizinin konusu ise evli bir çift maddi sıkıntılardan ve yaşanan üzücü olaylardan sonra boşanır. O gün atılan yüzükler yoluyla geçmişe, üniversite yıllarına gidip hayatlarını ve ilk aşklarını bulup hayatlarını değiştirmeyi karar verirler ama bu o kadar da kolay olmaz.
Konu gerçekten güzel ama işleyiş benlik değildi ne yazık ki. :/


Jang Na Ra//Ma Jin Joo^^
Evlendikten sonra evinin kadını olan Jin Joo eşi ve çocuğu için elinden geleni yapmaktadır, her şeyini feda eden Jin Joo son yaşanan olaylardan sonra sabrı daha fazla kalmaz ve boşanmak ister. Boşandıktan sonra geçmişe döndüğünde özlemle birlikte tekrardan hayatına yön verme isteği arasında kalacaktır.
Jang Na Ra sevdiğim bir oyuncu. Bir çok dizisini de izlemişimdir ve her rolünü sevdim ama burada o kadar sönüktü ki bir ara kendine gel Na Ra dedim. :D Ne yazık ki bu rolüyle beni hayal kırıklığına uğrattı, o yüzden daha eğlenceli ve genç rollerde rol alman daha iyi olur diyorum. :)


Son Ho Jun//Choi Man Do^^
Üniversite yıllarında büyük hayalleri olan Man Do evlendikten sonra evini geçindirmek için istemediği bir işte çalışır. Eşi ve çocuğu için katlanmak zorunda olduğu şeyler yüzünden çok ezilir ama artık tak etmiştir. Karısı da boşanmak isteyince kabul eder ve yolları ayrılır.
Geçmişe döndükten sonra da elime geçen fırsatı çok iyi değerlendirmek ister. İlk olarak ilk aşkını bulan Man Do'yu zaman sonra gelecekteki hayatı rahat bırakmaz.
İlk bölümler de kendisine acayip sinir oldum, bu kadar bencil olunmaz dedim. Son bölümler de o tatlı halleri ile kendini affettirsede Jin Joo için gerçekten üzüldüm, hatta bazen oh iyi oldu sana dedim. :) Bu konu hakkında aşağı kısımlar da spoi olarak yazacağım. ;)



Chang Ki Yong//Jung Nam Gil^^
Üniversite zamanında başarılı bir öğrenci olan Nam Gil gelecekte de ünlü bir tarihcidir. Jin Joo'nun ilk aşkı diye bilinse de işin içinden başka şeyler çıkar. Yine de geçmişten gelen Jin Joo'yu daha iyi tanıyınca ona aşık olur.
İlk defa bu dizi de izledim ve şu sıralar başka bir dizide oynuyor. Acayip tatlı bir oyuncu ama gülmesin. :D Sert roller daha yakışır bence. :D Dizi deki haline çok üzüldüm ve ikinci erkek olmasına rağmen gönlüm hep kendisinden yanaydı.


Ko Bo Kyeol//Min Seo Young^^
Okul zamanında başarılı bir balerin olan Seo Young Ban Do'nun ilk aşkıdır.
Bu kadar anlatmak yeter. İkinci kız olmasına rağmen sevdim, genelde sevilmez ama yine de bu dizideki konunun gidişatı sevmeme neden oldu. :D Kendisini ilk tanımadım ama rastlantı sonucu Goblin'de onadığını fark ettim. :D Başarılı bir oyuncu, güzel diziler de oynayacağına inanıyorum. ;)


Ham Bo Reum//Yoon Bo Reum^^
Jin Joo'nun en yakın arkadaşı olan Yoon Bo Reum(Soldaki) çok uçarı biridir. Herkes ama herkes kendisinden korkar. Çift buluşması sonucunda An Jae Woo'ya deliler gibi aşık olur. İlk izlediğim bir oyuncuydu, başka diziler izleseydim bilirdim çünkü enerjisi yüksek biri. :D Rolünün hakkını çok iyi vermiş, başka, daha güzel dizilerde oynamalı.


