Yapı Kredi Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yapı Kredi Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2022 Pazar

Kitap Alışverişi//Alsat Kitap, Hepsi Burada^^

Selamlar^^
Nasılsınız? Kitap alma konusu nasıl gidiyor? Bu zamlardan sonra kemeri biraz daha sıkalım diyoruz ama sürekli indirim vs. görünce alıyoruz. Ama artık bir dur dememiz şart, o kadar çok okunmayan kitap oldu ki onları bir eritelim. (dedi ve yine bir sürü kitap aldı :P)
Bu sefer ki ilk alışverişimiz ikinci el kitap oldu, Bridgerton serisini izliyoruz bari okuyalım dedik. Sıfırın yanına yaklaşılmıyor, karton kapak ama ciltli kitapların yanında asilzade sanki, neyseee. Bulduk bir siteden aldık. Hem de çok uyguna. Başta çok beklettiler, siparişin onaylanması gerekiyor ama tık yok. İkiz sürekli iptal edeyim deyip durdu ama izin vermedim, iyi ki de vermemişim. Biraz zaman almış olsa da iletişime geçildi ve sorun olmadığından, göndereceklerinden bahsetti. Siparişler sorunsuz elimize ulaştı, başta üzerindeki yazıların soyulması nedeniyle korsan mı dedim ama korsan çıkaranlar o kadar uğraşmıyorlar asdfghjklş
Dördüncü kitabı sıfır aldık ama, onun hikayesi birazdan sizlerle olacak.
Siteden memnun kaldık, adı fazla duyulmamış ama ikinci el kitap düşünüyorsanız bir bakın derim.








Yukarıda gördüğünüz üç kitap Alsat Kitap'dan alındı. Dikkatli baktığınız zaman yazarın isminin soyulduğunu göreceksiniz. Bir kitabın da üstü yazılmış ama sıkıntı yok, gerçekten ucuza geldi çünkü. :)



Bundan sonraki kitapları Hepsi Buradan sitesinden aldık. Takip ettiğiniz zaman gerçekten çok güzel indirimleri oluyor. 
Benim o sıra indirim kuponum mevcuttu ve seçili kitaplarda da indirim vardı. Onları ekleyince 150₺ civarı olan kitapları toplamda 128₺ gibi bir şeye aldık. Bir kitap 50, bir diğer kitap 40 olunca bence bu fiyat çok çok iyi. ;)


Normalde bu kitap 50₺, indirimler vs. derken 25 civarı bir şeye geldi. ;) İyi değil mi? Bu devirde bedava. :P
Bu kitabı okudum, yorumu için tık tık^^



Koridor Yayınları bez kaplamalı çıkarmasına rağmen hala ucuza satıyorlar kitapları, takdir ettiğim yayınevlerinden.



Yabancı her türlü pahalı, bu da ince geldi. 16₺ gibi bir şey şimdi ki fiyatı(değişmediyse), ben daha ucuza aldım.



Kapağıyla beni tavladı yoksa almazdık. Çünkü çok çok ince geldi. Epsilon bu zam konusunda sınıfta kalan bir yayınevi oldu. Türk yazarın bile kitabını karton kapat 60₺'ye(indirimli 40 falan oluyor) sattı resmen. -_-
Siz siz olun sayfa sayılarına bakmadan almayın. :)



Aralarında en ucuza gelen kitaptı kendisi. Bence artık klasiklerimize önem verme zamanı geldi. Daha pahalı olması gereken kitaplar bunlar bence. Diğer kitapları eleştirmiyorum, hem görüyorsunuz okuyorum da ama onların yanında daha değerli olan kitapların ucuza satılması biraz kalp kırıcı. :/



Yeni kitaplar geldi, onları da başka bir yazımda paylaşacağım inşallah^^
Şimdiden güzel dilekleriniz için teşekkürler, daha güzelleri sizlerin olsun. <3
Yeni yazılarımda görüşmek dileğiyle. ;)
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^




