Selam^^
Nasılsınız? Şu an başka bir şey için bilgisayarı açtım ama ne onu yapabildim ne de yorum düzenleyebildim. En azından bu kitabın yorumuna başlayayım dedim, o da artık ne zamana devam ederim bilemiyorum. :D
Kitap için aylar önce hikayeden anket yapmıştım ama ikizimin istediği kitabı okudum, bunu da en kısa zamanda okumayı aklıma koydum, okudum da. Şimdi hangisi daha iyiydi diye sorarsanız bence bu kitap Karanlık Zihinler'den daha iyiydi. :D Evet anket olarak ilk Karanlık Zihinler çıksa da bu kitabı daha çok sevdiğim bir gerçek. Belki o kitap biraz durağan geçtiğinden ya da benim geç bitirmemden bilemiyorum bu bir tık önde. Ama seri olarak ikisini de çok merak ediyorum, öyle bir yerde bittiler ki kitap.
Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı.
O, artık masum değil…
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş
Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.
Konuların şöyle gizemli oluşuna sinir oluyorum, arkadaşım ben okuduğumu bilmek isteyen bir okurum. Tamam çok dikkat etmiyorum, anca okuyunca konuyu anlıyorum ama en azından neyi anlatacağını çözüyorum.
Neyse. Ben anlatayım bari. :D
Okul ama lise mi üniversite mi okuduğunu pek anlamadığımız kızın hayatı sıra dışıdır. En yakın arkadaşının bile bilmediği ailesi ve işi olan Karou'nun hayatı çok zor geçmektedir. Fantastik ve dilekler ile uğraşan, değişik şekilleri olan(Buraları ben bile gözümde canlandıramadım, siz okuyup anlayın derim. :D) ailesinin verdiği görevleri yapan Karou'nun hayatı en son ki görevinden sonra karışır. Ailesi ile buluştuğu gizemli kapılar işaretlenir ve bir gece bütün sığınaklar yanar. O sırada zorlu günler geçiren Karou'nun başına, kanatları kocaman olan melek musallat olur. Başta düşman gibi davranan meleği tanıdıkça aslında eskiden tanıdığını hisseder.
Melek ise başta kıza farklı bir çekim duysa da gerçekleri, kızın kim olduğunu gördükten sonra ikilemde kalır. Omuz omuza çarpıştığı arkadaşları ve Karou arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı.
O, artık masum değil…
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş
Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.
Konuların şöyle gizemli oluşuna sinir oluyorum, arkadaşım ben okuduğumu bilmek isteyen bir okurum. Tamam çok dikkat etmiyorum, anca okuyunca konuyu anlıyorum ama en azından neyi anlatacağını çözüyorum.
Neyse. Ben anlatayım bari. :D
Okul ama lise mi üniversite mi okuduğunu pek anlamadığımız kızın hayatı sıra dışıdır. En yakın arkadaşının bile bilmediği ailesi ve işi olan Karou'nun hayatı çok zor geçmektedir. Fantastik ve dilekler ile uğraşan, değişik şekilleri olan(Buraları ben bile gözümde canlandıramadım, siz okuyup anlayın derim. :D) ailesinin verdiği görevleri yapan Karou'nun hayatı en son ki görevinden sonra karışır. Ailesi ile buluştuğu gizemli kapılar işaretlenir ve bir gece bütün sığınaklar yanar. O sırada zorlu günler geçiren Karou'nun başına, kanatları kocaman olan melek musallat olur. Başta düşman gibi davranan meleği tanıdıkça aslında eskiden tanıdığını hisseder.
Melek ise başta kıza farklı bir çekim duysa da gerçekleri, kızın kim olduğunu gördükten sonra ikilemde kalır. Omuz omuza çarpıştığı arkadaşları ve Karou arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.