29 Mart 2022 Salı

Kitap Alışverişi//Son Aldıklarımız Part 1^^

Merhabalar^^
Nasılsınız? Bahar geldi ha, ne dersiniz? Yani buralar hala soğuk, çiçekler açmadı ama güneşe bile şükrediyoruz çünkü özlemişiz <3 Sizin oralar nasıl?
Yazımı gelecek olursam, Instagram hesabımda yeni gelen kitapları hemen paylaşıyorum ama buraya paylaşana kadar bir iki tanesini okumuş oluyorum. Burada da okuduklarım var ama alalı çok olduğu için az okumuşum. :/
Yine bir sürü alışveriş yaptık, onlarda daha sonra inşallah^^
Kitapları D&R'dan, BKM'den, Amazon'dan ve Kitap Yurdu sitelerinden aldık, hepsinden biraz yani. :D Kısacası ortaya karışık bir şeyler olmuş, hepsi de çok iyi geldi. Hadi o zaman bakalım kitaplar neler?? <3



Aşk Dileği^^
Yazarın ilk aldığım kitabı, konusu da çok güzeldi ve okuduğum ilk kitap. İlk yarısı güzeldi, sonrasında ise merak ettiğim kitap bu muydu dedim. :/ Beğenmedim açıkçası, tabii ikiz okur beğenir mi onu kendi bilecek. :) Seri bu arada ama birbirinden bağımsız. :)
Amazondan bu kitap.



Kader İkizim
Yazarın ilk kitabı Ruh Öküzüm kitabını okumuş çok sevmiştim, senelerdir bu kitabı almak istemiştim ama olmamıştı. Amazon'da ucuza bulunca kaptık. :) Çok merak ediyorum ama beklentimi yüksek tutmayacağım, belki birinci kitap kadar güzel değil. :D



Oz Büyücüsü
İkiz aldı, filmini küçük yaştan beri her zaman televizyonda izlemiştik, çokta severdik. Bakalım filmi gibi mi, çok merak ediyorum. :)



Fareler ve İnsanlar
Yine ikiz aldı ve okudu bile. Sevmiş, ben de en kısa zamanda okumak istiyorum. Kısacık bir kitap zaten. 



Vadideki Zambak
Klasik olmazsa olmaz ve yine ikiz aldı. Lise zamanında başka bir yayınevinden vardı elimizde, öğretmenimizden almıştık sanki, o baskıyı çok severdim ama daha önüme hiç çıkmıyor. :/ Arayıp bulmam lazım, uyguna olursa onu da alırım. :)




Arkadaşlar Arasında Lafı Olmaz
Bu ve bundan sonraki kitaplar set olarak 5 kitap aldık, 20 ₺ verdik hepsine. :) İkiz okuyor ama ben henüz okuyamadım bu setlerden. :/ Bu kitapta cit-lik tarzıydı herhalde, öyledir inşallah :)




Tepetaklak
Kapağına vurulduğum kitap, konusuna çok bakmadım, umarım güzeldir. :) 



Beastly
İlk orijinal kitap aldığımız zamanlarda almıştık ama sonradan birilerine gönderdik herhalde. Şimdi o aldığımız fiyatın kaç katına inmiş(nasıl cümle ama, siz anladınız bence ;) ) hemen listeye ekledik. Filmi de güzeldi, kitabı da. Almak isteyenler olursa alabilir. :)



Su ve Ateş
 İkiz seçti bunu da, hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama kapak güzel, ilk ikiz okusun ona göre karar veririm. :D



Sonbahar Öpücüğü
Disney'in Haydi Çalkala dizisindeki Bella Thorne'nin kitapları. İlk İkiz okumuştu, o bile bilmiyordu sonradan öğrendi. Birinciyi beğenmişti ikinciyi aldık, ben de yakın zamanda okurum artık. :)
Kitap Yurdun'dan aldık bu kitapları. 



