27 Ağustos 2017 Pazar

Küller Şehri (Ölümcül Oyuncaklar #2)//Cassandra Clare Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba,
Uzun bir aradan sonra kitap yorumu ile karşınızdayım. Kemikler Şehri yorumumu buradan okuyabilirsiniz. Küller Şehri'ni daha doğrusu Ölümcül Oyuncakları serisine 4 sene ara verdim. Kitapların çokluğu, fiyatlarının pahalı olması almamıza engeldi. BKM Kitap güzel bir indirim yapıp, 9.90 TL yapınca hemen seriyi tamamladık. Hal böyle olunca bende tekrardan okumaya başladım. Kemikler Şehri bittikten sonra hemen buna başladım ve işte karşınızda ikinci kitabın yorumu.
İkinci kitap, birinci kitap gibi heyecanlı, sırlarla ve entrikalarla dolu ama bu kitapta neler olmuyor ki. 😱😱

Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak kadar heyecan! Ölümcül Oyuncaklar can yakmaya devam ediyor!
Komada bir anne ve dünyayı yok etmeye kararlı bir baba.. Clary Fray, kurtadamlar, şeytanlar ve gizemli Gölgeavcılarıyla dolu, ürkütücü New York yer altı dünyasına doğru sürükleniyor. Geçmişiyle ilgili öğrendikleri yalnızca başlangıç. Şimdiyse dünyanın kaderi Clary'nin ellerinde. Yeni keşfettiği güçlerini ustaca kullanmayı ve asla kendisinin olmayacak bir erkeğe karşı hislerini dizginlemeyi başarabilecek mi?

Kemikleri Şehri kitabının sonunda neler öğrendik neler. Burada işler az da olsa bu konu üzerinden gitti. Jace ve Clary'nin babası (Bu yorumu okuyan kişi kesin ilk kitabı okuduğu için yazıyorum, sakın spoi olarak anlaşılmasın, darılırım. :D) Valentine yine ortalığı karıştırmakta birebir. Bu sefer ki amacı İblisleri uyandırıp kendine köle yapması için KÖlümcük Kılıç'ı eline geçirmek. Peki geçiriyor mu, evet. Şaşırmıyoruz tabii. Ama nasıl geçiriyor, kimler bu uğurda feda ediliyor okuyun öğrenin derim, çünkü o feda edilen kişilere çok üzüldüm. Ahh Cassandra. :/
Jace ve Clary kardeş olduklarını öğrendikten aralarında oluşan kavga, gürültü hiç bitmedi ama amaç başka. Yazar burada gerçekten saçmalamış. Yani iki seven insan kardeş olur mu? Diziler de "Durun siz kardeşsiniz, evlenemezsiniz!" Saçmalığı olmuş. Ee bari öyle yazdın öyle devam et, kardeş gibi. Neyse efenim bununda kokusu çıkar ama ters işler bunlar canlar.
Jace yine taş, yine ters, yine lafını gediğine oturtturan cinsten. Bana birini hatırlatıyor ama söylemem. Yaşadıklarına çok üzüldüm, hele babası tarafından ona yaşatılan acılar daha bir sinir olmama sebep oldu ama o sonda Simon'la yaşanan olayda vay beee Jace, adamsın dedim.(Alkış Emojisi.) Clary'dan kitabın sonuna kadar bahsetmek istemedim, çünkü beni sinir etti. Bu kadar bencil olma bee dedim ama o sonda, Jace için olanlar da kendine acayip acıdım. Bakalım Camlar Şehri kitabın da neler olacak.


