Kitap ♥ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap ♥ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2025 Pazartesi

Kuantum Öpücüğü//Amy Noelle Parks Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Yıllar önce kutusuna aldanıp aldığımız kitabı sonunda okudum. Duvarımızda olan kitap rafının en tepesinde olunca ne yazık ki göremiyoruz. Bu tarz bir kitap okumak isteyince başlayayım dedim.
Şöyle ki eğer bu kitabı lise zamanımda okusaydım çok severdim ama şimdi ne yazık ki sevemedim. Kitaptaki tek güzel şey arkadaşlıktı. Onda da saçmalamış.
Aşk konusunda güzel bir şeyler yapayım derken her şey birbirine giriyor.


CALEB
Evie’nin Leo’ya olan ilgisi kesinlikle aklımı kurcalıyor. Çünkü onun bir başkasını tercih etmesi hangi evrende mantıklı olabilir ki?
Ben onun en yakın arkadaşıyım.
Onu seviyorum.
Ayrıca onu tam on dört kez neredeyse öpüyordum.
EVIE
Bu tür şeylere hazır olana dek erkeklerle ilişki kurmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyordum. O şey olduğu zaman da –ki bunu hiç düşünmemeye çalışıyorum– bu fikirden biraz tiksinmiştim. Öpüşmek bana tuhaf gelmişti… Ama Leo bana, bu olayın ilginç olabileceğini düşündürüyor.


Caleb küçüklükten beridir yan komşularının kızı Evie ile çok yakın arkadaştır, yani Evie öyle bilmektedir. Aslında Caleb Evie’yi çok sevmektedir ve çok fazla öpmeye ramak kalmıştır.
Bir kere tam Evie’yi öpeceği sırada karşılığı sert olunca sadece arkadaş olarak devam eder ama Evie kalbini birine kaptırınca işler sarpa sarar.
Caleb’i çok tatlıydı, Evie’nin yaşadıklarını anlayan, yardım eden biriydi ama son zamanlarda arkadan iş çevirmesi çok hoşuma gitmedi açıkcası.
Çok gerek yoktu bence, Evie bir şekilde zaten bir şeyler hissediyorsa çıktığı oğlana aynısını hissetmeyip geri gelecektir zaten. Ki bu işte bilinir ki en büyük koz kıskanmadır. İki kıskandır bak ne oluyor. :D


Evie ailesi ile yaşadığı sıkıntılar yüzünden Caleb ve ailesine bağlanmıştır.
Bütün sıkıntıları ve yaşadıklarını bildiği için rahatlamayı sadece Caleb’in yanında olur ama sadece arkadaşı olarak görür ama aralarındakiler bozulur diye başka ilişkiler kurmak istemez.
Terapisti yeni arkadaşlar edin dedikten sonrada bunun flört olcağını bilemez ama sınıfta kendisi gibi düşünen biri olunca onunla konuşmaya başlar ve aslında kendisine bir şeyler hissettiğini anlayınca ilişkileri başlar ama Caleb gibi olmayınca kafasında soru işaretleri vardır.
Evie’nin yaşadıkları gerçekten çok zordu, son kısımda annesinin yaptığı ise dayaklıktı. Yine de affedip konuşmak istemesi şaşırtıcı. Sonuçta işler başka olabilirdi.
Caleb’in yaptıklarına ben daha sinir oldum, Evie hemen affetti falan.
Gerçi kendisine hak veriyorum, bir ilişkiye başlasalar ve sonra yürümese bu sefer en iyi arkadaşını kaybedecek. Cidden zor ama sonunda işler yoluna giriyor.
Kendisini ve güçlü duruşunu çok sevdim. :)


Ortak arkadaşları Bex’de ailesi yüzünden sıkıntılar yaşayan bir genç kız.
Başka bir eyalette okumak için ailesinden zor, bela izin alır, o da şartlıdır. İşte bu onu çokça zorlar.
Caleb’in ailesinin dışından hepsinin sorunlu olması cidden ve bunlar ne yazık ki gerçek.
Okullarındaki cinsiyet ayrımına ayrıca kıl oldum. Kaçıncı yüzyıldayız ama hep aynı terane. Usandık artık arkadaşlar ama neyse ki Evie gereken cevabı verdi.
Yazarın kalemi akıcıydı, onu sevdim ama sürekli fizik ve matematik terimleri kullanması çok vardı ve aşırı sıktı.
O yüzden fizik ve matematik sevenler çok ama çok sevecek gibi. Ama romantiklik konusunu bir kez daha düşünün derim.


