Melez Sözleşmeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Melez Sözleşmeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2016 Cuma

Apollyon//Jennifer L.Armentrout Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba
İnternetsizliğim halen daha devam ettiği için Apollyon kitap yorumunu şu an word olarak kaydediyorum. İnternetsizlik zor iş arkadaş, 23 gündür bloguma bir şey girmiyorum. Şu an 23 dedim ama kim bilir bu yorumu kaçında yayınlayacağım : ( (Aralık 30 oldu, Kasım 23'de kaydedilmiş. Not:Halen daha internet yok!)
Gelelim kitabımıza. Melez sözleşmeleri serisini bilmeyen yoktur, zaten bu yorumu okuyorsanız serinin 3 kitabını okumuşsunuz demektir. Tanrı’dan sonra araya birkaç kitap alırım dedim ama kitap yerine ay soktum araya. Tanrı’yı yani 3.kitabı okuyalı aylar oldu. Daha fazla unutmadan ve uzatmadan okuyayım dedim.

Alex bugüne dek iki şeyden çok korktu: Uyanış'ta kendini kaybetmek ve İksir'e maruz kalmak. Ancak bazen aşk kaderden daha güçlüdür ve Aiden St. Delphi de tanrılara, Alex'i geri getirebilmek için savaş açtı.
Tanrılar, Seth'in Alex'in güçlerini ele geçirip Tanrı Katili olmasına engel olabilmek için yüzlerce şehri yerle bir edip binlerce insanı öldürdüler.
Ancak iş, Alex'le Seth'in bağını koparmakla bitmiyor. "Bir Apollyon öldürülemez" teorisinde pek çok açık nokta var ve bu yıkımı durdurmanın yolunu bilen tek kişi de yüzyıllar önce öldü.
Yeraltı'nı koruyan duvarları aşmak, milyonlarca ruhun içerisinde tek bir taneyi aramak ve sonra da geri dönmek çok zor. Ancak Alex Tanrı Katili olmadan önce Seth'i durdurmak zorunda yoksa… kendisi Tanrı Katili olabilir.


Apollyon kitabına şu gözle baktım, 3 kitaplık bir seride ilk kitapta kitabı, konuyu, karakterleri tanırız. 2.kitapta olaylar daha gelişir, bu sefer 3.kitapta olacak olaylara zemin hazırlanır ve son kitap bum. Savaş çıkar, kötüler pataklanır ve mutlu son olur. Apollyon’da ise serinin 2.kitabı hissi verdi bana. Oysa ki bundan önce Safkan ve Tanrı vardı. Bundan yola çıkarak, seriyi uzatmaya gerek yokmuş. Anladık Alex’e güçler falan gelecek ama ne bileyim fazla uzatma geldi bana. Haa sevmedim mi sevdim ama seri 5 kitap olacağına 4’de bitirseydi keşke. 
Apollyon için bu kadar şey söylemiş olmama rağmen seride Melez’den sona sevdiğim ikinci kitap oldu, sonradan ise Safkan ve Tanrı geliyor. Burada Alex beni çileden çıkarmadı mesela. Diğer ilk 3’de tam dayaklık bir karakterdi.


Apollyon sürprizlerle dolu bir kitap olmuş. Kimler vardı kimler. Tabii kimlerin olduğu bende sır olsun ama halen daha bir karakter için Jennifer’a sinirliyim. Okuyanlar anlamıştır. -_- Onun sonu böyle olmamalıydı.
Kitabın ilk 90 sayfası yan kitap olan İksir’i kapsıyordu. Bu kitapta gereksizdi. Zaten 90 sayfa, yurt dışında neden ayrı çıkartılmış anlamış değilim. Ama bizim yayınevimiz Dex bizi düşünüp, ne gerek var ayrı çıkarmaya demiş İksir’i Apollyon’un başına ekletmiş. Parası biraz tuzlu olsa da -ki pek hak etmiyor- yine de iyi olmuş.