Ve büyük seri, Cam Şato serisi <3
Yeni yıla girmeden önce almıştık, zamlar gelmeden önce :D İlk iki kitap vardı, bi en son kitap kaldı ama onun içinde beklemek lazım. Aşırı pahalıydı, daha da pahalı oldu. :D
En kısa zamanda okumak istiyorum inşallah^^



Savaşçı Varis



Büyücü Varis
Savaşçı Varis ve bu kitap seri, Amazonda indimde olunca aldı ikiz, ben de laptop minderi aldım. Benim ki daha pahalı oldu ama o da aldı alacağını. 
Umarım sever, ucuzdu ama güzel olursa tadından yenmez. ;)



Bin Bela Bir Karanfil
Listede okuyup en sevdim kitaptır kendisi, ama var yaa çok güzeldi. Henüz yorumum gelmedi ama siz şimdiden alın. :) D&R'den aldık, o zaman hem kargo kod indirimi hem de romantik kitaplarda indirim vardı, 37'ydi herhalde yalan olmasın o kadara almıştık. :)
Şu an BKM kitapta da 37 ama kargo var, yine de öneririm. ;)




Kitaplar böyle, daha daha iyiler sizin olsun^^
Bu arada genelini İkiz almamış mı? Her zaman bana der sen daha çok alıyorsun diye, bu işte bir terslik var sdfghjk Ona sorsak sen o fiyata bir tane alırken ben 3-4 tane alıyorum diye, haklı^^

B arada alıyoruz ama bir haftada anca kitap bitiriyorum, kim bilir ne zamana okuyacağım bunları. Bir günde bir tane kitap bitirmek istiyorum yaaa -_-


O zaman başka yazılarımla görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^





23 Mart 2022 Çarşamba

Her Gün//David Levithan Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Yeni yorumla geldim. Bu aralar hem güzel, hem de eh işte kitaplar okuyorum. Eh işte nasıl oluyorsa artık. :D Bundan önce Portakal Kokulu Kız'ı okudum. Bir önce ki yorumumda nasıl sevdiğimi! okumuşsunuzdur belki. :D Bunu da hem sevdim hem sevemedim. Kitap güzeldi, verdiği mesaj da güzeldi ama arkadaşlar o son nedir yaaa. Dedim ne güzel ben de ikinci kitap var, hemen olmasa da okurum ama gelin görün ki yazar öyle bir son yazmış ki devamı yok yani. Ne, nasıl olur diye merak edenlere, cevabım yorumumun devamında.



Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.


Ana karakterimize kitapta kendine A diyor, bende öyle diyeceğim. A daha ilk doğuştan her gün bir bedende uyanıyor. Gece uyuyup, sabah kalktığı zaman kız, erkek fark etmeksizin 16 yaşında farklı birinin bedeninde uyanıyor. Anılarına erişebiliyor ve sorunsuz o günü geçiriyor. Bir gün Justin diye çocuğun bedenine girdiğinde Justin'ın sevgilisini fark eder, aralarındaki sıkıntıyı anlayınca kıza iyilik yapıp onu sahile götürür. Güzel bir günden sonra kızı unutamayan A, kızla aralarındaki mesafe  bir saatte olsa, dört saatte olsa onun yanına gitmek ister, giderde. Bir gün, bir partiye gidince işler karışır ve bedeninde ki çocuk içine şeytan girdiğine iddia eder. Sonrasında ise bazı şeyleri artık açığa çıkarmak ister ama çokta kolay olmayacaktır.

Karakterimizi sevdim, çeşit çeşit anne babasının, kardeşleri olmasına rağmen gerçek anne baba özlemi duyması üzdü beni. Ne olduğuyla ilgili bir şey yazmamış yazar, neden böyle olduğuyla ilgili. İşte burada nedenini ikinci kitapta öğrenebiliriz diye düşünürken neler oluyor neler. 
Farklı yaşamları, her insanın farklı sıkıntıları oluşu hayatın gerçeklerini yansıtıyor kitap. Bir aile iyiyken, diğer aile çocuğuyla ilgilenmiyor. Biri rahatlık içinde yaşarken bir diğer çocuk okula bile gitmiyor. Bu konuda gerçekten çok sevdim. A'nın çocukların hayatlarına müdahale etmemesi güzeldi ama bazı hayatlar vardı ki müdahale etseydi ne güzel olurdu dedim. Tabii çok ağır şeyler yaşayanlar için durmadı, buralarda güzel mesela. :)