31 Ekim 2021 Pazar

Harry Potter-Ateş Kadehi//J.K. Rowling Kitap Yorumu^^

Selamlaaar^^
Harry Potter serisini yavaş yavaş bitirmeye çalışıyorum ama bu sefer ki gerçekten çooook yavaş oldu. Mayıs ayında başladığım kitabı Eylül ayının ortasında bitirebildim ve Kasım'ın birinde yayımlıyorum. :D İlk olarak düğünümüz vardı çok fazla bekledi elimde, beklettiğim içinde okumak istemedim başka kitap okudum öyle devam etti.  Ne zaman canım istedi başladım ve bitirdim. Yorum içinde işler güçler arkadaşlar, yazın ve güzün hep böyle oluyor. Bakın geçen yıllara bu aylarda doğru düzgün yorumum yok. :D 
Seride halen daha Azkaban Tutsağını seviyorum ama bu da çok güzeldi. Sadece bir kaç şey kafama takıldı, onları sonra yazacağım.


Yaz tatilinde yanlarında kaldığı Dursley'lerden bir an önce kurtulmak isteyen Harry, bir yolunu bulup arkadaşlarıyla birlikte Quidditch Dünya Kupası finalini izlemeye gidiyor. Bu yıl okuldaki en büyük yenilik ise Üçbüyücü Turnuvası. Hogwarts'ın yanı sıra iki rakip büyücülük okulunun katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik, yüz yıldan beri ilk kez düzenleniyor.
Büyücülük dünyasında her şey her zaman olduğu gibi heyecanla, sürükleyici ve şaşırtıcı. Ancak Harry'nin alnındaki yara izinin ikide bir acıması, korkunç bir olayın yaklaşmakta olduğunun habercisi.


Harry, Ron ve Hermonie dördüncü senelerine başlıyorlar, bu sefer başlangıçları olimpiyatlar ile oluyor. Tabii burada da olaylar  peşlerini bırakmıyor ve ismi lazım değil yine Harry’yi huzursuz ediyor. Okula giden arkadaşları Büyücüler dünyasının yarışmaları olan Ateş Kadehi heyecanını yaşarlar. Kurallar bellidir, 17 yaşından aşağı öğrencilerin katılması yasak ama düşmanların planları yüzünden ateş kadehinde Harry’ninde ismi çıkıyor. Bu sebeple okulda kaos oluyor ama en kötüsü Ron’la arasının bozulmasıydı. 
Bu kitabımızdaki olaylar Ateş Kadehi ve yarışmalarından çıkıyor. Harry hem Ron’la arasındaki sorunu halletmeye çalışıyor hem de yarışmalara hazırlanıyor. Hepsi de birbirinden zor ve canını tehlikeye atacak şekilde.
Kitap altıyüz küsür sayfa, olaylar olaylar. Dolu dolu bir kitaptı, bu kadar uzun elimde kalmasına o yüzden üzülüyorum.


Harry Potter serisini bu yüzden çok seviyorum, kalın olmasına rağmen öyle akıyor ki kitap ne zaman elli, yüz sayfa okuduğunu fark edemiyorsun. Bu kitapta öyleydi ama yine de elimde kaldı, napalım. :D
Filminde Cedric karakterini vampirimiz Edwar.. ay pardon Robert Pattinson oynuyor, daha genç ama çok yakışmış. Hem kitapta hem de filmde çok sevdim Cedric karakterini.
Yarışmaların üçüde gerçekten zordu ama benim en sevdiğim göl ve deniz kızları oldu, neden olduğunu tabii ki de söylemeyeceğim. :) Ama ipucu verebilirim, Harry'nin davranışı. ;)
Her kitapta olduğu gibi burada acaba kim düşman diye son dakikaya kadar merak ettim, bilirsiniz illa yeni gelenlerden biri olacak ama ters köşede yapmış olabilirler. Ortaya çıkan kişiyi okuduğum zaman vay be dedim, bu kadarını gerçekten beklemiyordum, ve kitapta öğrenip filmde izlediğim zaman o kişinin yerleri gelince bi üzüldüm yani. :/
Sonu yine heyecanlı bitti ama artık bu kitaptan sonra her şeyin değişeceğini düşünüyorum. Bir kere o sonda yapılan şey çocuklar için uygun muydu bilemedim, tamam fantastik ötesi ve çok fazla değişik ve ölüm tarzı şeyler var ama ne bileyim ben bile okurken bir modum düştü. Devamında neler olacak merak ediyorum ama bu kadar aşırıya kaçmaz diye de umuyorum.