Kitabımıza yeni karakterler giriyor. Bunlardan bahsetmek için erken ama Maia karakterini çok sevdiğimi söylemek isterim. İsabella ve Alec'in anne, babası bizi başta sinir etse de sonradan sevilesi insanlar oluyorlar. 
Birde Simon var. O ilk bölümler de var ya sinirden deli oldum. Fighting Blog Instagram hesabını takip ediyorsanız hikayeler de görmüşsünüzdür. Bu kadar saçma salak bir karakter görmedim. Yazar sırf sempati kazansın diye olur olmadık yerde Simon'u ortaya attı. Böyle niyetin var daha mantıklı sebeplerden ortaya gelseydi ya bu Simon'un olayı. Bana hak verenlerin ellerini görelim. Clary'iye olan davranışı, onun ona izin vermesi o kadar çileden çıkaracak cinstendi ki Jace'e hak verdim hani.
-_- Neyse.
Birde Magnus var tabii. Kitapta Jace'den sonra sevdiğim tek karakter. kalp kalp. Simon gibi olur olmadık yerlerde ortaya çıkıyor ama işe yarıyor, hem de nasıl. Ama koskoca iblis efendisinin bu tür işlerler uğraşmasına o kadar güldüm ki devam kitaplar da Magnus'u dört gözle bekliyor olacağım. (Öpücük Emojisi.)


Karakter analizinden sonra diyeceğim o ki karakterle beni sinir etse de seviyorum bu seriyi. Yazarı dili, hayal gücü on numara beş yıldız. Zaten hayranım kendisine birde böyle akıcı ve okunulası kitaplar çıkarıyor yaaa favori yazarım kendisi. Her ne kadar sevsem de karakterleri böyle mal yapmasına çok sinir oluyorum. Ne zaman aklı başından bir karakter göreceğiz biz!!! 
Kitabı ve seriyi kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer bu seri çok fazla diyorsanız Cehennem Makineleri serine şans verin, sonra buna dönün derim. Gerçi o seri ve bu seri arasından bağ varmış, iyi ki kitaplar elimiz de ve iyi ki okumuşum. Nedeni şu; serinin ikinci kitabından sonra Cehennem Makineleri'nin ilk kitap olan Mekanik Melek'i okumak gerekiyormuş.(Bütün seri de okunmalımı pek emin değilim.) Sonrada Camlar Şehri'ni okumalıymışız. Arada bağlantı çokmuş diyorlar ki tahmin edebiliyorum. Öyle işte. Ben okudum, belki ikinci kitabı ara verdiğim sürede okurum bilemeyeceğim artık, bunu zaman gösterecek.


Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^


Jace'in Gölge Avcısı derisi, her seferinde görünür yaraları iyileştirip saklar ama en kötü yarasına asla çare olamazdı.


*****

"Sevgi insanın seçeneklerini elinden alır."


*****


"Hepinizle karşılaşmanın bir zevk olduğunu söylemek isterdim fakat değildi. Oldukça rahatsız ediciydi ve açıkçası, herhangi birinizi tekrar görmek için hiç sabırsızlanmıyorum. 




Bir yorumun ve yazının daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^


Buralarda da varım^^


26 Ağustos 2017 Cumartesi

Haftalık Öneriler//Kitap, Dizi, Film, Müzik^^ #6



Selam^^
Yoğun günlerde bile Haftalık Öneriler yazımı ihmal etmiyorum. :) Uzun bir yazı olsaydı (Bkz. Chicago Typewriter halen daha duruyor.) yazmazdım ama bu fazla zamanımı almadığı için hemen yazıyorum. :) 








Kitap^^


Aşkın Ötesinden//Deniz Erbulak.^^
Kendisi çok sevdiğim bir yazardır. Bu kitabı ilk okuduğum kitabı oldu, biraz ağır başlasa da unutamadığım, herkese tavsiye ettiğim şahane bir eserdir. Sizlerin de böylesi naif ve yoğun duygulu bir aşkı okumanızı öneririm. :)
Not: yazarın diğer kitapları da tavsiyedir. :)


Dizi^^


Reply 1997-1988^^
Reply serisini bilmeyeniniz yoktur kesin. Tarihi konuları, yaşantıyı ve en önemlisi aşkı o kadar iyi anlatan bir seri ki kesinlikle öneriyorum.
Reply 1994'ü ne yazık ki sevmediğim için önermiyorum ama ben serinın hepsini izlemek istiyorum derseniz onu da aradan çıkarın :)

Reply 1997 yorumu için Tık Tık!!

Reply 1988 yorumu için Tık Tık!!