Alex, Seth’i geçtim ne çok üzüldüğüm kişi Aiden oldu. Oğlan ne çekti yaa, Alex’in yeni haliyle mi uğraşsın, yoksa eskiden yol arkadaşı olan ama sonradan Güneş tanrısı diye ortaya çıkan Apollyo ile mi uğraşsın bilemedi. Gerçi sonun da yine bir şeylerle uğraşıyordu. Üzüldüm haline. Jennifer pek acımıyor erkek karakterlerine :D Alex’in diğerlerine olan davranışlarını takdir ettim ama. Hele dayısı ile arasındaki diyaloglar falan çok tatlıydı. 
Kitapta en çok güldüğüm kişi ise Apollyo oldu. Uygunsuz yerlerde Tanrı güçlerini kullanıp birden ortaya çıkması beni benden aldı. Tekrar okuduğum yerler oldu bu kısmlar. Bir adet Güneş tanrısı Apollyo alabilir miyiz, yanına ek olarak Aiden’de olabilir mesele :P


Bu kitapta en çok sevdiğim yerler ise Alex’in bencil hallerinden bütün yandaş karakterlerin bir olup utandırması. Alex diyor ki “Lütfen benim için bir şey yapmayın, canınızı tehlikeye atmayın…” diğer karakterle ise (Dayısı, Olivia, Lahan vs. vs.) “Biz senin için değil, Dünya’yı kurtarmak için canımızı tehlikeye atıyoruz…” Orada gidip hepsinin alnından öpmek istedim :D

Başta dediğim gibi diğer kitaplara göre Apollyon’u sevdim. Seth’in fazla ortada olmamasına ve olsa da maşa gibi kullanılmasına üzüldüm. Sonradan bazı olaylarda verilen kayıplara üzüldüm. Yani bu tür kitapları anlamam zaten, hayal ürünü birini öldürmeyi neden bu kadar çok istiyor ve yazıyorlar anlamış değilim. Jennifer bu yönünle eksiyi aldın, bakalım Avcı'da kaç kayıp vereceğiz.
Uzun lafın kısası seri gereksiz uzatılmış olsa da sevdiğim bir seri kendisi, en kısa zamanda Avcı’yı okuyup seriye noktayı koymayı düşünüyorum. Yazarın kaleminde ve olaylara bakış açısından bahsetmeye gerek yok, illa ki bir kitabını okuyup yazar ile tanışmışsınızdır :D Tavsiye etmeme gerek yok kanımca, zaten bu kitaba kadar gelmişseniz devam edip bitirin derim. : )




Kitaba puanım 5/4


ALINTILAR^^


Apollo genzini temizledi. “Görüyorum ki bazı şeyler asla değişmiyor.”
Kaşlarımı çattım. “Ne demek bu şimdi?”
“Anlarsın ya, aşık aşık göz süzmeler falan. Hem de karşınızda –öhö-benim gibi bir tanrı dururken bile.”
Gözlerimi devirdim, bu yorumu duymazlıktan gelecektim…


*****


“Sonra bayıldı…”
“Bayılmadım,”diye homurdandım yanaklarımın kızardığını hissederek.

Alıntıya not: Bayılınca da mı rezil oluyorduk acaba? Ben sadece düştüğümüz de rezil olduğumuzu biliyordum da -_- Bayıldı diye utanıp, yüzün kızarması ne ya. -_-


*****



Kimi sırlar insanı özgür bırakırdı, bazılarıysa yok ederdi.




Başka yorumlarda görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^


3 Mart 2016 Perşembe

Tanrı//Jennifer L. Armentrout Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^ 
Bahar ayınada girmiş bulunmaktayız^^ Hayırlı baharlar olması dileğiyle^^ Bu sefer ki yazım başlıkta anlaşıldığı üzere yine bir kitap yorumu. Tanrı kitabını çoğunuz biliyordur, bilmeyenler için ise Jennifer L. Armentrout'un Lux serisinden sonra sevilen Melez Sözleşmeleri serisinin 3.kitabıdır.  Bir veya iki ay önce bu kitabın bir öncesi olan Safkan'ı okumuştum ve araya bir kaç kitap koyacağımdan bahsetmiştim. Aslında yine okumayacaktım ama N.Ablam seriyi bitirdiği halde tekrardan başladı ve kendisi Tanrı'yı okuduğu zaman benim de okumamı istedi. Bende tamam dedim, Kristin'dan sonra fantastik iyi giderdi :)  Ama bundan sonra gelen Apollyon kitabını bir kaç aya anca okurum. Nedeni ise birazdan sizlerle^^

