Kitap Tanıtımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap Tanıtımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ekim 2025 Salı

Daydream//Hannah Grace//Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yazarın ilk çıkan Icebreaker kitabını yıllar önce okumuştum, konu bakımından sevmiştim ama yazar o kadar çok smut yazmıştı ki kitap 400 sayfaysa normal konunun geçtiği sayfa sayısı 150 falandır. Önceki kitaba yaptığım yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.
O kitaptan sonra kitapta geçecek diğer Henry karakterinin kitabı olursa okurum, diğerleri çokta ilgimi çekmemişti. Bu karakterin kitabıda çıkarsa sadece onu okurum diyordum. Kitapta o kadar çok kişi vardı ki.
Neyse ben yayınevini takip etmediği için çıktı mı çıkmadı mı bilmiyordum. Takip ettiğim bir hesapta görünce hemen aldım. Aylardır okunmayı bekliyordu ve sonunda okudum. 
Sevdim mi? Evet ve inanılmaz ama yazar beni çok şaşırttı. :O



Her şeyi erteleme huyu yüzünden kendini en sevmediği profesörün dersinde bulan Henry Turner, üniversitenin üçüncü yılından sağ çıkabilmek için canını dişine takması gerektiğinin farkındaydı. Üstelik artık hokey takımının kaptanı oydu ve başarısız olması söz konusu bile değildi. Tam da burada devreye Henry’nin tesadüfen yolunun düştüğü kitap kulübünde tanıştığı Halle Jacobs girecekti. Halle en sevdiği kurgusal kahramanların aşkından ya da yazmaya çalıştığı romanın gerektirdiği tecrübelerden yoksun olsa da akademik başarı ondan sorulurdu ve Henry’nin dersini geçmekte zorlandığını öğrenir öğrenmez ona yardımcı olmayı teklif etmişti. Kendine olan güvensizliğinin üstesinden gelme yolunun yeni deneyimler kazanmaktan geçtiğini biliyordu ve Henry ona istediği her deneyimi yaşatacağına söz vermişti.
Sadece koydukları kurallara sadık kalmaları ve dördüncü sıradaki “Sakın âşık olma” maddesine uymaları gerekiyordu.  

Halle ailesinin bütün sıkıtılarını üstlenmiş bir genç kızdır. Yıllarca arkadaşım dediği oğlanla sevgili olduktan sonra işler daha da karışır ve ondan ayrılır. Ayrıldıktan sonra aslından hiç arkadaşının olmadığını ve kendisi hakkında bir sürü şey söylendiği kulağına gelir ve her anlamda yetersiz olduğunu, insanları hayal kırıklığına düşürdüğünü düşünür. Bu hislerini hayatını çok fazla etkilediği içinde yaşamı çok zor devam eder.
İşte bu zamanda Henry ile tanışır ve hayatı değişir.
Halle’nin sıkıtnılarını okuduğum zaman bazen dedim, sanki o eşittir ben. Tabii onun daha başka dertleri var. Ailede herkesin derdini çekmesi, kimsenin ona nasılsın, bir şeye ihtiyacın var mı gibi sorular sormaması ve ne yaptığı ile ilgilenmemesi gerçekten çok zor.
Yakınlık duymamın sebebi bunlar değil tabii ki, Halle’nin durumu daha da kötü. Benimle eşittir olmasını sebebi daha çok kitapta geçen bir alıntıdan dolayı. O alıntı sanki beni anlatıyordu.
Eski sevgilisinin saçma yapışıklığı ve sanki Halle onun malıymış gibi davranması beni sinir etti.
Henry ile olan ilişkileri bir yere kadar iyiydi, sonradan garip bir hal aldı. Bunun hakkında sonra yazacağım ama çok tatlılardı. İkisine de bayıldım ve birbirlerine iyi gelmeleri çok güzeldi.
Halle tam bir kitap kurdu ama sesli kitap kurdu. Daha çok kitaplar hakkında konuşmasını isterdim ki o yazdığı kitabı Hannah Grace kesinlikle çıkarmalı, konusu harikaaaa. 


