31 Aralık 2023 Pazar

2023 Yılının En'leri Kitaplar^^

 



Selam^^
2023 nasıl geçti diye sorarsanız iyi geçen zamanlarda oldu, kötü geçen zamanlarda. Daha ikinci ayda depremin olması, sonrasında dünyada olanlar, halen daha devam ediyor gerçi. Rabbim yar ve yardımcıları olsun.
Sonrasında daha geçen günlerde acı bir haber aldık, onun üzüntüsü var. Yani 2023 bunlarla kötü geçti, unutulmaz bir yıldı.
Tabii güzel geçtiği zamanlarda oldu, mesela yeğenim oldu <3 <3
Ülkemizin 100.yılı kutlandı, kutladık.
Yerli arabamız Togg yollara çıktı, halen daha yollarda gördüğümde hayran kalıyorum. Sadece yakından göremedim yaa, inşallah, Allah nasip ederse alırız, kullanırız da öyle yakından görürüz. Rabbim nasip eder inşallah^^
Ailemize bir bebek daha gelecek inşallah, hem de kız. Kız başka yaaa <3
Tablet almak istiyorum aldım ama çizimde ilerleme kaydedemedim sdfghjkl
Diyorum ya kötü günlerin yanından iyi zamanlarda oldu.
Bunlara rağmen rutinlerimize şükürler olsun, rutinimiz şaşarsa hayat daha zor olur.
Hedeflerim konusunda yaptığım hiçbir şey yok. Tek ulaştığım hedef kitap hedefim. Ne erken kalkabildim, ne hesabımızı 10k yapabildim. Yani yerimde saydım resmen.
Blogun izlenme konusuna el attım, insta hesabımdan link verdim üç kuruş para kazandım. :D
Yeni hobilerde edinmedim, çünkü eskilere devam edemedim. :/
Yeni yıl hedeflerim yine aynı, erken kalkmak, hesabımı 10k yapmaya çalışmak, daha çok içerik üretmek ya da farklı içerikler bulmak vs vs.
Blogda yazı hedefim tamam sayılır, 100 falan olsaydı güzel olurdu ama olmadı.
Daha çok yeni içerik yazmak istiyorum ama bakalım.
Sizde durumlar nasıl?

Gelelim bu yıl ki EN kitaplara.
Bu yıl 55 kitap okumuşum, hedef 50'ydi. :D Bir tanesi dijital Webtoon ve birkaç manga ve basılmış Weebtoon'du.
Çok fazla Dijital Webtoon okuyamadım bu sene, oysa ki ne hikayeler vardı. Şimdi bir tane bitirmeye niyet ediyorum ama bakalım. Her gün 5 bölüm okusam biter ama niye okuyamıyorum anlamıyorum. -_-
Tiktok ve instagramı bıraksam çok şey yapacağım. :/
Bu sene hiç klasik okumadım, yabancı, yerli vs. Bunu 2024 yılında inşallah yapmam. :)
Acılı günler içinde doğru düzgün kitap okumadım, şimdi de mental sağlığımı korusun diye eğlenceli bir kitap okumaya karar verdim, Bana Dokunma'ya başlamıştım ama şu an o kitabı bu kafa kaldıramaz. Şimdi okuduğum kitabı en son paylaşmayı düşünüyorum inşallah, biraz heyecan :D

Not: Kitaplara yaptığım yorumlara ulaşmak için isimlere tıklayabilirsiniz.


