24 Ağustos 2019 Cumartesi

Aşk Nerede?//Ayşe Ayhan Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni yorumlar gelmeye devame diyor. Şimdi daha hızlı olmam lazım, insta hesabımda yeni düzenleme yaptım onu bozmadan devam etmeliyim, o yüzden buradaki yazılarımı hemen yazmam gerekiyor.
Lafı uzatmadan kitabımıza bakalım. Ayşe Ayhan'ın ilk Üç Yapraklı Yonca kitabı okuyup sevmiştim, U kitap sağ olsun oradan da ilk çıkan kitabı Aşk Nerede?'yi aldım ve kitabı bu vesileyle okudum. İki kitap arasından tercih yapacak olursam Üç Yapraklı Yonca açık ara birinci olur.


Hande, kreatif direktörlük yaptığı reklam şirketinde hiç beklemediği bir terfi alır ve hayatı altüst (evet, evet, terfiden dolayı) olur. Şehir değiştirmesi gerekecektir ve bunun nasıl olacağını düşünürken, kendini birden bambaşka bir ülkede (evet, evet, başka bir ülkede) bulur. Giderken yanında bir dolu hayal kırıklığı ve planlar götürür.
Elbette bu hikâye için bize bir de yakışıklı erkek lazımdır. Hani şöyle yakışıklı, kaslı, güçlü, kuvvetli...Eric de bu rol için biçilmiş kaftandır. Ancak her yakışıklının CEO ve centilmenlik abidesi olması da beklenemez, değil mi? 
Bu dağ adamı ve deli kızın yolları kesişecek. O dakikadan sonra Hande'ye çok gülecek, Eric'e çok kızacaksınız, ama bu masum aşk arayışını da çok seveceksiniz. Ve soracaksınız; eee, Aşk Nerede?



Konumuz böyle, yine bir klişe örneği ama bu bir tık daha iyi ama yine de kitabı eh işte buldum.
Hande platonik olarak patronun aşıktır ve onun için canını dişine takar ve şirkette gece gündüz çalışır. Tam hayallerinin gerçek olacağını düşündüğü günden büyük hayal kırıklığı yaşar ve yarındası gün kendini İsviçre'e bulur. Aslında bu kaçış değil, şirket olarak gidiyorlar. Hande İsviçre'ye gider ama kırk tilkiyle Hande'yi başka yere yollarlar. Buradan gitme imkanı olmayan Hande konakladığı yerin sahiplerini sevince bir kaç gün kalmaya karar verir. İşte olanlar burada oluyor. Hande'nin aklı başına geliyor ve aslında ne kadar çok boşa yaşadığını öğrenir.
Hande'yi sevdim, sıradan bir karakterdi. Platonik aşkın ve diğer düşüncelerinden sabırla kurtulmasına sevindim sonrası biraz sıkıntılıydı ama o sonra patronuna yaptığı süper ötesiydi. 


Eric Hande'nin kaldığı pansiyonun sahibinin oğlu. Amerikadan gelen Eric'i hayat şartları İsviçre'de kalmasını sağlar. Başta Hande'nin de dediği gibi dağ adamı gibi davransa da sonradan tatlı bir dağ adamına dönüşüyor. Burada sevdiğim özellik yazarın baştan sonuna kadar Eric'i dağ adamı gibi göstermesi. Bazı kitaplarda baştaki adamla son satırdaki adam çok çok farklı oluyor, sanki o o değil gibi. :P
Eric iyiydi hoştu, Hande gibi ikilemde kalmadı en azından o yüzden sevdim ama aman aman diyeceğim bir karakter değildi ne yazık ki. Sadece bir kaç yerde sergilediği ince davranışı sevdiğimi söylemek isterim. :D