Henry en iyi anlaştığı ve takımının kaptanı olan arkadaşı gittikten sonra yeni kaptan kendisi olunca bunların altından nasıl kalkacağını çok düşünür ve bunun yanında iyi notlar alması gereken dersler yüzünden takımın koçundan azar yiyince işler daha da karışır ve Henry’yi bunalıma sokmaya başlar.
Ev arkadaşının sevgilisi geçemediği ders için öneri sununca hemen üstüne atlar ve böylelikle Halle ile tanışır.
Başta sadece kitap kulübü için Halle ile konuşan Henry zamanla dersine yardım edeceğini söylediğinde çok mutlu olur ama arkadaşının tavsiyeleri ile Halle ile daha iyi anlaşıp, yardım etmesi için teklifte bulunur. Böylelikle aslında Halle’nin yazması gereken bir kitap olduğunu ve ne yazık ki çok fazla tecrübesi olmadığını söyleyince onunla bir anlaşma yapar ve arkadaşlıkları devam ederken kitabı için sahte ve öğretici randevulara çıkıp, davranışlarda bulunabileceğini söyler.
Halle başta istemez ama Henry ikna ederek bu sahte randevulara çıkarlar ama ondan kuralları belirlerler ve kurallardan biride aşık olmamaktır.
Ama aşk bu ya, zamanla birbirlerini daha iyi tanıdıkça ve birbirlerine iyi geldikçe aşk kaçınılmaz olur.
Henry tam da beklediğim gibi diyemeyeceğim çünkü ilk kitaptan çoğu şeyi unutmuşum. :D
Ama Halle’ye olan davranışları, içine kapanık, işleri süreklini erteleyen, iyi arkadaş ama gürültü ve parti sevmeyen biri olarak biri olup, bütün kitaplardaki mükemmel erkek kavramını yok eden biriydi ve bayıldım. Kitaplarda her zaman erkek hep en iyi, hep mükemmel olması baymıştı artık. Tamam çoğu karakterinden kendince sıkıntıları oluyor ama Hery’nin daha çok içsel ve duygusal sıkıntılarının olması diğerlerinden farklı ve güzel yapmış. Bu yüzden sevdimm

Diğer arkadaşlardan Nate birinci kitaptandı ama başka bir şehre taşındığı için kitapta çok göremedik. Tabii önemli yerlerde ortaya çıkması ve kitabın ortasından konuşması gerçekten çok güzeldi.
Halle zamanla kendine arkadaşlar ediniyor ama ne yazık ki bunun Henry’den sonran olması sanki o olmasaydı hiç olmayacaktı diye düşündürüyor. Ben düşündüm ve diğer bir karakterde aynı bu şekilde kendine dert etmesi güzeldi ama diyorum ya Halle’nin eğer Henry olmasaydı böyle bir dostluklar olmazdı.
Tabii yazarımız bazı şeyleri eklemese olmazdı, o kadar çok karakter vardı ki isimler hep karıştı ama kitabın sonunda mevzu geçince öğrenebildim.
Bir de Henry’nin ebeveyn saçmalıkları. Burada mevzu şu, babası kim?
Bir ara dayısının biyolojik babası olduğunu söylüyor ama diğer karıdan olduğunu düşünüyorum. Offf siz beni anladınız. Eğer öyleyse 🤮 şu durumdayım resmen.
Yabancı kitapların sıkıntısı bu işte, güzel konu vs derken resmen illa araya b*ktan şeyleri koyacaklar.


Ve gelelim esas konuya. Bu kitap beni nasıl şaşırttı?
Bu kitapta smuttan çok karakterlerin sıkıntılarını yazması, iyileşme ya da anlama süreçlerinde daha çok arkadaşça olması smut olmamasına sebep olmuş. Tabii isteseydi her türlü yapardı ama hayır, ilk kitapta o kadar çok smut yazmış ki diğer kitaplara kalmamış bence sdfghjkl
Kitaba başladığımda bu yüzden çok dertliydim, konuyu güzel yazıyor ama o kadar çok fazla smut var ki kitap okunmuyor resmen. Bu da öyle olur diyene kadar kitapta resmen ilk kitaba kıyasla çok nadirdi. İşte kitap budur denir!
Ama serinin ikinci kitabını okur muyum? Bilemiyorum.
Son kısımdaki arkadaş ortamına bayıldım ama sadece Russ karaktrinin kitabı var ve seri şu an bu kitapla son bulmuş. Devem edecek mi bilmiyorum, etse de alır mıyım onu da bilmiyorum.
Russ’ı çok merak etmedim açıkçası. Tamam yazarın kalemi güzel ama ilgimi çeken bir karakter değildi ve zaten bu kitapta Russ ve sevgilisini okuduk, yeterli. :D

Bir de şu mevzu vardı, bunlar sahte randevulara çıkıyor falan tamam ama sonradan arkadaşlar mı, sevgililer mi belli değildi. Açık bir ilişkiydi yani. Tamam kimse başkasıyla çıkmayacaktı ama oratada bir sevgililik mevzusu yoktu. Ve Henry’nin sürekli Halle’de kalması, aralarında bir şey varmış gibi davranmaları o kadar saçmaydı ki. Tamam arkadaşlıktan aşka olsun ama böyle mı olsun gerçekten?


