Bridgerton etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bridgerton etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2023 Cuma

Bridgerton 2.Sezon//Yabancı Dizi Yorumu^^

Selamlar^^
Bundan iki sene önce, İkizimle yengem(abimin eşi) kendi aralarında sürekli Bridgerton dedikodusu yapınca ben de izleyeceğim, yeter siz gizli gizli konuşuyorsunuz, muhabbete dahil olmak istiyorum dedim başladım izlemeye.
(Birinci sezon yorumunu buradan okuyabilirsiniz.)
Birinci sezon bittiğinde hemen ikinci sezonu, şükür ki ikinci sezon gelmişti. Bu sezon 2022 yılının Mart ayında gelmiş. Şu an 2023'ün Aralık ayındayız ve üçüncü sezon halen daha gelmedi. Ve 2022 yazında çekilen dizinin yayın tarihinin 2024 yılının Mayıs'ında geleceğini ve iki part olacağını daha yeni öğrendik. Birinci part Mayıs, ikinci part ise Haziran ayında yayınlanacak.
Yeminle bu nasıl saçmalık???
Tamam ikinci sezon tam şu hastalık yüzünden ertelendi ama bu?
Yani çok istediğimiz sezonunda yıllar sonra gelmesi. Yine de fragman vs gelecek, EN AZINDAN tarih belli oldu diye seviniyoruz. -_-
Bu dizinin de basireti nasıl bağlıysa seneler oldu daha yeni yorumunu yapıyorum. Tamam resimler falan halloldu derken bir türlü yorumunu yazamadım gitti.
Geç yorum yazdığımı biliyorum ama bunun bu kadar geç yazmamda biraz şov yani. -_-
Bu diziden sonra serinin üç kitabı okudum bile asdfghj Hatta Rüyalar Gerçek Olsa'yı ikinci kez okudum :D
Kitapların yorumlarını buradan okuyabilirsiniz. Bu dizinin kitabını (En Çok Beni Sev) beğendim mi? Onun sorusuna yorumun devamında cevaplayacağım. ;) Tabii kitap için yazdığım yorumumu okursanız daha erken öğrenirsiniz. :D

Dizinin yeni sezonu gelene kadar bunu kaç kere izledim, izledik İkizle saymadım bile. Diziyi ilk izlediğimde erkek karakterimizin gerçekteki kimliğini öğrendikten sonra soğudum, o aşkı hissedemedim. Sonra izledikçe aslında gerçek kimliği kenara bırakırsak karakter olarak iyiydi ve ben adamın gerçekte öyle bir şey olduğuna kesinlikle inanmıyorum, olsa şöyle bir dizi çeker mi be. Saçma popüler şeyler yüzünden gündem de olmak için yapılan saçma şeyler.
Neyse, işte bir kaç kere izledikten sonra aslında bu sezonun birinci sezondan daha da iyi olduğunu fark ettim. :D Hatta bu sezon daha dolu dolu diyebilirim ama o kadar saçmalığı vardı ki -_-
Not: Birinci sezonu izlemediyseniz bu yorumu es geçin derim, bol bol birinci sezondan spoiler var. :)


Konusu:
Bridgerton ailesinin en büyük oğlu olan Anthony'nin uygun bir eş ararken Kate, annesi ve kız kardeşi Londra'ya gelir ve en uygun eşin Kate'in kız kardeşi Edwina olduğunu düşünür ama abla Kate onlara huzur vermez ve aslında Edwina değil de Kate'in ona uygun eş olduğunu düşünürken artık yüzükler takılmış, düğün olacaktır.



