5 Ekim 2013 Cumartesi

OKK 14.Blog Turu 2.Gün Anlaşma//Jodi Picoult Kitap Yorumu^^


Selam canlar :)

Öğlen paylaştığım tur yazarımızın kitaplarını görüp merak etmişsinizdir, şimdide yorumumu okuyun ve kitabı nasıl sevdiğimi öğrenip almak isteyin :D
Çok mütevaziyim ne :D





Neyse efenim yoruma gelirsek az çok polisiye, cinayet, suçlu bulma vs. kitaplarını severim ama bu hepsinden farklıydı :)
Doğrusu kitaptan bihaberdim sonra tur yapacağımız kitaba bakayım dedim ve konuyu okuduğum zaman tamamdır arkadaş bu kitap tam belik dedim ve cidden öyleydi :)

Kitap bölümlerden oluşuyor, biz şimdiki zamanı birde geçmiş zamandan bahsediyor.
Yazarın kalemi ciddi anlamda çok güzel, anlatma tarzı, konu seçimi falan ;)
Öğlen yayınladığım post'ta kız kardeşim için kitabının film var demiştim ve izlemiştim
Film süperdi, nasıl yazarın Jodi Picoult olduğunu öğrenince vay be neden başta öğrenmedim dedim diye üzüldüm :/
Birazda konudan bahsedersek:
Emily ve Chris bebekliklten beri birbirlerini tanırlar ve iyi arkadaşlardı, zaman sonra aralarındaki etkileşim nedeniyle sevgili olurlar, herkes tarafından sevilirler ve mutlu bir çift gözüküler.
Bir gece Harte ve Gold evlerine korkunç bir telefon gelir ve hayatları o saniye de değişir.
Emily kafasında vurularak ölür, Chris ise yaralanır.
İntihar dese de Chris yine delil olmadığı için hapse ayılır ve aslında suçlu mu değil mi bunlar bilinmez.

Suçlu mu değil mi öğrenmek için okuyun derim :)

Bazı karakterler çok ama çok kızdım :/
Mesela Emily'nin annesine Milanie.
Tamam anlıyorum çocuğu ama yani öyle de davranılmaz ki :/

Yazarın diğer kitaplarını kesinlikle okumayı düşünüyorum ;) hepsi ciddi anlamda ilgi çekici :)
Tavsiye kısmına gelirsek kesinlikle herkes yazarın bir kitabı okumalı zaten benim gibi yazarın diğer kitaplarını okumak isteyeceksiniz :)

Kitaba puanım 5 / 5




Katkılarından dolayı April Yayınları'na çoook teşekkür ederiz...





OKK 14.Blog Turu 2.Gün Anlaşma//Jodi Picoult Yazar Hakkında Bilgi ve Kitapları^^


Herkse 14.blog turumuzun 2.gününden merhaba :)

Bugün size yazarımız Jodi Picoult hakkında bilgi vereceğim :)
Yazarın bir çok kitabı ülkemizde çıkmış :)
Hiçte duymamıştım adını :O

İlk olarak hayatına bakacak olursak;


Jodi Lynn Picoult 19 Mayıs 1966 doğumlu,  Nesconset üzerinde Long Island doğdu ve büyüdü. Amerikalı bir yazarıdır.Ailesi 13 yaşındayken New Hampshire taşındı. Picoult "Misunderstood Istakoz" başlıklı, ilk yazısını 5 yaşında yazdı. Picoult Princeton Üniversitesi 1987 yılında mezun oldu.İki kısa hikayelerini yayınladı. 2003 yılında kurgu için New England kitapçı Ödülüne layık görülmüştür. Picoult'un şu anda dünya çapında bazı kitaplarını 14 milyon kopyası vardır.
O 1989 yılından bu yana Timothy Warren Van Leer ile evli olan Picoult eşiyle üniversitede iken tanıştı.Onlar ve onların üç çocuğu, Sammy, Kyle, ve Jake, ve evcil hayvanları Handful ile Hanover, New Hampshire yaşamaktadır.