Diğer karakterlerde Neşe dışından geri yabancı diye okuduk ama neresi yabancıydı çok merak ediyorum. Doğrusu kitap İsviçre'de geçmesine, karakterlerin çoğunun yabancı olmasını sadece isimlerinden anladım. Bana çok ilginç bir tarafı gelmedi hani, ülkemizin nadide güzellikte olan, saklı kalmış bir yerinden geçseydi bu olay yine farklı olacağını sanmıyorum. Mesela arada Handa Eric'in yabancı oluşundan dolayı babaannem ne der deyip durdu ama onun üstünden bile durmadı, eğer öyle bir şey olsaydı belki biraz heyecan gelirdi kitaba ama olmadı. O yüzden ben pek bir değişiklik görmedim. Belki kitap kuytu köşelerde değilde tam İsviçre'nin içinden geçseydi, yazar ülke hakkında güzel hikayeler anlatıp, tanıtsaydı daha hoş olabilirdi. Benim beklentim bu yöndeydi açıkçası.
Bunlar dışından ilgimi çeken hiçbir şey olmadı, bu yüzdendir Üç Yapraklı Yonca daha güzeldi. 
Yazarın kalemine diyeceğim yok ama,çok akıcı okunulası bir kalemi var. Daha güzel kitaplar çıkaracağı düşüncesine sahibim, o yüzden yazarı takibe aldım çıkan kitaplarını okumayı düşünüyorum.

Yorumum bu yönde, okumak isterseniz siz bilirsiniz. Güzel, akıcı, bir günden bitireceğiniz, kafa dağıtıcı kitaplardan biri. Bu tarz arayıp da bulamıyorsanız size tavsiye ederim. :) Ama ben bu konulardan hassasım diyorsanız sadece okumuş olursunuz diye baştan söyleyeyim. 
Şöyle ki yazarı n emeğine saygım sonsuz ama birkaç detay ile kitabı daha güzel yapabilirdi, hatta bu imkan her saniye elindeydi ama olmamış, o yüzden yorumum bu yönde. :)




Kitaba puanım 5/3,5^^





Alıntılar^^


Biter her şey insanda biraz iz bırakıyordu, ama ertesi sabah yine, yeni bir gün başlıyordu.



*****



Gerçek aşkın aynı kitapalrdaki gibi olduğunu bilen, ama bunu yaşamayan insanların hayata pozitif şekilde devam etmesi için, aşk kitapalrının salak olduğunu söyleyen insanlar topluluğu. Anlayamadınız mı? Bir kez daha okuyun. :)



*****


Güzellik, dış görünüş, aynalar, kişiler, hepsi size öyle kalay yalan söyler ki. Kendinizi, nasıl göründüğünüzü, nasıl hissettiğinizi, gerçek yüzünüzü görmek istiyorsanız sevdiğiniz insana, onun gözlerine bakın. Çünkü onun bakışları, sizin yüreğinizin yansımasıdır.





Bir yorumda ilk defa hemen bitiyor, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^








17 Ağustos 2019 Cumartesi

Mekanik Prenses//Cassandra Clare(Cehennem Makineleri #3) KitapYorumu^^

Herkese merhaba
Yeni yorumla karşınızdayım^^ Bu sefer ki yorumum seri sonu kitabı. 
Not: İlk iki kitabı okumayan arkadaşlar spoiler yememek için devam etmemelerini öneririm. :)
Çok severek okuduğum Cehennem Makineleri 'nin Son kitabı. Cehennem Makinelerini Ölümcül Oyuncaklardan daha çok seviyorum ama kitapta olan olan aşk üçlemesi nedeniyle yazara sevgilerimi gönderdiğim çok oldu. Yani neden? Cassandra, canım benim bu aşk olaylarından alıp veremediğin nedir? Jace ve Clare içinde hep saçmalıyorsun. Burada da çok yüzümü güldüğü söylenemez, güzelim kitabı saçma sapan aşk üçlemesi nedeniyle mahvettin be Cassandra. -_-


Gölge Avcıları yok olmanın eşiğine sürüklenirken tehlike ve ihanet, sır ve cazibe, aşk ve ölüm birbirine karışıyor!
Tessa Gray mutlu olmalıydı. Ne de olsa bütün gelinler mutludur, öyle değil mi? Ancak Tessa, Jem Carstairs’la evlenmeye hazırlanırken Londra Enstitüsü’ndeki Gölge Avcıları’nın başları büyük beladaydı. Mortmain, acımasız otomatlardan oluşan Cehennem Makineleri ordusunu, Gölge Avcıları’nı yok etmek için kullanmayı planlıyordu. Planını tamamlamak için de son bir şeye ihtiyacı vardı: Tessa Gray’e.