Heo Jeong Min//An Jae Woo^^
Ban Do'nun arkadaşı olan Jae Woo arkadaşlarına göre daha aklı başında biridir, ta ki aşık olana kadar. 
Bu dizide en çok güldüğüm ikinci kişi, aşkına hayran kaldım, izleyince anlarsınız. :) İlk olarak Another Miss Oh'da izlemiştim ve orada pek sevmemiştim. Komikti ama rolü saçma salaktı. Ama burada o rolün tam tersiydi. :D Şimdi yeni bir dizi de oynuyor, izleyebileceğim bir diziydi ama adını unuttum. :D


Lee Yi Kyung//Go Dok Jae^^(Soldaki)
Ban Do'nun en yakın ve en uçarı arkadaşıdır. Uzun saçları ve zenginliği ile ortalığa ham salsa da yine de hareketleri ve saçma olayları nedeniyle hiç saygı görmez.
Şu an izlediğim dizide oynuyor ve bu adamın dizilerine bayılıyorum. :D Bu dizide de süperdi ama Waikiki dizisinde daha bir alem. En kısa zamanda bu oyuncuyla tanışın derim. :)


Cho Hye Jung//Cheon Seol^^
Jin Joo'nun en yakın ikinci arkadaşıdır.
Daha fazla bilgiye gerek yok, dizide öğrenin. HALTERCİ KIZ dizisinde izlemiştim ilk olarak kendisini, orada neyse burada da aynıydı. Sevdim. :)


Kim Mi Kyung//Go Eun Sook^^
&
Lee Byung Joon//Ma Pan Seok^^

Jin Joo'nun annesi ve babasıdır. Her iki oyuncuyu da bir çok diziden tanırız ama Lee Byung Joon daha eskilere dayanıyor, Secret Garden-Emin misin? diyeyim siz hatırlayın. ;)
Kim Mi Kyung ise bir çok önemli ve baş yapıt dizilerde rol alan başarılı bir oyuncu. Burada anne rolünün yine, harika bir şekilde üstesinden gelmiş. ;)




Resimler^^


İlişki tablosu^^


Bu sahne çok güzeldi.


Bakışlar.^^




Gelecekten bir kesit.


Bu da geçmişten bir kesit. Ne gülmüştüm burada. :D



Saçlara dikkat. :D O saçlar ne eziyetler gördü bilmezsiniz. :D


Şekil A'da gördüğünüz gibi. :D En çok güldüğüm sahnelerden biri. :D Bu adam sonuna kadar hak ediyor bütün övgüleri bence. :)


Wuuuuuuuuuu


Tanıyanlar!!
Konuk oyuncu olarak geliyor ama rolünü izleseniz bu neydi şimdi dersiniz. :D



Bravoooooo^^
Aşk budur bence.^_^


Oralarda bile kayın valide-peder sorunu var. :D


İşte dizinin en unutulmaz sözü.(Alkış emojisi.)





Hatırlayanların gözü yaşlı. :D
Dizide gelecekte çekilen dizilere gönderme yapması süperdi, hatta bunu hatırlayan karakterler hepsinden süperdi. :D






Tanıtım ve kamera arkası fotoğrafları.^^




Gifler^^




Büyük konuşmayacaktın bence.


Üzdü bu sahne. :D


Uyumlu çift buna denir. ;)
Arkadaki kişinin tipine dikkat. :D








Böyle kurtarıcımız oldu da biz mi yok dedik. :P




Bakışlar 2 der susarım.



Evet farkındayım, baş rolden çok yan karakterin gifi var ama izleyince bana hak vereceksiniz. ;)



Evet sona geldik ama ondan önce az biraz spoi verip, Ost'ları dinleyip öyle sona gelelim diyorum. ;)
İlk olarak Spoi.

SPOİ UYARISI!!

Konunun güzel olduğundan bahsetmiştim, hatta geçmiş, günümüz dizilerini pek bir severim. Ama bu dizi de konudan çok Jang Na Ra'nın rolü beni sinir etti. İlk olarak Ban Do geçmişe geliyor ve gününü gün edip, hayatını yaşıyor ama Jin Joo annelik yüreği bunu yaşayamıyor. Ya anne yapmayacaktınız ya da çocuğu olduğunu bir süre unutacaktı. Bir süre dememin sebebi ise geri dönüşlerinin ve bir şeylerin farkına varmalarının sebebi çocukları oluyor.
İkinci sinir olduğum kısım ise ikinci erkek olayı. Adamı öyle zavallı ve sevgiye aç biri yapmışlar ki baş rolü unutup, ikinci erkeği tutuyorsunuz. Burada ikinci adama gerçekten üzüldüm, Ban Do'nun hemen ilk aşkına koşması ama Jin Joo'nun ev kadını imajından çıkamaması saçmaydı. Burada bile kadın erkek ayrımı var bence. Erkek istediğini yapar ama kadın ağır olacak. O zaman erkekte ağır olsun. Ve İlk kısımda olan o nefretlik beni geçekten sinir etti. Bir an sevindim sonunda ayrılacak yolları, herkes sevdiğine kavuşacak dedim ama tam tersi oldu. O yüzden dizi bu konuda benden eksi puan aldı. Konuyu daha farklı yapabilirlerdi. Mesela ortadaki nefretlik kalkmalıydı, çocuklarını bir sona yakın hatırlamalılardı vs. Bu senaryoya el atmam gerekiyormuş benim. :P
Neyse içimde kalmasın diye yazdım, benim gibi düşünen var mı bilmiyorum ama rahatsız olduğum gerçekten çok şey vardı. :)

SPOİ SONU!!