Kitabı tahmin ettiğimden daha çok sevdim, beklentimi karşıladı. Arkadaşlıktan aşka, sahte randevular, minnoş bir kedi okumak isterseniz buyurun efenim. Akıcı, arka planda karakterlerin içsel sıkıtılarına değinilmesi bu seride en sevdiğim şey. O yüzden bu tarz kitapları okumak istiyorsanız öneririm.
Kalın olmasına rağmen bir oturuştan baya 50-100 sayfa okunuyor, benden hızlı okuyorsanız bir günde bile bitirebilirsiniz. :)




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"Görünüşe göre birilerinin başı dertte. Ne yaptın, Kaptan?"
"Bir bilsem."
"Hokey oynadım. Nefes aldım. Var oldum. Her şey olabilir."


*****


"...Düzgün çalışmadığını söylerken ne kastettiğini bilemem ama seni herkesten ayırdığını düşündüğün şeylerin aslında seni hepimizin önemsediği o kişi yaptığını biliyorum."


*****


"Çok güzel," dedim tüm dürüstlüğüm ve savunmasızlığımla.
"Hep kendimi çok güzel hissetmemi sağlıyorsun."
"Güzel olduğun için öyle hissediyorsun, Halle."


*****


"Galeride çektiği fotoğrafım kilit ekranındaydı. Gelmiş geçmiş en klişe şifre olan dört sıfırı tuşladığımda uygulamalarının arkasında Joy'la uyuduğum fotoğrafım belirdi.


*****


"Sana ihtiyacım var, Halle. Seni istiyorum. İstediğin her şeyi sana sumaya razıyım, sadece senin olduğun yerde olmak istiyorum."


*****


"En çok beni önemsemeni istemiyorum. Evet, ikinci olmak istiyorum ama birinci sıraya kendini koymanı istiyorum. Kendini birince önceliğin yapmaya başlamanı istiyorum."






Bir  yorumun daha sonuna geldik^^
Başka yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^














28 Aralık 2024 Cumartesi

Çevrim İçi//Sümeyye Demiral Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Kitabına baktığınızda böyle sakin, kendi halince bir karakter okuyacağım herhalde derken tam tersi bir karakter çıksaydı ne derdiniz?
Ben aynen öyle oldum, tasarımı, kapaktaki karakterleri görünce böyle eğlenceli ama sakinde bir kitap sandım ama bu karakterler çok başka arkadaşlar. Çoook eğlendim, iki karakterimizde birbirinden fenaydı. Hangi birine güleyim bilemedim.
Bir mesajla işler nerelere geliyor bu kitapla onu öğrenmiş olduk. :D
Eğlenceli, akıcı, kafamı dağıtsın diye benden kitap önerisi isterseniz işte bu kitap o.



Nida Azur kendi deyimiyle sıradan bir lise öğrencisi gibi görünse de küçük hayatının içinde birçok renkli detay barındırmaktadır. Bunlardan en önemlisi de sarı kulaklığıdır. Kıvırcık saçlarının arasında güneş gibi parlayan sarı kulaklığı da hayatındaki renklerden en özeli olmakla birlikte onu mutlu etmektedir. Ta ki zaten renkli hayatına bir renk daha girene dek! Bir gece ansızın telefonuna gizemli bir kişi tarafından atılan mesajla her şey değişir. Bu gizemli kişi çok uzaklarda değil, Nida’nın daima çevresinde dolanan biridir.
İşte burada Nida Azur’un renk körlüğü devreye girer! Şaka yapıyorum sanıyorsanız evet şakaydı ama bunlar sadece kaymak tabaka. Nida ve gizemli kişinin absürt, komik, tatlı ve bir o kadar da renkli hayatlarına dahil olmak isterseniz kulaklığınızı takıp onları dinlemeniz yeterli olacaktır çünkü böylesi bir düeti ilk kez duyacaksınız.


