14 Eylül 2015 Pazartesi

Falling For Innocence Kore Dizi Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Yorumlar hep kitap hep kitap olunca araya Kore Dizisi yorumu ekleyeyim dedim. :P Şaka bir yana bitmişken dizi yorumu gireyim de sırada ki Secret Love yorumunu hemen yazayım.
Diziye başlamamın nedeni Facebook'da bir resim görmemle başladı. Daha okullar bitmeden başladım ve öyle hızlı ve heyecanla izledim ki net olmadığı halde dizileri nereden indirebilirim diye kafa patlattım ama ne oldu son 6-7 bölümü 3 ayda anca bitirdim. Velhasıl kelam dizi güzeldi ama benim hemen bitirememem kötü oldu. Diziyi izlerken taa seneler önce okuduğum Canan Tan'ın En Son Yürekler Ölür kitabına benzettim. Tabii sona doğru çoğu şey değişiyor asıl benzerlik olan şey dizi de Kang Min Ho kalpten rahatsızdır ve kalp nakli gerekmektedir. Kalp nakli olamadan önce babasının öcünü almak için çok zengin ve acımasız olur. Bu sırada beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın kalbini alan Min Ho ameliyattan sonra huyu, suyu her şeyi değişir. İşte En Son Yürekler Ölür kitabına benzettiğim yer. ;) Konu böylece başla.



Kang Min Ho//Jung Kyung Ho^^
Babasının ölümüne sebep olan amcasından öc almak isteyen Min Ho büyük bir şirketin patronu olur ve amcasının şirketini ele geçirmek ister. Bu sırada hastalığı kötü gider ve beyin ölümü gerçekleşen birinden kalp nakli olur tabii o ameliyattan sonra hayatı hepten değişir.
Oppa'yı ilk bakışta tanımazsınız ama I'm Sorry I Love You dizisini izleyenler hemen tanır. Evet orada ki sanatçı oppa. Ne kadar taş olmuş anlatamam. Şu resme bakın da ne demek istediği anlayın. Hele mimikleri süperdi. Rolünü o kadar iyi yerine getirmiş ki benden büyük bir alkış aldı.





Kim Soon Jung//Kim So Yeon^^
Babasının mesleğini devam ettiren Soon Jung büyük bir şirketin baş sekreteridir. Şirketin her şeyi bilen Soon Jung şirkete yeni gelen başkan ile uğraşmak zorunda kalır. Bu sırada nişanlısı elim bir kaza sonucunda beyin ölümü gerçekleşir. 
Unniyi herkes tanır ;) Biz ilk defa Savcı Prenses'de tanışmıştık. Kendisini pek bir severim ;) Burada da o kadar uyumlu bir oyuncu olmuş ki bir alkış da bu unniye ;)





Lee Joon Hee//Yoon Hyun Min^^
Min Ho'nun amcasının şirket avukatı olan Joon Hee Soon Jung'un da en yakın arkadaşıdır ama yüksek beklentileri olan Joon Hee'nin yapmayacağı şey kalmaz.
Kendisini ilk defa izledim ve ne kadar sinir bir karakter olsa da sevdim. Başka diziler de iyi biri olarak görme dileğiyle ;)

Diziden Kareler^^



Joon Hee patronun kızı için Buzlar Ülkesi karakteri oluyor. Doğrusu o kadar yakışmış ve gerçekçi olmuş ki bir an hayal ürüne şey birde ortaya çıkmış gibi :D 


Oppanın saçları böyle o kadar iyi ki sonradan değiştirmeseydi keşke dedim.







Bu resimlerin hepsinde kötü karakterli Min Ho^^


Set arkası, komedi bu oppa yaaa :D


Bu sahne o kadar güzel ki anlatamam.


Yapma, etme oppa, sinirlenmek sana iyi gelmez :P


Sen ağlama dayanamam :'(


Şebek bu oppa yaaa, burada neden ağladığını ve öncesini izlediğiniz de çok güleceksiniz.



Hep kötü olsaydın bile izlerdim seni Min Ho oppaaaaa^^


Dizi de düşmanlar ama set arkasında kankiler^^




Bu resmi dizi bitiminden çok çok sonra oyuncular Sosyal Medya aracılığı ile bizlere sundu hatta çok önemli bir haberle. Duymayan kalmasın, dizimizin ikincisi için anlaşmalar yapıldı. Bakalım ikinci de neler olacak, sonu iyi ve soru işaretleri ile bitmişti. En kısa zaman da çekip bizlere sunarlar umarım.


Ahh bu sokak merdiveni neler gördü, neler duydu içini dökse de bizde dinlesek :D

Dizimizin Gifleri^^


İşte size kötü huyuyla Min Ho. O derece kötü yani gerisini siz anlayın.




