Cenk Kayakuş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cenk Kayakuş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2014 Cumartesi

Fighting!!'de Bir İlk!! Cenk Kayakuş Röportajı!!^^


Herkese Merhabalar^^
Fighting'de yine bir ilk gerçekleştiriyorum! :)) Çok sevinçliyim ^_^
Piri Reis'in Sırrı kitabının yazarı Cenk Kayakuş ile harika bir röportaj yaptım, sizler için sorular sordum sağ olsun cevapladı :)


Lafı fazla uzatmadan röportaja geçmek istiyorum :)

Keyfili Okumalar^^

Son romanınız Piri Reis'in Sırrı geçtiğimiz ay piyasaya çıktı. Kitabı merak eden birine nasıl anlatırdınız?

Bu ünlü Osmanlı denizcisinin hayatına alternatif bir bakış atmak, Hürmüz Kuşatması'na onunla birlikte çıkmak, haritası hakkında yeni şeyler öğrenmek, idamına tanıklık etmek ilgisini çekiyor ve çokça da eğlenmek istiyorsa tam aradığı şey olduğunu söylerdim.


Macera/gerilim romanları hakkında ne söylemek istersiniz?

Macera romanları okuyucuya pratik hayata dair pek çok fikir armağan ediyor ve hikâyedeki çeşitli unsurlarla okurların genel kültürlerini genişletmeye de ön ayak oluyor. Ayrıca hikâyedeki kahramanların üstün davranışları ve olağanüstü durumlarda verdikleri anlık ve cesurca kararlar günlük yaşantının bayağılığı ile karşılaştırıldığında insanlara daha heyecanlı bir hayatın kapılarını aralıyor diyebiliriz. Indiana Jones'tan James Bond'a pek çok isme hayranlık beslememizin nedeni budur aslında. Yapılamayanı bizim yerimize yapan, empati kurabileceğimiz karizmatik kahramanlar onlar...


Peki Türkiye'de macera romancılığının yeri nasıl sizce?

Ne yazık ki yerli macera romancılığı ülkemizde bugüne kadar sadece Metal Fırtına ile yoğun bir şekilde gündeme geldi ve büyük etki yaratan bu ilk kitaptan sonra okurlar daha iyi bir alternatif bulamadı. Bu türün temsilcileri de ülkemizde yok denecek kadar azken, macera romancılığını denemeye cesaret eden yazarlar ayrı bir ilgiyi hak ediyor aslında. Çünkü bu romanlar, sadece detaylı karakter analizleri ve duygusal ilişkiler ile çevrelenen ve nispeten daha kapalı kurguları içeren bir türe hizmet etmediği için, üstelik kısa bir bölümünü yazarken bile pek çok disipline hakim olmak gerektiği için, üretmesi de en zorlu edebiyat türlerinden diyebiliriz.



Romanlarınızda hep aynı karakterin adını görüyoruz; Hakan Geda. Onun hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?

Hakan, ilk bakışta tuhaf soyadı dışında bizden çok da farklı olmayan biri aslında. Arkeoloji bölümünden mezun, fotoğrafçılıkla uğraşıyor ve gerçek bir kayak tutkunu. Bunların dışında Kara Güneş adlı romanda daha da ortaya çıkan alkol bağımlılığı ve tuhaf bir aspirin alışkanlığı var.
Hakan hayatın karşısında baştan aşağı özgürlükçü bir tutum izliyor. Takım elbiselerden nefret ediyor ve hayatı boyunca bir kere bile boynuna kravat bağlamamış biri. Çamurlu botlarının ve lekeli tişörtlerinin de okuyucuya yer yer gösterdiği gibi her daim özgür ve başına buyruk olmayı seviyor. Bütün bunların yanında ne olursa olsun hayatını kendi istediği yönde yaşıyor ve bağımsız mizacı yüzünden çılgınca kararlar aldığını görüyoruz sürekli. Bu anlamda okuyucuları kendi hayatlarındaki tekdüzeliğe kıyasla, olumlu yönde etkileyebilen bir katalizör olarak da görebiliriz Hakan’ı.


Yaşadığı tüm bu olaylara nasıl bulaşıyor peki? Öte yandan, sahip olduğu tüm bu özgüven nereden geliyor?

İlk romandan bu yana Hakan’ı diğer insanlardan ayıran ve hayatının geri kalanını etkileyen şey, üniversiteyi bitirdikten ve arkeoloji bölümünden mezun olduktan sonra askerliğini yaptığı dönemde ortaya çıkıyor. Fiziksel kondisyonu ve pratik düşünme yeteneğinin son derece iyi olması, ayrıca da askeri anlamda gösterdiği başarılar yüzünden ordu içinde oluşturulan gizli bir askeri birliğe, Gizli Operasyonlar Birliği adındaki özel bir birime kendi rızasıyla transfer olmuş olduğunu görüyoruz. Okuyucular henüz bu dönemle ilgili detaylı bilgi sahibi olmasalar da, anlıyoruz ki karakterin yeniden doğuşu bu günlerde yaşadığı bazı olaylarla olmuş. Kısacası geçmişinde yer alan bu karanlık kısım onu silahlara ve mücadeleye daha yatkın, gerçeklerin daha farkında biri yapıyor.

Ancak, Hakan Geda sahip olduğu askeri geçmişine rağmen milliyetçi duygulardan oldukça uzak bir karakter ve sadece kendisi için yaşamayı, tehlikeyi sevdiği için yapıyor ne yapıyorsa...



Hakan Geda'nın başrolde olduğu başka romanlar da okuyacak mıyız?

Evet. Elimde Hakan'ı kullanmayı düşündüğüm en az beş roman fikri daha var. Ayrıca bir sonraki roman üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaya başladığımı da söyleyebilirim. Tema olarak Cumhuriyet sonrası dönemle ve Atatürk ile ilgili... Piri Reis'in Sırrı'ndan bile daha ilgi çekici bir konu olduğundan emin olabilirsiniz. Aslında bunu, yazacağınız konu hakkında derinlemesine araştırma yaparken hissedebiliyorsunuz. Okuyucuyu şaşırtacak bir bilgi elime geçtiğinde oldukça heyecanlanıyorum. Okuduğum anda beni bile şaşırtıyorsa oluşturduğum kurgunun içinde nasıl duracağını görebiliyorum.

Not: Süper bir haber :)


Harika bir röportajın sonuna geldik :)
Röportaj teklifini kabul eden  Cenk Kayakuş yazarımıza çoook teşekkürler^^ 
Bizi çok mutlu etti :)

Son olarak kitabı imzalı kazanmak için linki Tıklayın!!
TIK TIK!!

Başka bir yazı da görüşmek üzere, sevgiyle kalın :)