Bilim Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilim Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2021 Çarşamba

BCP(Blogları Canlandırma Projesi) Ekim Ayı Raporu ve Kasım Ayı Teması^^

 

Selamlar^^

BCP'miz devam etmekte, son aylardan katılım az olsa da biz devam etmeye devam ediyoruz. Katılmak isterseniz geç değil. :)
Ekim ayında Bilim Kurgu temasını konu aldık. Lafı fazla uzatmaya gerek yok, ben blog listesini paylaşayım^^







5 - Duygu'nun Mekânı - The Man From Earth Film Yorumu^^




Bu ay gerçekten az kişi katılmış, sadık üyelerimiz emeklerinize sağlık^^
Bu yol hep beraber güzel. 💓💓💓💓


Kasım ayı temamız ise Nobel ödül almış bir yazar ya da En iyi film Oscar ödülü almış film.
Bence çok güzel şeyler gelecek, bakalım neler olacak.
Detaylı açıklamaya gerek duymadım, anlaşıldığını umuyorum. 


Katılan herkese teşekkürler, ellerinize sağlık^^
Katılacak olanları da her zaman bekleriz.
Sevgiler...








19 Eylül 2016 Pazartesi

Ölüm Adası//John Dixon Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bu sefer ki yorumum Bayram öncesinde okuduğum, bitirmeye niyetlendiğim ama bitmesini Bayramın sonuna yetiştirdiğim Ölüm Adası kitabı^^ Kitap daha çıktığı zaman okuyan kişiler tarafından çok dikkat çekici yorumlar gelmişti bu sebeple hemen başlamak istedim. Başladım da, biraz hasta zamanıma geldiği için okuyamadım ve elimde uzun süre kaldı. Ama hızlı, akıcı ve heyecanlı bir kitap olduğundan son sayfaları bir çırpıda okudum. 

Telefon yok. Mesaj yok. E-posta yok. Televizyon yok. İnternet yok. Kaçış yok.
On altı yaşındaki boks şampiyonu Carl Freeman, güçsüzleri yumruklarıyla savunmayı alışkanlık haline getirdiği için bir türlü beladan uzak duramaz. Kimsesi olmadığı için hayatı koruyucu aileler ile ıslahevleri arasında mekik dokuyarak geçen Carl, girdiği son kavgada rakiplerinin hepsini hastanelik edince çıkarıldığı mahkeme tarafından cezasını çekmek üzere dış dünyayla bağlantısı olmayan bir adaya gönderilir.
Burası bir evi, bir ailesi ve bir geleceği olmayan çocuk suçluların son durağıdır. Ülkenin uzak bir köşesine kurulmuş olan bu kamp kimsesiz çocuklara merhamet göstermeyen sadist eğitim çavuşları tarafından yönetilmektedir. On sekiz yaşına kadar burada kalmaya mahkûm edilen Carl kurallara uyup cezasını çektikten sonra hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar, hatta burada yeni arkadaşlar edinip Octavia adındaki gizemli bir kıza âşık olur. Ama acımasız çavuşlar, yorucu eğitimler, ağır cezalar buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Burası aslında gidenin bir daha geri dönmediği, çocukların avlanarak ya da idam edilerek öldürüldüğü, kesimhane denilen gizli bir devlet laboratuvarında denek olarak kullanıldığı bir ölüm kampıdır. Carl diğer çocuklar tarafından avlanmadan ya da kesimhaneye gönderilmeden önce buradan kaçıp dış dünyayı bu adanın varlığından haberdar etmek ve sevdiklerini kurtarmak zorundadır.