Akit'in kuralları Alex'i neredeyse ölüme gönderiyordu. Konsey onun Catskills'de ne yaptığını öğrenseydi, onu kimse kurtaramazdı, tabii Aiden'ı da. Furiler, Alex'in peşindeydi, şimdi de onu ele geçirmek isteyen başka güçler var.
Alex sürpriz bir mektup alıyor, yazanlar karşısında ne yapacağını bilemiyor ve Seth'le gittikçe daha da yakınlaşıyor. Birlikte yaptıkları antrenmanlardan biri Alex'in bir Apollyon işareti daha kazanması ile sonlanıyor ve bu Alex'i bir adım daha Uyanmaya yaklaştırıyor.
Alex'in doğum günü yaklaştıkça sanki etrafındaki tüm dünya paramparça oluyor; geleceğin Apollyon'u aşk, kader ve yalanlar arasında sıkışıp kalıyor.
Tanrılar öfkelerini serbest bırakınca yaşam geri dönülmez bir şekilde değişecek. Furiler, İblisler, Safkanlar, Melezler ve Avcılar hiç beklenmedik bir geleceğe hazırlanıyor. Tarih tekerrür ediyor fakat bu defa işler, pek de iyi gitmiyor.

NOT: İLK İKİ KİTABI OKUMAYANLAR YORUMUN DEVAMINA BAKMASIN DERİM ;)

İlk iki kitabı okuyanlar için konu çok ilginç olabilir çünkü Safkan'ın sonu akıl alır gibi değildi :O Yazar nasıl sonlandıracağını biliyor canlar, bu kitapta çok tatmin edici bitti diyemem :D N. Ablam Apollyon'un merak edeceksin demişti, gerçekten de merak ettim ama bazı nedenler onu bile kursağımda bıraktı -_- 
Alex karakterini tanımayan yoktur, ilk kitaplarda Alex'in çok önemli biri olduğunu öğreniyoruz, bir Apollyon'dur. Ve Seth'de onun Apollyon eşidir. Bu kitabımız da uyanmasına çok az kalıyor ve Alex bu durumdan çok ama çok korkuyor. Zaten fazla olan düşmanı gün geçtikçe daha çok artıyor ve işler çığırından çıkmaya başlıyor ama güvendiği insanlardan yediği tekmeler ise düşmanlarından bile daha fena hale sokuyor Alex'i. Bunlar ise zor işleri daha imkansız hale getiriyor. İşte burada benim Apollyon'un hemen okumama nedenim beliriyor. Bu tarz kitaplardan durumuna göre baş kız karakteri sevmediğimi bilirsiniz, hatta ve hatta sizler de benimle aynı duyguyu paylaşıyorsunuz biliyorum. Melez ve Safkan'da Alex'e hiçbir şey demedim, sevdim kendisini ama bu kitapta sanki sevdiğimi anladı da tam tersini davranmaya başladı. Gel de sinir olma, kitabı bitirene kadar dişlerimi sıktım. Bu kadar salak bir kız olamaz yaaa -_- Bir de bitirdiğim sırada hastaydım, hasta halimle mi uğraşayım bitmeyen kitapta bu salak kızla mı? Neyse ki bitti de bir nebze de olsa içim rahatladı :P Diğer kitaplarda da böyle davranır görün bakın ama seriyi tamamlamak için katlanacağım :P Sende çok saydın bu kıza sakın demeyin, okuyunca beni anlayacaksınız :D


