Sarah J. Maas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sarah J. Maas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2023 Çarşamba

Karanlık Taç(Cam Şato #2)//Sarah J. Maas Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yeni yılın ilk yazısını 2022 yılının son kitaplarında birine yorum yazarak başlıyorum, umarım yeni yılda bolca farklı farklı güzel yazılar yazarım inşallah^^
Cam Şato serisi yedi kitaptan oluştuğu için arayı fazla açmadan devam edeyim dedim. Normalde aklımda okumak yoktu ama öyle denk geldi.
İlk kitap durağandı, açılır diye bunu da okudum bu da durağandı ama son yüz sayfa var ya yüz sayfa, olaydı resmen. Hele o son sayfa :O
Seriyi okuyanlar sürekli kitap sonradan açılıyor, ilk kitaplar biraz sakin geçiyor dedikleri için çok fazla takmayıp okumaya devam ediyorum. Ama belli ki bu kitabın o sonundan sonra ortalık daha da karışacak. :) Ayy çok heyecanlı^^ Ama yine aldığım bilgilere göre üçüncü kitapta yarısına kadar sakinmiş. 


Celaena şeytanın buyruklarını yerine getiren zalim bir suikastçı mı? Gerçek sevgiyi arayan tutkulu bir âşık mı? Kralın bir numaralı suikastçısı olan Celaena, sarayın en korkulan kadını. Ne kadar kan dökerse o kadar özgür olabiliyor. Ama üstlendiği her ölüm, söylediği her yalan, sevdiklerini tehlikeye bir adım daha yaklaştırıyor. Yüzbaşı Westfall ve Prens Dorian onu korumaya devam etseler de, Celaena korkunç bir gecede, büyük bir trajedi yaşayacak. Celaena ne için savaşacak: Özgürlüğü mü, kalbi mi yoksa krallığının geleceği için mi?


 Detaylara girmeden önce birinci kitabı okumayanlar spoiler olur devamını okumasın.
Celaena kralın özel suikastçı olarak yaşamını sürdürürken yeni görevlerini de yapmaya devam etmektedir. Bir yandan da hem gizemleri çözmeye çalışan Celaena zamanla öğrendiklerinden sonra işlerin daha da karmakarışık hale geldiğini ve ne yapacağını bilemez. Zaman sonra başkalarının da sırlarına şahit olan Celaena neler yapacağına karar vermek zorundadır.
Celaena'yı seviyorum yaa, güçlü, lafını esirgemeyen karakterlere bayılıyorum. Bir de maceraya direkt atılan karakterlere. Aldığı intikam olaydı bence ama arkasından çevrilen işleri ben bile öğrenince şok oldum.
Bakalım o sondan sonra devam kitabından neler olacak.


Bu kitapta Prens Dorian'ı yine çok sevdim ve bazı zamanlar yalnız kalmasına çok üzüldüm. Tabii o sonda yaptıkları, keşfettikleri falan neydi öyle. Devam kitabında Dorian'ı neler bekliyor merak ediyorum. Betül(Betül Güçlü)'le konuşunca onun Dorian hakkındaki düşünlerini duyunca içim burkuldu. Şu anlık Celaena'dan sonra en sevdiğim karakter Dorian. Kalp Prens <3

Yüzbaşı Chaol var bir de. Yani ilk kitaptan sonra kimi sevdiğimi biliyorsunuz, Prens daha baskın bu konuda ve bu kitapta beni şaşırtmadı. Sonradan yaptıklarına Celaena gibi ben de aynı tepkileri verdim. Çok kızdım, çok. Yani olması gereken buydu ama yok yani neden böyle olmak zorunda mıydı? Bir de o sonda yaptıkları -_-
Yine Betül bu arkadaş hakkında bir şeyler dedi gülmekten kırıldım :D
Söylemeyeceğim ama çok güzel uyuyor, bundan sonra o benim gözümde öyle. :D Devamında neler yapacak merak ediyorum, geri dönüşü olmayan kararlar verdi çünkü.