Onun dışında yazarın sevmediğim bir şeyin üstünden sürekli durmasına gıcık oldum. Anladık savunuyorsun ama yeter yani. A sürekli benim cinsiyetim yok, ben A'yım demesi off dedirtti yani.
Bir de kızımız var, kim olduğu hakkında bir şey demeyeceğim, eğer okursanız siz öğrenin. Onda da yazar neden A gibi düşünmediği için kızıyor. :D Allah'ım ya, bitirirken bu düşünceleri beni aşırı irite etti o yüzden ne fantastik, ne yabancı okumak istedim . -_-
Konu olarak cidden sevdim, farklı ve sevilesi. Sadece bu yazarın eline düşmeseymiş keşke. Çünkü adam öyle bir son yazmış ki, tam ikinci kitapta neler olduğunu öğreniriz derken meğer o son gerçekten sonmuş. İkinci kitapta kızın yaşadıklarını anlatıyor. Yazar birinci kitapta kızla ilgili açıklanmayan şeyler ortaya atıp hiç anlatmadı, yani ikinci kitabı okuyalım diye sebep oluşturmuş ama bu sonla onu bile merak etmiyorum.


Ve olaylar öyle bir hal aldı ki acaba ne olacak, A söylenen şeyleri yaparsa sonucu istediği gibi olacak mı diye çok merak ettim. Yani yazar bizler için bunu açıklığa kavuşturmasını isterdim, bunu hak ediyorduk bence. Hani yazar sonu yazarda neler olacağını bize bırakır yaa bunu bize bıraksa bile o kadar çok ihtimal var ki ve A niye bu halde onu bile bilemediğimiz için kesin bir şey diyemiyoruz, düşünemiyoruz. :/

Bence böyle bir konuya bu son yakışmadı, zaten erkek bir yazarın yazdığı apaçık belliydi. Ayrım yapmıyorum ama argo ve bel altı konuşmaları daha çok erkek yazarların. O yüzden isim anonim bile olsa geneli belli ediyor kendini, bazen hoşuma gitmiyor.

Kısacası kitabı hem sevdim hem de sevmedim. Sonuyla ilgili sıkıntı olmasaydı onlara rağmen sevebilirdim hatta. İkinci kitabı hemen okumam gibi. Seri çıkalı seneler oldu, yazar çıkarsaydı çoktan çıkarırdı devamını. :/
Genel olarak yorumum böyleydi, yazarın kalemi akıcı oluşu kitabı okutuyordu. İlginç, hayatın içinden kitapları seviyorsanız okuyabilirsiniz. :)


Kitaba Puanım 5/3,5^^


Alıntılar^^

Uğruna yaşanılan bir şey olduğunda düşülen tuzak budur işte:
Diğer her şey ruhsuz gelir.


*****

Kötü bir insanın iyi davranmasını sağlamaya çalışmak bezdiricidir. Kötü olmanın onlar için neden bu kadar kolay olduğunu anlayabilirsiniz.


*****

Aşkın her şeye galip gelmesini isterdim. Fakat aşk hiçbir şeye galip gelmiyordu. Kendi başına hiçbir şey yapamıyordu.
Onun adına galip gelelim diye bize güveniyordu.




Bir yorumda böylece biter.
Başka yorumlarımda görüşmek duasıyla^^
Sevgiyle kalın...