Başta da dediğim gibi seri çok güzel ama Cassandra okuyucularını hiç düşünmüyor arkadaşlar. Ya böylesi güzel, eski zamanda geçen kitabın içine neden aşk üçgeni koyulur ki yani. İlk kitabı çok çok sevmiştim, ikinci kitabın sonuna doğru harika gidiyordu ama o son ve bu kitap beni kitaptan soğuttu. Bu kitabı okumamdaki tek sebep son kitap olması ve Will'di. Jem'ide seviyorum hatta yazarın onun için böyle yazması yüreğime dokunuyordu ama neden aşk üçgeni? Neyse bunlar dışında kitap güzeldi ama ilk kitapta aldığım heyecan duygusunu bundan alamdım, çok dönük geçti. O kadar saldırı, o kadar savaş sadece iki-üç dakika için miydi? Tessa'nın nasıl biri olduğunu öğrenmemiz güzeldi, yazarın zekasına hayran kalıyorum bu zamanlarda.



Kitapta yeni tanıdığımız karakterlerden Gideon ve Gabriel'i sevdim, gerçi Gideon'u biliyorduk, Sophie vs. ama bu kitapta okumamız güzel oldu. Ama Gabriel ve Cecily 'in hikayelerini daha çok okumak isterdim. Acaba yazar onlar için ayrıca bir kitap yazar mı merak içerisindeyim. :) Ya da yazmıştır, bir yerde bahsetmişti ben hatırlamadığım için atlamışımdır bilemiyorum. :) Yine daa daha çok yer verebilirdi.
Bir anda şok edici olaylar yaşandı ama sonrasının tatlıya bağlanmasına sevindim yoksa Cassandra benden çok ama çok çekerdi. :P Bu detaylar dışından bahsedeceğim pek bir şey yok. Şimdi okumayanlar için Spoiler yazacağım, çünkü yazmazsam olmaz. -_-


Spoiler Başlangıcı!!!

Okuyanlar toplanın bakalım. :D Evet ilk olarak serisinin sonundan memnun musunuz? Doğrusu ben
m için yarı buruk bir son oldu. Neden Will dedim? Yukarıda Cassandra'nın aşkla bir sorunu var demiştim, haa işte bu sondan daha çok anlıyoruz sorunu olduğunu. Jem'ın ölmediğini, sonsuz yaşayacağını öğrendiğim zamana çok sevdim, birazda üzüldüm açıkçası öyle bir hatayı olmamalıydı ama yazarımızı bizi fazla üzmedi ve bomba! Tamam seneler, hatta asırlar sonra günümüz dünyasından tekrardan karşılaşan Tessa ve Jem çok iyi oldu ama sanki Will hiç var olmamış gibi, hiç tessa onunla evlenmemiş, hiçbir şey yaşamamış gibi yaa benim kalbim iki kişide sevebilir deyip Jem'e koşmasını nedir arkadaşlar? Tamam seneler, asırlar geçti ama biz bir kaç sayfa sonra bunları okuduk, aynı dakikalar diliminde. Cassandara çok kalbimizi kırdın, zaten adam akıllı aşklarını yaşayamadılar sonran ne oldu Tessa Jem'e koşun ve mutlu mesut yaşasınlar! Bu son beni hiç ama hiç mutlu etmedi! Jem hariç. :/



Spoiler Sonu!!!


