Fantastik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fantastik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Şubat 2024 Pazartesi

İç Boş Yeminler//Lexi Ryan Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın birinci ayı bitti bile, çok şükür kitap konusunda verimli bir ay oldu. Diğer hedeflerimizi henüz yapamadım ama kitapta iyiyiz çok şükür. Bu kitaplarda onlardan biri.
Geçen aylarda ikinci elde sıfıra aldım seriyi. Normalde bu tarz kitap almam, nedeni kitapta aşk üçgeni mevcut. Bunun için detaylı yazacağım inşallah ama buna rağmen ben okudum. Sevdim mi? Evet ama aşırı sinir olduğum şeyler oldu kitapta. Yine de çok sevdiğim, okumak için heyecanlandığım kitaplardandı. Hatta uzun zamandır böyle heyecanlanmamıştım.



Brie perilerle anlaşma yapmaktansa ölmeyi tercih ederdi. Onun için ölüm, onların zalim oyunlarından daha iyiydi. Ama Nasiğli Sarayı’nın sadist kralı kız kardeşini kaçırınca Brie, onu geri almak için her şeyi yapmak zorunda kaldı. Buna bizzat kralla anlaşma yapıp Nasiğli’lerin ezeli düşmanı Siğli Sarayı’ndan üç sihirli eser çalmak da dahildi…
Fakat Siğli Sarayı’nda özgürce dolaşmak sandığından çok daha zordu. Brie’nin tek seçeneği, düşündüğü gibi kötü kalpli olmayan Siğli prensi Ronan’ın gelin adaylarından biri rolünü oynamaktı. Kalbinin dikkatini dağıtmasına müsaade etmeyen Brie, kendince farklı amaçları olan bir Nasiğli çetesiyle işbirliği yaptı. Ama gizemli çete lideri Finn ile vakit geçirdikçe onun baştan çıkarıcı cazibesine karşı koyamadı.


Brie annesi kardeşiyle onu bırakıp gittikten sonra kaldıkların yerin kirasını ödemek için hırsızlık yapmaktadır. Bir gün yine hırsızlık yapıp kirayı ödemek isterken olmadık bir şey olur ve parayı ona vermek durumunda kalır. Kirayı vermediği gibide Brie'nin kız kardeşini Nasiğli kralına satar.
Perilerden nefret eden Brie şansına o akşam Prens için insan gelin seçmeleri olacaktır, bu da o vesileyle periler diyarına geçer.
Orada da işler sarpa sarınca yalanlar ve verilen sözler üzerine olaylar başlar.
Brie baştan sevdiğim bir karakter oldu, sonradan yaptıklarına aşırı kıl oldum. Yani evet aşk üçgeni tamam ama bu kızın gözleri kapalı güven sorunu beni benden aldı. Spoiler olarak yazacağım inşallah asdfghjk İçimde tutamam :D


Prens Ronan hakkında diyeceğim bir şey yok, ne sevdim ne de sevemedim. Nedeni yine spoiler olarak yazacağım ama umarım ikinci kitapta çok görmem kendisini. -_- 
Ve Finn. Ben Team Finn'ciyim arkadaşlar. Çünkü bu arkadaşın amacı belli, ben ikna oldum. Tabii bazı kısımlarda kendisine kızdım ama demiyor ki arkadaş sana nasıl güvenebilirim? Kimin yanında olduğun belli, nasıl açıklasın bütün sırları?
İşte yazarın saçmaladığı da bu. Yani ne yazacağını şaşırmış, şunu söylese Finn çok haklı çıkacak ama ikinci kitaba konu kalmalı.
Finn'i daga çok okumak dileğiyle, çünkü bu kitapta kendisini çok istediğimiz yerlerde göremedik. -_-


Yazarın kalemi güzeldi ama konunun gidişini bir türlü toparlayamadı. Yani bu konuya, bu gidişat olmamış ve aşk üçgeninden ne kadar haz alabilir bir insan? Birini seviyor ama diğerini de yedekte tutayım kafasında. Oyy spoiler yazmadan nasıl yorum yapayım bilemiyorum.
Son kısımları okurken dedim tamam bir şeyler olacak ama beni tatmin etmeli yoksa çok kızarım. Son sayfalara geldim ve kitabı bırakıp göbek atmaya başladım. Yine çünkü istediğim oldu, iyi oldu!!!
Ohhh  dedim, sana iyi oldu dedimm. :D
İkinci kitapta aklı başına gelirse ne mutlu ona. Tamam güveni çok sarsıldı ama neden birine çok güvenirken diğerine sonsuz güveniyor, yürek mi yedin kardeşim????


