Cassandra Clare etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cassandra Clare etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2022 Çarşamba

Kayıp Ruhlar Şehri//Cassandra Clare Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bir yorumla daha karşınızdayım. Aslında şu an yayımlanmış kitap yorumlarımdan en önce bu kitabın gelmesi lazımdı ama diğerlerini yazdığım gibi hemen yayımlayınca bu da kaldı. Serinin nasıl bir uğursuzluğu varsa hem bitmiyor hem de yorumu geç geliyor. Hatta okurken çok hızlı devam ederken bir anda hastalık baş gösterince bu sefer de elimde kaldı.
Ölümcül Oyuncaklar serisinin beşinci ve sondan bir önceki kitabı. Bitmesine son bir kala kitap aşırı sakin geçti. Son kitabı ne zaman okurum Allah kerim. :D

 "Ölümcül Oyuncaklar" serisi devam ediyor.
Tabii Jace, Clary ve Simon'ın başındaki tehlikeler de...
Jace'le Clary yeniden karşılaştığında, Clary korkunç gerçekle yüzleşti. İblis Lilith'in büyüsü altındaki Jace, kötülüğün hizmetkarı olmuştu.
Gölge Avcıları şimdi ne yapacaktı?
Kaybedilen geri istenebilir miydi?
Aşk için ödenecek bedel, ne olabilirdi?
Günah ve kurtuluş işbirliği yaptığında, kime güvenmek gerekirdi?


Bundan sonrasını okumak isterseniz ilk dördü okumuş olmasınız tavsiye ederim. Spoiler olacak çünkü, okursanız ben karışmam. :D
Gerçi dördüncü kitabın sonunu ben de unuttum asdfghjkl En son Clary'nin kabul etmediği abisi ortadan kalkınca bir oh çekene kadar bu sefer Jace ortadan kayboluyor ama Clary ve diğerleri ne olduğunu bilmiyor. Biz dördüncü kitabın sonunda biliyoruz tabii ki. Bizimkiler Jace'e ne oldu, nereye kayboldu derdine düşmüşken Jace tekrardan dirilen Sebastian ile beraber çoktan planları uygulamaya sokmuşlardır.
Sebastian Jace'in ruhunu emip, onu oyuncağı yaptığında Jace'e kimse ulaşamaz. Tabii tek aşkı olan Jace'i kafaya koyan Clary ne yapıp edip Jace bulup, neler olduğunu öğrenmek zorundadır.
Bilirsiniz Clary'nin bencil ve söz dinlemez tavrına sinir oluyorum ama bu sefer helal be, helal be yusufi demiş olabilir. :D
Bu sefer annesine aşırı kıl oldum. -_- Clary'nin yaptığı mantıklıydı ve Jace'le aralarındaki bağın olmaması, bunu hissetmesi ve görmemesi o kadar kötüydü ki bu sefer Clary'ye sadece üzüldüm. Bir de o sonda olanlar, gerçi ona da bir çözüm buldular ama olsun. :D

Jace hakkında çok fazla bir şey yazmayacağım, zaten kendinde değildi ne yazabilirim ki. Sadece bazı şeyler için yapacağı fedakarlık çok manidardı. Gerçi işler karıştı, bu iyi mi oldu, kötü mü onu da okuyanlar bilecek. ;) Son kısımda Jace'e neler olacağını merak ediyorum, sürekli bir şeyler çıkıyor ve daha yeter yaaav. :D


Bu tarafta Simon'ın ailesiyle yaşadığı sıkıntılarla uğraşır ve iblis mührü nedeniyle herkes ondan korkmaktadır. Bu da Gölge Avcılarının işlerini daha kolay yapar. Isabelle ile aralarındaki çekime hala bir isim koyamayan Simon ve Isabelle bakalım son kitapta neler yaşayacak.
Sonra Luke'un başına gelenler falan üzücüydü.
Bir de Jordan ve Maia var. Bu kitapta varda var yani. Bu çifti tamamen unutmuşum, son kitabı inşallah kısa zamanda okumak istiyorum yoksa bütün seriyi unutacağım. Yani genel hatlarıyla bazı şeyleri hatırlıyorum ama kitabı okuduğum zaman çoğu şeyi unuttuğumu fark ettim. O yüzden bu çift hakkında pek bir şey yazamayacağım ama Jordan'ın aşkına hayran kaldım desem yalan olmaz. <3


