19 Eylül 2016 Pazartesi

Descendants Of The Sun Kore Dizi Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bir Kore dizisi yorum ile yine karşınızdayım. Bu dizimize Ocak ayında, daha yeni başladığı sırada izlemeye başladım ama beklemek zor geldi, bazı diziler araya girdi o yüzden taa bu zamana kaldı :D
Doğrusu abim benden hızlı çıktı, hemen bitirdi.
Abimin İlk Kore dizisi olur ve olayı devamında anlatacağım^^


Dizimizi Kore fanlarından bilmeyen yokturdur. Büyük kadro, Ocak ayında yayınlansan da taa yaz ayında çekilen efsane dizi Descendants Of The Sun^^
Dizi gerçekten övgüleri hak ediyor. Bazı saçma hatalar dışında sevdiğim, bayıldığım, tekrar tekrar izleyeceğim bir dizi oldu. 
Gerçekten kadro büyük, harika, mükemmel^^ Bu kadrodan başka oynasa bilmem belki iyi olurdu ama sırıtabilirdi :) Bu yüzden oyuncu seçimlerini yapan yapım ekibine teşekkürlerimi sunarım :D
Gelelim dizimize, 16 bölümcük olan dizimiz Kore Askeri ordunun ve özel bir hastahane personellerinin Urk şehrine gidip orada başlarından geçen maceraları ve aşkları anlatıyor.
Tabii direk konu oradan başlamıyor, ilk önce komik olaylar neticesiyle başrol karakterlerimizin tanışması var ;)
Buraya bir not düşmek istiyorum, dizimiz Urk'da çekildi denilse de Yunanistan'da çekilmiş diye söylenti çıktı. Doğrusu bir kaç ipucu da vardı ama kesin bir açıklama ve bilgi yok.
Neyse, o konu hakkında aşağıda yorum yazacağım, şimdi büyük kadroya bakalım^^


Song Joong Ki//Yoo Shi Jin^^
Kore birleşmiş milletler ordusunda Yüzbaşı olan Shi Jin ekibi ile ülkeden ülkeye dolaşmaktadır. Gizli görevlerde de yer alan Yoo Shi Jin ve ekibi en son ki durakları Urk olur. 
Daha fazla yazmaya gerek yok. Joong Ki'nin unuttuğum veya bilmediğim dizileri olabilir ama çoğunu izlemişimdir. Harika bir oyunculuğa, mimiğe ve bakışlara sahip. Askere gidip geldikten sonra ki ilk projesi ve daha askerliğin etkisinden çıkmadan yine askeri bir dizide oynaması çok iyi olmuş. Çünkü harika bir şekilde oynamış Joong Ki^^
Her anlamda oyunculuğunu nirvanaya çıkaran Joong Ki'yi böylesi projelerde daha sık görmek dileğiyle :*



Song Hye Kyo//Kang Mo Yeon^^
Özel bir hastane de profesör olmak için kendini paralasada haksızlıklar karşısına çıkar ve kendini televizyon programlarına konuk olan bir doktor olarak bulur. Bu dakikadan sonra çok ünlü bir Doktor olan Mo Yeon yaptığı bir davranış nedeniyle ekibi ile Urk şehrine gönderilir.
Çok sevdiğim bir oyuncudur kedisi. İlk oyuncuların belli olduğunu öğrendiğim zaman Joong Ki den sonra en sevindiğim kişi oldu. Çoğu dizisini izlemesem de baş yapıtlarını izledim :D 
Burada da Joong Ki gibi oyunculuğu ve sevimliliği nirvanaya çıkarmış. Mükemmel bir oyunculuk der devam ederim ;)


Kim Ji Won//Yoon Myong Joo^^
Babasının mesleğini devam ettirmek isteyip doktor olduktan sonra orduya katılan Myong Joo askeriye de tanıştığı Dae Young ile arasında çalkantılı ve çok güzel bir aşk yaşanır. 
Kendisini bir çok dizi de izledim ve ne yalan hiçbirinde sevmemiştim. Oyunculuğu iyiydi ama ona verilen karakterler sinir bozucuydu :D Ama burada çok sevdim, çok tatlı bir karaktere sahipti ve çok güzel üstesinden gelmişti^^



Jin Goo//Joo Dae Young^^
Yoo Shi Jin'in en yakın ve meslek arkadaşı olan Dae Young Shi Jin'den daha ağır abi biridir. Mevkisi nedeniyle severek de olsa Myong Joo'dan ayrılmak zorunda kalan Dae Young'un çektiğini bu dizide kimse çekmedi. :D
Bu saate kadar kendisini ilk defa izlediğimi biliyordum ama ufak bir araştırmadan sonra meğer Falling For Innocence dizisinde ufakta olsa bir rolde oynadığını fark ettim. Hatta orada oynadığında başka birini bulamamışlar mı, bu nasıl bir tip demiştim ama şu an bu sözlerim için utandım kendimden :D Karakterler nelere kadir :D
Daha çok projelerde görmek dileğiyle^^


Onew//Lee Chi Moon^^
Mo Yeon'un iş arkadaşıdır. Hastanenin tatlı dilli ve eğlenceli tipidir. Urk'daki görevini eğlenceli hayale getirmek isteyen Chi Moon'u çok değişik olaylar beklemektedir.
Onew'in ilk defa bir dizi de izliyorum^^ Çok tatlı yaaa ama burada büyümüş, zayıflamış. Az toplu hali daha tatlı. Daha çok diziler de rol almasını isterim, yeni albüm falan yok en iyisi dizi çeksin^^
Not: Bilmeyenler için kendisi Shinee grubunun lideridir^^