Konusunu okuyanlar vaaay be diyordur kesin. Gerçekten öyle bir kitap, her bir sayfası olay ve heyecanlı olan kitap hakkında ne desem, neler yazsam boş. Yazarın hayal gücüne ve zekasına hayran kaldım. Kitabımıza bir çok karakter var, kızdığım, tekme tokat girişmek istediğim ve üzülüp ne olacak bunun hali dediğim karakter. Ama kitabımız daha çok Carl ve Octavie'nin çevresinde gelişti.
Carl'nin hakkında bir şey yazmama gerek yok. Zaten geçmişi konuda yazıyor. Kendini savunamayanlara karşı duyduğu empati ile zorbalık yapanlara karşı çıkması ile bu hale gelen Carl'nin aslında hiç bir suçu yok. Sadece biraz fazla iyi yürekli. İşte bu başına iş açıyor. 
Sevdiğim ve üzüldüğüm bir karakter oldu. Zaten çok iyi bir hikaye, geçmiş beklemeyin ama bunların başlarına gelenler de kimsenin başına gelmez denecek kadar açıklı.



Octavie var bir de. Carl gibi kalbi yumuşak, düşünceli biri ama geçmişi ve halen daha pişman olmadığı şeyler yüzünden kendini bir anda Feniks adasında bulur. Carl kadar kendisine üzüldüm. Sona doğru yapacakları için kendisini takdir ettim ama burası Feniks adası ve bütün zorbalar buraya toplanmış tabii kızın yapacağı başka bir şey kalmıyor. 
Devamında kendisini neler bekliyor ve hali ne olacak merak ediyorum doğrusu.


Bundan sonra yazacağım karakterler çok çok kızdığım kişiler olduğundan kimseden bahsetmeyi düşünmüyorum. Zaten kitapta olan oluyor onlara ama...aması var işte -_-
Doğrusu sevdiğim diğer iki karakter içinde bir şey diyemeyeceğim. İsimde vermeyeyim en iyisi. Sadece... :(



Çok etkileyici, insanı şoka sokan  daha sonra neler olacak diye merak ettiren bir kitaptı. Sevdim mi sevdim. Çok fazla gerilim romanı okumasam da arada böyle istisnaları seviyorum. Kitabı okuyunca acaba yazar bunu nereden esinlendi çok merak ettim. Gerçekte de var mı acaba? Var ise kesinlikle müdahale edilmeli. Gerçi bu kadar cani olunmaz ama belli de olmaz hani. Kitabımız iki kitaptan oluşuyor. Buna çok sevindim çünkü 5-6 kitaplık bir seri olsaydı bu kadar adrenaline yüreğim ve aklım dayanmazdı.  Neler oluyor neler. Sona doğru bir heyecan anlatamam. Carl'den beklenen performansı gördüm, şahane bir karakter olmuş ama yaşı yaptıklarına pek uymadı gibi. 16 değilde daha büyük olsaydı ama yazarın hem bir bildiği vardır hemde Amerika da 16 yaşındaki gençleri görüyoruz, 16 değil de 25 yaşında gibiler :D
Bu tarz kitap bu yaş ile ülkemizde yazılsaydı çok fazla kafayı takardım ama bu kitapta üstünde fazla durmayacağım bir detay oldu^^

Kitap gerçekten kendisine yapılan olumlu yorumları sonuna kadar hak ediyor. Belki bir kaç hata olabilir ama beni rahatsız eden yazım hataları, konu işleyişi falan olmadı. Sadece beni rahatsız eden kitapta geçen olaylar ve davranışlardı. Çok ağır şeylerdi çünkü. :( Okuyanlar anlamıştır. Tabii üzüldüğümüz yerler olduğu kadarıyla şok geçirip, sevindiğimiz yerler de oldu. Kitapta değilde bende ki hata ise hemen bitirememem. Bu kadar heyecanlı ve akıcı bir kitap için gerçekten uzun bir süre elimde kaldı. Neyse geç olsun güç olmasın. Bitti mi bitti, sevdim mi sevdim^^ Devamını 4444 gözle bekliyorum :D


Gerilim romanı severler için kesinlikle tavsiyemdir. Hiç hız düşmüyor ve daha sonradan neler olacak diye Carl ve diğerleri gibi tetikte kalıyorsunuz. Çok ilginç ve alışılagelmişin dışında bir kitap olmuş. Go Kitap nasıl kitap çıkaracağını iyi biliyor. Kesinlikle alıp okuyun^^



Seri bilgisi^^


Yukarıda da dediğim gibi serimiz iki kitaptan oluşuyor. Bu kanıya da ikinci kitabın geçen sene Ağustos ayında çıkmış olması. Sanırsam 3.kitap olsaydı illa ki ismi geçerdi. Ama ikinci okunmadan bilinmez.
Kapak olarak Go Kitap orijinal kapağı kullanmış. Güzel kapak.
İkinci ne zaman çıkar bilinmez ama o son ile çabuk çıksa süper olur diyorum ;)



Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^

Dünyanın gözünde, anne babalarımız gibi, bizlerde öldük, diye geçirdi içinden. Bu adamlar bize istediklerini yaparlar.


