Şimdi Benimsin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şimdi Benimsin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ekim 2014 Salı

Yazarım Güneş Demirel ile Harika Röportaj Ve Ufak Bir Sürpriz^^


Herkese Kocaman Merhaba^^

Bayramımızın son günündeyiz, geç olsa da Kurban Bayramınız Mübarek olsun^^
Gelelim şu an yazdığım ve yayınladığım yazıya^^ Beni bilen tam bir Güneş Demirel hayranı olduğumu bilir. Yazarımın yepsyeni kitabı şimdi raflar da hatta okuyup yorum yapan bile oldu :) Ben de kitabı sipariş ettim hatta erken gelirse ilk fotoyu burada yayınlarım dedim ama bayram araya girdiği için kargo gelmedi :( Gelince düzenleme yapar buraya eklerim ;)

Lafı fazla uzatmadan Yazarıma röportaj teklif ettim ve beni kırmadı kabul etti (Nasıl sevindim anlatamam <3 ) Aslında daha erken yayınlayacaktım ama bazı sebeplerden ötürü (turlar, okul yoğunluğu falan) şimdi yayınlamak durumunda kaldım :)

İlk olarak tanımayanlar için yazarımın kitaplarından bahsedeceğim :) Sonrasında da ise Röportajımız ve son olarak bir sürpriz^^


 En!!!!!!! Sevdiğim!!! <3 <3 <3

Hüznün aşka doğru attığı her adım onun kelimelerinden biri...
Her cümlesi acı dolu bir yüreği aşka daha çok yaklaştırıyor.
Güneş Demirel, klavyesinde gezinen parmaklarının yüreğinize dokunduğunu hissedeceğiniz bir yazar.

Şimdi Benimsin
Elifle Fıratın onlardan ummayacağınız aşkının romanı.
Acıyla başlayan her aşk gibi yakıcı onların aşkı da. Çaresizliğin birleştirdiği her çift gibi onlar da aslında yalnız.
Tabii birbirlerinin olana kadar!

Elifin aile özlemine umulmadık şekilde yer açan yeni ailesiyle hissettiği huzurun doğurduğu bir aşk, Fıratın kendini ispat için başladığı ama içten içe kıskanarak büyüttüğü bir aşk onlarınki.
Yalnız kaldıkları her saniye nefretken önce alışkanlığa sonra da vazgeçilemezliğe doğru ilerliyor...

Okumaya başlayın... Sayfaların yetmeyeceğini göreceksiniz!


Yorumum için TIK TIK!!



Yürekleri dağlayan kitap :'(

 Kardeş gibi büyüyen, hayatlarını çocukluklarından beri ayrılmaksızın geçiren Çiçek ve İpek de içlerinde binlerce hüznü barındırıyorlardı.

Her daim birbirlerinin sırdaşı, dert ortağı, en büyük dayanağı olan bu iki genç kadın öylesine güçlü bir dostluğa sahiplerdi ki ölümün koyduğu engelleri bile aşacaklardı.

Türk Edebiyatı'nın genç yeteneklerinden Güneş Demirel'in ikinci eseri SEN YOKKEN gerçek dostluğun, aşkın ve emek verildikçe artan bir sevginin hikâyesi.

Duygu yüklü, sürükleyici ve bir solukta okuyacağınız bu romanı elinizden bırakamayacaksınız.


Yorumum için TIK TIK!!


 

 Ben neredeyim, kimim, unutmam an meselesiydi... Kelimelerle tarif edemezdim, kalbim yerinden fırlayıp onun kalbini yakalayacaktı neredeyse... Sevmek ne garip şey... Alıp yüreğime bassam ya da öpsem doyar mıyım?

Hayatı koca bir bilmece olarak görenler için nefes aldığımız her dakika aslında bir sürprize kapı aralar. O sürprizler bazen neşe bazen hüzün getirir bize. Aşk da o sürprizlerden biridir.

Katran karası gecelere yatar, ansızın açan pırıl pırıl güneşli sabahlara uyanır insan. Yağmur'un hayatına basit bir top darbesiyle giren Özgür, kalbi aşkla çarpan bir adamın bir kadının hayatına nasıl sürprizler taşıyabileceğinin kanıtı adeta. Can dostu Suna'nın güvenli limanına sığınmış, kendini 'fazladan' her türlü duyguya çok erken kapamış, gelecekten çok geçmişe bakarak yaşama yanılgısına kapılmış bir kadının adım adım yüzünü nasıl da aşka, sevgiye çevirebileceğini anlatan 'böyle hayatlar da var' dedirten bir roman...