-Spoiler Başlangıcı-

Prens Ronan'ın Brie'nin ilk aşkı Sebastian'ın çıkmasına çok şaşırmadım, zaten öyle saçma bir şekilde çıktı ki ortaya bu nedir dedim sdfghjklş
Ve neden Finn'ı seviyorum şimdi söylüyorum. Çünkü kendisi krallığını, halkını kurtarmak için bir şeyler yapıyordu, peki Prens? Anasının yolundan giden, yalanla, dolanlar Brie kandıran Prens'i mi tutayım? Biraz önce ohh iyi oldu diye yazdım ya, işte o son kısımda Brie Prens ile bağlanıyor ve Brie bi uyanıyor(Burada işler biraz değişik) Presn bunu kandırmış sdfghjkl
İyi oldu kiiiiii
Niye çünkü Finn arkasından iş çevirirken sana tabii ki güvenmeyecekti, çünkü Prens'i seviyorsun ve sürekli onun yanındasın nasıl her şeyi anlatacaktı?
Yazar işte burada saçmalamıştı.
Brie kız kardeşi için ortalığı elli altıya verdi ama gününü de gün etti. Sonrasında kurtardın ne oldu?
Bıraktı kız kardeşini döndü prensinin kollarına.
O ihanet sana çok bile Brie!!!!
O yüzden kızdaki güven mevzusuna aşırı sinir oldun. Ne oldu güvendin? Arkandan çok güzel vurdular, iyi oldu -_-
Finn en azından haklıydı, peki Prens?
İkinci kitapta hemen inanıp prense koşarsa aşırı kıl olurum.
O yüzden azıcık sinirim geçsin öyle okumayı düşünüyorum.

-Spoiler bitişi-



Brie'nin kız kardeşim deyip sonradan yaşadıkları aşırı saçmaydı, bak diyorlar ki aynaya güvenme bu kız güveniyor. Sonra ne oldu?
Bu kızın cidden güven problemi vardı, kime ve neye güveneceğini şaşırmış.
Bir de okuduğum yorumlara göre kitabın konusu çalıntıymış gibi, yani Dikenler ve Güller Sarayı kitabına benzeten var. Yani şimdi düşününce benzer yerler aklıma geliyor ama okurken hiç öyle düşünmedim.
Sarah'ın kalemi aşırı ağır, beni boğuyor nedensizce. Evet hayal gücü iyi ama son yaptıklarından ve boykotlardan sonra aklıma bir şüphe düştü. Kimden esinlenerek yazması beni boğuyor olabilir.
Ne demek istediğimi bence anladınız. :D
Eğer kitap çalıntıysa üzülürüm ama bu konuyla da hak veriyorum yani. Esinlendin, esinlendin bari güzelce yazsana kardeş. :D

Uzun zamandır böyle heyecanlandığım fantastik bir kitap okumamıştım. Periler alemini sevdim, sonrasında ortaya çıkan gerçeklerde tam olması gerektiği gibiydi. Şaşırdığım yerler oldu. Bu konuda cidden çok beğendim, buna söz edemem ama karakterin beni sinir etmesi illa ki kitaba olan sevgimi zedeledi.
İkinci kitabı hemen okumam gibi ama kız yine aklı bir havada güvenecek mi onu merak etmiyor değilim. Belli ki yine aşk üçgenine devam.
Yorumumdan sonra almak, okumak size kalmış. Benim anlatacaklarım bu kadar sdfghjkl



Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


Artık karşı evde yaşayan tatlı, beş parasız çırak değildi. Ben de peri prensesi olmak isteyen masum bir kız değildim.


*****


Bana böyle baktığı zamanlarda, evden tanıdığım o çocuğu görmek kolaydı. Diğer her şeyi unutmak ise çok daha kolaydı.


*****


En çok hangisinden nefret ediyordum bilmiyorum: Ona oyun oynuyor olmamdan mı, yoksa söylediklerimin doğru olmasından mı?


*****


"Savaş hepimizin kötü yönlerini ortaya çıkarır."
(Bknz. Beddua etmeyen ben son zamanlarda olanlar için ufaktan ediyorum bence.)


*****


"Umarım her zaman dilek dileyecek bir yıldız bulursun Abriella, inanacak bir sebep de."


*****


Ben kolayca kandırabilecekleri güzel bir kızdan ibaret değildim.