*****

Bazen, diye düşündü Octavie, gerçeği bilmemek daha iyi.


*****


Bana arkadan vurabilir. Yere düştüğümde dövüp bu kafese kapatabilirler ama kim olduğuma onlar karar veremez. Beni aç ve susuz bırakabilirler ama beni değiştiremezler.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^





10 Ağustos 2016 Çarşamba

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Pc başına o kadar az geçiyorum geçtiğim anda da yorumları ardarda sıralıyorum. Bu sefer ki yorumum yine ve yeniden kitap. Benim Uzak Yıldızım serisinin ikinci kitabı çıkmıştı bir ay öncesinden. Kitabı fazla uzatmadan hemen okumak istedim. Zaman sıkıntısı nedeniyle erkenden bitiremedim, o yüzden elimde biraz süründüğünü söyleyebilirim. 

JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konu böyle. Doğrusu konuyu her okuduğum da içerik hakkında zerre bir şey anlamadım. Ta ki kitaba başlayıp bir bölüm okuyana kadar. Jubilee ve Flynn hiç tanışmaması gerekiyor diyor en başka ve kesinlikle katılıyorum. Daha ilk karşılaşmada olaylar, olaylar^^
Jubilee Avon'da bulunan askeriye de Yüzbaşı olarak çalışmaktadır. Amacı Avon'un sakinliğini korumak ve yeni gelen askerlere eğitim vermektir. Avon'da herkes onu tanır ve nasıl biri olduğunu bilir. Bu sebeple isyancıların başı olan Flynn onu kaçırır. Başta hata yaptığı düşünen Jubilee aslında gerçekleri ortaya çıkarmak için bu olayın meydana gelmesinin gerektiğine karar verir. 
Bu dakikadan sonra Jubilee kendini ve birliğini sorgulamaya başlar. Kendisini çok sevdim. Yazarlar öyle bir yazmış ki tam bir asker kişiliği okudum. Duyguları, düşünceleri ve yaptıklarının hiç bir mantıksız yönü yoktu ve kitabın sonuna kadar verdiği kararlara güvendim, öyle bir karakterdi Jubilee^^


Flynn, bazı nedenlerden dolayı isyancıların yanına sığınan Flynn ablasından sonra isyancıların başı olur. Herkes özgülük isterken bazıları savaş istemesi Flynn'yi zor durumlara sokar. Bunlardan biride Yüzbaşı Lee'yi kaçırmaktır. Daha ilk dakika da yaptığı hatayı anlayan Flynn için artık çok geçtir. Sığınaklarda kalan arkadaşlarından olumsuz tepki alınca çok farklı yollara baş vuran Flynn aslında doğruları seçtiğinin farkına varır.
Flynn karakterini de çok sevdim. Arkadaşlarına karşı duyduğu saygı ve onları kendi canından bile çok önemsemesi benden artı puan aldı.
Valla karakterlerimize laf yok, ikisi de birbirinden güzel, akıllı, cesur ve aşık^^ 
Daha ne olsun :*


