Amie Kaufman & Meagan Spooner etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Amie Kaufman & Meagan Spooner etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2018 Salı

Sonsuz Işığım//Amie Kaufman&Meagan Spooner Kitap Yorumu^^

Selamm^^
Bu sefer ki yorumumu hemen yazıp yayınlamak istiyorum ama bakalım zaman ne gösterecek. Okuduğum kitap Go Kitap'dan çıkan Benim Uzak Yıldızım serisinin üçüncü ve son kitabı. Alalı uzun zaman olmuştu ama bir türlü okumak kısmet olmadı. Şimdi de serileri bitirmeye karar verdiğim için okumaya başladım. Uzay ve gezegenler arası yaşananları konu alan kitapları sevenler beğenerek okuyacağı bir seri. İçeriği ve yaşananlar çok farklı. 

Flynn Cormac ile Jubilee Chase’in tüm galaksiyi gezegenlerinde olup bitenlere tanıklık etmeye çağırdıkları ünlü Avon Bildirisi’ni yayınlamalarının üzerinden bir sene geçmiştir. Kimileri Flynn Cormac’ın deli olduğunu düşünürken komplo teorileri çığ gibi büyümüştür. Bundan bir sene önce düşen İkarus adlı uzay gemisinden sağ kurtulan ünlü Tarver Merendsen ve Lilac LaRoux çiftinin ise kameralardan uzakta yaşadıkları, sırlarla dolu ikinci bir hayatları daha vardır.
Bu dört insanın hayatı LaRoux Sanayi’ye karşı yürüttükleri savaşı dönüm noktasına taşıyacak olan iki yeni oyuncunun hayatıyla kesişmek üzeredir: Gideon Marchant ile Sofia Quinn. On sekiz yaşındaki Gideon, Kupa Valesi adıyla tanınan ünlü bir bilgisayar korsanıdır. Onun da amacı LaRoux Sanayi’nin tüm insanlığın geleceğini tehdit eden gizli oyunlarını gün yüzüne çıkarmaktır.
En yüksek güvenlik önlemleriyle korunan bir yere bile elini kolunu sallayarak girebilecek kadar yetenekli bir dolandırıcı olan Sofia da babasının ölümünden sorumlu tuttuğu LaRoux’dan intikam almak için fırsat kollamaktadır. Galaksinin bu en güçlü şirketini alaşağı etmek için güçlerini birleştirmeleri şarttır.

Konu serinin diğer kitaplarını okumayanlar için pek anlaşılır olmamış. Zaten serinin diğer kitapları okumayan benim yoruma bakmasın derim. :D
Gideon ünlü bir hacker'dır ve LaRoux şirketini bitirmek için elinden geleni yapmak ister ve yaparda. Ta ki önemli bir görev sırasında tanıştığı gamzeli arkadaşına kadar. Sofie intikam nedeniyle gözü dönmüş, LaRoux şirketini bitirmek için kendini bile feda edecek kadar gözü dönmüş biri. Her ikisinin de büyük sırları vardır ve ikisi de LaRoux'u ve hain planlarını su yüzüne çıkarmak için kolları sıvarlar ama ondan önce peşlerindeki adamlardan kurtulmak zorundalardır.
Her iki karakterlerimiz de kendi içlerinde baya sır biriktiriyor ve her ortaya çıkan gerçekle hayatları tepetaklak oluyor. Bu konuyu ele alarak kitap devam ediyor ama tek bir sayfa sakin geçmiyor. Hep bir aksiyon, hep bir heyecan. İşte yazarların kalemini bu yüzden seviyorum ama sevdiğim için de yeni çıkardığı(Amie Kaufman) kitaba da 50 TL vermem. Neyse.