Ülkemizde çıkan kitapları^^


Fenomen yazar Jodi Picoult Bir Daha Bak ile okuyucularını büyülemeye devam ediyor. Kitapları 40'a yakın dile çevrildi.
Tüm dünyada 30 milyondan fazla sattı. Çoğu eleştirmene göre 21. yüzyılın en iyi romancısı. "Islah edilmiş bir ırka mensup bir hayalet... Sınırları olmayan, zamana hükmeden bir aşk... Varlığının şekli değişse bile hâlâ sevdikleri için atan bir kalp... Ve acı... Ve yine de yaşamak için bir neden..."


Jacob Hunt sizinle göz göze gelemez. Onunla tokalaşmaya çalıştığınızı anlayamaz. Jacob sadece kendisiyle konuşur. Jacob sakardır. Her şeyden çok istese de sizinle empati kuramaz. Herhangi biri olmak ister, nasıl yapacağını bilemez. Ancak Jacob Hunt hiç kimsenin yapamayacağı şeyleri becerir. Hiç kimsenin göremediklerini görür, herkesin görmesini sağlar.

Ve bir gün kusursuz cinayet işlenir...


Delia Hopkins babası ile birlikte yaşayan, arama kurtarma çalışmalarında önemli görevler alan, nişanlısı ile görünürde huzurlu bir hayat süren biridir. Bir gün olmadık bir anda geçmişine ait bazı şeyler hatırlamaya başlar: Hayal meyal annesini, babası ile bitmek tükenmek bilmez tartışmalarını hatırlar ve sonunda sarsıcı bir gerçekle yüzleşir: Annesi babasının dediği gibi ölmemiştir, babası onu daha küçük bir kızken annesinden koparmış ve farklı bir şehire kaçırmıştır. Annesinin de ortaya çıkmasıyla Picoult romanlarında alışık olduğumuz yüksek tempolu mahkeme sahneleri ve aile bireyleri arasındaki duygusal çekişmeler başlar. Picoult bu kitabında sadakat, iyi ebevyn olmak, doğru tercihte bulunmak gibi temalara dair önemli ipuçlarını okuyucuyla paylaşıyor ve kararı yine onlara bırakıyor. Suçlu kızı için bütün hayatını değiştiren ve alkolik bir anneden onu koparan baba mı yoksa kötü de olsa bir anne olarak üzerine düşenleri çok sonradan öğrenen ve af dilemeye hazır anne mi? Delia'nın hikayesi son derece ilgi çekici. Kitapları 40'dan fazla dile çevrilen, tüm dünyada 30 milyondan fazla satan Jodi Picoult April'de.



Hayatınızdaki en önemli varlığın kurtulması adına, hayatınızdaki en büyük düşmanınızın son isteğini yerine getirir misiniz?

June Nealon iki kızı ve geç de olsa bulduğu kocası ile mutlu bir yaşam hayal ediyordu. Hayallerinden uyandığında ise gördüğü manzara bambaşkaydı: Acımasızca işlenmiş bir cinayete kurban giden kocası ve kızının cesetleri arasında, kalp nakli bekleyen diğer kızının yalvaran gözleri.

New Hampshire'de 69 yıl sonra ilk kez bir mahkum ölüm cezasına çarptırılmıştı. June Nealon'un kızı ve sevilen bir polis olan kocasını öldürmekten hüküm giyen Shay Bourne.

Ancak idamlık Shay Bourne'nin son bir isteği vardı: Tanrı'nın huzuruna çıkmadan günahlarından temizlenmek ümidiyle, taşıdığı kalbi hayatını altüst ettiği June Nealon'un hasta kızına vermek...



Sürekli bir şeyler kırılır.

Bardaklar, tabaklar, verilen sözler, yürekler... Buzu kırabilirsiniz; dalgaları da; sessizlik bile bir anda paramparça olup dağılır. Zincirler kırılır; bağlılıklar, dostluklar, yeminler...

Kısacası yaşamdaki birçok şey kırılgandır. En çok da yaşamın kendisine yönelik bağ...