Sıradaki kitap Zümrüdüanka Yoldaşlığı, kalın ama isminden ve kapağından dolayı aşırı merak ediyorum. Sizler bitirdiniz mi seriyi? Bu arada acaba daha küçük yaşta okusaydım farklı mı olurdu diye de düşünmüyor değilim. Sizce?
Okumayanlar için bir şey diyemeyeceğim, her kitap sever gibi merak edilen serilerden biri, illa ki okursunuz yani. Eğlenceli, kendini sevdiren ve heyecanıyla yine severek bitirdik, darısı diğer kitaplarının başına. Otuz olmadan bitiririm inşAllah seriyi. :D 
Bu süre zarfında filmini izledim, birebir olduğu için yine çok beğendim. ;)


Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Eğer Hogwarts Cadılık ve Büyücülük okulu'na devam ediyorsanız ve belaları üstünüze çekme konusunda hünerliyseniz, bu kaçınılmaz bir durumdu zaten.


Hedwig ona son derece incinmiş bir bakış attı ve açık pencereden dışarı uçtu. Uçarken kanadıyla Harry'nin kafasına bir tane çakmayı da ihmal etmedi.


*****

"...Bu parayı istemiyorum, ihtiyacım da yok. Ama birkaç kahkahaya ihtiyacım var. Hepimizin birkaç kahkahaya ihtiyacı var. Ve sanırım ki, çok geçmeden daha da fazla ihtiyacımız olacak."





Diğer yazılarımda görüşmek dileğiyle^^
Seviyle, sağlıkla kalın^^


Buralarda da varım^^


4 Şubat 2020 Salı

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı//J.K Rowling Kitap Yorumu^^

Selam^^
Harry Potter serisini tamamlamayan nadide insanlardan biriyim, şu an yorumunu okuyacağınız kitap ise serisinin üçüncü kitabı. Seriyi seviyorum, her kitabın ayrı olayları, yeni karakteri barındırması bir diğer sevdiğim kısmı. Bu kitabın ise yeri şu anlık ayrı, nedense ilk iki kitaptan daha çok sevdim, sürekli merak edip okumak istedim. Bu da sevdiğimi gösterir bence. :D
Şu anlık elimizde serinin  dördüncü ve altıncı kitap var. O sıra altıncı kitap daha ucuzdu aldık. :D Yavaş yavaş seriyi tamamlıyor gibiyiz. :D


 Sirius Black adında azılı bir katil, tüyler ürpertici Azkaban kalesinde tam on iki yıl boyunca tutsak kalmıştır. Tek lanetle on üç kişiyi birden öldüren Black'in, Karanlık Lord Voldemort'un hizmetkârı olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Bir yolunu bulup Azkaban'dan kaçan Black'in peşinde olduğu bir tek kişi vardır: Harry Potter. Harry, büyücülük okulunun sihirli duvarları arasındayken, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikteyken bile güvende değildir. Çünkü aralarında bir hain olabilir.

Kitabın her başlangıcında şu teyze ve enişteyi görmesek olmaz mı ya, her kitapta sinir ediyorlar  insanı ama sonunda hak ediyorlar. :P Cezaları aşırı komikti ve sonuna kadar hak etmişlerdi. Bu sefer ki olayımız Azkaban'dan kaçan Sirius Black'in Harry'nin peşinde olması ve herkesin Harry'yi korumak için neler yaptığını anlatıyor.  Harry başta bu adamla pek ilgilenmese de sonradan geçmişte yaşananları öğrendikten sonra büyük acılar çekiyor. Bir kaç kez okula girmeyi başaran Sirius Black başta Harry olmak üzere herkesi tedirgin eder. Harry için bu okul yılı pek iyiye gitmemektedir. Quidditch maçlarında kupa kazanmak için canları pahasına çalışan Gryffindor'ları da büyük sürpriz beklemektedir.
Unutmadan bir de Harry'yi Sirius Black'den daha çok rahatsız eden Ruh Emiciler var. Çok iğrenç yaratıklardı, hele son sayfalarda yaptıkları. Dumbledore hiç sevmiyor, hatta Hogwarts'dan uzak tutmak istiyor ama Harry'yi korumak zorundalar.
Son olarak Hagrid. Kitapta en sevdiğim karakteri bu kitapta çok üzüyorlar, O Malfoy'ları bana verin. Şımarık velet. -_-