Simone Ashley//Kate Sharma ^^
Kız kardeşinin iyi bir evlilik yapmasına kafayı takan Kate sosyeteye girdiklerinde kız kardeşine iyi bir eş bulmak için çok çabalar. Bu sürede de herkesin bildiği gibi en iyi eş Anthony'dir ama Kate onun gelecekteki eşi için düşündüklerini duyduktan sonra evlenmelerini istemez ama kız kardeşi öyle düşünmüyordur ve Anthony Edwina'yla evlenmeye kararlıdır.
Bu kısımları ne yazık ki kitapla kıyaslayacağım. Şimdi Anthony'ye olan nefret iki yerde de vardı, kız kardeşinden uzak tutmak falan ama dizide o kadar abartmışlar ki en sonunda iş neredeyse ihanete gidecek ama dur diyen yok, Kate ısrarla evleneceksin diyor. Kızım deli misin sen yaa??
Eeee ne oldu, en azından yüzükler atılsaydı da o zaman skandal olsaydı, böyle daha mı iyi oldu????
Neyse, karaktere aşırı kılım ama oyuncuyu çok beğendim. Çok asil ve role uygundu. Kitapta esmer bir karakterken dizide bu esmerliği biraz abartmış karakterimizi hintli biri yapmışlar asdfghjklş
Şaka değil. Dizi yapımcılarının her ırktan bünyelerine almaları takdir edilesi ama bu kadar göze sokulması çok saçma. Canım geçmişte yaptıklarınızı ne yazık ki unutturamazsınız -_-
Üçüncü sezonda var kendisi ve orada daha da güzel ve asil duruyor :D Bu arada karakter olarak laflarını pat pat söylemesi favorimdi. :)



Jonathan Bailey//Anthony Bridgerton^^
Babasının ani ölümünden sonra ailenin bütün yükünü üstlenen Anthony artık evlenme yaşını geldiğini düşündüğü an kendine ve ailesine uygun bir eş arar. Aşk onun için önemli değildir ama eşinin kültürlü, görgülü olmasını kafaya koymuştur. Edwina'yı gördükten sonra eş adayında kesin karar vermiş olsa da ablası Kate buna sıcak bakmamaktadır ve ilk önce onu ikna etmek zorundadır, tabii bunu yapmak sandığından kolay olmayacaktır.
Karakter olarak anca duygularını anlamasına sinir oldum ama o kıskanç halleri yok muydu çok iyiydi ve sonunda anlayıp bunu açık açık söylemesi ama karşısındakinin kendisinden çok kız kardeşini düşünmesi tabii onu da şok etti. :D
Kitaptaki karakterden çok dizideki karakterde o aşkı hissettik. Nasıl ki birinci sezon vasat olmasına rağmen kitap çok iyiyse, burada kitap vasat dizi iyiydi ama konu olarak. Gidişat biraz fazla karmaşaydı.
Oyuncu için diyeceğim pek bir şey yok, kendisi başka yolun yolcusu ve buna inanmamızı istiyorlar, yersek. Adamın ya oyunculuğu iyi ya da içinde tutmak zorunda kaldıklarını dışarı atmak için bu tarz rolleri kabul etmiş. :P İzleyenler ne demek istediğimi anladı. :D
Yani böyle bir rolü neden kabul eder ki insan? Zaten bu tarz saçmalıklar çekilmeye başladı, git onlarda oyna. -_-
Başta aşırı sinir olmuştum, sonra oyuncuyu aradan çıkardım ve diziye, karaktere odaklandım. O zaman daha izlenir oldu dizi. -_-



Charithra Chandran//Edwina Sharma^^
Kate'in kız kardeşi olan Edwina el bebek gül bebek büyümüştür. Kate bütün bildiği şeyleri kardeşine öğretirken amacı iyi bir evlilik yapmasını sağlamaktır. Sosyeteye girdiklerinden bir sürü iyi talip çıkmasına rağmen Anthony'de Anthony dediği için diğerlerini es geçer.
Dizide kendisine o kadar sinir oldum ki yani görmek bile istemiyordum. Yaa tamam Anthony herkesin istediği bir koca ama kardeşim sen görmüyor musun bakışlarını? Hiç aşkla bakıyor mu sana? Biraz önce anılar tazelensin diye izlerken kendi ağzıyla bana uzun uzun bakmıyor vs. diyordu, yani bundan aşık olur mu? Bir de sonradan çıkan gerçeklerden sonra ben körmüşüm demesi hepimizi güldürdü tabi. :P
Cidden çok sinir oldum kendisine, aşırı bencil bir karakterdi. Ablası onun iyiliğini isterken onun laylaylom tavırlarına gıcık oldum. Kız seni düşünüyor, aman laf gelmesin diyor, aşkını kalbine gömüyor ama bu -_- Ve Kate baştan beri olmaz, Anthony olmaz dedi, sonradan çıkıp ablana hesap sorumazsın küçük hanım -_- O yüzden yaşadığın her şeyi hak ettin. :P
Ablası kadar tatlı bir oyuncuydu kendisi, en son kısımda olanlar devam ederse belki üçüncü sezonda da kendisini görürüz ya da neler olduğunu öğreniriz. :D