Kitapta sevdiğim şeyler;
*Kitap aşırı hızlı okundu ve yazarın kaleminin akıcı olması.
*Clary'nin diğer kitaplardaki gibi beni sinir etmemesi.
*Bazı işlerin yolunda gitmesi.(No detay)
*Son kısımda çok fazla ihtimaller olsa da kapağı kapattığım da az da olsa mutlu olmam, devamında neler olacak diye kafayı yemiyoruz en azından.(Spoiler değildir)
*Ve yazarın yufka yüreğinin karaktere yansıması, demek istediğimi bence anladınız(inş).
*Yer değiştiren eve bayıldım asdfghjk
*Fantastik yazan yazarların hayal gücüne hayranım, o kadar şeyi nereden bulup, üretip yazıyorlar aklım almıyor.



Kitapta sevmediğim şeyler;
*Kitabın için bütün karakterleri okumak hoş değildi, sırf altı yüz sayfa yazmak için böyle bir şey yazması hoşuma gitmedi.
*Margus'u ve Alec'in kısımlarını okumadım ki neden olduğunu biliyorsunuz. Neyse ki okumadığım için hiçbir şey kaybetmedim. :P
*Clary ve Johathan'ın(Sebastian) arasında geçen saçma olaylar aşırı iticiydi, tam bir pislikti. Yazarın buna çanak tutması ise sinirlerimi bozdu.
*Clary'yi bu sefer övmüş olsam da yüzük mevzusunda bu kadar umursamaz olması biraz asabımı bozmuş olabilir. :D


Aklıma geldikçe sevdiğim, sevmediğim maddeler yazacağım. Bakalım devam yorumlarımda olacak mı?
Seri olduğundan önermem biraz garip olacak, zaten seriyi okuyan illa ki devam etmek ister ya da istemez. Şu an piyasada çok dönen bir seri değil, dizisinden sonra belki de kimsenin ilgisini çekmemiştir çünkü hatırlamak için diziye bakayım dedim beynim yandı. Oyunculuk olarak Jace'i oynayan on numaraydı ama Clary'i oynayan -_- Sırf kızıllığından seçtilerse yoldan geçen kızıl bir kız daha güzel oynardı. :/
O yüzden okumak isterseniz ilk önce seriyi okuyun, sonra filmi izleyin(O oyuncularla devam etmediler ya ben bir şey demiyorum. -_-) ve sonra isterseniz diziyi izleyin. :D



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

   "Clary?" Jace başını yana eğip kızın yüzünü inceledi.
    "sen... Sen beni hala seviyorsun, değil mi?"
"Ben Jace Lightwood'u seviyorum," dedi Clary. "
"Senin kim olduğunu bilmiyorum."


*****


Clary, Java Jones'tan çıkıp da onu kendisini beklerken gördüğü anı hatırladı. O anda hayatı bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişmişti.
"Geri dönüş hiç olmadı," dedi. "Seninle hiç," Gözlerini açtı. "Gidelim."





Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^





17 Ağustos 2019 Cumartesi

Mekanik Prenses//Cassandra Clare(Cehennem Makineleri #3) KitapYorumu^^

Herkese merhaba
Yeni yorumla karşınızdayım^^ Bu sefer ki yorumum seri sonu kitabı. 
Not: İlk iki kitabı okumayan arkadaşlar spoiler yememek için devam etmemelerini öneririm. :)
Çok severek okuduğum Cehennem Makineleri 'nin Son kitabı. Cehennem Makinelerini Ölümcül Oyuncaklardan daha çok seviyorum ama kitapta olan olan aşk üçlemesi nedeniyle yazara sevgilerimi gönderdiğim çok oldu. Yani neden? Cassandra, canım benim bu aşk olaylarından alıp veremediğin nedir? Jace ve Clare içinde hep saçmalıyorsun. Burada da çok yüzümü güldüğü söylenemez, güzelim kitabı saçma sapan aşk üçlemesi nedeniyle mahvettin be Cassandra. -_-


