24 Eylül 2020 Perşembe

Tanyeri- Zifir//Merve Özcan Kitap Yorumu^^

Selam^^
Bu zaman kadar elimde en uzun kalan kitap olur kendisi, tamam araya iki kitap okudum ama yine de kaldı. Merve Özcan'ın kalemine hayranım, her yeni kitapta daha geliştiriyor kendini.
Kitabı alalı yıllar oldu, sonra yazar yeni ve bağımsız bir kitap daha çıkardı ve onu bile okudum. Nedense okumadım kitabı, konusu belki farklı geldi ama okuduğum zaman aslında tahmin ettiğim gibi olmadığını anladım. Çok sıra dışı konuydu, karakterler, yaşadıkları ve sonu. Her şeyiyle çok sevdim, sadece sıkıntı elimde kaldı. :/


Birbirine düşman iki halk ve zamandan, dünyadan soyutlanmış, kısıtlanmış, dışlanmış bir bölge; Ateşoyuk.
Ve bu toprakların şahit olduğu savaş, efsane, kan, aşk ve kaybın hikâyesi...
Bir orman vardı.
Adamı gizler, kadını saklar, dalları arasına gecenin zifirini sarardı.
Kadın adamı bir okla vurur ama yine kendini yaralardı. Zihnindeki eksikleri adamın izleriyle yamar, sonra da yine adamın gölgelerini kovalardı.
Bastığı topraklar zulümle sarılmışken ikisi de savaş için silahlarını kuşanmıştı fakat onları bekleyen ilk savaş zihinlerinde çoktan başlamıştı.

17 Eylül 2020 Perşembe

The Legend Of The Blue Sea//Kore Dizi Yorumu^^

Selam^^
Dizi izlemem o kadar kötü ki dizi yorumlarını bile yazmıyorum. :D Bunu izleyeli iki ay falan olmuştur mesela ama yeni yazıyorum. Zaten çok sevdiğimde söylenemez. İki başarılı oyuncunun çektiği diziye bakın ya. :D 
Dizi 20 bölüm, 16 olsa süper olurdu, hatta 18 olsaydı yine iyi olurdu ama 20 bölüm çekip diziden soğuttular insanı.
İzlemeye başlamadan önce yorumlarda beklentiyi yüksek tutmayın diyorlardı ama öyle güzel kesitler vardı ki gel de izleme mooddu. :D İzlediğim zaman ilk bölümler çok iyiydi, hatta neresi kötü bu dizinin dedim ama devam ettikçe ne demek istediklerini anladım. Konu olarak güzeldi mesela, tarihi zamana gidip gelmelerine bayıldım ama dizide bizi tatmin etmeyen şeyler de vardı ama. Bunların tam adı konmuyor tabii ki ama izlediğiniz zaman o diziden zevk almıyorsanız oyuncularda mükemmel olsa beğenmiyorsunuz. 



Konusu;

Dünya üzerindeki son denizkızı (Jun Ji-Hyun) bir dolandırıcı (Lee Min-Ho) ile karşılaşır ve bu denizkızı karada yaşamak için mücadele etmeye başlar.


Güney Kore Sineması'ndan alıntıdır.


Jun Ji Hyun&Sim Chung-Se Hwa^^
Deniz kızı olarak dünyaya gelen Se Hwa içindeki his ile karaya adım atmak zorunda kalır. Kader bu ya adım attığı yerde de aradığı adam vardır.
Zar zor Joon Jae'i ikna edip Dünya'ya uyum sağlamaya çalışan Se Hwa zamanla Dünya'daki yaşantısının belli bir zamanı olduğu öğrenir.
Evet spoiler mı verdim acaba? :D Amaaaan zaten izlemeyen bir ben birde K-Drama sevmeyenler kalmıştır. :D Kadının tek bir dizisini izledim ve hasta oldum. Bu nasıl oyunculuk, bu nasıl mimik. Mesleğini çok iyi icra ediyor, keşke birazda senaryoya odaklansaydı. Gerçi senaryo sonradan tozutuyor, burada Ji Hyun çok iyiydi. Belki de tek sıkıntı Min Ho ile olan uyumsuzluğudur. Bilemiyorum ama yine oyunculuğu ve güzelliğiyle benden yüksek puan aldı. :)
Az dizisini izledim, zaten fazla dizisi de yok gibi ama yine böyle eğlenceli ama süper bir dramayla dönse ne iyi olur.