Kırık dökük bir hayatın içinde osteogenesis imperfecta hastalığıyla dünyaya gelen bir bebek: Cam Çocuk Willow. Sayısız kırıkları sarmaya çalışan bir anne: Charlotte. Buz gibi görünümü altında parçalanan bir baba: Sean. Kardeşinin kırıkları altında ezilen bir diğer kız: Amelia. Ve Charlotte'nin biricik arkadaşı ve doktoru: Piper. Buzun üstünde gezinen bu karakterlerin etik ve kişisel karar­larla ilgili söyleyecek çok sözü olacak.


Nina Frost parlak bir kariyere, sevecen bir eşe, çok güzel, uyumlu ve zeki bir çocuğa sahip. Hukukçu, üstelik bölge savcısı. Bu tabloyu anında paramparça edecek saldırı nasıl ve nereden gelebilir?

Küçük Nataniel'in aniden konuşmayı kesmesiyle başlayan olaylar cinsel tacize uğradığının anlaşılmasıyla gelişir ve önceden kestirilmesi olanaksız yerlere uzanır. Nina mesleği olan hukukun adaleti yerine getirmekte ne derece başarılı olduğunun muhasebesini yapar ve hayatını darmadağın eden suçun cezasını kendi elleriyle vermeye yönelir; eşi Caleb ise onun yaşattığı travmaya beklenmeyen bir tepki gösterecektir.

Suç ve ceza, yargı ve adalet... Her suç cezasını gerektiği şekilde bulur mu? Her yargılama adaleti gerektiği şekilde yerine getirir mi? Gazete sayfalarında, ekranlarda her gün izlediğimiz suç sevdiklerimizden birine karşı işlense ne yaparız?
Tüm bunları düşündürecek, okuru kendisi, daha da önemlisi vicdanıyla tartışmaya itecek bir roman.


Anna hasta değil, ama on üç yaşına dek sayısız ameliyat, nakil ve operasyon geçirdi, iğneler vuruldu. Hepsi ablası Kate'in çocukluğundan beri yakasını bırakmayan lösemiyle mücadele edebilmesi için.

Kate ile tam doku uyumu olması için laboratuar ortamında genleri özel olarak seçilen özel üretim bir çocuk olan Anna, ablasına ilik verebilmesi için dünyaya getirilmişti - bu rolünü ve hayatını hiç sorgulamadı.. bugüne dek.

Şimdi ise ergenlik çağındaki çoğu genç gibi Anna da gerçekte kim olduğunu sorgulamaya başlıyor ve sonunda çoğu insan için akla getirmesi bile mümkün olmayan bir karar alıyor; ailesini paramparça edecek ve sevdiği ablası için belki de ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir karar.

Çok önemli etik tartışmaları körükleyen kışkırtıcı bir roman olan Kız Kardeşim İçin, bir ailenin ne pahasına olursa olsun verdiği hayatta kalma mücadelesini ve ibret alınacak bir ahlak öyküsünü anlatıyor.

Not:Kitabın birde filmi var ve Cameron Diaz oynuyor^^
İzlemiştim ve çok duygulanmıştım :(


Kitaplarımız bu kadar :)
Hepsi çok ilgi çekici, okumak lazım :)

Takvim^^

05.10.2013

13.00
Pudra Tozu: Güncel Haberlerin Ciddiyetine İnat Zaytung
Kitap Tutkusu– Anlaşma’dan Alıntılar
Kütüphanemden Kitap Manzaraları- Ergen İntiharları Üzerine
Fighting!!– Yazar Hakkında Bilgi ve Kitapları

20.00
Yorum

Çekilişim halen daha devam etmekte :)
Çekiliş için BURAYI! tıklayın! :)



4 Ekim 2013 Cuma

OKK 14.Blog Turu Anlaşma//Jodi Picoult Tanıtım ve Çekiliş^^


Merhabalar^^

Yine sevdiğimiz bir turla karşınızdayız :)
OKK'nin 14. blog turu yine bomba gibi geldi!! :)


Güzel turlar, kitaplar bitmiyor, bu da onlardan biri :)
Şimdi konusuna bir bakalım^^

Kollarını ona dolayan kızın hayatının her evresini gözünün önüne getirebiliyordu;
bes yasında daha sarısın, on bir yasında hızla boy atıyor, on üç yasında elleri erkeksi.
Mehtap, çekik gözlerinde yansıyarak yuvarlanıyordu gökyüzünde.