Mo Yeon'un iş arkadaşları. Ajussi doktor, ajumma ise baş hemşiredir. Dizinin çok güldüğüm çiftleri olur kendileri. Daha doğrusu doktor beye çok güldüm. Kişisel hesabımda bir video paylaşmışım ki evlere şenlik :D


Dizi de Amerikalı kötü adam rolünde. Normal de böylesi karakteri tanıtıma koymazdım ama kötü de olsa çok sevmiştim ben bu karakteri^^ Oyuncu tatlı ve çok güzel bir aksanı var burada kendisinden bahsetmeseydim ayıptı yani. :D


Diziden Kareler^^



İlk tanışmalarından sonra. İkilinin çok olaylı bir tanışması var^^ Ama çok tatlıydı^^


Her bir sahne olay ama izlemeyenlerin bile bildiği bu sahne hepsinden olay :D




Şu sahnedeki havalılık kimseler de yoktu :D Ama çooook iyi sahnelerden biriydi^^




Şu fotoğraflara baktıkça tekrar izleyesim geliyor. Çiftimiz çok tatlıydı^^ Klişe olmuş aşklardan değildi bizimkilerin aşkı, mükemmel hatta harikaydı. Tabii başta öyle değildi ama olsun sonuna doğru harikaydı^^



Ne kadar şakacı bir erkek :D Kızı nasıl kandırdı ama :D



Dizi kötü olsa da sırf Song Joong Ki için izlenir. Şu resimlere bakar mısınız <3


Oyyy sen ağlama :(
Çok tatlı bir sahneydi tekrar, tekrar izle <3




Diğer çiftimiz de ilk çiftimiz kadar mükemmeldi^^ Çok tatlılardı. Çektikleri çileler kolay değildi ama aşkları harikaydı^^ 







Resim pek önemli değil ama sonrası çok komikti. Bir an romantiklikten gözlerimizden kalpler fışkırırken sonradan gülme krizine girdiğimiz yerler çok oldu^^


Az değilsiniz ve bu kadar koşmanız bile azdı :D




İki kıskanç erkek gördüm sanki :D













İşte aşk budur arkadaş! Ne haldeler ve oppa ne düşünüyor <3



Vay vay vay <3
Gözlerden kalpler çıkar <3


Bu sahneyi sürekli başa döndürip izledim :D Ne demek istediğimi izleyip öğrenin derim. Bence sizde başa sarıp bir kaç kez izleyeceksiniz :D


Dizi tanıtımından bir kare^^




Çok güzel çizmişler^^ Tam telefonun duvar kağıdı için yapılmış <3


Bu sahne herkesin diline düştü ama hak ediyor :D Ve çok romantikti <3


Bu nedir yaaaaa :D Çok komik olmuş. Yine de Song Joong Ki'nin karizması konuşuyor :D


Gifler^^


Konuk oyuncu^^ 
Song Joong Ki'nin en yakın arkadaşı olan Lee Kwang Soo dizide olmasaydı ayıptı :D



Bu sahneye bayılıyorum^^ <3
İlk bakışmalar ve kıvılcımlar <3


Telefon olayını bilmeyen yoktur her halde, o yüzden sustum :D





Karizma ve havalılığa bakın der susarım!! 






Çok acıklı aşk hayatları olsa da bir araya geldiklerin de en komik çiftlerden oluyorlar :D


Ne hallere giriyorlar, izleyenler anlamıştır :D


Bakışlara ve duruşa dikkat <3 Onew'de Joong Ki'den sonra geliyor^^






Burada kızın mimikleri ve şaşırması çok komik ve tatlıydı^^



Sadece üniformada değil bu halleriyle bile karizmalar :D


Askerde olsalar, işleri çok tehlikeli de olsa eğlenmek onların da hakkı!






Ama bu kadarı da fazla değil mi :D Dae Young ne yere bakan yürek yakanmışsın sen. Böylesi performans senden beklenmezdi :D Ama harika oynuyor ve uzman dansçılara taş çıkarır :D


Böylesi bir ilişkiyi kim istemez, şuraya bakın sanki kankalar :D


Çoook romantik bir adamdı Yoo Shi Jin <3
Şu bakışlara baktıktan sonrada anlaşılıyor zaten :D


Ost'lar^^

Videoları direk koymayacağım linkleri ekleyeceğim, çünkü düzeltme yaptığımda videolar sağa sola kayıyorum ve ben bunu hiç sevmiyorum -_-

 K.Will//Talk Love - Tık Tık^^
(Canlı performansı ve K.Will'in Song Joong Ki'ye sürprizi için Tık Tık!)

Mad Clown&Kim Na Young//Once Again - Tık Tık!

Davichi//This Love - Tık Tık!

Gummy//You Are My Everthing - Tık Tık!

Chen&XPunch//Evertime - Tık Tık!