16 Mart 2022 Çarşamba

Portakal Kokulu Kız//Şennur Kasa Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Instgram aleminde sürekli gördüğüm ve okumam gerek dediğim kitaptı Portakal Kokulu Kız. Çoook merak ediyordum. Bir kaç yorumda karakterlerin nasıl olduğunu öğrenip daha çok merak etmeye başladım. Aldım, hatta ikinci el değil sıfır aldım ama, aması var işte. Nedenini birazdan yazacağım. Şimdilik diyeceğim o ki almadan önce iyi düşünün, az para vermedim ve ikizin çok gönlü yoktu. :D O yüzden sevemedim. :D


“Hak’u msk’va mot ore?”
Murat genç kıza doğru bir adım daha yaklaşmış, kelimeler dudaklarından mırıldanırcasına dökülmüştü.
Defne yavaşça yutkundu. Bu büyülü kelimelerle tüm dengesi bozuluyor, beyninin odalarında tuzlu deniz kokusu dalgalanıyordu. Ruhu ise denize nazır bir manzaranın keyfini sürüyordu.
“Bu... Bu ne demek ki…”
Aklı bu cümleden bir şey çıkaramasa da, içinden bir ses aslında her bir harfini anladığını söylüyordu. Göğüs kafesinin içinde can çekişen genç kız kalbi birazdan bir Anka Kuşu olup uçacak, ardında onu yeni bir hayatın beklediği alevlere doğru kanat çırpacaktı.
Murat çocukluğunun mutlu kış günlerini hatırlatan o keskin portakal kokusunu ciğerlerine doldurdu.
“Neden bu kadar güzelsin?”

 Konu yazmıyor, ben de şimdi karakterler üzerinden anlatmaya çalışacağım. Diğer türlü iki kere anlatıyor olacağım.
Defne ailesinden uzakta, İstanbul'da okuyan bir genç kızdır. Babasını kaybettikten sonra annesinin yaptıklarından sonra evinden uzağa giden Defne'yi annesi eve çağırınca geri döner. Hasta kardeşini ve en sevdiği arkadaşını görmenin mutluluğu yaşarken annesinin verdiği haberler ikilemde kalır. Şirketleri batıyordur ve paraya ihtiyaçları vardır. Annesi portakal bahçelerini satmayı düşünmektedir ve kızından, sattığı kişiyle ilgilenmesini ister.
Defne değişik bir karakterdi, yani öyle böyle değil. Hatta kitabı sevmediysem bu yüzdendir. İlk olarak üniversite öğrencisi, akıllıda ama gözünün önünde olan şeylere rağmen düşündükleri çok değişikti. Buna sonradan değineceğim. 
Karakter olarak sevemedim kısacası.


Gelelim Murat'a. Kendisi inançlarına bağlı, işinde gücünde olan bir adamdır. İş için gittiği Mersin'de ise evlenerek geri döneceğini hiç düşünmemişti. İş yapacağı şirketin kızına bir zaman tahammül edemez ama bir gece yanlış anlaşılma nedeniyle Defne ile evlenmek zorunda kalan Murat Defne'yi de alıp İstanbul'a gider. Bir senelik anlaşma yaparlar ama birbirlerini tanıdıkça aslında birbirlerini yanlış anladıklarını zamanla öğrenirler.
Murat sevdiğim karakterdi, bir yerde aşırı sert çıkan bir karakter diyorlardı ama Defne'nin bilip bilmeden düşündüklerinin yanında Murat'ın tepkileri ikisini de aynı kefeye koydu bence.

Şimdi karakterlerden sonra kitabın genel yorumunu yapacağım. İlk olarak yarıya kadar normal şekilde okudum, devamını merak ediyordum sinir olsam da ama kitaba bi soğudum. Birincisi beklentim yüksekti, iki karakterleri de sevmemem kitaba karşı soğumama sebep oldu. Hatta öyle ki yarım bıraktım iki tane başka kitap okudum. Geri dönmek zor oldu. :D
Zaten sonrada ya bırakacaktım ya da atlaya atlaya okuyacaktım. Baktım ki o kadar okumuşum bari ayıp olmasın hepsini okumasam da göz gezdirerek bitireyim dedim. İyi ki öyle yapmışım, güzeldi ama sarmazdı daha. :/