Kız onun teninin kokusunu içine çekti ve "Seni seviyorum," dedi.

Genç adam onu o kadar usulca öptü ki kız bunu hayal ettiğini sandı; gözlerine bakmak için biraz geri çekildi.
Ve silah patladı.
Harte ve Gold aileleri on sekiz yıl boyunca yan yana evlerde yasadı. Aile pikniklerinden en mahrem sırlara kadar her şeyi paylaştılar. Çocukları Chris ve Emily’nin yakınlaşması da bu nedenle sürpriz olmadı, hatta arzu edildi. Birbirini neredeyse doğdukları günden beri tanıyan, hiç ayrılmayan liseli iki genç, ailelerinin gurur tablosunda el ele gülümsüyordu; ikisi de
başarılı, ikisi de popüler, ikisi de pırıl pırıl.

Ama bir gece yarısı çalan telefonla her şey değişti; Emily basından vurulmuştu, Chris olay yerindeki tek kişiydi ve silahta kendisi için de bir kursun olduğunu söylüyordu... 

İnsan, aile, dostluk, ask...

Siz olsanız ne yapardınız?

"Picoult yarattığı karakterlere bürünmekte akılalmaz bir yetenek sergiliyor."
New York Times

"Hiçbir romancı sayfaları Jodi Picoult’tan daha etkileyici çevirtemiyor."
USA Today

"Picoult kestirilemez bir ihtişamla yazıyor."
Stephen King

"Picoult’un ne kadar iyi yazdığını abartmak zor."
Financial Times

Konusu ve övgüler harika değil mi?? :)

Tur Takvimimiz^^

04.10.2013
Tanıtım
Çekiliş: Fighting!!

05.10.2013

13.00
Pudra Tozu: Güncel Haberlerin Ciddiyetine İnat Zaytung
Kitap Tutkusu– Anlaşma’dan Alıntılar
Kütüphanemden Kitap Manzaraları- Ergen İntiharları Üzerine
Fighting!!– Yazar Hakkında Bilgi ve Kitapları

20.00
Yorum

Çekiliş!! :)

2 kişiye Anlaşma kitabını hediye ediyoruz! :)



a Rafflecopter giveaway



April Yayınlarına katkılarından dolayı teşekkürler^^



3 Ekim 2013 Perşembe

Dr.Oetker’le Beş Çayı: Tarif yapım aşaması^^





Herkese günün son yazısından merhaba^^ 

Okk için en önemli olan projemizde her birimizin kitaplarımıza uyan tarifleri yaptık :)
Şahsen yaparken o kadar keyif aldım ki anlatamam :)
İlk defa yaptığım için acaba nasıl olur, güzel olur mu?
Yiyenler beğenir mi? Vs. vs. :D
Ama korkularım yersiz çıktı ve herkes beğendi, tarif isteyen bile oldu :D

Dr.Oetker bizi düşünüp her bir üründen 3 tane gönderince neyse eğer olmazsa bir tane daha yaparım dedim ama şükür çok güzel oldu :)
Tam istediğim gibi :)

İlk olarak malzemelere bakalım :)


Sadece tart malzemeleri değil tarif ve kalıp broşürü de yanına koymuşlar, işime çok yarayacak belli :)


Kitabım, çayım ve Tartım^^

TARTIMIZA GELİRSEK;

Tartımızın adı Çıtır Tart :)

Malzemeler ve Yapılışı^^
Malzemeler: 

1 paket Dr. Oetker Tart Un
2 yumurta
100 g yumuşak margarin

Üzeri için:
1 poşet Dr. Oetker Krem Şanti
200 ml (1 su bardağı) süt
4 yemek kaşığı bal
75 g margarin
1 Çay bardağı toz şeker
1 poşet Dr. oetker şekerli vanlin
45 g (yarım su bardağı) ceviz içi 
2 yemek kaşığı çam fıstığı
Kalıp:
26 cm çapında

1.Ön hazırlık:
Bademleri sıcak suda 20 dakika bekletip kabuklarını soyun ve enlemesine ikiye bölün.