16 Eylül 2020 Çarşamba

Kılıflarım ve Dekoratif Kabaklarım Satışta!!^^

Merhaba^^
Uzun zamandır amigurumiyle ilgileniyoruz, sonra bir ara etamine göz koydum ve şimdide çizimleri kumaşa geçirip, nakış işleyerek kitap kılıf yapıyorum. Bunun yanında örgü olarak dekoratif kabakta örüyorum.
Yani çok fazla ürün olduğundan bunun bir satışı olmalı dedim ve Shopier hesabı açtım. Oradan ürünleri görüp sipariş verebilirsiniz. ;) 

Shopier'daki ürünlerimizi görmek için Tık Tık^^

Ürünlerin bir kaç fotoğrafı ise şimdi sizlerle^^


11 Eylül 2020 Cuma

İzlediğim Filmler 36//Bayi Toplantısı, Work It, Crazy Rich^^

Selam^^
Yeni yorumumla sizlerleyim. Yazın çok film izleyemiyorum demiştim ama arada ikizle bir şey bulamayınca izliyoruz. Bu filmlerde onlar. :D Bir kaç film daha var, onlar diğer yazımda olacak inşAllah^^



Bu tarz filmleri gördüğüm zaman ne yalan beklentiyi fazla yüksekte tutmuyorum, çok fazla bel altı espriler vs. derken çok hoşuma gitmiyor. Bazısı güldürmüyorda. :D Ama bu filmi beğendim, gerçekten beğendim. Konusu biraz hava da kalıp, saçma olsa da izlerken eğlendim. Karakter olarak İbrahim Büyükak'ı daha komik bir rolde bekliyordum ama diğerlerine göre daha ağır başlıydı. :D Onur Buldu komikti ama beğenmedim rolünü. :)
Bunlar dışında öneririm, güzeldi. Şu an Netflix'de mevcut, oradan izleyebilirsiniz.









31 Ağustos 2020 Pazartesi

Geekerella//Ashley Poston Kitap Yorumu^^

Merhaba^^
Yeni blog tasarımına tamamen geçiş yapmadan yorumlarımı yapsam iyi olur. Yenisini beğendiniz mi? Şahsen yenilikler güzel oluyor ama eksikleri ile eskiyi aratıyor. Tabii bu ilk kullanıma açtıkları zamandı, şimdi istediğim bir kaç şeyde gelmiş. Bakalım tamamen olunca alışmaya çalışacağız, sonuçta bize soran olmadı. :P
Şu an boş oturuyordum ve neden yorum yazmayayım, boş vaktimi değerlendireyim dedim ve başladım yeni bitirdiğim kitabımın yorumunu yazmaya.
Tanyeri-Zifir'i okurken bir anda eğlenceli bir şeyler okumak istedim, Geekeralla'yı almak çok istiyordum ama pahalı olduğu için bıraktım, sonran U Kitap'dan çok uyguna buldum, kitap öyle iyiydi ki bir kez daha U Kitap'la tanıştığıma sevindim. Sonra başladım Geekeralla'ya. Normalde böyle heyecanla başladığım kitaplar hep hayal kırıklığı oluyordu, bu kitap tam tersi oldu. Çook beğendim, klasik Külkedisi masalından uyarlama ama yazarın direk bu konu üstünden değildi daha farklı olaylarla yazması çok hoşuma gitti.

Yıldız ışığım, bu gece istediğin herkes olabilirsin.
Elle Wittimer, babasını kaybettikten sonra içine düştüğü cehennemden sadece Yıldızalanı ile kaçabilen gerçek bir geekti. Yeni çıkacak olan filmin tanıtımı için yapılacak kostüm yarışmasını gördüğünde, kaderinin onu çağırdığını hissetti. Sihirli Balkabağı’na, biraz tuhaf olsa da bir arkadaşa ve bir çift cam ayakkabıya ihtiyacı vardı.
Aynı anda genç aktör Darien Freeman, sinirli bir hayran tarafından “çekici bir sersem” olarak yaftalanmadan önce hayatının rolünü aldığını düşünüyordu. Büyük gün yaklaştıkça kendini daha da fazla sahte hissetmeye başlamıştı, ta ki onu aksine inandıracak bir kızla karşılaşana kadar.
Saatler gece yarısını vurduğunda, gerçek hayatta masallar mutlu sonla biter miydi?