Nida okuldan eve gelmiş, yorulmuş yarın okul için hazırlanırken telefonuna telefonuna gelen mesaj ilgisini çeker. Gizli numaradan gelen mesajdaki kişiyi tanımaz ama mesajlaşmadan da geri kalmaz. Okuladan biri olduğunu anlar ama kim olduğunu bilemez. Zaten okulla çok alakası olmadığı için başkalarına da konduramaz. Bu sırada mesajlaşmalar devam eder ve o zamanlarda o kadar yardımı olur ki gizli numaranın bir anda iyi ki konuşuyoruza döner.
Tabii bu gizli numara daha fazla gizli kalmaz ve kimden mesaj geldiğini öğrenir. İlk çok şaşırır ama neden böyle bir şey yaptığını zamanlar anlar ve gizli numaranın yaptığı jestler ve iltifatlardan sonra her şey değişir.
Nida aşırı çatlak bir karakterdi, tabii daha çatlaklarını okudum ama bu da ele avuca sığmayan, yeri geldimi baya bir dobra olan Nida aşkı tanır ve onu çok sever. Oralar çok güzeldi ya, Nida güzel sevdi ama sevginin en ucunu, en acayibini yaşadılar asdfghjkl


Mustafa, nam-ı diğer gizli numara. Hoşlandığı kızın yüzüne söyleyemediği şeyleri mesajla atarak kendini alıştırma fikri mantıklı gelir ve bunu uygular. Ve istediği tam olarak olur. Artık Nida onu tanır ve rahatça konuşmaya başlar.
Ama baştan duygularını söylediği için iş sadece Nida’yı ikna etmeye kalmıştır.
Mustafa çok kafa bir karakterdi ve çok iyi aşıktı. Bayıldım aşkına, Nida’ya olan ilgisi, sözleri, o kadar beklemesi. Yani tam ideal erkek ama işte yok arkadaş, yooookkkk.
Bir Mustafa’mız olmayacak mı??? :D
Nidasu çok şanlısın kızzzz :D

Çiftimizin aileleri çok iyiydi, Mustafa’nın ailesinin çok okumuyoruz ama Nida’nın ailesi, hele annesi tam Nida’lıktı. Yani Nida kime çekmiş belli.
Bir zaman sonra şüphelendiğim şeyler olunca çok güldüm ya, cidden o kadarını beklemiyordum. Hayır bu mevzuyu Mustafa’ya söyleyince çokta şaşırmadı sdfghjk
Herkes bekliyormuş resmen. :D
Ekstra fazla karakter yoktu. Zaten genel olarak kitap çoğunlukla mesajlaşmayla geçiyor, o yüzden fazla olaya gerek yoktu. Hatta kitap bir yerde bitiyor ama yazar yeniden düzenleyip yazdığı için ek bölüm eklemiş olabilir. Wattpad’de yayınlanmış çünkü.


Yazarın kalemini seviyorum, hem dram yazıyor, hem böyle eğlenceli kitaplar. Yani bunu yazmayı herkes yapamaz. Mesela Mürekkebe Boynana Sardunya’da çok nahif bir seri, okursanız ne demek istediği anlarsınız. O yüzden böyle bir kitap yazması ilginç ama cidden çok güzel.
Bol bol eğlence olsun, kafamı dağıtsın, hemen okunsun bitsin diyorsanız tam sizlik bir kitaptı.
Ama her yaşa hitap etmez. Bunuda dipnot düşmek istiyorum, çünkü önerdiğim zaman benlik değilmiş ya derseniz üzülürüm. Çünkü karakterlerimiz liseye gidiyor, tabii zaman ilerledikçe hayatları, yaşları ilerliyor ama sona doğru. Bunu da çok okuyoruz diyemem.
Kısacası sevdiğim, eğlendiğim, okurken yer yer güldüğü absürt bir komedi kitabıydı. :)
Bu arada kendisi tek kitap ve tasarımı, kutu içeriği çok güzel. Ayracı, afişi, not defteri derken çok güzel bir kutuydu. Çok sevdim hepsini, emeği geçen herkese teşekkürler^^





Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Durdu ve gülmeye başladı. Durmadım ve ben de eşlik ettim. Hani o bilmem kaç kuruşluk sakız fallarında çıkan dört satırlık maniler var ya? İşte onlar bizi anlatıyordu. Ben onun falında çıkmıştım.