İlk kitabımız da olan Tarver ve Lilac karakterlerimiz de sonradan kitaba dahil oldular. Doğrusu bu konuda o kadar çok güldüm ki anlatamam. Şahsen benim isim hafızam zayıf, birde yabancı isim olunca hiç aklıma gelmiyor. Tarver'ı Jubilee tanıyor ve kitabın yarısına kadar bazı yerlerde ondan söz ediyor. Bende jeton düşmedi tabii. Sonradan Lilac'in ismi geçiyor ve yine benim jeton düşmüyor. Hatta ve hatta o kadar unutmuşum ki (B12'me bir ara baktırsam iyi olacak)Lilac ve Tarver'ın düştüğü uzay gemisini bile hatırlayamadım, ta kii bazı ipuçlarını bir araya getirene kadar :D İşte bu kadar unutmuşum kitabı :D Gerçi akılıma geldikçe olaylar bir bir önüme geliyor ama ne bileyim, kitap o kadar bağımsız duruyordu ki ilk kitaptan aklımın ucuna dahi gelmedi :D Öyle saçma sapan bir olay yaşadım anlayacağınız canlar :D Bu da bana anı olsun. ;)
Ve evet Tarver'ın geçtiği yerleri birer kez daha okudum ;)


Kitabı Benim Uzak Yıldım kadar sevdim. Tabii başta benim elimde sürünmesi, zamanım olmadığından okuyamam yarıya kadar ilgimi çekmese de sonradan işler değişti ve Benim Uzak Yıldızım kadar çok sevdim. Belki bir tık Benim Uzak Yıldızımı daha çok sevmiş olabilirim :)
Yazarların ortaklaşa bir kitap yazması ve hiçbir karışıklılığın olmaması takdire şayan. Bu sebeple kendilerini tebrik ediyorum ;)
Kalemleri akıcı ve konu seçimi harika, daha ilk dakika da olaylar başlıyor. Başlarda olaya girmede bazı yazarlar sıkıntı yaşıyor ama bu iki yazar harika bir giriş yapmışlar. Her anlamda çok güzel bir kitaptı, hele o son ve sırların ortaya çıkışı beni benden aldı. Bakalım son kitapta neler olacak neler. Merakla bekliyorum ;)

İlk kitabı sevmeyen bir çok okur olmuş, belki distopya yönü kendilerine ağır gelmiştir bilemem ama ben bu seriyi seviyorum^^ Bir kaç yorumda ilk kitabın eksik yönleri var denmiş, bu kitapta o eksiklerin çoğu kapanıyor gençler. O yüzden yazarlar o kitapta fazla detaya girmemiş. Uzun lafın kısası seriyi öneriyorum^^ Çok ama çok farklı bir bilim kurgu kitabı ve serisi. 




Seri hakkında bilgi^^



Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- Son kitapta her iki çifte buluşuyor. Zaten bu kitabı okuyanlar sonuncu kitapta neden birleştiği anlıyor. Bence çok ilginç bir seçim olmuş :)
Not: This Night So Dark kitabının çıkmasını çok isterdim. Seri bitiminden sonra Go Kitap umarım çıkarır^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^


Ona cehenneme kadar yolu olduğunu söylemek istiyordum. Kendini yüksek bir yerden atmasını söylemek istiyordum. Yumruklaya yumruklaya, suratındaki o ukala ifadeyi silmek istiyordum.
Ama suyu daha çok istiyordum.


*****


"Kendine zarar vermek cesaret değildir, tatlım. Cesaret başkalarının zarar görmesine engel olmaktır. Beni hayal kırıklığına uğrattın."



******

Yukarıda umut, aşağıda yüreğim bekliyordu.




Bir yorum daha biter^^ Başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle ve bol kitapla kalın :)



Buralarda da varım^^







11 Haziran 2015 Perşembe

işgalci//Melissa Landers Kitap Tanıtımı^^

Selam^^

Bugün üçüncü yayınım oluyor :) Birden çok mu yüklendim bloguma demeyeceğim, iyi böyle :D Yazıma gelecek olursam bir kitap tanıtımı yapacağım. Uzun zamandır beklenen Yabancı serisinin ikinci kitabı İşgalci çıkıyor. Uzun zaman diyorum ama pekte öyle değil, Go Kitap kısa zamanda çıkarıyor serileri, süper olduğu kadar takdir edilesi. Neyse heyecanla beklenen kitap geldiğine göre bakalım ikinci kitapta bizi neler bekliyor^^ 