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Duman Ve Kemiğin Kızı//Laini Taylor Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Şu an başka bir şey için bilgisayarı açtım ama ne onu yapabildim ne de yorum düzenleyebildim. En azından bu kitabın yorumuna başlayayım dedim, o da artık ne zamana devam ederim bilemiyorum. :D 
Kitap için aylar önce hikayeden anket yapmıştım ama ikizimin istediği kitabı okudum, bunu da en kısa zamanda okumayı aklıma koydum, okudum da. Şimdi hangisi daha iyiydi diye sorarsanız bence bu kitap Karanlık Zihinler'den daha iyiydi. :D Evet anket olarak ilk Karanlık Zihinler çıksa da bu kitabı daha çok sevdiğim bir gerçek. Belki o kitap biraz durağan geçtiğinden ya da benim geç bitirmemden bilemiyorum bu bir tık önde. Ama seri olarak ikisini de çok merak ediyorum, öyle bir yerde bittiler ki kitap.

Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı.
O, artık masum değil…
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş
Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.

 Konuların şöyle gizemli oluşuna sinir oluyorum, arkadaşım ben okuduğumu bilmek isteyen bir okurum. Tamam çok dikkat etmiyorum, anca okuyunca konuyu anlıyorum ama en azından neyi anlatacağını çözüyorum.
Neyse. Ben anlatayım bari. :D
Okul ama lise mi üniversite mi okuduğunu pek anlamadığımız kızın hayatı sıra dışıdır. En yakın arkadaşının bile bilmediği ailesi ve işi olan Karou'nun hayatı çok zor geçmektedir. Fantastik ve dilekler ile uğraşan, değişik şekilleri olan(Buraları ben bile gözümde canlandıramadım, siz okuyup anlayın derim. :D) ailesinin verdiği görevleri yapan Karou'nun hayatı en son ki görevinden sonra karışır. Ailesi ile buluştuğu gizemli kapılar işaretlenir ve bir gece bütün sığınaklar yanar. O sırada zorlu günler geçiren Karou'nun başına, kanatları kocaman olan melek musallat olur. Başta düşman gibi davranan meleği tanıdıkça aslında eskiden tanıdığını hisseder.
Melek ise başta kıza farklı bir çekim duysa da gerçekleri, kızın kim olduğunu gördükten sonra ikilemde kalır. Omuz omuza çarpıştığı arkadaşları ve Karou arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

17 Ağustos 2020 Pazartesi

İzlediğim Filmler 35//Aslı Gibidir, Eltilerin Savaşı, Ritmi Hisset^^

Merhaba^^
Yeni film yorumlarının hepsi yeni, hepsi eğlenceli filmler. Bu tarzlar size hitap ediyorsa hepsini seversiniz diye düşünüyorum. ;)
Filmlerin hepsini Netflix'den izledim. ;)



İlk fragman yayımlandığı zaman merak etmiştim ama konuyu pek anlayamamıştım. Netflix'e gelince fazla zaman kaybetmeden izledik, güzeldi eğlenceliydi ama çokta tatmin etmedi beni.
Sosyal Medyada izlenme rekorları kıran kişiler neden filmlerde yere çakılıyor. Çok komik videoları var Aslı İnandık'ın ama filmde o enerjiyi alamadım, çok çabuk oldu bittiye geldi sanki. Konusu da, oyuncu kadrosu da çok güzeldi oysa ki. Zamanla daha güzel filmler çeker ama o da belli. ;)




Filmde bu kılıklara girdi, en iyisi sağdan başta ki. :D


Bu da oyuncu kadrosu.