Kısaca konu böyle. Diğer kitaplara göre bir tık olaysız geçmiş olsa da dediğim gibi en sevdiğim bu oldu. Son kısma kadar yaşanan olaylar, arkadaşlıklar arasındaki sıkıntılar, öğretmenlerin yardımları ve kötü kalpli olup puan kırmaları(anladınız diye umuyorum. .-_-) hepsi yine burada vardı.
Yeni gelen karakter için bir şey demek istemiyorum, her kitapta yeni karakter her zaman şüpheli konumunda olduğu için hakkında bir şeyler yazarsam spoiler olur, o yüzden okuyanlar anladı, okumayanlarda okuyunca öğrensin derim.
Hermione'ın sırları, Ron'ın faresinin kayboluşu, hızır otobüs ve dahası. Hepsi serinin daha iyiye gittiğinin kanıtı gibi. Bakalım devam kitaplarda daha ne kadar şaşıracağız. :D


Yazarın kaleminden bahsetmek artık gülünç gelir, eğer sevmeseydim devam etmezdim. :) Aşırı yetenekli biri ki zaten başarısı bunu kanıtlıyor. Filmle bütünleştiği zaman ise muazzam bir eser çıkıyor ortaya. Aslından kime ne anlatıyorum, bence herkes biliyor. :)
Şu anlık filmi henüz bitirmedim, kitabı okudukça acaba şurayı nasıl çekmişler deyip baktım, o yüzden izlemiş gibiyim ama ekstra film yorumu da gelecek. Sadece şu anlık bitmediği için daha sonra ekleyeceğim buraya. şunu da demek istiyorum ki filmler görsel açıdan çok iyi olsalar da kitaplar her zaman en iyisi. <3
Sonu hakkında diyeceğim şu ki önceden az da olsa yediğim spoiler nedeniyle şaşırtmadı ama oraları okuyunca eğlendiğimi söylemek isterim, bazen bilmek daha iyi oluyor.^^



Kitaba Puanım 5/5^^


Alıntılar^^


Ne kadar sıra dışı olursa olsun, Harry Potter o anda herkesin hissettiklerini hissediyordu: Ömründen ilk kez, o gün doğum günü  olduğu için mutluydu.


*****


"Şey... daha biz birinci sınıftayken, Harry, yani genç, tasasız ve masumken..."
Harry gülmemek için kendini zor tuttu. Fred ve George'un hayatlarının herhangi bir döneminde masum olduklarından şüpheliydi.
"-şey, en azından şimdikinden daha masumken -......"


*****


Harry, Ron ve Hermione bakıştılar. Hagrid'in "ilginç yaratıklar", diğer insanlarınsa "korkutucu canavarlar" dediği şeylere hiçbir zaman onunla aynı gözle bakmamışlardı. Öte yandan, şahgaga da pek öyle gözükmüyordu. Hatta Hagrid'in standardına göre basbayağı şirin sayılırdı.