İşte tanıtım^^


Uzaylılar İnsanlarla İttifaka Hazırlanıyor. Bu kez de Dünyalı Cara Sweeney, L'eihrlilerin konuğu. L'eihrli erkek arkadaşı Aelyx'i, iki gezegen arasındaki ilişkileri yoluna koymak için, Dünya'ya gönderdikten sonra yabancı bir gezegende bir başına kalan Cara'nın etrafı onu istemeyen klonlarla çevrilmiştir. Hatta Aelyx'in evcil hayvanı bile ondan nefret eder. Yeni hayatına uyum sağlamak için her yolu deneyen Cara, çok geçmeden bu gezegende Aelyx ile mutlu olup olamayacağını sorgulamaya başlar.

Dünya'daki Aelyx'in durumu da Cara'nınkinden farklı değildir. Birbiri ardına düzenlenen suikastların hedefindeki Aelyx, Dünya-L'eihr ilişkilerini güçlendirmek için yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmeye çalışır. Dünya hükümetlerinin vatandaşlarından gizlediği küresel su krizine çözüm getirecek teknoloji L'eihrlilerin elindedir ama bu teknolojiyi Dünyalılarla paylaşmaları ancak ittifak kurmalarıyla mümkündür. Ama her iki taraftan da yükselen itirazlar ve ittifakı baltalayacak şiddet eylemleriyle Cara'nın da Aelyx'in de işleri hiç de kolay değildir. 

İki genç âşık, bir yandan gezegenlerinin geleceği için canla başla mücadele ederken bir yandan da birbirlerinden sayısız ışık yılı uzakta ayrılık acısına katlanmaya çalışır… ta ki dünyalarına yönelik bir tehdit onları yeniden birleştirene dek.



Wuuu konuya gel^^

Ben bu tanıtımı yaparken kitabımız matbaadan geldi bile^^
Kitabımız 15 Haziran'da tüm kitapçılarda ;) Şu an ön siparişte ;)



Kapak mükemmel^^

Tanıtım bu kadar ;) Son olarak Yabancı kitabına yaptığım yorumu merak edenler yorumum bir TIK! uzağınızda olduğunu söylemek isterim ;)


Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiler^^



Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman-Meagan Spooner Kitap yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bugün sizlere harika bir bilim kurgu kitabının yorumu ile geldim^^ Kitabı okumadan önce ilk olarak kapağa aşık olduğumuzu hepimiz itiraf edelim. O yıldızlar, kızın elbisesi ve köşeden az da olsa çıkan bir erkek^^ Şaka bir yana renk uyumu harika olan bir kapak, şahsen ilk gördüğümde aşık oldum. Kitabın kapağı ne kadar güzelse içi de o kadar güzeldi. Biraz şüphelerim oldu okumadan önce, o şüpheyi yorumumun devamında bahsedeceğim ama şüphelerimin yerini olumlu bir düşünce aldığını söylemek isterim. Daha fazla detaya girmeden önce kitap hakkında bilgi verip devam edeyim.

Lilac gezegenin en zengin ve dokunulmaz unvanını alan genç bir kızdır. Herkes yanına gideceği, konuşacağı zaman iki kere düşünmesi gereken ulaşılmaz kişidir. Binbaşı Merendsen ise savaştan sonra aldığı unvan ile zengin kesimde gözükmeye başlar ve İkarus uzay gemisinde yer alır. Güzel devam eden günlerden sonra devasa büyüklükte olan İkarus'un başına felaket gelir ve elli bin yolcu alan uzay gemisi bir anda yakın bir gezegene düşer. Kurtulmanın mümkün olmadığı bu kazada sadece iki kişi kurtulmuştur. Lilac Laroux ve Binbaşı Tarver Mrendsen. O dakikadan sonra macera, hayatta kalma mücadelesi ve tabii ki aşk başlar.