Henüz yeni karakterler yok, geleceklermiş ama. Hele birini aşırı merak ediyorum, bakalım nasıl gelecek.
Genel olarak sevdim ama eğer devamını nasıl olacağını bilmesem inanın devam etmek istemezdim. O kadar sakin geçiyor kitap, tabii ister istemez diğer serilerle kıyaslıyoruz. Hala Dikenler ve Güller Sarayı serisini çok seviyorum. Burada nasıl bir fantastik dünya olacak ayrıca merak ediyorum. Bir şeyler oldu bu kitapta ama hala tam olarak anlayamadık.
Bir de ilk üç yüz sayfa hiçbir şey öğrenemedik, tabii Celaena bile bu saklanan olaylardan sıkıldı bizim gibi. Bir türlü cevaplar çıkmadı ortaya, ne bileyim bunların çıkmaması bile sıktı biraz.
Bunlara rağmen o son kısımlardan sonra kitap kendini telafi etti ve devamını merak ettirdi.


Seriye giriş kitapları olarak sayılan bu kitapları şu anlık benim gibi düşünüyorsanız bırakmayın sakın. Beklentimi yüksek tutmak istemiyorum ama ne bileyim bir yükseliyorum da seriye. Umarım dedikleri gibi olurda hayal kırıklığı yaşamayız. ;)
Seriyi almak isteyenler olursa indirimleri takip etsin, arada Hepsi Burada sitesinde indirimler oluyor, linkleri instagram hesabımdan veriyorum, takip edebilirsiniz. ;)
Bu arada biz seriyi tamamladık, cidden çok uzun bir seri, bu sene okuyup bitirir miyim bilemiyorum. :D Hala o kadar çok yarım serim var ki. :/

İlk kitabımın yorumu için Tık Tık^^




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

"Çünkü gerçekten endişeleniyorum."
"Eh, endişelenmemelisin! Senin kadar ben de başımın çaresine bakabilirim!"


*****

Celaena'nın bedeni yara izleriyle yamalanmış gibiydi; Dorian o bedeni bizzat görmüştü. Fakat yeni açılan yara izleri(manevi) daha derin olabilirdi.




Başka yazılarımda, yorumlarımda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^




5 Kasım 2022 Cumartesi

Cam Şato(Cam Şato Serisi #1)//Sarah J.Maas Kitap Yorumu^^

 Selamlaaar^^
Nasılsınız bakalım? Sizleri şaşırtmıyor yine ve yeniden kitap yorumuyla karşınıza çıkıyorum. Bu aralar sadece kitap ve dizi yorumlarıyla karşınıza çıkıyorum. Geçen seneye göre çok film izleyemiyorum, haliyle yorumda gelmiyor. İzlediğim filmlerinden kısa yorumlarını instagramda paylaşıyorum. Oradan bakabilirsiniz. ;)
Şimdi ki yorumumuz yedi kitaplık serinin ilk kitabı Cam Şato, ilk iki kitabı yıllar içinde almıştık, sonra zamlar vs. dedikleri için yılbaşından önce yedinci kitap hariç hepsini aldık. Şu an ki fiyatlara baktığınızda çok iyi bir alışveriş oldu. Geçen haftalarda ise son kitabı aldık ve seri tamamlandı.
Yorumumu yazarken yazarın okuduğum Güller ve Dikenler serisiyle azıcık kıyaslama yapabilirim.
İlk olarak dünyası klasik bir şato, krallık, veliaht prensin etrafından geçiyor. Henüz tam olarak fantastik dünyaya dahil olmadık, büyük ihtimal devam kitaplarında olacak ama zaman alacak gibi.



Celaena ömür boyu hapse mahkûm edilmişti. Oysa o, eğitimli bir suikastçıydı, benzerlerinin en iyisiydi ama bir hata yapmış ve yakalanmıştı. Genç yüzbaşı Westfall ona bir teklifle geldi. Celaena, kraliyetin en yetenekli savaşçıları ve suikastçılarıyla katılacağı ölümüne bir yarışmada veliaht Prens Dorian’ı temsil edecek. Yarışmayı kazanırsa kralı korumaya ve sonrasında özgür bırakılmaya hak kazanacak. Ama önce bir biri ardına ortaya çıkan cinayetlerin katilini bulmalı ve hayal bile edemeyeceği bir geleceğe hazırlanmalı.