Gölge Avcıları yok olmanın eşiğine sürüklenirken tehlike ve ihanet, sır ve cazibe, aşk ve ölüm birbirine karışıyor!
Tessa Gray mutlu olmalıydı. Ne de olsa bütün gelinler mutludur, öyle değil mi? Ancak Tessa, Jem Carstairs’la evlenmeye hazırlanırken Londra Enstitüsü’ndeki Gölge Avcıları’nın başları büyük beladaydı. Mortmain, acımasız otomatlardan oluşan Cehennem Makineleri ordusunu, Gölge Avcıları’nı yok etmek için kullanmayı planlıyordu. Planını tamamlamak için de son bir şeye ihtiyacı vardı: Tessa Gray’e.


Başta da dediğim gibi seri çok güzel ama Cassandra okuyucularını hiç düşünmüyor arkadaşlar. Ya böylesi güzel, eski zamanda geçen kitabın içine neden aşk üçgeni koyulur ki yani. İlk kitabı çok çok sevmiştim, ikinci kitabın sonuna doğru harika gidiyordu ama o son ve bu kitap beni kitaptan soğuttu. Bu kitabı okumamdaki tek sebep son kitap olması ve Will'di. Jem'ide seviyorum hatta yazarın onun için böyle yazması yüreğime dokunuyordu ama neden aşk üçgeni? Neyse bunlar dışında kitap güzeldi ama ilk kitapta aldığım heyecan duygusunu bundan alamdım, çok dönük geçti. O kadar saldırı, o kadar savaş sadece iki-üç dakika için miydi? Tessa'nın nasıl biri olduğunu öğrenmemiz güzeldi, yazarın zekasına hayran kalıyorum bu zamanlarda.



Kitapta yeni tanıdığımız karakterlerden Gideon ve Gabriel'i sevdim, gerçi Gideon'u biliyorduk, Sophie vs. ama bu kitapta okumamız güzel oldu. Ama Gabriel ve Cecily 'in hikayelerini daha çok okumak isterdim. Acaba yazar onlar için ayrıca bir kitap yazar mı merak içerisindeyim. :) Ya da yazmıştır, bir yerde bahsetmişti ben hatırlamadığım için atlamışımdır bilemiyorum. :) Yine daa daha çok yer verebilirdi.
Bir anda şok edici olaylar yaşandı ama sonrasının tatlıya bağlanmasına sevindim yoksa Cassandra benden çok ama çok çekerdi. :P Bu detaylar dışından bahsedeceğim pek bir şey yok. Şimdi okumayanlar için Spoiler yazacağım, çünkü yazmazsam olmaz. -_-


Spoiler Başlangıcı!!!

Okuyanlar toplanın bakalım. :D Evet ilk olarak serisinin sonundan memnun musunuz? Doğrusu ben
m için yarı buruk bir son oldu. Neden Will dedim? Yukarıda Cassandra'nın aşkla bir sorunu var demiştim, haa işte bu sondan daha çok anlıyoruz sorunu olduğunu. Jem'ın ölmediğini, sonsuz yaşayacağını öğrendiğim zamana çok sevdim, birazda üzüldüm açıkçası öyle bir hatayı olmamalıydı ama yazarımızı bizi fazla üzmedi ve bomba! Tamam seneler, hatta asırlar sonra günümüz dünyasından tekrardan karşılaşan Tessa ve Jem çok iyi oldu ama sanki Will hiç var olmamış gibi, hiç tessa onunla evlenmemiş, hiçbir şey yaşamamış gibi yaa benim kalbim iki kişide sevebilir deyip Jem'e koşmasını nedir arkadaşlar? Tamam seneler, asırlar geçti ama biz bir kaç sayfa sonra bunları okuduk, aynı dakikalar diliminde. Cassandara çok kalbimizi kırdın, zaten adam akıllı aşklarını yaşayamadılar sonran ne oldu Tessa Jem'e koşun ve mutlu mesut yaşasınlar! Bu son beni hiç ama hiç mutlu etmedi! Jem hariç. :/



Spoiler Sonu!!!