Hazırlanışı:
Un karışımını çırpma kabına boşaltıp üzerine yumurta ve margarini ilave edin. Mikserin çırpıcı uçları ile önce düşük, sonra yüksek devirde 3-4 dakika çırpın. Hazırladığınız hamuru 26 cm çapındaki yağlanmış kalıba alın, üzerini düzeltin ve pişirin.

Elektrikli fırın ayarı:
Turbo pişirme: 170°C (önceden ısıtılmış)
Alt-üst pişirme: 180°C (önceden ısıtılmış)
Pişirme süresi: Yaklaşık 20-25 dakika
Fırından çıkartıp soğumaya bırakın.

Tart unu yurmurta ve margarin ile 3-4 dakika çırpın. Hamuru 26 cm çapındaki yağlanmış kalıba yayın ve pişirin.

3.Üzerine hazırlığı ve servis:
Krem şartiyi 1 su bardağı süt ile 2-3 dakika çırpın.
Margarin, bal ve toz şekeri bir tencerede eritin. Üzerine şekerli vanilin, badem, ceviz ve çam fıstığını ilave edip karıştırarak 2-3 dakika daha pişirin. Krem şantiden 1 su bardağı ilave edip 7-8 dakika kaynatın.

Fırından çıkardığınız tartın üzerine bekletmeden çerezli karışımı yayın. Tekrar fırına sürüp üzeri pembeleşinceye kadar yaklaşık 10-15 dakika daha pişirin.

Soğutup kalan krem şanti ile süsleyin ve dilimleyerek servis yapın.

Şahsen ben Tart unu kutusundan çıkan jöleden yaptım, aslında ilk çıktığında da güzeldi ama merak işte yaptım hemde meyve sulu yaptım :)
Güzel oldu isteğe bağlı olarak yapabilirsiniz :)

Bu arada badem ve cevizi az koydum şahsen fazla sevdiğim kuru yemişler değil :)
Siz tarife göre yapabilirsiniz ;)


Bu jölesiz olan^^


Bu ise jöleli olan^^

Meyve suyu şeftaliliydi, şahsen beğendim, bir daha ki yaptığım da sadeli yapıp üzerine krem şanti süreceğim :)
Yaparken ve yazarken çok eğlendim :)
Bize bu fırsatı sunan Dr. Oetker'e çok teşekkür ediyorum :)

Diğer tur canlarımın tariflerine de bakın hepsi süper^^






Kitabımın satırlarından tariflerin keşfi^^


Yine ve yeniden merhaba :)

Bu gün bizim için özel bir gün :)
Keyifle düşünüp yaptığımız projemizin yayın günü^^
Saat 12.00'da proje tanıtımı, saat 15.00'da ise bu süre boyunca neler yaptığımızın hikayesini yazdık şimdi de sıra kitabımızda^^



Evet kitabım karşınızda!! :)
Herkesin yazarı, herkes onu çok seviyor, beni daha ilk kitabıyla kendine bağlayan Judith Mcnaught^^
Kitabı Düşler Krallığı :)
Kitap seçiminde çok düşündüm acaba ne olabilir diye ve sonunda beni az da olsa Tarihi romanlara sevdiren Judith'de karar kıldım :)
Kitapta çekişmeli aşkı anlatan, aşk, ihanet, kıskançlık tatlı mı tatlı tartların olduğu bu kitapta yemek için tatlı çekişmeler en favorimdir.
Belki sizinde öyledir hıı ne dersiniz?? :))
Neyse efenim Kitabımızda Yemekler sevilerek yeniliyor, arada tatlılarda oluyor ama bazı yeni tatlılar ve pastalar lazım değil mi?
Kitapta da vurgulanmış Bademli ve hoş kokulu tartlar. :)
Anlattıklarında canım nasıl çekti nasıl çekti anlatamam, bademi az seven ben yine de olsa yerim dedim :)
Ve şans yüzüme güldü yapıp yedim :)