Ve son satırları, yorumumu ekleyip bir dizinin daha sonuna geliyorum. 
Çok sevdiğim beğendiğim bir dizi oldu. Sadece benim değil abimin de çok sevdiği, ostlarını zil sesi yapacak kadar beğendiği bir dizi oldu. Abimin diziyi izleme olayı ise şu şekilde oldu. Evimizde net olmadığı için PC'de boş boş takılırken bizim dizilere bakayım demiş. O bu derken bunda karar kılmış ve iki günden bitirmiş. Gerçekten çok sevdi. Başka dizilere de bak deyince bu kadar güzel bir diziden sonra başka diziyi izleyemem dedi. Gerçi şimdiler de W Two Worlds'e bakıyor ama bunun gibi çok sevecek mi zaman gösterecek :)

Doğrusu dizimiz güzel ve yılın dizisi olmaya hak kazansa da bence eksikleri vardı. Önceden neden çekildiği belli, Kore'de değil dizinin yarısını yut dışında çektiler, buna tamam ama senaryo da saçmalık vardı. Zaten Kore dizisi olacakta saçmalık olmayacak, çok zor derim. Adamların dizileri kadar senaryo saçmalıkları da çok konuşuluyor. Yine de önceden çekilen bir dizi için bir yer çok saçmaydı. O yerde bana kalsın. Hatta abimle paylaştım haklısın dedi, yani bir tek ben düşünmüyorum ;)
Yine de çok sevdiğim bir dizi oldu, keşke hemen bitirseydim dedim, araya zaman girip yarısını bir kaç ay sonra izleyince o diziden tat alamıyor insan. Bu da bana ders olsun^^
Karakterler, oyuncu uyumları, senaryonun bazı yerleri hariç hepsi çok güzeldi. Adından çokça söz edilmesini ve sonuna kadar beğenilmesini hak ediyor. 
İkincinin çıkması ise hepimize bir hediye bence, çünkü Song Joong Ki ve Sonh Hye Kyo'nun kimyası çok uyumluydu. Sadece bu dizi de değil başka dizilerde de görmek isteriz, mesela güzel entrikalı bir drama ya da komedi-romantik tarzların da olsa harika olurdu ve çok sevilirdi diye düşünüyorum^^


Bakalım ikincisi ne zaman çekilecek, ve o son beni benden aldı :D Komediydi. Adamlar bu işler için programlanmış artık :D Dostluğu, aşkı, yardım severliliği, harika bir şekilde anlatan ve bize harika bir seyir keyfi sunan bu diziyi kesinlikle öneriyorum. Kore dizi severler kaçırmayın ve fazla bekletmeyin üzülürsünüz ;)

Not: Emeği geçen Yeppudaa çevirmenlerine de teşekkürlerimi sunarım^^ 
Ellerinize sağlık^^





Başka dizi yorumlarında görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^



Ölüm Adası//John Dixon Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bu sefer ki yorumum Bayram öncesinde okuduğum, bitirmeye niyetlendiğim ama bitmesini Bayramın sonuna yetiştirdiğim Ölüm Adası kitabı^^ Kitap daha çıktığı zaman okuyan kişiler tarafından çok dikkat çekici yorumlar gelmişti bu sebeple hemen başlamak istedim. Başladım da, biraz hasta zamanıma geldiği için okuyamadım ve elimde uzun süre kaldı. Ama hızlı, akıcı ve heyecanlı bir kitap olduğundan son sayfaları bir çırpıda okudum. 

Telefon yok. Mesaj yok. E-posta yok. Televizyon yok. İnternet yok. Kaçış yok.
On altı yaşındaki boks şampiyonu Carl Freeman, güçsüzleri yumruklarıyla savunmayı alışkanlık haline getirdiği için bir türlü beladan uzak duramaz. Kimsesi olmadığı için hayatı koruyucu aileler ile ıslahevleri arasında mekik dokuyarak geçen Carl, girdiği son kavgada rakiplerinin hepsini hastanelik edince çıkarıldığı mahkeme tarafından cezasını çekmek üzere dış dünyayla bağlantısı olmayan bir adaya gönderilir.
Burası bir evi, bir ailesi ve bir geleceği olmayan çocuk suçluların son durağıdır. Ülkenin uzak bir köşesine kurulmuş olan bu kamp kimsesiz çocuklara merhamet göstermeyen sadist eğitim çavuşları tarafından yönetilmektedir. On sekiz yaşına kadar burada kalmaya mahkûm edilen Carl kurallara uyup cezasını çektikten sonra hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar, hatta burada yeni arkadaşlar edinip Octavia adındaki gizemli bir kıza âşık olur. Ama acımasız çavuşlar, yorucu eğitimler, ağır cezalar buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Burası aslında gidenin bir daha geri dönmediği, çocukların avlanarak ya da idam edilerek öldürüldüğü, kesimhane denilen gizli bir devlet laboratuvarında denek olarak kullanıldığı bir ölüm kampıdır. Carl diğer çocuklar tarafından avlanmadan ya da kesimhaneye gönderilmeden önce buradan kaçıp dış dünyayı bu adanın varlığından haberdar etmek ve sevdiklerini kurtarmak zorundadır.


Konusunu okuyanlar vaaay be diyordur kesin. Gerçekten öyle bir kitap, her bir sayfası olay ve heyecanlı olan kitap hakkında ne desem, neler yazsam boş. Yazarın hayal gücüne ve zekasına hayran kaldım. Kitabımıza bir çok karakter var, kızdığım, tekme tokat girişmek istediğim ve üzülüp ne olacak bunun hali dediğim karakter. Ama kitabımız daha çok Carl ve Octavie'nin çevresinde gelişti.
Carl'nin hakkında bir şey yazmama gerek yok. Zaten geçmişi konuda yazıyor. Kendini savunamayanlara karşı duyduğu empati ile zorbalık yapanlara karşı çıkması ile bu hale gelen Carl'nin aslında hiç bir suçu yok. Sadece biraz fazla iyi yürekli. İşte bu başına iş açıyor. 
Sevdiğim ve üzüldüğüm bir karakter oldu. Zaten çok iyi bir hikaye, geçmiş beklemeyin ama bunların başlarına gelenler de kimsenin başına gelmez denecek kadar açıklı.