Alıntıya not: Kusura bakma canım ama öyleydin. -_-





Bir yorumda böylece biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^






13 Kasım 2023 Pazartesi

Kılıçlar ve İnciler//Rachel Hawkins Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bu kitabın yorumunu yazmaya başladığım zaman ilk satırı yazdım sonra öyle bir hasta oldum ki, üç gündür bakamadım şuralara, zaten olayları biliyorsunuz(F*listin, Kesin burada yasaklarlar -_-) ondan da pek havamda değildim. Şimdi unutmamak açısından bir yerden başlayayım dedim.
Bu serinin ilk kitabı ne zaman aldık hiç hatırlamıyorum bile. Sonra geçen kışın indirimde olunca son iki kitabını daha alıp seriyi tamamladık ama yine okumadım iyi mi?
En sonunda sürekli indirim listesinde olunca okuyayım dedim, almak isteyenlere fikir olur.
Kitabı sevdim, böyle çerezlik fantastik kitaplardan biriydi ama değişikti. Değişik olmasına sonra değineceğim inşallah^^


Harper Price, lise balosunda kraliçe ilan edilmeye hazırdı ama balo esnasında okulun hademesiyle tuhaf bir karşılaşmadan sonra biraz… sıradışı güçleri olduğunu fark etti. Artık sadece giyimi ve dersleri değil, uçan tekmeleri de oldukça iyiydi. Hayatı çok garip bir yön almıştı. Kadim ve güçlü muhafızlar olan paladinlerden biriydi.
İşlerin daha da saçma bir hal alamayacağını düşünürken, kimi koruması gerektiğini öğrenmişti: David Stark, çocukluğundan beri sevmediği ve okul hayatı boyunca her şeyi burnundan getiren öğrenci muhabiri. David gizemli bir kehanetin parçasıydı. Ancak Harper, David’den eskisi gibi nefret etmemeye başlayınca durum karışacak ve David’in kaderi belki de dünyanın sonunu getirecekti.


Harper aylardır beklediği baloda taç giyeceği için heyecanlıdır. Makyajı için lavaboya gider ama o dakikadan sonra işler değişir. Başta olayları anlamaz, hatta korkar ama ta ki başından geçen olaylardan iz kalmayınca kafası daha da karışır. Kimse gelip mevzuyu anlatmayınca okulda, bir de nefret ettiği David’i koruma iç güdüsü ortaya çıkınca işler daha da karışır.
Harper diğer karakterlerden farklı bir karakterdi. Yani okulun en güzeli, en başarılısı ve kraliçe olmuş ve öyle de mezun olmak istiyor ama rast geldiği durumdan sonra edindiği güçler ile bambaşka biri olur çıkar. Devamında bunu kabullenememesi normaldi, yani atalarından gelen bir şey yok, şans eseri bir yerde oldu ve başına bunlar geldi. O yüzden yazarın böyle yazmasına baştan kızsak da zamanla anlayışla karşıladım.
Son kısımdaki mevzular biraz karışıktı gerçi, öyle olmasını ister miydim? Hayır. :/


David çok tatlı bir karakterdi, onun karakteri ve yaşadıkları hakkında pek bir şey yazmak istemiyorum çünkü spoiler olur ama bu tarz karaktere bayılıyorum. Böyle sessiz sakin ama her yerden ortaya çıkan karakterlere. David mesela Harper'ın düşmanı gibi ama işler bambaşka. Biraz nefretten aşka gibi bir olay vardı kitapta. Severiz^^

Diğer karakterlerde bazısı için üzüldüm ya, yazar neden böyle yazıyorsun bacı? Derdin nedir yav? Bir de son kısımda olaylar nedir öyle sdfghjk Yani bir şeye benzeteceğim ama spoiler olacak ama sonunu böyle bitmesini bekliyor muydum hayır. İkinci kitapta olaylar, olaylar yani.
Yazarın kalemi biraz değişikti, yani ilk bölümlerde ne yazdığını zor anladım, alışmakta zorlandım ama bu yazarla mı, yoksa çeviriyle mi alakalı bilmiyorum. O yüzden ilk alışmakta zorluk yaşarsanız pes etmeyin, devamında açılıyor ve bakıyorsunuz olaylar bir anda hızlanmış, heyecan tavan.


