31 Aralık 2020 Perşembe

2020 yılının En'leri Film, Dizi^^


 
Tekrardan Selam^^
Yılın son yazısı. :D Bu Yıl geçen yıla göre daha fazla yazı yazdım, bu beni mutlu etti. İlginç yazılar olmadı ama seviyorum böyle devam etmeyi.
Dizi konusundan geçen sene gibiyim, güzel diziler izledim ama çok fazla izleyemedim bir de çokta muhteşem diziler olmadı ne yazık ki. :/  Ya da ben kendimi veremedim dizilere.
Bu sene ikizle yabancı, Netflix dizileri de izledik. Onları paylaşmayacağım ama isimlerini söyleyeyim.
Emily Paris'te yorumu blogda. Sonra Anne With An E. Şimdide gençlik sitcom dizisi  Ashley Garcia: Dâhi ve Âşık izliyoruz, henüz bitmedi.
Youtube'dan Çin dizisi de izliyorum, biterse yorumlar gelecek inşAllah. :)



Yılın EN Beğendiğimiz, Sevdiğimiz Dizileri^^

The Secret Life Of My Secretary^^



School 2017^^



Heart To Heart^^

2020 yılının En'leri, Kitaplar^^


 

Selam^^
Yılın klasikleşen yazımızı yazıyorum çok şükür, çok şükür diyorum çünkü hayattayız ve hamdolsun virüse yakalanmadık. :) Geçen sene2019'a veda ettiğimiz zaman iyi dileklerle başlamıştık ama daha Ocak ayından başladı afetler, virüsler. Tabii bunu yıla atmak çok saçma ama 2020 unutulmayacak yıllardan, nasıl unutur ki insan. Hem ne kadar zorlu geçmiş olsa da bizim açımızdan güzel yıldı da. 7 senedir beklediğimiz hayırlı bir işimiz oldu, sonra yine uzun zamandır düşündüğümüz ama yapamadığımız araba değiştirme mevzusu oldu, bir de hasret kaldığımız kişilerle seneler sonra buluştuk. Bunlar güzel olaylar bence, şimdide kuşumuz Bulut yumurtladı, olursa yavrucakları olacak inşAllah.
Bu kadar olaydan sonra tabii kitap okuduk, dizi-film izledik.
Kitapta hedefim 50'ydi ama yapamadım. :'(
2021 hedefim için yine 50 yapacağım, ne zaman başarırsam o zaman yükseltirim sayıyı. :D Gerçi kötü de değil, şu an 45.kitabımı okuyorum. 5 tane daha okumam gerekiyordu ama ne yapalım. :/
Sizlerin hedefler ne alemde?
Yapabildiniz mi?
Cevaplarınızı bekliyorum, gelelim 2020'nin En'lerine^^




Yılın EN Beğendiğim İlginç ve Duygusal Kitapları^^


Aşk ve Diğer İhtimaller//Betül Güçlü^^



Vatan Yahut Silistre//Namık Kemal^^


Tanyer- Zifir ve Fecir^^



Genç Kız Kalbi//Mehmet Rauf^^



Çingene//Ahmet Mithat Efendi^^



Korku//Stefan Zweig^^

30 Aralık 2020 Çarşamba

İzlediğim Filmler 39//Dr.Seuss Loraks, Aman Reis Duymasın, Bir Şans Daha^^

Selam^^
Bir önce ki film yazımda çok fazla film birikti demiştim, hala birikmiş duruyor. Bundan başka bir tane daha üçlü yorum var taslak olarak ama o bu yıla yetişir mi bilemiyorum, amaaan kalırsa da ne olmuş. :D
Gelelim filmlerimize. İki film benden beklenen filmlerden ama bir tanesi için hiç aklıma gelmezdi izleyip yorum yazacağım. :D
Bakalım o hangi filmmiş. :D
Not: Telif mevzusu olduğu için, ceza almamak adına artık yazlarımın başına ÜCRETSİZ YAYIN diye ekleyeceğim. -_- Afişlerde dahi sıkıntı oluyormuş ki ücret almadan reklam yapıyoruz yaa neyse. 


Örgülerimizin başına oturunca ikiz ne izleyelim dedi, kafana göre takıl deyince açtık bunu izledik. Güzel filmdi, eğlenceli ve öğretici.
Ağaçların insanlık için ne kadar önemli olduğunu kendi uydurdukları dünyayla anlatan senaristler her anlamda güzel iş başarmışlar. Filme hem gülüyor hem de keyif alıyorsunuz.
Çocuklarınızla eğlenirken düşündüren animasyonlardan istiyorsanız buyurun, gönül rahatlığıyla öneririm. :)
Filmi Netflix'de izledik, diğer platformlarda da vardırdır büyük ihtimal. :)



Şu arkadakiler ağaçlar. :) Pamuk şeker gibi.