Evet çimi çook güzel döktüğüme göre son satırları yazıp yorumumu bitirebilirim. Seriyi sevdiğim aşikar, sizde merak ettim okumak isterim derseniz öneririm. 3 kitaplık, heyecanlı, tarihi kitaplar hoşunuza gidiyorsa okuyun ama aşk üçgeni tarzı şeylerden nefret ediyorsanız elinize daha almayın derim, sinir, stres hak getire olur. :D
Yine de Will, Jem, Tessa, Charlotte, Henry, Gabriel, Gideon, Cecily, Sophie ve dahasını okumak çok eğlenceliydi. Tabii unutmamak olmaz Margus. Yazar onun için saçma bir tercih şeysi yapsa da seviyoruz kendisini. :D




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

"Hakikaten, içlerinden biri ölse ne fark eder? Senin hep gayet güzel bir ikinci seçeneğin olacak."

Alıntıya not: İşte bu cümle kitabı özetliyor. -_- Aşk üçgeni. -_-



*****


"Ölümden çok daha kötü şeyler vardır," dedi Will. "Sevilmemek  ya da sevememek, bu daha kötüdür."



*****


Hayat bir kitaptır ve henüz okumadığım yüzlerde sayfa var. Ölmeden önce, okuyabildiğim kadarını seninle okumak istiyorum..."






Cassandra Clare'nin diğer kitaplarına yaptığım yorumları okumak için Tık Tık!!


Bir yorum daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^





Buralarda da varım^^




22 Mart 2019 Cuma

Düşmüş Melekler Şehri//Cassandra Clare Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Çok yavaş kitap okuduğum için yorumlar hemen gelmeli ama ben bunu yapamıyorum. Neredeyse bu kitabı okuyalı bir ay olacak yeni yorum yazmaya başladım. Çok güzel değil mi?
Neyse...Kitabımız bilmeyenler için Ölümcül Oyuncaklar serisinin dördüncü kitabı. Seriyi yavaş yavaş bitirmeye çalışıyorum, bakalım ne zamana bitecek. :) Ama ondan önce Cehennem Makinaları serisi bitmeli. :D Cassandra Clare'yi severim, her serisi çok güzel, bu seride öyle ama kadının aşkla alıp veremediği bir şey var bence. :D Nedenini birazdan sizlerle paylaşacağım. ;) Ama seriyi okuyanlar için, gerçi bu yorumu okuyorsanız zaten serinin üç kitabını geride bırakmışsınız demektir. ;)


Aşk. Kan. İhanet. İntikam. İşler artık her zamankinden de karışık!
Ölümcül Savaş sona erdi. On altı yaşındaki Clary Fray de nihayet New York'taki evine döndü ve halinden memnun. Gölge Avcısı olmak için eğitiliyor. Annesi hayatının aşkıyla evleniyor ve Aşağı Dünyalılar'la Gölge Avcıları sonunda barış ilan etti. En önemlisi de Jace artık Clary'nin sevgilisi. Ancak her güzelliğin bir bedeli var. İşler tam yoluna girdi derken biri Gölge Avcıları'nı öldürmeye başlıyor. Şimdi, Aşağı Dünyalılar'la Gölge Avcıları arasında yeni bir savaş başlaması an meselesi. Jace de birdenbire uzaklaşmaya başlayınca Clary, büyük bir gizemin içine dalıp en korkunç kabusuyla yüzleşecek. Sevdiği her şeyi, Jace'i bile kaybetmesine yol açabilecek olaylar zincirinin başlamasının ise tek bir nedeni var. Bizzat Clary.