Yukarıda sevmediğim yerlere değinecek olursam, ilk olarak Defne Murat'ın kendisine yanaşmamasını başka türlü yorumluyor. Hadi baştan anlarız ama adam namaz kılıyor ya, inançlarına bağlı ve bunu sürekli dile getiriyor, yani o aklın kavrayamıyor mu? Bir de Müslümanım ama gereğince yapmıyorum diyor Defne, offf çıldırdım yaaa. Tamam yapmıyorsun ama az araştır, bu adam neden benimle ilgilenmiyor de sor ya da. Gerçekten çok sinir oldum ve sürekli bunu düşünmesi beni çıldırttı. Camiye götürüyor, namaz kılışını izliyorsun sonra da adam acaba gay mi diyorsun, yaaa sabııııır. Yazarken bile sinir oldum. Sevmiyorum bu olayları, bununla ilgili benim aksime yorum yaparsanız da silerim kimse kusura bakmasın. Yazarın imam hatipli olması ve sürekli bunu dile getirmesi kitapta cidden soğuttu. Yani ilk seferde düşünmesine bir şey diyemem ama saçma şekilde sürekli böyle söyleyip adama aşık olması da saçmalık yani, öyle olduğunu düşündüğün an adama ilgin olmaz be. 

Aklıma gelenler bunlar, kitap devam ediyormuş. Yazar yayıneviyle anlaşamadı herhalde devamını wattpad'de yayımlıyor. Ne olacak diye bakarım, sonu pek iyi bittiği söylenemez. :D
Kısacası beklediğimi bulamadım, yazarın kalemi akıcıydı ama konu üzerinde daha ço k çalışmalı ve tekrarlama yapmaktan kaçınmalı. Daha güzel kitaplar yazacağına inanıyorum yine de. ;)



Kitaba Puanım 5/3^^




Alıntılar^^


"Aslında büyük sıkıntılar güzel günlerin doğum sancısıdır. Ve güneş gecenin en karanlık anında doğmaya başlar. Belki de gördüğün siyahlık ondandır."


*****

O anlatırken gökyüzü de kızıl kadife örtüsünü giymeye başlamıştı yavaş yavaş. Gün kızıla, Defne'nin yüreği Murat'a çalıyordu o dakikalarda.




Başka yeni yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^




12 Mart 2022 Cumartesi

Sonsuz Gökyüzünün Altında//Veronica Rossi Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Şu an bununla beraber yayımlanacak dört kitap yorumum var, buna gelene kadar diğerlerini yayımlarım inşallah ama şu an hepsi beklemede.
Ayçöreğinin hezimetinden sonra uzun zamandır distopya okumuyorum deyip buna başladım, sonra tekrardan romantik bir kitap istedi canım ama bunu da okumaya devam ettim. Kitabı okurken baya beklentiyi yüksek tuttum, sonra Kitap Turkusu'ndan B.ablam ben sevemedim deyince okurken bi düştü motivasyonum yine de devam ettim ve bitirdim. 


Ölmenin milyonlarca, yaşamaninsa tek bir yolu var Tehlike dolu bir dünyada siradişi bir ittifak Dünyalarin ayirdiği ancak kaderin birleştirdiği bir aşk
Aria bütün yaşamını Hayal'in korunaklı kubbesi altında geçirmiştir. Genç kadının bütün dünyası bu izole şehrin duvarlarıyla sınırlıdır. Ona Dışarı'da soluduğu havanın bile ölümcül olduğu öğretildiğinden Hayal'in kapılarının ardında neler uzandığını tahmin dahi etmemiştir. Annesi kaybolunca onu bulmak için Dışarı'daki çorak araziye çıkmak zorunda kalır ancak hayatta kalmanın çok zor olacağının bilincindedir.
Dışarı'dayken Perry adında bir Yabancı'yla tanışır. Bu yabani adam da birini aramaktadır ve Aria'nın hayatta kalabilmek için tek şansıdır. İki genç, aradıkları sorulara cevap bulabilmek için birbirlerine umut ışığı olacak ve sıradışı birliktelikleri Sonsuz Gökyüzünün Altında yaşayan insanların kaderini belirleyecek bir bağa dönüşecektir…