Konuda yazıldığı üzere ilk iki kitabın karakterleri olaya dahil oluyor ve 3 çift beraber harekete geçiyorlar. O kısımdan sonra ise gelsin kaos. Ama öyle böyle değil. Okudukça içim parçalandı. Okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır. Aksiyon ve heyecan bitmiyor ama bu çiftimizin bir birilerine olan davranışları da gelişme göstermiyordu. Bazı kısımlarda yeter dedim hani. Birazdan yaşayacak mısın, ölecek misin belli değil yine de saçma sapan düşünceler vs. O kısımlarda illallah ettim yani. Yine de, bunlara rağmen serinin böyle bitmesine gerçekten sevindim. Yazarları sevsem de sonda ne yapacaklar acaba diye şüphe ve tereddüt etim. Üzücü olaylar olmadı değil, en çokta fısıltıları ara ara duygularını anlattığı kısa kesimler. Oralar acayiplik duygusaldı.




Genel anlamda güzel seri. Yazarların kalemi akıcı ve sevilesi, olaylar biraz kafanızı karıştırabilir ama vazgeçmeyin okuyun. :) İlk kitabı seven olmamış ama devam kitapları birinci kitaba göre daha heyecanlı ve aksiyon dolu. Kısacası kesinlikle tavsiye ediyorum. 3 Kitaplık serilere bayıldığımı bilirsiniz, siz de benim gibi bu tarz kısa serileri seviyorsanız şans verin derim. ;)



Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!



Kitaba Puanım 5/5^^




Alıntılar^^


Suskunluğumuzu ve sırlarımızı koruduk, zamanda asılı kalmış bu mekanda bizler de zamanda asılı kaldık adeta.(Syf.215)



*****


"Elbette," diye karşılık verdi Gideon rahat tavırla. "Ben de gelirim. Bela seni bulmadan senin onu bulmana yardım ederim."(Syf.215)



*****


Gideon ile birlikteliğimiz kumdan kaleydi, ötesi yoktu. Eninde sonunda yıkılmaya mahkum.
(Syf. 455)



*****

Nasıl olurdu da bir asker ve isyancıların lideri birbirlerine böyle tamamen güvenebiliyorlardı da, Gideon ile ben... Onlar nefret ve şiddet dolu kuşakların diktiği duvarları aşmışlar. Bense kendi kalbimden duvarları bile aşamıyordum.(Syf.519)




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^









10 Ağustos 2016 Çarşamba

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Pc başına o kadar az geçiyorum geçtiğim anda da yorumları ardarda sıralıyorum. Bu sefer ki yorumum yine ve yeniden kitap. Benim Uzak Yıldızım serisinin ikinci kitabı çıkmıştı bir ay öncesinden. Kitabı fazla uzatmadan hemen okumak istedim. Zaman sıkıntısı nedeniyle erkenden bitiremedim, o yüzden elimde biraz süründüğünü söyleyebilirim. 

JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konu böyle. Doğrusu konuyu her okuduğum da içerik hakkında zerre bir şey anlamadım. Ta ki kitaba başlayıp bir bölüm okuyana kadar. Jubilee ve Flynn hiç tanışmaması gerekiyor diyor en başka ve kesinlikle katılıyorum. Daha ilk karşılaşmada olaylar, olaylar^^
Jubilee Avon'da bulunan askeriye de Yüzbaşı olarak çalışmaktadır. Amacı Avon'un sakinliğini korumak ve yeni gelen askerlere eğitim vermektir. Avon'da herkes onu tanır ve nasıl biri olduğunu bilir. Bu sebeple isyancıların başı olan Flynn onu kaçırır. Başta hata yaptığı düşünen Jubilee aslında gerçekleri ortaya çıkarmak için bu olayın meydana gelmesinin gerektiğine karar verir. 
Bu dakikadan sonra Jubilee kendini ve birliğini sorgulamaya başlar. Kendisini çok sevdim. Yazarlar öyle bir yazmış ki tam bir asker kişiliği okudum. Duyguları, düşünceleri ve yaptıklarının hiç bir mantıksız yönü yoktu ve kitabın sonuna kadar verdiği kararlara güvendim, öyle bir karakterdi Jubilee^^