Bu kitapta da yine heyecan devam ediyor. Bu sefer olaylar çok farklı ama. Vampir olan Simon ise artık işlerin daha çok içinde. Her zaman ki gibi daha ilk sayfada olaylar başlıyor, Simon vampirlerin başı ile görüşmek zorunda kalıyor ama onlara katılmak için kararsız. Normalde Simon'ı sevmiyordum, çünkü Jace'e karşı tavrı sinir bozucuydu ama burada sevdim, sadece yazar bu kitapta daha çok yer vermiş kendisine. Onun ağzından olayları okuduk ve kitabın yarısı Simon ve yaşadıkları, düşünceleriyle geçti. Clary'ye gelince seri devam ettikçe kızın aklı başına daha geliyor, ilk kitaplarda beni sinir hastası yapmıştı ama şimdilerde verdiği mantıklı kararlar için onu sadece tebrik ediyorum. ;)


Bilindiği üzere seri üç kitapla sınırlıydı ama yazar devam etmek istemiş. Peki gerek var mıydı? Bu tartışılır. Bir kere kadın çok güzel yazıyor, ne yazsa okuruz diyen bir kitle var ki onlardan biri de benim. Eee seride tuttu neden devam ettirmeyeyim demiş haklı olarak. Bazı kısımlarda saçma, keşke uzatmasaydı bu kadar dedim ama daha yazmış, yeni olaylarda gündemde olduğuna göre yazması iyi olmuş, okuyoruz işte. :D


Bu seriden sonra olaylar daha farklı bir hal alacağa benziyor. Hele o son. :O Cassadra'yı severim ama neden aşka karşı bu kadar karşı anlamış değilim. Seriyi buraya kadar okuyanlar bilir, bir türlü buluşamadı bizim çift. Buluşsa da iki bölüm sonra kanlı bıçaklılar. Neden yani nedeeeeeeen!?
Şöyle ki öyle bir son yazmış ki yazar sonraki kitap için hemen devam etmeye niyetim yok.
Fazla bir şey yazmaya gerek de yok, olaylar, olaylar olaylar... Seri devam ettikçe de böyle olacak gibi, yeni karakterler gelecek, yeni olaylar. Umarım uzattığı için yazara daha fazla kızmayız, çünkü yukarıda da dediğim gibi kendisini pek bir severim.
Bu yorumu okuyorsanız eğer zaten seriye devam etme kararı almışsınız demektir, o yüzden benimle beraber okumaya devam. :D Ve ilk kitaplar kadar sinir olmayacaksınız, gerçekten! ;)




Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^

"Ama birbirlerine aşıklar," diye itiraz etti Clary. "Aşk zor zamanlarda sevdiğin kişinin yanında olmak değil miydi? Ne olursa olsun diğerine destek olman gerekmez mi?"
Luke nehre baktı. Krablık sular ay ışığının altında yavaşça akıp gidiyordu. "Bazen sadece aşk yetmez, Clary."


*****


"Vampirlerden nefret etmiyorum," dedi Kyle. "Ama onun türünü sevdiğim söylenemez." Parmağıyla Jace'i işaret etti. "Kendilerini herkesten üstün görürler."
"Hayır," dedi Jace. "Ben kendimi herkesten üstün görmüyorum, zaten öyleyim. Bunu pek çok kez ispatladım."



Yazarın diğer kitaplarına yaptığım yorumları okumak için Tık Tık!!





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^


14 Mart 2018 Çarşamba

Camlar Şehri (Ölümcül Oyuncaklar #3)//Cassandra Clare Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba
Ölümcül Oyuncaklar serisini tamamladıktan sonra hemen bitirmeyi düşüyordum ama düşündüğüm şeyi bir türlü gerçekleştiremedim. :D Daha yeni serinin üçüncü kitabını okudum ve daha var 3 kitap, yan kitapları saymıyorlar bile. Buna rağmen Cassandra, canım benim öyle akıcı ve heyecanlı yazıyor ki 600 küsur sayfalık kitabı işim olmasına rağmen 4-5 günde bitirdim. Seviyorum seni Cassandra. :)

Vampirler, kurtadamlar, periler ve gerçek aşk. Solugunuzu kesecek bir gerilim ve heyecan. "Ölümcül Oyuncaklar"da aksiyon tam gaz!  Clary, annesinin ölümüne sebep olan iksirin peşindeydi ve ona ulaşmak için de bir an önce Camlar Şehri'ne gitmesi gerekiyordu. Kendisini sağlam bir ölüm kalım savaşının içinde bulmasıysa an meselesiydi. Kurtadamlar, vampirler ve periler, ortalığı birbirine katmak için Camlar Şehri'nde biraraya gelmişti. Clary'nin tek bir kozu vardı. Sahip olduğu güçler! Fakat bu aynı zamanda büyük bir risk ve sorumluluk demekti. Çünkü ya herkesi kurtaracak ya da her şeyi yok edecekti. 