Film^^


Love, Rosie^^
Bir Alışverişkoliğin İtirafları filmi gibi henüz kendisine yorum yapmasam da çok sevdiğim bir film olduğu için hemen önerilere ekledim.^^  Kendisi Pegasus Yayınlarından çıkan Kadere Bak kitabının film versiyonudur. ;)


Müzik^^



Merakla beklediğim ve geçen günler de piyasaya çıkan Murat Dalkılıç&Oğuzhan Koç ikilisini Aşikar şarkılarını kesinlikle öneriyorum, beklediğime değdi. :)

Dinlemek için Tık Tık^^


İkinci şarkımız My Twin'in beğendiği benim de açıp açıp dinlediğim, Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer'in Ateş Böceği şarkısı.^^

Dinlemek için Tık Tık!!




 Buralarda da varım^^


Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



20 Ağustos 2017 Pazar

İzlediğim Filmler//Ölümcül Kaçış, Kocan Kadar Konuş-Diriliş, Ölü Gelin^^

Herkese merhaba^^
Çok sık film izlemediğimi diğer yazılarım da belirtmiştim ama izlemek istediğim film listesi yapınca artık bir yerden başlamanın zamanı geldiğini anladım. İlk olarak merak ettiğim ve kitapta uyarlanan filmleri izledim ki bu zamana kadar sadece 2 kitabını okumadan da 1 tane film izledim. :)
Şu an hem film izliyor hem dizi izliyorum ama film daha baskın çıkıyor. Dizime de saygısızlık olmasın diye şimdilik diziye devam kararı aldım. :D
Gelelim filmlerimize.^^



Ölümcül Kaçış.^^


Konusu;
Thomas’ın uykudan uyanması ve hareketli asansörde kendini bulmasıyla olaylar başlamıştır. Asansör içerisinde yerini alan Thomas’ın karşısında kendi yaşlarında olan bir takım kişileri görmesi ve kendi geçmişini hiç bir şekilde hatırlayamaması Thomas’ı bir aksiyon içerisine davet eden olayların gelişmesini ortaya çıkartır. Buraya nasıl ve ne zaman ettirdiği konusunda hiç bir bilgisi olmayan Thomas, her sabah labirente giden bir kapının açıldığını görmekte ve bu kapı akşam ile birlikte kapanmaktadır. Her 30 günün sonunda asansörde farklı bir grubun görülmesi olayların akışını başlatmıştır bile. 
Full HD Film İzledim'den Alıntıdır.


Kitabı sevmiş hemen filmini izlemek istemiştim ama o sıralar internet olmadığı için filmi bu zamana kadar kaldı. :) Filmi ne yazık ki sevemedim. Kitapla daha uyumlu olsaydı daha iyi olurdu, aslında çok fark yok ama kitabı okuduğum için bazı olaylar hep askıda kaldı. Kitabı okumayan biri için vasat bir film olabilir ama tam tersi de olabilir. Thomas'ın hemen kendini olayların ortasında bulması, sanki yıllardır -ki hafızasını kaybediyor- oradan yaşamış gibi açılın ben her şeyi hallederim havaları bu filmde olmamış. Kitapta daha sakin, biraz ürkek ama sonradan aklı başına gelen bir karakterdi. 
Oyuncular iyi, hakkını vermişler. En çokta 30 taşında olan ama filmde 16 yaşında olan Minho hakkını vermiş. :D Evet 30 yaşında kendisi ve Güney Koreli bir aktör. Korelileri bildiğimiz için susuyorum. Ama Minho karakteri cuk diye oturmuş bunu dile getirmemek olmaz.

Önde koşan Minho.^^


Bu tarz filmleri sevenlere öneririm. Kitabı da güzel, yorum için Tık Tık!!^^

Kamera arkasından Minho ve Thomas. :)



Kocan Kadar Konuş 2 Diriliş^^


Konusu;
Çok sevgili Türk kızı, Bir önceki kitapta mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegâne temelinin bir koca bulmak olmadığını anlatmaya çalışmıştım hatırlarsan. O kitapta bana verilen tavsiyeleri hiç uyguladın mı bilmiyorum ama sonunda başıma neler geldiğini gördün. Şunu hiç unutma: sen belli bir yaşa gelene kadar kimileri evlen diye baskı yaparken kimileri de evlenmeni engellemek için elinden geleni ardına koymayacak!Nikâh masasına oturana kadar atlatman gereken çok badire, dahili ve harici çok bedhahların olacak.
Tüm bunlara rağmen akıl sağlığını koruyabildiysen seni gönülden tebrik ediyorum; yüce bir insan, eşsiz bir varlıksın sen Türk kızı! 
D&R'dan Alıntıdır.