Harry Potter ve Azkaban Tutsağı yorumu böylece biter, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^
Filmini izlediği zamanda güncelleyeceğim.^^


Buralarda da varım^^





19 Aralık 2018 Çarşamba

Harry Potter ve Felsefe Taşı/J.K. Rowling Kitap ve Film Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yorumlar yavaş yavaş yavaş geliyor. Bu sefer ki yorumum herkesin okuyup, bağımlısı olduğu Harry Potter serisinin birinci kitabı. Seriyi almaya başlayalı epeyi oldu, şu anlık dört kitapla tamam. Okumaya serinin toplanmasından sonra başlayacaktım ama 8 kitap ha dedim mi toplanmıyor. :D Bunun yanı sıra My Twin ilk ben okuyacağım dediği için beklemek zorunda kaldım. En sonunda okuyunca hemen ben de okumaya başladım. Filmini de izledim ve şunu söylemek istiyorum ki seriye aşırı bağımlı olanları anlıyorum. Gerçekten çok güzel. Bayıldımmm^^


Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektupla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.




Kitabı okumayanlar bile serinin ve filmlerin nasıl yapılır bir şey olduğunu biliyor. Ben pek oralı değildim ama en azından Hogwarst'ı Ron'u Hermione'yi herkes biliyordu. Ben de isim olmasa da bilmiyordum tabii ki. Ama okumak ve izlemek olunca aslında hiçbir şey bilmediğim ortaya çıktı. Bir kere Harry'nin nasıl bir ailede büyüdüğünü, neden zorlukları çektiğini. Aslında Hermione'nin daha sonradan gruba katıldığını vs hepsini kitaptan öğrendim. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp der devam ederim. :D Aslından böyle olmasıyla daha iyi oldu, My Twin gibi filmi izleyip kitabı sonra okumadım en azından. O öyle yaptı ve sonunda yaşanan olaylara şaşırmadı ama ben şaşırdım ve çok sevdim. 


Karakterlerin Malfoy harici herkesi sevdim. Çok ters köşe yapan oldu ama olsundu ben onları öylede sevdim. ;) Hagrid favorim. Film de bile çok tatlı yaaa <3 Ve o minnoş kalbi... Daha ne diyebilirim ki... Ron'un uysal ve sevimli halleri çok tatlıydı ve böyle bir arkadaşı olduğu için yazara teşekkür etmek lazım... Hermione'yi başta yanlış tanısakda sonradan yaşananlar tam tersi karakter yaptı kendisini. Zekasına da bir alkış lütfen... A.D. harikaydı ve diğer karakterler... Hepsiyle diğer kitaplarda daha sıkı fıkı olacağız ama yine de sevdim kendilerini.
En önemli birini unuttum.  Harry'nin baykuşu. Yaa filmde bile o kadar tatlı ki... Yerim yaa minnoş. Zaten My Twin filmi izlediği zaman bahsetmişti o yüzden çok merak etmiştim. Kitabı okuyunca daha bir sever oldum ama film... Harika, ne diyebilirim ki...


Seriye gerçekten geç başladım ama ne demişler güç olmasın geç olsun. :P Kitap kurdu olarak geç olsa da serinin çokluğu gözünüzü korkutma olabilir. O yüzden mahzur görün olur mu? :D Seriyi gerçekten severlere sonsuz saygım var bundan sonra, belki daha sonra ben de sizden olurum haa ne dersiniz? :D Kitabı okuduğum zaman merak ettiğim kısımları filmden izledim. En basitti kim kimdi diye baktım. Bu konuda TV+ bana iyi yardımcı kaynak oldu. Filmi de oradan izledim zaten, arada okuyup bu sahne nasıl çekildi acaba deyip sırf meraktan açıp izledim. Bence bu konuda filmlerin olması en iyisi. Ve Harry Potter bence gelmiş geçmiş en iyi uyarlama. Her karakter birebir uyuyor artı olaylarda birebir aynı. Gerçi önceden görüp karakterleri onlarla anınca başka hayal ürünü olmuyor ama kendi hayal aleminde ki kişi de film ya da dizi de yer almayı çalışma daha fazla hayal kırıklığı oluyor. O yüzden filmi çıkmış kitapları okuyun. :D

Okumayanlara kesinlikle tavsiyemdir. Gerçi okumayan benden ve My Twin'den başka kaldı mı ki? :P Neyse. :D Fazla arayı açmadan hemen alıp başlayın, sizler de benim gibi çok sevip, neden önceden başlamadım diye dizlerinize burun istiyorum. Tek kalmak adaletsizlik bence. :D 
Bundan sonra puan ve alıntılardan sonra film yorumu da yapacağım. İkisini ayrı ayrı yapmak olmaz değil mi? ^_^



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

Bazı olaylar vardır, dostluklara yol açar, dört metre boyunca bir ifritin canına okumak da öyle bir olaydı işte.