*****


"Seni on beş yaşından beri seviyorum. On beş yaşından beri uzaktan kutluyordum doğum gününü. Şimdi on sekizine girmek üzeresin ve yanımdasın. Asıl şaka bu bence."


*****


Mustafa harika değil. O harika olamayacak kadar mükemmel.




"Kalbinin içindeyim zaten," dedim hızla.
"Kalbimin içindesin," dedi iç çekerek.


*****


Aslında hepimizin bir hikayesi vardı. Mühim olan nasıl karşılaştığımız değil, kiminle karşılaştığımızdı.


*****


"İşin garibi ne biliyor musun?" diye sorduğunda boş boş ona baktım.
"Bu saçma sapan esprileri yapmaktan hiç bıkmayacağım."






Bir yorumun daha sonuna geldik, sevgiyle kalın^^^




Buralarda da varım^^







24 Ağustos 2020 Pazartesi

Duman Ve Kemiğin Kızı//Laini Taylor Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Şu an başka bir şey için bilgisayarı açtım ama ne onu yapabildim ne de yorum düzenleyebildim. En azından bu kitabın yorumuna başlayayım dedim, o da artık ne zamana devam ederim bilemiyorum. :D 
Kitap için aylar önce hikayeden anket yapmıştım ama ikizimin istediği kitabı okudum, bunu da en kısa zamanda okumayı aklıma koydum, okudum da. Şimdi hangisi daha iyiydi diye sorarsanız bence bu kitap Karanlık Zihinler'den daha iyiydi. :D Evet anket olarak ilk Karanlık Zihinler çıksa da bu kitabı daha çok sevdiğim bir gerçek. Belki o kitap biraz durağan geçtiğinden ya da benim geç bitirmemden bilemiyorum bu bir tık önde. Ama seri olarak ikisini de çok merak ediyorum, öyle bir yerde bittiler ki kitap.

Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı.
O, artık masum değil…
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş
Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.

 Konuların şöyle gizemli oluşuna sinir oluyorum, arkadaşım ben okuduğumu bilmek isteyen bir okurum. Tamam çok dikkat etmiyorum, anca okuyunca konuyu anlıyorum ama en azından neyi anlatacağını çözüyorum.
Neyse. Ben anlatayım bari. :D
Okul ama lise mi üniversite mi okuduğunu pek anlamadığımız kızın hayatı sıra dışıdır. En yakın arkadaşının bile bilmediği ailesi ve işi olan Karou'nun hayatı çok zor geçmektedir. Fantastik ve dilekler ile uğraşan, değişik şekilleri olan(Buraları ben bile gözümde canlandıramadım, siz okuyup anlayın derim. :D) ailesinin verdiği görevleri yapan Karou'nun hayatı en son ki görevinden sonra karışır. Ailesi ile buluştuğu gizemli kapılar işaretlenir ve bir gece bütün sığınaklar yanar. O sırada zorlu günler geçiren Karou'nun başına, kanatları kocaman olan melek musallat olur. Başta düşman gibi davranan meleği tanıdıkça aslında eskiden tanıdığını hisseder.
Melek ise başta kıza farklı bir çekim duysa da gerçekleri, kızın kim olduğunu gördükten sonra ikilemde kalır. Omuz omuza çarpıştığı arkadaşları ve Karou arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

Bu Şarkı Hayatını Değiştirecek// Leila Sales Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
uzuuuuun bir aradan sonra bloga yorum giriyorum. Aslında bir sürü taslak vardı ama benim vaktim yoktu, yoksa dizi yorumları, film yorumları gırla. Sadece bunlara yorum yazacak bir adet vakti bol Esra olmalı. Dahaz fazla uzatmadan yoruma geçeyim.
Kitabımızı ramazanın içinde okumaya başladım, 20 günde anca bitti ve 20 günde de yorum geliyor. 
Başlıkta kitabımızın ismini görmüşsünüzdür, kendisi Yabancı Yayınlarından çıkan Bu Şarkı Hayatını Değiştirecek. Kitabın konusu, işleyişi vs. hepsini sevdim ama vaay be tarzında değildi ne yazık ki. :/