OST'lar^^

심규선 (Lucia) - Dream^^

Choi Nakta (최낙타) - Confession (고백)^^

Sohyang (소향) - Wind Song (바람의 노래)^^

Lee Seok Hoon (이석훈) - You And I^^

Hong Dae Kwang (홍대광) - AMAZING^^





Ve Son^^

Gelecek, geçmiş dizileri seviyorsanız önerirm, sonuna kadar sıkmayan ve eğlenceli bir dizi arayanlara gelsin. Bir kaç sorunları vardı, izleyenler spoi kısmından okumuştur. Bunların dert olacağını düşünmüyorum, hatta aklınıza bile gelmez belki sizin. O yüzden tavsiye ediyorum.
Seri olarak devam etmez diye düşünüyorum ama bu tarz konuyu seri olarak devam ettirseler çok başarılı olurlar bence, aynı Reply serisi gibi. Konu aynı ama karakterler farklı. ;)



Ve bir dizi yorumu daha biter, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^






22 Mayıs 2018 Salı

Lunapark (Cehennem Ekspres #1)//Ezgi Çağlar Kitap Yorumu^^

Selam^^
Dizi yorumlarından çok kitap yorumları gelmeye devam ediyor. Oysaki bir sürü dizi yorumu beklemede. :/ Neyse, yine fazla uzatmadan kitaba geçelim. Kitabımız fantastik türüne ait ve bunu yazan bir Türk. Kitabı seneler önce, ilk çıktığı zaman aldık ama okumak şimdiye kısmet oldu, neden bu kadar geç kaldık anlamış değilim, o yüzden sormayın. :D Geçmişi bilmem ama şimdi başlamam daki sebep ise serinin ikinci kitabının 9.90tl olması olabilir, en kısa zamanda indirim bitmeden almalıyım.:D
Kitabı gerçekten çok sevdim, beklentim yüksekti ve karşıladı da. Ben ki fantastik-distopya sever kitap kurduyum ilk defa melezler vs. konuda acayip başarılı bir Türk yazar okudum. Zaten fazla yok, olanların iyileri bir elin beş parmağını geçmez. :/ Şu mafya, haydut kitaplardan sıyrılıp az distopya-fantastik yazsak ne kadar güzel olur değil mi?

Melissa, arkadaşlarının doğum günü hediyesi olan biletle Cehennem'in kapısından geçtiği gün hayatının tamamen değişeceğini bilse, belki de o trene asla binmezdi. Işıklar, sesler, sihirli oyuncaklar… Cehennem bir lunaparktan çok daha fazlasıydı. Her şey öyle sıra dışıydı ki, Aslan onu sefil bir iblisten kurtardığında bile Melissa büyünün ardında saklı gerçekleri görememişti. 
Aslan, Melissa'nın bildiği her şeyden daha karanlık, daha tehlikeliydi. Hayatı, sevgilisi, arkadaşları yavaşça ellerinden kayarken Melissa'nın tutunabileceği tek bir şey kalmıştı geriye: Aşk. Ve aşk, büyüyle örülü bu dünyada ona yardım edecek son şeydi.


Konu gereken şeyleri anlatmış, benim üstüne ek yapmama gerek var mı bilemiyorum ama karakterleri tanıttıkça bir kaç şey yazarım artık. :D 
Melissa sade hayatında sevgilisi ve arkadaşları ile yoluna devam etmektedir. Doğum günü sürprizi amaçlı arkadaşlarının götürdüğü Lunapark'dan sonra hayatı istemediği kadar değişir ve kendini bir anda melezler, iblisler ve yalanların arasında bulur. Melissa karakterinin sevdim, normalde bu tarz konularda kız karakterler saçma salak şeyler yapıp bizi sinir eder ama yazarımız bizi duymuş gibi tam istediğim gibi bir karakter yazmış. Minnettarım.



