Epsilon Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Epsilon Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2023 Pazar

Bizimle Başladı Bizimle Bitti//Collen Hoover Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın son gününe bütün yorumlarımı yayımlamak istedim, bundan önce ki yorumumu bugün yani 30 Aralık'ta yayımladım, bunu da inşallah yarın(31 Aralık) yayımlamak istiyorum inşallah.
Kitabımız yılın en iyi kitaplarından biriydi, kaç aydır okumak istiyordum ama dram olduğu için sürekli erteliyordum. Sonunda gaza gelip başladım, iyi ki okumuşum. Kitap bir harika dostum!!
Böyle beklemiyordum açıkçası, tamam beklentim yüksekti, yükseltmişlerdi o yüzden hevesle okudum ve karşılığını da aldım çok şükür.
Bitirirken sen nasıl güzel bir kitapsın dedim, ÇOK KALP ANNECİMM



Ailesinden ona miras kalan öğrenilmiş çaresizliğe başkaldıran Lily’nin tüm acılara rağmen yeniden doğuşunun ümit ve sevgi dolu hikâyesi...
İçine doğdukları aileyi seçememenin yarattığı acının üstesinden beraber gelmeye çalışan Lily ile Atlas’ın hayatlarındaki ve hayallerindeki dönüşüm hayranlık uyandırıyor. İlginç tesadüflerle bezeli bu romanı okurken kendinizden bir parça bulacaksınız.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti, asla vazgeçmeyen ve “yüzmeye devam etmek” isteyenlerin kitabı; başkaldırının ve empatinin yazıya dökülmüş hâli...


Lily babasını kaybettikten sonra yaşadığı şehre geri dönüp, bilmediği bir apartmanın çatı katına çıkar. Orada biraz vakit geçirdikten sonra yanına başka bir adam gelince ve onunla konuşmaya başlayınca bütün sırları ortaya atarlar. Adamdan etkilenen Lily teklif ettiği şeyi istemez ve ayrılmak zorunda kalırlar.
Aradan aylar geçmiştir ve Lily çok istediği çiçekçi dükkanını açar ve kader bu ya aylar önce aklında kalan adam karşısındadır.
Bu zaman zarfında da yıllar önce yazdığı günlükleri okurken geçmişte yaşayan Atlas aklına gelir.
Lily sıradan bir karakterdi ama geçmişte yaşadığı travmalar yüzünden çok acılar çekmiştir.
Son sayfaya kadar verdiği kararları hem şaşırdım hem üzüldüm hem de çok iyi anladım. Çok zorlu bir süreçten geçerken yanında olan kişilerden destek almış olsa da günün sonunda tek kalıp karar vermek zorunda kalması kalbimi kırdı.


Ryle, Lily ile çatı katında tanışan adam. Aylar sonra Lily'le karşılaştıklarında aslında Lily'nin çok farklı biri olduğunu ve hayatına yenilikler getireceğini az çok anlamıştır ama bunu hayata geçirmek düşündüğünden zor olacaktır.
Ryle Lily'den sonra bütün okurların kalbini kırdı, yaptıklarına çok üzüldüm. Böyle olmayabilirdi ama bu seferde böyle bir kitap çıkmazdı.
Yine de yaşananlara rağmen aklıselim davranması, Lily'yi anlaması bence çok hoştu ama işin ucu bambaşka.
(Bazı şeyleri spoilersız yazmak zor, o yüzden devamında spoiler olarak yazacağım, okumak isterseniz bakabilirsiniz. :) )

Ve Atlas.
Atlas, ahh Atlas...
Kendisi hakkında ne yazsam spoiler olacağını için es geçiyorum ama öyle şeyler yaşıyor ki alıp bağrıma basasım geldi. Çok üzüldüm haline, yaşadıklarına..
Neyse ki yazar bizi düşünüp bu kitabın devamı olan Bizimle Başladı kitabını yazmış.
Onu hemen okumadım, bunu sindirmem gerekiyordu.


Detaylara geçmeden önce ilk yazacağım şey, ilk defa bir kitabın yazarının son notunu hayran kaldım, kalbim kırıldı ve alıntı işaretledim.
İlk başlarda konusu farklı diyordum, işte hastalık ya da ne bileyim kadın kocasını kaybetmiştir vs ama öyle değildi, tahmin ettiğimden çok farklı bir şeydi.
Günümüzde çoğu kişinin maruz kaldığı durumu yazmış yazar ve öyle yazmış ki empati kuruyorsunuz ve bir yerden sonra o da tıkanıyor ve karakterin ne karar vereceğini merak ediyorsunuz.

Yazarın kalemi çok akıcıydı, bir yönden bunu da sevdim. Böyle bir konuya rağmen aktı gitti resmen. Sonrasında her olayın bir şekilde uzamaması ve hemen çözüme ulaşması da kitabı güzelleştirdi.
Lily'nin duygularını birebir yansıtması, okurken hem onun için hem de yaşadıkları için üzülmemiz bence her yazarın yapacağı şey değil. Yani çoğu yazar bunu hissettiriyor ama bu kadar değil.
Yukarıda da dediğim gibi yazacağım çok şey var ama spoiler olduğunu için yapamıyorum.
O yüzden böyle kısa kısa yazıyorum. :/