Claudia Jessie//Eloise Bridgerton^^
Aslında iki,üç karakterden başka karakteri yazmayacaktım ama dizi alsın yürüsün diye yan karakterlerde olaylar yazınca bazılarına yazmak istedim.
Eloise kafayı Lady Whistledown'ı bulmakla bozmuştur, arkadaşı Pen onu durdurmak istese de nafiledir. En sonunda olmaması gereken yerlerde olunca işler çığırından çıkar.
Eloise'e bu sezon aşırı kıl oldum, Pen kaç kere uyardı yapma etme dedi ama en sonunda ne oldu peki.-_-
Yani en sonunda olanlar sadece Pen'in suçu değildi, Eloise'de çok kaşındı, hem de öyle böyle değil ve Pen'e yaptıkları. -_- Burada susuyorum, yoksa spoiler vereceğim. :P
Oyuncu olarak kendisi çok tatlı yaaa, yani bu rolü başka biri oynayamazdı bence. :D Üçüncü sezonda lütfen bizi sinir etmesin, ne oluuuuur. :/



Nicola Coughlan//Penelope Featherington^^
Lady Whistledown olduğunu birinci sezonda öğrendik tabii ki, ondan sonra zekasını sürekli belli ettirmeleri, dedikoduları nasıl ve nereden aldığını göstermeleri güzeldi. Son kısımda yaptığını anlayabiliyorum ve bunun Eloise'nde anlamasını isterdim ama ne yazık ki dizinin entrikalı devam etmesi için böyle bir sona ihtiyaç vardı.
Ve en sonda iki kardeş tarafından büyük kalp kırıklığı yaşamasını ben affedemedim, Pen affetti ama ben affedemedim. Her izlediğimde sinir oluyorum. -_-
Oyuncu olarak Nicola kalbi güzel insanlardan, bunu da 76 gündür süren karpuzların ülkesine verdiği destekten görebilirsiniz. Aslında kendisine savunduğu şeyler yüzünden aşırı kıl olmaya başlamıştım ama masum insanlara verdiği destek, hatta hiçbir şekilde geri durmadan paylaştığı şeyleri görünce kendisine dua etmeye başladım. Allah hidayet versin, çünkü kalbi gerçekten iyi ve insan gibi insan...
Bağışlar yaptı, yürüyüşlere katıldı ve sessiz kalan ünlülerden değildi. Yani sonradan olsa tamam derdim ama daha ilk günden başladı. Helal olsun valla, diyorum ya insan gibi insan. 👏👏👏