Yılın EN Beğendiğim İlginç ve Duygusal Kitapları^^







Bizimle Başladı Bizimle Bitti//Collen Hoover^^



Yılın EN Beğendiğim Fantastik, Distopya Kitapları^^





Şafağı Ör//Elizabeth Lim^^


Yılın EN Duygusal Kitaplar^^


Gün Gecenin Ardında//Merve Özcan^^



Bizimle Başladı Bizimle Bitti//Collen Hooven^^



Yılın EN Hayal Kırıklığına Uğrattığı Kitaplar^^


Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü//Julia Quinn^^



Yılın Kararsız Kaldığım Kitapları^^







Yılın Beğendiğim Kitapları^^








Yanlış Yer Yanlış Zaman//Gillian Mcallister^^






En Uzun Uyku//Merve Özcan^^






Şafağı Ör//Elizabeth Lim^^


Bizimle Başladı Bizimle Bitti//Collen Hooven^^


Yılın En çok Heyecanlı Kitapları^^



Gün Gecenin Ardında//Merve Özcan^^



Yanlış Yer Yanlış Zaman//Gillian Mcallister^^



Hizmetçi//Freida McFadden^^



Şafağı Ör//Elizabeth Lim^^



Patron//Vi Keeland^^



Yılın En çok Kızdığım Kitapları^^


Anlaşma//Elle Kennedy^^



Not: Seni Hala Seviyorum//Jenny Han^^



99 Gün//Katie Cotugno^^



Güller ve Dikenler//Theodara Goss^^




Yılın En çok Eğlenceli Kitapları^^


Operatöre Bağlanıyorsunuz//K. Kübra Berk^^



Horimiya 2-3//Hero^^



Ev Erkeğinin Yolu//Kousuke Oono^^




Tekrardan Okuduklarım^^








Okuduğum Webtoon'lar^^


Sekreter Kim'in Nesi Var?//Jeong Gyeong Yun^^






Şu an Kocan Kadar Konuş Diriliş'i okuyorum. Yukarıda da dediğim gibi okuduğum dijital bir webtoon var, onu bitirsem bu yıl iki webtoon bitirmiş olurum ama bakalım. Az bölümü de kaldı ama okuduğum sırada ya uyuyorum ya da başka bir şeye aklım gidiyor.
2024 yılının hedefini yükseltmek istiyorum, şöyle 60 falan diye ama benim işim belli olmaz 55'de yapabilirim. :/
Gelecek yeni yılda artık kendime çeki düzen vermeliyim, hedeflerimi tamamlamalıyım, daha çok şey öğrenmeliyim, araştırmalıyım, zamanımı güzel değerlendirmeliyim inşallah^^
Şunları yapsam hayat kalitemde artarda neyse. :D
Bu arada kendim için bir şeylere karar verdim, inşallah yararını görürüm^^




Önceki yılların En'lerini okumak için buyurun;

2012 yılının En'leri, Kitaplar^^ Tık Tık!!
2012 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^ Tık Tık!!

2013 yılının En'leri, Kitaplar^^ Tık Tık!!
2013 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^ Tık Tık!!

2014 yılının En'leri, Kitaplar^^ Tık Tık!!
2014 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^ Tık Tık!!

2015 yılının En'leri, Kitaplar^^ Tık Tık!!
2015 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^ Tık Tık!!

2016 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2016 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2017 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2017 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2018 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2018 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2019 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2019 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2020 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2020 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2021 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2021 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!

2022 yılının En'leri, Kitaplar^^Tık Tık!!
2022 yılının En'leri, Kore, Film, Dizi^^Tık Tık!!




Şimdi yılın enleri film-dizi yazısına geçiş yapıyorum, onu da es geçmeyin^^


Buralarda da varım^^





Bizimle Başladı Bizimle Bitti//Collen Hoover Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın son gününe bütün yorumlarımı yayımlamak istedim, bundan önce ki yorumumu bugün yani 30 Aralık'ta yayımladım, bunu da inşallah yarın(31 Aralık) yayımlamak istiyorum inşallah.
Kitabımız yılın en iyi kitaplarından biriydi, kaç aydır okumak istiyordum ama dram olduğu için sürekli erteliyordum. Sonunda gaza gelip başladım, iyi ki okumuşum. Kitap bir harika dostum!!
Böyle beklemiyordum açıkçası, tamam beklentim yüksekti, yükseltmişlerdi o yüzden hevesle okudum ve karşılığını da aldım çok şükür.
Bitirirken sen nasıl güzel bir kitapsın dedim, ÇOK KALP ANNECİMM



Ailesinden ona miras kalan öğrenilmiş çaresizliğe başkaldıran Lily’nin tüm acılara rağmen yeniden doğuşunun ümit ve sevgi dolu hikâyesi...
İçine doğdukları aileyi seçememenin yarattığı acının üstesinden beraber gelmeye çalışan Lily ile Atlas’ın hayatlarındaki ve hayallerindeki dönüşüm hayranlık uyandırıyor. İlginç tesadüflerle bezeli bu romanı okurken kendinizden bir parça bulacaksınız.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti, asla vazgeçmeyen ve “yüzmeye devam etmek” isteyenlerin kitabı; başkaldırının ve empatinin yazıya dökülmüş hâli...