Kısa bölümlü kitapları çok severim, çabuk okunuyor. Bu da onlardan biriydi.
Ama işte başta da dediğim gibi eğer lisede olsaydım ve denk gelip okusaydım kesin severdim ama şimdi sevemedim. Oysa ki ben geçlik kitaplarını severim ama bu kitap çok hoşuma gitmedi açıkcası.
O yüzden önermiyorum. Tek sevdiğim Evie’nin iyileşme süreciydi ve kendine olan güveni. Bu kısımlara bayıldım.
Ve ben okumak istiyorum derseniz eğer anksiyete sıkıntılarınız varsa önermiyorum, tetiklenecek olaylar oluyor çünkü. 




Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


İstese onun için ormanları yakar, arabaları hurdaya çevirir, Newton'u tuğla tuğla yıkardım.


*****


"Dünyada aptallar yoğun kümelenmiş" yazıyordu.
Hiç kişisel mottom olmamıştı ama eğer olsaydı bunu seçerdim.


*****


Bunu anlamamış olmasına inanamıyordum.
"Çünkü onların hiçbiri sen değilsin."





Yeni yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^












7 Kasım 2025 Cuma

Ekim Ayı Raporu^^

 Merhabalar^^
Kasım bitmeden Ekim ayı raporunu yazmaya başladım inşallah. Ve yine inşallah yazdığım gibi bitiririm. Yarım bırakmak huyum ya. :D
Ekim ayı hem yoğun ve hem de baya tempolu geçti.
İlk olarak güz temizliği yapıldı, çok şükür o bitti derken hoop grip olduk ikizimle. Ağır değildi ama biraz zor geçti. Halen daha öksürük devam ediyor ve ılık su içmeye devam ediyorum.
D3 vitaminini almayı unutmayın. :/
Gripten önce artık temizlik zamanında ne olduysa belim çok fenaydı. İlk günkü gibi değil şu an ama bazen kalıyor öyle. Uyandıktan sonra anca kendime geliyor belim. :)
Yine de hamdolsun bugünümüze. :)

Kitap konusunda dedim bir yedi-sekiz kitap okuyayım ama nerdeeeee. Altı kitapla ayı bitirdim. Klasik kitabımı bile son dakikaya koydum resmen. Ve iki günde bitiririm dediğim kitabı ise halen daha okuyorum. :/ Oysa ki nasıl akıcı ve güzel anlatamam. :/




Sevdiğim kitaplardan biri oldu ama yazar ne yazık ki fazla uzatmıştı. Yine de takımımın kitabı okumak çok güzeldi. <3
Yorumu blogda var^^


Uzun zamandır fantastik okumuyordum, bu kitapta iyi geldi. Birazcık zor anlaşılır bir kitaptı ama yine de içerik olarak çok sevdim. :) Konuyu bilmeden kapağa bayılmıştım, tiktoktan yayınevi okumak ister misiniz dedi. Dedim neden olmasın. :D 






Kdrama olarak A Hundred Memories dizisini izliyorum. Son bölüme geldim bile. Nostalji dizilerini sevenler bayılır ama ilişki konusunda sıfırda kalan bir diziydi ne yazık ki.