Luke Newton//Colin Bridgerton^^
Uzun seyahatlerden dönen Colin abilerinin seçimlerini gördükçe kendi seçimlerini gözden geçirmek ister ve sosyeteye yeni gelen birinden yardım almak ister.
İlk sezondaki o skandalından sonra kafası yerine gelmiştir dedim ama gelir gelmez o kızı sorması şokunu halen daha atamadım ve Pen kadar kalbim kırıldı.
Unut yav unuuuut!!!! Kız seni kullandı bir mendil gibi :P
Neyse, ilk sezondaki tatlılığı bu sezonda yoktu, biraz kilo almış, saçlar bir garip falan ama arkadaşlar üçüncü sezonda bomba gibi geliyor... Oy oy oyyyyy asdfghjklş
Aynı Anthony gibi, o da birinci sezonda yıkık, dökük bir karakterdi ama bu sezon çok iyiydi :P
Son kısımda yaptığı saçmalığa gelmiyorum bile, kitapta geçen bir yer var. Annesinin ısrarından sonra kardeşlerine Pen'le evlenmem diye bas bas bağırıyordu, acaba bu o muydu?
İnşallah değildi, çünkü kitaptaki o sahne kesinlikle OLMALI!!!
Ve umarım, ciddi söylüyorum Pen için sürünsün, hak etti çünkü. -_- Şöyle bol kıskanç bir sezon istiyorum. (Burada kötü kadın gülüşü atıyoruz hihiihi)
Yaa zaten belli ki yapımcı kitaba göre gitmiyor bari bizim isteğimiz olsun. -_-
Luke'u takip ediyorum, adam dizi için mi yoksa sağlığı için bir vücut geliştirdi, bir özgüven patlaması yaşadık ki sormayın, öyle bir özgüven ki sevgilisinden ayrıldı be sdfghjkl
Umarım Nicola ile beraberdir ama sanmıyorum, ne zaman istediğimiz bir ship oldu ki bu da olsun.
Yak cigarayı be ustaa :/




ARKADAŞALAAAR!!!!!
Üçüncü sezon istek değil ihtiyaç!!! :D



Luke Thompson//Benedict^^
Ya şu adama güzel bir rol yazın lütfen ya, süründü iki sezondur. Sürekli birilerinden darbe almaktan usandı, bizde usandık. :D Bu sezonda da çizime yoğunlaşan Benedict abisinin darbesinden sonra bütün hayallerine veda ederken bıraktık. Üçüncü sezonda kendisi hakkında saçma şeyler duyduk, inşallah değildir. -_-
Zaten seri sırasına göre üçüncü sezon Benedict'in olması gerekirken Pen&Colin olunca herkes bir sinir oldu, bir de saçma sapan bir rolle devam ettirirlerse işler iyice yoldan çıkar. -_-
Zaten gerçekte sosyal medyada falan değil, adam sır mübarek asdfghjk
Dizide kardeş olsalar da gerçekte Claudia Jessie(Eloise) ile shipliyorum bu arada asdfghjkl İçimde kalmasın :D Belki birinci sezon yorumumda yazmışımdır ama burada da yazayım dedim. :D



Resimler^^


Bu kısım güzeldi ama bence en iyisi birinci sezondaydı. :)




Al başa belayı -_-



Düğün konsepti çok iyi değil mi yaaa <3
Böyle diziler neden az, daha çok olmalı ;)




Bu oyun kitapta daha iyi diyorlardı ama bence dizide daha iyiydi. Edwina'nın sap gibi kalmasına kıl olurken Kate'in eğlenmesine bayıldımmm



Burada Pen=Biz cidden :/














Gifler^^

 
Çok güzel bir girişti ve Daphne'nin çocuğuyla dizide olması ama kocasının olmaması. Oysa ki kitaplarda her yerde Simon. :/





Çok uyumlu değiller m??



Yine bir gün kalbimiz kırılırken falan..