Lily babasını kaybettikten sonra yaşadığı şehre geri dönüp, bilmediği bir apartmanın çatı katına çıkar. Orada biraz vakit geçirdikten sonra yanına başka bir adam gelince ve onunla konuşmaya başlayınca bütün sırları ortaya atarlar. Adamdan etkilenen Lily teklif ettiği şeyi istemez ve ayrılmak zorunda kalırlar.
Aradan aylar geçmiştir ve Lily çok istediği çiçekçi dükkanını açar ve kader bu ya aylar önce aklında kalan adam karşısındadır.
Bu zaman zarfında da yıllar önce yazdığı günlükleri okurken geçmişte yaşayan Atlas aklına gelir.
Lily sıradan bir karakterdi ama geçmişte yaşadığı travmalar yüzünden çok acılar çekmiştir.
Son sayfaya kadar verdiği kararları hem şaşırdım hem üzüldüm hem de çok iyi anladım. Çok zorlu bir süreçten geçerken yanında olan kişilerden destek almış olsa da günün sonunda tek kalıp karar vermek zorunda kalması kalbimi kırdı.


Ryle, Lily ile çatı katında tanışan adam. Aylar sonra Lily'le karşılaştıklarında aslında Lily'nin çok farklı biri olduğunu ve hayatına yenilikler getireceğini az çok anlamıştır ama bunu hayata geçirmek düşündüğünden zor olacaktır.
Ryle Lily'den sonra bütün okurların kalbini kırdı, yaptıklarına çok üzüldüm. Böyle olmayabilirdi ama bu seferde böyle bir kitap çıkmazdı.
Yine de yaşananlara rağmen aklıselim davranması, Lily'yi anlaması bence çok hoştu ama işin ucu bambaşka.
(Bazı şeyleri spoilersız yazmak zor, o yüzden devamında spoiler olarak yazacağım, okumak isterseniz bakabilirsiniz. :) )

Ve Atlas.
Atlas, ahh Atlas...
Kendisi hakkında ne yazsam spoiler olacağını için es geçiyorum ama öyle şeyler yaşıyor ki alıp bağrıma basasım geldi. Çok üzüldüm haline, yaşadıklarına..
Neyse ki yazar bizi düşünüp bu kitabın devamı olan Bizimle Başladı kitabını yazmış.
Onu hemen okumadım, bunu sindirmem gerekiyordu.


Detaylara geçmeden önce ilk yazacağım şey, ilk defa bir kitabın yazarının son notunu hayran kaldım, kalbim kırıldı ve alıntı işaretledim.
İlk başlarda konusu farklı diyordum, işte hastalık ya da ne bileyim kadın kocasını kaybetmiştir vs ama öyle değildi, tahmin ettiğimden çok farklı bir şeydi.
Günümüzde çoğu kişinin maruz kaldığı durumu yazmış yazar ve öyle yazmış ki empati kuruyorsunuz ve bir yerden sonra o da tıkanıyor ve karakterin ne karar vereceğini merak ediyorsunuz.

Yazarın kalemi çok akıcıydı, bir yönden bunu da sevdim. Böyle bir konuya rağmen aktı gitti resmen. Sonrasında her olayın bir şekilde uzamaması ve hemen çözüme ulaşması da kitabı güzelleştirdi.
Lily'nin duygularını birebir yansıtması, okurken hem onun için hem de yaşadıkları için üzülmemiz bence her yazarın yapacağı şey değil. Yani çoğu yazar bunu hissettiriyor ama bu kadar değil.
Yukarıda da dediğim gibi yazacağım çok şey var ama spoiler olduğunu için yapamıyorum.
O yüzden böyle kısa kısa yazıyorum. :/