Celaena yıllarca eğitimini alarak suikastçı olarak yaşamaktadır, en son ki olaydan sonra yakalanıp en kötü hapishaneye gönderilen Celaena'nın önüne çok büyük bir fırsat çıkar. 
Kral yaverlik sınavı için bir kaç suçluyu ya da yetenekli insanları toplayıp sınav yapacağını duyurur. Yüzbaşı Westfall ve Veliaht Prens Dorian ise Celaena'yı tutulduğu yerden kurtararak sınavlara katılmasını ister. Özgürlüğü için tereddüt etmeden kabul eden Celaena'yı büyük maceralar beklemektedir.
Celaena'yı sevdim, cesur oluşu, kendine güveni, yetenekleri (Tabii asıl yeteneği değil, dövüş vs. yeteneği) hepsiyle çok iyi bir karakter yazmış yazar. Bakalım devamında neler yapacak, onları çok merak ediyorum. Sadece son kısmı beklemiyordum ya, devam et gitsin Celaena'cım, boş ver şimdi mevki vs. asdfghjkl


Yüzbaşı ve Prens için yazacağım çok şey var ama şimdi yazsam spoiler falan olur ne gerek var ama şunu bilin ki iki karakteri de çok sevdim. Bundan aşk üçgeni çıkar mı bilinmez, inşallah çıkmaz çünkü en en en sevmediğim konu. Ekstradan biri de girer mi bilemiyorum, yazar Güller ve Dikenler serisindeki ana erkek karakteri gözümüzde öyle bir arşa çıkardı ki yani altını kabul edemiyoruz. :D Tabii umuyorum ki bu seriden de öyle bir şey çıkacak, yani umuyorum. :D
Prens ve Celaena'nın arasındaki atışmalara çok güldüm, bir kitap sahnesi var ki hak etmişti bence. :D Aynı performansın daha fazlasını devam kitaplarda görelim plizzz

Aslında serinin ilk kitabı olduğundan çok sakin geçti ama bu kadar sakin beklemiyordum açıkçası. Diğer serisine baktığımda normal karşılıyorum, o üç kitaplıkken bu yedi ama bu kadarda değildi ya. :D Şimdi sevenleri beni topa tutabilir ama lütfen dediğim gibi kıyaslama yapacağımı baştan söyledim.
Bir de ben diğer dünyayı daha çok sevdim, bu dediğim gibi klişe geldi bana, devamında daha farklı olur mu zaman gösterecek ama şimdilik ne yazık ki çok yükselemedim. Ve şu aşk üçgeni olursa işler daha karışacak gibi.
Diğer karakterlerden Prensesi sevdim, şu bi tane adam var o ortalığı çok karıştıracak gibi ve kral. Celaena o kadar korkuyor ki ondan, her şeye cesareti olan Celaena kralı görünce eli ayağı titriyor resmen. Bakalım neler yapacak devamında, hinlik bekliyorum ben o adamda. Bir de büyüyü falan kaldırmış, bakın buraya yazıyorum kesin onunla da işi çıkacak. :D
Çok fazla detay var aslında ama yazarsam spoiler olacağı için çok yüzeysel yorum yazmaya çalıştım. :) 


Biraz önce yazdığım gibi ilk kitaba çok yükselemedim, şimdilik hala Güller ve Dikenler Sarayı favorim. O seri başka yaa, bakalım bu nasıl olacak. Arayı fazla açmadan okumayı düşünüyorum. Çok akıcı değil, yani bana göre oturayım da bi yüz sayfa okuyayım yok ama başkası için oturup bir, iki günde bitirebilir. Ben alimde süründürdüm resmen. :D
Elinizde varsa okuyabilirsiniz ama yeni almak için çok düşünmenizi öneririm. Az para değil, bundan önce Güller ve Dikenler Sarayı serisini toplayın bence. :D
Umarım ikinci kitapta da bunları bu seri için derim. :D



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^


Kütüphaneler fikirlerle -tüm silahların belki de en tehlikelisi ve güçlüsüyle- doluydu.


******

Kuralsız rekabete karşı hiçbir kural yoktu.