Eloise biz resmen yaa :D



Ulan Colin, olmayacaktı neden ümit veriyorsun kıza -_-







Adam bu bakışları yapmak için büyük dersler almış olmalı, ya da... :D



Burada as bayrakları As olayı oldu!!! <3



Şu gifin devamı olmalıydı :'(






Ve son^^
Şuraya kadar genel olarak diziyi nasıl bulduğumu anlamışsınızdır. İlk sezonda olmayan aşk burada vardı ama burada yaşananlarda bizi sinir krizlerine soktu soktu çıkardı tabii. Ama dolu dolu bir sezondu. Aşk, ihtiras, kıskançlık, bakışmalar, kavuşamamalar falan filan. Yan karakterlerinde saçmaladıkları oldu ama sekiz bölümlük bir dizi için illa ki yan karakterler olacaktı. Gerçi baya saçmalanmıştı ama yapacak bir şey yok, senarist, yapımcı, yönetmen biz değiliz, haa olmak isterdik ama değiliz. :/
Dekor, kıyafetler, müzik uyumları hepsi çok çok iyiydi. Kitaplarını okuyanlar beğenmiyor ama tarihi bir dizi arayışı olanlar için iyi bir tercih olabilir ve böyle diziler gelmeli, diğer ağır entrikalı dizilerden değil, bu tarz historical kitapların dizilerinden.
Dizide açıklık vardı ama birinci sezonun yanından bile geçmiyor. :P Yani hem masum, hem aşk dolu bir sezon ama sinir etmede garantili. Gülü seven dikenine katlanır misali :P Tabii ben şimdi izlediğimde atlıyorum o saçma kısımları, çünkü aşırı gereksiz konular ve karakterler vardı. Mesela Pen'in annesi, kız kardeşi gibi. -_-
Üçüncü sezon gelene kadar izlemeye devam edeceğiz gibi, inşallah üçüncü sezon hayal kırıklığı olmaz da beklediğimize değer, değsin ne olur. :/ Çok beklentim yok ama umutta fakirin ekmeği be...






Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle ve aşkla kalın^^


Buralarda da varım^^



22 Temmuz 2023 Cumartesi

En Çok Beni Sev//Julia Quinn Kitap Yorumu^^

 Herkese Merhaba^^
Bridgerton serisini okumaya devam ediyorum. Ben biraz sıralamayı karıştırdım, mesela ilk Pen ve Colin’in kitapları Rüyalar Gerçek Olsa’yı okudum. Sonra Benedict’in Son Söz Aşkın kitabını, ondan sonra Daphne ve Simon’ın kitabı Yüreğe Söz Geçmiyor'u, şimdi de bu. Numaralanmaya göre şöyle okumuşum. 4-3-1-2 asdfghjkl Neyse ki bağlantılı değil, istediğiniz kitaptan okumaya başlayabilirsiniz. :)
Gelelim kitaba, ilk İkiz okudu ve sevdiğini söyledi. Diziyle alakası olmadığını, diziden daha güzel olduğunu da dipnot olarak ekledi.
Peki ben sevdim mi?
İşte onun cevabı yorumumum devamında. :)


Yazarınız 1814’ün olaylarla dolu bir sezon olaca
ğına inanıyor, özellikle de bugüne kadar evlenmeyi düşündüğüne dair hiçbir işarette bulunmayan, Londra’nın en gözde bekârı Anthony Bridgerton için. Aslında neden evlensin ki? Söz konusu eksiksiz bir zampara gibi davranmak olduğunda, ondan daha iyisi bulunamaz... 
LEYDİ WHISTLEDOWN’UN CEMİYET GAZETESİ, Nisan 1814 
 
Ne var ki dedikoducu yazarımız bu defa yanılıyordu. Anthony Bridgerton sadece evlilik kararı kalmamış, bir eş adayı da seçmişti! Önündeki tek engel ise seçtiği kişinin ablası Kate Sheffield’dı - kendisi Londra balolarının o güne dek gördüğü en baş belası kişiydi. Nüktedan ve entrikacı Kate, bir yandan bu izdivacı engellemek konusundaki kararlılığıyla Anthony’yi deli ederken, diğer yandan çapkın vikontun erotik rüyalarının başmisafiri oluyordu. Genel inancın aksine Kate, zampara beylerin zamanla ıslah olup iyi birer koca olabileceklerine inanmıyordu ve Anthony Bridgerton da bu zamparaların arasında en ahlaksız olanıydı. Kate kız kardeşini korumaya kesin kararlıydı fakat kendi kalbinin korunmasızlığı yüzünden de endişe içerisindeydi. Ve Anthony’nin dudakları kendi dudaklarına değdiği anda, Kate ona karşı koyamayacağını anlayıp korkuya kapılmıştı...