Aria Hayal dünyasında rahatlıkla yaşarken çalışan annesinden bir süre haber alamaz, konuyla ilgili bilgi alabileceği birinden yardım alacakken hayatı mahvolur. Bir anda kendini dışarda, vahşilerin arasından bulur.
Aria'nın yerinde olmak istemezdim. Düşünsenize dışarısı sizi yavaş yavaş öldürür diyorlar ve bir anda kendinizi savunmasız dışarıda buluyorsunuz. Aria gerçekten güçlü bir karakterdi, hem annesini, hem de Akıllıgöz'e kaydettikleri şeyleri delil olarak kullanması için onları bulmak zorunda kalır. Lakin bunları yapmak içinde yardıma ihtiyacı vardır.
Bu arada Akıllıgöz'de şöyle, akıllı telefonlar gibi bir tıkla istediğimiz yere gidebiliyoruz ya da izleyebiliyoruz. Yazar burada ileri gitmiş ve gözü taktığı zaman istediğin yerde, istediğin şekilde olabileceğini göstermiş. Size bir şey diyeyim mi, bunu yaparlar. :D Mesela operaya gidecekler akıllıgöze talimat veriyor ve hop oradasın, hem de sanal bir beden olarak. :O
Bence çok iyi :D


Perry(Ben okurken hep peri dedim asdfghjkl)
Hayal'in dışında, sürekli hareket eden Eter'le yaşamaya çalışan Perry abisiyle beraber halkını, kabilesini kurtarmak ister. Eter şiddetlendiği zaman her yeri yakıp geçtiği için zamanları azdır ve yemek bulmada da zorluk çekerler.
Perry uzaklarda yaşam söylentileri duymaktadır ve onun peşinden gitmek ister ama abisi izin vermez. Bunun yanında da kabilesinin başına geçmek için her şeyi göze almaktadır.
Aria'nın vahşi dediği insanlardan biri olan Perry kendisi yüzünden meydana gelen olayları düzeltmek için Aria'ya ihtiyaç duyar. Ondan sonra takım olarak ilerleyen Aria ve Perry'nin başına bir sürü şey gelecektir.
Perry'yi de Aria gibi sevdim, ırk olarak bazı özel güçlerinin olması ise kitaba güzel bir hava katmış.


Bunların dışında Roar vardı, ben de huy olmuş boş rol hariç herkesten şüpheleniyorum. Roar'da onlardan biriydi ve aşırı sevdim. Liv var birde, hiç görmediğimiz ama adının sıkça geçtiği karakter. İkinci kitapta okumak dileğiyle. ;)
Roar aşırı tatlıydı, Aria gibi Perry'den çok sevmiş olabilirim. Zaten çatlak karakterler her zaman ilgimi çeker. :D
Cinder, onun ne olduğunu ya ikinci kitapta ya da sonra kitapta öğreneceğiz.
Ama diğer karakterlere göre en merak ettiğim karakterde o, hatta kitapta ki karakterler de Cinder'ı çok merak ediyorlar.
Marroh vardı bir de, yani kitapta yok yok. :D Böyle kitabın seyrini değiştiren karakterleri seviyorum, Marrıh'da onlardan biriydi. Yaşadığı yer çok ilginçti ve iyiydi ama Eter'in ne yapacağını kimse bilemez. Devam kitaplarında onlara ne olacak okuyup göreceğiz. :)

Genel bir yorum yapacak olursam yazarın kalemi akıcıydı, başta yazdığı Hayal ve diğer bilmediğimiz şeyleri anlamam zaman aldı. Daha açıklayıcı şekilde giriş yapsaydı ilk başlarda bocalamazdım. Düşünün zaman sonra anlayabildim Hayal nasıl bir yer falan. Tabii yine anlamadığım bir kaç yer oldu, belki çeviride sıkıntı vardı ya da benim beynim yandı. :D Kitabı oturup okuduğunuz zaman bir oturuşta 50 sayfa okuyorsunuz. Dün gece(kitabı bitirdiğim gece) 180 sayfa okudum ve hiç sıkılmadım, bunu da belirtmek isterim. Normalde sıkılır, yeter bitsin derim ama okumaya devam ederken sayfayı bi çevirdim bomboş, meğer son sayfayı okuyormuşum. :D
Kitabı cidden sevdim, çok ahım şahım bir şey olmadı benim için ama karakterlerin ilginç olması, olayların bazısının sonuca bağlanması, çiftin yavaş yavaş yakınlaşması falan hepsi kitabı güzel yapan taraflardı. Kitapta geçen uzun yolculuk biraz sıktı beni, yani olaysız değildi ama yine mi yürüyecekler, gelmediler mi daha dedim. İkinci kitapta da baya yürüyecekler gibi ama neler olacak, ne bulacaklar bilemiyorum ve aradıkları şeyi ikinci kitapta bulurlarsa çok sevineceğim. :)

