Gerçek Hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gerçek Hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2023 Pazar

Gün Gecenin Ardında//Merve Özcan Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Nasılsınız bakalım, nasıl gidiyor hayat, okumalar? Okumada yıla güzel başladık şükür, inşallah devamı da böyle güzel gider de yılın son ayında nefes almadan kitap okumam. :D
Geçen sene Merve Özcan'ın Şehir, Zehir ve Hamza kitabını ikinci kez okuyarak yıla girmiştim, azıcık elimde sürünmüştü, bu kitabında öyle olacağını düşündüm ama o kadar merak edilesi kitaptı ki korka korka okumaya devam ettim. Nedenini spoiler olarak yazacağım, spoilera çok müsait bir kitap çünkü.



İşgalciler tarafından ele geçirilmiş Gecegüzü topraklarında inançlarını kapalı kapılar ardında yaşamak zorunda bırakılan, madden ve manen uyuşturularak itaate mahkûm edilen halk, isyanın ve özgürlüklerine kavuşacakları günün hayalini kurmakta. Bu sistemin ortasında sıcacık bir kafe olan Kakule’deyse kimsenin tahmin etmediği bir mücadelenin tohumları saklı. Gecegüzü’nün en güzel tatlılarını pişiren Leyla, küçük kafesinde gizli bir intikam hazırlığında. Halkın korkulu rüyası Yüzbaşı Karabasan tam da o esnada Kakule’de kahvesini yudumlamakta...
Yılların intikamını almak için kaç lokma gerekir? Gül tomurcuklarından filizlenen umut, Gecegüzü’nü sarmayı başarabilecek mi?


Leyla en yakın arkadaşıyla beraber işlettiği kafenin ünü herkesin kulağındadır, kafesini ve yaptığı kurabiyelerin bu kadar sevilmesi hoşuna gitse de planları başkadır.
İşgal altındaki ülkesini işgalcilerden kurtarmak ve ailesinin başına gelenler yüzünden de başkandan intikam almak isteyen Leyla hedefine yavaş yavaş ulaşmaya başlamıştır.
Zaman sonra öğrendiği gerçeklerden sonra ve yaptıklarını sonucunda bir umut yeşerir ama ne kadar güvenmelidir?
Leyla o kadar güçlü bir karakterdi ki onun yaşadıkları, planlarını okudukça hayret ve hayranlık duydum. Çok sevdim kendisini, sonuna kadar hep güçlü ve sevilesi bir karakterdi.
Sonrasında başına gelenleri okurken nasıl ağladığımı bir ben bir Allah biliyor. Ama ağlamamak mümkün değil. 
Hep böyle güçlü karakterler okuyalım, hep...


Kitapta bir sürü karakter var, mesela Yüzbaşı. Detaylıca yazacağım bir karakter değil ne yazık ki, sizin okuyup öğrenmeniz gerek. O yüzden Leyla'dan başka anlatacağım bir karakter yok, anlatırsam bile spoiler olarak yazacağım çünkü içimde tutamam.

Yazarımız kitabı işgal altında olan ülkelere itham ediyor ve bunlardan biride Doğu Türkistan. Orada neler yaşanıyor yarı biliyor, yarı bilmiyoruz. İşte kitabımızda da tam olarak bunu yazmış yazarımız. İşte bunları okurken o kadar çok ağladım ki. Düşünsenize ibadetlerinizi özgür yaşayamıyorsunuz, namaz kılamıyor, Kur'an okuyamıyor, Ezan dinleyemiyor, başınızı örtemiyorsunuz. Bunları okurken ne kadar ağır olduğunu anlamıyoruz, inşallahta anlamayız. Rabbim ülkemizi ezansız bırakmasın, bizleri son nefesimize kadar ve gelecekteki soyumuzu dinini özgürce yaşamayı nasip etsin. Okurken bile o kadar kötü olurken gerçekte olması ve bunun şu dünya aleminde yaşanması nefsime ağır geliyor ama elimizden gelen tek şey dua etmek. Rabbim zulüm gören, dinini özgürce yaşayamayan kullarına yardım etsin. Zor, cidden çok zor...
Mesela Leyla bir bölümde namazını eda ederken askerlerden saklanmak için banyoda kılmak zorunda kalıyor, yüreğim parçalandı resmen...
Sadece dinine bağlı insanlar dışında bu kitapta halkı susturmak için bazı yöntemlere başvuruyorlar. Yani bütün halk köşeye sıkışmış vaziyette. Bütün halkı feraha kavuşturmak birileri seferber olmuş vaziyette ama bunlar kim? Soruların cevabı kitapta.
 O yüzden bu kitabı herkesin ama herkesin okumasını canı gönülden istiyorum. Belki empati yeteneğimiz gelişir...


