28 Temmuz 2021 Çarşamba

Dilbeste//Aslıhan Akagöz Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Nasılsınız? Beni sorarsanız şimdide bayram hazırlıklarına başladık.(Görüyorsunuz ne zaman yazıyorum, ne zaman yayımlıyorum. :P) Şu an pert bir şekilde uzandım ama boş durmayayım diye yorum yazıyorum. Aslıhan Akagöz'ün kitabına en son ne zaman yorum yazdım burada hatırlamıyorum, o kadar uzun zaman oldu ki. Yeni kitabı çıkacağını duyurduğunda çok sevindim, fazla bekletmeden de satın aldık. Hemen okumayı düşünmüyordum, kim bilir ne zaman yeni kitap gelir diyerek ama elime geçtiği an neden okumayayım ki dedim ve başladım. Özlemişim cidden, Wattpad zamanında ilk bir kaç bölümü okumuşum gibi, ondan bile emin değilim. Okudukça bir şeyler hatırladım ama okumamış da olabilirim. :D Sağlık olsun diyelim, seneler sonra kitap olarak okudum o da bir şey. 😉


Dilbeste Yenerli... Namıdiğer Beste Saimoğlu...
O, ne muhteşem bir balo gecesi ayakkabısını kaybeden bir sindirella, ne de kötü kalpli bir cadının zehirlediği pamuk prensesti. Yine de saydığımız bu masal kahramanlarıyla ortak bir noktası da yok değildi. Kurtarıcı bir prensin çıkagelmiş olması!
Kerem Saimoğlu tam Beste’nin arzuladığı türde bir eş adayıydı. Zengin, popüler, hem de fazlasıyla yakışıklı bir adamdı. Kısacası evliliği düşünen her genç kız için iyi bir kısmetti. Beste de bu kısmeti kaçırmayarak, yakışıklı prensimizin prensesi olmayı başardı. Fakat düğünün ertesi sabahı prensi tarafından terk edilen ilk prenses olacağını hiç hesap edememişti!


Konuyu bile okuduğumuzda Beste'ye aşırı kızıyoruz, çünkü bulmuş buluşturuyor arkadaşlar. :D Zengin falan önemli değil, adam yakışıklı falan yani. Hiç mi onu düşünmeden zalim Beste asdfghj
Bu kitap diğer okuduğumuz kitaplardan farklı, bu sefer kadın karakter değil adam hemen aşık oluyor, Beste'nin amacı belli. Küçük yaşta yaşadığı sıkıntılar sebebiyle hedefleri farklı olmaya başlar, bu sırada da hiç tahmin etmediği bir yerde ona ilgi gösteren yakışıklı Kerem'i bulunca hedefine daha çok yaklaşır. Aşk değil zenginlik isteyen Beste evlendiği günün sabahında eşi tarafından terk edilince ne yapacağını şaşırır. Sebebini öğrendikten sonra ise elinden ne gelirse onu yapmaya hazırdır ama artık Kerem bir kere şüphe etmiştir.
Zamanla her şey tam düzene girecekken daha da kötü olur ve bu sefer Beste aslında zenginlik değil, Kerem'i istemektedir. Aşk bu sırada kapıyı çalar.
Beste'ye ilk bölümlerde aşırı kıl oldum, Kerem'in hal tavırlarını okuyunca daha da çıldırttı beni Beste. Arkadaşı bizim gibi kendisini mantık yönüne iletse de nerdeee, Beste kendi kafasına göre tabii. Bu kısımlara cidden kızmış olsam da inanın sonradan o kadar minnoş oldular ki, okudukça sevindim ikisi adına da. Böyle tatlış kitaplarla gelin bana. 😀


Kerem Beste gibi değildi, daha ilk dakikadan Beste'ye aşık olmuş, onu kaybetmemek için elinden geleni yapmıştır. Öğrendiği acı gerçekten sonra boşanma davası açmak ister ama halen daha Beste'yi çok sevmektedir. 
Beste seni hak etmiyor der susarım Kerem ama daha yazacaklarım var. :P Yazarımız Kerem'in bakış açısından da yazmış, kitaplarda her iki karakterin bakış açısından okumayı çok seviyorum, her kitap için geçerli, daha anlamlı olmuyor mu sizce de?
Burada da vardı ve her okuduğumda Beste'ye kızıp Kerem'i çok sevdim. Diğer zengin hovardalar gibi değil Kerem çünkü, daha ilk dakikadan seviyor Beste'yi, hatta ne yaşanırsa yaşansın yine de bırakamıyor.

Kısacası her anlamda okuru tatmin eden kitaplardan biriydi Dilbeste, Okumaya başladığı zaman olaylar öyle peşi sıra geliyordu ki saat geçte olsa kitabı elimden bırakamıyordum. :D Yazarımın kalemini gerçekten özlemişim, bir yandan gülerken bir yandan üzüldüğüm yerler oldu ama genel anlamda çiftimizin mutlu anlarını okuduk kitapta. Bu spoiler değil, zaten bu tarz bir kitap okuyacağınız her türlü belli oluyor, siz sadece yaşananlara bakın. :D Kitap hakkında olumsuz bir taraf göremedim, sadece kapak eh işteydi. 😅


Klasik romantik-komedi kitaplarını seviyorsanız okuyabilirsiniz. Akıcı, eğlenceli, bir oturuşta hemen bitecek kitaplardandı. Hemen okuduğum için yine uzun bir süre bekleyeceğim yazarımın yeni kitabını. Daha ne yapalım, yenisi gelene kadar eski kitaplarını okuruz, mesela benim çok çok sevdiğim, yeri ben de ayrı olan Hasret Rüzgarları'nı tekrardan okurum. :)



Aklımda Kalanlar;

*Beste'nin kaynanası çok fenaydı ama iyi hakkından geldi Beste. :D

*Melek mevzusunda başta Kerem gibi inanmasam da sonradan ben de şok oldum. Kalbim temiz ne yapayım :P

*Beste'nin sarhoş halleri.

*Son bölümlerin tatlışlığı.

*Kerem'in Beste'yi köy evine götürmesi ve söylediği pembe yalanlar. :D 

*Yazarın eğitim konusuna değinmesine bayıldım.

*Bir kez daha Kerem'in aşkına düştüm. 💑



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Ne olduğunu bile anlamadan Kerem'in bana uzattığı elini tutmuştum. Bu hep böyle oluyordu... Ne zaman bana elini uzatsa, her şeye rağmen o eli tutmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Tuhaftı, hem de çok tuhaf. Ama diğer yandan... Elini tutmak beni rahatlatıyordu. Güven veriyordu. Bu hissi seviyordum. 


******


"Seni seviyorum," dedim bir kez daha.
"Ama senin beni sevme şekline bir başka aşığım. Sakın beni sevmekten vazgeçme."



Buralarda da varım^^

1 yorum:

  1. Yine senden öğrendiğim bir yazar ve kitap. Paylaşım için teşekkürler :-)

    YanıtlaSil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D