Edebiyatın genç ve güçlü kalemi Güneş Demirel yine en sahici duygularımızla yüzleşmemiz için sayfalar dolu süren bir serüvene davet ediyor bizi...


Yorumum için TIK TIK!!


Bazı aşklar derin izler bırakır. Çekip gitmek yetmez unutmaya.

Kerem, gözlerinin içindeki ışıltıya yakalandığı an tutulmuştu Bade'ye… Bade aşktı… Hayattı… Nefesti… Ateşe dokunmaktı… Ona bakmak bile, ateşe âşık bir pervane gibi yanmayı kabul etmek demekti.

Bade her hücresiyle âşıktı Kerem'e… Hiç kimse onun gibi ürpertemezdi yüreğini, titretemezdi benliğini. Ancak Kerem'in korkuları, Bade'nin güvensizliği, ayrılığı davet etmişti aşklarına Ama ayrılmak, aşktan vazgeçmek değildi. Aşk bitmiyor, tutku dinmiyor, yürek söz dinlemiyordu…

Bade'nin yenemediği gururu ve vazgeçemediği inadıyla savaşabilecek miydi Kerem? Bir savaş mıydı ki aşk? Mutlu olmak için, diğer yarısının peşinden koşmalı mıydı insan? Susmak yerine, haykırmalı mıydı aşkı?





Kitaplarımızı tanıdıysak ve şimdi de sıra da röportajımız^^
Keyifli okumalar^^


 1-Yazarım Güneş Demirel'e bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Birazcık kendinizden bizlere ve sizi yeni tanıyanlara bahsedebilir misiniz?

Merhabalar. Ben teşekkür ederim, güzel bir söyleşi olacağına eminim. Güneş, iki çocuk annesi… Yazmayı görev değil de severek yapanlardan. Hayata ve insanlara pozitif bakmayı bilen ve her daim şükreden biri.

2-Kitaplarla ilgili sorulara geçmeden biraz daha kişisel bilgi edinelim hakkınız da :) Boş zamanlarınız da kitap yazma dışında neler yaparsınız? Hangi filmleri, kitapları, müzikleri vb. şeyleri seversiniz?

Aslına bakarsanız pek boş vakit bulamıyorum son zamanlarda. Ve bulabildiğim anda da yazıyorum. Ancak akıcı olan her türlü filmi izler, kitabı okurum. Müzik ise vazgeçilmezim. Kulak tırmalamayan her şeyi dinleyebilirim.


3-Klasik sorularla devam edelim :) Kitap yazmaya nasıl başladınız, vesile olan biri var mıydı?

Vesile olan biri yok. Küçükken kısa kompozisyonlar yazardım,  şimdi ise epeyce uzun şeyler. Okuma ve yazmayı öğrendikten sonra yazacak bir şeylerim hep oldu.


Yazarım yeni kitabı Aşk Kantları'nı imzalarken^^


Not: O imzalı kitaplardan biri de belki bizim olur. Gelince göreceğiz artık ;)))


4-Olmazsa olmaz sorulardan biri, kitaplarınızı nasıl ortam da ve nereler de yazarsınız?

Kesinlikle sessiz ortamlarda yazıyorum.


5-İlk kitabınızın (ilk yazmaya başladığınız e-kitap yada kitabınız) adını alabilir miyiz? Yada biz okuduk mu? :D

İlk yazdığım Bildim Bileli isimli bir hikaye idi. Kitap olarak basılacak kalitede değildi.

Not: Okumak çoook isterdimm^^


6-Her bir yazarın kesin bir ilham olduğu kişileri, kitapları vb. şeyler vardır, sizin var mı?

Benim yok. İlham aldığım tek şey müzik ve hayal gücüm.


7- Kaleminiz harika ve çok güçlü ileride sadece kitap yazmayı düşünüyor musunuz? (Ki yazsanız ne güzel olur ayda bir kitabınızı okuruz :D)

Sanırım senaryo yazmayı da düşünüyorum. Bunun için kimseyle görüşmedim ama istiyorum.

Not: Wuuu harika olur, İnşallah hayallerin gerçek olur yazarım :*


8-Kitaplarınız severek beğenerek okuyoruz, ilk kitabınız Şimdi Benimsin ise herkesin göz bebeği(Benim de tabii ki de <3) Kitabınız ilk çıkacağını öğrendiğiniz zaman neler hissettiniz?

Şimdi Benimsin’i kendi gayret ve maddi gücümle bastırdım. Çünkü güveniyordum kitabıma. Ve yanılmadım, çok sevildi. İnşallah yakında tekrar baskıya girecek.