Kitapta geçen nahif bir aşk vardı ki bayıldım, zaten hayranım Merve Özcan'ın yazdığı çiftler <3 ben. Hepsine hayranım ve her zaman hayallerimin bir kenarındadır, nasip olması duasıyla.
Tabii burada da çok güzel şeyler okuduk ama daha fazla okumak isterdim, çok çabuk bitti kitap doyamadım...
Zaten yazarımız yeni kitap çıkaralı seneler oldu, bir kaç sene de diğer yeni kitabını beklemeyiz inşallah. Yazarımız ayrıca çizer ve onunla da çok ilgileniyor ama yazsın o ya, kelimelerine, konularına, kalemine aşığız resmen. <3
Bu arada yazarımızın kalemi çok farklı, ilk okuyanlar biraz garipseyebilir, kelime darağacı o kadar geniş ki hiç bilmediğim kelimeler öğrendim resmen. <3


-Spoiler başlangıcı-

Şimdi içimi dökmem için illa ki bunu yazmam gerekiyor, okuyanlarla hasbihal yapmak için. :)
Şimdi Leyla'nın kurabiye denemelerinden sonra barış kurabiyelerini bulması ve onunla zafere adım adım yaklaşmaları o kadar güzeldi ki Leyla için gurur duydum resmen. Sonrasında başkanın kim olduğu, Yüzbaşının gerçek kimliği hepsi on numara beş yıldızdı. Gerçi Yüzbaşıyı anlamıştım ya, Leyla'yı namaz kılarken kollamasını okurken dedim var bunda bir şeyler. Ama hem şok oldum hem de nasıl sevindim anlatamam.
Tabii başkanla olanlarda Leyla'nın acemiliğine çok güldüm, yazarımız bunu yazmaz dedim ama zaten sonrasında olanları okurken aynı Leyla gibi çok şaşırdım.
Ondan sonra Leyla'nın hatası yüzünden içeri almaları, Yüzbaşının sert tavırları o kadar içimi acıttı ki ve sonradan yaşadıkları off dedirttim ama nasıl zordu. İşte bundan sonra toplama kampında yaşadıklarının gerçekte de yaşandığına emin olduğumdan nasıl ağlıyorum anlatamam, durduramadım kendimi desem yeridir. Küçücük çocukları bile toplamaları, Leyla'ya yapılan işkenceler. Yaşandığını bildiğimden okunması o kadar zordu ki. İşte bu yüzden kitabı herkesin okumasını çok istiyorum.
Sonrasından Leyla ve Yahya'nın birbirine sevdasına hayran kaldım, sürekli getirdiği gül tomurcuklarının anlamı o kadar güzeldi ki.
Ve en sonunda evlenmeleri kalp ben.
Bu kısımları okumak çok isterdim.


-Spoiler Sonu-


Arkadaşlar daha ne yazacağımı şaşırdım, çok dikkat ederek yazmaya çalıştım ama cidden spoilera çok açık bir kitap. Nereden yazsam ucu spoiler oluyor. :D
Bu yüzden yorum çok tatmin etmediyse hemen alıp okuyun derim, tek kitap olduğu için yazarın bu kitabıyla başlayabilirsiniz ki bununla başlayın derim, okuyun okutun ve kitaplığınızın en güzel yerine koyun, çünkü işgal altında olan bütün ülkelerin inşallah feraha çıkacağına umudumuz artsın...
Ve yazardan Allah razı olsun böyle kitaplar yazdığı için, rabbim kalemine kuvvet versin de bol bol böyle güzel kitaplar okuyalım, çok ihtiyacımız var çünkü...




Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^


Ancak çoğu vakit bilmek, diline daha ulaştıramadan yalnızca ve yalnızca bilmek pek çetin bir mahsuriyetti.


*****

Gönlümün onunla olan alakası, kim olduğu düşünüldüğünde beş para etmemeliydi. Nezaketi de öyle.


*****

"Süt yanığı mühim değildir tabii," dedi.
"Mühim olan kime olduğu. Bazı insanlar bolca kan görmüş bir askeri bile ufak bir yanıkla telaşa sokabilir."


*****


"Taş atamasak da Allah'a taşı elimize aldığımızı söyleyeceğiz. Onu atacak kuvvetim olacak mı hiç bilemedim ama elimdeki taş hangi safa ait olduğuma nişanedir."



Not: Daha bir sürü alıntı vardı ama spoilera mahal verdiğinden yazmadım. :)



Not: Merve Özcan'ın diğer kitaplarına yaptığım yorumları okumak için burayı tıklayabilirsiniz^^


Başka yazılarımda görüşmek duasıyla, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^


25 Eylül 2014 Perşembe

Beni Bulun//Michelle Knight Kitap Yorumu^^


Merhabalar^^
En son böyle gerçek bir hikaye ne zaman okudum hatırlamıyorum ama son zaman da okuduğum en duygusal ve bizi dehşete düşüren kitaplardan biriydi. Bir kere konusuna bakınca gerçekten de bunlar olmuş mu diye hayret ediyoruz,11 yıl 3 kadın. Yazılması kolay ama gelin bir de o hayatı yaşamak zorunda kalan insanlara sorun. Çektikleri sıkıntı, zorluklar insan hayalinin üstün de. Konusuna bu şekilde değiniyorum. 