*****


"Harry biliyor musun, çok büyük bir büyücüsün sen."
"Senin kadar değil," dedi.
"Benim kadar değil mi?!" dedi Hermione. "Kitaplar! Kafa çalıştırma! Daha önemli şeyler var dostluk, cesaret...


*****


Dilediğin kadar para, dilediğin kadar yaşam! Birçok insanın hemen isteyeceği iki şey-asıl sorun, insanların kendileri için en kötü şeyleri isteme tutkuları.


*****


"...Her şeyin gerçek adını söyle. Bir şeyin adından korkarsan, kendisinden daha çok korkmaya başlarsın."





Film Yorumu^^



Gelelim film yorumuna. Kitabı bitirir bitirmez hemen izledim. Filmi de kitap gibi çok sevdim. İlk kitabı okumaya başladığım zaman karakterler gözümde canlamaya başlasın diye az biraz bakmış olabilirim ve o saniye hemen kitabı bitirip filmi izlemek istedim. O sıra filmi daha çok seveceğimi düşündüm ama ikisi de aynı ölçüdeydi bence.
Film birebir kitapla aynıydı, hatta merak ettiğim bir kaç olay vardı onlarda vardı ve izlediğimde çok sevindim.
Oyunculara bir şey dememe gerek var mı? Bence daha fazla arasalar bu kadar uyumlusunu bulamazlardı.
Halen daha okumayan ya da izlemeyen varsa kesinlikle öneriyorum. ;)



En sevdiğim karakter oldu kendisi, hem kitapta hem de filmde.^^



ıyyyyy










Hem filmde hem de kitapta geçen şu satranç oyununa bayıldım^^ Biraz ürkütücü ama güzel. 






Bir yazının daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^





1 Mart 2018 Perşembe

Sırça Köşk//Sabahattin Ali Kitap Yorumu^^

Selam^^
Arayı fazla açmadan Türk klasiklerden okumaya devam edeceğimi söylemiştim. Sadece Türk klasikleri değil, Dünya Klasiklerinden de okumaya çalışıyorum ama önceliğim Türk Klasikleri. Sırça Köşk'ü 2 ay öncesinden sipariş etmiştik, Yazarın Kürk Mantolu Madonna kitabını çok beğenmiştim, Sabahattin Ali koleksiyonu yapmaya bu sebeple başladım ama yavaş yavaş, yazarın dili biraz ağır olduğu için hepsini bir anda alıp bitirmek hem zor olur hem de ben istemiyorum. Bundan sonra yeğende olan Kuyucaklı Yusuf'u okumaya niyetim var ama ne zaman olur onu zaman gösterecek.

“Can Kurtaran” adlı öyküsünde yazar, kaderine boyun eğmiş bir kadının hikayesini anlatıyor.  

“Bir akşam üzeri Anadolu köylerinden birindeki küçücük bir kulübeden canhıraş çığlıklar yükselmektedir. Doğumunu bir türlü gerçekleştiremeyen Asiye, ikindiden beri deyim yerindeyse ölümden beter doğum sancıları çekmektedir. Köyün ebesi bir şey bulamamış, komşu köyün ebesini de çağırtmıştır. Asiye'nin kocası İbrahim ise, çaresizliğin verdiği ağır başlılıkla, evin kapısı önüne çökmüş, bir haber beklemektedir. Komşu köyün ebesi içeri girdiğinden belli ise kızın çığlıkları iyice artmıştır. Sonunda iki ebe birden dışarı çıkar ve İbrahim'e doğumu gerçekleştiremediklerini, kızı şehire götürmesi gerektiğini, yoksa bebeğin de anasının da öleceğini söylerler. İbrahim de çaresiz öküz arabasının arkasına attığı döşek ve yorganın üstüne gencecik karısını da koyar ve yollara düşer. Sabaha karşı hastaneye vardığında ise ümidi iyice kırılmıştır. Çünkü alanı olmadığı halde birçok ameliyat yaptığı için daha önceden şehirdeki özel muayenehanenin sahibi, Doktor Mutena Cankurtaran tarafından şikayet edildiğinden, ameliyat yapamayacağını söyler. Ne kadar yalvarıp yakarsa, oraya verecek parası olmadığını söylese de, doktoru ikna edemez. Bunun üzerine Asiye'yi aldığı gibi Mutena Cankurtaran'a götürür. Fakat bu doktor da çok para istemektedir. Doktorla bir kağıt imza atarak  Asiye'yi hemen ameliyata almalarını, öküzlerden birini satıp döneceğini söyler.