Bu sahne evlere şenlikti. :D



Havanı yesinler Min Ho^^ O_o



Min Ho tam bir lolipop hastası. Gerçi kalp naklinden önce görse ayak ucuyla bile kenara atmaya tiksinir ama sonrasın da hastası oldu, hatta sevdiğine lolipop çiçeği bile yaptı, gerisini siz anlayın :D


Kendisini bir çok dizi de görmüşsünüzdür, ilk olarak Reply 1997'de sonrasın da ise Modern Farmer'de izlemiştik. Hepsinde on numaraydı. Çok sevimli ve komik bir oyuncu. Burada da komediydi, çok sevdim kendisini ;)





Mimikler çok iyi demiştim değil mi? :D Tatlı şey :D


Min Ho'nun sekreteri olsa da zaman sonra kanka oldular vesselam :D







Esnemesi bile olay bu oppanın :D


Ve aşk adamı olması da bambaşka^^




Vee son^^
Diziyi ilk olarak çok sevdiğim söylemek isterim, çok güzel akıcı ve gerçekçi bir hikayeydi. Oyuncu seçimi, konunun gidişatı falan benden on üzerinden on aldı, sadece keşke ben hemen bitirseydim diyorum, fazla uzattım gibi. Hem bana hemde diziye yazık oldu :P Bana neden oldu derseniz bu diziye ihanet olur diye başka dizilere de göz ucuyla bakamadım ve kaldı öyle :D
Dizinin sonu anladığım kadarıyla ikincisi çekileceğinden fazla hızlı gelişmiş ve bitmiş. Bazı sorular asılı kaldı son bölümde. Neyse devam ettiği için heyecanla bekleyeceğiz bakalım nasıl olacak ;) Bu sefer hemen bitirmeyi düşünüyorum :D Şu an için dizinin ne zaman çekileceği hakkın da bir bilgi yok ama en kısa zaman da öğreniriz gibi ;) 


Bu fotoğrafa bitiyorum, zaten diziye başlamama neden olan fotoğraf kendisi. Gözlüklerim pazardan, Allah saklasın nazardan diyor sanki :D Ama harika bir fotoğraf^^ 



Bir dizi yorumu daha bitmiştir. Kesinlikle tavsiye eder, başka diziler de görüşmeyi dilerim^^



10 Eylül 2015 Perşembe

Medcezir//Emily Snow Kitap Yorumu^^

Selam^^
Şu an yorgun ve bitkin halde bir yorum yazıyorum. Aslında yazmazdım ama bir kaç gün iş olduğundan ve yorumlar biriktiği için bu halde yorum girsem iyi olur dedim. Yorum gireceğim kitap Novella Yayınlarından çıkmış, konusuyla ilgi çekici olan Medcezir kitabı. Tabii siz başlıkta gördünüz :P Böyle giriş yapayım dedim olmadı :P Kitabımız ilk elime geçtiğin de çok merak ettim Kütüphanemden Kitap Manzaraları blogunun sahibi K.mm kitap çok güzel tavsiye ederim dedi. O sıralar okuyamadım, kısmet bu zamanmış.

Willow daha küçük yaşta oyunculuk yapan bir Hollywood yıldızıdır. Yıldızı küçük yaşta parlak olsa da zamanla hayatı altüst olur ve ünü iyice yerlerde sürünür.
Bu sebeplerden dolayı rehabilitasyon merkezin de kalan Willow çıktıktan sonra hayatın da gerçekleri bilen ailesi ve menajerinden başka kimsenin olmadığını anlar. Bu zaman zarfında yeniden yıldız olmak için elindeki son şansı da değerlendirmek zorundadır. Yeni filmi için sörf öğrenmek zorunda kalan Willow karşısında yakışıklı ve gizemli Cooper'ı bulur.


Bu tür kitapları seviyorum. Bu sene baya okudum gibi ve hepsini de çok sevdim. Dram sever olduğumu biliyorsunuz, bu kitaplar ise aşk ve dram karışımı şeyler. Arada komik diyaloglar da oluyor mesela. Bu kitapta öyle, çerezlik niyetine bir kitaptı. Sevdim mi sevdim ama sinir de oldum. Willow karakteri çok içine kapanık ve her anlamda olumsuz düşünen biriydi bu yüzden şu kızın ağzına iki tane çakasım geldiği doğrudur. Willow geçmişte yaşadığı acı olaydan sonra kendi gibi dibi boylamaya niyetli arkadaşları ile olay nerede bunlar orada olurlar ve hayatı rehabilitasyon merkezinde devam eder. Willow için en kötü zamanlar olsa da kendini düzeltmeye kararlıdır ama çevresi pek yardımcı olmaz tabii Cooper'a kadar. Willow'a cidden sinir oldum ama ortaya çıkan gerçek ile yaptıklarında haklı kız dedim.