Not: Sevilmez mi o kitap yaa <3 İnşallah yeni baskısıyla tekrardan okurum, özlemişim Elif Ve Fırat'ı <3


9-Şimdi Benimsin ile devam edelim :) Fırat ve Elif en sevdiğimiz karakterler oldu ama sonu herkesi az biraz şok etti. Neden öyle bir son yazdınız?

Bunun bir nedeni yok esasında. Hayal gücüm o romana öyle bir son biçti. Her ne kadar bana kızgın olan okurlarım varsa da, zihinlerde yerini alan bir sondu.


10-Elif'in başına gelen olaylar çok, çok büyük şeyler. Karşımız da güçlü bir karakter duruyordu. Böyle bir konu ve harika bir aşk yazmaya nasıl karar verdiniz?

Çünkü gerçekten güçlü kadınlar var ülkemizde. Ben yaşananları biraz yumuşatarak yazdım, lakin gerçekler pek de iç açıcı değil ne yazık ki…


11-Gelelim diğer kitaplara. Sen Yokken ve Katran Karası da bizi bizden aldı. Hepsinin hikayesi farklı hele de Sen Yokken. Bu kitaplarınız hakkında bize neler söylemek istersiniz? Yazma aşamaları nasıl oldu?

Katran Karası ilk yazdığım roman. Sen Yokken’in yeri bende farklı. Ağlaya sızlaya yazdım ilk elli sayfayı.


12-Ve Aşk Kanatları. Daha yeni piyasa da yerini aldı ve büyük ilgi topluyor. Yine bizi bizden alan bir kitap bekliyor gibi duruyor. Daha yeni alıp, okuyacaklar için birazcık kitabımızdan ve yazma sürecinden bahsedebilir misiniz?

Aşk Kanatları henüz bebek. Ve gerçekten çok heyecanlıyım. Yorumları görmek, okuyanlar ne düşündü bilmek istiyorum. Naif ve duygusu yoğun bir aşk romanı. Bunun yanında aile ve toplumsal değerlere de değiniyor. Yazım süreci bir yılı geçti .İnşallah sevilerek okunur.


13-Seni Severken kitabınız üzerinde çalışıyorsunuz her halde? Birazcık, azıcık ucundan ondan da bahsedebilir misiniz? :)


Seni Severken konusunda sanırım daha iddialıyım. Seri oluşturmak niyetindeyim.


Not: Seriler pek benlik değil ama yazarım yazar da sevilmez, okunmaz mı? :* Tez zaman da elimiz de olur inşallah :*


14-Gelelim bir çok severinizin okuduğu ama kitap olmadığı e-kitaplarınıza. Sen Kiminsin. Ahh ahh o nasıl bir e- kitaptı neyse, acaba o hikayemizin kitap olma ihtimali? Ve bıkmadan usanmadan soracağım soru :D Eliz ve Çınar <3 Acaba Aylardan Eylül e-kitabımız sonu az değişik olup :D(Bir okurun tek isteği :P) bizimle olacak mı? Ve bütün e-kitaplarınızın kesinlikle kitap olmasını canı gönülden istiyorum :)

Aylardan Eylül’ü elden geçirip kitap yapmayı hayal ediyorum. Ve sonuna da bir el atacağım. Yoksa okurlarım beni topa tutacak. Çok teşekkür ederim, inşallah diyorum.

Not: İnşallah hayaliniz gerçek olur, Eliz ve Çınar da kitaplığımızı süsler <3


15-Bu soruyu size de sormak istiyorum :) Son zamanlar ülkemizde Türk yazarlara olan ilgi çok güzel, takdir ediyorum. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsun?

Birkaç tanesini okuyabildim. Bence gayet başarılılar. İçlerinden sıyrılarak yıldızını daha fazla parlatan mutlaka olacaktır. Her sanat dalında bu böyle değil mi zaten?



16- Yeni yazarlar tanıyoruz veya yazmayı sevenleri, onlara verebileceğiniz tavsiyeler var mı?


Aslında tavsiyelerde bulunmak pek haddim değil. Ama, çok okumanın yanında hayal kurmayı da elden bırakmamak gerekiyor sanırım. Kaleme döktüklerimiz hayal gücümüzün  ürünü sonuçta.Bir de yazdıklarını araya zaman koyarak gözden geçirmelerini öneririm.



17-Kitaplarınız okumaya ilk başlayanlar için ne söylemek istersiniz?

Kitaplarımı okumaya yeni başlayanlar, umarım size hitap eden cümleler bulursunuz kitaplarımda. Duygusu yoğun, bazen keyifli bazen de hüzünlü yolculuklar yaşayacaksınız.