Kitabı ilk elime alığım zaman normal bir konudan başlayıp öyle devam edecek sanıyordum ama iyi bir araştırma yapmadığım için(Spoi yememek için) kitabın hikayelerden, öykülerden oluşturuğunu bir kaç bölüm sonra öğrendim. Konu olarak eklediğim alıntı ise kitabın Can Kurtaran hikayesinden bir anlatım. Hikayeler o zamanın yaşam şartlarını o kadar iyi anlaşmış ki Sabahattin Ali'yi neden sevmedikleri ortada. Adam o zamanın yaşam şartlarını, insanların nankör hallerini, fakirlerin neler çektiğini, zenginlerin ise nasıl yaşadığını bir bir yazmış. Sabahattin Ali düşünceleri nedeniyle ülkeden gönderilmiş ve araştırma sonucundan hüzünlü bir şekilde dünyaya veda etmiş. Bunları okuyunca çok üzüldüm, şimdi insanlar istedikleri kadar yazıp çiziyor ve bir şey olmuyor ama o zaman hemen sürgün etmeler, kötü muamele vs. Düşüncesi ne olursa olsun saygı bence. Tabii sınır aşılmadan. Bu Sabahattin Ali için değil, vatanını sevmeyen, düşman kesimler için!
Evet kitap böyle, her hikaye çok iyiydi, çok sevdim ben. Normalde hemen okurdum ama her hikaye farklı ve güzel olunca yavaş yavaş, sindire sindire okumayı tercih ettim. Sizinde öyle yapmanızı tavsiye ederim, öyle daha çok seveceksiniz bence. :)


Kitap hakkında daha fazla bir şey demeye gerek yok. Tavsiye edeceğim Sabahattin Ali kitaplarından. Kürk Mantolu Madonna'da bir o kadar iyiydi ama tercihim bu kitaptan yana. Yazarın devam kitaplarından hangisini daha çok severim zaman gösterecek ama bu şimdilik zirvede ve arada alıp tekrar okuyacağım kitaplar arasında. 
Uzun lafın kısası, okuyun okutun.
Son olarak kitabın ismini konu alan hikaye çok anlamlı, kitabın sonunda olması ise çok iyi olmuş. 



Alıntılar^^

Gözümde tüten ne şehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gözyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.


*****


Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dümyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor.

Hele cümle alem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!



*****


Cahillikle fakirlik bir olmuş, Sultan Süleyman'ın mülkü dağıtılmış...






Başka yorumlarda görüşmek üzere.^^



 Buralarda da varım^^



11 Aralık 2017 Pazartesi

Kitap Alışverişi//BKM Kitap^^

Selam^^
Kitap yorumlarından sonra sıra kitap alışverişi yazısında. Uzun zamandır kitap almıyorduk, almasak da iyiydi ama babamızı ikna edince neden olmasın dedik ve listemizi hazırlayıp siparişimizi verdik.  Liste genel anlamda istediğimiz kitaplardı, bir kaç kitap sürpriz oldu o kadar. Evet gelelim kitaplarımıza.^^


İlk olarak bir sevinen gif ekleyeyim. :P





Sırça Köşk//Sabahattin Ali^^
Kürk Mantolu Madonna'dan sonra Sabahattin Ali kitaplarını toplamaya karar verdik. Her ay bir tane alsak tamam. Şaka bir yana klasikler için başlangıç yapma zamanı geldi, geçiyor bile. :)