-Spoiler Başlangıcı-

Yazarımız aile içi şiddeti yazmış, Lily'nin babası annesini sürekli hor gören, sürekli döven birisi ve küçük yaştan bunlara maruz kalıyor.
Bu yüzden babasını kaybettiklerinde onun için yaptığı konuşma on numaraydı. Alkışşşş
Atlas'ın durumu daha vahimdi. Lily'lerin arkadaki, terk edilmişti evde tek başına yaşaması ve Lily'nin korkusuzca ona yardım etmesi kalbimi cıt etti kırdı resmen.
Çünkü evde ne su var, ne ısınacak bir şey var. Atlas'ın kıyafetleri bile yok. Oraları okurken cidden çok üzüldüm, kitap boyunca sadece o kısmı okuyabilirdim. Lily ve Ryne mevzusu da önemliydi ama Atlas ve Lily daha başkaydı. Atlas'ın Lily'nin yaşadıklarını bilmesi, buna karşı ona destek olması çok güzeldi. Tabii Lily'ninde Atlas'a bu durumda olmasına rağmen her şekilde yardım etmesi çok güzeldi. Tabii sonradan babasının baskını, Atlas'ın gitmesi ve yıllar geçmesine rağmen buluşmamaları, sonradan karşılaşmada sevgilim var demesi falan bunlar hep ufak klişe olaylarıydı ama Lily'nin öyle söylemeseydin bunları yaşamazdık, ilk dakikadan beraber olurduk demesi yine kalbimizi kırdı tabii.
Kitap resmen kız annenin kaderini yaşar modundaydı. Ryne çok aşık, çok iyi geçiniyor ve çok mutlular ama sinirlendiği zaman aklını kaybeden bir Ryne vardı ve gözünü bir şey görmediği için Lily'ye saldırması işleri değiştirdi. Bekliyordum böyle bir şey olmasını ama nasıl olacağını tahmin edemiyordum.
Sonrasında gelip özür dilemesi, Lily'nin Ryne olan aşkı yüzünden kabul etmesi. Bir kez daha aynı şiddete maruz kalıp yine aynı şeylerin yaşanması ama en son ki mevzu yüzünden her şeyin kopması, yine de sürekli ikilemde kalması gerçek bir kadının yaşadıklarının aynısıydı resmen.
Lily babasının yaptıklarını bildiği için Ryne başlarda affetmek istemiyor ama aşk ve sevgi galip gelince devam ediyorlar, evleniyorlar hatta çocukları oluyor ama işte Ryne ne kadar aşık olsa da, Lily'ye yaptıkları affedilir gibi değildi. Zaten affetseydi daha kötü olurdu. Tabii bu süreçte Lily'nin annesini ve buna maruz kalan insanları anlaması çok anlamlıydı.
Lily'nin en sonunda kararını verip, Ryne'dan boşanacağı sırada yaptığı konuşma çok iyi değil miydi??
"Kızın gelip baba sevdiğim adam beni dövüyor dese ona ne dersin?"
"Hemen onu terk et derdim." diyor Ryne orada ve ağlaması, kendisinin de başından iyi şeyler geçmemiş, kardeşini kaybetmesi ona kötü şeyler bırakmış ve bu hale gelmiş. Ona da çok üzüldük ama Lily en doğru kararı verdi.
Lily'nin arkadaşı Allyna'nın Ryne'in kız kardeşi çıkması, onlarında(karı-koca) zengin olmaları, hem de çok kolay bir şekilde para kazanmaları, buna vurgu yapmaları, Allyna'nın sürekli Lily'den taraf olması çok güzeldi. Kadın dayanışması...
İşte konu böyle, beni etkileyen ise yazarın annesinin de bunları yaşaması ve ondan ilham alarak bu kitabı yazması gerçekten üzücüydü. Hatta ilk şiddet sahnesinin annesinin başına geleni yazması çok acı. Ve notunda Ryne hakkında yazarken sürekli sildim sildim yazdım, Ryne için çok üzüldüm ama böyle yazmak zorundaydım demesi...
Ben bile okurken o kadar ikilemde kaldım ki, Atlas olmasaydı çok ama çok üzülürdüm kesin. :/
O kısımdan aldığım alıntı spoiler olmazsa alıntı kısmına eklerim.
En son kısımda Atlas'la karşılaşması, beraber olma şanslarının olması ve devam kitabı Bizimle Başladı'da hikayenin devam etmesi çok iyi değil mi??? <3