Serinin ilk kitabı olduğunu için adapte olmakta zorluk yaşamış olsak da ilkin günahı olmaz demişler, devamında bakcaz. :D
Bu arada evet diğer serilere göre çok aksiyonlu değildi, tam bir fantastik kitap değildi ama nedensiz sevdim ben ya. Nefretten aşka olayı yüzünden olabilir, karakterlerin birbirlerine olan bağlılığı da olabilir bilmiyorum ama ben cidden sevdim. Devamını merak ediyorum ne kadar sonu değişik bitmiş olsa da. Hatta konusuna hemen baktım hoşuma da gitti hani. :) İnşallah ilk kitaptan daha güzel olur. :)
Bu arada Hepsi Burada'da 5 kitap 150₺ indirimde son kitap ekli. Genelde indirimde oluyor bu seri ama satışa göre ekleyip çıkarıyorlar herhalde bilemedim. Ama almak isterseniz Burayı!! tıklayıp kampanyaya bakabilirsiniz. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Evren size süper güç ve süper hız ve daha önce hiç sahip olmadığınız savaş teknikleri veriyorsa, aynı zamanda korkmamak için de bir güç vermeli.


*****


Ve o an içimdeki kurt daha küçük bir kurda dönüştü.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarımda görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^





6 Eylül 2023 Çarşamba

Şafağı Ör//Elizabeth Lim Blogları Canlandırma Projesi Ağustos Ayı Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Eski Sevgili Mevzuları bittikten sonra canım güzel bir fantastik çekti ve uzun zamandır kitaplıkta bekleyen Şafağı Ör kitabını elime aldım.
İki kitaptan oluşması en sevindiğim nokta, biliyorsunuz seriler zaten uzun bir de fantastikler olunca daha uzun oluyor. O yüzden daha çok seviyorum bu seriyi.
Konuyu okuduğumda farklı bir evren ve fantastik olaylar bekliyordum ama bunu beklemiyordum.
Kitabı sevmemi sağlayan en büyük etken buydu mesela, tabii sonradan olanlar da güzeldi ama bu daha güzeldi.


Maia Tamarin, bir zamanlar oldukça ünlü bir terzi olan babasının dükkânında dikişçi olarak çalışıyordu. Herkes onun iyi bir evlilik yapmasını bekliyordu ama o, diyarın en büyük terzisi olmayı kafasına koymuştu.
Sarayda yeni bir İmparatorluk Terzisi seçileceği konuşulurken, onlara da bir davet gelmişti. Tamarin soyadını ne hasta babası ne de dikişten anlamayan abisi onurlandırabilirdi. Bu kez ipleri eline alma sırası, abisinin yerine geçip saraya gidecek olan Maia’daydı.
Yalanlar ve entrikalarla dolu bir yarışma başlamak üzereydi. Sırrı keşfedilirse sonunun ölüm olacağını adı gibi bilmesine rağmen, hayalleri uğruna elinden geleni yapmak zorundaydı. Başbüyücü Edan’ın gözleri sürekli üzerindeyken güneş, ay ve yıldızlardan dokuyacağı kaderinde en büyük yardımcısı, ailesinin en gizli mirası olacaktı.


Maia ünlü bir terzinin kızıdır ve üç abisi ve babasıyla yaşamaktadır. Annelerini kaybettikten sonra babası da her şeyden elini, eteğini. çekince terzilik işi Maia’nın kalır. Ülkesinde savaş çıktıktan sonra ise abileri askere gider ve sadece biri geri döner.
Bir gün kraliyetten gelen adamın terzi babasını ya da terzilik yapan oğlunun birinin saraya çağırır ama evde anlık terzilik yapan tek kişi Maia’dır.
Bu işe muhtaç olan Maia abisinin kılığına girip saraya gider. Yeni müstakbel kraliçenin düğün kıyafetlerini  yapmak için bir yarışma düzenlenir ve Maia orada zorlu şartlar altında olmasına rağmen kazanmayı başarır. Kılık değiştirdiği için yakalanmaması gerektir ama bazı kişiler tarafından yakın takibe alınması onu tehlikeye sokar.
Maia’yı çok sevdim, cesareti, başarıları, terziliği falan hepsi çok güzel anlatılmıştı. Abisinin kılığına girip gitmesi büyük cesaret ister.
O yüzden cidden sevdim, son kısımda biraz daha akıllıca kararlar verebilirdi, çünkü başka bir şeyi seçseydi hepsi kurtulacaktı ama burada bir fedakarlık yaptı. Kalbim kırık.
 Bakalım devamında neler olacak.