Doğrusu serinin ilk iki kitabını okumaya arkadaşlar konuyu dahi okumasın derim. Konuda spoi yok ama olsundu. :D İkinci kitapta heyecan hız kesmeden devam etti ama üçüncü kitap, yani bu kitap biraz durağandı. Seri kitapların böyle olmasına alıştım, o yüzden pek sıkıntı olduğunu söylenemez. Olaylar kaldığı yerden ama başka bir şehirde devam etti. Bütün Gölge Avcılarının şehri olan Idris'de konsey toplanıp Clary ve onun babası hakkında yapacaklarını planlamaları gerekmektedir. En iyi şekilde korundukları yer olduğu için herkes rahat davranır ama işler umdukları gibi gitmez ve Valentine Idris'e girmeyi başarıp planladığı sonu gerçekleştirmeye odaklanır. Gölge Avcıları ve Aşağı Dünyalılar ise bu beladan kurtulmak için anlaşma yolundadır ama işler umdukları gibi gitmez.
Aşağı Dünyalıları ön safhalarda görmek çok iyiydi, aralarından ki anlaşmazlıklar vs. Her iki taraf içinde zor olduğunu düşündü ki yazar bir şeyleri yoluna koymak istedi. Peki başardı mı? Okuyup öğrenin derim. ;)


Clary'ye ikinci kitapta az çok kızmıştım ama bu kitapta beni şaşırtarak uslu uslu oturdu, hatta bazen kızım sen belaya koşar adım giden kişisin, neden tam tersini yapıp oturuyorsun yerinde dediğim oldu. :D Ama dediğim gibi sakin bir kitaptı bu sefer ki, Clary'de nasibini almış tabii. Jace var birde. Canımsın, yine isyanlarda kendisi ama üzülüyorum. Yaşadıkları kolay değildi ama ikinci kitabın sonunda yapıtlarına çok kızmıştım, bu kitapta ise kalbimi tekrardan kazandı. Dördüncü kitapta neler olacak merak konusu, çünkü konusunu okudum. -_- Simon'u bu kitapta daha çok sevdim, aklı başına gelmiş bu sefer. Magnus ve Alec. Yaa ben bunları başka türlü düşünmek istemiyorum, neden böyle yazmak istemiş Cassandra anlamıyorum. 😖😖😖 Isabella şu 3 kitapta en sevdiğim kişi, öyle de devam edecek gibi. Diğer karakterlerden Luke ve yeni karakterler devamında olacak ama bellide olmaz. Yine de bir kişiden acayip şüpheleniyorum, kesin onda bir şey var. Yani öğrendik ne olduğunu, yine de başka bir şeyler var. İsmi bende kalsın o kişinin, gerçi siz anlamışsınızdır. 😎😎 Bunların yanı sıra birde Cassandra bizi derinden yaralayacak bir şey yapıyor.




 Çok üzdü beni, neyse ki fazla uzatmadı. Yine de üzdün bizi Cassandra. :/
Seri bu kitapla bitecek diye yazmış yazar ama bakmış baya tutuldu yeni konularla devam edeyim demiş. Gerçekten seri sonu gibi bitti, hatta bu ne böyle devamında ne olacak dedim ama Cassandra'nın aklı zehir gibi çalışmış ki 3 kitap daha ve en kalınından yazmayı başarmış. Merakla okumayı bekliyoruz o zaman. :P
Bu seriye bayılıyorum, arada Clary beni deli etse de Ölümcül Oyuncaklar favorimmm. Cehennem Makinelerini az sevmemem deki sebebi az çok tahmin ediyorsunuzdur, son kitapta neler olacak diye merak ettiğimden en kısa zamanda bitireceğim.
Bu kadar yorumdan sonra kesinlikle SERİYİ tavsiye ediyorum. Sizi fazla yormadan, akıcı, seveceğiniz kitaplardan oluşan bu seriyi kesinlikle okuyun. Cassandra Clare'yi sizde benim kadar seveceksiniz bence. ;)



Seri yorumları;

Kemikler Şehri için Tık Tık!!
Küller Şehri için Tık Tık!!