Gulyabani//Hüseyin Rahmi Gürpınar^^
İkinci klasiklerden olan Gulyabani'yi TK mağazasından aldım. Bir kaç kitap daha vardı ama bu kitap daha çok ilgimi çekti. En kısa zamanda okuyacağım. :)





Tarihin Sınırlarına Yolculuk//İlber Ortaylı^^
Kendisini sosyal medyada sık gördüğümüz bir tarihçi. Ne demek istediğimi anladığınız için detaya girmeye gerek yok. :D Bir çok tarihçinin kitaplarını okumak lazım ama My Twin İlber Ortaylı kitabı isteyince tamam dedim. :) Kitabın içeriği soru cevap şeklinde, beğenirsek devamını alırız. Bu arada seri oluyor kendileri.





Uyanış//Scott Sigler^^
Go Kitap'ın yeni çıkan kitaplarından biri, ben konusundan doluyu pek oralı olmadım ama My Twin alalım dedi, bir şey diyemedim. Umarım güzel bir kitaptır.



Mirasçılar//Kim Eun Sook^^
Olimpos Yayınları Kore dizilerinin kitaplarını çıkardığını bilmeyen kalmadıysa, bizimde bu kitapları koleksiyon gibi biriktirdiğimizi de artık biliyorsunuzdur. :D Kız Arkadaşım 9 Kuyruklu Bir Tilki'nin ikincisini henüz almadık ama böyle ikili kitaplar neden oluyor yaaa. :( Neyse ki Olimpos insaflı da ucuz çıkarıyor. :)



Bunlarda klasik ayraç ve afiş.
Afişe bayıldım ama ayracın fan yapımı olması olmamış Olimpos! :/






Seksen Günde Dünya Gezisi//Jules Verne^^
Gelelim Modern Klasiklere. Asıl adı Seksen Günden Devri Alem olan kitabın klasik alini görünce almak istedik. Fighting Instagram hesabına bakarsanız benim için ne kadar anlamlı olduğunu öğrenebilirsiniz. :)
Bu kadar kalın ve isminin değişik olmasına anlam veremedim ama en kısa zamanda okuyacağım bir kitap kendisi. :)
Not: Umarım Deniz Altında Yirmi Bin Fersah kitabını da çıkarırlar. :)





Alice Harikalar Diyarında//Lewis Carroll^^
Modern Klasiklerden ikincisi. Uzun zamandır almayı düşünüyordum, İş Bankası Yayınlarından çıkanı görünce de hemen almak istedim. Lakin kitabın üzerinde ki domuz resminden dolayı keşke almasaydım dedim. Bu tarz şeylere çok takılırım ben. Sevmiyorum. İçeriğinden ne olursa olsun -ki onunda bir sınırı var-direk resim olması bana itici geliyor. Çok saçma bir düşünce dediğinizi duyar gibiyim ama herkesin kendi hür, özgür düşüncesi değil mi?
2 tane olmasının nedeni ise yanlışlıkla 2 tane sipariş vermemizden kaynaklı. :P





Toplu kitaplarımız.^^

BKM Kitap'tan yine memnun kaldık. Zamanında, özenle göndermiş kitaplarımızı ama ilk aldığımız sipariş gibi de değildi bu kargo. Derler yaa iyi dedik iyiliği çıktı. Birinci olarak kargoda fatura yoktu, ikinci olarak da ilk kargolarda olan garanti belgesi ve ayraç yoktu. Ya özensiz bir düzenleme oldu ya da daha eskisi gibi ilgilenmiyorlar. Umarım çizgilerinden çıkmaz, Okuoku gibi olmazlar.^^
İlk sipariş verecek arkadaşlara da tavsiye ediyorum bu arada.^^
Kapıda ödeme dahilinden güvenilir bir site BKM Kitap.^^




Bir yazının daha sonuna geldik.
Kitapların daha iyilerinin sizlerle olması dileğiyle, sağlıcakla kalın. :*



 Buralarda da varım^^