Elise Dembowski için zorlu işler korkutucu değildi. Aslına bakarsanız zorlu işleri tercih ediyordu. Hayatı boyunca büyük işler, tüm enerjisinin gerektiği projeler üstlenmişti. On beş yaşına geldiğinde hayatının en önemli, en büyük projesine atılmıştı: Havalı olacaktı. Ama ne yazık ki başarısız olmuştu. Feci halde. Ve etrafındaki her şey hızla paramparça oluyordu.
Artık Elise'in sosyal hayatı eskisinden de berbat durumdaydı, tabii bu mümkündüyse. Ve bir gece sokaklarda başı boş dolanırken bir gece kulübüne rastladığında, varlığından haberdar bile olmadığı bir dünyanın kapılarını aralamıştı. Âdeta bir gecede her şey değişmiş ve okulun ezik lise ikinci sınıf öğrencisi en popüler DJ'e dönüşmüştü. Elise nihayet her zaman istediği şeylere sahipti: Arkadaşlar, popülerlik ve hatta belki aşk… Ta ki gerçek hayat tüm bunları elinden almaya kalkana kadar.
Şaşırtıcı derecede keyifli ve farklı bir anlatıma sahip Leila Sales'tan kişilik, ilişkiler ve müziğin birleştirici gücü hakkında hayat dolu bir roman.


Konumuz böyle. İsim ve konu ilginizi çekebilir, hatta memnun da kalırsınız eğer yeni şarkılar keşfeden biriyseniz. Benim için ise sadece hayatı kötü giden lise öğrencisi Elise'in hayatını anlatan bir kitaptı. Karakterler için diyeceklerim az. Elise'in durumu gerçekten zor ama bunun için ilerleme kaydetmemiş hatta bunun üzerinde fazla da durmamış. Aslında yazar daha etkili bir olay yazabilirdi Elise için. Başlangıç için neyse ama bu tarz konu ve karakter için daha da etkili bir son beklerdim. Haa bu kötü müydü? Hayır ama okuduğum yorumlar doğrultusun da acayip etkili bir olay bekliyordum. Karakter konuda da dendiği gibi sönük bir tip, tamam bunu anladık ama karakter gerçekten değişikti. Yani senin hayatın hakkında olan olaylar var ama umurunda bile değil. Tamam yazar konunun gidişatı için böyle yapmış olabilir ama olmamış. :/ Daha fazla çaba görmek isterdim.
Kitap daha çok Elise'in etrafından geçtiği için diğer karakter için pek bir şey söylemek istemiyorum. Okuyun siz öyle öğrenin o kişileri bence. ;)


Kitabı ve yazarın kalemini sevdim. Okul içi sıkıntı yaşayan öğrencilere ilham olabilir diyemeyeceğim. Sonuçta 16 yaşındaki bir kız gece yarısı, yetişkinlerin olduğu bara gitmesini onaylamaz büyükler. O yüzden eğer ebeveynler onaylıyorsa okusunlar. Gerçi şu zamanda lise öğrencileri ne kitaplar okuyor yaa neyse. Yine de ben uyarımı yapayım. 
Yorum biraz geç geldiği için kitap hakkında genel anlamda ki düşüncelerimi toplayıp yazamıyorum, o yüzden bu seferlik yorumumu kısa keseceğim. ;)

Tavsiye kısmı ise. Güzeldi, araştıranlar için şarkılar da ilgi çekici olabilir. Akıcı oluşu kitabı sevmenize bir neden daha yaratıyor. Bir kaç hata dışında gerçekten sevdim. ;) Yazarın çıkaracağı diğer kitapları okuyabilirim. ;) 




Kitaba puanım 5/4^^




Alıntılar^^



...hepimiz bizim için iyi olmayan şeyleri isteriz.


*****


....bazen istediğiniz kişi olabilmek için, bir şeylerden vazgeçmeniz gerekiyordu.





Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^


 Buralarda da varım^^




23 Ocak 2017 Pazartesi

OKK 50.Blog Tur Arıcının Çırağı//Laurie R. King Kitap Tanıtımı^^




Herkese merhaba!
OKK'nın 50. blog turunun konuğu Portakal Kitap'tan çıkan Laurie R. King'in Arıcının Çırağı   romanı!