Kitabımızdan da bahsedelim biraz :)
İskoç kralının kızı olan Jennifer bir gün başına felaket denilecek bir şey gelir.
Başta neler oluyor demeden kendisini kaçıran ülkelerin en azılı düşmanıyla yan yana, aynı ortamda bulur :O
Başta çok ama çok çektirir, çok fenadır kızımız, sohbetlere ve tatlılara hayır demez ama yine de aklında bin türlü tilki gezer kaçmak için, sonuçta tutsaktır ve ülkesinden, ailesinin den uzaklaştırılır.
Yanında kardeşi olmasa daha kötü neyse ki o var :)


Çok çektirir yakışıklı Royce'muza ama aşk bu ne zaman geleceği belli olmaz^^
Jennifer Royce aşık olmuştur tabii Royce da kendine engel olamaz.
Uzun yolculuktan sonra pek bir güzel olan saraya adımlarını atarlar.
Tabii Jennifer inat eder başta ama daha fazla dayanamaz :)
Royce'un özellikle yemeğe çağırması, eğer gelmezse odasına gidip zorla getirmesi kısımları çok okuduk :)
Her bir karakter tatlıydı ve komikti :)

Akşam yemek sahneleri yok mu? :)


Ahh o tatlı tatlı didişmeler, sert sözler, bazen alınganlıklar ama yine de tatlı yendi mi hemen sinirler yatışır :)



Badem ve çeşitli çerezler ile süslenmiş tartım, çayım ve kitabım^^
Beş çayına hazırımm!! :D


Tartlar en sevilenlerden, birde her türlü çerez üstünde olunca yemede yanında yat misali :)
Bu arada Tartım bu tanımdan yola çıkarak hazırlandı ve yaptım :)

İlerleyen saatlerde tarifim ile sizinle olacağım ama şimdilik resimle yetinelim bence :)


Saat 19.00'da Tarif yapım aşamasında görüşmek üzere^^





Dr.Oetker’le Beş Çayı - Benim Hikayem^^




Projemizin ilerleyen saatlerinden merhaba^^

Başlıkta da gördüğünüz gibi bu sürecin hikayesini anlatacağım :)
OKK blog turu olarak yerimizde hiç durmuyor, fikirler üstüne fikirler üretiyoruz, biri bizi durdurmasın :D
Okk grubunda hepimiz neredeyse bütün türleri seviyoruz, gerek fantastik olsun, gerek aşk, gerekse aile, dram!
Ama benim bile okuyup sevdiğim Tarihi aşk romanları farklıdır.
Bir gün oturup ne yapabiliriz acaba diye düşünürken akıllara süper bir fikir geldi, şu an ki herkesin saat 5 sıralarında içtiği 'Beş çayı'.


Bir sürü tarihi romanlarda geçer ve bizde neden böyle bir şey yapmayalım dedik ve kolları sıvadık.
Projenin üzerinde uzun uzun düşünüldü ama ilk akla gelen marka Dr.Oetker oldu <3
Şahsen her tatlılarımız da kullanırız, severim kendilerini :D
Sağ olsunlar her türlü yardımda bulundular, gerek gönderme işleminde gerek arayıp tarifleri anlatmada.
İlk seferde okul nedeniyle bana ulaşamadı yetkili kişi ama tatlımı yaptıktan sonra arayıp sorması ciddi anlamda beni çok mutlu etti, acayip güzel ilgileniyorlar ve başka bir şey olursa çekinmeden arayın demesi "vaaay bee" dedirtti  :)

Bol bol teşekkürlerimi sunuyorum onlara :)

Sadece aramakla yetinmediler, yapacağımız tatlı olmaz diye yedekte koymuşlar :O
Arkadaş başka ne denir ki :D
Seviyoruz seni Dr.Oetker <3


Desteklerle ve yoğun çalışmayla projemizi size sunuyoruz :)

Tatlılarımız oldu ve kitaplarımızın yanında yerini aldı bile :)

Şimdi diğer yazımda tariften bahsedeceğim, bence sizde yapın derim ;)



OKK&Dr.Oetker Beş çayı daveti^^


Herkese kocamanın dan merhaba :)

Afişten ve başlıktan neler olduğunu anlamak için aşağıya kayın derim :)

Dedikodu, entrika ve ölümsüz aşklar...
Efsanevi karakterler, unutulmaz kitaplar...
Ve Beş Çayı sofralarının büyüsü...