27 Aralık 2020 Pazar

Hava Uyanıyor//Elise Kova Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Bu aralar her şeyi boş verdim, daha doğrusu her şeyden kastım örgüyü. Şu anlık örgü için tükenmişlik sendromu çekiyorum, satış yaptığımızı biliyorsunuzdur, sipariş olmayınca canım hiç örgü örmke istemiyor. Bez çanta işlemesi yapıp, dikimini yaptım, yeni kumaşa kılıf işleyip diktim, bir kaç gündürde boş takılıyorum el işi konusunda yoksa üç gündür blogla ilgileniyorum. :) Bu da güzel bir şey, kendimi çok sıkmadan dönüş yapmak istiyorum örgüye, ya sipariş olur ya da canım nasıl bir şey isterse artık. :)
Gelelim yoruma, Hava Uyanıyor serisi son zamanlara büyük indirimleri görünce okurların çoğu aldı, bizde hediye olarak birinci kitap vardı ama devamı yoktu, okumamıştık da. Şu an ki fiyatına göre bile uygun olan bir fiyatla bizim oldu seri, arkadaşlar kapaklar harikaaaa <3
İkiz okuduktan sonra ben de fazla arayı açmadan okudum ve bayıldımm. Ben okuduğum zamanda ikiz ikinci kitabı okuyordu ve bana dedi ki ikinci de çok iyi. Ay ben nasıl dayanacağım şimdi. Art arda seri okumak hiç hoşuma gitmiyor, o yüzden araya bir kaç kitap alacağım artık. Şu an bu kitaptan sonra ikinci kitabımı okuyorum, bakalım ne zaman okurum. :)



Solaris İmparatorluğu, başkenti birleştirmeye bir zafer uzağındaydı ve nadir görülen büyüsel bir yakınlığın sahibi, on yedi yaşındaki kütüphaneci çırağı Vhalla Yarl savaşın seyrini değiştirebilirdi.
Vhalla, Büyücüler Kulesi'ndeki gizemli büyü topluluğundan uzak durması gerektiğini bilerek büyümüştü ve kitapların sessiz dünyasında oldukça mutluydu. Ancak farkına varmadan, gelmiş geçmiş en büyük büyücülerden biri olan Prens Aldrik'in hayatını kurtardıktan sonra, yavaş yavaş onun dünyasına doğru çekildiğini hissediyordu. Şimdi önünde vermesi gereken zor bir karar vardı: Ya büyüsünü kabul edip bildiği hayatı terk edecek ya da büyücülükten defedilip eski haline dönecekti. Gölgelerde dolanan kudretli güçlerle birlikte, Vhalla'nın kararsızlığı ona sandığından çok daha fazlasına mal olacaktı.

İlk olarak diyeceğim şu ki kitabımız ergen fantastik kitaplar gibi değil, niye bunu özellikle yazdım diye sorarsanız artık ergen tarzı fantastik okumak istemeyen çok okur var.
Karakterlere bakacak olursam, Vhalla kendi halinde, sarayda kütüphane çırağı olarak çalışıp, yaşamaktadır. Savaşın devam ettiğini ve çok yoğun şekilde yağan yağmurlu bir gece de prensin yaralandığını duymuştur. Bütün kütüphane çırakları iş başına düşüp prens için şifalar bulmaya başlarlar.
Vhalla kendini o kadar kaptırır ki etrafta herkesin işinin bittiğini anlayamaz, ama o sıra başında birinin durduğunu görür. Büyü cübbesi giyen adamdan korkan Vhalla daha ne olduğunu anlamadan adamın dedikleriyle şok olur.
O dakikadan sonra büyücü olduğunu bilen ama buna inanmayan Vhalla ile karşılaşıyoruz. Vhalla'yı bu kısımda anladım, büyücülük için çok olumlu konuşulmadığı bir yerde büyücü olduğunu öğrenmesi onu şaşırttı ama kendiside acayip zeki biri, ne yaptı etti izni kopardı çünkü Vhalla'ın gücü yıllardır gözükmeyen ve var olan kişileri de öldürülmesi gereken büyülerden.

2020 Yıl Sonu Raporu//Mim^^

Selam^^
Yıl sonu geldiğine göre mimlerde yavaştan geliyor, uzun zamandır mim yapmıyordum, kesin unuttuğum bir kaç tane var. Bulsam iyi olacak onları. :D
Hayata Dair Her Şey'den Şule abla beni mimlemiş, teşekkür ediyorum. Yazısını okumak için Tık Tık^^
Gelelim sorulara;

Onedio'dan Alınmıştır.



 1) 2020 senin açından nasıl geçti?

Tek kelimeyle stresli. Her anlamda ama, güzel günler içinden stresli kötü günler içinde. Zaten 2020 virüs ve afetlerle geçtiği için çok iyi değildi bilindiği üzere ama düşündüğüm en hamdolsun virüse yakalanmadık, inşAllah bitene kadarda yakalanmayız. Geri kalan zamana bakınca güzel haberlerde aldık, o diğer sorunun cevabı olsun.



2)Yıl boyunca yapmayı en çok özlediğin şey nedir?

Arkadaşlarımla buluşmak, gezmek, yeni şehirlere gitmek. Normalde alışverişi hiç sevmem inanın onu bile özledim. :D Maskesiz gezmekte olabilir ama bazen işe yarıyor ya maske takmak. :D



3) Biraz da olumlu yönden bakalım. 2020'de güzel geçtiğine inandığın veya  2020 şu yönden uğurlu geldi dediğin bir durumla karşılaştın mı?

Güzel geçtiği, hatta ailecek sevindiğimiz şey oldu ki abim nişanlandı, yeni araba aldık vs. Bunlar güzel zamanlardı. O yüzden hastalıkla, afetle geçmiş olsa da 2020 güzel zamanlarda olur. :)



4) Karantina süresinde veya bulabildiğin boş vakitlerde kendine zaman ayırabildin mi? Ayırdıysan neler yaptın? (Örneğin yeni bir hobi edinme, önceki alışkanlıklara daha çok vakit ayırabilme vb.)