Kitabımızı Tanıyalım^^


"Arıcının Çırağı; halihazırda Sherlock Holmes hayranı olanları yeterince memnun edeceği gibi, şüphesiz kendine yeni okurlar da kazandıracak."
School Library Jornal
"Orjinal ve eğlenceli muazzam bir üslup - başından sonuna kadar sizi içine çekiyor!"
Booklist
Tanıdığımız Sherlock Holmes; dahiyane fikirleri, zekası ve pek çok olayın perde arkasındaki gizemi çözmekte üstüne olmayan şahsiyetiyle bir ekol... Bir gün emekli olup da bir kasabada arıcılıkla uğraşacağını duysanız inanır mıydınız? Evet, doğru duydunuz!
Yıl 1915... Sussex'te bir çiftlik evinde arılarıyla karşımıza çıkıyor dahi dedektif Sherlock Holmes. Ta ki yakın zamanlarda öksüz kalmış, en az kendisi kadar zeki ve bir o kadar kendini beğenmiş küçük Mary Russell hayatına girip onu etkileyene kadar...
Ondaki ışığı gören Sherlock, bildiği her şeyi öğretiyor Mary Russell'a; bir ipucunun peşine düşüp büyük resmi görmeyi, bulguları birleştirip bir şüphelinin peşinde iz sürmeyi, kılık değiştirip kendini gizlemeyi ve uzun zamandır unuttuğu içindeki o yılların kıpırtısını... Bir usta-çırak ilişkisi olarak başlayan bu ilişki, kısa sürede muhteşem bir ikilinin soluksuz maceralarına dönüşüyor.
Evet, Sherlock'un yeni sağ kolunu takdim etmekten onur duyarız; Mary Russell.
The New York Times Bestseller yazarı Laurie R. King, "20. Yüzyılın En İyi Polisiye Romanı" ödülünü kazanan Arıcının Çırağı ile sizi tamamıyla yeni maceraların peşinde iz sürmeye davet ediyor!
Takipte kalın! Bu ikilinin ismini yeni kitaplarla daha çok duyacaksınız!



Tur Takvimimiz^^


23.01.2017
Duyuru – Takvim – Çekiliş

24.01.2017
Kitap Tutkusu - Sherlock Ürün Dünyası.
Fighting!!- Ön Okuma. 


25.01.2017
Fighting!!-Mary Russell'ı Yazarken!

26.01.2017
Yorum




ÇEKİLİŞ!!

2 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 

Katkılarından dolayı Portakal Kitap'a teşekkür ederiz.





Takipte kalın^^


7 Aralık 2016 Çarşamba

OKK 49.Blog Tur Deliliğin Kıyısında//Megan Shepherd Kitap Tanıtımı^^



Herkese merhaba!
OKK'nın 49. blog turunun konuğu DEX'den çıkan Megan Shepherd'ın Deliliğin Kıyısında romanı!

Kitabımızı Tanıyalım^^



İçindeki karanlıkla yüzleşme vakti

Robert Louis Stevenson'ın klasikleşmiş romanı Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'dan esinlenmiş Deliliğin Kıyısında, Kaçığın Kızı serisinin ikinci romanı.

Juliet Moreau, babasının adasını ve ardında bıraktığı sırları terk edip Londra'ya geri döneli aylar olmuştur. Aşina olduğu hayatı yeniden kurarken Dr. Moreau'nun dehşet verici mirasını unutmaya çalışır; fakat birisi ya da bir şey belli ki onu unutmamıştır. Kendisine yakın insanlar birer birer, ardında korkunç pençe izleri bırakan bir katile kurban düşmeye başlayınca, Juliet babasının yaratıklarından birinin de adadan kaçmış olabileceğinden korkar. Bir yandan giderek kötüleşen hastalığını iyileştirecek serumu araştırıp bir yandan da var gücüyle bu katili durdurmaya çabalarken, kendini bir kez daha skandallar ve tehlikeyle dolu bir dünyanın içinde bulur. İki parçaya bölünmüş gönlü, su yüzüne çıkan geçmişi ve peşindeki takıntılı katille, Juliet bu işten canlı çıkabilecek midir?



Tur Takvimimiz^^


07.12.2016
Duyuru – Takvim – Çekiliş

08.12.2016
Fighting!!- Ön Okuma. 

09.12.2016
Kitap Tutkusu-Alıntılar.
Fighting!!-Deliliğin Kıyısındaki Shakespeare Karakterleri.

10.12.2016
Yorum



ÇEKİLİŞ!!

1 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 





Katkılarından dolayı DEX'e teşekkür ederiz.