Aiden, yaaa her kitapta bu oğlana sevgim daha çok artıyor. Zaten Safkan'ın sonun da vaaay be dedirtti bu kitapta ise nasıl bir Avcısın sen dedirtti :P Tabii Seth'in yeri ayrı ve halen daha yaptıklarından sonra bile %50 %50 ama olsun Aiden daha başka yaaa, nereden buluyor bu kızlar böylesini anlamış değilim. Yazarlar gerçekten çıtayı yükseltebildikleri kadar yükseltiyorlar! Neyse iç dökme buraya kadar. Kitabımız da Aiden'i bir kez daha seviyorsunuz ve o sonda kitabı Aideeeen!! diyerek kapatıyorsunuz :D Spoi değildir bilginize ;)
Not: Safkan'da tahmin ettiğim bir şey vardı, bu kitapta gün yüzüne çıkıyor ve bilin bakalım ne oluyor, tabii ki de benim tahmin ettiğim şey oluyor :D Orada Alex'e yine bir yuuh dedim yaa neyse :P


Kitabımız başlarda durağan başlıyor. Sonlara doğru adrenalin üst seviyedeydi. (Şu an uykulu bir şekilde yazıyorum, hata varsa sonradan düzeltilecek :) Esneme.) Serinin başı nasıldı sonu nereye gidiyor artık bilemiyorum, her kitapta başka türlü şaşırtıyor bizi yazar(Esneme) seviyorum böylesini. Mesela bu kitapta şok olacağınız çok şey var. Ahh ahh keşke yazabilsem ama bende kalsın, sizlerde okuyunca öğrenin. İnanın benim kadar şaşıracaksınız. (Esneme) Yazara bir kaç nedenden dolayı kızmış olabilirim, hayır yani neden öyle şeyleri bu kitaplara eklerler ki -_- 
Çok büyük hayal kırıklığı -_-
Doğrusu kitap elimde bir haftadan uzun kaldığı için bazı yerlerin de sıkılmış olabilirim, zaten Alex'e sinir olduğum yerler vardı, birde sıkılmam üstüne tuz biber ekledi, o yüzden sırada ki kitabımı okumak istesem -ki sanmıyorum- bile biraz daha müsait olduğum zaman da okumayı hedefliyorum. Ama ne zaman hedeflediklerim, düşündüklerim oldu ki :P

Bu yorum bildiğiniz iç dökme yorumuna döndü, daha fazla uzatmadan tavsiye edeyim de bitireyim :P Yazarın kaleminin akıcı olduğunu her yorumda belirtiyorum. Zaten yazarın hayalperestliği tartışmasız mükemmel. Okuyucuyu nereden vuracağını iyi biliyor Jennifer'cığımız :D Gerçi seri 5 kitaplık olsa da daha fazla uzatmadığına da seviniyorum :)
Çok seri, az okur. Usandık çünkü -_-
Bambaşka bir serüvene adım atmak istiyorsanız Melez Sözleşmelerine bir şans verin derim. Alex sizi de benim gibi sinir edebilir ama yazarın kalemi harikadır ;) Her fantastik severe tavsiye ederim ;)


Seri bilgisi^^




Ne yalan yazmaya üşendim, bende Safkan'da yazılan seri bilgisinin ekran görüntüsünü alıp buraya ekledim :D Zeki ben :P


Diğer kitap yorumları;
Melez kitabının yorumu için Tık Tık!!
Safkan kitabının yorumu için Tık Tık!!



Kitaba puanım 5/4


Alıntılar^^

Gözlerimi kapalı tutuyordum çünkü ona bakmak bir zaaftı. O benim zaafımdı.


*****

Ben hayaletlere inanmıyordum.
Aiden ise inanıyordu.
Leon ikimizin de salak olduğuna inanıyordu.

Alıntıya Not: Leon var ya Leon...Neyse okuyunca öğrenin :D


******

Seth hızlıca bir yere gidiyor gibiydi. "Sadece bir saatliğine yerinde olmak isterdim." deyip güldü. "Yok, yok. Unut gitsin. İstemez. Kendime olan güvenimi öldüremem."