Şöyle ki zaten ben karantinadaymışım. :D Çalışmıyorum, zaten çok gezen tozan bir insanda değilim, ekstra yaptığım bir şey olmadı için karantina bana bir şey katmadı. Sadece babam işe gitmedi, emekli olursa nasıl olacak sorusuna cevap bulduk sadece. :D



5) Son olarak 2021 yılından beklediklerin neler?

Sağlık, bol bol sağlık ve huzur. Gerisi zaten olur. Tamam parada önemli ama bu rızık meselesi ne kadar çok çalışsan da olmuyor bazen.
Afetler son bulsun, kimsenin canı yanmasın ve artık insanlar bilinçlensin. Şu dönemde anladım ki insanımız kör cahil. Bu okumakla olmuyor, vicdan ve düşünceyle oluyor. 2021'de umarı daha çok akıllanırız. :)




Azda olsa 2020 hakkında yaşananları yazdım, genel anlamda içimden geçenler bunlar. Hedeflerimin hepsini yapamadım ama yaptıklarımda oldu.
İnşAllah 2021 daha güzel, sağlıklı, hayırlı geçer hepimiz için...



Etiketlediğim arkadaşlar;

Fulden Ufacık ve nicesi...

İsteyen herkesi bekleriz, beklerimm^^



Buralarda da varım^^



24 Aralık 2020 Perşembe

Yansıma-Luda Kuka//Deniz Erbulak Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Yeni yorumlarım gelmeye devam ediyor, yeni yıl gelmeden bu yorumları bitirsem iyi olur. Şu an bile hem film izliyorum hem de yorum yazmaya çalışıyorum. İzlediğimiz filmde çok güzel.
Kitabımıza gelecek olursak Deniz Erbulak en sevdiğim yazarlardan, şu an devam ettiğim iki serisi var. Bu da onlardan biri, bu ikinci kitap. Birinci kitabın yorumunu Buradan! okuyabilirsiniz.
Kitabın ana konusu editörlüğünü yaptığı kitabın içine girip, karakterlerle olayların seyrini değiştiren Hande'nin yaşadıklarını anlatıyor. Son kısımda olanlardan sonra merak etmiş olsam da okumak geç oldu.


Yansıma devam ediyor!
Belki de burada yalnızsındır.
Aslına bakarsan bence hep yalnızdın.

Tuzaklar, Üzerine Basılmak İçindi,
Ölüm, Peşine Düşülmek İçin.
Gerçek, Yok Sayılmak İçindi,
Ve Hayal, Bizzat Yaşanmak İçin!


Konusu hakkında pek bir şey yazılmasada zaten birinci kitabı okuyanlar ikincisini az çabuk anlamış olur. Burada Hande yazarın Nadven için yazdıklarını okuduktan sonran soluğu Lande'de alır. Nadven'in kuleden atladığını bilen Hande orayı bulmayı kafaya koymuştur ama işi çok zordur. Gece dışarı çıkmak yasaktır ve davranışları oraya ait olmadığını göstermektedir. Değişik yaratıklarla karşılaşan Hande kendini çok kötü hissedip, yaşadığı psikolojik sıkıntılarını tekrardan yaşadığını düşünen Hande bizi de,daha doğrusu beni de bu psikolojiye soktu. Acaba okuduklarım doğru mu, gerçekten bunları Hande yaşıyor mu yoksa kendi düşündüğü gibi hayal ürünü mü kafam karıştı.
İşte bu yüzden seviyorum bu yazarı.
Nadven'i kitabın yarısında görüyoruz, çok fazla kitaba dahil olmasa da olduğu kısımlarda Hande'ye nasıl yardım etti, nasıl destek oldu anlatamam. Çünkü bilinmez, korkunç olan Lande'de tek dayanağı Nadven.

21 Aralık 2020 Pazartesi

İzlediğim Filmler 38//The Holiday Calendar, The Princess Switch 2, The Christmas Chronicles 2^^

Selam^^
Şu sıralar o kadar çok film izledim ki yazılar yığıldı, o yüzden art arda yorumları yazmaya çalışıyorum. Yeni yıla yazı kalırsa bir miktar üzülürüm ama kalırsa da ne yapalım, sağlık olsun asdfghjk
Filmlerimiz tam zamanına uygun noel filmleri, inanmasama da renkleri, filmleri çok güzel, izleniyor meretler. :D
İki film serinin devamı. Peki ikincileri ilk filmleri kadar sevdik mi yorumumda^^


Öylesine açıp izlediğimiz filmlerden biri, konusu güzeldi. Başta kim nedir, necidir, ne olacak diye merak ediyorsunuz. Sonunda şok olmamak için ve sırf merakımızdan baktık bazı şeylere asdfgh
Filmin konusu falan güzeldi ama kızın başta ki donukluğu hoşuma gitmedi. Tabii sonlara doğru açıldı, ee ondan sonrada güzelleşti zaten.
Filmdeki iki oğlanda çok tatlıydı, azıcıkta olsa böyle gözlere şenlik tatlış adam gösterdikleri için teşekkür ediyorum asdfghjk
Noel filmleri sevip, çerezlik film arıyorsanız bakabilirsiniz.
Film Netflix'de mevcut. :)