Konumuz böyle, daha fazla detay için arka kapak yazısına bakabilirsiniz ;) Kitabı sevdiğimi başta söyledim, çok güzel bir bilim kurgu romanıydı. Böyle bir uzaylı kitap ikinci kez okuyorum, ilki de yine Go Kitap'dan olan Yabancı ama bu çok çok farklı bir şeydi. İlk olarak zengin kız fakir oğlan nostaljisi yaşıyoruz. Ne romantik değil mi? Ama öyle olmuyor işte bir anda kendilerini bilinmez bir gezegende bulunca Lilac ve Tarver neye uğradıklarını şaşırırlar. Başta Lilac'a sinir oldum, tamam zengin aileden geldiğin için tripli olabilirsin ama kuzum sen bilinmez bir gezegene düştün uyan artık :P
Yine de sevdim kendisini^^ Cesur ve sevimli bir hal aldı zaman sonra, hele o geçmişte yaşadıkları yürek parçalayıcı. Okuduktan sonra siz hakkında ne düşüneceksiniz merak konusu.



Tayver'a gelecek olursam fakir oğlan olarak iyi idare etti demeyeceğim muhteşem idare etti tatlı şey^^ Unvanının hakkını verdi kitap boyunca, bir çok zorluklar atlattı. Yeri geldi yoruldu yeri geldi sinirlerine hakim oldu yeri geldi aşık oldu :P Ne aşktı be arkadaş neyse. :D  Bir adet Tarver ve onun Lilac'a olan aşkından alabilir miyim? :P Şaka bir yana cesurluğun kitabını yazan bu iki çifte birbirinden güzeldi.

İlk başlangıçta bazı şüphelerim vardı demiştim. Bu şüphe ise kitabımızın iki yazarın yazması. Biraz değil baya korktum acaba altında kalkabilmiş mi yazarlar diye. Sonuçta kapak güzel, konuda ilgi çekici olup içeriği kötü olunca hepsi bir anda yerle bir oluyor. Ama bu kitap öyle değildi, yazarlar ortaklaşa harika bir kitap çıkarmışlar. Kitapta ayy bu olmamış, keşke tek yazar yazsaydı dediğim tek bir yer bile olmadı. Hatta acaba bu yazarlar nasıl yazdı dedim. Bir bölümü biri bir bölümü biri mi yazdı acaba ama cıks olmaz öyle bambaşka bir şey çıkardı her halde :D Uzun lafın kısası şüphelerim doğru çıkmadı, buna sevindim. Yazarları ve kalemlerini sevdim^^



Kitabın içeriğine biraz daha değinecek olursam bazı yorumlarda çok durgun olduğu yazılmış bence, şahsım adına öyle değildi. Belki fazla hareketli sevmediğimden belki de gerçekten öyle bir eksikliğe rastlamadığım dan yorumları okuyana kadar öyle bir şey hissetmedim. Kitabın ilerleyen sayfalarında neler oluyor neler. Bir kere gezegende meydana gelen olağanüstü olayların neler olduğunu hem karakterlerimiz hemde ben öğrenince şok oldum, tabii vay bee dedim de az orada kafam karıştı bu bir gerçek. Hele bir yer vardı ki evlere şenlik. Okuduğum sırada gözümden uyku akıyordu ama öyle bir sahneydi ki kitabı elimden bırakamadım. Amie ve Meagan siz neler yaptınız öyle O_o Ahh Tarver ahh Lilac :(


Çok merak ettiniz değil mi? Bence hiç bekletmeden alıp okuyun, bu iki yazar çok güzel bir kitap yazmış. Neler olacağını tahmin edemeyeceğiniz, olanları öğrenince de şok üstüne şok yaşayacağınız kitabı kesinlikle öneriyorum ;) Daha fazla yazmak isterim, ama bu kadar kafi. Gerisini siz okuyun ve bana hak verin ;) Bu arada kitapta geçen soruşturma kısımlarına sinir oldum -_- Okuyunca anlayacaksınız ;)

Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- İkinci kitabımızın konusuna bakacak olursak Lilac ve Tarver çiftinin devamı olmuyor. Bu kitapta başka çift oluyor ve son kitapta her iki çifte buluşuyor. Bunu öğrendikten sonra gel de merak etme :O

İşte serimiz^^
Kapaklara bit^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5


Alıntılar^^

Lilac Rose LaRoux. Dokunulmaz. Zehirli.
Adımı Zehirli Sarmaşık koysalarmış keşke. Ya da Yüksük Otu. Veya Güzelavratotu. 


