29 Nisan 2014 Salı

OKK 28.Blog Turu Son Kamelya//Sarah Jio Kitap Yorumu^^


Herkese merhaba^^

Bir turumuzun sonuna daha gelmiş bulunmaktayız ;) Harika bir tur olduğunu, yazarın herkes tarafından çok sevildiğini ve yeni kitabın çıkmasını dört gözle bekleyenlerin olduğundan az da olsa bahsettik :) Evet Sarah Jio ülkemizde çok mu çok seviliyor. Her bir kitabı, ayrı sevilesi, tekrar okunası. 
Birde Son Kamelya kitabımızı herkesden önce okumamız ayrı bir mutluluk. Biliyorsunuz kitabımız 1 Mayıs'da dağıtılacak ama ondan önce siz kitabı daha iyi tanıyın diye tur yaptık^^
Kitabı ilk okuyanları arasında olmak cidden paha biçilemez^^


Kitabımızdan bahsedecek olursam, yazarımız yine bizi bizden alıyor. Daha kapağı ilk gördüğümde bizi yine harikalar bekliyor dedim, beklediğime değdi mi? Evet, hemde nasıl :D
Daha detaylı bahsetmeden konuya az değineyim :)


Addison çok sevdiği bahçe tasarımı işiyle ve roman yazan eşi Rex ile mutlu bir hayata sahiptir. Ama bir gün geçmişi yakasını bırakmaz ve Addison'ı  yıllar önce gizemli olayların gerçekleştiği köşke sürükler. Köşk gizemli olaylarla ve sırlarla çevrili olsa da harika bir bahçeye sahiptir  ve Addison bu bahçeyi görünce, geçmişte yaşanan bazı şeyleri öğrenince bu sırları ortaya çıkarmak ister.
Flora fırıncılık ile uğraşsa da aslında kalbinde yatan bahçe bakımı işidir. Zor zamanlar geçirdiği bir gün kendisine gelen teklifi enine boyuna düşünen Flora başka seçeneği kalmadığı anlar ve gelen teklifi kabul eder.
Bu teklifle gelen, gizem, sırlar, korku, sevgi ve aşk Flora'yı nerelere sürükleyecektir?


Konumuz böyle^^

Bu sadece kısa anlattığım, arka kapakta daha detaylı anlatılmış. Flora'nın bir çiçeği bulmak için gittiği mesela. Gerçek hayatta yok böyle bir kamelya türü, yazarımız öyle bir anlatmış ki keşke gerçekte de olsa böyle bir çiçek dedirtiyor.


Diğer kitapları kadar sevdim bu kitabı, yine bir bilinmezliği, merakı yazar her satırında bize yansıtmış. Yine diğer kitaplarda ki gibi bir şimdiki zaman birde 1940'lardan yani geçmişten bahsediyor yazarımız, her iki hayatta da ayrı bir serüven ayrı bir gizem. 
Her iki hikayede de neler olmuş ki? Veya şimdi neler olacak sürekli ağzımdaki, kafamdaki kelimelerdi. 


Çiçeklerden de çokça bahsetmiş yazarımız, çiçek sevgim şahsen yok, ayy alayımda bakayım gibi ama bu kitaptan sonra bulabilirsem Kamelya çiçeği alıp bakmayı düşünüyorum. Diğer çiçekler de güzel tabii ama pek benlik değil sanki :D Yine Kamelya'yı bulacağım, Fighting!! :D
Ve bu kitabı okuyan herkesin kesin bir çiçek bakımı üstleneceğini söylemek isterim :)) Şimdi çiçeklere başka türlü bakar oldum ;))

Karakterlere gelecek olursam, hepsinin yeri ayrı bende, Flora'nın sevimli ve hoş görülü halleri, Addison'ın geçmişle savaşı, buna rağmen mutlu ve sağlam duruşu kendilerini sevdirten özelliklerinden.

Baştan beri kitabımız da gizem dolu olduğunu söylemiştim. Bunun arkasında kim var diye cidden merak ediyorsunuz. Yazarımız o kadar çok ihtimal düşürüyor ki aklımıza acaba o mu? diyoruz. Ben çokça dedim tahmin ettiğim kişi çıktı mı?? Hmm artık onu da okuyunca siz öğrenin derim ;)


Daha yeni bir Sarah Jio kitabı bitirmeme rağmen cıks doyamadım, upuzun yazmalı bence yazarımız ve tez zamanda çıkarmalı ki hemencecik okuyalım o güzelim hikayelerini^^

Tavsiye kısmına gelecek olursam bu yorumdan sonra ne diyebilirim ki, kesinlikle alıp okumalısınız!!^^

Kitaba puanıma ise 5/kocaman 5 :D 

Alıntılardan önce Sarah Jio'nun My Twinimle beraber diğer kitaplarına yaptığımız yorumlar^^
Mart Menekşeleri
Not:Kübrabın yorumu, bende okudum ama neden yorum yapmamışım hatırlamıyorum, hatta ben nasıl es geçmişim hayret ediyorum :D
Yağmur Sonrası
Böğürtlen Kışı(Özel yorum)

Vee alıntılar^^

Evde yalnız kalma fikri garip gelmişti. Köşkteki bir ruh, yüzlercesine ev sahipliği yapacaktı. Ya da yüzlerce ruh şu an benimleydi. Uzun zaman önce ölen kişilerin ruhlarıydı bunlar. İzliyor, bekliyorlardı. Yatak odasına çıktığımda içim titremişti. Lord Livingston zamanında burada uyumuştu. Anna ile birlikte. Ya da başkalarıyla?


*****

Mahcup bir şekilde gülümsedim. “Seni temin ederim ki bu kanunlara aykırı değil.” “Fasa fiso,” dedi Janie sırıtarak. “Bayan Janie,” dedim kahkahamı tutamayarak. “Sen fasa fiso kelimesini nereden öğrendin?” “Nicholas,” diyen Katherine gülümsüyordu.

*****

“Ah, bu arada, patatesler hakkında bir şeyler biliyor musun diye soracaktım?” “Patatesler hakkında bir şeyler biliyor muyum?” diyerek dediklerimi papağan gibi tekrar etti Bayan Marden. “Bu, doktora ilaçlar hakkında bir bilgisi olup olmadığını sormak gibi bir şey! Bak kızım, ben patatesleri kızartırım, pişiririm, haşlarım, fırınlarım. Onları karıştırabilir, ezip püre de yapabilirim. Patatesler hakkında bir bilgim var mı? Hah!”

*****

Nefret kanser gibidir, kalbi yıpratır.


Yorumumun sonuna gelmiş bulunmaktayım ;) Harika bir kitaptı, hemen çıkıp okumanızı çok istiyorum^^
Sevgiyle ve bol kitapla kalın :*


Not: Çekilişimizi unutmayın ;)
Tık Tık!!


Katkılarından dolayı Arkadya Yayınlarına çok teşekkürler^^



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D