Kendileri de kitaptan uyarlama bir filmdir. Bir ara ünlü olan Kocan Kadar Konuş'un ikinci kitabı Diriliş'in film versiyonu. Bu sefer çiftimiz evleniyor ama engeller çok fazla. İlk filmi acayip sevmiştik, zaten Murat Yıldırım var filmde sevilmez mi? <3

Ama ikinci filmi sevdiğimi söyleyemem. İlk film harika ötesiydi, hatta ondan kitabı beğenmeyip filme hayran kalmıştım ama bu olmamış. Kız evleniyor anladık, ailesi bütün düğün olayına karışıyor ki olmazsa olmaz ama her şeye laf bulan Efsun sus pus oluyor, hiçbir şeye karışmıyor. Cıks sana yakıştıramadım Efsun, sonradan da depresyona girmen mantıksızdı.


Resimde de görüldüğü üzere çiftimiz evleniyor ama ne evlilik. İzleyince Allah düşmanımın başına vermesin diyorsunuz. :D 


Filmde sevdiğim kısımlar, Sinan'ın bir türlü evlilik teklifi edememesi. :D Altta gördüğünüz gifin olduğu sahne ve doğum günü sahnesi. :)
Tavsiye eder miyim bilmiyorum. İlk film sevenler bunda hayal kırıklığı yaşayacak sadece onu bilin. Haa ben Murat Yıldırım ve Ezgi Mola için izliyorum diyorsanız o zaman izleyin derim, ikisi de harika çünkü :)





Ölü Gelin^^


Konusu;
Esas evlenme günü için nişanlısı ve ailesi ile evlilik provası yapan Victor Van Dort evlilik yeminini yanlış söylediği için prova ertelenir. Bu yemini ezberlemek için kendi kendine alıştırma yaptığı sırada yüzüğü bir dala takar ama o dal sandığı şey değildir. Bir anda etraf tuhaflaşınca neler olduğunu anlamayan Victor Van Dort bir anda kendini ölüler diyarında ve ölü bir kızla evli olarak bulur.


Turkcell'in müşterilerine özel TV+ uygulaması var. Telefonunuza indiriyorsunuz ve yüzlerce film önünüze seriliyor. Bu filmde onlardan biriydi. Birden gezinirken önüme çıktı bende izlemek istedim. Güzel ve değişik bir animasyon filmiydi. Bir çok yerde adını duyup izlemediğim filmlerden. Çocuklar için biraz fazla olabilir ama yetişkinler için güzel bir filmdi. 




Bu kısım çok tatlıydı. Bakışlarına bakmayın siz çok güzeldi. :)
Filmi tavsiye ederim, artı TV+ uygulaması da güzel. Çoğu film Harry Potter'da buna dahil arşivinde bulunuyor. :)







Diğer toplu film yorumlarımı merak edenler için;














Bir yazının daha sonuna geldik, en kısa zaman da ikinci film yorumlarım ile karşınızda olacağım. :)
Sevgiyle kalın.^^


 Buralarda da varım^^



17 Ağustos 2017 Perşembe

Haftalık Öneriler//Kitap, Dizi, Film, Müzik^^ #5


Merhabalar^^
Geçen hafta yoğunluktan dolayı unuttuğum Haftalık Öneriler yazısını şimdi sizlerle paylaşıyorum. :)
Önerilerimden memnunsanız yorum bırakmanıza çok sevinirim. :) 











Kitap^^



Gözlerini Haramdan Sakın Serisi//Merve Özcan^^
Gerek konusu gerek kapaklarına kendisini hayran bırakan bu seriyi öneririm. Belki okumak istemeyen olur ama konuyu okuyup beğenirseniz bir şans verin derim. :)
Yorumlar okumak için;
1.Kitap için Tık Tık!!^^
2.Kitap için Tık Tık!!^^