6 Ağustos 2020 Perşembe

Bir Deli Bahar Düğünü//Damlanur Büyükşen Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Üst üstte Türk yazar okudum bu ara, pişman mıyım? Hayıııır. :) Seviyorum ama bazen çok fazla geliyor. O yüzden şu an Jane Austen'ın kitabı okuyorum. Hala daha okuyorum. :D
Serinin ilk kitabı ben okudum, sonra ikiz okudu, bunda ise ilk ikiz okudu sonra ben. O okuduktan sonra onun fikirlerine önem veriyorum. Birebir aynı kitapları seviyoruz çünkü. Yazarın kalemini seviyorum, eğlenceli bir tarafı var. Zaten konusu da güzeldi, tam ismini yansıtıyor karakter.
İlk kitabı ne kadar çok sevdiysem, bunu da sevdim ama hangisi daha iyiydi derseniz ilk kitap derim. Sebebi az sonra. :D


Bahar'ın hayatı en gizli hayallerinin, rüyalarının da ötesinde bir düzene girmiştir ve artık güzel günlerin kendisini beklediğinden neredeyse emindir. Çünkü âşık olduğu adamla, âşığı olduğu şehirde, güzel İzmir'inde mutluluğa yelken açmanın tatlı hazırlığı içindedir.
Ancak iş ciddiye bindiğinde evdeki hesap çarşıya uymaz. Hazırlıklar başlayınca her kafadan ayrı ses çıkarken Bahar ailelerle sevdiği adamın arasında kalmış halde bulur kendini.  Selim'in ise tek istediği, sevdiği kadına bir an evvel kavuşmaktır ve hazırlıklar dallanıp budaklandıkça işler iyice karışır.
Bahar yirmi sekiz yıldır düşlediği düğüne kavuşmak için neleri göze alacaktır? Daha da önemlisi dünür çetesi, iş gerçekten dünür olmaya geldiğinde bu işin altından kalkabilecek midir? Ne olursa olsun aşktan taraf olabilecekler midir?

İlk kitabın sonunu bayıla bayıla okumuştum, o ne güzel sondu öyle. <3 Evlilik teklifini aşırı güzel yapmıştı Selim ama gelin görün ki talihsiz olaylar Bahar'ın peşini bırakmıyor. Olaylar tam halloldu derken bir de eski patron çıka gelmesin mi? Orayı okurken ikiz şey demişti, çok gereksiz, keşke öyle bir şey yazmasaydı. Ben öyle bir şey hissetmedim ama çok çabuk olması, sonradan yaşanan olaylar yüzünden keşke biraz daha ilerleyen kısımlarda olsaydı dedim.
Yoksa bu tarz olaylar kitapların tuzu biberi. :D
Bahar artık evlenmeye adım adım yaklaşmakta ama Selim gibi hemen evlenme derdinde değil, çünkü o bir bahar gelini olmak istiyor. Zaten ailelerin baskıcı tarafı ve Bahar'ın hayalindeki düğünü göz önüne alırsak anca bahara olur, tabii bir anda ortalığı karıştıracak olaylar çıkmazsa.
Doğrusu bu kısımda daha heyecanlı, sürekli düğün hakkında detaylar bekliyordum ama olmadı. Bahar heyecanlı, aşk dolu ve hayalindeki düğünü bekliyor ama fazla sakin geldi bana. Deli Bahar'dan daha abartılı hazırlıklar beklerdim. :D Selim'de hadi evlenelim demesin mi? O kısımda tabii ki sürtüşmeler yaşandı, okurken iki tarafa da hak verdim, ama Selim'cim insan on kere de evlenmiyor, kızın içinde mi kalsın? :D Zaten erkekler ne anlar. :P Gerçi benim de pek yükseklerde gözüm yok, sakin, sessiz düğünler favorim. :D

27 Temmuz 2020 Pazartesi

Film Meydan Okuması #2^^

Selam^^
İkinci meydan okuma yazıma hoş geldiniz. :D Doğrusu blogda gezinmesem hiç görmeyeceğim, tamamen aklımdan çıkmış bu yazı. Daha fazla uzatmadan da devam edeyim, ama bu sefer istekleri dikkate alıp biraz uzun tutacağım, umarım zor sorular gelmez. ;)
Sorulara geçmeden önce ilk 10 sorunun cevapları burada! Keyifli okumalar^^




11. En sevdiğiniz sinema salonu hangisi?
İlimizde üç tane sinema salonu var, bir tanesi bodrum kat gibi bir yerde olduğu için sıkıntı basıyor bana, bir diğer ise baya küçük. O yüzden en sevdiğim AVM'de olan sinema salonu.