Flynn, bazı nedenlerden dolayı isyancıların yanına sığınan Flynn ablasından sonra isyancıların başı olur. Herkes özgülük isterken bazıları savaş istemesi Flynn'yi zor durumlara sokar. Bunlardan biride Yüzbaşı Lee'yi kaçırmaktır. Daha ilk dakika da yaptığı hatayı anlayan Flynn için artık çok geçtir. Sığınaklarda kalan arkadaşlarından olumsuz tepki alınca çok farklı yollara baş vuran Flynn aslında doğruları seçtiğinin farkına varır.
Flynn karakterini de çok sevdim. Arkadaşlarına karşı duyduğu saygı ve onları kendi canından bile çok önemsemesi benden artı puan aldı.
Valla karakterlerimize laf yok, ikisi de birbirinden güzel, akıllı, cesur ve aşık^^ 
Daha ne olsun :*


İlk kitabımız da olan Tarver ve Lilac karakterlerimiz de sonradan kitaba dahil oldular. Doğrusu bu konuda o kadar çok güldüm ki anlatamam. Şahsen benim isim hafızam zayıf, birde yabancı isim olunca hiç aklıma gelmiyor. Tarver'ı Jubilee tanıyor ve kitabın yarısına kadar bazı yerlerde ondan söz ediyor. Bende jeton düşmedi tabii. Sonradan Lilac'in ismi geçiyor ve yine benim jeton düşmüyor. Hatta ve hatta o kadar unutmuşum ki (B12'me bir ara baktırsam iyi olacak)Lilac ve Tarver'ın düştüğü uzay gemisini bile hatırlayamadım, ta kii bazı ipuçlarını bir araya getirene kadar :D İşte bu kadar unutmuşum kitabı :D Gerçi akılıma geldikçe olaylar bir bir önüme geliyor ama ne bileyim, kitap o kadar bağımsız duruyordu ki ilk kitaptan aklımın ucuna dahi gelmedi :D Öyle saçma sapan bir olay yaşadım anlayacağınız canlar :D Bu da bana anı olsun. ;)
Ve evet Tarver'ın geçtiği yerleri birer kez daha okudum ;)


Kitabı Benim Uzak Yıldım kadar sevdim. Tabii başta benim elimde sürünmesi, zamanım olmadığından okuyamam yarıya kadar ilgimi çekmese de sonradan işler değişti ve Benim Uzak Yıldızım kadar çok sevdim. Belki bir tık Benim Uzak Yıldızımı daha çok sevmiş olabilirim :)
Yazarların ortaklaşa bir kitap yazması ve hiçbir karışıklılığın olmaması takdire şayan. Bu sebeple kendilerini tebrik ediyorum ;)
Kalemleri akıcı ve konu seçimi harika, daha ilk dakika da olaylar başlıyor. Başlarda olaya girmede bazı yazarlar sıkıntı yaşıyor ama bu iki yazar harika bir giriş yapmışlar. Her anlamda çok güzel bir kitaptı, hele o son ve sırların ortaya çıkışı beni benden aldı. Bakalım son kitapta neler olacak neler. Merakla bekliyorum ;)

İlk kitabı sevmeyen bir çok okur olmuş, belki distopya yönü kendilerine ağır gelmiştir bilemem ama ben bu seriyi seviyorum^^ Bir kaç yorumda ilk kitabın eksik yönleri var denmiş, bu kitapta o eksiklerin çoğu kapanıyor gençler. O yüzden yazarlar o kitapta fazla detaya girmemiş. Uzun lafın kısası seriyi öneriyorum^^ Çok ama çok farklı bir bilim kurgu kitabı ve serisi. 




Seri hakkında bilgi^^



Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- Son kitapta her iki çifte buluşuyor. Zaten bu kitabı okuyanlar sonuncu kitapta neden birleştiği anlıyor. Bence çok ilginç bir seçim olmuş :)
Not: This Night So Dark kitabının çıkmasını çok isterdim. Seri bitiminden sonra Go Kitap umarım çıkarır^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^


Ona cehenneme kadar yolu olduğunu söylemek istiyordum. Kendini yüksek bir yerden atmasını söylemek istiyordum. Yumruklaya yumruklaya, suratındaki o ukala ifadeyi silmek istiyordum.
Ama suyu daha çok istiyordum.