Aslan, genç ve melez olması yanı sıra sıradan bir üniversite de öğrencidir. Babasının kirli işleri ve dünyanın tehlikede olması önemli kararlar almasına ön ayak olur. Lunapark'ı sık sık ziyaret eden Aslan bir gün zorda kalan bir kıza yardım eder ve kendisi, çevresi ve hayatı tamamen değişir. Savaş kapıdadır, aşk ise ondan önce hayatına girmiştir bile. Bundan sonra seçimler yapmak zorunda kalan Aslan'ı zor zamanlar bekler.
Ana erkek karakterimiz, Melissa gibi sevdim kendisini ama şu sigara içme olayına kıl oldum. Bir de boş bulduğu anda içiyor da içiyor. :D Melezsin anladık ama bi dur artık. :D Onun dışında azıcık dikkatsiz oluşu başına belalar aldırıyor ama elindeki güce bayıldım. Okuyunca anlayacaksınız. 
Diğer karakterlerde Emre'ye acayip sinir oldum. Saçma salak bir karakter deyip durdum başlarda, bir de her işe burnunu sokuyordu ya bir ara atlayacaktım o kısımları ama meğer amaç başkaymış. :P Yine de yazarın Emre için yazdığı sahnelerden pek tatmin olmadığımı söylemek isterim.^^
Ana karakterler böyle, diğer karakterlerde güvenmediklerim oldu. Haklı çıktım mı? Onlar kitapta saklı.

Gelelim kitabın genel anlamda ki güzelliğine. Bir kere böyle melez topluluğu okumadım. Tabii melez olunca Melek, şeytan baş rolde ama burada melezlerin güçleri, savaş olanakları ve yaşadıkları sorunlar çok çok farklıydı. Bu kısımları gerçekten sevdim, hatta kitapta en beğendiğim yerler fantastik unsurlardı. Başta biraz kendini tekrarladı ama sıkıcı değildi, bu iş nereye varacak diye merak ediyor insan. Sonra kitap bir açıldı, hızlandı ve heyecanlandı işte o zaman kitap atak yaptı ve o hızla devam etti. İkinci kitabı acayip merak ediyorum. Yazarın kalemi ise çok güzel ve akıcıydı. Başta birazcık amatörlük vardı ne yalan ama sonradan ciddi anlamda değişimi hissettim. Okuyunca sizler ne düşüneceksiniz çok merak ediyorum. Yazarın bu tarz yazmasını destekliyorum, şu an seri bitti mi, devam edecek mi bilmiyorum ama eğer bitmiş ise en kısa zamanda yeni fantastik, hatta distopya ile bizi ödüllendirsin diye düşünüyorum. :)


Bu yorumdan sonra kesinlikle tavsiyemdir. Fantastik severler şans verin derim, böylesini yazarlarımız arasında zor bulursunuz. Son olarak kitaba haksızlık ettiğim bir konuya değinmek istiyorum. Son yıllarda elimde en uzun kalan kitap oldu kendisi. Kötülüğünden olmadığını yorumdan anlamışsınızdır, zamansızlık deyip işin içinden sıyrılmak istiyorum. :D Kitaba başladın mı akıcı şekilde devam ediyor ama ben gerçekten çok büyük haksızlık yapıp hemen bitiremedim. O yüzden en kısa zamanda ikinci alıp, hemen okuyup, hemen bitirmeliyim. Anca öyle telafi ederim diye düşünüyorum. :D Bunu da yazdığıma göre alıntılara geçebilirim. ;)

Not: Kapak tasarımı güzel olsa da kalitesizliğinden gözlerim kanadı ki kesin ikinci kitapta öyle. Artemis'e yakışmamış bence. -_-
Dipnot: Yazarı çok tatlı^^ Instagram'da kendisini takibe alın derim. :*



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


Düşündükçe Melissa birinin ona yardım ettiğine daha çok emin oluyordu. Fakat meleği her imse giderken yüzünü Melissa'nın anılarından silmişti.



*****


İnsan bile diyemeyeceği tehlikeli bir varlığa tüm yasaklara rağmen bağlanmıştı. Kurtulamıyordu.



*****

Melissa daha önce hiçbir tehlike atlatmamıştı. Oysa şimdi, kitaplarda okumaktan zevk alacağı türden bir maceranın içindeydi ve maalesef ilk ölmesini istediği, ezik bir kızı canlandırıyordu.


*****


Yaralı melezler cansız solucanların ortasında umutla ona bakıyordu. Aslan'a... Onların bu savaşın içine sürükleyen adama... Peki ya o adamın devam etme umudu kalmadıysa?...






Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^