Octavie var bir de. Carl gibi kalbi yumuşak, düşünceli biri ama geçmişi ve halen daha pişman olmadığı şeyler yüzünden kendini bir anda Feniks adasında bulur. Carl kadar kendisine üzüldüm. Sona doğru yapacakları için kendisini takdir ettim ama burası Feniks adası ve bütün zorbalar buraya toplanmış tabii kızın yapacağı başka bir şey kalmıyor. 
Devamında kendisini neler bekliyor ve hali ne olacak merak ediyorum doğrusu.


Bundan sonra yazacağım karakterler çok çok kızdığım kişiler olduğundan kimseden bahsetmeyi düşünmüyorum. Zaten kitapta olan oluyor onlara ama...aması var işte -_-
Doğrusu sevdiğim diğer iki karakter içinde bir şey diyemeyeceğim. İsimde vermeyeyim en iyisi. Sadece... :(



Çok etkileyici, insanı şoka sokan  daha sonra neler olacak diye merak ettiren bir kitaptı. Sevdim mi sevdim. Çok fazla gerilim romanı okumasam da arada böyle istisnaları seviyorum. Kitabı okuyunca acaba yazar bunu nereden esinlendi çok merak ettim. Gerçekte de var mı acaba? Var ise kesinlikle müdahale edilmeli. Gerçi bu kadar cani olunmaz ama belli de olmaz hani. Kitabımız iki kitaptan oluşuyor. Buna çok sevindim çünkü 5-6 kitaplık bir seri olsaydı bu kadar adrenaline yüreğim ve aklım dayanmazdı.  Neler oluyor neler. Sona doğru bir heyecan anlatamam. Carl'den beklenen performansı gördüm, şahane bir karakter olmuş ama yaşı yaptıklarına pek uymadı gibi. 16 değilde daha büyük olsaydı ama yazarın hem bir bildiği vardır hemde Amerika da 16 yaşındaki gençleri görüyoruz, 16 değil de 25 yaşında gibiler :D
Bu tarz kitap bu yaş ile ülkemizde yazılsaydı çok fazla kafayı takardım ama bu kitapta üstünde fazla durmayacağım bir detay oldu^^

Kitap gerçekten kendisine yapılan olumlu yorumları sonuna kadar hak ediyor. Belki bir kaç hata olabilir ama beni rahatsız eden yazım hataları, konu işleyişi falan olmadı. Sadece beni rahatsız eden kitapta geçen olaylar ve davranışlardı. Çok ağır şeylerdi çünkü. :( Okuyanlar anlamıştır. Tabii üzüldüğümüz yerler olduğu kadarıyla şok geçirip, sevindiğimiz yerler de oldu. Kitapta değilde bende ki hata ise hemen bitirememem. Bu kadar heyecanlı ve akıcı bir kitap için gerçekten uzun bir süre elimde kaldı. Neyse geç olsun güç olmasın. Bitti mi bitti, sevdim mi sevdim^^ Devamını 4444 gözle bekliyorum :D


Gerilim romanı severler için kesinlikle tavsiyemdir. Hiç hız düşmüyor ve daha sonradan neler olacak diye Carl ve diğerleri gibi tetikte kalıyorsunuz. Çok ilginç ve alışılagelmişin dışında bir kitap olmuş. Go Kitap nasıl kitap çıkaracağını iyi biliyor. Kesinlikle alıp okuyun^^



Seri bilgisi^^


Yukarıda da dediğim gibi serimiz iki kitaptan oluşuyor. Bu kanıya da ikinci kitabın geçen sene Ağustos ayında çıkmış olması. Sanırsam 3.kitap olsaydı illa ki ismi geçerdi. Ama ikinci okunmadan bilinmez.
Kapak olarak Go Kitap orijinal kapağı kullanmış. Güzel kapak.
İkinci ne zaman çıkar bilinmez ama o son ile çabuk çıksa süper olur diyorum ;)



Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^

Dünyanın gözünde, anne babalarımız gibi, bizlerde öldük, diye geçirdi içinden. Bu adamlar bize istediklerini yaparlar.


*****

Bazen, diye düşündü Octavie, gerçeği bilmemek daha iyi.


*****


Bana arkadan vurabilir. Yere düştüğümde dövüp bu kafese kapatabilirler ama kim olduğuma onlar karar veremez. Beni aç ve susuz bırakabilirler ama beni değiştiremezler.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^





18 Eylül 2016 Pazar

Kitap Alışverişi^^

Selam^^
Bayramın ilk gününde yazacağım yazı bu zamana kaldı ne yazık ki :( Başlıktan da anlayacağınız üzere bir alışveriş yazısı daha^^ Bu yaz baya bir kitap aldığımız doğrudur :D Bir zaman almasak iyi olacak demeyeceğim çünkü nerede ve ne kadar indirim olacağını bilemeyiz değil mi? :D Bir bakmışız yine kitap sipariş etmişiz :D

Bu sefer ki siparişlerimizi yine iki ayrı yerden yaptık. Birini Okuoku diğeri ise Kitap Yurdu'ndan. İlk alışverişimizi sitelerdeki indirimlerden yararlanmak için kullanalım dedik ve çıktık bir arayışa. İlk olarak D&R'daki indirime baktık ve sepettekiler bizi bizi tatmin etmedi. Sonra kitap ekle çıkar derken kedimizi Okuoku'dan sipariş verirken bulduk :D Orada da indirimler vardı ve güzel bir alışveriş olduğuna inanıyorum ;)