Bir de başbüyücü Edan var, gözü sürekli Maia’nın üstünde ve ne yaparsa yapsın her şeyi bilmekte.
Edan hakkında ne yazarsam spoiler olacağını bilediğimden burada bırakıyorum, siz okuyun öyle öğrenin. İnşallah ikinci kitapta daha detaylı anlatırım unutmazsam buraya bunu yazdığımı. :D


Kitap fantastik yönünden daha sakindi ama evren olarak daha detaylıydı. Ve kitabımız bir yerden sonra yolda geçti. Ben bu tarz kitapları sevmiyorum açıkçası, ne olacaksa sarayda, evde ne bileyim bulundukları yerde olmasını isterim. Yer değişimi olacaksa bile kısa sürmesi hoşuma gider.
Kitapta tek sevmediğim şey buydu, bir de hayaletli bir kısım vardı. Okurken ürktüm ne yalan, devam kitapta az okuruz inşallah. :D
Kitaptaki bir sırın çok fazla uzamaması ise o şaşırtan olaydan sonra en sevindiğim şey oldu, öyle sakız gibi uzayan yalanlardan gına geliyor bana, yazarda benim gibi sabırsızsa demek ki. :D


Kitap hakkında ne yazsa spoiler olacak, o yüzden ben yazardan falan bahsedip kısa tutayım.
Yazarın kalemini sevdim, ilk okuduğum kitabı bu, kendisi masalları değiştirip bir sürü kitap yazmış, onları da çok merak ediyorum ama çok pahalı. :/
Serinin kapakları da çok güzel, hatta kapaklar kadife hissi veriyor, bayılırım.
Hızlı okunmasına ayrı tav oldum, fantastik dedin mi hızlı okunacak arkadaş. :D
Terzi olarak Maia’nın yaptığı elbiseleri tasvir edişi çok iyiydi, hayal etmek bile mümkün değildi bence. Eğer aklında bir tasarım varsa bence bunu çizime dökmeli. ;)
Yabancıdan okuduğum kitaplarda genelde çok fazla hata olmazdı ama bu kitapta o kadar çok hata vardı ki gözüme battı. Zaten baskı hatası vardı, ikinci baskıda düzelmiştilmiş ama ben birinci baskıyı almışım ne yazık ki. :/


Fantastik olacak, akıcı olacak, evreni seveceğim, yolda geçen kitaplara bayılıyorum diyorsanız işte size kitap, hatta kitap gibi kitap. Son zamanlarda okuduğum, beni şaşırtan ve okumak için heyecanlandığım fantastik kitaplardan biri oldu, o yüzden beş üzerinden beş veriyorum. Yol mevzusunu bir kenarı atacağım, o da kendince güzeldi. Beni şaşırttığı ve memnun ettiği için yol mevzusuna bir kerelik göz yumabilirim, umarım devamında olmaz. :D




Ağustos ayında Savaş, Tarih ve Yolculuk konusunu ele almıştık, ben de kitabımızın geneli yolculukta geçtiği için BCP için yazayım dedim^^
Eylül ayının teması Gotik ve Gerilim, katılmak isterseniz bekleriz^^




Kitaba Puanım 5/5^^
 




Alıntılar^^

İmparator Khannujin'de tuhaf bir şeyler vardı. Tuhaf ve mükemmel, diye düşündüm.
Ya da tuhaf ve korkunç


*****
"Bunun sadece bir efsane olduğunu sanıyordum."
"Bütün efsanelerde gerçekten bir kıvılcım bulunur. Bazen bir kıvılcımdan fazlası."


*****

"S-s-sen üşümüyor m-m-musun?"
"Senin yanındayken üşümüyorum."


*****

"...Yeminime gelince... Onu çiğneyeceğime söz veremem ama seni mutlu etmek için elimden ne gelirse yapacağım, Maia. Buna söz verebilirim."


*****

Derin ve içe işleyen bakışları beni delip geçti. Direncimi kırdı.
"Bildiğim bir şey var ki, Maia Tamarin seninle birlikte olmak beni hiç olmadığım kadar mutlu ediyor."



Maia ve Edan <3



Bu da serinin diğer tasarımı. Bizimkilerde güzel ama bu da olabilirdi <3
Şu renklere bakar mısınız????