Ve şok olacağınız bir diziye başladımm :D
Dedikoducu Kız taaa lise zamanımda yayınlanıyordu, arada tv de görüyorumdum. Biliyorsunuz geçen sene tekrardan ülkemizde yayına başlayan kanalda gösteriliyordu.
Ama hiç baştan başlayıp izlemedim. Kaos ve zengin dizileri seviyorum, Aşk-ı Memnu'da sevdiğim dizilerden. Neden, çünkü hem bol kaos var hem de zenginler. :D
Üçüncü sezonda bırakmayı düşünüyordum ama bırakamıyorsun, başka izlenecek dizi kalmayınca buna dönüyorum. :D



Ve asıl bomba dizim^^
Bu dönem en iyi dizilerden birisi değil, en iyi dizisi. Her cuma akşamını iple çekiyor, cuma akşamına özel tatlılar yapıyoruz. :D
Haftanın her günü dizi olsa sıkılmayız, o derece sevdim, sevdik tüm Türkiye.
İnadına Aşk dizisinden sonra karadeniz dizilerine, kitaplarına sardım dedim ya, ha işte bu dizide tam üstüne geldi. Zaten İnadına Aşk dizisibin senaristleri. Şimdilik iyi gidiyor maşallah, ikinci bölümde reytinglerde birinci oldu. <3
İzleyin izletinnnn




Galatasarayım Ekim ayında yine bol galibiyetli maçlar izletti bize. BJK maçı hariç. :D
Ama Şl'de çok iyiyiz maşallah^^



Son olarak, instrada paylaştığım bir video için(kalitesiz şömiz meselesi) gelen saçma yorumlara anında bu yazıyı çarpıyorum.
Keşke tiktok gibi yorumlara resim ekleme olsaydı. Şak hepsine atardım :D
Ama gidip bir yorumlara bakın, çıldırıyorum sdfghjkgh



Bu seferki raporda çok detaya inmedim, hem zamanım yoktu hem de ilk yazılar gibi olsun istedim. :)
Bu arada müzik konusunda bu ara yeni keşfettiğim bir şey yok(Taşacak Bu Deniz müzikleri hariç) ve nedense dinlemekte istemiyorum. Kitap okurken bile arka fonda dizi falan oynuyor. :/ Geçer inşallah.
Filmde izlemedim, aslından izledim ama o film Kasım ayına giriyor. :D







Bir yazının daha sonuna geldim^^
Yeni yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^













Klasikler-Sesli Kitap//Blogları Canlandırma Projesi Ekim Ayı

Selamlar^^
Yine yeni ay ve son dakikaya kalmış bir BCP yazısı. :D Bu sefer daha da geç kaldım ne yazık ki. Ama çok güzel(bana göre) bir içerikle geldim. Ekim temamız Dönem Eserleri, Savaşlar, Geri Dönüşüm. Azıcık alakasız olsa da Dönem Eserleri dedim. Bu bir nevi klasiklerde olabilir kafasıyla bir yazı yazdım. İnşallah olmuştur. :)
Kitap okumanın yanından bazen kitapları sesli dinlemekte güzel. İşte burada devreye ücretsiz TRT dinle uygulaması geliyor.
Yazmaya başlamadan önce bu reklam falan değil, öneridir. Kimse sponsor falan değil yani. :D

Şu çok popüler olan sesli kitap uygulamasını indirdim. Dedim güncel, güzel ve daha çok sevdiğim kitaplar varsa ve uygunsa aylık abonelik yapabilirim ama inceledikten sonra o kadar az içerik vardı ki şok oldum.
En fazla dinleyeceğim Harry Potter'dı, onu da youtube vb yerlerde illa ki bulurum. O yüzden yüklediğim gibi sildim.
Bu önerdiğim uygulama ücretsiz, o yüzden fazla bir şey beklemeye gerek yok. Zaten bana klasikler yeter. Her ay bir klasik okumak gibi bir hedef var zaten, onu da dinleyerek yapıyorum. Arada dinlemek gerçekten güzel. Masal dinliyormuş gibi.
İşte böyle ücretsiz, bir sürü çeşidi olan uygulama istiyorsanız öneririm. :)


Ben en son Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabını sesli dinlemedim. Normalde okumuştum, hatta iki kere okudum. Kitabın konusu saplantılı bir aşk olsa da ben seviyorum nedense. Kadının o aşkı güzeldi ne yalan. İşte okumuştum ama dinlemek başka bir şeymiş. :) Bazı şeyleri daha iyi anladım ne yalan. :D



Böyle kitap örnekleri de var.