Kitabımıza başladığımız Michelle'in daha çocukluktan başlıyor hayatla sınavı. Başından geçenler daha küçüklükten insanın tüylerini ürpertiyor. Evsizlik, ailenin vurdum duymazlığı falan. Kitabımızı daha iyi anlayalım diye Martı Yayınları arasına bir kaç fotoğraf eklemiş yada zaten ekliydi bilmiyorum ama bununla bağdaştırıp daha iyi anlıyoruz. Okumaya devam ettiğim zaman da konu hakkında daha çok bilgi almak istedim. Mesela bu pislikliği yapan adamın nasıl biri olduğunu merak ettim nasıl bir ruh halindeysem artık  Ülkemiz de bu haber o zaman geçmemiş her halde öyle bir habere rast gelmedim. Haberleri görmesem yine aklımda şüphe olacaktı çünkü bu kadar işkenceleri, kötülükleri insanın aklı almıyor.

Michelle'in bir şekilde kurtulduğunu biliyoruz, sonrasın da mahkemeye gidiyor ve aleyhine şahit oluyor bunu yapması büyük cesaret isterdi ve yaptı. Bunun yani sıra böyle bir şeyi kaleme alıp yazmak, kitap çıkarmak ise bundan da büyük cesaret ister. 

Mahkemeden Michelle.

Tabii herkesi bilinçlendirmek, ben bunu yaptım sen yapma gibisinden ama yazdıkça yaşadıklarını kesin tekrardan yaşamak zorunda kalmıştır,  üzücü bir durum. Bir zaman geldi ölmek istedi ama hep onu ayakta tutan şey vardı; oğlu. 


Oğlu olmasaydı bu kadar cesaretli ve dayanıklı olmazdı. Bir çok yerde bize hissettiren duyguları çok farklıydı ama hep bir isteği vardı o da bu eziyeti yapan adama cezasını vermek. Gerçi verildi ve devamında adama ne olduğu biliniyor ama bende Michelle gibi düşünüyorum, keşke yapmasaydı da yaşadıklarını bir bir çekseydi. 

Kitabımız da sadece Michelle yok tabii cani adam 2 kadını daha kaçırıyor. Onlardan da bahsediyor ama gerçek olduğundan pek değinilmemiş ama psikopat her yerde psikopat. Aslında insanların az dikkat etmesi bu kadar zaman tutsak kalmazlardı mesela şimdi göstereceğim eve bakan insan nasıl buna ev der hadi onu geçtim demek çok öyle yerler var peki yan komşu? Peki akraba? Hiç mi değerleri yoktu acaba? İnsan merak etmeden duramıyor çünkü 11 sene hiçte az bir dilim değil ve bunu işkenceleri de ekledin mi hayat denilen bir şey kalmıyor.

11 Yıl tutsak kalınan ev ve Michelle'in küçüklüğü.

Neyse o kadar zamandan, acıdan sonra Michelle yine de ayakta. Şimdi hayata daha başka bir şekilde bakıyor, çıktıktan sonra hayat ne kadar değişmiş olsa da devam ediyor ve tek arzusu oğluna tekrardan kavuşmak.  Bu tür konuları okumayı her insan istemez sonuçta yaşanmış bir şey ve psikoloji meselesi ama daha iyi anlamak ve ona göre anlayıp, yaşamak isteyenler için öneririm. 

 Kitaba tabi ki de puan vermeyi düşünmüyorum.Gerçek acılardan bahsetmiş olduğu için buna değer biçemem, biçemeyiz.

Alıntılara geçmeden önce Martı Yayınlarına çok teşekkürler.



Alıntılar^^

Birkaç tatlı söze aşık olduğuma inanamıyordum. Sevilmeye bu kadar açtım demek.

Alıntıya Not: Beni benden alan yer.

*****

Böyle bir hediye alıyorsam Tanrı gerçekten orada bir yerde olmalıydı. Joey'nin doğduğu gün, hala hayatımın en güzel günü.

*****

Hayatınız sizden çalındıktan sonra en temel şeylere sahip olmak bile sizi mutlu ediyordur.



Son olarak kitabın ilk sayfaların da Michelle önsöz de bize çok güzel bir uyarı da bulunuyor. Sürekli gördüğünüz birini bir gün yada bir kaç gün görmediyseniz hemen bir araştırma yapın ve kaçırılmadığın dan emin olun.

Sevgiler saygılar...