*****


"Kendine zarar vermek cesaret değildir, tatlım. Cesaret başkalarının zarar görmesine engel olmaktır. Beni hayal kırıklığına uğrattın."



******

Yukarıda umut, aşağıda yüreğim bekliyordu.




Bir yorum daha biter^^ Başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle ve bol kitapla kalın :)



Buralarda da varım^^







24 Haziran 2016 Cuma

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese Merhaba^^
Kitap yorumları yanı sıra tanıtımları ile de sizlerleyim. Şu sıralar pc başına zor oturuyorum ve bayrama kadar da öyle olacak gibi. Bayramdan sonra inşAllah sık sık gelirim buralara :)
Şimdi ki tanıtımımız ise geçen sene bu zamanlar da okuduğum Benim Uzak Yıldızım sersinin ikinci kitabı. Kitabı merakla beklediğimi söyleyebilirim çünkü kapak harika^^ Şaka bir yana çoğu okurlara göre ben bu seriyi sevdim^^ 
Kitap hakkında düşüncelerimi yazmadan konuya ve kapağa bakalım^^



JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konumuz böyle^^
Serimiz de şöyle bir farklılık var, her kitapta ayrı çifti anlatıyor. İlk kitapta olan Tarver ve Lilac çiftimizi anlattı bu kitapta ise Jubilee ve Flynn'in hikayesini anlatacak^^ Üçüncü de ise çıktığı zaman bahsederiz^^



İkinci kitap This Night So Dark Traver'in ağzından anlatılıyor. Serinin 1.5 olan kitabı^^
Belki Go Kitap onuda çıkarır^^




Kitabımız ön siparişte, almak isteyenler için link için Tık Tık^^

Bneim Uzak Yıldızım kitabına yaptığım yorumu okumak için de Tık Tık^^






Bir tanıtım yazısının daha sonu geldik, başka yazılarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr






11 Haziran 2015 Perşembe

Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman-Meagan Spooner Kitap yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bugün sizlere harika bir bilim kurgu kitabının yorumu ile geldim^^ Kitabı okumadan önce ilk olarak kapağa aşık olduğumuzu hepimiz itiraf edelim. O yıldızlar, kızın elbisesi ve köşeden az da olsa çıkan bir erkek^^ Şaka bir yana renk uyumu harika olan bir kapak, şahsen ilk gördüğümde aşık oldum. Kitabın kapağı ne kadar güzelse içi de o kadar güzeldi. Biraz şüphelerim oldu okumadan önce, o şüpheyi yorumumun devamında bahsedeceğim ama şüphelerimin yerini olumlu bir düşünce aldığını söylemek isterim. Daha fazla detaya girmeden önce kitap hakkında bilgi verip devam edeyim.

Lilac gezegenin en zengin ve dokunulmaz unvanını alan genç bir kızdır. Herkes yanına gideceği, konuşacağı zaman iki kere düşünmesi gereken ulaşılmaz kişidir. Binbaşı Merendsen ise savaştan sonra aldığı unvan ile zengin kesimde gözükmeye başlar ve İkarus uzay gemisinde yer alır. Güzel devam eden günlerden sonra devasa büyüklükte olan İkarus'un başına felaket gelir ve elli bin yolcu alan uzay gemisi bir anda yakın bir gezegene düşer. Kurtulmanın mümkün olmadığı bu kazada sadece iki kişi kurtulmuştur. Lilac Laroux ve Binbaşı Tarver Mrendsen. O dakikadan sonra macera, hayatta kalma mücadelesi ve tabii ki aşk başlar.