-Spoiler Sonu-


Bu kadar spoiler yazacağımı az çok tahmin ediyordum ama inanın halen daha yazmak istediklerim var. İkize acil okutmam lazım ki konuşalım, etrafında konuşacak kimsem yok, üzülüyorum. :/
Yazarın diğer kitapları bunlar kadar iyi değilmiş diye duydum, yani öyle bir çıtayı yükselmişti yazar başka kitaplarını okusam bu kadar beğenir miyim tartışılır ve denemek lazım tabii.
Bu arada kitapta çok fazla smut olduğunu yazan olmuş, arkadaşlar ya siz smut'lu kitap okumuyorsunuz ya da konuya göre fazla buldunuz ama inanın normal romantik komedi kitaplarının yanında bu kitapta olan smut hiçbir şey. Cidden kitap cinsellikten çok kadınların çoğunun maruz kaldığı mevzuya önem vermesi, onun üstünde durması daha çoktu.
Yazar bu tarz yazıyormuş ama bu kitap çok başkaydı. Hatta dedim bu yüzden çok rahatsız olurum falan ama düşündüğüm gibi değildi. Diğer kitapları gibi kıyaslamayın.
Bir önce ki yorumlarımda dediğim gibi artık tavsiye etmeyeceğim, sizin yorumdan alıp almayacağınıza karar vermenizi istiyorum. ^_^
Bu arada kitap yılın en iyi kitaplarından biriydi, bunu da not olarak eklemek istedim. :)
Son olarak kitap film oluyor ve Lily'yi Blake Lively, Ryne'nı Brandon Sklenar, Atlas'ı ise Justin Baldoni oynayacakmış. Ben kitabı okumadan bir şey bilmiyordum ama okuyanlar olmamış diye bas bağırdı, şu an ben de okuduğuma göre ben de diyebilirim, BU KADRO OLMUŞ MU???? -_-



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

"Herkes aslında derinlerde eşit derecede berbat durumda olsa da, oldukları kişi hakkında numara yapıyorlarmış gibi hissediyorum. Sadece içimizden bazıları bunu saklamak konusunda diğerlerinden daha iyi."


*****

"Birbirimize çok benziyoruz," dedi, daha önce söylediğimi tekrarlayarak.
"İnsanlar ve bitkiler mi?" diye sordum.
Olumsuz anlamda başını salladı. "Hayır. Sen ve ben."




"Eskiden ben de çok düşerdim Lily."


*****


Mutlu bir Atlas, insanın aklının başından alıyordu. Bu, dünyada sevdiği her bir şeyi alıp hepsini ona vermek istememe yol açıyordu.


*****


"Lily bu, şu anda haklı olmak istediğim bir şey değil. Her gece onun hakkında yanılıyor olmak için dua ettim."




Atlas ve Lily'in Fanart çizimi <3
Nasıl güzelllll <3




Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle, aşkla kalın^^



Buralarda da varım^^

30 Aralık 2023 Cumartesi

Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü//Julia Quenn Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
İki gün önce bitirdiğim kitabın yorumunu hemen yapmaya başladım, çünkü unutuyorum arkadaşlaaaar!! :D Bir de çok sevmediğim, hissiyatı olmayan kitapları daha çabuk unutuyorum ne yazık ki. Mesela şimdi bile ne yazsam diye düşünüyorum.
Kitabın yazarından ve okuyan herkesin sevmesi sebebiyle uzun zamandır almak istiyordum. Tek kitaplık bir seri gibi, yani erkek karakterimizin kardeşleri var belki onların kitapları vardır, bilemeyiz. Araştırmam lazım sdfghjklş
Kitabımızın konusu çok açıklayıcı değil, tamam gerekli şeyler yazıyor ama benim aklıma vs bir şey gelmedi açıkçası. O yüzden de konu olarak bir beklentim yoktu ama yazar ve genel olarak konuya bakınca illa ki bir şeyler akla geliyordu. O yüzden dedim güzel olur belki ama inanın hayal kırıklığı yaşadım, beklediğimi bulamadım ne yazık ki. :/

Bayan Miranda Cheever, henüz on yaşındayken, muhteşem güzelliği dair hiçbir iz taşımıyordu. Taaki, yakışıklı ve gösterişli Vikont Turner, onun bir gün büyüyüp çok güzel bir kadın olacağını söyleyene dek..İşte o zaman Miranda, bu adamı sonsuza dek seveceğini biliyordu..Oysa ilerleyen yıllar Miranda için ne kadar kolay olduysa, Turner için de o kadar acımasız olmuş, önemli bir kaybın altında ezilmiş, yalnız ve acı çeken bir adama dönüşmüştü.Fakat Miranda yıllar önce günlüğünün ilk sayfasına geçirdiği bu gerçeği asla unutmadı..Kaderi olan bu aşkın, parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin vermeyecekti...