Dizi^^


Queen Of The Ring^^
Bu sefer sizlere mini bir dizi öneriyorum. Mini ama çok anlamlı bir diziydi. Keşke uzun olsaydı dedim, benimle beraber izleyenlerin tepkisi de aynıydı. Kesinlikle bakın, ben tekrardan izlemeyi düşünüyorum. :) O derece sevdim. ;)
Yorum İçin Tık Tık!!^^ 




Film^^


Bir Alışverişkoliğin İtirafları^^
Daha iki gün önce izlediğim bu filmi kesinlikle izlemelisiniz. Çok komik, güzel bir filmdi. Kitabı okuyup beğenmiştim, filmini biraz geç izlemiş olsam da olsundu, diğer kitapları okumam için fırsat doğdu önüme. :)
Kitabın yorumu için Tık Tık!!^^




Müzik^^



Bu hafta iki tane, biri uzak doğudan biri bizden olan şarkı paylaşacağım. :)


İlk olarak bizden Simge//Prens ve Prenses^^^
Simge Saygın'nın şarkılarını ve sesini beğeniyorum. Miş, Miş hariç. Bu şarkısı da ayrı bir güzel olmuş. :)
Dinlemek İçin Tık Tık^^


İkinci şarkımız ise Cnblue'dan Yong Hwa geçenler de albüm çıkardı, bunun yanı sıra Japonya albümü de çıkardı. O albümünden Summer Dream şarkısını öneriyorum, tam yazın açıp dinleyeceğiz bir şarkı^^
Dinlemek İçin Tık Tık^^




Bir yazımın daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^




16 Ağustos 2017 Çarşamba

İkna//Jane Austen Kitap&Film Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bir kitap yorumunda daha sizlerle beraberim. Bu sefer ki çok sevdiğim Jane Austen'ın İkna kitabı.
Jane Austen kitaplarını çok sevdiğim biliniyor. Bu sevgime My Twin vesile oldu. Timaş Yayınlarından çıkan İkna kitabını özellikle kitapçıdan almıştı o zamanlar. Okuduğu zaman çok güzel Esra, çevirisi vs. harika bir kitap demişti ama ben yine de ileri bir tarihe atmıştım. Sonunda okudum ve My Twin'in ne demek istediğini anladım. Kitap cidden çok güzel. Gerek çevirisi, gerek yazım hatası bulunmaması vs.

Jane Austen'ın ölümünden önce tamamladığı son romanı olan İkna, yazarın sıkıntılı yıllar geçirdiği Bath kentinde geçen dokunaklı bir aşk hikâyesi üzerine kurulu. Romana adını da veren 'ikna', işlenen temel konularından biri. Romanın kahramanı güzel, hassas ve iyi yürekli Anne Elliot, kibirli, para ve mevki düşkünü Sir Walter'ın ortanca kızıdır; 19 yaşındayken nişanlandığı ve sevdiği genç donanma yüzbaşısı Wentworth'ten ayrılması için ailesi genç kızı ikna eder. Nedeni, yüzbaşının parasız olması ve soylu bir aileden gelmemesidir. Sekiz yıl sonra genç adam geri döndüğünde, katıldığı savaşlarda kazandığı paralarla servet sahibi olmuş, donanmada da terfi etmiştir. Yirmi yedi yaşına gelmiş olan Anne ise artık evde kalmış bir kız sayılmaktadır. İki genç birbirlerini unutamamış olsalar da Yüzbaşı, Anne'i bağışlamamıştır. Çevrenin müdahaleleri ve ikna çabaları bu kez nasıl bir sonuç verecektir?