-Spoiler Başlangıcı-

Yazarımız aile içi şiddeti yazmış, Lily'nin babası annesini sürekli hor gören, sürekli döven birisi ve küçük yaştan bunlara maruz kalıyor.
Bu yüzden babasını kaybettiklerinde onun için yaptığı konuşma on numaraydı. Alkışşşş
Atlas'ın durumu daha vahimdi. Lily'lerin arkadaki, terk edilmişti evde tek başına yaşaması ve Lily'nin korkusuzca ona yardım etmesi kalbimi cıt etti kırdı resmen.
Çünkü evde ne su var, ne ısınacak bir şey var. Atlas'ın kıyafetleri bile yok. Oraları okurken cidden çok üzüldüm, kitap boyunca sadece o kısmı okuyabilirdim. Lily ve Ryne mevzusu da önemliydi ama Atlas ve Lily daha başkaydı. Atlas'ın Lily'nin yaşadıklarını bilmesi, buna karşı ona destek olması çok güzeldi. Tabii Lily'ninde Atlas'a bu durumda olmasına rağmen her şekilde yardım etmesi çok güzeldi. Tabii sonradan babasının baskını, Atlas'ın gitmesi ve yıllar geçmesine rağmen buluşmamaları, sonradan karşılaşmada sevgilim var demesi falan bunlar hep ufak klişe olaylarıydı ama Lily'nin öyle söylemeseydin bunları yaşamazdık, ilk dakikadan beraber olurduk demesi yine kalbimizi kırdı tabii.
Kitap resmen kız annenin kaderini yaşar modundaydı. Ryne çok aşık, çok iyi geçiniyor ve çok mutlular ama sinirlendiği zaman aklını kaybeden bir Ryne vardı ve gözünü bir şey görmediği için Lily'ye saldırması işleri değiştirdi. Bekliyordum böyle bir şey olmasını ama nasıl olacağını tahmin edemiyordum.
Sonrasında gelip özür dilemesi, Lily'nin Ryne olan aşkı yüzünden kabul etmesi. Bir kez daha aynı şiddete maruz kalıp yine aynı şeylerin yaşanması ama en son ki mevzu yüzünden her şeyin kopması, yine de sürekli ikilemde kalması gerçek bir kadının yaşadıklarının aynısıydı resmen.
Lily babasının yaptıklarını bildiği için Ryne başlarda affetmek istemiyor ama aşk ve sevgi galip gelince devam ediyorlar, evleniyorlar hatta çocukları oluyor ama işte Ryne ne kadar aşık olsa da, Lily'ye yaptıkları affedilir gibi değildi. Zaten affetseydi daha kötü olurdu. Tabii bu süreçte Lily'nin annesini ve buna maruz kalan insanları anlaması çok anlamlıydı.
Lily'nin en sonunda kararını verip, Ryne'dan boşanacağı sırada yaptığı konuşma çok iyi değil miydi??
"Kızın gelip baba sevdiğim adam beni dövüyor dese ona ne dersin?"
"Hemen onu terk et derdim." diyor Ryne orada ve ağlaması, kendisinin de başından iyi şeyler geçmemiş, kardeşini kaybetmesi ona kötü şeyler bırakmış ve bu hale gelmiş. Ona da çok üzüldük ama Lily en doğru kararı verdi.
Lily'nin arkadaşı Allyna'nın Ryne'in kız kardeşi çıkması, onlarında(karı-koca) zengin olmaları, hem de çok kolay bir şekilde para kazanmaları, buna vurgu yapmaları, Allyna'nın sürekli Lily'den taraf olması çok güzeldi. Kadın dayanışması...
İşte konu böyle, beni etkileyen ise yazarın annesinin de bunları yaşaması ve ondan ilham alarak bu kitabı yazması gerçekten üzücüydü. Hatta ilk şiddet sahnesinin annesinin başına geleni yazması çok acı. Ve notunda Ryne hakkında yazarken sürekli sildim sildim yazdım, Ryne için çok üzüldüm ama böyle yazmak zorundaydım demesi...
Ben bile okurken o kadar ikilemde kaldım ki, Atlas olmasaydı çok ama çok üzülürdüm kesin. :/
O kısımdan aldığım alıntı spoiler olmazsa alıntı kısmına eklerim.
En son kısımda Atlas'la karşılaşması, beraber olma şanslarının olması ve devam kitabı Bizimle Başladı'da hikayenin devam etmesi çok iyi değil mi??? <3

-Spoiler Sonu-


Bu kadar spoiler yazacağımı az çok tahmin ediyordum ama inanın halen daha yazmak istediklerim var. İkize acil okutmam lazım ki konuşalım, etrafında konuşacak kimsem yok, üzülüyorum. :/
Yazarın diğer kitapları bunlar kadar iyi değilmiş diye duydum, yani öyle bir çıtayı yükselmişti yazar başka kitaplarını okusam bu kadar beğenir miyim tartışılır ve denemek lazım tabii.
Bu arada kitapta çok fazla smut olduğunu yazan olmuş, arkadaşlar ya siz smut'lu kitap okumuyorsunuz ya da konuya göre fazla buldunuz ama inanın normal romantik komedi kitaplarının yanında bu kitapta olan smut hiçbir şey. Cidden kitap cinsellikten çok kadınların çoğunun maruz kaldığı mevzuya önem vermesi, onun üstünde durması daha çoktu.
Yazar bu tarz yazıyormuş ama bu kitap çok başkaydı. Hatta dedim bu yüzden çok rahatsız olurum falan ama düşündüğüm gibi değildi. Diğer kitapları gibi kıyaslamayın.
Bir önce ki yorumlarımda dediğim gibi artık tavsiye etmeyeceğim, sizin yorumdan alıp almayacağınıza karar vermenizi istiyorum. ^_^
Bu arada kitap yılın en iyi kitaplarından biriydi, bunu da not olarak eklemek istedim. :)
Son olarak kitap film oluyor ve Lily'yi Blake Lively, Ryne'nı Brandon Sklenar, Atlas'ı ise Justin Baldoni oynayacakmış. Ben kitabı okumadan bir şey bilmiyordum ama okuyanlar olmamış diye bas bağırdı, şu an ben de okuduğuma göre ben de diyebilirim, BU KADRO OLMUŞ MU???? -_-



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

"Herkes aslında derinlerde eşit derecede berbat durumda olsa da, oldukları kişi hakkında numara yapıyorlarmış gibi hissediyorum. Sadece içimizden bazıları bunu saklamak konusunda diğerlerinden daha iyi."