Miranda arkadaşı Olivia ile çok iyi arkadaştır, onunla yediği içtiği ayrı gitmez. Olivia’nın doğum gününde ilk defa Turner’ı gördüğünde ve o gün yaşananları anlattığında Turner’ın söyledikleri ona çok iyi gelmiştir ve tavsiye ettiği günlük yazma işine girişmiştir. Daha o ilk karşılaşmadan Turner’a aşık olan Miranda yıllar sonra tekrardan karşılaştıklarında Turner’ın hayatı çok değişmiştir.
Miranda’yı aşkı konusunda çok sevdim, aşkına çok güzel sahip çıktı ve sonrasında da yaptıklarına çok kızdım. Çok çabuk kendini teslim etti, tamam evlenmeyi düşünmüyorsun ama bu kadar da olmaz beee.
En son kısımdaki tavrını beğendim, hak etti çünkü Turner bey -_-

Turner genç yaşta aşık olup evlendikten sonra hayatı tepe taklak olur, eşini kaybettikten sonra iyice kabuğuna çekilen Turner gelecek hayatında ne aşık olmak istemektedir ne de evlenmek. Miranda ile sık sık zaman geçirdikçe aslında çok farklı bir kişi olduğunu düşünen Turner zamanla onu başka türlü istemeye başlar ama aşık değildir.
En sonunda işler karışır ve yaptıklarından sonra aklı başına gelsin diye yine saçmalar.
Turner geçmişte yaşadıklarından sonra yaralı bir karakterdi, yani hemen güvenmesi vs. cidden kolay değildi ama Miranda’ya yaptıklarından sonra adam gibi adam olabilirdi ama olmadı. O yüzden gözümden düştü, sonradan aklı başına gelse de hayır kabul etmiyorum.
İşte bu kısımda yazar çok farklı şeyler yazabilirdi. Ne bileyim arada kıvılcımlar olsaydı ama işler başka bir boyuta gitmeseydi.
Hani zaten ben yaralı bir adamım, başka kadınında bu yaraya ortak edemem deyip biraz daha arada zaman geçmeliydi. Miranda’yı fark edip sonrasında yaşadıklarından sonra olmaz deyip yıllarca ayrı kalabilirlerdi. Böylece konu güzel olabilirdi. İşte yazar hooop bütün her şeyi oldu bittiye getirdiği için ortada bir aşk yoktu, yani başta yoktu. Sonradan olsa ne olacak ki baştan o aşkı hissedemedikten sonra.
Miranda’ya davranışı, düşünceliyim deyip ortada bırakması cidden çekilir bir karakter değildi. İki karakterimizde de olumlu bir enerji alamadım. Yine de Miranda’yı Turner’dan daha çok sevdim.


Ufak bir Olivia karakterine parmak basıp geçeceğim. Yani bu karakter Miranda’nın arkadaşı, dostu muydu, yoksa sırf yalnız kalmamak için yanında taşıdığı bir arkadaşı mıydı anlamadım gitti.
Yani davranışları çok değişikti, nasıl o aşkı hissedemediysek Olivia ve Miranda’nın arasındaki aşkı da anlamadık gitti. Miranda’da kendi çapında varlıklı ama bazen Olivia’nın tepeden baktığını düşündüm. Mesela Bridgerton serisinde Penelope ve Eloise’in arkadaşlığı çok güzeldi, yani davranışları bile arkadaştan çok kardeş gibiydi ama burada yoktu o his.

Genel olarak toplarsak cidden hayal kırıklığı yaşatan bir kitaptı, yazarın kalemini sevsemde bu tarz hatalar yapması üzüyor beni. Sanki Rüyalar Gerçek Olsa ve Yüreğe Söz Geçmiyor kitaplarını başka biri yazmış. Tamam Son Söz Aşkın ve En Çok Beni Sev’de iyi değildi, bakın eh işteydi demiyorum, iyi değildi diyorum ama iki tane çok güzel kitap yazmasına rağmen böyle duygudan yoksun karakterler yazmasına şaşırdım açıkçası.
Sonrasında olaylar geliştiğinde Turner’ın ailesinin bazı şeyleri öğrenmemesi ya da nasıl tepki vereceklerini merak etmemize rağmen üstünkörü yazması hoş değildi. Kitap yarıya kadar aile evinde geçiyor ama bir anda çiftimiz onların yanından ayrılıyor, sanki hiç var olmamış gibi hayat yaşıyorlar. Şaka gibi asdfghjkl
Ve Miranda’nın babası :D Cidden değişik. :P
Bir konuda için ilk defa yazar bunu yapmış olsun dedim ve oldu ama sonradan yazar hemen araya bir şeyler sıkıştırayım da çiftimiz anlasın birbirine delicesine aşık olduğunu dedi. Hiç beğenmediğim o kısmı, ondan önce bazı şeyler anlaşılmalı ve söylemek için çekinmeliydiler.
Bir de Miranda’nın sürekli güzellik mevzusu ortaya atıldı, tamam kız güzel değil ama zekasıyla etkilesin. Ama o da olmadı, işte Turner şuyu güzel, buyu güzel dedi aşık oldu. Eeee zekası? Ondan bile bahsedilmedi ya da ne bileyim yüzü güzel değil ama vücudu güzel falan densin sdfghjkl Yani güzel değilim dedi, herkes de ayıp olmasın diye hayır, çok güzelsin dedi asdfghjklş
(-Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, demiş ki bu güzellik algısından bıktım- modundayım awsedrftghjklş)
Karakter güzel değil anladık, yeter -_-