*****

"Sen ölürsen," diye fısıldadım, gözlerimi ondan ayırmadan, "ben de ölürüm."




Yüzünün her tarafında çillerle karışan lekeler vardı. Yanağındaki o morluk duruyordu. Uykusunda bile o dudakları düzgün, kararlı bir çizgi halini almıştı.
Gözlerinin altında mor halkalar vardı. Terli, perişan ve bitkindi. 
Gözüme hiç bu kadar güzel görünmemişti.

*****

O olmayınca içim üşüyordu.



Son olarak K-Pop sevdiğimi bilirsiniz. Kitabı okuduğum sırada çok sevdiğim Infinite grubunun pek sevgili Sung Kyu üyesinin mini albümü çıkmıştı, şarkılarını dinledim. Ama bir tanesi beni benden aldı. Daha Türkçe alt yazısına bakmadan bu şarkı tam Benim Uzak Yıldızım için yazılmış dedim. Sonra alt yazılı izledim ve şok. Bu kadar mı denk gelir^^ Kitabı okuyanlar izleyin hak vereceksiniz ;)


Keyifli dinlemeler^^

Bir kitap yorumunun daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Emeği geçen herkese teşekkürler :P Başka yorumlar da görüşmek üzere^^



30 Nisan 2015 Perşembe

Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese merhaba^^
Bugün yine bir kitap tanıtımı ile karşınızdayım. Evet son zamanlar da baya kitap tanıtımı yaptım ama bahar sebebiyle yeni kitap patlaması oldu sanki^^ Hemde çok cici ve güzel kitaplar :)
Bu kitabımız da yayın hayatına yeni başlamış sayılan ve başladığı dakikada ilgi odağı olan Go! Kitap'dan :)
İlk olarak kapağa bittim, sonrasında ise konu mükemmel^^ 
Anlayacağınız Uzaylılar istila edecek yine :*

Konumuza bakalım^^


O GECENİN, DEVASA UZAY GEMİSİ İKARUS'TAKİ DİĞER GECELERDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR. 
Ta ki o büyük felaket gerçekleşene ve İkarus yakınlardaki bir gezegene düşene dek. Elli bin yolcu kapasiteli gemiden yalnızca iki kişi kurtulmuştur: Evrenin en zengin adamının kızı Lilac LaRoux ve genç bir savaş kahramanı olan Binbaşı Tarver Merendsen.
Binbaşı Merendsen, Lilac gibi kızların insanın başına beladan başka bir şey getirmediklerini uzun zaman önce öğrenmiştir. Lilac da, Tarver’ın kendi iyiliği için, onu kendisinden uzak tutması gerektiğinin farkındadır. Ama ıssızlığın ortasında hayatta kalabilmek için birbirlerine ihtiyaçları vardır. Açlık, soğuk ve vahşi hayvanlara bir de Lilac’ın duyduğu fısıltılar eklenince birbirlerine güvenmekten başka çareleri kalmaz. Ne var ki çok geçmeden, onları birbirlerinin kollarına iten bu trajediden büyük bir aşk doğar. Artık kurtulup kendi gezegenlerinde bir ömür ayrı kalmaktansa düştükleri bu ıssız gezegende birlikte olmayı tercih ederler.
Ama her adımda onları takip eden gizemli fısıltıların ardındaki gerçeği öğrenmeleriyle her şey bir anda değişir. Lilac ile Tarver o gezegenden ayrılsalar bile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ilk kitabı, Benim Uzak Yıldızım, zaman ve mekân tanımayan sonsuz bir aşkın hikâyesi…


Konuda anlaşıldığı üzere serinin ilk kitabı ve üç kitaplık bir seri. Serinin az oluşuna bayıldım :* Kitabımız böyle mayıs ayının ilk haftasında çıkması bekleniyor, sabırsızlıkla bekliyoruz^^


Başka bir yazımda görüşmek üzere, sevgiler^^