Başka yazılarımda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^






31 Temmuz 2023 Pazartesi

Dikenler Şehri//C.N. Crawford Kitap Yorumu^^

Herkese merhabaaa^^
Böyle başlamayalı uzun zaman olmuştu, özlemişim eskileri yazmayı. Blogumda öyle ahım şahım değişiklikler yapmıyorum, hatta en son değişimi pandemiden önce yaptım diye hatırlıyorum. Çok değişim insanı değilim, o yüzden kalıyor böyle. :)
Yazı olarak eskiye göre hareketsiz, mesela eskiden mim falan yazardık ama o da yok. Film yorumları yazardım, onu da bıraktım çünkü eskiye göre çok az film izliyorum. Şimdi işte sadece kitap ve dizi yorumu kaldı. Alışverişleri bile çok geç yazıyorum. :/
İç dökmeli bir başlangıç oldu, kitabımıza dönelim. :)
Serinin birinci kitabı olan Dikenler Şehri'ni sevdim ama en sevdiğim o sonunda bizi merakta bırakmasıydı. Normalde hiç sevmem, hatta derim ki seri tamamlansın öyle başlayayım okumaya ama bu sefer yeni kitap olduğu için okumak durumunda kaldım ve olanlara bakın. :/
Yine de, bunlara rağmen cidden sevdim.



Bir zindanda kendi kendime doğum günü şarkısı söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Ama akıl almaz derecede seksi bir iblis içki içmeye gittiğim barı basınca tam da öyle oldu. O iblis, Kaos Lordu olarak tanınıyordu ve beni, bana ikizim kadar benzeyen biriyle karıştırıyordu.
İyi ki doğdum. Sonunda kanımı tattığında benim düşündüğü kişi olmadığımı anladı. Ben de ortak bir yanımız olduğunu fark ettim; ikimiz de intikam arzusuyla yanıyorduk. Böylece bir anlaşma yaptık: Annemin katilinin izini sürmek için yasak şehirde kalabilecek, karşılığında da onun arzuladığı intikamı almasına yardım edecektim. Sadece koca bir şehir dolusu iblise rol yapmam gerekecekti. Ama bir sorun vardı: O, benim baş şüphelimdi. Bunu hatırlamak onunla iş birliği yaparken gittikçe zorlaşıyordu. Kaos Lordu’nun her sıcak dokunuşuyla tehlike girdabına biraz daha çekiliyordum. Onun büyüsüne tamamen kapılırsam beni bekleyen tek şey ölüm olacaktı.


Rowan burs alıp dikenler şehrinde okumak ister, çünkü seneler önce ölen annesinin intikamını almak zorundadır. Bunun içinde iblislerin olduğu dikenler şehrine gidip, annesine bunu yapanı bulmaktır.
Kötü bir günün ardından arkadaşıyla eğlenmeye giderken karanlık lord ile karşılaşır ve bir anda hayatı değişip bambaşka bir insana bürünür.
Rowan'ın azmini sevdim, olması gereken kişi olduğundaki o motivasyonu harikaydı. Sürekli o olsaydı böyle yapardı düşüncesi çok hoşuma gitti. Şurada pot kıracak diyordum ama beni şaşırtıyordu.
Böyle aklı bir havada, boyundan işlere kalkışan bir karakter değildi. Genelde bu tarzda karakterlerimiz dik başlı olduğundan böylesine denk gelince şaşırıyoruz. :D
Devamından büyük sürprizleri var gibi ama bakalım neler olacak. :)


Karanlıklar Lordumuz vay anasını sayın seyircilerdi resmen. Aslında ne olduğu ortada ama zaten genel fantastik erkek karakterlerimiz böyle değil mi? Ama Rowan'ın tasvir edişi başkaydı, beğendimm :D
Lord hem bize hem de Rowan'a karanlık biri olduğundan kendisini okuyup öyle tanıyım derim ama seveceğinizden eminim ve sonuna rağmen kendisine hayranız :D Gazabından korkulacak bir karakter, neler yaptı neler :O

Kitapta geçen kral, arkadaş ve düşmanda vardı tabii ki ama kitabımız kısa olduğundan çok ön planda değillerdi. O yüzden pek kimseden bahsetmeme gerek yok.
Sadece devam kitaplarında önemli roller üstlenecekler gibi geliyor.
Seri başlangıcı olduğunu için çok fazla neden burası olmamış diyemiyorum, çünkü olması gerekenler bunlar. Kısa olması beni bir miktar üzmüş olabilir ama buna rağmen dolu dolu bir kitaptı.
O sonla zaten nasıl dolu dolu olmasın.
Devam kitaplarında gereken kişilerin gereken cezaları olmasını istiyorum bu arada. Gözüme gözükmemesi gereken bir kaç karakter var -_-