Sürekli yenileniyor, bir sürü yeni kitap ekleniyor. Geneli klasik ama ücretsiz olan bir uygulamadan fazla bir şey beklemeye gerek yok. Güncellenmesi bu kadar kitap olması bile yeterli. :)



Aşk-ı Memnu gelsin isterim. Okudum. Dizilerini izledim. Filmini izledim, seslide güzel gider hani. :D



Ve en vurucu yer geldi.
İngilizce sesli kitaplar var. Eğer ingilizce öğreniyorsanız ya da geliştirmek istiyorsanız bence tam sizlik ve çeşidi çok. Ben böyle sığdığı kadarını ekledim, yoksa devamında daha fazla kitap var. :)




Kısacası on numara, kitap severler için çok güzel bir uygulama. Ben çok seviyorum ve sesli kitap severlere can-ı gönülden öneriyorum. :)
Yorumlarınızı bekliyorum, sizce nasıl uygulama?
Sevdiniz mi?



BCP Kasım teması henüz belli değil, olunca güncellerim(inşallah) :D
Diğer BCP yazılarım için Tık Tık^^




Diğer yeni yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^






28 Ekim 2025 Salı

Doksan Artı Dört 2//Gülben Sakar Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Fanatik Galatsaray'lı olarak sonunda geçen sene başladığım serinin sonunda ikincisini okuyup, bitirdim. Geçen aylarda sürekli okumak için elime aldığım zaman sürekli erteledim. Kitabın değişik bir aurası var, akıcı, güzel ama oku oku bitmiyor. Eylül ayının sonunda başlayıp, hemen bitirmeyi düşünüyordum ama ne yazık ki Ekim'in başında baya saldım. Hem ben okuyamadım hem de kitap bir türlü bitmiyordu.
Kötü değildi, okumaktan aşırı sevk aldım tabii.
Sadece yazarı bir garip. Yani ben merak etmişim, almışım senin kitabını. Bu zamana kitabının dahil olduğu bir sürü reels çekmişim ama ne bir yorum, beğenme ya da paylaşım var.
Sonra kitabı okurken hikayede paylaşımlarım oldu ve yazarı da birkaç kez paylaştım. Ama ne oldu biliyor musunuz? Tenezzül edip bir beğeni yine olmadı.
Yabancı yazarlardan beklemiyorum, zaten etiketlemiyordum da ama kendi yazarlarımız olunca insan bir beklenti içine giriyor.
Tabii benim başka bir tahminin var ama onu da artık devamında yazarım.
Bu sebeple Instada kitap hakkında detaylı bir yorumda bulunmadım. Burada da çok fazla detay girmeden yorum yapıp geçeceğim.


Beklemediği bir anda hayatına giren Merdan Efe’yle tüm dengeleri bozulan İzgi’nin, artık en büyük savaşı kapattığını sandığı ancak hâlâ izleri süren geçmişiydi. Merdan Efe’den kaçtıkça ona daha da tutulan İzgi, hissettiği tüm kötü duyguları ve endişeleri erteleyip dursa da ertelenen her şey günü geldiğinde ortaya çıkacaktı. Bazen sevmek yetmezdi; güven, sevgiyi ayakta tutan yegâne duyguydu.
İzgi’yi gördüğü ilk andan itibaren sevgisini içinden tutamayan Merdan Efe, onun duvarlarını aştığını düşünürken aslında o duvarların dışında kaldığını geç de olsa fark edecekti. Aşk dengeleri bozardı, sevgi büyütürdü, güven ise sonu olmayan bir hayatın kapılarını aralardı.
İki beden, tek kalp; İzgi Gökyel ve Merdan Efe Yüceer. Birbirlerinin dönüm noktaları olmuşken tüm engellere karşı sırt sırta mücadele edebilecekler miydi?
Onların doksan dakikalık maçında bir kazanan yoktu. Beraberlik iki kalp için tek bir galibiyetti.
Maç, uzatmaların dördüncü dakikasında sonlanmış, beraberlikle birlikte asıl kazanan belli olmuştu.