*****

"Birbirimize çok benziyoruz," dedi, daha önce söylediğimi tekrarlayarak.
"İnsanlar ve bitkiler mi?" diye sordum.
Olumsuz anlamda başını salladı. "Hayır. Sen ve ben."




"Eskiden ben de çok düşerdim Lily."


*****


Mutlu bir Atlas, insanın aklının başından alıyordu. Bu, dünyada sevdiği her bir şeyi alıp hepsini ona vermek istememe yol açıyordu.


*****


"Lily bu, şu anda haklı olmak istediğim bir şey değil. Her gece onun hakkında yanılıyor olmak için dua ettim."




Atlas ve Lily'in Fanart çizimi <3
Nasıl güzelllll <3




Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle, aşkla kalın^^



Buralarda da varım^^

30 Aralık 2023 Cumartesi

Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü//Julia Quenn Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
İki gün önce bitirdiğim kitabın yorumunu hemen yapmaya başladım, çünkü unutuyorum arkadaşlaaaar!! :D Bir de çok sevmediğim, hissiyatı olmayan kitapları daha çabuk unutuyorum ne yazık ki. Mesela şimdi bile ne yazsam diye düşünüyorum.
Kitabın yazarından ve okuyan herkesin sevmesi sebebiyle uzun zamandır almak istiyordum. Tek kitaplık bir seri gibi, yani erkek karakterimizin kardeşleri var belki onların kitapları vardır, bilemeyiz. Araştırmam lazım sdfghjklş
Kitabımızın konusu çok açıklayıcı değil, tamam gerekli şeyler yazıyor ama benim aklıma vs bir şey gelmedi açıkçası. O yüzden de konu olarak bir beklentim yoktu ama yazar ve genel olarak konuya bakınca illa ki bir şeyler akla geliyordu. O yüzden dedim güzel olur belki ama inanın hayal kırıklığı yaşadım, beklediğimi bulamadım ne yazık ki. :/

Bayan Miranda Cheever, henüz on yaşındayken, muhteşem güzelliği dair hiçbir iz taşımıyordu. Taaki, yakışıklı ve gösterişli Vikont Turner, onun bir gün büyüyüp çok güzel bir kadın olacağını söyleyene dek..İşte o zaman Miranda, bu adamı sonsuza dek seveceğini biliyordu..Oysa ilerleyen yıllar Miranda için ne kadar kolay olduysa, Turner için de o kadar acımasız olmuş, önemli bir kaybın altında ezilmiş, yalnız ve acı çeken bir adama dönüşmüştü.Fakat Miranda yıllar önce günlüğünün ilk sayfasına geçirdiği bu gerçeği asla unutmadı..Kaderi olan bu aşkın, parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin vermeyecekti...


Miranda arkadaşı Olivia ile çok iyi arkadaştır, onunla yediği içtiği ayrı gitmez. Olivia’nın doğum gününde ilk defa Turner’ı gördüğünde ve o gün yaşananları anlattığında Turner’ın söyledikleri ona çok iyi gelmiştir ve tavsiye ettiği günlük yazma işine girişmiştir. Daha o ilk karşılaşmadan Turner’a aşık olan Miranda yıllar sonra tekrardan karşılaştıklarında Turner’ın hayatı çok değişmiştir.
Miranda’yı aşkı konusunda çok sevdim, aşkına çok güzel sahip çıktı ve sonrasında da yaptıklarına çok kızdım. Çok çabuk kendini teslim etti, tamam evlenmeyi düşünmüyorsun ama bu kadar da olmaz beee.
En son kısımdaki tavrını beğendim, hak etti çünkü Turner bey -_-

Turner genç yaşta aşık olup evlendikten sonra hayatı tepe taklak olur, eşini kaybettikten sonra iyice kabuğuna çekilen Turner gelecek hayatında ne aşık olmak istemektedir ne de evlenmek. Miranda ile sık sık zaman geçirdikçe aslında çok farklı bir kişi olduğunu düşünen Turner zamanla onu başka türlü istemeye başlar ama aşık değildir.
En sonunda işler karışır ve yaptıklarından sonra aklı başına gelsin diye yine saçmalar.
Turner geçmişte yaşadıklarından sonra yaralı bir karakterdi, yani hemen güvenmesi vs. cidden kolay değildi ama Miranda’ya yaptıklarından sonra adam gibi adam olabilirdi ama olmadı. O yüzden gözümden düştü, sonradan aklı başına gelse de hayır kabul etmiyorum.
İşte bu kısımda yazar çok farklı şeyler yazabilirdi. Ne bileyim arada kıvılcımlar olsaydı ama işler başka bir boyuta gitmeseydi.
Hani zaten ben yaralı bir adamım, başka kadınında bu yaraya ortak edemem deyip biraz daha arada zaman geçmeliydi. Miranda’yı fark edip sonrasında yaşadıklarından sonra olmaz deyip yıllarca ayrı kalabilirlerdi. Böylece konu güzel olabilirdi. İşte yazar hooop bütün her şeyi oldu bittiye getirdiği için ortada bir aşk yoktu, yani başta yoktu. Sonradan olsa ne olacak ki baştan o aşkı hissedemedikten sonra.
Miranda’ya davranışı, düşünceliyim deyip ortada bırakması cidden çekilir bir karakter değildi. İki karakterimizde de olumlu bir enerji alamadım. Yine de Miranda’yı Turner’dan daha çok sevdim.