Röportajımızın sonuna geldik. Sizi sevenler ve daha yeni tanıyanlar için söylemek istedikleriniz varsa kürsü sizindir :D

Çok teşekkür ederim, röportajınız ve samimi sorularınız için. Beni sevenler ve yeni tanıyanları GÜNEŞ DEMİREL KİTAPLARI adlı facebook sayfama bekliyorum. Kitaplarımdan paylaşımlar, fotoğraflar ve yorumlar için göz atmalarını rica ediyorum. Sevgi ve selamlarımla.



Bu harika ve samimi sorular için asıl ben teşekkür ederim Yazarım^^ Çok sevdiğim bir röportaj daha oldu^^


Vee şimdi sıra Sürpriz de :)

Bu yazılanları okuyup yazarımızı merak edenler varsa yada ben zaten seviyorum ama en son kitabını henüz alamadım diyenler. İşte size fırsat, harika bir yarışma ;)

Kuralları yerine tam getiren 1 kişiye Aşk Kanatları hediye!!!


Yapmanız gerekenler ise;

*Fighting!! Bloğunu Takibe almak!
*GÜNEŞ DEMİREL KİTAPLARI Facebook sayfasını beğenmek!
* Ephesus Yayınları Facebook Sayfasını Beğenmek!
*Bu Bağlantıyı Facebook hesabınız da paylaşmak!
*Son olarak ise Fighting Bloğunu takip ettiğiniz ismi yorum olarak alta yazmak!

Yarışma 17 Ekim günü bitecektir, iş yoğunluğu nedeniyle uzayabilir^^
Kurallar çok basit ;)
Herkesi bekleriz ve Bol şans^^




Harika bir yazının daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek üzere.
Bol Kitaplı günler^^



13 Şubat 2014 Perşembe

Katran Karası//Güneş Demirel Kitap Yorumu^^


Bir kitap yorumundan yine ve yeniden merhaba :)
Kitap yorumlarım çoğaldı yorumlamam için beni bekliyor :O Doğrusu hiç vaktim olmadığı için halen daha planlayıp da yazamadığım yazılarım var :/ İnşallah bir gün o liste(Blogta yazılacaklar listesi tutuyorum da) bitecek. Figthing!!!!

Gelelim okuduğum bu harika kitaba :) Yazarın Yazarım olduğu, çıkan bütün kitaplarını okuduğum hatta bir zamanlar nette yayınlanan hikayelerini okuduğum doğrudur, hatta hepsine bittiğim tekrar tekrar okuduğum ise su götürmez bir gerçektir :D
Türk yazar hastasıyım ama bütün Türk yazarları da okumuş değilim ne yazık ki :/ Yine de vazgeçemediğim yazarlar var örn: Canan Tan, Naşide Gökbudak, Gülşah Elikbank Vb. Yazarlar.
Aşk üzerine yazılan kitaplara, hatta imkansız ve zorlu aşkları okumayı çok seviyorum ne kadar beni sinir etse de :P Nedeni kızımız çok gururlu, erkek karakterimiz ise tam bir kıskançlık abidesi olup çıkıyor yine de onların aşkları bir tane. Bu kitapta da var ama diğer kitaplara göre bunları daha çok sevdim :) Kitap çok güzeldi ama yazarın diğer kitaplarıyla kıyaslanınca onlar halen daha birinci sırada olduğunu söyleyebilirim hele de Şimdi 
Benimsin kitabı <3 Bir daha okumalıyım hemde en kısa zamanda :( 
Yorumuma buradan bakabilirsiniz: TIK TIK!
Kitabı ilk elime aldığımda nasıl başladım nasıl ilerledi ve nasıl bitti farkında bile olmadım, sadece hemen okuyup bitirmek istedim, o kadar güzel ve heyecanlıydı^^


Yazarımın kalemi zaten mükemmel başka ne diyebilirim ki? 

Konusuna gelecek olursak;
Her şey çocukların oynadığı bir topla başladı. Evet yanlış okumadınız. Yağmur hafta sonu kaçamağı yaptığı bir gün başına yediği top darbesi ile topu atan kişiye sinirlenmiştir ve aynısını da onu yapmıştır. Bilmez ki iki gün sonra anlaşma yapacağı şirketin CEO'su olduğunu. Yine de bozuntuya vermez ve işine bakar. Bu karşılaşmadan mutluluk duyan Özgür intikamını almak ister çünkü kafasında darbenin yeri halen daha şiştir ve acımaktadır. İntikam amaçlı başlayan bu tanışma ilerde unutulmaz bir aşka dönüşür.
Yağmur'un hayatta tek bir hedefi vardır, işinde çok başarılı olup kendi ayaklarının üstünden durmak çünkü üniversitede başlayan arkadaşı Suna'dan başka kimsesi yoktur. Ve hayatına birden Özgür girince hayatı klişelerden kurtulur ve bambaşka yerler sürüklenir.