Kısacası sevemedim, başta diyorum ya ne okuduğumu bile çok az hatırlıyorum. Yani neden böyle güzel konuyu böyle yazarsın ki? Tamam çok orijinal bir konu değil, tam bir klişe ama klişeyi bile güzel yazmak var arkadaşlar. Yazar onu becerememiş. :D
Ben de şu an düşündüğümde ne yazabilir diye aklımdan geçirdim, benimde aklıma bir şey gelmedi ama illa ki daha güzel bir şey çıkardı.
Ne bileyim kıskançlık mevzusu daha çok olsaydı, Turner Miranda’yı yavaş yavaş fark edip bu kız başkasıyla evlenirse üzülürüm ben moduna girseydi güzel olmaz mıydı? Sap gibi ortada bıraktı gitti akıllı. -_-
Ben büyük ihtimal akıllanmam yine yazarı çok övülen bir kitabını alırım şaşmaz ama böyle hayal kırıklığı yaşadıkça üzülüyorum yaa. :/




Kitaba Puanım 5/3^^



Alıntılar^^


"Oldukça tuhaf bir espri anlayışın var biliyor musun," diye mırıldandı.
"Öyle mi?"
"Evet, ama en çok sevdiğim özelliğin de bu, bu yüzden sakın değişme."


*****

Winston'la evlenmeyi düşünmek için ortada birçok mükemmel sebep olmasına rağmen evlenmemek için de bir tane itici sebep vardı, o da tam önünde duruyordu işte.
Eğer Miranda aşık olmadığı birisiyle evlenecekse, bu onun aşık olduğu adamın erkek kardeşi olmayacaktı.


*****

Ona doğru kaçamak bir bakış attı. O kendisine bakmıyordu. Bakmıyordu ama şüphesiz bakmaktan kaçındığı için değil. Sadece bakmıyordu işte.




Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^


29 Aralık 2023 Cuma

İzlediğim Diziler//Dünyayla Benim Aramda, Boo, Bitch, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç Dizi Yorumları^^

Selamlar^^
Normalde şu an yorumunu yazacağım dizileri detaylı yazmayı düşünüyordum ama üstünden çok zaman geçince vazgeçtim, hatta bazısını unutmuştum bile. Sonradan olmaz öyle, sevdiğim diziler oldu neden yorumsuz bırakayım dedim. ;)
İzleyeli aylar olan diziler bunlar, o yüzden ne yazık ki çok detaya giremeyeceğim. :/