Devam kitabını ciddi anlamda bekliyorum, o kadar merak edilesi bitti ki dayanamadım hemen gidip diğer kitapların konularına baktım. Şu anlık üç kitaptan oluşuyor, devamı gelir mi bilmem ama şu anlık seriyi sevmeme rağmen üç kitapla kalmasını ümit ediyorum. :)
Fantastik severler için on numara beş yıldız bir kitap. Evreni sevdim, aynı bizim dünya gibi ama dikenler şehri bambaşka bir yer. Garibime gitse de hoşuma gittiğini fark ettim.
O yüzden fantastik olarak akıcı, çerez ve güzel bir kitap öner derseniz önereceğim bu kitap olur.
Sadece diğer türlerine göre yetişkin içeriği daha fazla, buna dikkat etmenizi öneririm. :)



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^

"Sen gerçekten ateşten korkuyorsun."
"Evet, öyle bir sorunum var."
Bir adım yaklaştı. "Burada benimle birliktesin, benimle çalışıyorsun. Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. Anlaşıldı mı?"


*****


"... O benim bilinçaltım gibi."
"Hımm. Bu kulağa, fanilere özgü daha fazla incelemek istemediğim, incelersem beni sinir edecek bir şeymiş gibi geliyor."


*****

"Gülünç olma. Ben tanrısal güçlerle donatılmış dört yüz yaşında ölümcül bir kaos lorduyum. Hiçbir şeyden korkmam."
"Artık sana inandığımdan emin değilim, Orion."
"Büyüden anlamıyor olabilirdim ama kaygıyı tanırdım.


*****

"Göğsün nasıl?"
"Her zaman olduğu gibi." Kurnaz bir ifadeyle gülümsedi.
"Dışarıdan iyi, içeride ölü. Neyse ki sadece mecazi anlamda."


*****

"Nesin sen?" dedim.
"Muhteşemim," diye mırıldandı.




Kısa kitaptı ama bir sürü alıntısı oldu, en sevdiğim^^
O zaman başka yorumlarımda görüşmek üzere. :)




Buralarda da varım^^


24 Haziran 2023 Cumartesi

Elf Kralı İle Anlaşma//Elise Kova Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Nasılsınız? Son haftada iki kitabı hızla bitirdiğim için hemen yorum yazmam gerek yoksa kalırda kalır, sanki kalmıyormuş gibi. :/
Bu sefer ki kitabımız Yabancı yayınlarının yazarı Elisa Kova’nın tek kitaplık serisinin ilk kitabı Elf Kralı ile Anlşama. Tek kitap olması, uyarlama bir roman olması ilgimi çeken ilk detaylardı. Kapakta güzel ama şu an çıkan ikinci kitabın kapağı daha güzel. :D
Kitabımızda elfler, periler, vampirler vs. çoğu şey var. Bu kitabımızda isminden de anlaşıldığı üzere elfleri anlatıyor. Perilerde var ama onlar başka. :D


Elflerle insanlar arasında üç bin yıl önce bozulmaz bir anlaşma yapılmıştı. Her yüzyılda bir, İlk İnsan Kraliçe’nin büyüsüne sahip olan genç kız, Elf Kralı’nın yanında yer almak üzere Ortadiyar’a götürülüyordu. Hayatını bitkibilime adamış Luella yaşını geçirdiği için minnettardı. Artık kasabasının tek şifacısı olarak görevlerine odaklanabilirdi. Ta ki Elf Kralı, kraliçesini bulmak için gelene kadar. Luella’nın kendisi hakkında bildiği her şey yalandı. Ancak Ortadiyar’ın ölümün eşiğinde olduğunu gördüğünde, hiç hazır hissetmediği bu sorumluluktan kaçamayacağını anlamıştı. Tek sorun, nihai bir seçim yapması gerektiğinde sadakatini nereye sunacağıydı – ona hayatı boyunca destek olmuş yuvasına mı yoksa başından beri istemediği aşka mı?