Birbirinden farklı kitapların satırlarında gezinmeye, esansları koklayıp baharatın cazibesine yenilmeye, kısaca söylemek gerekirse:

OKK ile romantik bir zaman yolculuğuna var mısınız?

Beş Çayı sofralarının tatlı atışma atmosferini, karakterlerin ruh hali ile bütünleştirip kitapların konularıyla harmanladık. Dr. Oetker ekibi ile uzun süredir üzerinde çalıştığımız projemiz başlıyor.

Dünyaca ünlü bir firmanın biz kitap severlere yaklaşımından GURUR duyduk. Proje arşivlerine dahil olmak, emsal oluşturmak harika bir duygu!
Bizler bu çalışmamızdan çok keyif aldık, umarız sizler de bizimle aynı tadı yakalarsınız

Aşk ve lezzet dolu çalışmamız başlıyor!

Şimdi bu harika projemizde neler olacak bakalım :)

03.10.2013

Proje tanıtım-12.00

 Benim Hikayem-15.00

Kitabımın satırlarından tariflerin keşfi-17.00

Tarif yapım aşaması-19.00






2 Ekim 2013 Çarşamba

OKK 13.Blog tur 2.gün Kiralık Ten//Bernice L. McFadden Kitap Yorumu^^



Herkese merhaba^^

13.Blog turumuzun Kiralık Ten kitabının yorumu biraz geç kaldı malum okul var ve ben yorumumu anca yazabildim :/

Yorumuma gelince kitapta geçen yaşayışa çok üzüldüm şahsen :/
Bir insanın küçüklükten beri ailesinin kaderini yaşar mı? :/
Bu kitapta yaşıyor hemde küçük yaştan başlayarak.
Zenci olduğu için hor görüldüğü, sevilmediği, ailesi tarafından terk edilip 3 kadının ellerine bırakılınca kaderi artık bellidir.
Doğrusu kitabın ilk 50 sayfasını çok zor çözdüm, yazar konudan konuya atladı sürekli, yani şimdi bölüm veya başka bir zamana atlandığında şekil veya boşluk oluyor ama bunda ilk zamanlarda yoktu o yüzden anlamadım, anlayamadım :/
Yazar birde çok açıklayıcı yazmış hiç stilim değil, pek sevmedim :/

Neyse şimdi bir konusuna bakacak olursak;
Sugar küçük yaşta hayatın zorluklarını bilmektedir. Bir gün başka bir hayata başlamaya karar verir ve çalıştığı yeri bırakır.
Tam her şey düzelecek derken yine ve yeniden kapılar yüzüne kapanır ve bu böyle gidecek der ve umut etmekten vazgeçer.
En son yaşayacağı yer ona bazı yenilikler ve sevgi verecektir ama hep böyle devam edecek mi?

Sugar'ın dışlanması, tanımadığı insanları sorgusuz sualsiz suçlamanın ne kadar kötü olduğunu baya anlatmış, başta dediğim gibi hayatına çok üzüldüm :/

Sonlarına doğru geldiğinde tam her şey yoluna girdi derken yazar yaptı yapacağını ve şok içinde bıraktı beni :/
O nasıl bir son öyle :O

Sonda bazı yerleri de hava da bırakmış, acaba devamı var mı??

Yazar'ın anlatımını cidden pek beğenmedim, çok konudan konuya atlıyor ne yazık ki.

Tavsiye kısmına gelince siz bilirsiniz konu ilginizi çekiyorsa okuyabilirsiniz ama benim düşüncelerim bu ;)

Kitaba puanım ise 5/3


Diğer yorumları merak ediyorsanız blog canlarımın yorumlarına bakabilirsiniz^^

Yorumlar

Çekilişimiz Devam ediyor!! :)
Çekiliş için Burayı Tıklayın!!!


Martı yayınlarına desteği için çok teşekkürler^^