Gelelim kitaplarımıza^^




Okuyan herkesin sevdiği bu TEK kitap 18 TL'den 9.90'a düşünce almamazlık olmazdı. Evet tek dedim çünkü seri değil :D D&R'dan almış olsaydık kesin bu kitabı alamazdık ama Okuoku'da tek indirimden aldığımız kitap bu oldu^^ Tek kitap olduğundan en kısa zaman da okumayı düşünüyorum ;)



Daha çıktığı ilk dakikada dikkatimizi çekmişti bu kitap. Ne zamandır My Twinle istiyorduk. Ama bir sıkıntımız vardı. Okuoku'dan kitabın ve yazarın ismini aratınca çıkmıyordu. Bizde My Twinle biraz bekleyip Okuoku'ya mail attık ve gece attığım maile daha ben uyanmadan cevap gelmişti. Bu kitabı da ekleyip hemen sipariş verdik ama keşke siparişi vermeseydik. Nedeni birazdan sizlerle. Kitabımızın ikinci kitabı yoldaymış, bunu okuyup diğerini almaya öyle karar veririz. Ve ilk şanslı okur My Twin olacak gibi :)
Not: İlgileri için Okuoku'ya teşekkürler^^
Dipnot: Kapak tasarımı nette çok güzel duruyordu ama elimize aldığımız da hiç beğenmedik ne yalan :/ Çok kalitesiz duruyor, ya baskıdan ya da kitabın tasarımı böyle bilemedik :/


Son olarak Kargalar Meclisi^^ Gerek isim gerek tarz ve gerekse tasarım ile ilgi çekici olan kitabı sonunda aldık. Başta bir kaç olumsuz yorumdan sonra kararsız kaldık ama ne olacak deyip bir şans verdik. Diğer sitelerde biraz pahalı satılıyor ama o sırada en uygun Okuoku olunca sepete ekleyip sipariş verdik. Siparişi sabah ilk dakikadan verdik ve öğlenden sonra aldığım haber ile neye uğradığımı şaşırdım. Sabah belli bir fiyata aldığım kitap öğlen 9.90'a düşmesinmi :O Tabii ben bir şok anlatamam ama kısmette o kadar para vermek varmış deyip fazla uzatmadım, yine de verdiğimiz parada iyiydi yaa 20 TL olsaydı :O 

Bu siparişte bir kitap daha vardı ama o hediye, tabii ki de halen daha hediyeyi vermediğimizden burada açıklayamıyorum ;) 



Gelelim Kitap Yurdu'ndan yaptığımız alışverişe^^ Burada da bir anı var :) Gözlerini Haramdan Sakın'ın bitmesine az kala sipariş vermek istedim çünkü bu kitap bir harika dostum! :D Sonra ani bir kararla abimin yanında aldım soluğu. Dedim "Abi bu kitap çok güzel ve ikinci kitabı var, bana ikinci kitabı alır mısın?" Aldı bi kitabı inceledi, beğendi ve tamam dedi ama ağzı bir kere yanmış olan abim "Para limiti koymayacağım sadece sen ve Kübra tek bir kitap sipariş vereceksiniz. Fiyatı önemli değil ama sadece 2 kitap" dedi :D Tabii el mahkum iki tane verdik ama ikisi de çok istediğimiz kitaplardı^^
Teşekkürler abi <3



İlk olarak Yüreğini Haramdan Sakın^^ Yukarıda da dediğim gibi ilkini çok sevince hemen almak istedim. Zaten konuyu oku hemen sepete at <3 Hemen okumayı düşünmüyorum. Zaten iki kitaptan oluşuyor, ayrılmak zor olacağı için araya biraz zaman ve kitap koyacağım :)
Gözlerini Haramdan Sakın yorumu için TIK TIK!!


İkinci ve son kitabımız ise yazarımız Becca'nın son kitabı Tehlikeli Yalanlar^^ Hush Hush serisinden sonra iki kitap çıkardı ve henüz birini bile okumadım. Zaten bu elimize yeni geçti Siyah Buz ise sırasını bekliyor. Lakin biraz daha beklerse My Twin beni nereye kadar kovalar muamma :D 
Kapak tasarımı karşıdan bakınca güzel ama yakından bakınca ve ele alınınca olmamış dedim. O kabartmalar hiç hoş durmamış ne yazık ki -_-
Ve fiyatı yine ve yeniden pahalı, gerekmedikçe Pegasus almıyoruz ama bunlar istisna ;)



Ayraç dergisini kendimiz istedik, diğer çizgi romanı ise Kitap Yurdu'ndan Pegasus alana hediye olarak veriyorlarmış. Çizgi Roman ama sadece bu çıkmış devamı yok, ilginç :P
Kitap Yurdu'ndan yine memnun kaldık^^ İndirimleri pek bizlik değil ama yine de kitap siparişi verilesi bir site^^





Toplu çekim ile yeni kıymetlilerimiz^^ 



Bir yazının daha sonuna geldik^^ Yazıda dediğim gibi her iki siteden de memnun kaldık, ilk defa sipariş verecekler için önerilir^^