23 Ağustos 2016 Salı

OKK 48.Blog Tur İhtiyaç//Carrie Jones Kitap Tanıtımı^^



Herkese merhaba!
OKK'nın 48. blog turunun konuğu Go Kitap'tan çıkan Carrie Jones'un İhtiyaç romanı!


Kitabımızı Tanıyalım^^


Herkesin korkuları vardır...
On altı yaşındaki Zara White, çok sevdiği üvey babasının ani ölümünün ardından annesi tarafından apar topar babannesinin yanına gönderilir. Annesi her ne kadar bunu onun iyiliği için yaptığını söylese de burası Zara için pek de güvenli bir yer değildir çünkü burada çocuk hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmaktadır. Tuhaf bir adamın gittiği her yerde onu izlediğini düşünen Zara çok geçmeden bu şüphesinden haklı olduğunu anlar. Üstelik bu adam arkasında altın rengi bir toz bırakmaktadır. Bu esrarengiz kasabada neler olup bittiğini anlamak için kolları sıvayan Zara çok geçmeden aslında hiç kimsenin ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayacaktır.




Tur Takvimimiz^^


23.08.2016
Duyuru – Takvim – Çekiliş

24.08.2016
Pudra Tozu- Efsane Kasaba Maine.
Fighting!!- Seri Bilgisi.

25.08.2016
Kitap Tutkusu-Fantastik Dünyanın Üvey Evlatları: Periler.

26.08.2016
Yorum



ÇEKİLİŞ!!^^

3 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına ve Instagram hesabımıza bekliyoruz ;) 







Katkılarından Dolayı Go! Kitap'a Teşekkür Ederiz^^






Turumuza Herkesi Bekleriz^^




28 Temmuz 2016 Perşembe

Savaşçı//Melissa Landers Kitap Tanıtımı^^

Merhabalar^^

Kitap yorumlarından sonra tanıtımları da yazayım dedim :) Bu sefer ki kitabımız Go Kitap'dan çıkan Yabancı serisinin 3.kitabı Savaşçı.
Seriyi sevmiştim, uzaylıları konu alması ilgi çekiciydi ve üçüncü kitabımız Yurt dışında çıktığı an itibariyle bizde de yayına hazırlandı ve şimdi de çıktı^^

Gelelim kitabımıza^^



 Ölümcül bir darbeyi savuşturup iki dünya arasındaki ittifakı güvence altına alan Cara ile Aelyx nihayet bir tatil yapabilecektir. Tam da hayal ettikleri gibi bir yer olan minik kolonilerinde günlerini sahilde midye toplayarak ve birbirlerinin kollarında uyuyarak geçirirler. Ama tatil kısa sürer. Dünya ve Leihr gezegenleri arasındaki anlaşma, her iki gezegeni de ortadan kaldıracak kadim bir gücü uyandırmıştır. Yıldızlararası barışın gizemli koruyucuları olan Ariboller bu ittifakı galaksiye karşı bir tehdit olarak görmektedir. Dünyalıların ve Leihrlilerin ittifakı bozup kendi gezegenlerine dönmeleri için bir ay süreleri vardır, yoksa her iki ırk da Ariboller tarafından ortadan kaldırılacaktır.

Zaman daralırken Cara ile Aelyx kolonicilerden oluşan bir ekiple Dünya'ya gider, burada eski dostlarıyla bir araya gelip Aribollerin kim olduğunu, ne istediklerini ve ittifakı neden bir tehdit olarak gördüklerini çözmeye çalışacaklardır. Gittikçe artan gerilim iki gezegeni de topyekûn bir savaşa doğru sürüklerken Cara ile Aelyx hem kendi gelecekleri hem de dünyalarının kurtuluşu için canla başla savaşmaya hazır olmalıdır.


Vaayy konuya bakın hele, yine heyecan dorukta^^
Ve kapak yine harikaa^^
Merakla bekliyorum^^





Serimiz şimdilik 3 kitaptan oluşuyor, Savaşçı kitabının sonunda neler olur bilinmez ama serinin devamı olduğunu da o sonla öğreneceğiz ;)


Yabancı Kitap Yorumu İçin Tık Tık!!
İşgalci Kitap Yorumu İçin Tık Tık!!


Başka yazılarda görüşmek üzere^^
Sevgiler :*



Buralarda da varım^^