Alıntıya Not: Bildiğimiz esprili Seth^^




Bir yorumun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^



12 Ocak 2016 Salı

Safkan//Jennifer L. Armentrout Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Blogumun 2016 yılının ilk yazısını da yazıyorum. Ve bu ilk yazım da kitap yorumu^^ Yeni yılın kitabı ise Safkan oldu, Melez sözleşmeleri serisini tamamladıktan sonra okumaya başlamaya karar verdim. Yıllar önce Melez kitabını okumuştum, Safkan'a başladığım zaman ise Melez kitabını komple unuttuğumun farkına varıp tekrardan okumaya başladım. Onu bitirdikten sonra ise hiç ara vermeden Safkan'a başladım. Böyle yapmak iyi mi oldu bilemedim ama zaman kısıtlaması nedeniyle kitap elim de biraz süründü.

Bir yanda ihtiyaçlar. Bir yanda kader...
Doğaüstü bir yaratık olmak tam olarak muhteşem bir şey değil; özellikle her gittiğin yere "diğer yarının" da gittiği düşünülürse. Seth, eğitimde, ders dışında ve hatta yatak odasında Alexandria'yla birlikte ve bu hiç de eğlenceli değil. Aralarındaki bağın kabuslardan uzak kalmak gibi faydaları da var ama Alex'in safkan yasak aşkı Aiden'a olan hisleri üzerinde hiçbir etkisi yok. Ya da Aiden'ın onun için feda edecekleri üzerinde.
İblisler binayı istila edip öğrencilere saldırınca tanrılar furileri salıyor üzerlerine. Furiler, öğrencilere ve tanrılara karşı en ufak tehdidi ortadan kaldırmakla görevliler, buna Alex ve diğer Apollyon Seth de dahil. Bu sorunlar yetmezmiş gibi, gizemli bir varlık Seth'i tehdit ediyor, Alex de tehlikede. İşin içine tanrılar girince bazı kararlardan geri dönmek çok ama çok zor. Alexandria kaderinde yazanla bilinmez arasında bir seçim yapacak. 
Safkan, Melez Sözleşmeleri serisinin ikinci kitabıdır.

Not: Melez kitabını okumayanlar yorumu okumasın! :)

Konumuz da az bir şeylerden bahsediyor ama olaylar kitapta. İlk Melez kitabının sonun da insanları şok edecek şekilde bitmişti. Alex iblis olan annesini öldürmüş ve Apollyon olduğunu Seth yardımıyla öğrenmiştir. Annesinin yıllar önce neden kaçtığı ortaya çıkınca ve annesiyle hesaplaşmak için girdiği savaşı merak eden Konsey üyeleri ise New York'a olayları birde Alex'den dinlemek için çağırırlar. Gitme zamanına daha vardır ve o sırada da çalışmalara devam etmektedirler. Tabii bu sıra kampüsü iblisler tehdit etmeye başlar. Yasaklar ve ayrımlar başladıktan sonra Alex ne kadar kızsa da yapacak bir şeyi yoktur. İşte bu andan sonra olaylar başlıyor. Bu kitapta Alex'e kızdığım yerler oldu ama hak verdiğim yerler daha çok oldu. Bir kere kendilerine yapılan ayrıma karşı, buna benden sinir oldum ve karşıyım. Onlar da insan. Bakalım seri devamın da ne gibi değişiklik olacak bu konu hakkında.