Evet çimi çook güzel döktüğüme göre son satırları yazıp yorumumu bitirebilirim. Seriyi sevdiğim aşikar, sizde merak ettim okumak isterim derseniz öneririm. 3 kitaplık, heyecanlı, tarihi kitaplar hoşunuza gidiyorsa okuyun ama aşk üçgeni tarzı şeylerden nefret ediyorsanız elinize daha almayın derim, sinir, stres hak getire olur. :D
Yine de Will, Jem, Tessa, Charlotte, Henry, Gabriel, Gideon, Cecily, Sophie ve dahasını okumak çok eğlenceliydi. Tabii unutmamak olmaz Margus. Yazar onun için saçma bir tercih şeysi yapsa da seviyoruz kendisini. :D




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

"Hakikaten, içlerinden biri ölse ne fark eder? Senin hep gayet güzel bir ikinci seçeneğin olacak."

Alıntıya not: İşte bu cümle kitabı özetliyor. -_- Aşk üçgeni. -_-



*****


"Ölümden çok daha kötü şeyler vardır," dedi Will. "Sevilmemek  ya da sevememek, bu daha kötüdür."



*****


Hayat bir kitaptır ve henüz okumadığım yüzlerde sayfa var. Ölmeden önce, okuyabildiğim kadarını seninle okumak istiyorum..."






Cassandra Clare'nin diğer kitaplarına yaptığım yorumları okumak için Tık Tık!!


Bir yorum daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^





Buralarda da varım^^




8 Ağustos 2019 Perşembe

What's Wrong With Secretary Kim? //Kore Dizi Yorumu^^


Merhabalar^^
Yeni bir dizi yorumuna daha başlıyorum. Bu sefer ki dizimi bütün K-Drama severler biliyordur. Büyük oyuncular oynuyor çünkü. Dizi arayışına girerken acaba bunu mu izlesem diye düşündüm sonra baktım 4-5 bölüm izlemişim. Zaten çok iyi başlayan dizilerin ilk bölümler su gibi akıyor, sıkıntı sonra oluyor. Mesela Clean With Passion For Now'un son 3 bölümü duruyor. Bitirmememin sebebi Netflix'den izliyordum üyelik bitti ben de yaptırmadım tekrardan böylece dizi de gitti. İndirme sayfalarında da hep sıkıntı yaşadım(Şimdi o sıkıntı kalktı) o yüzden yarım kaldı ama oyuncuları sevdiğim için bitireceğim o diziyi. Şu an ise burada oynayan Park Min Young'un yeni dizisi Her Private Life dizisini izliyorum.Ya ben bu kadını seviyorum, çok tatlı oyunculuğu var. Son zamanlardaki rolleri zaten güzel. 



Gelelim diziye. Ünlü bir şirketin Ceo'su olan Lee Young Joon'un en sadık, çalışkan, her şeyini bilen, her dakika hazır ol da bekleyen biricik sekreteri işten ayrılacağını söyledikten sonra işler karışır. Young Joon sekreter Kim'in gitmemesi için elinden geleni yapar, öyle ki sırf kalsın diye kız arkadaşlık ve evlenme teklifi eder. 
Konu değişik ama devam ettikçe neler olduğunu öğrendim. Devamı hakkında yazımın geri kalanından okuyabilirsiniz. :)




Park Min Young//Kim Mi So^^
Lee Young Joon'un 9 senelik sekreterliğini yapan Min So aldığı kredi borcunu ödedikten sonra işten ayrılıp hayatını düzene sokmaya karar verir ama ilk olarak işten ayrılmalıdır. Ayrılma kararından sonra Başkanının değişmesi onu zor duruma soksada bunlar sayesinden geçmişten gelen anıları hatırlayacaktır. Park Min Young'un en son Healer'da izlemiştim, orada eh işte seviyorum ama öyle izlemem dememiştim ama bu diziden ve şimdi izlediğim Her Private Life'dan sonra sevdiğim kadın oyuncular arasına girecek gibi. Burada da çok iyiydi. Mimikleri, yolunda gitmeyen işleri bozuntuya vermeyen hallerine bayıldım, zaten partneri ile de çom uyumu olunca daha ne olsun. Kıyafet seçiminde birbirine benzeyen şeyleri giymesi güzel olmamış, kadının fiziği güzel daha güzel kıyafetler  giyebilirdi. Birde saçını topladığı zaman anladığım kadarıyla takma saç takıyorlardı. ya o benim gözüme o kadar battı ki sinir oldum. -_- Şu an ki dizide de açık bıraktığı zaman bir şeyler var ama bilemedim, az kişisel hesabına bakayım saçları o sıra nasılmış. :D