Konumuz böyle, daha fazla detay için arka kapak yazısına bakabilirsiniz ;) Kitabı sevdiğimi başta söyledim, çok güzel bir bilim kurgu romanıydı. Böyle bir uzaylı kitap ikinci kez okuyorum, ilki de yine Go Kitap'dan olan Yabancı ama bu çok çok farklı bir şeydi. İlk olarak zengin kız fakir oğlan nostaljisi yaşıyoruz. Ne romantik değil mi? Ama öyle olmuyor işte bir anda kendilerini bilinmez bir gezegende bulunca Lilac ve Tarver neye uğradıklarını şaşırırlar. Başta Lilac'a sinir oldum, tamam zengin aileden geldiğin için tripli olabilirsin ama kuzum sen bilinmez bir gezegene düştün uyan artık :P
Yine de sevdim kendisini^^ Cesur ve sevimli bir hal aldı zaman sonra, hele o geçmişte yaşadıkları yürek parçalayıcı. Okuduktan sonra siz hakkında ne düşüneceksiniz merak konusu.



Tayver'a gelecek olursam fakir oğlan olarak iyi idare etti demeyeceğim muhteşem idare etti tatlı şey^^ Unvanının hakkını verdi kitap boyunca, bir çok zorluklar atlattı. Yeri geldi yoruldu yeri geldi sinirlerine hakim oldu yeri geldi aşık oldu :P Ne aşktı be arkadaş neyse. :D  Bir adet Tarver ve onun Lilac'a olan aşkından alabilir miyim? :P Şaka bir yana cesurluğun kitabını yazan bu iki çifte birbirinden güzeldi.

İlk başlangıçta bazı şüphelerim vardı demiştim. Bu şüphe ise kitabımızın iki yazarın yazması. Biraz değil baya korktum acaba altında kalkabilmiş mi yazarlar diye. Sonuçta kapak güzel, konuda ilgi çekici olup içeriği kötü olunca hepsi bir anda yerle bir oluyor. Ama bu kitap öyle değildi, yazarlar ortaklaşa harika bir kitap çıkarmışlar. Kitapta ayy bu olmamış, keşke tek yazar yazsaydı dediğim tek bir yer bile olmadı. Hatta acaba bu yazarlar nasıl yazdı dedim. Bir bölümü biri bir bölümü biri mi yazdı acaba ama cıks olmaz öyle bambaşka bir şey çıkardı her halde :D Uzun lafın kısası şüphelerim doğru çıkmadı, buna sevindim. Yazarları ve kalemlerini sevdim^^



Kitabın içeriğine biraz daha değinecek olursam bazı yorumlarda çok durgun olduğu yazılmış bence, şahsım adına öyle değildi. Belki fazla hareketli sevmediğimden belki de gerçekten öyle bir eksikliğe rastlamadığım dan yorumları okuyana kadar öyle bir şey hissetmedim. Kitabın ilerleyen sayfalarında neler oluyor neler. Bir kere gezegende meydana gelen olağanüstü olayların neler olduğunu hem karakterlerimiz hemde ben öğrenince şok oldum, tabii vay bee dedim de az orada kafam karıştı bu bir gerçek. Hele bir yer vardı ki evlere şenlik. Okuduğum sırada gözümden uyku akıyordu ama öyle bir sahneydi ki kitabı elimden bırakamadım. Amie ve Meagan siz neler yaptınız öyle O_o Ahh Tarver ahh Lilac :(


Çok merak ettiniz değil mi? Bence hiç bekletmeden alıp okuyun, bu iki yazar çok güzel bir kitap yazmış. Neler olacağını tahmin edemeyeceğiniz, olanları öğrenince de şok üstüne şok yaşayacağınız kitabı kesinlikle öneriyorum ;) Daha fazla yazmak isterim, ama bu kadar kafi. Gerisini siz okuyun ve bana hak verin ;) Bu arada kitapta geçen soruşturma kısımlarına sinir oldum -_- Okuyunca anlayacaksınız ;)

Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- İkinci kitabımızın konusuna bakacak olursak Lilac ve Tarver çiftinin devamı olmuyor. Bu kitapta başka çift oluyor ve son kitapta her iki çifte buluşuyor. Bunu öğrendikten sonra gel de merak etme :O

İşte serimiz^^
Kapaklara bit^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5


Alıntılar^^

Lilac Rose LaRoux. Dokunulmaz. Zehirli.
Adımı Zehirli Sarmaşık koysalarmış keşke. Ya da Yüksük Otu. Veya Güzelavratotu. 