Tatlı asdfghj

19 Aralık 2020 Cumartesi

Find Me In Your Memory//Kore Dizi Yorumu^^

Merhabalar^^
Nasılsınız? Nasıl gidiyor karantina günleri. Bu süre zarfından kitap, dizi&film ile gidiyordur herhalde. Bitip gidecek inşAllah bu hastalık, sağlıkla atlatırız bu zamanları inşAllah.
Siz neler izliyor, neler okuyorsunuz? 
Ben When The Weather Is Fine dizisini izliyorum, başka dizilere geçmek istediğim için hızlandırmaya aldım ama bakalım ne zaman bitecek.
Şimdi yorumunu yapacağım diziye ise bayıldımm, çiftler, konu hepsi birbirinden güzeldi. Zaten başlamam vesile olanlarda bunlardı.
Dizimiz 32 bölümden oluşuyor, uzun versiyonu 16 bölüm. Netflix'de ne yazık ki yok, ben Firarice Paylaşımlardan indirip izledim. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. 
Konu drama yakın, ama izlerken çokta eğleniyorsunuz. Ayy çok kısa oldu ama şu an aklıma hiçbir şey gelmiyor. Ben en iyisi konuya ve karakterlere geçeyim. :)


Dizi, Hipertimezi nedeni ile anormal bir şekilde yaşadığı her anı canlı bir şekilde hatırlayan bir adam (Kim Dong-Wook) ile psikolojik savunma mekanizması nedeni ile hayatındaki en önemli anları unutan bir kadının (Mun Ka-Young) arasındaki aşk hikâyesini anlatmaktadır.

Güney Kore Sineması sitesinden alıntıdır. 


Kim Dong-Wook//Lee Jung-Hoon^^
Ünlü bir spiker olan Jung Hoon'un sıra dışı bir hastalığı vardır, küçük yaştan her anını hatırlayan Jung Hoon yaşadığı trajediden sonra hayata tutunmaya çalışır, başarır da, ta ki canlı yayına katılan Ha Jin'e kadar.
Dong Wook'cuğumu ilk bu dizide izledim, bir çok dizisi var ama benim bu dizide tanışmam çok iyi oldu. Diğerleri de iyi ama burada çok çok daha iyi. Zaten ses, oyunculuk vs. bayıldımm. Açar sırf kendisi için izlerim. :) Yeni ve aynı bunun gibi bir dizi çeksin, bekliyorummm <3
Oynadığı ve orada görünce şok olduğum dizisi Coffee Prince'di. Çok değişmiş o diziden sonra. :O



Mun Ka-Young//Yeo Ha-Jin^^
Oyuncu olan Han Jin yıllar önce yaşadığı olaydan sonra bazı anıları unutur, hatırlamaması gereken anılar olduğundan çevresi çok dikkat etmektedir. Yeni film tanıtımını yapmak için haberlere katılan Ha Jin spiker Jung Hoon'a vurulur.
Bu kızı Tempted dizisinde hiç sevmemiştim ama oradaki oyunculuğu çok iyiydi. Burada da çok iyi ama orada kötü ve sert rolü vardı. Bu dizide iyi, minnoş, tatlı bir karakteri canlandırdı. Minnoş rolleri oynamak daha kolay, zor olan sert ve kötü rolleri oynamak. O yüzden kızın geleceği çok parlak. Kim Dong Wook ile arasında 10 yaş var ama hiç öyle yaş farkını belli etmedi, sırıtmadılar. :)

17 Aralık 2020 Perşembe

Avukat Sindirella//Laviniapiaf Kitap Yorumu^^

 Merhaba^^
Başlıktanda gördüğünüz üzere yine Türk yazarlarımızdan bir kitap okudum. Hem elimde çok fazla var hem de gerçekten çok seviyorum, böyle duyguyu daha güzel veriyor hissi veriyor bana. Aşırı klişe oluyor hepsi ama o klişeler bile içimi kıpır kıpır ediyor. Kıskanç hallerini okuduğumda ki bu haller henüz birbirlerine açılmadığı zamanlarda oluyor, işte o kısımları okuyunca böyle heyecanlanıyorum. Tamam yabancı romantik komedilerde de oluyor, mesela Sophie Kinsella'nın kitaplarında yaşıyorum. Belki yargılayan bir kesim olabilir ama gerçekten çok seviyorum, hatta okuyan olduğu zaman beğenirse hemen listeye ekliyorum.
Bu kitap, hatta seride öyle oldu zaten. İlk Haziran'da Sevelim mi? kitabını görüp aşırı merak etmiştim, aldım okudum. Yoruma buradan bakabilirsiniz. O da klişeydi ama çok eğlenceli ve komikti. Burada o komik, aklı bir karış havada karakterler göremedim. Keşke olsaydı evet ama yine de güzeldi.



