Büşra Köprü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Büşra Köprü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ekim 2019 Pazar

Tarot Falım//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Kitap okumam yavaşladı, yorum yayınlarım ise iki kat yavaşladı. Hızlı olmam şart ama olmuyor. :/ Neyse, düzelir belki.
Kitabıma gelecek olursam yazarın Görücü Usulü kitabını okuyup, sevmiştim. Ne zamandır bu kitabı okumak istiyordum ve U Kitaptan buldum. Okumam da hemen oldu. Konusu güzel, karakterler ilginç, yazarın kalemi okunulası ama bitirmekte zorluk çektim. Nedeni birazdan sizlerle. ;)


İçinizde kaç farklı ses var?
Yalnızca bir? Belki iki?
Bu soruyu bir de Bukle Erbağ'a sorun.
Onun zihni âdeta bir bayram yeri!
Çikolatası elinden alınmış bir çocuk kadar huysuz Bukle,
Marmara'nın sularıyla tartışacak kadar öfkeli Bukle,
Bir papatyanın varlığıyla kendinden geçebilecek kadar mutlu Bukle...
Hepsinin yeri ayrı ama hepsi bir arada.



Bukle kendi başına yaşayan, işinden yeni ayrılmış bir genç kızdır. Arkadaş çevresini, yani kankalarını çok sever ama onlara gösterdiği toleransın yarısını kendine göstermedikleri için çok bozulur. Bir gün kendi başına gezip, restoranda yemek yedikten sonra dertlerini Marmara denizine anlatırken tanımadığı bir adam tarafından rahatsız edilir, işte o dakikadan sonra her şey değişir. Tanışmaları çok komikti,  işte kitabın ana karakteri dedim ama öyle değilmiş. Bu kısımları okurken Bukle'nin anında tanımadığı insanlara olan güveni beni şaşırttı. Okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır. Burada ki mantık hatası ne yazık ki göze batıyor. Bunun yanı sıra mantık hatası olsa bile yeni arkadaşları çok tatlıydı ama eskileri için bu kadar gaddar olması dikkatimi çekti. Tamam hata onlarda ama oturup konuşmadan hadi güle güle demesi değişik, bir an acaba bu kitap seri de bu da ikinci kitap da ben mi olayları kaçırıyorum dedim. Ama yazarın şu an çıkmış iki kitabı var şimdilik. Neyse. Buralar ciddi mantık hatalarıydı, bunlara fazla takılmayacağım çünkü kitap daha doğrusu yazarın kalemi güzeldi.
Bu arada demeden geçemeyeceğim Bukle ünlü bir yayınevinde editörlük yapıyor.
İşte asıl karakterimiz ile burada karşılaşıyoruz. Kim olduğu sır olsun. Diğer karakterlerden ise Devrim en iyisiydi, Gözde biraz soğuk olsa da çok sevdim ama favori çiftim Okan ve Öykü oldu^^




Kitaba başladığım zaman direk tarot falları hakkına olacak, kız falına göre hareket edecek dedim ama öyle bir olayla karşılaşmadım. Kız daha çok o gün ki falını okudu bitirdi, farklı bir şey olmadı esasen. Peki bu kitabın adı neden Tarot Falım? Merak ettiğim bir diğer soru daha. :D
Gelelim diğer mevzuya, yazarın kalemi gerçekten güzeldi, sevdim ben ama karakterin, yani Bukle'nin sürekli ağlaması, sulu göz olması beni çileden çıkardı. Erkek karakterimiz de illallah etti ama yok arkadaş bir sayfada normalde diğer sayfada ağlıyor diye okuyorsunuz. Gına geldi yani. Kitap bu, hayal gücüyle oluşturulmuş ama ne kadar severse sevsin ota, b.. her şeye ağlayan sevgiliyi kimse yanında fazla tutmaz tabi. Yengeç burcudur kesin - ki kesin geçmiştir kitapta ben unuttum- ama ben burcuma laf söyletmem tamam duygusal insanlarız ama böyle sürekli de ağlamıyoruz kimse kusura bakmasın yani.


Bir konuşmaya daha değinmek istiyorum ama erkek karakterimizi açığa çıkarır diye susuyorum. Son olaylar diyeyim okuyanlar anlasın. Normalde böyle şeyleri sevmem ama yazar bir şekil bağlamış. Başka türlü olsaydı kızardım lakin bunda güzel oldu bence. Sadece ana karakterimizin erkeklere olan düşkünlüğü biraz fazlaydı, yazar ne zaman yazdı bilmiyorum ama şu an okusa belki o da öyle düşünür.
Kitap için fazla olumsuz şey söylemiş olabilirim ama gerçekten çok sevdim, okunması kolay, eğlenceli ve kalemi güçlü yazarlardan. Yazmaya devam etmesini isterim, böylesi kalemi okumak güzel olur. Yorumumdan sonra okumak size kalmış ama okumak isterseniz yazarın ilk Görücü Usulü'nü okuyun derim. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Her acı geçer, her acıyı hafifletecek bir şey muhakkak vardır, bunu biliyorum. Sadecebazı acıları atlatması daha uzun sürer. Bazı kararları uygulaması daha zordur. Bazı insanları aklınızdan çıkarmak daha isteksizce gerçekleşir.



*****


İnsanların neden işkolik olduğunu da böylece anlamaya başlıyorum. Elindeki kağıt yığınlarına gömüldüğünde, acılarını düşünemeyecek kadar sorumluluk duygusuyla doluyorsundur. 



*****


Sana seni anlatmak, beni asla yormaz.