Ufak bir Olivia karakterine parmak basıp geçeceğim. Yani bu karakter Miranda’nın arkadaşı, dostu muydu, yoksa sırf yalnız kalmamak için yanında taşıdığı bir arkadaşı mıydı anlamadım gitti.
Yani davranışları çok değişikti, nasıl o aşkı hissedemediysek Olivia ve Miranda’nın arasındaki aşkı da anlamadık gitti. Miranda’da kendi çapında varlıklı ama bazen Olivia’nın tepeden baktığını düşündüm. Mesela Bridgerton serisinde Penelope ve Eloise’in arkadaşlığı çok güzeldi, yani davranışları bile arkadaştan çok kardeş gibiydi ama burada yoktu o his.

Genel olarak toplarsak cidden hayal kırıklığı yaşatan bir kitaptı, yazarın kalemini sevsemde bu tarz hatalar yapması üzüyor beni. Sanki Rüyalar Gerçek Olsa ve Yüreğe Söz Geçmiyor kitaplarını başka biri yazmış. Tamam Son Söz Aşkın ve En Çok Beni Sev’de iyi değildi, bakın eh işteydi demiyorum, iyi değildi diyorum ama iki tane çok güzel kitap yazmasına rağmen böyle duygudan yoksun karakterler yazmasına şaşırdım açıkçası.
Sonrasında olaylar geliştiğinde Turner’ın ailesinin bazı şeyleri öğrenmemesi ya da nasıl tepki vereceklerini merak etmemize rağmen üstünkörü yazması hoş değildi. Kitap yarıya kadar aile evinde geçiyor ama bir anda çiftimiz onların yanından ayrılıyor, sanki hiç var olmamış gibi hayat yaşıyorlar. Şaka gibi asdfghjkl
Ve Miranda’nın babası :D Cidden değişik. :P
Bir konuda için ilk defa yazar bunu yapmış olsun dedim ve oldu ama sonradan yazar hemen araya bir şeyler sıkıştırayım da çiftimiz anlasın birbirine delicesine aşık olduğunu dedi. Hiç beğenmediğim o kısmı, ondan önce bazı şeyler anlaşılmalı ve söylemek için çekinmeliydiler.
Bir de Miranda’nın sürekli güzellik mevzusu ortaya atıldı, tamam kız güzel değil ama zekasıyla etkilesin. Ama o da olmadı, işte Turner şuyu güzel, buyu güzel dedi aşık oldu. Eeee zekası? Ondan bile bahsedilmedi ya da ne bileyim yüzü güzel değil ama vücudu güzel falan densin sdfghjkl Yani güzel değilim dedi, herkes de ayıp olmasın diye hayır, çok güzelsin dedi asdfghjklş
(-Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, demiş ki bu güzellik algısından bıktım- modundayım awsedrftghjklş)
Karakter güzel değil anladık, yeter -_-


Kısacası sevemedim, başta diyorum ya ne okuduğumu bile çok az hatırlıyorum. Yani neden böyle güzel konuyu böyle yazarsın ki? Tamam çok orijinal bir konu değil, tam bir klişe ama klişeyi bile güzel yazmak var arkadaşlar. Yazar onu becerememiş. :D
Ben de şu an düşündüğümde ne yazabilir diye aklımdan geçirdim, benimde aklıma bir şey gelmedi ama illa ki daha güzel bir şey çıkardı.
Ne bileyim kıskançlık mevzusu daha çok olsaydı, Turner Miranda’yı yavaş yavaş fark edip bu kız başkasıyla evlenirse üzülürüm ben moduna girseydi güzel olmaz mıydı? Sap gibi ortada bıraktı gitti akıllı. -_-
Ben büyük ihtimal akıllanmam yine yazarı çok övülen bir kitabını alırım şaşmaz ama böyle hayal kırıklığı yaşadıkça üzülüyorum yaa. :/




Kitaba Puanım 5/3^^



Alıntılar^^


"Oldukça tuhaf bir espri anlayışın var biliyor musun," diye mırıldandı.
"Öyle mi?"
"Evet, ama en çok sevdiğim özelliğin de bu, bu yüzden sakın değişme."


*****

Winston'la evlenmeyi düşünmek için ortada birçok mükemmel sebep olmasına rağmen evlenmemek için de bir tane itici sebep vardı, o da tam önünde duruyordu işte.
Eğer Miranda aşık olmadığı birisiyle evlenecekse, bu onun aşık olduğu adamın erkek kardeşi olmayacaktı.


*****

Ona doğru kaçamak bir bakış attı. O kendisine bakmıyordu. Bakmıyordu ama şüphesiz bakmaktan kaçındığı için değil. Sadece bakmıyordu işte.




Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^


18 Kasım 2023 Cumartesi

Eylül ve Ekim Ayında Aldıklarım^^

 Selamlar^^
Bloga alışveriş yazıları yazmayı seviyorum ama tek tük aldığım için iki kitapla da yazı yazılmaz diye burayı bırakıyorum ama instgramda paylaşıyorum. Oradan takip ederseniz yeni kitaplarımdan haberdar olabilirsiniz. :)
Bu sefer ki kitaplar az olduğu için iki ayda aldığım kitapları sizlerle paylaşayım dedim. Ağustos ayını da ekleyecektim ama ne yazık ki o ay hangi kitapları aldım, kaç tane aldım hatırlamıyorum bile. :D
O yüzden sadece Eylül ve Ekim ayını yazayım dedim.