Bir evin bir kızı değilim ama bir evin üç kızının en küçükleriyim. Bu sebeple küçük numara olmanın avantajını sonuna kadar kullanmaktan geri durmadım. Hep masallarla uyutulacağımı, sivri topuklu ayakkabılarım ve bir hukuk bürosunda pembe renkli tatlı dosyalarımla bir hayat süreceğimi düşündüm. Atlı arabam balkabağına da dönüşecekti, dönüşmüştü de. Fakat damarlarımda akan asil kanın ışıl ışıl bir soya dayandığına dair olan inancım beni yıldırmayacaktı. Güzel arkadaşlarım, size üzerimdeki prenses elbisesine nasıl çamur bulaştırmadan yürümeye çalıştığımı, birçok kere tökezlediğimi, binbir özenle yaptığım saçlarımın nasıl dağıldığını bile anlatacağım. Bir şairle adaş olan, kendisi başlı başına mısraları andıran adamdan da söz edeceğim. Nasıl zehirli ama en parlak ve en görkemli okla vurulduğumdan… Nasıl ağlanacak hâlime güldüğümden, Kraliyet kurallarını içimden tekrar ettiğimden, giyim kuşam zevkinden, adab-ı muaşeretten ve kas-yağ oranından… Sahi, ayakkabımın tekini düşürerek masal kahramanına dönüşmüş sayılır mıyım?

 Şimdi ilk olarak değineceğim konu şu ki kitabın ismi ve konusu Sindirella'yı anımsatırken neden içerik çok uzaktı? :D Sadece ayakkabı unutma mevzusu yaşandı ama o da çok farklıydı. Okumaya başladığım zaman tam olarak nasıl bir şey olacak diye tahminde bulunmadım ne yalan ama konu ve isme bakınca az da olsa insanın aklına bir kaç fikir geliyor.
Şirin okulunu bitirmiş ve stajyerlik için ünlü bir büroda çalışmaya başlar. Ondan önce son özgür günlerini geçirmek isterken spor salonuna gider, orada yanlış anlama sonucunda spor hocasıyla gelecekte ki patronunu karıştırır. İşe başladığı gün patronunu spor salonundaki yakışıklı olduğunu anladığında ise kaderin bir cilvesi mi yoksa kazığı mı olduğunu düşünür. Tam her şeye hazırlanırken patronunun iyi çıkması, Şirin'e olan nazik davranışları zamanla patron stajyer kalıbından çıkarır ve aşık olurlar.
Buraya kadar her şey normal, zaten ekstra bir değişik bir şey yok. Tek değişik ve şaşırdığım şey okuduğumda esas erkeğin bu kadar nazik ve düşünceli olmasıydı. Sonuçta bu tarz okuduğumuz bütün kitaplarda esas erkekler affedersiniz ama öküz çıkıyorlardı. :P

10 Aralık 2020 Perşembe

Alışveriş Videosu//BKM Kitap, Amazon^^

 Selam^^
Uzun zamandır alışveriş yazısı yerine videolar ile karşınıza geliyorum. Nasıl beğeniyor musunuz böyle videolu olmasını, yoksa buraya özel fotoğraflayıp eskisi gibi paylaşayım mı?
Yorumlarınızı bekliyorum. :)


Bu sefer ki kitaplarımız Bkm Kitap'tan ve Amazon'dan. Amazonu ilk defa denedik ve açıkcası söylemek gerekirse bizim her kullandığımız online alışveriş sitelerini açık ara geçer. Prestijli bir site, umarım hep böyle gider. Gelelim videoma. Diğer videolarımı başka programlarda editliyordum, bu yeni. Hatam varsa affola, eksikleri yazarsanız yine çok mutlu olurum.
O zaman keyifli seyirler^^





İzlediğiniz için teşekkürler^^
Daha iyileri sizlerin olsun, sağlıcakla, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^





3 Aralık 2020 Perşembe

Alacakaranlık//Stephenie Meyer Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Buraya gelmeme vesile olan kitabın yorumuyla geldim. Başlıktan da anlayacağınız üzere Alacakaranlık serisinin ilk kitabını tekrardan okudum. Lise yıllarından ilk videolar dönmeye başlamıştı, arka fonda Badem-Bir An İçin çalıyor ve o günden sonra bağımlısı olduk. Şu an o videoyu bulamıyoruz, üzücü.
Araştırmalarımızın sonucunda kitaba ve seri bilgisine ulaşmıştık, tabii okulda da popüler oldu seri, öğretmenimiz sağ olsun bizlere Ankara'dan getirtti kitapları. Tabii ilk cahillik, korsandı ilk serimiz ama korsanda olsa yeri bizde çok ayrı. Geldi kitaplar nasıl okuyoruz, işte Alacakaranlık, Yeni Ay, sonra gelsin Tutulma ve Şafak Vakti. Şu an sorsam kitap okuma alışkanlığını hangi kitapla kazandınız diye herkes Alacakaranlık derdi. Herkesin hayatını değiştiren dönüm noktası oldu bu seri, yani yazar bizim sayemizde çok fazla dua aldı desem yeridir. Şu an çoğu okurun işe girmesine, dil öğrenmesine, dost denilecek insanlar tanışmasına vesile oldu. İyi mi oldu, bence muazzam bir olay oldu. Mesela ben şu an burada yorum yazıyorsam hepsinin sebebi bu seri. Kitap okumayı seviyordum, okuyordum ama bu derece değildi. O günden sonran çok fazla kitap aldık, bir oda dolusu kütüphanemiz var, çok iyi insanlarla tanıştık, üzücü olaylarda yaşadık ama hayat bu.
O yüzden hak ettiği için serimizi beyaz ve ciltli aldık. Yazıdan da anladığınız gibi okudum ilk kitabı. Yazarın biz okurlara diğer sürprizi de Gece Yarısı Güneşi kitabıydı. O da geldi, hem de beyaz. Uzun zamandır blogda alışveriş yazısı yazmıyorum, video da çekmiyor o yüzden Instagram hesabımı takip etmeyenler görmemiştir. 