Sevgiler ve bol kitaplı günler^^
Daha iyileri sizlerin olması dileğiyle :*


Buralarda da varım^^



12 Eylül 2016 Pazartesi

Gözlerini Haramdan Sakın//Merve Özcan Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba ve hayırlı bayramlar^^
Bugün bildiğiniz üzere Kurban Bayramı :P Şaka bir yana uzun zamandan sonra ilk boş anımda hemen pc başına oturdum. Şu son bir hafta da neler yapmadım ki. İlk olarak hastalık beni esir aldı, hasta olsam da kalkıp bayram temizliği yaptım ve şükür bayrama kavuştuk. Bir an bayram gelmeyecek sandım :D Havalar Eylül'e girdiğimiz günden soğumaya başladı, ki ben soğuğu sevmeyen Esra'ya çok güzel bir bayram hediyesi oldu :D Neyse ki sıcaklar şimdilik devam ediyor :)
Çok yazdım değil mi? O zaman kitabımıza dönelim^^
Bu kitabı merak etme olayım çok farklı gelişti. İlk olarak NT mağazasında ikinci kitap Yüreğini Haramdan Sakın'ı My Twinle gördük ve ilgimizi çekti. Eve geldiğim an kitap hakkında araştırma yaptım ve o sırada ne göreyim Seyhan'dan Hayata Dair blogunun sahibesi Seyhan ablacım serinin ilk kitabı Gözlerini Haramdan Sakın'ı okuyor ve attığı Snap'lere bakınca (Snap adresim: esraa2492) kitabı çok beğenmiş. Bir kaç mesajlaşmadan sonra hemen sepete ekledik ve kitap bir kaç gün sonra ellerimize ulaştı. İkinci kitabı da isteyelim dedim My Twin'e ama belki beğenmeyiz diye vazgeçtik. Uzun lafın kısası biraz daha bekleteyim dediğim kitabı okuyup çok beğendim ve ikinci kitabı daha ilk kitap bitmeden sipariş ettim :) Şanslı ben ve Abim sağ olsun <3 Başlangıç böyle, yorumuma konudan sonra devam edelim o zaman :D

Aşk, polisiye, imkânsızlıklar…
İnandığı değerlere sadık kalmaya çalışan yakışıklı bir polis ve onun aksine rahat bir hayat tarzına sahip güzel bir kız; Ömer ve Betül…
Biri işine, ailesine ve değerlerine sadakatle bağlı, kendi küçük ve muhafazakâr dünyasında mutlu… Diğeri ailesi sürekli seyahatlerde olduğu için yalnız; bütün hayatı eğlenmek, gezmek, arkadaşlarıyla vakit geçirmek olan bir hayalperest…
İki farklı dünya, iki farklı insan; yolları pek de hoş olmayan bir şekilde kesişiyor. Betül hem Ömer'i ve sert mizacını anlamaya ve bir şekilde de onun farklı dünyasına girmeye çalışırken, hem de kendi hayat tarzını, aile ilişkilerini ve gerçek arkadaşlığı sorguluyor.
Ve Betül'ün tek taraflı ilerleyen bu ilgisi, Ömer'in "Benden uzak dur," ihtarlarına uymayıp bir çatışmanın ortasında hedef noktası olmasına zemin hazırladığındaysa artık her şey için çok geç oluyor.
Peki ailesine, farklı yaşam tarzlarına ve yaşadıkları tüm zorluklara rağmen Betül'ün aşkı mutlu sona erecek mi? Eğlenceli bir dil, heyecanlı bir bekleyiş ve tüm imkânsızlığına rağmen yoğun bir aşk hikâyesi…


Konumuz böyle^^
İlk olarak Huzur Sokağı gibi bir kitap ama ona uzaktan yakından benzemiyor diye duyumlar aldım. Doğrusu Huzur Sokağını okumadığım için bu konu hakkında yorumda bulunamayacağım :D Konunun başında yazığı gibi kitabımız da Aşk, Polisiye ve imkansızlıklar kol geziyor. Aşk öyle bizim kitaplarda okuduğumu gibi değil  bu arada. Çok çok farklı bir şekilde bu hususa değinmiş yazar.
Betül zengin aile ve çevrede büyüyen, gece kulüplerinde gezen ve eğlenmeye pek düşkün bir genç kızdır. Bir akşam gittikleri barda olay çıkınca kendini karakolda ve Ömer'in büyüsüne kapılmış bulur. Sonrasın da hayatına devam etse de artık içinde bir kaç kıpırtı başlamıştır. İlk olarak Ömer'i görmek için yapmadığı şey kalmaz ama Ömer'in sahip olduğu inançlar sebebiyle onun yakınına bile yaklaşamaz. Başta her şeyi bitirip kendi yoluna gitmeyi düşünse de artık Ömer'in büyüsüne kapılıp ailesini ve arkadaşlarını karşısını alacak derecede değişir. Bu dakikadan sonra olaylar başlıyor.
Betül'ü sevdim, az gurursuz bir kızımız ama olsun yine bu huyu bir kaç kapıyı açtı :D Okuyunca anlayacaksınız. Bir kaç kızdığım kısımlar oldu ve kızmakta da haklıyım hani :/


Ömer'den pek bahsetmeye gerek yok. Tam bir kapalı kutu. Belki ikinci kitapta kendisini daha iyi tanırız ama bu kitapta kendini hem Betül'den hemde bizden sakladı :D Şaka bir yana okuyunca hak vereceksiniz. Sonralara doğru kendisine kızdığım doğrudur. Betül'e demediği kalmadı ama işte içini de bilemeyiz değil mi? Keşke Ömer'e ait bölümler de olsaydı ki ilk kitapta olmazdı ama keşke ikinci kitapta olsaydı. Okumadım ama aldığım bilgilere göre öyle bir şey yokmuş :D