Park Seo Joon//Lee Young Joon^^
Ünlü şirketin başkanı olan Young Joon herkes tarafından titiz ve başarılı anlaşmalar yapan önemli bir iş adamı olarak tanınır. Yakınları ve sekreteri hariç diğer insanlara soğuk davranan ve sürekli kendini ön plana atıp, yükseklerden bakan Young Joon'u değiştiren Min So olacaktır.Park Seo Joon hep böyle uçarı kaçarı başkan dizileri çeksin bizde izleyelim. Sert ve kenar mahalle dizilerinden hiç iyi değil yaaa. Bir de kendini beğenmiş halleri yok muydu mükemmeldi. Sanki bu dizi Park Seo Joon için biçilmiş kaftan gibiydi. Yakışıklı ve şapşik hallerini saymıyorum bile. İşte bu halleri ile dizi akıp gitti. Şu an film projeleriyle ilgileniyor, yakın zamanda güzel bir diziyle geri dönüş yapar umarım. :) En sevdiğim projesi She Was Prety olmuştu, şimdi de bu. Hep bu dizilerden çeksin yaaa <3




Lee Tae Hwan//Lee Sung Yeon^^
Lee Young Joon'un yurt dışında yaşayan ünlü yazar kardeşi. Çocukluktan yaşadığı sıkıntılar yüzünden abisine sürekli yüklenen Sung Yeon'un büyük üzüntüler bekler. Kendisini ilk W Two World dizisinden görmüştüm ondan sonra çok sevmiştim, bu dizide karşıma çıkmasın çok sevindim ama öyle bir şekilde diziye eklemişler  ki var mı yok mu belli değildi. Ya adam gibi ortaya çıksaydı ya da hiç böyle bir karakter yazmasaydınız. Doğrusu daha çok görmek isterdim dizide. :/
Yakın zamanda kesinlikle başrol de olacağı bir dizi çeksin, yoksa harcanır bu adam bu piyasada. Bu arada benden 3 yaş küçük ama görseniz ben ondan küçüğüm. :D 


Kang Ki Young//Park Yoo Şik^^
Lee Young Joon'un hem iş arkadaşı hem dene yakın arkadaşı. Çok sakin bir adam olan Yoo Şik sakar sekreterine bile kızamaz. En yakın arkadaşı kendi başkanı olunca ona da bir şey söyleyemez öylece devam eder hayatı. Eşinden ayrıldığı için çok üzülmektedir ve onu kazanmak için bir şeyler yapmak ister. Ana karakterin arkadaşları hep çatlak olmak zorunda mı yaa :D Kendisini tanımışsınızdır, her rolü ayrı komik. Çoğu başrol oyuncularından daha çok tanıdığımız gerçeğini de unutmayalım. :)


Chansung//Go Gwi Nam^^
Şirketin en en en çalışkanı olan Gwi Nam'ın namı bütün şirketi sarar. Sırf işinden mahrum kalacak diye aynı takım elbiseden fazlaca alındığı bilinen Gwi Nam'ın aslından sakladığı büyük sırrı vardır ve bunu öğrenen yeni sekreter Kim Ji A olacaktır. 2 PM grubundan olan Chansung'un başka bir dizide daha izlemiştim ama unuttum. :D


Pyo Ye Jin//Kim Ji A^^
Kim Min So'nun yerine gelen yeni sekreterdir. Kendi halinden, heyecanlı bir karakterdi. Başka bir dizide izledim diye hatırlıyorum çıkaramadım gitti. :/ 


Hwang Bo Ra//Bong Se Ra^^
Dizinin belki de ne komik karakteriydi. Çok uçarı bir ruh hali vardı ve aşkı arayıp olmaz dediği yerde bulması ise çok iyiydi. Hele erdive aralarında kavga dövüş daha iyiydi. İzleyenler anlamıştır. Bence bu çifte daha çok sahne verilmeliydi. :D