Isabella Swan’ın Washington eyaletindeki küçük ve daima yağışlı Forks kasabasına taşınması yaptığı en sıkıcı şey olabilirdi. Fakat gizemli ve cezbedici Edward Cullen’la tanıştığında hayatı ürkütücü ve tehlikeli bir hal aldı. Edward kimliğini bu küçük kasabada daha fazla gizli tutamazdı ve artık herkesin hayatı tehlikedeydi, özellikle de Isabella’nınki. Aşıklar kendilerini tehlike ve arzunun amansız çekişmesinin ortasında bulmuşlardı. Edward ve Isabella tutkularına yenik mi düşeceklerdi yoksa içgüdülerine karşı mı koyacaklardı?

30 Kasım 2020 Pazartesi

İzlediğim Filmler 37//Cici Baba, Feride, Bir Ay Masalı^^

Selam^^
Okuyor musunuz bilmiyorum ama film yorumlarıma devam ediyorum. :D Sizlere önerilerde bulunmayı seviyorum, umarım işe yarıyordur. :)
Bu sefer iki yerli, bir animasyon filmi izledim. Gelin bakalım bu filmler nelermiş^^


Cici Baba ne zaman vizyona girdi bilmiyorum ama ilk zamanlarda fragmanları izlemiştim, az çok akılma gelmişti. Diğer filmleri güzeldi diye izledik bizde.
Konusu, çocukları kendi yuvalarını kurduktan sonra yalnız kalan annenin yeniden aşık olup, evlenme isteğini konu alıyor. Ama yaşları büyük olan çocuklar kendi düşüncelerine uzak olan cici babalarını sevemez ve annelerinden ayırmak ister. Lakin iş öyle olmaz, cici babaları yardımlarına koşup iyi davranınca işler tam tersine döner ve sevmeye başlarlar, bir kardeş hariç.
Konumuz böyle, eğlenceliydi. Sadece cici babaları ile rastlantı sonucu karşılaştıklarında ki muhabbet iyi değildi, sevmedim orayı. Ama geri kalan kısım zaman geçirmek ve az da olsa eğlenmek için güzeldi. Tavsiye ederim. :)

25 Kasım 2020 Çarşamba

Emily Paris'te Dizi Yorumu^^

Selam^^
Blogda ilk Kore dizisi dışında yabancı bir diziden bahsedeceğim. Emily Paris'te^^
Netflix'in orijinal dizisi olan Emily Paris'te'yi tabii ki de ilk izleyip seveni, sevmeyeni oldu. Çok çabuk her şeyi tüketiyoruz bu arada. Daha dizi 24 saatini doldurmadan izleyip bitirenler var. Biz İkizle 2-3 haftaya yayarak anca bitirdik.
Diziyi sevdim ama daha da çoook sevmeme vesile olan bir şey vardı, sebebi birazdan sizlerle olacak. Şimdi konusuna geçelim.



Emily patronunun gitmesi gereken Paris'e kendisi gidince çok sevinir. Avrupa'nın en iyi şehri, aşıklar şehri. Gittiği ofiste yardımcı olarak çalışmaya başlayan Emily ilk günler kadar güzel günler pek göremez. Heyecanla geldiği şehirde uzak ilişkiyi istemeyen sevgilisiyle ayrılır, iş yerinde kendi doğrultusunda giden çalışanlara laf anlatamaz ve tek kelime Fransızca bilmemesi başına dert açar.
Klasik ortama alışmama dizilerinden biriydi. Bu serüvende bir sürüde erkekle tanışan Emily en sonunda imkansız bir aşkın içine düşer. 
Bir sürü erkek dedim, normal yani bu dizilerde, tam tersi olsa şaşırırdım. Kendine has bir havası olan Emily'nin zekasıyla herkesi ters köşede yapacak, tabii bazı zamanlar yaptıkları yüzünden çuvallayacak.


Lily Collins, severim kendisini. Bir çok projesini izledim, bu da diğerleri gibi güzeldi. Giydiği kıyafetler, rol olarak güzel performans sergiledi. İkinci sezon haberini de verdi kendisi, bakalım ne zamana yayımlanacak. 


Dizimizin şefi, zaten şefsiz dizi mi olur? :P Dizideki en sevdiğim ve en tatlı bulduğum kişiydi. Bi bakayım nereli, İngiliz ya da ABD vatandaşı diyecektim ama Fransız çıktı. :D Dizide kim nereliyse oralı, yani Lily ABD vatandaşı, arkadaşı olacak kız Çinli. :D Saçma oldu ama şöyle ki Amerikalı gelip Fransa'da Fransızmış gibi dizi çekebilirdi. :D O değilde Bu Fransız oyuncular senaryoya nasıl tamam dedi anlamadım. :D

15 Kasım 2020 Pazar

Gül Limanı Oteli//Debbie Macomber Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Nasılsınız? Her zaman cevap gelmiyor ama ben yine de başlangıç olarak yazayım. :) Depremdi, virüstü derken zor zamanlar geçiriyoruz, Rabbim hepimizi korusun, güzel, hayırlı günler görürüz inşAllah^^
Zor günler olsa da bir şekil atlatmaya çalışıyoruz, hayat düzenimize geri dönüyoruz. Şu an boş durduğum için yorum yazayım dedim, normalde video editleyecektim ama yoruma girdim, biraz yazayım da video editlerim inşAllah.
Kitabımız Debbie'nin serilerinden biri, seri adı nedir bilmiyorum ama bir sürü serisi var kendisinin. Bu kitabı da uygun bir kitapla takas yaptım, o sıra tarz olarak bunu seçince okuyayım dedim. Doğrusu eskiden sevsem de şimdi nedense çok hoşuma gitmiyor, aşk temalı böyle kasaba hikayelerini daha çok seviyorum. O yüzden üzülerek söylüyorum ki bundan önce ki Debbie kitabı gibi bunu da sevemedim.