Kitaba Puanım 4/5^^



Alıntılar^^

"..., Alec ve Jace'den de ama bir kız var. Jace'in kız kardeşi."
Samuel cevap verdiğinde, sesi ilk kez keyifli gibiydi. "Her zaman bir kız yok mudur?"


*****


Sonuçta, seni rahatlatacak kimse yokken ağlamanın ne anlamı var ki? Daha da kötüsü, kendini teselli edemezken.



*****


"Yedi yüz yaşında mısın?"
"Şey,"dedi Magnus, "aslında sekiz yüz ama göstermiyorum. Her neyse, konuyu saptırma. Konu şu ki..."



******


"İnsanlar iyi ya da kötü olarak doğmaz. Belki her iki yönde de eğilimlerle doğabilir ama önemli olan hayatını nasıl yaşadığını ve tanıdığın insanlar..."



******



"Rol filan yok," dedi Jace, mutlak bir netlikle. "Seni seviyorum ve ölene kadar seveceğim. Ölümden sonra varlığım devam edecekse, o zaman da seveceğim."



******


"Yeter, ikiniz de!" dedi Clary. "Sonsuza kadar didişemezsiniz."
"Teknik olarak," dedi Simon, "ben bunu yapabilirim."




Bir yorumundan daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^


 Buralarda da varım^^





19 Ekim 2017 Perşembe

Mekanik Prens//Cassandra Clare(Cehennem Makineleri #2) KitapYorumu^^

Herkese merhaba^^
İlk olarak yorumu okurken bu ŞARKIYI dinlemenizi öneririm. Şarkıyı bilenler ne demek istediğimi anlatacaktır. *_*
Ölümcül Oyuncaklar sersinin yan dalı olan Cehennem Makineleri serisine geçen kış başlamıştım ve Ölümcül Oyuncaklardan daha çok sevdiğimi söylemiştim o zaman ama bu kitapta o serisi daha çok sevdiğimi fark ettim. Yine de iyi güzel bir kitaptı, sevdim. 3 kitaplık bir seri olduğu için ikinci kitabın bu kadar vasat olmasını beklemem gerekiyordu. Nedenleri yorumun devamında.

Londra Enstitüsü'ndeki dengeler hiç bu kadar hassas olmamıştı. Konsey, Charlotte'ın gücünü elinden almak ve bu gücü, ahlak değerlerinden yoksun, gözünü iktidar hırsı bürümüş Benedict Lightwood'a vermek istiyordu.
Will, Jem ve Tessa, Enstitü'yü ve Charlotte'ı kurtarma umuduyla Mortmain'in geçmişiyle ilgili sırları araştırmaya karar verdi. Ancak tek keşfettikleri düşmanın amacı değildi. Aynı zamanda Tessa'yla ilgili huzursuz edici Gölge Avcısı bağlantısını da öğrendiler. Zaten Will ve Jem'in ilgisi arasında kalan Tessa, kendisinin bizzat bir "canavar"a dönüşmesine Gölge Avcıları'nın yardım ettiğini öğrenince başka bir seçimle daha yüz yüze gelecekti.