Bu iki ayda manga ve Manhwa daha çok almışız. Manhwa(Webtoon) kitap mevzusunu öğrenmek için tık tık^^




Bu mangaları sıfır alsam 240₺ gibi bir parayı gözden çıkarmam gerekiyordu ki zaten seri bitmemiş, sadece dört kitap var. Ben de sıklıkla kullandığım Gardrops uygulamasından ikinci el aldım. Reklam değil o yüzden biraz bahsetmek istiyorum. Siz kitap vb. satın aldıktan sonra kargonuz elinize geçene kadar, hasarlı ya da doğru olup olmadığını onaylayana kadar paranız güvende kalıyor. Memnun kalmazsanız iade yapıyorsunuz ve paranız size geliyor. Çok şükür öyle bir şeye denk gelmedim, inşallah gelmemde.
Çok iyi ve uygun kitaplar oluyor, almak isteyenler baksın derim. :)
Bu manga serisini de uzun zamandır almak istiyordum, işte bazen kafaya denk edince araştırıyorum sonra bakıyorum almışım. :D
İkiz birinci kitabı okudu, ben henüz okumadım. Okuduktan sonra seriyi tamamlamayı düşünüz artık. :)






Kübra Nur'un kitaplarını, kalemini sevdiğimi bilirsiniz. Önceden çıkan kitaplarını almak isteyince ufak bir araştırmadan sonra en uygun Amazon'da buldum. O sıra 60₺ indirim vardı, onu da kullandım ve kitapları çok uyguna getirdim. :)
İlk Ben Prense Değilim'i okumak istiyorum ama Çirkin Ördek Yavrusu kitabını almazsam eğer. Onu daha çok merak ediyorum. :)




Bir önce ki Amazon alışverişindeki indirimden bu Manhwa'yı aldık.
Şu an bu serinin sadece son kitabı kaldı, final kitabı yani. Onu da güzel bir indirim bulursam düşünüyorum inşallah, bakalım. :)
Şu an normal ciltsiz kitaplar bile 100₺'den fazla olmuşken bu tarz renkli, kuşe kağıda basılan Manhwa'ların 130₺ gibi bir fiyata satılmasını çokta anormal bulmuyorum. Asıl anormal olan telif hakkı bile olmayan Türk yazarların kitaplarının yabancı kitaplardan daha pahalıya satılması.
O yüzden ben artık şaşırmayı bıraktım, merak ettiklerimi alıyorum, eğer iyi çıkmazsa satıyorum gitsin. :D



Şimdi de Ekim ayına geçiyoruz. :)



Her ay Manhwa almazsam olmuyor, henüz Kasım ayı bitmedi bakalım bu ay alacak mıyım. :D
Serinin dördüncü kitabı, bir önce ki yazıda son kitap kaldı demiştim. Daha ikinci kitabı geçenlerde bitirdim, o yüzden tamamlamak için çokta acele etmeye gerek yok ama indirim olursa söz veremem. :D



Bu kitabı okuyan herkes çok sevdi, o yüzden merak etmemek elde değildi. Birde duydum ki smut vs yokmuş, o yüzden daha bir merak ettim ama üçüncü kitap çıkmadı, dördüncü daha yeni yazılıyormuş vs. Biraz daha beklemek lazım o yüzden. Hiç sevmiyorum böyle beklemeyi ama :/
Bu iki kitabı Hepsi Burada'dan aldım, güzel indirim vardı. Benimde Hepsipay'ım vardı güzel indirim oldu ama ciltsiz kitaba 96₺ vermek içime oturdu be. Yani o aldığım Manhwa ile aynı fiyat olması şaka mı? -_-







Aslında bu seriyi alma fikrim yoktu, tamam çok sevilen bir seri ama ne yazık ki aşk üçgeni varmış. O yüzden çok oralı olmadım, sonra yorumuna güvendiğim birinin çok sevdiğini görünce başladım Gardrops'dan aramaya. Bir tane buldum, beklettim, tam alıyordum başka şeyler oldu alamadım. Sonra bu ikisini birden gördüm, hem iki kitap, hem de kitaplar sıfır. Ciltli olmasını çok isterdim ama şu anlık çok uyguna, sıfır olması yeterde artar bile. 
Bunu da en kısa zamanda okumak istiyorum ama bakalım kısmet ne zamana olacak. :)
İnşallah seride bu kadardır. :D




Evet, iki ay boyunca bu kitapları aldık. Artık daha dikkat ediyoruz alırken, yani bazen indirimlere tav oluyoruz ama sonradan vazgeçip almıyoruz. En iyisini yapıyoruz değil mi? :D
Sevmediklerimi de satıyorum dediğim gibi, paraya değer mi değmez mi dediklerimi pdf bulursam oradan okuyorum. Artık böyle, hak edene böyle yani yapacak bir şey yok. :)




Bir yazının daha sonuna geldik, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^





13 Kasım 2023 Pazartesi

Kılıçlar ve İnciler//Rachel Hawkins Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bu kitabın yorumunu yazmaya başladığım zaman ilk satırı yazdım sonra öyle bir hasta oldum ki, üç gündür bakamadım şuralara, zaten olayları biliyorsunuz(F*listin, Kesin burada yasaklarlar -_-) ondan da pek havamda değildim. Şimdi unutmamak açısından bir yerden başlayayım dedim.
Bu serinin ilk kitabı ne zaman aldık hiç hatırlamıyorum bile. Sonra geçen kışın indirimde olunca son iki kitabını daha alıp seriyi tamamladık ama yine okumadım iyi mi?
En sonunda sürekli indirim listesinde olunca okuyayım dedim, almak isteyenlere fikir olur.
Kitabı sevdim, böyle çerezlik fantastik kitaplardan biriydi ama değişikti. Değişik olmasına sonra değineceğim inşallah^^


Harper Price, lise balosunda kraliçe ilan edilmeye hazırdı ama balo esnasında okulun hademesiyle tuhaf bir karşılaşmadan sonra biraz… sıradışı güçleri olduğunu fark etti. Artık sadece giyimi ve dersleri değil, uçan tekmeleri de oldukça iyiydi. Hayatı çok garip bir yön almıştı. Kadim ve güçlü muhafızlar olan paladinlerden biriydi.
İşlerin daha da saçma bir hal alamayacağını düşünürken, kimi koruması gerektiğini öğrenmişti: David Stark, çocukluğundan beri sevmediği ve okul hayatı boyunca her şeyi burnundan getiren öğrenci muhabiri. David gizemli bir kehanetin parçasıydı. Ancak Harper, David’den eskisi gibi nefret etmemeye başlayınca durum karışacak ve David’in kaderi belki de dünyanın sonunu getirecekti.