Buradan sonrasını birinci kitabı okuduysanız okuyun, spoiler olabilir.
İzle ve Merda Efe kazadan sonra daha çok bağlanırlar ve İzgi artık aşkından emindir.
Ama geçmişin sırları, çaresizliği ortaya çıkınca iki aşıkta sınanacaktır.
Merdan Efe yine bildiğiniz gibiydi. Adama yürüyen Galatasaray resmen. Tabii aile, aşk, evlilikler derken kitabımız akıyor gidiyor ama en sevdiğim kısımlar Merdan Efe'nin maçları izlemeye gitmesiydi.
Sadece birinci kitapta geçen Merdan Efe'nin evindeki müzeyi daha çok ziyaret etmek lazımdı. Yazık oldu o kadar sahne bence. :D
İzgi birinci kitaptan çok farklıydı. Çok şükür şu etik değilden kurtuldu, bu kitapta çok nadir geçti ki onlarda zaten dokundurma diyebiliriz.
Ama karakter olarak aşırı yumuşak huyluydu. Tamam eski sevgilin psikopat ama arkadaş sen avukatsın, iki üç sosyal medya yorumlarında bu kadar düşersen nasıl avukat oluyorsun?
O zaman dava kaybedince işler değişiyor mu?
Garipti bu kısımlar, yani avukat olan karakterin bu kadar cıt kırım olması saçmaydı.
Sonradan bazı şeyler oluyor, bunlar hemen neden olmadı kafasında. Ablasım bir sabır yaaaa.
Ama onun dışında ailesi ile olan gelişmeleri sevindim.



Diğer karakterlerde Medih ve Ebrar hem çok azdı hem de olunca sürekli didişmeleri sıktı. Yani o benim avukatım, o benim abim, kardeşim. Yani bu mu aile sevgisi, saadeti?
Tamam çok iyi anlaşıyorlar, çok iyiler ama hep laf atma. Hele Gökdeniz'e sürekli sataşmaları yetti yani.
Onun olayı da ayrıca garipti. Tabii gerçeklik olması güzel olmuş ama sonradan olan?
Kitap birinci kitaptan daha duygusal, olaylardan çok karakterlere yoğunlaştığı için böyle bir yorum yapıyorum.
İzgi'nin arkadaşı Sevcan bir an patlayıp, kardeşim benimde dertlerim var biliyor musunuz? diyeceke diye bekledim asdfghjklş
İzgi'nin sıkıntıları Sevcan'ın sıkıntılarından çokta önemli değildi mesela.


Onun dışından nadir olan GS maçları cidden çok güzeldi. Bazı maçlarda oynama yapılmış, yani başka bir evrende GS, canım takımım 21-22.sezonda şampiyon oluyor. 13. değil. :D
O sezon normalde Trabzonspor oluyor ve keşke kitapta da olsaydı. Gökdeniz çok sevinirdi. :D
Gökdenizcim, gerçek evrende hayallerin gerçek oluyor. :D
Kitapta en eğlendiğim Merdan Efe geçen aylarda GS'mize nankörlük yapan kişiyi baya övüyor, o kısımlar birinci kitapta çok güzeldi ama nankörlük yapmadan önce. Hatta keşke yaz içinde okusaydım dedim, üzüldüm açıkçası.
Ama Merdan Efe övdükçe ben baya saydım sdfghjkl
Sonra şampiyonluk olayında yapılan şeye bayıldımmm
Gerçekte öyle bir şey olduğunu düşünsenize, bayıldım, bayıldımmmm


Eğer sizde benim gibi fanatik Galatasaray taraftarı iseniz öneririm, yazarını boşverin artık. Hak etmiyor aslında ama olsun, güzel ve sevdiğimiz kitapları öneririm^ ^
Instagramda kalitesi kötü diye paylaştığım kitabı okuyup, sevip ve önerdim. O yüzden bunuda öneririm yani.
Yazarın başka bir kitabı daha var, o da elimde. Okumak için erken ama zaten ikinci kitapta çıkmadı. O yüzden beklemedeyimm.



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

İzgi: Bebeğim... Yarın nikahta görüşeceğiz.
Merdan Efe Yüceer: Gelin ve damat olarak mı?