Bu diziyi aynı Bridgerton dizisi gibi İkizle yengem izleyip, konuşunca merak edip izledim. Normalde de izleyecektim ama biraz hızlı davrandım ve iki gecede izleyip bitirdim.
Diziyi alıp götüren Demet Özdemir'di.
Dizinin konusu ise şöyle, sevgilisinden uzaklaştığını hisseden bir kadının şirketinde çalışan ama sönük bir kıza sevgilimi denemem lazım, sen onu ayart bakalım benden vazgeçecek mi diye telif etmesiyle başlıyor.
Tabii ki klasik kızın parası yok ve işinden kovulmuştur, patronu çokta para vermektedir. Hemen olmasa da çok beklemeden kabul eder.
Konusu cidden çok saçma, ne kadar mesajlaşmayı ilk esas kızımız yapsa da iş buluşmalara gelince ortalık karışır tabii ki.
Son bölüme kadar Tolga(Buğra Gülsoy) nefret ettim. Yani bu adam neden böyle bir karakteri oynamak istemiş yaa, o güzelim Fatih karakterinden sonra olacak iş miydi yani?
İlkin(Demet Özdemir) ise daha ilk o mesajlara cevap verdiğin an bırakacaktı bunu ama hep riske girdi ve sonuç.
Şu diğer karakter Sinem(Hafsanur Sancaktutan) ise nefretlik bir karakterdi. Gerçekte çok böyle gördüğüm, izlediğim bir oyuncu değildi zaten ama bu dizide sonra artık görmek istemedim.
Karakter çok fazla iticiydi ve mıymıydı. Yani İlkin bunu adam ediyor ama ne kadar adam etse de nereye kadar yani, bir İlkin etmez. Tolga salak :P
Sonradan gelen karakteri çok farklı bekliyordum ama beklediğim olmadı, sadece İlkin'e iyi gelmesi falan güzeldi.
Diğer gereksiz oyunculara değinmiyorum bile, hiç ama hiç gerek yoktu o karakterlere, izleyenler anladı bile. :D


Genel olarak heyecanla izlediğim bir dizi oldu, diyorum ya Demet Özdemir almış yürütmüş diziyi. O kıyafetleri, duruşu, gerçekte de böyle insanların olduğunu göstermiş bence.
Son bölümlerde başına gelenlere aşırı üzülsem de o ayağa kalkma mevzuları çok iyiydi ama son bölüm -_-
Yani öyle bitmek zorunda mıydı? Tamam ikinci sezon için belki sinyal vermek istediniz ama bazı karakterin saçmalığı beni çıldırttı. Böyle bir diziye böyle bir son hiç ama hiç yakışmamıştı.
(Ya benim b12'ye ihtiyacım var herhalde, şu an önemli yerleri hiç hatırlamıyorum asdfghjkl)

Yorumunu yazmak istediğim dizi kendisi, evet aşırı saçma sahneleri vardı, hatta güzel olsa da yabancı müzikleri eklemeleri olmamıştı, Türkçe şarkı aradı kulaklarım, buna rağmen cidden öyle uyumlu müzikler vardı ki wuuu dedim. :D
Tavsiye kısımlarını geçiyorum artık, yorumlarımdan sonra izleyip izlememe size kalmış^^



Bu diziyi Ramazan’da İkizle izlemiştik. Baştan sonra hem çok garip hem de çok komikti.
Mevzu ise şu, iki arkadaş bir gece partilerken sabah kalktıklarında Erika’nın hayalet olduğunu anlarlar. Öbür dünyaya gitmeden önce hayatının tadını çıkarmayı kafaya koyan iki arkadaş ise son güne kadar ellerinden geleni yapar.
Dizide inişler çıkışlar çok vardı, arkadaşlıklarının sınanması, bir anda ortalığın karışması, yeni aşklar vs derken temposu düşmeyen bir diziydi.
Ama o sonda şok üstüne şok yaşadık. Bence en vurucu yer o sondu.
Diziyi, oyuncuları sevdim. Eğlendik ama bazı kısımlar çok ürkütücüydü. İzleyenler anladı, izlemeyenler ne alaka diyor :D
Dizi 8 bölüm, netflix’in kendi dizisi. İzlemek isterseniz oradan bakabilirsiniz. :)
Bu arada üstünden çok zaman geçince komple unutmuşum, cidden b12 eksik asdfghjkli



Erika ve Gia^^


Bu oğlan birine benziyordu ama şu an çıkaramıyorum:/



Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç’ı Tabii uygulamasında görünce izleyeyim dedim. Yıllar önce kitabını okuyup çok anlamamıştım, yazarın diğer kitabını okuyup sevmiş, hatta eğlenmiştim. Bunu da o niyetle okudum ama beklediğim gibi değildi. Ama şimdi okusam daha farklı hissederim diye düşünüyorum.
Başrollerde çok tanıdık oyuncular var ama başrol İrfan Galib'i Mehmet Ali Erbil oynamış, adamın gençliğine bakar mısınız???
2 bölümlük diziydi, Tabii uygulamasından izleyebilirsiniz. Çok güzel diziler var. :)




Yeni yıldaki hedefim böyle dizileri biriktirmemek ama büyük ihtimal yine senenin sonunda böyle bir yazı yazacağım asdfghjkl
Başka yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^