Harper aylardır beklediği baloda taç giyeceği için heyecanlıdır. Makyajı için lavaboya gider ama o dakikadan sonra işler değişir. Başta olayları anlamaz, hatta korkar ama ta ki başından geçen olaylardan iz kalmayınca kafası daha da karışır. Kimse gelip mevzuyu anlatmayınca okulda, bir de nefret ettiği David’i koruma iç güdüsü ortaya çıkınca işler daha da karışır.
Harper diğer karakterlerden farklı bir karakterdi. Yani okulun en güzeli, en başarılısı ve kraliçe olmuş ve öyle de mezun olmak istiyor ama rast geldiği durumdan sonra edindiği güçler ile bambaşka biri olur çıkar. Devamında bunu kabullenememesi normaldi, yani atalarından gelen bir şey yok, şans eseri bir yerde oldu ve başına bunlar geldi. O yüzden yazarın böyle yazmasına baştan kızsak da zamanla anlayışla karşıladım.
Son kısımdaki mevzular biraz karışıktı gerçi, öyle olmasını ister miydim? Hayır. :/


David çok tatlı bir karakterdi, onun karakteri ve yaşadıkları hakkında pek bir şey yazmak istemiyorum çünkü spoiler olur ama bu tarz karaktere bayılıyorum. Böyle sessiz sakin ama her yerden ortaya çıkan karakterlere. David mesela Harper'ın düşmanı gibi ama işler bambaşka. Biraz nefretten aşka gibi bir olay vardı kitapta. Severiz^^

Diğer karakterlerde bazısı için üzüldüm ya, yazar neden böyle yazıyorsun bacı? Derdin nedir yav? Bir de son kısımda olaylar nedir öyle sdfghjk Yani bir şeye benzeteceğim ama spoiler olacak ama sonunu böyle bitmesini bekliyor muydum hayır. İkinci kitapta olaylar, olaylar yani.
Yazarın kalemi biraz değişikti, yani ilk bölümlerde ne yazdığını zor anladım, alışmakta zorlandım ama bu yazarla mı, yoksa çeviriyle mi alakalı bilmiyorum. O yüzden ilk alışmakta zorluk yaşarsanız pes etmeyin, devamında açılıyor ve bakıyorsunuz olaylar bir anda hızlanmış, heyecan tavan.


Serinin ilk kitabı olduğunu için adapte olmakta zorluk yaşamış olsak da ilkin günahı olmaz demişler, devamında bakcaz. :D
Bu arada evet diğer serilere göre çok aksiyonlu değildi, tam bir fantastik kitap değildi ama nedensiz sevdim ben ya. Nefretten aşka olayı yüzünden olabilir, karakterlerin birbirlerine olan bağlılığı da olabilir bilmiyorum ama ben cidden sevdim. Devamını merak ediyorum ne kadar sonu değişik bitmiş olsa da. Hatta konusuna hemen baktım hoşuma da gitti hani. :) İnşallah ilk kitaptan daha güzel olur. :)
Bu arada Hepsi Burada'da 5 kitap 150₺ indirimde son kitap ekli. Genelde indirimde oluyor bu seri ama satışa göre ekleyip çıkarıyorlar herhalde bilemedim. Ama almak isterseniz Burayı!! tıklayıp kampanyaya bakabilirsiniz. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Evren size süper güç ve süper hız ve daha önce hiç sahip olmadığınız savaş teknikleri veriyorsa, aynı zamanda korkmamak için de bir güç vermeli.


*****


Ve o an içimdeki kurt daha küçük bir kurda dönüştü.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarımda görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^





27 Ağustos 2023 Pazar

Kitap Alışverişi #3^^

 Selamlar^^
(Bu yorum Haziran'da yazıldı ama şimdi paylaşabiliyorum.)
Şu an zorlu şartlar altında bu yazıyı yazıyorum, lütfen okuyun okutun agdgdhdndmöf
Laptopumu bir süreliğine abime verdim(Bu sürede geri aldım :D) ve şu an tabletten yazmaya çalışıyorum. Diğer minnak minibook’umuz var ama açmadım onu. :/ 
O yüzden okuyun olur mu? 😭😂


Yine bir alışveriş yazısıyla geldim, şimdi yazıyorum ama henüz birkaç kitap daha gelecek onlarına eklenmeyi düşünü inşallah. O zaman yayımlarım.(Aylardır beklettim ama yine eklemedim ve daha yeter deyip yayımladım. :D)
Bu alışverişi Hepsi Burada’dan ve BKM kitaptan aldık. Bundan sonra manga(Horimiya alışverişini buradan! okuyabilirsiniz) alışverişi yaptık, onu ayrıca yazacağım inşallah.



Bu kitabın hikayesi çok başka. Hepsi Burada’da yeni çıkan kitaplarda büyük indirim vardı. Aslında aklımda yoktu, sonra bir baktım kitap alıyorum.
Başka bir indirim vardı onunla beraber bu kitabı aldım. Bu kitap serinin ikinci kitabı ve şu an birinci kitap bende yok ve okumadımda. :D O yüzden hikayesi başka dedim. Şimdi bu kitaptan daha pahalı olan birinci  kitabı almayı düşünüyorum ama ikinci el bakıyorum. Yani çok pahalı, ikinci el kitap hakkında sıkıntım yok, uygun oldukça almaya çalışıyorum.
Ama şu kapağın güzelliğine bakar mısınız???? ❤️


Bizimle Başladı Bizimle Bitti'yi Gardrops'dan 40₺ gibi bir fiyata aldım.
Yukarıda yazmışım alacağım diye, işte yayımlamadan almış bulundum sdfghjklş
Henüz okumadım ama, çok merak ediyorum ama çok övüldüğü için acaba hayal kırıklığı yaşar mıyım diye de korkmuyor değilim. :/
Okuyanınız var mı?
Bu arada bazen şu gardrops çok iyi oluyor, üyeliğiniz varsa isminizi yazın bakalım. :)
Ben de ekleyeyim hesabımı.