12. En sevdiğiniz animasyon hangisi?
Çok fazla animasyon filmi izliyor ve istisnasız hepsini seviyorum. :D Ama sürekli izlemek istediklerim Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı, Klaus Sihirli Plan, Şirinler, Güzel ve Çirkin ve böyle devam eder gider. :D


13. En iyi kitap uyarlaması sizce hangisi?
Aşk ve Gurur. <3 Bay Darcy hepimizin sevdiği karakter ve bence Matthew Macfadyen çok iyi oynamış. Tabii Alacakaranlık'ı es geçmemem gerek, hele o son film. <3


24 Temmuz 2020 Cuma

Northanger Manastırı//Jane Austen Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Normalleşme dönemini nasıl geçiriyorsunuz? Ben hala evdeyim, dışarı çıkmaya cesaretim yok. Beşir gibi sinsi sinsi takılacağım. :D
Siz de benden misiniz? :D
Bu süre zarfında bolca kitap okuduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, yine elimde sürünen kitaplar var. Bu kitapta onlardan biri, 15 günde fazla elimde işlerim bitmiyor aa dostlar, bu yorumu bile hemen yazmak istedim ki unutuyorum kitabı ne yazık ki. Uzun zamandır Jane Austen kitabı okumuyordum, aslında direk kendisinin yazdığı kitabı okumuyordum yoksa uyarlama kitaplarını bolca okudum. Mesela en son okuduğum Aşk-ı Gurur Gurur ve Önyargı'nın uyarlamasaydı. Çok güzeldi bu arada, kesinlikle öneriyorum^^
Bu kitabında filmini kaç kere izledim hatırlamıyorum, çok sevmiştim, oyuncular vs çok güzeldi. Kitapla uyumlarını da beğendim, birebir olmuş desem yeridir, sadece filmini izleyip sonra kitabını okumak pek iyi olmadı belki ilk kitabı okuyup sonra filmi izleseydim daha çok etkisinden kalırdım.

Catherine Morland müthiş bir hayal gücüne sahip on yedi yaşında bir genç kızdır. Catherine saftır ve Gotik roman hayranıdır. İki aile dostuyla birlikte Bath ilçesini ziyarete gittiklerinde, bu saf kız kendisini hiç alışık olmadığı bir sosyetenin içinde bulur ve beklenmedik olaylar birbirini izler.
Northanger Manastırı Jane Austen'ın en neşeli romanı olmakla birlikte, özünde aşk ve evliliğe dair ciddi ve gerçekçi bir eleştiridir.

Kitabın ilk satırlarına Catherine'in çocukluğundan başlıyoruz, nasıl bir aileden geldiği, mizacı vs. hepsini öğreniyoruz. Sakin, kendi halinde, saf, arkadaş canlısı ve hayalperest olan Catherine'i yakın dostları Bath'a davet eder, ailesinin izniyle giden Catherine'i güzel dostluklar beklemektedir, tabii kötü olaylarla da sınanacaktır. Güzel günler, güzel balolar ve yakışıklı Henry. Günler böyle sürüp giderken Isabella ve abisi için sevinç haberleri alır, daha sonra Henry, kız kardeşi ve babası tarafından Northanger Manastırına davet edilir. İşte kitabımızın ismi buradan geliyor. İsminin geldği gibi dönüm noktası da burada oluyor. Catherine'in hayalperest oluşu, kitaplarla haşır neşir olması ve Henry'nin hikayesi derken manastırda birazcık araştırma yapmak ister. Sonuç ne olacak okuyup öğrenin derim.
Tabii ilk filmini izlemediyseniz.