Kate kendisinin takdim etme zamanı geçtiği için kardeşinin bu sezonda takdim edilip, aşık olacağı bir adamla evlenmesini ister.
Bir kaç adayın olmasına rağmen kız kardeşi gözde ve çapkın bekar Anthony ilgisini çeker ama Kate bu durumu istemez. Kate ne kadar istemese de Anthony sürekli etraflarında olunca istenmeyen şeyler olur.
Ben dizideki Kate’ide sevmiştim buradakini aynı şekilde sevdim. Kardeşini kendinden fazla düşünen bir ablaydı ama dizide bu huyu aşırıya kaçmıştı bence. Yani dizi de azıcık bencil olsaydı o son olmazdı çünkü.
Olmasaydı güzel olurdu gerçi -_-

Anthony artık hovardalığı bırakıp düzenli bir hayata başlamak ister, bu da evlenmekten geçiyordur. Annesinin yardımıyla bir sürü genç bayanla tanışan Anthony en sonunda yeni sezonda takdim edilen Edwina’yı tanır ve onunla evlenmek ister ama önünde çok büyük bir engel vardır, Edwina’nın ablası Kate.
Şimdi diziye baktığımız zaman kitapta ki Anthony daha aklı başında, ne istediğini bilen biriydi ama dizide offf yani, illet etmişti bizi. Seviyor mu, sevmiyor mu belli değil. Ne istediğinden emin değil. Neyse işte dizide bizi sinir krizlerine soktu.
Burada da sevdim ama beklediğim kadar oldu mu? Düşündürücü.


Ve Edwina. Bence kitapta çok iyiydi, o kadar tatlıydı ki işte dedim işte karakter dediğin bu. Ablasına destek olması, onun iyiliğini düşünmesi o kadar tatlıydı ki. :)
Bu kitapta diğer karakterleri çok fazla göremedim. Mesela Yüreğe Söz Geçmiyor'da Colin, Benedict resmen kitabı eğlenceli hale getirmişti ama burada başta gözüktüler sonra az çok.
Bizimkilerin annesi de çok gözükmedi ya. O yüzden çok sakindi kitap.

Genel olarak başlarda çok güzeldi, son bölümler aşırı sakindi. Hatta beklentimin altında kaldı kitap ne yazık ki, sevdim mi onu bile bilmiyorum. 
Dizide her ne kadar sevmediğim şeyler olsa da inanın dizi kitaptan daha güzel geldi bana. Yüreğe Söz Geçmiyor kitabındaki o aşkı bu kitapta göremedim. Tamam aralarındaki aşk güzeldi ama bunlara rağmen dizideki yakınlaşmalar, aşkları daha güzeldi.
Şimdi dizi yorumumu halen daha yayımlamadığım için bilmiyorsunuz ama kitaptan sonra dizi bir tık daha iyi geldi. Sadece karakterlerin bir türlü doğru karar vermemeleri, kardeşlerin aralarındaki sıkıntılar diziyi de iyi yapmamıştı işte. Ayyy ne bileyim canlar, kitabında sevmediğim yerleri oldu, dizininde asdfghjkl


Tavsiye olarak diyeceğim pek bir şey yok, seri olarak seviyorum ama işte bazen beklediğimizi bulamıyoruz. Bundan sonra bir tek Eloise'in kitabı kaldı. Ondan çok heyecanlanmıyorum, dizisi yok, konusu da çok ilgimi çekmiyor yalan yok ama belki güzel çıkar. Seriyi almaya devam eder miyim onu da bilmiyorum ama tekrardan Rüyalar Gerçek Olsa'yı okumak istiyorum. 😍😍



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


"... O halde çıkmışken çiçek bahçelerine de bir uğra. En nadide türler açmaya başlamıştır. Londra'da asla göremeyeceğin kadar güzeller."


*****


"Bu şu demek; aşk korkulacak ve uzakta tutulacak bir şey değil. Aşk, yüreğini tamamlayacak kişiyi bulabilmektir. Aşk seni hayal bile edemeyeceğim kadar iyi bir insan haline getirebilecek kişiyi bulabilmektir. Aşk, eşinin gözlerinin içine bakıp şimdiye kadar tanıdığın en mükemmel kişinin o olduğunu iliklerine kadar hissetmektir.


*****

"Bence insan kalbi, bizim tahmin bile edemeyeceğimiz kadar kuvvetli."





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^