*****


"Yine bilmediğim adamlar hakkında konuşmaya başladın, Merdan Efe."
"Yavrum Melo'yu da bilirsin ama... Bir ara konuşalım mevzuyu. Bak takım değişecek diye kadro ezberlemeni ağustos ve eylül ayına bıraktım."


*****


"Galatasaray'dan başka takım tutulmasına anlam veremiyorum İzgi, ne yapayım?"
"Ne kadar da her görüşe açık bir bey..."


*****


Varlığı hayatımda çok büyük yer kaplarken değil bir hafta, ondan bir gün bile ayrı kalmam artık mümkün değildi. Hep bir nefes kadar uzağımda olmalı, kalbi kalbii tamamlamalıydıç


*****


Merdan Efe'ye karşı bir merhabam, hayatıma karşı tüm olumsuzluklara hoşça kal dememi sağlamıştı.


*****


Benzetmesine karşı sırıttım. Kırmızısı olmayan sarı, Fatih Terim'i olmayan Galatasaray Muslera'sı olmayan bir kale...


*****


"Nasıl da seni hem körkütük aşık yapıp hem hovardalıktan hem de karakollardan kurtardım ama?"






Böylece bir yorum daaha biter^^
Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^












21 Ekim 2025 Salı

Daydream//Hannah Grace//Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yazarın ilk çıkan Icebreaker kitabını yıllar önce okumuştum, konu bakımından sevmiştim ama yazar o kadar çok smut yazmıştı ki kitap 400 sayfaysa normal konunun geçtiği sayfa sayısı 150 falandır. Önceki kitaba yaptığım yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
O kitaptan sonra kitapta geçecek diğer Henry karakterinin kitabı olursa okurum, diğerleri çokta ilgimi çekmemişti. Bu karakterin kitabıda çıkarsa sadece onu okurum diyordum. Kitapta o kadar çok kişi vardı ki.
Neyse ben yayınevini takip etmediği için çıktı mı çıkmadı mı bilmiyordum. Takip ettiğim bir hesapta görünce hemen aldım. Aylardır okunmayı bekliyordu ve sonunda okudum. 
Sevdim mi? Evet ve inanılmaz ama yazar beni çok şaşırttı. :O



Her şeyi erteleme huyu yüzünden kendini en sevmediği profesörün dersinde bulan Henry Turner, üniversitenin üçüncü yılından sağ çıkabilmek için canını dişine takması gerektiğinin farkındaydı. Üstelik artık hokey takımının kaptanı oydu ve başarısız olması söz konusu bile değildi. Tam da burada devreye Henry’nin tesadüfen yolunun düştüğü kitap kulübünde tanıştığı Halle Jacobs girecekti. Halle en sevdiği kurgusal kahramanların aşkından ya da yazmaya çalıştığı romanın gerektirdiği tecrübelerden yoksun olsa da akademik başarı ondan sorulurdu ve Henry’nin dersini geçmekte zorlandığını öğrenir öğrenmez ona yardımcı olmayı teklif etmişti. Kendine olan güvensizliğinin üstesinden gelme yolunun yeni deneyimler kazanmaktan geçtiğini biliyordu ve Henry ona istediği her deneyimi yaşatacağına söz vermişti.
Sadece koydukları kurallara sadık kalmaları ve dördüncü sıradaki “Sakın âşık olma” maddesine uymaları gerekiyordu.  