Luella kasabanın şifacısı olarak hayatına devam etmektedir. Okulunu okumasına destek olan kasabalılara borcu olduğuna inanan Luella hiçbir şekilde kasabayı terk edemez.
Elflerle aralarındaki sorun yüzünden halk olarak sürekli tetikte olarak Luella kraliçe olma olsılığı olmadığı için rahattır ama gelen elf kral ve arkasından çevrilen işler yüzünden bir anda kraliçe olduğu ortaya çıkan Luella’nın hayatı bir günden tepe taklak olur.
Güçleri olduğunu daha yeni öğrenen Luella bir de sert Elf kralıyla evleneceğini öğrenince kaderine razı olup onu kendi sarayına götürmesine izin verir. Gittiğinden aslında elflerin çok zor durumda kaldığı anlayınca onlara yardım etmek ve evine dönmek için elinden geleni yapacaktır.
Elisa kova’nın kadın karakterlerine tahammül edemiyoruz arkadaşlar, yok böyle karakterler inanın. Yani sürekli dik başlı olmaları sinir bozucu. Luella ülkeyi ve elfleri kurtarmak için sürekli uğraşması çok tatlıydı ama sürekli gidicem de gidicem demesi beni sinir etti. Elf kralı garibim napsın sürekli gidecem diyen kişiyi, sonradan verdiği tebriki haklı buluyorum şahsen.
O yüzden bu yazarın bir kitabını dahi okuyacaksanız bunları bilerek okuyun.
Tamam kendisine yapılan fedakarlığı ödemek istiyor ama kardeşim kraliçe olmuşsun, en büyük mevkidesin,  bununla bir şeyler yapsana? Biraz alık bir karakterdi bence asdfghjklşi Neyse ki elf kralımız vardı. :P




Elf kralı hakkında diyeceğim pek fazla bir şey yok, onu okuyup öyle tanıyın derim. Sadece huyunun değişmesi, Luella’ya olan davranışlarının nazikliği ve gülme konusundan büyük adımlar atması aşırı tatlıydı. İşte bu yazarın kadın karakterleri ne kadar sinir olsa da erkekleri resmen onların tam tersi minnoş resmen. Tamam kralında hataları yok mu, vardı ama arkadaşlar Luella ile kıyas edilemez bile. :/

Bunlara rağmen iki karakterinden atışmasını, iş biliği yapmasını, birbirlerine anlamasını, arada da(çoğunlukla beni sinir etsede) kavga etmeleri çok tatlıydı.
Evren konusunda yazar güzel yazıyor. Özellikle elflerin ve perilerin detaylı anlattığı bir kitaptı ve benim ilk okuduğum kitaptı. Yani elf kulakları olan karakterleri okudum ama böyle detaylı okuduğum ilk kitaptı.
Evreni güzeldi ve tek kitap olması kitaplarda en sevdiğim özellik, bir de bu tarz fantastik kitaplarda tek olunmuyor, muhakkak o sonda bir şeyler oluyor ve ikinci kitabı bekle dur, o yüzden tek kitap olması çok güzeldi ama… İşte aması var.


Kitap güzeldi ama kadın karakterin böyle davranması beni kitaptan resmen soğuttu, yani kitabı tam olarak sevdim mi sevmedim mi bilemedim. Tamam tek kitap olması güzel ama sanki o kadar yaşanan olayın bir anda şak diye olması, bitmesi biraz garipti. O olaylar olana kadar sadece çiftimizin arasından yaşananları okuduk, biraz daha fantastik yönünü okumak isterdim.
Kitabı tam olarak sevdim mi, sevmedim mi bilemiyorum. Evet evreni güzeldi ama şu an ki fiyatını görünce o kadar vermeye değmez, hele böylesi bir kadın karakter için hiç değmez asdfghjklş
İkinci kitabı eğer uyguna bulursam alırım ya da ikinci el ama bu kadar parayı vermem. İkinci kitabın konusunu da okudum, yine bizi bizden alacak bir kadın karakterler karışılacak gibiyim. O yüzden bekleyebilir, çok yükselemedim.

Bu tarz keli kitapları seviyorsanız okuyabilirsiniz ama beni sinir eden karaktelere tahammülüm yok diyorsanız uzak durun o zamna diyebilirim. :D
Yazarın henüz Hava Uyandı serisinin son kitabı okumadım, onu bitireyim sonra bu seriye bakarız inşallah. :D
Yazarın diğer kitaplarına yaptığım yorumlar için tık tık!




Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^

Eldas'ın tutuşu şaşırtıcı derecede sağlam ve güvenliydi - sanki istediğim an kollarından kurtulabilirmişim ama beni sarmaladığı müddetçe korkacak hiçbir şeyim yokmuş gibi. İkimiz de istediğimiz sürece beni taşıyacaktı.


*****


En kötü davranan insanlar genellikler en çok acı çekenler olurdu.




Diğer yeni yazılarımdan görüşmek duasıyla^^



Buralarda da varım^^