*****


Şatodaki kötülüğü bul... Fakat bu dünyadaki yegane kötülük ona hükmeden insandır.


*****


İnsanların içinde -derinlerde bir yerde- iyilik vardı; içlerinde her zaman bir parça iyilik oluyordu. Olmaz zorundaydı.


*****


Bir kayalıktan aşağı atlamıştı. Artık tek ümidi aşağıda bir ağ olacağını ümit etmekti.


*****

"Hepimizin yara izleri var Dorian. Benimkiler sadece çoğu kişiden daha görünür halde. ..."







Çokça alıntı çıkan kitapları seviyorum. <3
Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^

20 Ocak 2022 Perşembe

Kanatlar ve Küller Sarayı//Sarah J. Maas Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Başından türlü türlü olaylar geçen kitap ile devam ediyoruz yorumlarımıza. 
Kanatlar ve Küller Sarayı kitabını bilmeyen yoktur diye umuyorum, bilmeyenler için Güller ve Dikenler Sarayı'nın son kitabı. Bundan bir kaç ay önce başlamıştım bitsin seri diye ama okurken o kadar ağır geldi ki daha eğlenceli kitaplara yöneldim, daha çabuk biten kitaplara. Sonrasında yarım kitap kalmasın diye okumaya başladım ama yine yanında kitaplar vardı. Kitabın kötü oluşundan değil, yine yazar çok iyi bir kitap yazmış, benim sıkıntım canımın istememesi ama var ya bir savaş yazmış ki sormayın. Hop oturup hop kalktık resmen. Bununla ilgili de yazacağım devamında ama ondan önce seriyi sevdiğimi, üç kitabından yerinin ayrı olduğunu, yine de ikinci kitabın en en en sevdiğim kitap olduğunu bilmenizi isterim. :D


DÜŞMANINI TANIMAK İÇİN ÖNCE ONUNLA DOST OLMALISIN.
Feyre Bahar Sarayı’na döndü. Tamlin’in yapacakları ve Prythian’a diz çöktürmeye uğraşan kral hakkında bilgi toplamaya kararlı. Ama bunu yapabilmek için ölümcül bir oyun oynaması gerekiyor. Yaklaşan savaş hepsini tehdit ederken, Feyre tehlikeli Yüce Lordlardan hangisine güvenmesi gerektiği konusunda bir karar vermek, müttefikini en olmayacak yerlerde aramak zorunda.

İlk olarak ilk iki kitabı okumayanlar lütfen okumasın, diğer kitaplar için bol spoiler olacak çünkü.
İkinci kitabın sonunda her şey çok iyi giderken(O kadar kolay olmasının altında vardı bir şeyler zaten) birden her şeyin alt üst olması kısa sürer. Feyre'nın ablası Nesta ve Elain Ulu peri olarak kazandan çıkar, Feyre Tamlin'i ve onun rahimesini kandırmak için oyun oynar. İşler istediği gibi gitti mi, öğrenmek için okuyabilirsiniz. :)
Savaş yaklaşmakta ve Feyre ile Rysh müttefik arayışlarına girmek zorundadır. Ne kadar çok kişiyi saflarına alsalar da Kazan kralın elinde oldukça sonuç hiç iyi olmayabilir. Bu sürede Nesta ve Elain'in yeni hayatlarına odaklanmaları için yardım ederler ama o kadar zordur ki ne yapacakları bilemezler. Kitap 761 sayfa, yani o sayfaları doldurmak için yazar her konudan yazmış ama okurken, hatta bitirirken bile ikiye bölseydi ya kitabı dedim. :D Neyse, o ayırmadı ben ayırdım böyle de güzel oldu.
Feyre yine bildiğimiz gibi, hayatı, ülkesi, arkadaşları ve eşi için elinden gelenin fazlasını yapacaktır.
Feyre'nin kendi başına yaptığı çok şey vardı, hatta çok azarda işitti, bunlara rağmen yazar diğer yazarlar gibi bütün ilgiyi tek bir kişide toplamamış, bunu aşırı aşırı sevdim. Belki de o yüzden okuyan herkes çok seviyor. 