Alex'den sonra Seth ve Aiden <3 ikisi de taş, ikisi de korumacı, ikisinin de hayranı bi dolu vs. vs. vs. Ne kadar övsek az. Alex çok ballısın vesselam :D Normal de bir kitap da aşk üçlemesinden nefret ederim, en çok da Alacakaranlık Serisin de sinir olmuştum ama burada çok farklıydı. Alex'e hak veriyoruz bu konu da, o yüzden bunun üzerin de fazla durmayacağım. Seth yine kendini beğenmiş, her olaya espri ile yaklaşan ve Alex'in en büyük destekçisi oluyor. Alex ile atışmalarını çok sevdim^^ Sırf Seth'in olduğu bir kitabı hiç sıkılmadan okur insan o derece tatlı ve komik biri :) Aiden ise, o bambaşka biriydi. Bizim ne yapamaya çalıştığını anladığımız ama Alex'in anlayamadığı kararlar alıyor kendisi, tabi ilerleyen kitaplar da bunlar ortaya çıkacak ama ne zaman :) Bu kitap da canım Aiden az gözüktü ama olduğu sahneler ise bir kitaba değerdi^^ İlerleyen kitaplar da daha çok görmek dileğiyle^^




İlk kitap Melez'i sevdim ama bu bazı yerler de çok sıktı. Belki benim hemen okuyamamam etkili olmuştur bilemiyorum, artık bunu ilerleyen kitaplar da göreceğiz. Gerçi öyle bir sonla bitti ki devam kitap heyecan ve bol bol olaylarla geçecek gibi^^ Kitaba yeni karakterler geliyor, Konsey üyeleriyle tanışıyoruz ama tanışmasak da olurdu :P Alex'in yaptığı bazı hareketlere hak vermedim değil ben olsam dayanamazdım, yine öyle asi bir karaktere göre yazar iyi idare etmiş :D Bu arada yazara bazı olaylar yüzünden çok kızdım. Neden? Diye çok sordum ama kadın kim bilir nasıl bir oyun oynuyor bizimle okuyup göreceğiz.

Seriyi okumayan kalmamıştır her halde ama fantastik severlerin çok seveceği ender serilerden biri olduğu için fantastik severlere artı herkese de tavsiye ediyorum. Fantastik okumaya başlamadıysanız bu seri sizin ilginizi çekebilir ve ilk fantastik seriniz olabilir ;) Yazarın illa bir yada iki kitabını okumuşsunuzdur. Yazar yazıyor yani, kalemi akıcı, olaylar ilgi çekici o yüzden kalemini de bu seriyi de tavsiye ediyorum^^ Serinin devamına gelince  ne kadar merak etsem de hemen okumam diye düşünüyorum. Üst üste okuyunca fazla geldi gibi ama arayı fazla açmamaya da çalışacağım^^



Seri hakkında bahsedecek olursak, serimiz 5 kitaptan oluşuyor ama yazar Seth'in hikayesini de yazmış. Lakin Dex'den tık yok. Bakalım o ne zaman çıkacak, merakla bekliyoruz^^


Serimiz kapağı harika olan nadir seriler unvanını da almaktadır <3


Bu kitap ise Seth'in hikayesini anlattığı kitap. İki kapak var ama soldaki ilk çıktığı zaman amatörce yapılmış bir kapak gibi ama orijinal kapak sağdaki^^ Ve ikisi de iyi ama yine de ben soldakini tercih ederim :P  Titan serisi olarak geçiyor ama sadece bir tane kitap çıkmış. Ya bir kitapla bitiyor yada yazar halen daha yazmaya devam ediyor. Bunu zamanla göreceğiz ;) 



Kitaba puanım: 5/4


Alıntılar^^


Aiden ve Seth'le hem hafta içi hem hafta sonları dönüşümlü olarak çalışıyordum. Sanki velayetimi ortaklaşa paylaşmışlardı ama bugün henüz diğer yarımı görmemiştim. Tuhaftı bu, çünkü genellikle yakınlarda pusuya yatardı. 

Alıntıya Not: Bu kız şanslı diyorum kimse takmıyor :P


*****


Duvardan ayrılan Seth tek kaşını kaldırdı. "Evet, aşkım, bu kulağa çok harika geliyor. Hançeri almayı unutma da gözümü oyabilesin. ...."

Alıntıya Not: Hep böyle didişiyordu bu ikili :P


*****


Sonra Aiden başını çevirdi ve Dawn'ın söylediği bir şeye gülümsedi. Ama sahte bir gülümsemeydi bu. Ne de olsa, ben bu gülüşler için yaşıyordum.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^