Kitabımız da çok sevdiğim ve bir kaşık suda boğacağım bir kaç karakter oldu. Mesela Hatice Teyze ve Fatma Teyze'yi çok sevdim. İkinci kitapta ne kadar okuruz muamma olsalar iyi olur^_^


Konumuz, karakterlerimiz böyle. İlk kitap hemen ikinci kitabı al oku şeklinde bitti ama böyle kitabı üst üstte okuyamam. Hem seri kitapları arka arkaya okumayı sevmediğim için araya bir kaç kitap alacağım. Belki Betül ve Ömer'den hemen ayrılmamak için de daha geç okurum. Bilinmez ki :D 
Bu zamana kadar okuduğunuz yorumda kitabı çok sevdiğimi anlamışsınızdır. Zaten yukarıda da bunu belirtmiştim. Gerçekten güzel bir kitaptı, yazarın 20 yaşında olması ve kaleminin bu kadar güzel olması yolunun açık olduğunu gösterir. Favori yazarlarımın arasına girdi bile. Ama her güzel şeyin yanında bir kaç kusur da olur değil mi? Bu kısımları spoi olarak söyleyeceğim, sadece okuyanlar arasında bir kaç dedikodu yapmak amacıyla :P Gerçi yorum olarak atılınca olay dedikoduya girmez ama yaa neyse :D 

SPOİ BAŞLANGICI!!
NOT: MÜMKÜNSE BURAYI HIZLI GEÇİNİZ!

Betül zaman sonra ailesi ile arasında bozulup, eve terk edip Fatma Teyzesinin yanına gittiği kısım da Ömergilin evinde kalmasını bir yerden sonra anlarım, kız ayağını burktu kalmak zorunda kaldı. Bu kısım tamam, hadi sonradan olaya kötü adamlar da girdi mi kalmak mecburi oldu. Ama sonradan? Anne ve babasının il dışına gitmesiyle ev boşaldı, oraya gidebilirdi. Ya da il dışında arkadaşının yanına da gidebilirdi hadi o da olmadı ailesinin yanına gitseydi tabii trip atsa da olay tehlikeli diye geçmişi görmezden gelebilirdi. Daha iki günlük kişilerin yanında uzun süreli kalmasını yadırgadım ne yalan.
İkinci kısım ise sona doğru bir olay gerçekleşiyor. Bunu yazmayayım okuyan olur falan :D Burada Betül tamam zaten dünden razı ama en azından bir kaç seçenek sunabilirdi. Ailemin yanına gideyim vs. ama şaşırmadan ve ifadesiz kalmadan başka bir şey yapmadı. Buralar bana ters geldi ne yalan.
Okuyanlar için bu kısımlar sizin için de aynı izlenimi bıraktıysa, konuşalım :D

SPOİ SONU!!


Evet beni rahatsız eden bir kaç şeyi spoi olarak yazdım. Kitabı okuyanların yorumlarını beklerim. 
Bu kısımlar haricinde beni rahatsız eden bir şey olmadı. Akıcı bir kaleme sahip, oturup okumaya başladığın anda 100'e gelmiş oluyorsunuz, o derece hızlı diyebilirim. Tabii merak edilesi de ;)


Bu kadar yorumdan sonra tabii ki de tavsiyemdir. İnançlarına bağlı bir adam ve buna yabancı olan bir kızım arasında gelişen olayları okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Hatta bunları boş verin kesinlikle alın okuyun. TAVSİYEDİR!!^^





Serimiz sadece iki kitaptan oluşuyor. Yazarın Watpadd'de bir hikayesi daha mevcut.
Okumak isterseniz yazarın Watpad hesabından bakabilirsiniz^^
Hesap için Tık Tık!!



Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^


Onu bir daha nasıl göreceğim? Beyin hücrelerim acı acı haykırırken tüm ruhum da bu ve bu sorunun türevleriyle kıvranıyordu. Onu nasıl göreceğim? Onu nerede göreceğim? Onu ne zaman göreceğim? Belki de o acı gerçekle yüzleşmemin zamanı gelmişti: Onu görebilecek miydim?


*****


Sert yüz hatlarına yerleşmiş içten gülümsemesi, yaz günü esen akşamüstü rüzgarını anımsatıyordu. Huzurlu, ürpertici ve güzel... Sadece gülüşü değil, bu adamın kendisi de rüzgarı anımsatıyordu.


*****

Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken attığım şiddetli ve keyiften uzak kahkahayı bastıramadım. Gururuma dokunmuş muydu? Evet. Pes edecek miyim? Hayır. Ben bir kızdım, o ise erkek. Ve kesinlikle yanlış replikleri paylaşıyorduk.



Daha çok alıntı yazardım da bu kadar kafi deyip daha da işaretlemedim :D
Okuyun yani, yazmaya gerek yok :D






Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere^^
Hayırlı Bayramlar^^

Buralarda da varım^^


3 Eylül 2016 Cumartesi

Pazartesi Düğünümüz Var//Catherine Bybee Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bir kitap yorumu ile yine karşınızdayım. Bu sefer ki kitabımız Yedi Gün, Yedi Düğün adı altında her gün adını alan serimizden. Kitabımız ise Pazartesi Düğünümüz Var. Serinin ikinci kitabı ve şimdilik serinin en beğendiğim kitabı^^