Rysh yine bildiğimiz gibi, Feyre gibi her şeyini feda etmeye yemin etmiş. Savaş için her türlü fedakarlık için uğraşıyor ama en büyük fedakarlığı ilk sayfalarda eski düşmanı Tamlin'e karısını göndermek oldu bence ve o son... 😭 Okuyanlar ağlıyor... Hadi biraz merak edin. 🙈
Feyre ve Rhys'ın arasındaki konuşmalar, bağ yolundan olan konuşmalar çok tatlış değil mi?? 💓

Karakter olarak diğer kitaptan bir fark yoktu, sadece Nesta ve Elain'i daha fazla tanıyoruz. Nesta'dan nefret eden çok ama ben öyle nefretlik bir şey görmedim, gösterin biriniz de görelim bacılar, kardeşler. :D
Son kısımda gelen karakterleri daha çok okumak isterdim. Devam kitaplarda olabilir, okuyup öğreneceğiz.
Lucien var bir de, eşlik bağının Elain olduğunu öğrendikten sonra hayatı değişir ve Elain için çok fazla şey feda eder. Ahh bu kitabın adı fedakarlık sarayı olsaymış ya. :D Neyse efenim, Lucien ve Elain'in kitabı çıkarsa çok okumak isterim, var mı öyle bir belirti bilemiyorum ki.

Yorumun devamı için spoilerlı yazı yazsam mı diye düşünüyorum ama yok yaa şu anlık yazacağım bir şey yok, sadece yazar on numara beş yıldız bir seri yazmış. Savaşın çok fazla sert olacağı belliydi lakin böylesini beklemiyordum, kayıplar, şaşırtmalar, ihanetler ve ters köşeler ama o ters köşeler var ya ters köşeleeeer kitabın can damarıydı. Vay bee vaaay dedim okurken.
Daha fazla yazacağım ne kaldı ki, okuyanlar için farklı dünyalara kapı açan aşırı güzel bir seriydi, bitirirken tekrardan okurum ben bu seriyi ama bu sefer farklı bir gözle okurum dedim. Hele o Rysh ve Feyre'nin ilk karşılaşmalar, sürtüşmeleri, kavgaları, birbirlerini tanımaları bence en güzeliydi.
Ve bir diğer güzellikte yazarın hayal gücü, o kadar çok tür vardı ki kitapta hepsini hayal dahi edemedim. O savaşta çıkanlar ise kafamı allak bullak etse de ben sonuca baktım arkadaşlar :D


Kısacası bir serinin sonuna geldiğimize göre yılın(2021) ilk bitirdiğim serisi ilan edebiliriz. Yazarın hayal gücü güçlü, kalemi de aşırı akıcı, sevdiğim bir diğer yanı da buydu.
Seriyi bitirmeme çok sevindim, en azından diğer serisi gibi uzun uzun değil kısa kesmiş, novellalar haricinde üç kitaplık seri en iyisi. Bu arada yazarken aklıma geldi, normalde serinin ikinci kitabı her zaman eh iştedir, ilk kitap ve son kitap en iyisidir ama bunda ikinci kitap en en en iyisi. Konu dönüp dolaşıp neden ikinci kitaba geliyorum her dakika, çok sevdiğimden olsa gerek. O zaman buyurun yorumu^^
Fantastik aşığı, okurken hem heyecanlanıp hem eğlendiğiniz kitaplar okumak istiyorsanız bu seri size uygun olabilir. Zaten benden başka bir ikiz okumadı herhalde. :D 



Kitaba Puanım 5/5^^




Alıntılar^^

"Bu muhtemelen... kötü bir fikirdi," diye itiraf etti.
Yoğun karanlığın ve zonklayan sessizliğin içine doğru inerken, "Ah, kesinlikle öyle," dedi Cassian, belli belirsiz bir gülümsemeyle. "Ama bu bir savaş. İyi fikirler üretmek gibi bir lüksümüz yok. Sadece kötüler arasından seçim yapabiliriz."


Ardından Nesta'yı fark etti.
"O da ne?" diye sordu.
Cassian aşırı kısık sesle, "O," dedi "Seni ilgilendirmez."