Bu tarz distopya serileri seviyorsanız şu an Kitap Yurdu'nda ilk iki kitap 20₺. Okuması akıcı, merak edilesi kitaplardan biriydi. Eğer okursanız ya da okuduysanız yorumunuzu esirgemeyin, sizin düşüncelerinizi de merak ettim. :)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"Asla, Köstebek. Eter asla kaybolmaz."
Kız yukarı baktı. "Aslalarla dolu bir göğün altında aslalarla dolu bir dünya."


*****


"Nefret etmiyor musun yani?" diye sordu bir süre sonra Aria'ya.
"Kısmen...Vahşi olmaktan?"
"Beni hayatta tutan şeyden nasıl nefret edebilirim?"





Bir yorum daha biter, yorumları yazıp en sona alıntılar kalıyor, onları da ekleyip bitiriyorum. En azından unutmuyorum yorumumu, bu da bir şey. :D
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^

Buralarda da varım^^


7 Mart 2022 Pazartesi

Splash Splash Love-Mini Kore Dizisi//Blogları Canlandırma Projesi^^

Selamlar^^
Bundan 6-7 yıl önce dizi ilk çıktığı zaman heyecanla izlemeye başlayıp birinci bölüme BAYILMIŞTIM, sonra ikinci bölüm elimin altında olmasına rağmen aylarca izlemedim. Bilmiyorum ya güzelliğini zirvede bırakarak devam etmek istemedim ya da bitmesin istedim. Sonra unuttum gitti, arada görüyordum ama yine bitirmek içimden gelmiyordu. Sonunda BCP için mini bir bir şeyler ararken aklıma geldi, bitirmeye vesile olsun istedim.
Veeee sonunda bitirdim arkadaşlaaaaar :D
İlk bölümü kahkaha atarak bitirirken ikinci bölüm birincinin aksine hüzünlü geçti, belki de o yüzden devam etmedim. Bir sürü sebep sunabilirim aslında :D
BCP'ne izlememe vesile olduğu için teşekkür ediyorum asdfghjkl
Bu arada Şubat ayında yine şaşırtmıyor diziden ilerliyorum. :D 


Konusu;
Üniversite sınavına girmekten son anda vazgeçen Jang Dan Bi içten bir dilek diler ve dileği anında gerçekleşir. 
Bir anda kendini yağmur yağma ayininin ortasında bulan Dan Bi dizi setinde olduğunu sanır ama gerçek kılıçlarla karşı karşı kalınca aslında öyle olmadığını, gerçek Joseon dönemine geldiğini öğrenir.
Ve olaylar böylece başlar. :)


Kim Seul Gi//Jang Dan Bi^^
Lise öğrencisi olan Dan Bi hayatın yoruculuğundan, annesinin baskılarından ve sınav stresinden dolayı bunalmıştır.
Sınav günü dileğinin gerçekleşmesiyle bambaşka bir yerde olduğunu anlayınca uyum sağlamaya ve krala bildiklerini anlatmaya başlar.
Kim Seul Gi çok iyi bir oyuncu, herkes illa ki en az bir dizini izlemiştir çünkü hep yan rollerde oynuyor ve mini dizilerde. Oysa ki başrolü hak eden oyunculardan. En son Find Me In Your Memory'de izledim, orada da çok iyiydi. Artık uzun soluklu bir başrol gelsin yaa. :/