Kang Hong Suk//Yang Cheol^^
Artık kim olduğunu tahmin etmişsinizdir. Bong Se Ra'nın gizli aşkı oluyor kendisi, çok komiklerdi. Bu arada Young Joon'un ikinci sekreteri ve şoförüdür. Böyle sert duran oyuncuların böyle rollerde oynaması çok iyiy ya, tam ters köşe.:)


Kim Byung Ok&Kim Hye Ok^^
Young Joon ve Sung Yeon'un babası ve annesi^^
Bence ikisi de çok iyiydi, sadece adamı böyle zengin halede görünce şok şaşıdım, derler ya kültür şoku diye aynen öyle. Alışamadım adamın zengin bir karakteri canlandırmasına. :D


Heo Soon Mi &Baek Eun Hye^^
Kim Min So'nun ablaları^^
Dizi de çoknaz çıktılar ama yarısına beni sinir ettiler. Bunda Min So'nunda etkisi var ama sevmedim ben ablaları. Zaten Min So'yu yeterince zor duruma sokmuşlar birde sonradan yaptıkları cıks olmadı. :/ Ger.i yarıdan sonra sevdim ama neyse. :D



Kim Ji Yu&Moon Woo Jin^^
Young Joon ve Min So'nun çocukluk halleri. Normalde koymam bunları ama o kadar tatlılardı ki hak ettiler bence. Hele oğlan. :) MaşAllah diyelim nazar değmesin. :)




Resimler^^



Bu sahne çok tatlıydı. :)



Çok yakışıyorlar bence. ^_^


Size dedigim kıyafet mevzusu bu. :/





Korku filmi kıvamında. :D


İşte bu kadar kendine seven bir insan. :D




Bu sahneye üzülsem mi gülsem mi bilemiyorum. :D En iyisi güleyim. :D












Yorumsuz. :D





Şu repliklerden bile ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum. :D 


Kalp kalp <3






Dizi tanıtımından^^ Park Min Young'un kıyafeti çok iyi. :) 



Gifler^^




Bakışlar yeter beee


Tepkileri, mimikleri çok çok iyi olan oyunculardan biri bence. Alkış.





Yakın arkadaş bile olsanız sizin başkanınız ise işler değişiyor. :D






Kız haklı, dağılın!






Her haliyle çok iyiydi ama en iyisi kıskanç hali. :D 



OST^^

기현(MONSTA X), 설아(WJSN)- Love Virus^^

Song Yuvin (MYTEEN) - The First Word^^

Kim Na Young - Because I only see you^^

Jeong Sewoon - It’s you^^

 GFRIEND(여자친구) - Wanna Be^^




Son^^



Ve sona geldik. Normalde böyle gelinlikli, damatlıklı fotoğraflar paylaşmam ama bu tarz bir dizi izliyorsanız sonunun nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu dizi baştan sona kadar komediydi, sonunun diğer saçma diziler gibi araya yıllar girecek gibi bitmeyeceği ortadaydı. O yüzden sıkıntı yok. Zaten izlemeyenlerin asıl önem vereceği kısım geçmişte neler olduğu ile ilgili. Bunu siz izleyip görün derim. Diziyi çok sevdim, oyuncular, konu ve en önemlisi sonu beni tatmin etti. Ufak tefek saçmalıklar vardi yalan değil. Mesela Min So'nun Young Joon'a dizi sonuna kadar başkanım demesi çok çok saçmaydı. Tamam şirkette öyle davran ama işten sonra ne oluyor, buna başkanda dur demiyor o kısımlar beni sinir etti desem yeridir. Bunun haricinde gerçekten sevdim. Böyle gülmeli, çerezlik diziler istiyorsanız tam size uygun. Kadrosu, konusu, gidişatı güzel olan nadir dizilerden, izlemezseniz ayıp. Hiçbir şey için olmasa bile Park Seo Joon için bile izlenir. Ama bundan sonra benim için Park Min Young'da önemli olmaya başladı, onun içinde izlenir. :D 
Emeği geçen bütün Koreantürk çeviri ekibine teşekkür ediyorum. ^_^





Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^