17 Aralık 2019 Salı

Bir Deli Bahar Rüyası//Damlanur Büyükşen Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni yorumla karşınızdayım. Bu sefer ki kitabım, Türk yazar kaleminden çıkma Bir Deli Bahar Rüyası. İlk çıktığı zaman Instagramda çok fazla anılmaya başlamıştı, tabii biz yayınevlerinin gözdesi olmadığımız için parayla satın almamız gerekiyordu. (Burada yapılan imaya yarası olan gocunur, hemen üstünüze alınmayın hakkıyla okuyan kardeşlerim.) Neyse, okuoku'da indirimde görünce hemen aldık ve ilk My Twin okudu. Beğendi, o beğenince benim de hemen okumam farz oldu tabii. Arayı açmadan okudum ve bayıldım.


Yirmi sekiz yıllık hayatında istediği hiçbir şeyi elde edemediğine inanan bir kadın, Bahar. Başladığı noktaya, baba evine döndüğünde artık hayattan pek de bir beklentisi kalmamıştır. Ancak bir şanssızlık abidesi olduğundan eminken memleketinde, İzmir'in göbeğinde kendi deyimiyle bir “çöl ayısı” ile karşılaşır ve o andan itibaren zaten karmaşık olan hayatı iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.Peki herkesin övdüğü, yere göğe sığdıramadığı bu adam gerçekten iddia edildiği gibi Bahar’ın hayatının aşkı olabilir mi? Yoksa bu deli kız yine olmadık işler peşinde midir? Bahar, beyaz atlı prensinin onu bir köşe başında, elinde mutluluğa giden yolun yegâne nişanesi olan tek taşıyla beklemediğine emindir. Hayat hikâyesinden çıksa çıksa ucuz bir komedi filmi çıkacağını da kabullenmiştir. Şimdi kendini romantik bir filmin ortasına düşmüş halde, üstelik de esas kız olarak görmenin üstesinden nasıl gelecektir? Hem de aklı ve kalbi arasında böylesine sıkışıp kalmışken…Bir Deli Bahar Rüyası, genç bir kadının mutluluğu arayışı ve onun içten hikâyesini keyifli bir dille anlatıyor.


Bahar üniversiteden sonra sevdiği şehri hayalleri nedeniyle bırakır ve İstanbul'a göçer. Hemen iş ve ev bulan Bahar 5 senesini ve kalbini bu şirkete verir. Patronuna platonik şekilde aşık olan Bahar en son ki yaşanan haksızlıktan sonra işi de, İstanbul'uda bırakır ve İzmir'ine geri döner. İşte o döndüğü gün olanlar olur. Havaalanında bavul nedeniyle tartıştığı çöl ayısı daha o akşamına karşısına çıkmasaydı belki daha huzurlu günler geçirebilirdi. Kısaca konu böyle. Bahar'ı sevdim, ne öyle saçmalayan karakterdi ne de dik kafalı. Tamam bazı yerlerde biraz kafasının dikine gitmiş olabilir ama bunu da deliliğine verebiliriz.


Bir de Selim var, geçmişte yaşadığı üzüntülerden dolayı kendini her şeye kapatan ve yeni yeni hayata dönen Selim. Bahar ile ilk karşılaşmaları zorlu olsa da sonradan yanından ayırmayan Selim. Doğrusu daha sert bir karakter beklerdim. Mesela biraz daha çiftimizin burnu sürtmeliydi. Yani şöyle ki kaçan kovalanır, kıskançlıklar, köşe kapmaca vs. bunlar görmek istediğim sahnelerdi. :D Evet belki gerçek hayatta tahammül edemeyeceğim şeylerdir, bilemiyorum ama kendimi birden bire konunun içinde bulunca keşke şöyle olsaydı demek zorunda kaldım. Öyle bir küs bir barışık olmadı en azından, en sevmediğim şey. Fazla uzattım gibi, bunun dışında kitap için diyeceğim çok sevdiğim. Kitap okudukça aktı gitti, bir sonra ki sayfada acaba neler olacak diye diye bir de bakıyorsunuz kitap bitmiş. Hayatımızın içinden gelen Bahar ve Selim aşkı, atışmaları falan çok iyiydi. Sıkıldığım yerler olmadı, sadece Bahar'ın sürekli ailesinden modern aileler tamam ama çoğu zaman sertler imasında bulunmasından az da olsa sıkılmış olabilirim. Yani anladık, bizden bir aile, bizim ailemiz nasılsa onlarda öyle ama ailesinden gizli iş yaptıktan sonra, evet modern ama babam görürse öldürür demesi gerçekten sıktı. Bunlar dışında gerçekten sevdim. Selim'in yaşadıkları, Bahar'ın zorda olsa verdiği karar ve bomba evlilik teklifi. Bu zamana kadar okuduğum kitaplar arasında, bu kadar güzel evlilik teklifi edenini okumamıştım. Açar tekrar tekrar okurum ki. <3


Sonradan İzmir gezisi, Selim'in büyüklerinden kalan evi kendi ve eşi için düzenlemek istemesi kalbimden vurdu. Bayıldığım sahnelerdi bunlar.
İkinci kitap yeni çıktı, evleniyor Bahar ile Selim ama olaylar, olaylaaaar. Acayip merak ediyorum ikinci kitabı, daha heyecanlı geldi bana konusu. :D Yakın zamanda almak dileğiyle. ;) (Aldık) Son olarak ise tavsiye ediyorum tabii ki kitabı, yazarın kalemi umut vadediyor, önü açık olsun. Takibime aldım, raflarda daha çok kitabını görmek dileğiyle. ;)


Not: Bir son daha yazıp bitireceğim. Müptela ve Yabancı yayınlarının kalitesinden memnun değilim. Çok pahalı yapıp dandik kağıtlar ve kapaklar kullanması bizi keriz yerine koyduğunu gösterir kimse kusura bakmasın. Pegasus Yayınları için sürekli isyan çıkarıyoruz ama en azından kalitesi belli, bir yerden sonra hak ediyorlar, ama yine de pahalı. Neyse.
Ben yine indirim olunca almaya devam edeceğim, kalitesi sıfır olan kitaba 40 ₺ vermek insana koyuyor be.
Dipnot: Yazdıkça aklıma geliyor. :D Bahar'ın 27 yaşında olup evde kalmış sendromuna girmesi sinirimi bozdu, çünkü ben de 27 yaşındayım ve hiçte evde kalmış gibi hissetmiyorum. :D 30 olsa yine neyse ama 27 nedir arkadaş, daha gençliğimizi yeni yaşıyoruz. :P





Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Hayatım boyunca kitap okumak; yemek yemek, tuvalete gitmek, uyumak ya da nefes almak gibi temel bir ihtiyaç olmuştur.



*****


Hayatın sefasını dostlarım sürerken düğünlerinin de cefasını hep ben çekiyorum.



*****



Sarı bezle tezgahın tamamını silmenin tüm orta yaşlı kadınları size hayran bırakacağını bilecek kadar kıdemli olduğumdan kolayca gönlünü fethettim tabii. 





Yorumumun sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^



4 yorum:

  1. Tam olarak eğlenceli çereklik bir kitaba benziyor.
    Not: "30 olsa neyse" sözünü görmezden geliyorum. 😂😂😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle^^ Ahahhhah 40'a kadar yolu var o zaman :D

      Sil
  2. Evlilik teklifi sahnesini çok merak ettim. Sırf bu meraktan kitabı okuyabilirim. Birazcık spoiler veremez misin :-)

    YanıtlaSil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D