*****

Hayat nefret ederek, nefreti hissedip dünyaya yayarak boşa harcanamayacak kadar kısaydı, bir ölümsüz için bile. 






Böylece bir yorum daha biter. :D
Başka yorumlarımda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^











25 Ocak 2021 Pazartesi

Sis ve Öfke Sarayı//Sarah J. Maas Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitap konusunda yılın başlangıcı güzel geçiyor, bakalım devamı da böyle gidecek mi. Şu an detaylarda boğulmak istemiyor ve kitap yorumuma geçiyorum. Dikenler ve Güller Sarayı kitabı okuyunca hemen ikinci kitabı oku diyen çok oldu ama okuyamadım. Daha fazla bekletmeden okuyayım dedim, o kadar çok merak ediyordum ki devamında neler olacak diye. Sürekli Rhysand çok iyi, onu çok seviyoruz deyip durdular. İlk kitabın sonunu bilenler için nasıl güzel olabilir diyorsunuz ama arkadaşlar ben de çooook sevdim Rhysand'i. Sadece onu değil kitabıda çok sevdim. Nedenleri devamında yazacağım.
Aslında kitap biter bitmez hemen yorum yapacaktım ama fırsatım olmadı ve yazacaklarımı hep unuttum iyi mi. :/ Oysa ki neler yazacaktım...
Yorumdan önce merak edenler için Dikenler ve Dikenler Sarayı yorumuma buradan ulaşabilirsiniz^^


Feyre, Amarantha’dan kurtulup Bahar Sarayı’na dönebildi ama bunun bedeli yüksek oldu. Her ne kadar artık Ulu Peri güçlerine sahip olsa da hâlâ bir insanın kalbini taşıyor ve Tamlin’in halkını kurtarmak için yapmak zorunda kaldıklarını unutamıyor. Gece Sarayı’nın Yüce Lordu Rhysand’la yaptığı anlaşmayı da unutmadı. Tüm bunların ortasında Feyre, iktidar çatışmaları ve tutku oyunlarının baş döndürücü hızında yapması gerekeni yapıyor.

Konu kısacık ama kitap öyle mi? Tamı tamına 647 sayfaydı kitap ve Dex'in kalitesizliği beni bitirdi. Neyse bu konuya daha sonra değineceğim.
Feyre uçurumun kenarından kurtulmuş Tamlin ile Bahar Sarayına gelmiştir. Zindanda yaşadıklarını, masum ulu perileri öldürmesini asla unutamamaktadır. Bir de Rhysand'ın bedeli vardır. 3 ay geçmesine rağmen sesi çıkmayan Rhysand Feyre'yi götüreceği gün hiç kimsenin istemediği bir günde olur. Feyre ise yaşadıklarına sevinse de Rhysand'ın yanında olmak tedirgin eder.
Bir haftalık anlaşmadan sonra Bahar Sarayına dönen Feyre'nin planları başkadır ama Tamlin'in eve hapsetmesinden sonra kendini kaybeden Feyre'yi kurtaran Rhysand'dır. İşte kitap bu dakikadan sonra başladı.

31 Aralık 2020 Perşembe

2020 yılının En'leri, Kitaplar^^


 

Selam^^
Yılın klasikleşen yazımızı yazıyorum çok şükür, çok şükür diyorum çünkü hayattayız ve hamdolsun virüse yakalanmadık. :) Geçen sene2019'a veda ettiğimiz zaman iyi dileklerle başlamıştık ama daha Ocak ayından başladı afetler, virüsler. Tabii bunu yıla atmak çok saçma ama 2020 unutulmayacak yıllardan, nasıl unutur ki insan. Hem ne kadar zorlu geçmiş olsa da bizim açımızdan güzel yıldı da. 7 senedir beklediğimiz hayırlı bir işimiz oldu, sonra yine uzun zamandır düşündüğümüz ama yapamadığımız araba değiştirme mevzusu oldu, bir de hasret kaldığımız kişilerle seneler sonra buluştuk. Bunlar güzel olaylar bence, şimdide kuşumuz Bulut yumurtladı, olursa yavrucakları olacak inşAllah.
Bu kadar olaydan sonra tabii kitap okuduk, dizi-film izledik.
Kitapta hedefim 50'ydi ama yapamadım. :'(
2021 hedefim için yine 50 yapacağım, ne zaman başarırsam o zaman yükseltirim sayıyı. :D Gerçi kötü de değil, şu an 45.kitabımı okuyorum. 5 tane daha okumam gerekiyordu ama ne yapalım. :/
Sizlerin hedefler ne alemde?
Yapabildiniz mi?
Cevaplarınızı bekliyorum, gelelim 2020'nin En'lerine^^