Carter Billings
Carter Billings, sarı saçları ve istediği her kadını elde edebilecek yakışıklılığıyla tam da Hollywood'a layıktır, fakat o Kaliforniya eyaleti valiliğine adaylığını koymuştur.Ve artık bir yuva kurup çocuklarının babası olması gerektiğini anlamıştır. Gizliden gizliye hoşlandığı Eliza Havens, heyecanı ve tutkusuyla tam da onun istediği eştir, ama Eliza onunla evlenmek isteyecek son kadındır. Hatta Carter'la aynı odada olmaya bile katlanamıyordur.
Eliza Havens
Arzularına teslim olmaktansa Carter'ı kendisinden uzaklaştırmak Eliza için daha kolaydır. Hayatını, Samantha'nın çöpçatanlık şirketinden kazanan Eliza kesinlikle ama kesinlikle evlenmek istemiyordur. Ayrıca geçmişine dair sırları hayatına birini sokmasını engelleyecek kadar tehlikelidir. Carter ikisinin sorunları için de hızlı çözümler bulmuştur, fakat ona evet demek, âşık olmaya başladığı adamı tehlikeye atmak demektir.
Carter ve Eliza şimdi her şeye rağmen bir karar vermelidir, çünkü bilirsiniz aşkın olduğu yerde tehlike ve sır diye bir şey yoktur.


Her iki karakterimizi de ilk kitap olan Çarşambaya Kadar Eşim Ol'da bulunuyordu. Oradan tanıyorduk kendilerini ama burada hayatlarını, duygularını ve sırlarını tam olarak öğreniyoruz.
Eliza Sam'in en yakın arkadaşı ve çöpçatanlık şirketinin yeni müdürü olunca hayatına aşkı dahil etmek istemez. Yaşadığı sıkıntılar, sırları ona çok ağır gelir ama yeni çıkan sorunlar hepsinden daha beterdir.
Eliza'yı başta sevmedim, Carter'a olan davranışları nedeniyle ama neden yaptığını öğrendikten sonra çok sevdim^^ Sam'den daha çok sevmiş olabilirim :D


Avukat olan Carter gözünü yükseklere diker ve Kaliforniya valisi adaylığını koyar. Sarışın ve harika bir gülüşü bu yolda harcamasının yazık olduğunu düşünen Eliza'ya aşırı derece de düşkündür ama bunu Eliza anlayamaz. Çünkü her dakika yan yana olan bu ikili sürekli kavga eder. Carter nedenini bilir ama Eliza'ya bir tülü açılıp, anlatamaz. Zaman sonra her ikisini de etkileyen olaylar olduktan sonra evlilik yolu çıkar karşılarına. Bu saniyeden sonra ikilinin arasında kalan sırlar bir bir ortaya çıkacaktır.
Biliyorsunuz ki sarışın severim, o yüzden Carter benim favorim^^ Eliza şanslı gacı, okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız ;)


Kitabımız da kesinlikle bir düğün oluyor, zaten adı üstünden Düğünümüz Var diyor :D Ama nasıl olduğunu bilmiyoruz. Burada o kadar tatlı bir şekilde evlenmeleri oldu ki çok sevdim. Eliza'yı tehdit eden unsurlar ve onu korumak isteyen bir Carter. İşte bu sevilmez mi? :D


 Kitap daha ilk dakikasından kendine bağlıyor. Zaten yazarın kalemi akıcı. seçtiği konularda okunası olunca kitabı elinizden düşüremiyorsunuz. İlk gece okumaya başladığım zaman bir baktım 80.sayfaya gelmişim bile. O derece diyeyim siz anlayın :) Kitabımız sadece aşk üzerine yoğunlaşmamış. Yarı yarıya polisiye de vardı. İşte bu kısmı sevdim ben. Diğer kitaplar gibi olsaydı devam edeceğimi düşünmüyordum ama her kitap böyle heyecanlı olduğundan kitaplar çıktıkça okumaya devam edeceğim^^
Çarşambaya Kadar Eşim Ol'da entrikalı ve heyecanlıydı ama ilk kitap olduğundan bu kitap gibi değildi. Burada eski ve devam kitaplara dahil olacak olan karakterlerden de bahsediyor. Bu yüzden her anlamda güzeldi^^ Ve Çarşambaya Kadar Eşim Ol'dan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim, tabii devam kitaplarda çıtayı yükselten olursa fikrim değişebilir :)


Seriyi tabii ki de tavsiye ediyorum. Çabuk okunabilen, aşk ve polisiyeyi bol bol barındıran, heyecanlı bir kitap ve seri istiyorsanız okuyun derim^^ Devam edecek kitaplar da olan çiftleri de merak ediyorum :) Mesela Cumaya Kadar Sözüm Söz'de İlk kitap da ki Blake'in kız kardeşi Gwen ve En yakın koruması olan Neil'in aşklarını ve maceralarını konu alıyor. Zaten bu kitabı okuyan bilir, yazar devamın da hangi karakterin hikayesi olacağı çıtlatmış biraz^^



Seri bilgisi^^


Serimiz dediğim gibi 7 kitaptan oluşuyor ve her biri bir gün adını almakta. Şu ana kadar il 3 kitap ülkemizde çıktı, devamını bekliyorum. Zaten geriye 4 kitap kaldı, Novella en kısa zaman da devam edeceğini umuyorum :)




Bu da kitabımızın orijinal kapağı^^ Bizim kapaklar daha güzel der devam ederim^^


Seri yorumları^^
Çarşambaya Kadar Eşim Ol kitabı yorumum için Tık Tık^^



Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^


Evet dünyadaki tüm paralara sahip olsalar da evi iki yaşındaki çocukları yönetiyordu.


*****


Aşk insanları kırılganlaştırırdı ve Lisa kırılgan hissetmekten nefret ederdi.




Başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiler^^



Buralarda da varım^^