Cooper sevimli bir karakterdi, kendisini pek bir sevdim. Azıcık bu ne yaaa dediğim yerler oldu ama Willow'a olan desteği ve sarışın oluşu benden tam puan aldı ;) Sizde kesin seversiniz bizim bu yakışıklı sörf hocasını. Kendinin de sicili Willow gibi temiz değildir, yanlış anlamayın Willow gibi ortalığı karıştırmamış ama ailesi ve yaşadığı acılar beter. :( Willow'a üzüldüm, Cooper'a da bir o kadar üzüldüm:( 

Çerezlik bir kitap dedim biraz önce, aynen öyle, bir oturuşta hemen okuyup bitireceğiniz kitaplardan. Sevdiğimden bahsettim ama kitapta beni yoracak bir eksiklik vardı. Yaa yazarın dilinden ya da çevirmen de bir hata vardı. Bazı kısımları okuyordum anlamıyordum, bir daha başa alıp tekrardan okuyorum bu sefer anca anlıyordum. Bu sebeple çok zorlandım. Şimdi yazarın ikinci kitabı Teklif var, bakalım onda da bu eksiklik var mı, eğer olursa yazar da olmazsa çeviride. Gerçi Teklif'inde çevirmeni de aynı kişi. Neyse okuyup anlarız artık. :)



Kitabımızı okurken tahminlerim vardı ama sona doğru ben bi şok. Willow'un neden bunları yaptığını anlayabildim sona doğru, hatta başta diyordum şu yaşadıklarını keşke başta söylese de bizde ne oldu anlayıp okuyalım ama yazarın bildiği varmış meğer :D Sona doğru söylemesi hatta sonradan yaşanan olayların olması kitabın gidişatını güzelleştirmiş. Kitabımızı merak edenler için tavsiye ederim, bir gününüzü alacak hemen bitecek bir kitap. Belki benim yaşadığım sıkıntıyı siz yaşamazsınız ;)


Orijinal kapak, bizim kapakta güzel bu da. Ama tabii ki de ailemin yanında okuyamadım :P Sağ olsun kitap kılıfım yardımıma koştu :D


Kitaba Puanım 5/4



Alıntılar^^


Eğer bu kadar zor biriysem neden beni bırakmıyordu? Kahretsin, neden ben onu bırakamıyordum?


******


"Seni seviyorum Willow, ama sensiz yaşayabilirim. Sadece sensizliği reddediyorum.



Yorumun sonuna geldim, başka yorumlar da görüşmek üzere^^



4 Eylül 2015 Cuma

Tatlı Tehlike//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Bir kaç ay öncesin de harika bir seriye başlamıştım. Daha bittiği dakika da ikinci kitabı almak istedim ama o sıra aklım çalıştı :P ve yayıncımız da hemen çıkardığı için üçüncü kitabı bekledim, iyi ki de bekledim. Şimdi Medcezir kitabından sonra son kitap Tatlı Hesaplaşma'ya başlayacağım. Bu kitaba dönersek eğer ilk kitap kadar çok sevdim aa dostlar. Başlarda sinir oldum ama sonradan yazar öyle bir devam ettirmiş ki başta kızdığım şeyleri geri aldım :D 
Not: Birinci kitabı okumayanlar yorumu es geçebilir^^

Anna tuhaf ama normal giden hayatından sonra Nefil olduğunu öğrenir ve hayatı alt üst olur. Artık bir parti kızıdır ve kendini bir şekilde iblislere kanıtlamalıdır. Günler günleri kovaladıktan sonra babasın dan gelen emir ile Dünya'da bulunan yandaş nefilleri ile görüşmelidir. Bu sırada Kaidan'ide aklından ve kalbinden silemez ama Dünya için, nefiller için ve aşkı için her şeyi göze alıp iblisleri yok etmek için mücadeleye başlar.




Konuya fazla detay eklemedim. Okuyunca neler olduğunu siz öğreneceksiniz. İlk kitabı çok sevdiğim hatta bu seriyi çok sevdiğimi söyleyebilirim. İblisli kitapları sevmem ama yazarımız nasıl yazacağını çok iyi biliyor. Aksiyon ikinci kitaba göre yerindeydi. Vasat bir tarafını görmedim, normal de 3 kitaplı olan seriler de ikinci kitap durağan geçer ama bu kitapta öyle hisse kapılmadım. İlk kitapta olduğu gibi gerçekler ortaya çıktı, bu kitapta ise savaşa hazırlık son kitap ise savaş başlasın!! Yukarıda kitabın yarısına kadar kızdığımdan bahsettim. Nedeni ise sağ olsun yazar Kaidan'i bize bir süreliğine hasret bıraktı. Çıktığı zamanlar da ise işte adamımız çıktı diyoruz hooop yine yok. Ben Şok :P
Ama yarı da ve yarıdan sonra Kaidan yine ve yeniden kalbimize taht kuruyor. Yine kafası iyi, yine kimseyi sallamayan Kai ama sebepleri var aaa dostlar. Ahh o sebepleri öğrenince "Ne kadar da düşünceli bir erkek!!" diyeceksiniz^^