Yukarda gördüğünüz kitaplar seri, o yüzden toplu yazıyorum. Bu seride Hepsi Burada’dan alındı. Halen daha öyle mi bilmiyorum ama kutulu olarak 64₺ gibi bir fiyata aldık. Normalde almayacaktım ama bir anda kartım para doldu bende aldım fssgshdjfjfkkf
Diğer Yeşilin Kızı Anne’le alakası yokmuş, belki bunu ondan önce okurum bilemiyorum.
(Ben yayımlayana kadar indirim kalktı ama instagram hesabımdan bir kaç kez duyurmuştum, inşallah görüp alan olmuştur.:) )




Bu yazım taslakta kala kala tozlandı, o yüzden düzenleyip yayımladım. Yeni alışverişlerimi de en kısa zamanda yazarım inşallah^^
Daha güzelleri sizlerin olsun, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın <3





Buralarda da varım^^









16 Ocak 2023 Pazartesi

Tatilde Tanıştığımız İnsanlar//Emily Henry Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Yılın son günlerinden başlayıp, yeni yılda anca bitirdiğim kitabın yorumuyla geldim. Çoğunluğu yeni yılda okuduğum için bu yıl bitirdim diye ekledim listelere.
Yani yılın ilk bitirdiğim kitabım oluyor kendisi. 
Bu tarz kitapları seviyorum, eğlenceli, kafa dağıtan kitapları hep sevmişimdir. Bu da onlardan biriydi. Genel yorumlarda ya çok sevildi ya da eh işte bulundu. Ben eh işte bulanlardanım, o yorumlardan sonra beklentimi yüksek tutmadım zaten, o yüzden hayal kırıklığı da yaşamadım. 


Poppy ve Alex, neredeyse hiçbir ortak noktası olmayan iki yakın arkadaş. Poppy çalıştığı derginin karşıladığı tatillerde dünyayı gezmekten, yeni insanlar tanımaktan büyük keyif alıyor, Alex ise evde oturup kitap okurken yeterince mutlu. Poppy ele avuca sığmaz bir gezi yazarı, Alex ise içedönük ve yardımsever bir öğretmen. Ne kadar uyumsuz olsalar da on yıldır her yaz birlikte muhteşem tatillere gidiyorlar ve çok eğleniyorlar. Ancak iki yıl önce Hırvatistan tatilinde her şeyi berbat ettiklerinde arkadaşlıklarını sürdürmeleri neredeyse imkânsız oldu. O günden beri hiç konuşmadılar. Şimdi önlerinde yepyeni bir tatil fırsatı var. Bu tatile çıkmayı başarırlarsa ikisi de hayatları boyunca kaçtıkları şeyle yüzleşecek: Aşkla! Goodreads’te romantik kurgu kategorisinde en iyi kitap ödülünü alan Tatilde Tanıştığımız İnsanlar, insanın gerçek evini aramasına ve onu bulduğunda da iki kişilik muhteşem bir dünya yapmasına dair samimi, eğlenceli, yaz tatili tadında, unutulmaz bir aşk ve arkadaşlık hikâyesi!

Poppy okul hayatında yaşadığı zorluklardan sonra kasabayı ve ailesini bırakarak iş için New York'a gider. Üniversiteye gittiği ilk senede aynı kasabada yaşadıklarını fark ettiği Alex ile çok iyi arkadaş olan Poppy üniversiteyi yarıda bırakmış olsa da her yaz Alex'le buluşup tatile gider.
Zamanla aralarındaki ilişkinin arkadaşlıktan daha fazla olduğunu hisseden Poppy gerçeklerle yüzleşebilecek midir?
Poppy'yi sevdim, yaşadıklarını üzüldüm ve onu anladım. Ailesinden sonra en sevdiği, güvendiği Alex'in onu bırakacağından korktuğu için hislerini sürekli saklamak ister. Bunu da anladım çünkü okuduğum zaman ortada cidden bir şey olmadığını ben bile anladım.
Bazı şeyleri spoiler yazmak istediğim için detaylara girmek istemiyorum.
Bazı yorumlarda Poppy'nin bencil, Alex'e yapışan biri olarak yazmışlardı. Doğrusu bunu hissetmedim. Çünkü Poppy bir yerde haklı, ya hisleri karşılıklı değilse? Bu sefer Alex'i kaybedecek.
O yüzden bencil değildi, sadece biraz geç anlıyordu. Erken anlasaydı o kadar yıl gitmezdi ama. :)
Bu arada Poppy'nin iş hayatı cidden çok güzeldi, çalıştığı şirket bütün masrafları karşılayıp Poppy'yi tatile gönderiyor ve bunu dergide yazmasını istiyorlar. On numara iş valla. :D


Alex, o kadar garip, farklı bir karakterdi ki zıt insanlar birbirini çeker derler yaa işte Poppy ile çok iyi arkadaş olmaları bu yüzdendi bence.
Poppy ne kadar eğlenceli, vurdum duymaz, sırf gerektiği için duş alan biri ama Alex tam tersi. Ağır abi kıvamında, her daim kitap okuyan, sağlıklı beslenen, günde neredeyse iki kez duş alan biri. İşte bu karakterler arkadaş.
Poppy kadar sevdim, Alex'i anlamak isterdim ama Poppy kadar üstüne durulmadığı için yaşadıklarını pek anlayamadım.
Tabii o da Poppy kadar korkuyor, o da kendince haklı ama zaten ya olurdu ya olmazdı. O kadar beklenilmesine üzüldüm cidden.
Bir de Alex'in daha küçük yaşta aile içi yaşadığı sıkıntılar vardı. Poppy kendi dertlerinin yanında Alex'in yaşadıklarını düşününce utanıyor ama her zaman derim herkese saçma gelen dertler ufacıkta olsa yaşayan insana çok büyük gelir. Aynı Poppy gibi, onun da kendine göre derdi büyük. Ama Alex için gerçekten üzüldüm ve ilerde yaşanacak olanları bu kadar düşünmesi normal.
Yine çok detaya giremiyorum, illa spoiler oluyor ya. :D