Konu böyle, Anne sevdiği halede aile ve çevre baskısı ile Yüzbaşıdan ayrılır ama 8 yıl boyunca hayatı mutsuzlukla geçer. Şimdi ki zamanda Anne'in ailesi maddi sıkıntıları nedeniyle evlerini kiraya verip Bath şehrine taşınırlar. Bu sırada küçük kız kardeşi Mary'nin hasta olduğunu öğrenir ve onun yanına yardım etmek için gider. Burada olaylar değişir ve beklenmedik bir misafir gelir, o misafir ise Yüzbaşı Wentworth'dan başkası değildir. 
Anne karakterini sevdim. Önceden yaptığın şeyden çok pişman oluyor ama geçmiş geçmişte kaldı deyip yoluna bakıyor. Hatta beklenmedik olaylar geliştiğinden bile içi içini yese de sükunetini koruyup gelişen olayları izliyor. Kitapta ne kadar sevdiysem filmde ki Anne'i sevemedim. Haa oyuncuya lafım yok, karaktere bunu yazan senariste sözüm. Neyse ben film hakkında da sona doğru yorum yapacağım, oradan detayları yazarım.


Diğer karakterlerden Yüzbaşı sık gözükmese de kendisini pek bir sevdim, Anne'e olan düşkünlüğü, sonradan öğrendiği gerçekler ve 8 yıl boyunca içine gizlediği aşkı. Hepsi çok güzeldi ve bunu ifade etme biçime harikuladeydi. Anne'in babası ve ablasına sinir olduğum doğrudur. Filmde daha beterdiler. Bir de Mary var, her dediği olay olup, fazla dikkate alınmayan Mary. Yüzbaşının ablası ve eniştesini çok sevdim. Tabii Bayan Russel'ıda ama o da az değilmiş önceden. -_-


Kitabı gerçekten çok sevdim, elimden biraz süründü. Sebebi ise bilirsiniz işler, güçler. Daha tez zamanda bitirmek isterdim ama derler ya geç oldun güç olmasın. Jane Austen kitapları gerçekten çok güzel, klasiklerden okumak isteyenler Jane Austen ile başlamalı bence. Kitaplar kadar filmler de çok güzel oluyor. 
Kitap içeriğinden fazla bahsetmeyi düşünmüyorum sizler okuyup, öğrenin derim. :) Sadece Timaş Yayınlarından almanızı kesinlikle öneriyorum. öyle güzel olduğunu önceden bilseydik bütün klasikleri bu yayın evinden alırdık. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum, İkna Aşk Ve Gurur'dan sonra en sevdiğim kitap oldu. Bundan sonra Northarter Manastırı kitabını okumayı düşünüyorum ama o kitap İş Bankası Yayınlarından çıkan baskısı. Nasıl olur, ağır ilerle mi okuyup göreceğim. :)


Kitaba Puanım 5/5^^


Alıntılar^^


Mary bir şeyler söylüyordu ama Anne onu duymuyordu. Onu görmüştü. Karşılaşmışlardı. Bi,r kez daha aynı odada bulunmuşlardı.


*****


Anne aralarında daha fazla bakışma ve konuşma olsun istemiyordu. Adamın o soğuk kibarlığı, o göstermelik zarafeti her şeyden daha kötüydü.


*****


"Lady Russell'ın ondan hoşlanacağından eminim. Tam onun seveceği türden bir adam. Eline bir kitap ver, bütün gün okusun."





Gelelim filme.^^

Oyuncular bir kere çok iyiydi, tam hayal ettiğim kişilerdi ama Anne'in o davranışlarını ağzım açık izledim. Kitapta Anne daha olgun, daha güçlü, davranışları daha iyi olan bir karakterdi. Filmde bu kadar dikkatsiz oluşu beni benden aldı. Ama diğer karakterler, hele Yüzbaşı vay beee dedim. :D 


Filmimizi İkna diye ararsanız bulamazsınız. İkinci Şans diye arayın ve Jane Austen Yazmayı unutmayın. Bu sefer de Özcan Deniz'in filmi çıkıyor. :D Türkçe Dublaj var ama zor bulunuyor. Siz kaliteli izlemek istiyorsanız orijinal, alt yazılı izleyin. :)


Anne Elliot//Sally Hawkins^^



Yüzbaşı Wentworth//Rupert Penry Jones^^



Anne'in babası, ortada ki evde kalmış kız kardeşi, sağ başta olan Mary.










Film ve kitap yorumum böyle.



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere.^^


 Buralarda da varım^^