Anna ise garibim ne yapsın hem iblislerle uğraşıyor hemde kalbine gömdüğü aşkıyla uğraşıyor. İkilem de kalmış, hele havada dolaşan kötü iblisler Anna'yı bir rahat bırakmıyor. Yazık yaa birimiz de gidip şu Anna'ya Kaidan'i getirmiyoruz (Gerçi Kaidan'i biz bulsak Anna'ya ne diye götürelim :P) Şaka bir yana Anna iyi kız yaa, diğer salak karakterlerden iyi, şimdi neden salak dedin diye sorarsanız yani bu kızlara bakacak olursak bazı karakterler salak :D Neyse Anna dünyayı kurtaran prenses ve prensini yanında istiyor tabi iblisler izin verirse.


Kitap sonlara doğru bir adrenalin bir adrenalin sormayın gitsin. Nasıl okudum oraları bilemezsiniz, onlar diken üstünde ben onlardan daha çok diken üstünde. Ben Şok, Şok, Şok :P İblisler kadar fena, kötü iğrenç karakter görmedim. Kitabımıza yeni karakterler konuk oluyor, devamında da bizi yalnız bırakmıyorlar. Onlardan belki üçüncü kitapta bahsederim, burada sadece Blake deyip devam edeyim. Yaa bir karakter bu kadar mı neşeli, açık sözlü ve sevilesi olur^^ Kaidan'den sonra favorim Blake'di <3 <3 

Dönme dolabı sahnemiz var, bu dönme dolap neymiş arkadaş demeyin aşıkların buluşma yeri :D Şahsen korkarım binmeye ama özendiriyorlar arkadaş. Neyse bunlar derin mevzular ama o sahneyi çok sevdim, tabii sonrasın da neler neler oluyor. Kaidan ve Anna, canım sevdiğim karakterler acıyorum sizlere yaaa :( Yazııııık :( 


Çok ama çok sevdiğim seriler arasında yerini koruyan bu seriyi kesinlikle tavsiye ederim, çerezlik diye bilecek ama sizi sizden alan bir seri ve kitap. Haa çok çok fantastik ve tuhaf şeyler beklemeyin, zaten kitabın amacı belli ki daha çok aşk üzerine ama yanı sıra aksiyon, bilinmezlik ve tehlikelerle dolu. Üçüncü kitapta daha çok aksiyon bekliyorum, zaten serinin son kitabı, son nokta da konulur diye düşünüyorum. Dördüncü kitap ise Kaidan'ın ağzından anlatılacak gibi duruyor doğrusu o kitabı 4444 gözle bekliyorum. :D

Ve yine, yeniden diyorum kapaklar mükemmel ama çiftimiz pek iyi değil :P 



Kitaba Puanım 5/5



"Senin önünde küfür etmek yanlış bir davranış gibi geliyor insana," dedi Marna. "Sanki odada tatlı bir nine var."
Müthiş bir masumiyetle söylemişti ama gözlerim kocaman açılmıştı.
"Nine mi?"
Ginger çok eğlendiğini saklamaya çalışmadı.
"Ah, hadi dök içini rahatla,"dedi Marna kardeşine. "Sen bile, Anna yanımızdayken ağzını tutuyorsun."

*****

"Biz sevgili değiliz," dedik aynı anda.
"Sizi tutan nedir?"diye gülümsedi Blake.
"Seni ve Ginger'i tutan ne?"diye sordu Kaidan.
"Bir okyanus dostum. Ha si-" Bana baktı "Iı...hay, seveyim seni."
"Seveyim seni mi?"dedi sırıttı Kaidan. "Yok, ben seni seveyim."
Blake burnundan soluyan ifademi görünce yumruğunu ağzına soktu ve Kaidan'ın omzuna vurup kahkaha attı. "Dedim sana! Küfretme olayına sinir oluyor! Ginger haklıymış."
Başımı iki yana salladım. İkisine de bakamıyordum. Yerin dibine geçmiştim.


*****

İşaret edip açıklayarak gösterdim, arkasından kendisinin yapmasını izledim. Bir iş başarmış gibi tatlı tatlı güldüğü her saniye içimden çiçekler açtı. 

Alıntıya Not: Kaidan'i gülerken görmek. :O Ben Şok :P




Yorumum buraya kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^