Kitabımız hem geçmiş, hem günümüzü anlatıyor. Geçmişte nasıl tanıştıkları, nerelere gittikleri, nasıl vakit geçirdiklerini anlatıyor. Günümüzde ise Poppy işinden zevk alamaz ve eski zamanları özler, o zamanlarda Alex ile olan zamanlardır. Poppy bir fırsatını buluyor ve Alex'le yıllar sonra tatile çıkıyor. Ama bu tatil ister istemez garip geçiyor. Ben günümüzü daha çok sevdim, geçmişte sürekli gittikleri şehirleri, yerleri anlatıyordu ve açıkçası çok sıkıldım. Bazı yerleri atlamış olabilirim. 
Günümüzde de o kadar aksilikler oldu ki Poppy kadar ben de üzüldüm ya.
Kitabı hem sevdim hem sevemedim. Çiftimizin uyumu vardı ama duygular o kadar hava da kaldı ki keşke yazar birazda geçmişte ki hislere yer verseydi bence kitap tadından yenmezdi.



-Spoiler başlangıcı-

Şimdi yıllardır birbirlerinden hoşlanan bir çift var ve sırf arkadaşlıkları bitmesin diye sürekli hislerini arka plana atıp başka insanlarla ilişki yaşıyorlar, hatta Poppy neredeyse hamile. Zaten ondan sonra Alex'in yaptıkları, hala Poppy'yi düşünmesi kalbimi kırdı. Poppy'de kendince haklı tabii. Poppy, Alex'e kendi hayatına devam et diyemezdi, ha evet devam eder ayrı eşleri olurdu ama bu sefer mutsuz olurlardı. Çünkü daha ilk zamandan arkadaşça değil aralarındaki, bir çekim var ortada.
İşte bunu daha çok okumak isterdim, Alex ne zaman aşık oldu, ne zaman anladı ve sırf bir şeyleri öğrenmek için varsa eğer yaptığı jestleri cidden okumak isterdim.
Buralar olmadığı için kitap havada kalmış. Duygu eksik, tabii çeviride sıkıntı vardı ama ben ona bağlamıyorum. Sürekli geçmişe gittiğimizden asıl olaya odaklanamadık. Mesela bir Hırvatistan mevzusu dönüp durdu. Dedim herhalde çizgiyi baya aştılar ama yok yani, yok. Ortada bir şey yok, bu kadar abartmaya gerek var mıydı?
O kadar iyi arkadaşsınız ama birbirinizi anlamakta acizsiniz.
Mesela Poppy ve Alex'in bazı olaylarından sonra sürekli sarılmaları, dokunmaları güzeldi. İşte bunlarla gelmeliydi yazar ve Alex'in el ele tutuşmaktan nefret etmesine rağmen sırf Poppy istiyor diye elini tutması o kadar güzeldi ki bayıldım, bayıldım.

-Spoiler Sonu-


Kitap çeviri kurbanı olmuş resmen. Karakterler kendi aralarında espri yapıyor ama bilin bakalım ne oluyor, biz hiçbir şey anlamıyoruz. Bir de nasıl gülüyorlar anlatamam. O kadar para ver çeviri rezalet olsun. -_-
Bunlara rağmen kitabı sevmedim diyemiyorum ama sevdim de diyemiyorum. Kafa dağıtmalık için birebir, his konusu sınıfta kalmış. Bana düz mantık bir kitap lazım derseniz tam sizlik ama çiftin arasında ki o çekim, hissi okumak istiyorum derseniz başka kitapları düşünebilirsiniz.
Kitapta yine hiç hazzetmediğim saçma şeyler oldu, bir de yazar nasıl üstüne basa basa yazmış, anladık ya ve yeminle bıktık. Bu dayatmadan bıktım usandım ya, neyin kafasını yaşıyorlar anlamış değilim. Ya ciddi ciddi destek veriyorlar ya da sırf popüler olmak için böyle yapıyorlar. Kesin ikincisi ama neyseeeee.
Çok meraklıysan bırak normal çift yazmayı kendi istediğin çiftleri yaz. -_-
Yetişkinlik konusu da vardı ama abartılacak kadar değil. Bunu da bilerek okumanızı öneririm.



Kitaba Puanım 5/3,5^^






Alıntılar^^

"Resim çekinelim mi?" dedim ama içimden keşke bu anı kavanoza koyup saklayabilseydim, hep yanımda taşırdım, diye geçirdim. Her gittiğim yerde benimle olurdu ve her yerde kendim gibi olabilirdim.


*****

Birbirimize her şeyi anlatsak bile her doğru, her yerde söylenmemeliydi. Bazı şeyleri eski haline döndürmek mümkün olmazdı.


*****

"Sen benim için bir tatil veya kariyer bunalımımın ilacı değilsin ama kriz halinde, mutsuz veya hastayken yanımda olmasını en çok istediğim kişisin. Ben mutluyken de beni çok daha mutlu ediyorsun. Hala çözmem gereken çok şey var ama bildiğim tek şey, sen nerede olursan ol, ait olduğum yer orası..."


*****


Onu çok seviyordum. Onu dünkünden çok seviyordum ve yarın daha da çok sevecektim çünkü her parçası bana sevecek başka bir neden sunuyordu. 




Başka yeni yorumlarıma görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^