Konumuz böyle. İlk tanışma sahnelerine bittiğimi söylemek isterim, ne gülmüştüm ama :D Aşklarına diyecek yok zaten, oyyy ki ne oyyy :) Herkesin başına gelmeli böyle aşık bir adam :D Erkekler için de böyle bir bayan ;) 
Normalde bayan karakterler inatçı olur, aslında burada da Yağmur inatçıydı ama diğer kitaplara göre de değil yine de bir yerden sonra boğasım geldi. Yazık günah Özgür'e dedim kendi kendime. Yanıma alıp teselli etme isteğimi sürekli bastırmak zorunda kaldım, çok üzüldüm haline :(

Ama Özgür'de rahat değil hani, onuda boğmak istedim, Yağmur'ada yazık değil mi? İnatçılıkta nereye kadarmış :P
Fazla mı detaya girdim ne :D
Kitapta geçen Suna karakterini çok sevdim^^ Öyle bir arkadaşım, dostum olmasını isterdim, çünkü Yağmur'un yanından bir an olsun ayrılmıyor.
Kitapta rastlantıların da bu kadarı dedim, sonradan okuyunca neler olduğunu öğrenince çok şaşıracaksınız, şahsen ben çok şaşırdım ama bi o kadar da sevindim :) Tahmin etme yeteneğim kitaplar ve diziler sayesinde çok gelişti bu arada bütün tahminlerim tutuyor :D


Yazarımın diğer kitaplarının hemen çıkmasını dörtbinikiyüzaltmış gözle bekliyorum :) Bir çok hikayesini okuduğumu baştan söyledim, mesela sıradaki kitabının karakteri Eliz ve Çınar olabilir(Ne yazık ki hikayenin adını unuttum :/) o hikayeyi çooook sevmiştimmm <3


Tavsiye kısmına gelecek olursak yazarın sadece bu kitabını değil bütün kitaplarını okuyun bence, okuyup daha da elinizden bırakmayacağınıza kesin gözüyle bakıyorum. :))) 
Not:Çok mu iddalı konuştum ne? Yine de sözümün arkasındayım :D 
Son olarak dipnot: Kitabımız hem Yağmur hemde Özgür adıyla anlatılıyor. Yani hem Yağmur'un hemde Özgür'ün düşüncelerini ve ruh hallerini biliyoruz :)

Kitaba Puanım; 5/5


Alıntılara gelecek olursak;

Hani gayet neşelisindir, eğleniyorsundur ama bir anda çalan bir şarkının notaları yada şarkıyı söyleyenin sesi kulağına geldiğinde, sanki çok dertliymişsin gibi efkar basar ya insanı... Benim halimde öyleydi işte.



-Hiç bana bakma Yağmur!
-Gözlerimi mi kapatayım sana bakmamak için? Hem belki ben seni seyretmek istiyorum.
-Neden? Saçma bir soruydu bu, unut. Tabii ki yakışıklı olduğum için gözlerini alamıyorsun benden değil mi?
-Ukala!
-Cadı!

Alıntıya Not: Çok mütevazıyız :D



Sarıyı yeşile, yeşili kahveye çalan rengarenk gözleri aklımı başımdan çoktan almıştı. Konuşacaktık daha halbuki...Ama bu dakikadan sonra dilim kelime üretirse lal olsun.



- Nasıl özledim, bilemezsin. Meğer ben kalbimi sende unutmuşum.
Titriyordum, çok duyguluydu ses tonu.
-Kalbini, kalbimin en özel köşesinde sakladım Özgür. Yeniden istersen kaybolmasın diye...
-Ben kalbimi değil, seninkini istemeye gelmiştim oysa...



İşte sonunda asıl konuya gelmişlerdi. Aslında bölmek istemiyordum ama sormak zorundayım. Menemenim kötü oldun istemiyordum.

Alıntıya not: Ne gülmüştüm burada :D Ahh Özgür sen işini biliyorsun :D



Nice yağmurla yağsa, en güzel haliyle nafile. Ben camdan bana aşkla bakan kendi Yağmur'umu aşığım. Öyle saf, öyle duru ve öyle benim ki...Ve öylesine kalbime yağıyor ki...Nice yağmurla yağsa nafile...


Başka bir yorumda görüşmek üzere, kitaplarla ve sevgiyle kalın^^