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Wattpad Kitapları Okunmalı mı? - Türk Yazarlar//Yeni Video^^

Selam^^
Yeni videomu yayımladım, bu sefer diğer videolarımdan farklı. Belki de yapamam dedim ama yapınca oluyormuş. :D Ne yaptığımı videomu izleyerek öğrenebilirsiniz. :D
Bu seferin konusu Wattpad kitapları ve Türk yazarlar. Wattpad kitapları okunmalı mı, bütün yazarlar aynı mı? Bunları cevabı videoda.
Şimdiden keyifli seyirler^^








Geçen videoda Kitap kılıfı çekilişi yapmıştım, onun sonucu da videoda. :)



Buralarda da varım^^







10 Temmuz 2020 Cuma

İzlediğim Filmler 34//Oyuncak Hikayesi 4, Parazit, Cinayet Süsü^^

 Selam^^
Uzun zamandır film izlemediğim için yazılar hep kaldı, hazır bir kaç film izlediğime göre bu yazılarımı yazayım. :D
Ne zaman izlediğim hakkından bir şey belirtmeyeceğim, zaten hikayelerime ve son yazılarıma baktığınız zaman ne zaman izlediğimi gördünüz. :D



İlk filmimiz animasyon^^
Serinin yeni ve son filmini izledik, bence animasyonların en güzel serilerinden biri. Yeni karakterler, olaylar ve artık eskisi gibi olmadığını öğrendik filmde, çokta güzeldi. Bence artık olması gerekende buydu, devam eder mi bilemiyorum ama 9-10 diye devam etse bile izlenir bu seri. Zaten animasyon severseniz kesinlikle izlemenizi öneririm. :)
Bu filmi beIN CONNECT platformundan izledik, ilk ay bedava deneyebilirsiniz. :)






Bu çatal çok iyiydi. :D





En sevdiğim yeni karakterler. :D








Gelelim ilk defa isteyerek izlediğim Oscar filmine.
O kadar abartıldı ki gerçekten neymiş bu film diye merak ettim. Normalde Mor Düşler Kitaplığı ile birlikte izleyecektik ama o zaman hiçbir yerde bulunamadık. beIN CONNECT'de oscarlı filmler gösteriliyor, bu da onlardan biriydi hatta bu film için üye olmuş olabiliriz. :D
Gelelim filme, arkadaşlar ben filmi oscarlık kadar iyi bulamadım. Tamam güzeldi, çünkü Koreliler film konusunda iyi değiller, tabii kötü filmleri de yok ama bu da klasik filmlerden biriydi. Oscarlık doğru düzgün film izlemedim ama izlediğiniz zaman işte bu kısım oscarı hak etmiş dersiniz, bunda öyle bir şey olmadı.
Oscar detayını geçersek bence güzel filmdi, insan ne olacağını merak ediyor, hatta şaşırtıyor film sizi. Bu yönlerini sevdim, ama çok fazla güzel filmlerde var hani. Böyle aşırı beğenenleri de anlamadım ne yalan, yine de zevk meselesi. :D İzlemek size kalmış, tavsiye ederim ben. :)




Bu sahne iyiydi. :D




İzlediğimiz dublaj olsa da orijinal çok iyiydi. :D


Bu adamı severim ama filmde fazla sönük kalmış. 









Son filmimiz aynı Parasite gibi adından fazlaca söz ettirdi. İzlendiği dönem herkes nasıl sevdi anlatamam, nasıl ki Netflix'e düştü hemen ikizle de izledik. Bir kaç izleyiciler film aşırı güzel, aşırı komik demişler ama Ölümlü Dünya çok daha iyiydi, hatta Ölümlü Dünya'yla nasıl kıyaslarsınız diyenler de vardı. Pardon ama neyle kıyaslayacağız? Ali Atay'ın ikinci yönetmenliğini yaptığı film, tamam senaryo ayrı olabilir ki onuda Ali Altay yapmış olabilir bilemiyorum(Öğrendim, senaryoda da Ali Atay var) ama, yine de ilk film gibi komik olmasını isterdim. Açar Ölümlü Dünya'yı bir kere daha izlerim ama bunu değil. Bir kaç kısım harici komik değildi, hatta bazı yerlerinden sıkılmış olabilirim. :D Verdiği mesaj, son kısım çok iyiydi lakin gelin görün ki abartıldığı kadar değildi. Ölümlü Dünya'yı izleyip, sevdiyseniz bunun için beklentiyi yüksek tutmayın derim. ;)




Şu kısmı daha iyi yapabilirlerdi. 







Diğer izlediğim filmlerin yorumlarına Buradan ulaşabilirsiniz. 
Diğer yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^