*****



Bukle Erbağ, benim için feda ettiğin şeylere bir yenisini daha ekleyip soyadından vazgeçebilir misin?







Bir yorumda böylece biter.
Diğer yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^


8 Eylül 2018 Cumartesi

Görücü Usulü//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitap yorumlarım gelmeye devam ediyor. Bu sefer ki kitabımı Mirasçılar gibi 27 günden değil 3 günden bitirdim. Sorun neden? Çünkü çok güzeldi. :D
Eğer kitaba bayıldıysam elimden bırakamıyorum, mesela şu an okuduğum Yıldızların Altında kitabı gibi. Uzun zamandır Türk yazar okumuyordum, hatta baya da ara vermiştim. Ne yalan sıkılmıştım ama özlemişim belli ki :) Görücü Usulü ile kitap bitirme hızımı azalttım umarım devam eder.
Kitap ise ilk harfinden son harfine kadar klişe olsa da gerçekten çok sevdim. Yazarın kalemine hayran kaldım. Yakın zmaanda yeni çıkardığı kitabı da lamayı düşünüyorum. :D




 Aras Karaman, aldatıldığını öğrendiğinde tek dayanağı öfkesi olmuştu. Olanları unutamıyor, öfkesiyle baş edemiyordu. Bir şekilde bu öfkeden kurtulmak zorundaydı. Aklına gelen tek seçenek, gerçekten ona yardımcı olacak mıydı?






Konu az ama öz olmuş diyemem ama idare eder. Karakterlerden bahsedeceğim zaman o kısımlara da el atarım. :D 
Kitabı ilk duyduğum zaman vay güzel bir isim dedim henüz içeriğine bakmadan. Gerçi baksam pek bir şey anlamam ya neyse. Ben daha çok normalde görücü usulü nasıl oluyorsa öyle bir şey bekledim ama tam tersi çıktı. Beklediğimi bulamadığım zaman tamam işte diğer kitaplar benziyor, istediğim olmayacak diye üzülmüştüm. Çünkü yanlış anlamalar, duyguları bir türlü ifade edememeler çileden çıkarıyor beni. Bu kitapta da oldu ama sınırında, yerinde. İşte kitabı sevmeme bir sebep daha. 
Karkterler de çok tatlı ve insanı sinir etmeyen tiplerdi. Aras kendisine edilen ihaneti hazmedemez ve intikam almak için değişik yollara baş vurur. Bu da hiç tanımadığı biriyle, aniden ve görücü usulü ile evlenmek.  Sakin biriyken ihanetten sonra deliye dönen Aras Zehra'yı tanıdıktan sonra değişmeye başlayacaktır.
 Babasından sevgi görmediği gibi bütün dediklerini yapmayan çalışan, hayalleri olan Zehra. Bir gün babası uygun gördüğü biriyle evlendirmek istediği zaman yaa ailesinden olacaktı ya da evlenip yeni hayatına alışacaktı. İkincisini seçip kendini büyük kargaşanın içine atan Zehra neden evlendiğini öğrendiği zaman her şeyin farklı olduğunu anlar ama yine de böyle bir intikam planına sürüklendiği için Aras'a kızgındır ve kendini yeni hayatına alıştırmakla uğraşmaz ama Aras'ı tanıdıkça bu fikri değişmeye başlayacaktır.



Karakterlerimiz böyle. Her ikisini de sevdim. Zehra'nın dik duruşu, Aras'ın hemen duygularına hakim olması vs. hepsi tam yerindeydi. Sadece Zehra'nın bazı şeyleri kabullenmemesi, bunu uzatması azıcık fazla geldi bana. Daha akışına bırak canım yaa dedim sürekli. :D
Yazarın kalemiyle ilk tanışmam, gerçekten güzel ve geliştirdiği zaman başarılı bir yazar olacağına kuşkum yok. Sadece daha fazla orijinal konular bulmalı ki bence bu onlardan biriydi. Kitabı fazla uzatmak istememiş yazar, hatta sadece iki karakterden bahsetmiş ki normalde bu sıkar ama bence on numara beş yıldız olmuş. :D Uzatsaydı okuru kesin sıkardı ya da yan karakter ekleseydi bunun verdiği etkiyi belki de veremezdi. O yüzden her şeyiyle çok iyiydi.


Bu yorumdan sonra kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu zaman olmuş görücü usulü mü kalmış diyenler zaten ön yargılarını yıkıp okuyamaz bu kitabı. Bunun aksini düşünenler varsa okusun. Her ne kadar direk görücü usulü anlatmasada insanda o ön yargı olduktan sonra sevse de yine bir tık geri de kalır. Yine de merak edenlere tavsiyemdir. :)
Not: Görücü usulü evlenme de zorlama olmadığı müddetçe sakınca yok bence, hatta en uzun evlilikler görücü usulüyle oluyor.(İstisnalar hariç.) ^_^



Kitaba Puanım^^



Alıntılar^^


"...Aşmak için çaba göstermediğinde, her yol ulaşılmaz değil mi?"


*****


Saniyeler açımasızdı. Aras şu birkaç gün içinde buna defalarca şahit olmuştu. Hali olsa saniyelere bile kaş çatacaktı. Çünkü Zehra onu görmezden geldikçe saniyeleri sayıyor ve bu kadar hızlı çekip gidişlerine tahammül edemiyordu.



*****

Sahi ne olmuştu? Ne olmuştu da Aras, Zehra'nın duyularını uyuşturan kokusunun farkına varmıştı? Nasıl olmuştu da gözleri en sevdiği rengi andırmaya başlamıştır?




Bir yorum daha biter.^^
Başka yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



 Buralarda da varım^^