Tessa, Will, Jem karakterleri hakkında birinci kitap yorumundan bilgi alabilirsiniz. Yorum için Tık Tık^^ Bu kitapta yine aynı karakterler ama hayatlarınd çok değişik şeyler oluyor. Tessa bilinmez bir güce sahip ve çok sevdiği abisinden yediği kazığı unutamaz. Gölde Avcılarına sığınan Tessa onları ailesi gibi görmeye başlar. Charlotte'un koltuğu tehlikeye girince elinden geleni yapmaya mecburdur. Bunun yanı sıra birde Will'le uğraşmak zorundadır. Her gördüğünde aklı allak bullak ilan Tessa teselliyi Jem'de bulur. Evet burada noktayı koyabiliriz. Tessa'ya bu kitapta daha çok sinir oldum. İlk kitapta abisine ölümüne güvenmesi, burada ise saçma salak hareketlerini kendinden nefret ettirdi. Hele o son. ( Göz devirme emojisi.) Okuyan okurlar ne demek istediğimi anlamıştır.



Will. Kusura bakma Jem sende iyisin ama benim asi kişilere karşı başka bir ilgim var. :P Şaka bir yana cidden bu kitapta Will'i daha çok seviyorsunuz. Onun o çaresiz halleri, aşkı ve ailesi için yaptıkları yüreğinize öküz otutturuyor. Jem ise yine kibar, sevgi dolu Jem. Değişen bir şey yok, sadece Tessa'ya karşı davranışları daha bir gelişiyor. Okuyanlar anlamıştır. :/ 
Diğerleri ise Charlotte ve Henry'nin arasındaki o konuşmayı çok sevdim, ahh şu yanlış anlamalar. ^_^
Sophie var birde. Son kitapta başına bir şeyler gelmez diye umuyorum. Güvenmediğim bir kaç karakter varda. Umarım yazar beni şaşırtır. :)

Karakterlere az da olsa değindim. Başta dediğim gibi Tessa'ya sinir oldum. Tamam haklı yönlerin vardı ama az daha dikkatli baksan olaylara neler olduğunu anlayacaksın ama... :/ Birde yazarın aşkla arası yok bence. Her iki serisinde de saçma salak ilişkiler yazıyor. Gel de sinir olma, yine de Ölümcül Oyuncaklar buna bin basar. Nokta. Yine de erken karara varmamak gerek, neler olacak son kitapta daha iyi anlarız. Kitaba yeni karakterler katılıyor ve yazar öyle yazmış ki her yeni gelen karaktere şüpheli gözüyle bakıyorum. Hele birde bir karakter var ki umuyorum sağ gösterip sol vurmaz. Birde kitap bazı yerler de çok vasat gerçi. Başta dediğim gibi serinin 2.kitabı olması buna yol açmış olabilir. Daha heyecanlı bir kitap beklerken biraz sakin geçmesi beni şaşırttı. Çünkü yazarımız koskoca Ölümcül Oyuncakları yazmış ve tek bir kitabı fire vermemiş.(Okuyanların yalancısıyım.:D)


Bunları es geçersek yazarın kalemine hastayım. O konusu, yazış sekli. 600 sayfalık bir kitap olsa da hemen biten bir kitap yazmasına hayranım. Sen yaz CCassandra'cım biz okuruz.^^ 
Son kitabı en kısa zamanda okuyup Ölümcül Oyuncaklara dönmek istiyorum. Bir deyişe göre Camlar Şehri kitabından önce bu seri bitmeliymiş yoksa akıllara zarar spoi yiye bilirmişiz. 
Seriyi ve yazarın kalemini kesinlikle tavsiye ediyorum. Karakterlere kızmış olabilirim ama tam tersi bu olayları seven, Time Jem diyen bir sürü okur var. 


Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Jessamine kızardı. "Bu doğru değil. Yani ben... Uf, Charlotte, Will çok canımı sıkıyor."
"Ve güneşte de doğudan doğuyor," dedi Jem ortaya konuşarak. 


*****


Sana kimse değer vermezse gerçekten var olabilir misin?


*****


Yalanlar ve sırlar Tessa kanser gibidir. İyi olanı yiyip bitirir ve geride sadece yıkım bırakır.



Not: 600 sayfalık kitaptan bu kadar alıntı çıkmasına şaşırabilirsiniz ama yazacağım diğer alıntılar spoi barındırdığı için bu kadarıyla yetinmek durumunda kaldım. :)



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^


 Buralarda da varım^^