Halle ailesinin bütün sıkıtılarını üstlenmiş bir genç kızdır. Yıllarca arkadaşım dediği oğlanla sevgili olduktan sonra işler daha da karışır ve ondan ayrılır. Ayrıldıktan sonra aslından hiç arkadaşının olmadığını ve kendisi hakkında bir sürü şey söylendiği kulağına gelir ve her anlamda yetersiz olduğunu, insanları hayal kırıklığına düşürdüğünü düşünür. Bu hislerini hayatını çok fazla etkilediği içinde yaşamı çok zor devam eder.
İşte bu zamanda Henry ile tanışır ve hayatı değişir.
Halle’nin sıkıtnılarını okuduğum zaman bazen dedim, sanki o eşittir ben. Tabii onun daha başka dertleri var. Ailede herkesin derdini çekmesi, kimsenin ona nasılsın, bir şeye ihtiyacın var mı gibi sorular sormaması ve ne yaptığı ile ilgilenmemesi gerçekten çok zor.
Yakınlık duymamın sebebi bunlar değil tabii ki, Halle’nin durumu daha da kötü. Benimle eşittir olmasını sebebi daha çok kitapta geçen bir alıntıdan dolayı. O alıntı sanki beni anlatıyordu.
Eski sevgilisinin saçma yapışıklığı ve sanki Halle onun malıymış gibi davranması beni sinir etti.
Henry ile olan ilişkileri bir yere kadar iyiydi, sonradan garip bir hal aldı. Bunun hakkında sonra yazacağım ama çok tatlılardı. İkisine de bayıldım ve birbirlerine iyi gelmeleri çok güzeldi.
Halle tam bir kitap kurdu ama sesli kitap kurdu. Daha çok kitaplar hakkında konuşmasını isterdim ki o yazdığı kitabı Hannah Grace kesinlikle çıkarmalı, konusu harikaaaa. 


Henry en iyi anlaştığı ve takımının kaptanı olan arkadaşı gittikten sonra yeni kaptan kendisi olunca bunların altından nasıl kalkacağını çok düşünür ve bunun yanında iyi notlar alması gereken dersler yüzünden takımın koçundan azar yiyince işler daha da karışır ve Henry’yi bunalıma sokmaya başlar.
Ev arkadaşının sevgilisi geçemediği ders için öneri sununca hemen üstüne atlar ve böylelikle Halle ile tanışır.
Başta sadece kitap kulübü için Halle ile konuşan Henry zamanla dersine yardım edeceğini söylediğinde çok mutlu olur ama arkadaşının tavsiyeleri ile Halle ile daha iyi anlaşıp, yardım etmesi için teklifte bulunur. Böylelikle aslında Halle’nin yazması gereken bir kitap olduğunu ve ne yazık ki çok fazla tecrübesi olmadığını söyleyince onunla bir anlaşma yapar ve arkadaşlıkları devam ederken kitabı için sahte ve öğretici randevulara çıkıp, davranışlarda bulunabileceğini söyler.
Halle başta istemez ama Henry ikna ederek bu sahte randevulara çıkarlar ama ondan kuralları belirlerler ve kurallardan biride aşık olmamaktır.
Ama aşk bu ya, zamanla birbirlerini daha iyi tanıdıkça ve birbirlerine iyi geldikçe aşk kaçınılmaz olur.
Henry tam da beklediğim gibi diyemeyeceğim çünkü ilk kitaptan çoğu şeyi unutmuşum. :D
Ama Halle’ye olan davranışları, içine kapanık, işleri süreklini erteleyen, iyi arkadaş ama gürültü ve parti sevmeyen biri olarak biri olup, bütün kitaplardaki mükemmel erkek kavramını yok eden biriydi ve bayıldım. Kitaplarda her zaman erkek hep en iyi, hep mükemmel olması baymıştı artık. Tamam çoğu karakterinden kendince sıkıntıları oluyor ama Hery’nin daha çok içsel ve duygusal sıkıntılarının olması diğerlerinden farklı ve güzel yapmış. Bu yüzden sevdimm

Diğer arkadaşlardan Nate birinci kitaptandı ama başka bir şehre taşındığı için kitapta çok göremedik. Tabii önemli yerlerde ortaya çıkması ve kitabın ortasından konuşması gerçekten çok güzeldi.
Halle zamanla kendine arkadaşlar ediniyor ama ne yazık ki bunun Henry’den sonran olması sanki o olmasaydı hiç olmayacaktı diye düşündürüyor. Ben düşündüm ve diğer bir karakterde aynı bu şekilde kendine dert etmesi güzeldi ama diyorum ya Halle’nin eğer Henry olmasaydı böyle bir dostluklar olmazdı.
Tabii yazarımız bazı şeyleri eklemese olmazdı, o kadar çok karakter vardı ki isimler hep karıştı ama kitabın sonunda mevzu geçince öğrenebildim.
Bir de Henry’nin ebeveyn saçmalıkları. Burada mevzu şu, babası kim?
Bir ara dayısının biyolojik babası olduğunu söylüyor ama diğer karıdan olduğunu düşünüyorum. Offf siz beni anladınız. Eğer öyleyse 🤮 şu durumdayım resmen.
Yabancı kitapların sıkıntısı bu işte, güzel konu vs derken resmen illa araya b*ktan şeyleri koyacaklar.