Jo Marie Rose, Sedir Koyu'na yeni bir başlangıç yapmak ve biraz olsun huzura kavuşmak için gelir. Kocasının ölümünün acısını atlatmaya çalışan genç kadın, burada bir otel satın alır ve otelin adını değiştirip Gül Limanı Oteli koyar. Buranın yeni başlayacağı hayatı için doğru yer olduğunu hissetmektedir. Ancak otel ve ilk gelen konuklar, Jo Marie'ye beklediğinden çok daha büyük sürprizler yapacaktır.

11 Kasım 2020 Çarşamba

Be Melodramatic//Kore Dizi Yorumu^^

Selamlar^^
Bilgisayar almadan önce keşke bilgisarayım olsa da daha çok yazı yazıp paylaşsam diyordum, evet belli bir saatte değilde canım istediği zaman yazı yazıyorum ama, yine eski halime döndüm, zaman yaratamadığım için istediğim gibi yazılar yazamıyorum. Dizi yorumları da bundan nasibini alıyor tabii ki. Bu diziyi izlemek iki ay sürdü, yazısını yazmak, yayımlamak üç ay sürer herhalde. Şöyle planlı işler yapsam belki böyle olmaz ama bazen canımda istemiyor ya. Aslında yeni bilgisayarımda yazı yazmakta ayrıca çok güzel. :D Çok fazla ikilemde kaldığımın farkındasınız değil mi? 
Dertlerimi dinlemeyi özlemişsinizdir. :P O yüzden kısa kesiyorum ve hemen dizimin yorumuna geçiyorum.^^


Diziyi bir çok yerden görmeme rağmen başlamadım, ilgimi de baya çekiyordu. Sonra Nabrut'da okuyunca daha çok merak ettim ve Netflix'den başladım. Merak ettiğim kadar güzeldi, şey gibi diyebilirsiniz, Age Of Youth gibi. Ama onun gibi değil, tamam kız arkadaş grubu arasında geçiyor ama öyle de değildi. Bu daha gerçekçi ve içimizden! gibiydi. Bir kaç rahatsız eden durum haricinde diziyi çok sevdim. Keşke daha erkenden bitirseydim de dedim. Sıkmadan, sizi de yormadan orta şekerli devam ederek bitti.

Konusu;

Dizi, aynı evi paylaşan, birbirlerinin en yakın arkadaşı olan 30’lu yaşlardaki üç kadının kaygılarını, aşklarını, arkadaşlıklarını ve günlük yaşamlarını konu almaktadır.

Güney Kore Sineması'ndan alıntıdır.



Chun Woo Hee - Im Jin Joo^^
İş aradığı sırada dizi senaristinin yanından yardımcı olarak çalışmaya başlayan Jin Joo Senaryo yarışmalarına girer ve kazanır. Yanında çalıştığı senaristten çok çektiği için senaryosunu da yanına alıp işten ayrılır. Senaryosunu beğenenler vardır ama dizi olması için çok yollardan geçmesi gerekmektedir.
Çok tatlıydı ya, çok komikti. Dizide belki de en sevdiğim kendisi oldu.
Senaryosu için çok çalıştı, çok azim etti bunun sonunda da aşk kazandı.
Senaryosu izlediğim dizinin senaryosu gibiydi, belki de senarist kendi hayatını bu karakterde göstermiştir. İlk defa bu dizi de izledim, neden başka dizilerde yok şaşırdım açıkçası. Meraktan biyografisine baktım da daha çok filmlerde oynuyormuş.



Jeon Yeo Bin - Lee Eun Jung^^
Belgesel yönetmeni olan Eun Jung çektiği belgesel sonucu büyük başarı elde eder. Yeni belgeseli için yeni arayışlara giren Eun Jung bu zamanda hayatının aşkını bulur. Güzel zamanlar geçirir ama kaderin büyük oyunları vardır.
Dizide de en sert karakterdi. Eğlendiğinden iyi eğlendi ama yaşadıklarından sonra böyle olması da normal. Doğrusu bu rolde başkası oynasaydı karaktere birebir benzer miydi tartışılır, o yüzden kadro çok iyi. Bu oyuncuyu da ilk defa izledim, geçenlerde sevdiğim bir oyuncuyla dizi çekme söylentisi çıktı ama bakalım ne olacak. Yeni yüzler görmek güzel.^^

5 Kasım 2020 Perşembe

00:00 Biri Sizi Düşünüyor//N.G. Kabal Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Ne zaman yayımlayacağımı bilmediğim kitap yorumumla geldim. :)  Bu sefer ki kitabımız son bir kaç aydır adından fazlaca bahsedilen Biri Sizi Düşünüyor, serinin tam adı ise Gençlik Serüveni. Bu kitap haricinde üç kitap daha var. 
Kitabı ilk duyurdukları zaman konuda Jane Austen geçmişti, tamam benim kitabım dedim ama tahmin ettiğimden çok çok farklıymış. Konu olarak devamında bir kaç şey yazacağım ama kitapta en sevdiğim şey yazarın kalemi oldu.


 İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömülür. Bu yolda ona ne en yakın arkadaşı Ecem, ne Ezel, ne de diğer insanlar yardımcı olabilirler. Çünkü bu tamamen, Nazlı’nın çözebileceği bir kördüğümdür.

29 Ekim 2020 Perşembe

İzlediğim Filmler 37//Enola Holmes, Küçük Ayak, Küçük Cadı Kiki^^

Selam^^
Nasılsınız? Bu ay yoğunluktan dolayı çok az yazı paylaştım, ay bitmeden bir kaç yazı yayımlıyayım diyorum, İnşAllah olur. Kısa olsun diye de film yorumlarına giriştim, umarım seversiniz.
Bu sefer izlediğim üç filmde çok iyiydi, ikisi de animasyon diğeri ise yeni ve tarihi. Tarzınıza göre tavsiye ediyorum şimdiden. :)



Netflix'in en yeni filmi. Shelock Holmes'ın kız kardeşini konu alan film oluyor kendisi. Fragmanlardan çok merak ettik kendisini. Bizden önce izleyen arkadaşlar beğenmediği için biraz tereddüt ettim. İkizle biraz beklemiş olsakta izledik sonunda, sevdim ben. Eğlenceli, güzel filmdi. Henry Cavill'ımız da var zaten, nasıl güzel olmasın. Gerçi filmin baş kahramanı Elona olsa da Henry'yi az da olsa görmek güzeldi. :D
Her şey güzeldi, sadece konunun gidişatı biraz sakin geldi bana, eğer devam etmeyi düşünüyorlarsa biraz daha hareketli, heyecanlı yapabilirler. ;)


Bu kızın 17 yaşında oluşu beni bitirdi arkadaşlar.


19 Ekim 2020 Pazartesi

Dikenler ve Güller Sarayı//Sarah J. Maas Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^

Çok sevilen ve tavsiye edilen serinin birinci kitabını sonunda okudum arkadaşlar. İlk okumaya başladığım zaman bu kitap çok fazla sakin geçecek, diğer kitaplarda olaylar daha çok diye mesajlar aldım. Gerçekten çok sakin geçti, akıcıydı ama belli bir zamana kadar kızın ortama alışmasını okuduk. Kitabı okudukça yaşanan olaylar aklıma Güzel&Çirkin masalını getirdi. Zorla sarayına hapsetmesi, Tamlin'in lanetlenip yüzünde maskeyle gezmesi hepsi benziyor. Peki gidişat öyle mi? Yorumumun devamında. ;)


Kış çok ağır geçiyor. Feyre ailesini beslemek zorunda… 

Bir gün, avlanırken av olmamak için öldürdüğü kurdun intikamını almaya gelen bir canavar çalıyor kapısını. Ama Feyre’yi almaya gelen canavar bir hayvan değil, Tamlin... Bir zamanlar dünyayı yöneten ölümcül, ölümsüz perilerden biri. Feyre’nin, hayatı boyunca dehşet dolu hikâyelerini dinlediği perilerin diyarında yasamaya başlamasıyla dünyası altüst oluyor. Kendini bildi bileli hissettiği şiddetli düşmanlık bu güzel ama tehlikeli ülkede bambaşka bir boyut kazanıyor. Feyre’nin çok önemli bir görevi var: Ülkenin üstüne gittikçe çöken eski, karanlık gölgenin onu yok etmesini önlemek. 


Konumuz böyle, farklı bir dünya, farklı yaşamlar ve periler. İnsan halkı ve periler girdikleri savaştan sonra anlaşma yapar. İki dünya arasına duvar örülerek ne insanlar perilerin dünyasına girer, ne periler insanların. Tabii kurallarda vardır, işte bu kurallar sayesinden Feyre periler dünyasına, Bahar Sarayına gider.
Zenginken babasının yaptığı girişimden sonra bütün paraları gidince Feyre, babası ve kız kardeşleri çok zorlu zamanlar geçirir. Kış ise çok daha kötü geçer. Kardeşler arasından kendini tehlikeye atıp ormanda avlanmaya giden Feyre ise Kurt kılığına girdiği periyi fark eder ve öldürür, öldürme Tamlin'e ulaşır ve anlaşma üzeri Feyre'yi sarayına götürür.
Ailesi için üzülen Feyre ise uzun zaman bocalar.
Feyre'yi sevdim, fantastik karakterlerin geneli biraz fazla uçarı ve aklı havada oluyor ama bunda yaptıklarına hak verdim. Tabii devam kitaplarda beni ne kadar sinir eder ayrı muamma ama bakalım.
Tamlin hakkında bir şey demeyeceğim, çok fazla yorum yapıldı kendisi hakkında hala neyin ne olduğu anlamış değilim, ikinci kitapta her şey ortaya çıkacak gibi, yakın zamanda okuduğumda detaylı yorumu öyle yazarım. Tamlin hakkında da neler oldu birazdan yazacağım.