Mariana Zapata etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mariana Zapata etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Aralık 2022 Pazartesi

Lukov'dan Sevgiler//Mariana Zapata Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız, dün gece bitirdiğim kitabın hemen yorumunu yazayım dedim. Bazen unutuyorum çünkü. Kitap severlerin geneli biliyordur bu kitabı, yarısı da okumuştur tahminen. :D
Yayınevi kapağı değiştirip, yeni baskıya gönderince fiyatı yükselmişti. Sonra Amazon indirimine denk gelince aldık. Beklettiğim doğrudur, son zamanlarda abartılan kitapları okuyup hayal kırıklığı yaşadığım için birazcık arayı açmak istedim.
Yıl bitmeden okumak isteyince neden şimdi olmasın dedim. :D
Kitap güzeldi, en azından beklentimin çok çok altına düşmedi, zaten çok büyük bir beklentim olmadığından orta halli bir kitaptı bana göre.
 

Eğer Jasmine Santos'tan geçtiğimiz birkaç yılını tek cümleyle özetlemesini isteseydiniz, cevabı kesinlikle hiçbir şeyin yolunda gitmediği olurdu. Kemiklerini defalarca kırmış ve tutulmamış sözlerin acısını pek çok kez yaşamıştı. Şimdi de buz pateni kariyerinin bitmek üzere olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyordu.
Jasmine tam da hayallerinden vazgeçmek üzereyken reddedemeyeceği bir teklif almıştı. Hem de en büyük düşmanı Ivan Lukov'dan! Genç kadın son on yılını onu bir otobüsün altına itmenin hayalini kurarak geçirmişti. Şimdi ise insanın başına ancak kırk yılda bir gelecek bu teklif üzerine bildiği her şeyi gözden geçirmek zorundaydı.
Jasmine'in hayatı değişmek üzereydi. Peki Ivan Lukov'a olan sarsılmaz nefreti bambaşka bir şeye dönüşebilir miydi?

 Jasmine Artistik buz patencisidir. Bir kaç yıldır yaşadığı sıkıntılar yüzünden emekli olmasını isteyen çevresiyle ne yapacağını bilemediği bir gün hiç beklemediği insandan partner olma teklifi gelir. Başta altında bir şey ararken sonradan bunu yapmak zorunda olduğunu fark eder.
Eski partnerinin ihaneti, ailevi sorunlar ve yeni partnerine olan nefreti hayatını zorlaştırsa da bunlara katlanmak zorundadır.
Jasmine çok değişik bir karakterdi, sürekli iç diyaloğu beni boğdu desem yeridir. Bazen oraları atlayıp okudum, vicdanım rahat değil ama hiç çekemezdim kimse kusura bakmasın.
Sonrasında özgüvensizliği sürekli ön plandaydı. Sürekli annesinin, ablalarının güzel oluşundan bahsedip, ben vücudumu seviyorum demesi gözüme battı. Yani anladık, bunu gözümüze sokmada gerek yok, ya da kıskandığını itiraf et bizde rahat edelim sende. :D
Sonrasında yazar kendini öyle bir kaptırmış ki olaylar oluyor ama biz hiç anlamıyoruz, taa sonradan haaa böyle oldu diyoruz, yani ben öyle dedim. Bir olay oluyor, Jasmine o kadar içinden konuşuyor ki biz olay ne oldu, kiminle konuşuyordu, soru neydi unutuyorduk. Sıkıcı.
Ve aşk duygusu, bunu spoiler olarak yazacağım ama şunu söylemek istiyorum ki ben o duyguyu Jasmine tarafından hissedemedim, çok donuktu. Pat diye "Aşık olmuşum ben laaa!" dedi asdfghjklşi


Ivan, yıllardır ödül üstüne ödül alan Ivan yeni partnerlik teklifi için Jasmine'nin yanına gider. Baştan Jasmine'yi ikna etmek zor olsa da onunda ihtiyacı olduğunu bildiğinden işi kolaydır.
Ivan başta Jasmine'den o kadar nefret ediyor ki iliklerimize kadar hissediyoruz ve neden Jasmine'den partner olmak istediğini anlamadık. Burada yazarı tebrik etmek lazım, ters köşe yapmak istemiş, güzelde olmuş ama, işte aması var.
Ivan'ı sevdim, çok güzel seven bir karakterdi ve anlayacağınız üzere ilgiye yine ilk erkek başlıyor.
Yani bunu ben öyle anladım çünkü geçmişte ne yaşandı, neden Jasmine kız kardeşiyle bu kadar iyiyken Ivan ile neden bu kadar kötüydü. Sürekli laf atıyorlar birbirlerine ve neden olduğunu bilmiyoruz resmen yaaa.
Ivan hakkında yazacak çok şey varken kapalı kutu olması spoilera girer diye yazmak istemiyorum. :D