Yılın EN Beğendiğim İlginç ve Duygusal Kitapları^^


Aşk ve Diğer İhtimaller//Betül Güçlü^^



Vatan Yahut Silistre//Namık Kemal^^


Tanyer- Zifir ve Fecir^^



Genç Kız Kalbi//Mehmet Rauf^^



Çingene//Ahmet Mithat Efendi^^



Korku//Stefan Zweig^^

19 Ekim 2020 Pazartesi

Dikenler ve Güller Sarayı//Sarah J. Maas Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^

Çok sevilen ve tavsiye edilen serinin birinci kitabını sonunda okudum arkadaşlar. İlk okumaya başladığım zaman bu kitap çok fazla sakin geçecek, diğer kitaplarda olaylar daha çok diye mesajlar aldım. Gerçekten çok sakin geçti, akıcıydı ama belli bir zamana kadar kızın ortama alışmasını okuduk. Kitabı okudukça yaşanan olaylar aklıma Güzel&Çirkin masalını getirdi. Zorla sarayına hapsetmesi, Tamlin'in lanetlenip yüzünde maskeyle gezmesi hepsi benziyor. Peki gidişat öyle mi? Yorumumun devamında. ;)


Kış çok ağır geçiyor. Feyre ailesini beslemek zorunda… 

Bir gün, avlanırken av olmamak için öldürdüğü kurdun intikamını almaya gelen bir canavar çalıyor kapısını. Ama Feyre’yi almaya gelen canavar bir hayvan değil, Tamlin... Bir zamanlar dünyayı yöneten ölümcül, ölümsüz perilerden biri. Feyre’nin, hayatı boyunca dehşet dolu hikâyelerini dinlediği perilerin diyarında yasamaya başlamasıyla dünyası altüst oluyor. Kendini bildi bileli hissettiği şiddetli düşmanlık bu güzel ama tehlikeli ülkede bambaşka bir boyut kazanıyor. Feyre’nin çok önemli bir görevi var: Ülkenin üstüne gittikçe çöken eski, karanlık gölgenin onu yok etmesini önlemek. 


Konumuz böyle, farklı bir dünya, farklı yaşamlar ve periler. İnsan halkı ve periler girdikleri savaştan sonra anlaşma yapar. İki dünya arasına duvar örülerek ne insanlar perilerin dünyasına girer, ne periler insanların. Tabii kurallarda vardır, işte bu kurallar sayesinden Feyre periler dünyasına, Bahar Sarayına gider.
Zenginken babasının yaptığı girişimden sonra bütün paraları gidince Feyre, babası ve kız kardeşleri çok zorlu zamanlar geçirir. Kış ise çok daha kötü geçer. Kardeşler arasından kendini tehlikeye atıp ormanda avlanmaya giden Feyre ise Kurt kılığına girdiği periyi fark eder ve öldürür, öldürme Tamlin'e ulaşır ve anlaşma üzeri Feyre'yi sarayına götürür.
Ailesi için üzülen Feyre ise uzun zaman bocalar.
Feyre'yi sevdim, fantastik karakterlerin geneli biraz fazla uçarı ve aklı havada oluyor ama bunda yaptıklarına hak verdim. Tabii devam kitaplarda beni ne kadar sinir eder ayrı muamma ama bakalım.
Tamlin hakkında bir şey demeyeceğim, çok fazla yorum yapıldı kendisi hakkında hala neyin ne olduğu anlamış değilim, ikinci kitapta her şey ortaya çıkacak gibi, yakın zamanda okuduğumda detaylı yorumu öyle yazarım. Tamlin hakkında da neler oldu birazdan yazacağım.