Ve gelelim esas konuya. Bu kitap beni nasıl şaşırttı?
Bu kitapta smuttan çok karakterlerin sıkıntılarını yazması, iyileşme ya da anlama süreçlerinde daha çok arkadaşça olması smut olmamasına sebep olmuş. Tabii isteseydi her türlü yapardı ama hayır, ilk kitapta o kadar çok smut yazmış ki diğer kitaplara kalmamış bence sdfghjkl
Kitaba başladığımda bu yüzden çok dertliydim, konuyu güzel yazıyor ama o kadar çok fazla smut var ki kitap okunmuyor resmen. Bu da öyle olur diyene kadar kitapta resmen ilk kitaba kıyasla çok nadirdi. İşte kitap budur denir!
Ama serinin ikinci kitabını okur muyum? Bilemiyorum.
Son kısımdaki arkadaş ortamına bayıldım ama sadece Russ karaktrinin kitabı var ve seri şu an bu kitapla son bulmuş. Devem edecek mi bilmiyorum, etse de alır mıyım onu da bilmiyorum.
Russ’ı çok merak etmedim açıkçası. Tamam yazarın kalemi güzel ama ilgimi çeken bir karakter değildi ve zaten bu kitapta Russ ve sevgilisini okuduk, yeterli. :D

Bir de şu mevzu vardı, bunlar sahte randevulara çıkıyor falan tamam ama sonradan arkadaşlar mı, sevgililer mi belli değildi. Açık bir ilişkiydi yani. Tamam kimse başkasıyla çıkmayacaktı ama oratada bir sevgililik mevzusu yoktu. Ve Henry’nin sürekli Halle’de kalması, aralarında bir şey varmış gibi davranmaları o kadar saçmaydı ki. Tamam arkadaşlıktan aşka olsun ama böyle mı olsun gerçekten?


Kitabı tahmin ettiğimden daha çok sevdim, beklentimi karşıladı. Arkadaşlıktan aşka, sahte randevular, minnoş bir kedi okumak isterseniz buyurun efenim. Akıcı, arka planda karakterlerin içsel sıkıtılarına değinilmesi bu seride en sevdiğim şey. O yüzden bu tarz kitapları okumak istiyorsanız öneririm.
Kalın olmasına rağmen bir oturuştan baya 50-100 sayfa okunuyor, benden hızlı okuyorsanız bir günde bile bitirebilirsiniz. :)




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"Görünüşe göre birilerinin başı dertte. Ne yaptın, Kaptan?"
"Bir bilsem."
"Hokey oynadım. Nefes aldım. Var oldum. Her şey olabilir."


*****


"...Düzgün çalışmadığını söylerken ne kastettiğini bilemem ama seni herkesten ayırdığını düşündüğün şeylerin aslında seni hepimizin önemsediği o kişi yaptığını biliyorum."


*****


"Çok güzel," dedim tüm dürüstlüğüm ve savunmasızlığımla.
"Hep kendimi çok güzel hissetmemi sağlıyorsun."
"Güzel olduğun için öyle hissediyorsun, Halle."


*****


"Galeride çektiği fotoğrafım kilit ekranındaydı. Gelmiş geçmiş en klişe şifre olan dört sıfırı tuşladığımda uygulamalarının arkasında Joy'la uyuduğum fotoğrafım belirdi.


*****


"Sana ihtiyacım var, Halle. Seni istiyorum. İstediğin her şeyi sana sumaya razıyım, sadece senin olduğun yerde olmak istiyorum."


*****


"En çok beni önemsemeni istemiyorum. Evet, ikinci olmak istiyorum ama birinci sıraya kendini koymanı istiyorum. Kendini birince önceliğin yapmaya başlamanı istiyorum."






Bir  yorumun daha sonuna geldik^^
Başka yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^