Diğer karakterlerde Jasmine'nin ailesi ön plandaydı. Doğrusunu isterseniz çok sevemedim. Yani sürekli evlendiğinden bahsettiği annesi, ilgisiz baba, hiç sevmediğim ve sürekli yazarın üstüne basa basa yazdığı abisi vardı. Off yeter dedim yani, gına geldi. Anladık en destekleyen sensin, zaten okuyucu salakmış gibi bazı şeylerin üstüne basa basa söylemesi hoş değildi, sürekli tekrara düştü bu sebeple.
Zaten çok kişi yoktu kitapta, kitap boyunca Jasmine kendi kendine konuştuğundan gerekte duyulmamış sdfghjklşi
Sadece Ivan'ın ailesini sevdim, onun dışında bir de Jasmine'nin kız kardeşi Ruby'yi. Bu arada yazarın bizde çıkan diğer kitabı Sevgili Aaron Ruby ve eşinin kitabı. Acaba orada bazı şeyler oldu da o yüzden mi bu kadar havada kalmış çoğu olay anlamadım. Birinci kitabı okuyanlar biliyorsa söylerse çok sevinirim. :)
Bu arada okuduğum kitapta bu abla ve eşini o kadar farklı şekilde göstermiş ki yazar orada anladım kesin kitapları var diye. :D


Sona doğru geldiğimize göre biraz toparlayıp bitirelim. Kitabı hem sevdim hem sevemedim. Sevdim ilk defa bir nefretten aşka konusunda iki tarafta birbirinden aşırı nefret ediyordu, bunu hissettik. Bunun dışında Jasmine'nin duygusuzluğu, daha doğrusu Ivan'a karşı duygusuzluğu kitapta ki aşk nerede diye dedirtti. Sonradan Ivan o kadar belli ediyor ki, o da belli etmeseydi kitabın ismini Jasmine ve iç sesi olarak değiştirebilirlerdi. :D
Şimdi bunları yazdıktan sonra kitaba kötü diyemiyorum ama çok güzelde değildi. Kalın bir kitap olduğundan dedim herhalde bol bol buz panteni hakkında şeyler olacak. Kitap 495 sayfa ve toplasanız 50 sayfa anca okuduk buz vs. olaylarını, hayal kırıklığı oldu mu oldu.
Ivan'ın Jasmine'ye karşı davranışlarında o kadar tatlı ve düşünceliydi ki Jasmine bi sal artık kendini dedim yani. Bir de şu düşüncelerini salda kalbini ya da gözlerini aç dedim.


-Kısa bir spoiler-

Jasmine ufak bir sakatlık geçiriyor, dedim tamam birinciliğe elveda ama yazar neden öyle yapayım demiş ve işin yolunu bulmuş. Altı hafta yattı, yedinci haftada kaydı. Değişik.
Bu sakatlık zamanında Ivan çok duygusu olmayan yerde gidip Jas'i öpüyor, kız şok. Eee diyor, bu nedir diyor ama içinden. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yine arkadaşça devam ediyorlar.
Zaten erkek-kız arkadaşlar hep dudaktan öpüşür, evet Jas sen böyle devam et.
Son kısım güzeldi, çocuklarının olması, ilk çocuklarının ne zaman olduğu detayları güzeldi.
 Hayvan bakma kısmı çok tatlıydı ama domuz nedir arkadaş ya asdfghjkl

-Spoiler sonu-


Yukarıda da yazdığım gibi kitabı hem sevdim, hem de sevmedim. Diğer kitaplara nazaran daha iyiydi, bir kere nefret doruklardaydı, sonra kız saçma bir şekilde nefret etmiyordu Ivan'dan. İspanyol Aşk Aldatmacası kitabını okuyanlar beni anladı.
Bunu sevdim gerçekten, işte bu yüzden üç buçuk puan verdim. :D
Çeviri konusunda kötü dendi ama düzenlenmiş çeviri olduğu için çok sıkıntı görmedim, sadece çok fazla cümle düşüklüğü vardı, bir kaç kere okuduğum doğrudur.
Yorumum böyle, çok sevdiğimin yanında az sevdiğim kitaplara da bu kadar yorum yapabiliyormuşum. :D 


Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^


"Zaman yaratmak için herhangi bir şey feda etmeden hiçbir şeyde iyi olamazsın."


*****

Herkes berbat değildi ama kötü insanlar bunu unutmayı kolaylaştırıyordu. 


*****

Mükemmellik zordu. Ama hiçbirimiz daha azını beklemiyor veya istemiyorduk.


*****

Beni takdir edip bana saygı duymasını istediğim tek adam bunları yapamıyordu.
Diğer adam, uzun süredir takdirinin ve saygısının önemi olmadığını söylediğim kişi, bana hayranlık duyuyordu.

Kitabı çok sevememiş olsam da sırf şu çizim için satmayı düşünmem :D




Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^