*****

"Sen ölürsen," diye fısıldadım, gözlerimi ondan ayırmadan, "ben de ölürüm."




Yüzünün her tarafında çillerle karışan lekeler vardı. Yanağındaki o morluk duruyordu. Uykusunda bile o dudakları düzgün, kararlı bir çizgi halini almıştı.
Gözlerinin altında mor halkalar vardı. Terli, perişan ve bitkindi. 
Gözüme hiç bu kadar güzel görünmemişti.

*****

O olmayınca içim üşüyordu.



Son olarak K-Pop sevdiğimi bilirsiniz. Kitabı okuduğum sırada çok sevdiğim Infinite grubunun pek sevgili Sung Kyu üyesinin mini albümü çıkmıştı, şarkılarını dinledim. Ama bir tanesi beni benden aldı. Daha Türkçe alt yazısına bakmadan bu şarkı tam Benim Uzak Yıldızım için yazılmış dedim. Sonra alt yazılı izledim ve şok. Bu kadar mı denk gelir^^ Kitabı okuyanlar izleyin hak vereceksiniz ;)


Keyifli dinlemeler^^

Bir kitap yorumunun daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Emeği geçen herkese teşekkürler :P Başka yorumlar da görüşmek üzere^^



30 Nisan 2015 Perşembe

Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese merhaba^^
Bugün yine bir kitap tanıtımı ile karşınızdayım. Evet son zamanlar da baya kitap tanıtımı yaptım ama bahar sebebiyle yeni kitap patlaması oldu sanki^^ Hemde çok cici ve güzel kitaplar :)
Bu kitabımız da yayın hayatına yeni başlamış sayılan ve başladığı dakikada ilgi odağı olan Go! Kitap'dan :)
İlk olarak kapağa bittim, sonrasında ise konu mükemmel^^ 
Anlayacağınız Uzaylılar istila edecek yine :*

Konumuza bakalım^^


O GECENİN, DEVASA UZAY GEMİSİ İKARUS'TAKİ DİĞER GECELERDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR. 
Ta ki o büyük felaket gerçekleşene ve İkarus yakınlardaki bir gezegene düşene dek. Elli bin yolcu kapasiteli gemiden yalnızca iki kişi kurtulmuştur: Evrenin en zengin adamının kızı Lilac LaRoux ve genç bir savaş kahramanı olan Binbaşı Tarver Merendsen.
Binbaşı Merendsen, Lilac gibi kızların insanın başına beladan başka bir şey getirmediklerini uzun zaman önce öğrenmiştir. Lilac da, Tarver’ın kendi iyiliği için, onu kendisinden uzak tutması gerektiğinin farkındadır. Ama ıssızlığın ortasında hayatta kalabilmek için birbirlerine ihtiyaçları vardır. Açlık, soğuk ve vahşi hayvanlara bir de Lilac’ın duyduğu fısıltılar eklenince birbirlerine güvenmekten başka çareleri kalmaz. Ne var ki çok geçmeden, onları birbirlerinin kollarına iten bu trajediden büyük bir aşk doğar. Artık kurtulup kendi gezegenlerinde bir ömür ayrı kalmaktansa düştükleri bu ıssız gezegende birlikte olmayı tercih ederler.
Ama her adımda onları takip eden gizemli fısıltıların ardındaki gerçeği öğrenmeleriyle her şey bir anda değişir. Lilac ile Tarver o gezegenden ayrılsalar bile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ilk kitabı, Benim Uzak Yıldızım, zaman ve mekân tanımayan sonsuz bir aşkın hikâyesi…


Konuda anlaşıldığı üzere serinin ilk kitabı ve üç kitaplık bir seri. Serinin az oluşuna bayıldım :* Kitabımız böyle mayıs ayının ilk haftasında çıkması bekleniyor, sabırsızlıkla bekliyoruz^^


Başka bir yazımda görüşmek üzere, sevgiler^^