Yoon Doo Joon//Lee Do^^
Joseon döneminin kralı olan Lee Do(Kore tarihini bilmiyorum) gelecekten gelen birinden aldığı bilgilerle halkını geliştirmek, bilgilendirmek ister. Dan Bi ile iyi anlaşan Lee Do zamanla ona farklı duygular beslemeye başlar.
Doo Joon hem idol hem oyuncu. Beast, şimdi ki adıyla Highlight grubunun lideri. Çok sevdiğim grup ve idoldür. Son zamanlarda neler yapıyor hiçbir fikrim yok, dizide çekmiyor. En iyisi ben bi stalklıyım :D
Aşırı tatlıydı, diğer eski ve yeni dizilerini izleme isteği uyandırdı. Umarım yeni dizi projeleri vardır. ;)



Ahn Hyo Seop^^
Artık kendisi çoook ünlü bir oyuncu, bu zamanlarda yan rollerde tabii. Çok görmesekte dizideki karakteri çok iyiydi. Sadece şu peruğu aşırı kötüydü. -_-
Şu an kendisi bir romantik komedi dizisinde oynuyor. Güncel, bölümler gelirse izlemek isterim. :) Aşırı tatlış, Yorum saati sürekli gülmediğinden bahsetse de bence burada çok fazla gülüyor. :D
Bu arada Kim Seul Gi ve kendisi sonradan Queen Of The Ring dizisinde partnerdi. O dizide çok tatlıydı yaa, bir daha izlemek istiyorummmm :)



Jin Ki Joo//Kraliçe So Heon^^
Adı üstünden kraliçe, başta kötü gözükse de sonradan çok tatlı çıktı.
Hem gelecekte hem de geçmişte vardı. Gelecekte ki hali ve yaşayacaklarını gerçekten izlemek isterdim. :(
Kendisini Moon Lovers, The Secret Life Of My Secretary dizilerden tanıyorum, The Secret'da daha çok sevdim mesela. Şu an Park Hae Jin ile dizisi var.



Resimler^^


asdfghjklş


Çantası resmen market gibiydi. :D 





Kameraya böyle de poz vermezsiniz yaaa asdfghjk




Gifler^^


Oraya nasıl yağmur yağıyor diyor ya :D


Şakacı :P


Yorum Saati, gör gör asdfghjk




Joseon döneminde lise hadım olarak anılıyor, Jan Bi'nin de işine geliyor haliyle. :D





Ders çalışma sahneleri efsaneydi :D




SPOİLER GİFİ BAŞLANGICI









BİTİŞ
Eklemezsem yarım kalacakmış gibi :'(



Ve son^^
Dizi çok çok çooook iyiydi. Saçma konulu dizileri 30-40 yaparken böyle güzelim, eğlenceli dizileri 2 bölüm nasıl yaparsınız ya, bütün izleyiciler sinir krizi geçirdi, geçiriyor -_- Moon Lovers'ın ikinci sezonu yok diye kızdığımız kadar buna da kızıyoruz  neden bu kadar kısa beee. 16 bölüm olsaydı aşırı dram olurdu, tadı kaçardı ama bir 8-10 arası olsaydı var ya tadından yenmezdi.
 Daha ne yapalım böyle bitti, en azından Moon Lovers gibi saçma sonlu değildi :P -_-
Şöyle mini minnacık, eğleneceğim, eğlenirken bir kaç şeyde öğrenirim belki diyeceğiniz dizilerden.
Biz Koreantürk'den indirmiştir, arşivde duruyordu. Instagramda bir kaç sahne paylaşmayı düşünüyorum, merak ederseniz beklerim. :) Hesabım aşağıda olacak. ;)



Blogları Canlandırma Projesi, Mart ayında Tıp Haftasını konu alacağız. Bu tarz şeyleri seviyorsanız katılabilirsiniz. :)


Bir dizinin daha sonuna geldik, okuyanlara teşekkürler. <3
Çok kalp^^
Sevgiyle kalın^^